Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBA
8 HABERLERİN DEVAMI
TURKİYE
htanbul
Edirne
Kocaeti
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
PB
PB
PB
B
A
A
A
A
30
34
30
31
31
38
35
39
Sinop PB 27 Adana
Samsun A 27 Mersin
Trabzon A 26 Diyarbakır
G Ş l fGiresun A 27 Şanlıurfa
Ankara A 36 Mardin
Eskişehir A 32 Siirt
Konya A 34 Hakkâri
Sıvas A 33 Van
2onguldak PB 25 Antalya A 32 Kars
Parçalı buluBu
Manmara'nın do-
ğusuveBatKara-
deniz parçalı bu-
lutlu, diğer yerter
az bulutlu ve açık
geçecek. Rüzgâr
kuzey ve bat yön-
lerden hafif ara sı-
ra orta kuvvette
6SGCGK,
DIS MERKEZLER
Osk) B 31 Bertin
Helsinki B 22 Budapeşte B 26 Aşkabat
Stockholm B 21 Madrid
Londra
k Çok bulutlu
PB 21 Moskova B 20
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
benzeri yasaları çıkarmakta direnen rejimin kalbi
laik demokrasiye duyariı nasıl bir kalpse- TBMM'ye
aşağıdaki saldınlan bir kez daha duyurulur
DGM Savcılığı'nın incelemeye aldığı bir vaaz ka-
setinde Erbakan'ın milletvekillerine yakıştırdığı sıfat:
"Beşyüzsarhoş".
Aynı kasette Erbakan, TBMM'yi oluşturan millet-
vekilleriningörevini eleştirirken; "(görevijyalnızmec-
lislere verirsenız beş yüz sarhoşu bir araya getirir, bir
kanunyap derseniz, onlann çıkaracağı kanun içki be-
dava olsun kanunu olur" diyor.
Bu kafayı ve bu kafanın peşine takılıp Türkiye'de
gericiliğin daniskası bir Islam rejimi kurma düşü gö-
renleri "beş yüz saıfıoş" diye niteleyenleri, gereken
yasalan çıkarmayan TBMM; hâiâ adeta bu kafalan
ve örgütlerini himaye ediyor. Şaşılası bir durum!
Erbakan kafasına bu son küçük ömek bile 28 Şu-
bat'ın sürmesindeki zorunluluğu gözler önüne $eri-
yor.
Hadi şeriat sevdalısı köktendinci medyanın aske-
ri şûra kararlannı açıklarken 28 Şubat'a karşı sergi-
lediği bayram sevincine kulak asmayalım.
Bunlar dışında kalan görsel ve yazılı medyadaki
anlamsız başlıklan nasıl yorumlayacaksınız?
Eski Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral
Erol Özkasnak'ın emekliye sevk edilmesini "28 Şu-
bat'ın son paşası da gitti" başlıklı büyük puntolarla
duyurdular.
Köktendincilere hak verecek nitelikte, laik basına
yakişmayacak hazin bir başlık!
Ne ki, özkasnak başlığına içeriği yönünden bakıl-
dığında ne kadar yanlış bir irdeleme olduğu da orta-
ya çıkıyor.
Oysa özkasnak degerii bir asker. Günün koşulla-
nna göre, belki zaman zaman sert ama komuta ka-
demesinden aldığı buyruklarla hareket eden bir as-
ker.
28 Şubat bir ikj kişinin kişisel görüşleri doğrultu-
sunda uygulanması istemiyle MGK'ye getirilen ka-
rariar dizisi değildir.
28 Şubat, laik cumhuriyeti koruma ve kollama gö-
revini üstlenen TSK'nin yıllardır süregelen bilinçli dav-
ranışlannın son hafkasıdır.
Nitekim, değerli amıral Güven Erkaya'nın ölü-
münden sonra aşın dincilerin edepsiz saldınlanna
karşı Genelkurmay'ın 28 Şubat'ın sürekliliğinin kişi-
lere bağlı olmadtgını vurgulayan açıklaması gibi.
Gereksiz konuşmazlar
Askerlerde yönetıcı kadrolar tam bir disiplin için-
de değişir; ama kristalize olmuş temel ilkeler, o ilke-
ler doğrultusunda alınan kararlar değişmez. Siviller-
de görüldüğü gibi bugün öyle yann böyle.. olmaz!
Irtica tehlıkesı karşısında Kara Kuvvetleri Komu-
tanı Orgeneral Atilla Ateş'le başlayan Hava ve De-
niz Kuvvetleri komutanlarının konuşmalanyla peki-
şen kararlılık, acaba bir kez daha hangi nedenlerin
ışığtnda sergilendi?
Yüksek komutanlar herhalde durup durduk yerde
irtica tehlikesi üzerinde konuşmadılar.
Kuşku yok önemsedikleri kimi gelişmeJer bu yön-
de harekete geçmelerine yol açtı.
Hizbullah olayından tutun da Erbakan'ın siyasete
dönmesini sağlamaya yönelen çabalar..
Kimbilir bilmediğimiz daha neler neler!
TSK'nin rektör atamalanndan TBMM'den birtür-
lü geçmeyen irtıcaya karşı yasalara kadar duyariı tu-
tum ve kararlılığını sergilemesine vesile oluyor ve..
KHK'ye dayanıyor.
KHK'yle çözemediğimizi; TBMM'deki iktidar ço-
ğunluğunun öncelikle sonuçlandırması gerekmiyor
mu?
Çoğunluğu elinde tutmasına karşın; devlette sü-
reklilik kuralına uyarak hükümetin 28 Şubat yasalannı
Meclis'ten geçirememesi siyasal bir aczin ifadesi
değil midir?
Değilse, ya nedir?
Hukukcular
'Kararname hukuk
karmaşası yaratır'
ANKARA / tSTANBUL
(Cumhuriyet) - Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Se-
zer'in memurlara ilişkin
karamameyı hükümete ge-
ri göndennesini hukukcu-
lar farklı yorumlarla değer-
lendirdiler. Ankara Barosu
Başkanı HakkıSuhaOkay,
hükümetin böyle bir dü-
zenlemeye gereksinimi ol-
madığını vurgulayarak
şunlan kaydetti:
"Hükümet, 657 sayıh
Devlet Memurlan Kanu-
nu'nun, 'kimlenn devlet
memurluğu görevinin sona
erdirebileceği' konusunu
içeren 125. maddesine da-
yanarak gerekli işlemleri
yapabttir. Bötücülükveşeri-
atçıhk suçlamasıyla me-
murtan görevden alabilir-
smiz. Ama bununiçin KHK
ya da yasaya Uıtiyaç yok.
Mevcut kanun var. Ona gö-
re, gerekli unsurlar varsa
3ıraçyapılabUfr.Fakat,yar-
gı karanyla daha suçlulu-
ğu tam kesinleşmeyen ktşi-
yi de görevinden atnıak
dognıdeğildir.Yann bu ka-
ramame demokrat kişik-
rin de görevden aülmasına
neden okhığunda, o zaman
kararnamenin gereksiziiği-
ni anlarlar. Meınuriuktan
atdmak için, ilrî muhbir ve
bir amir yeterü. O zaman
berkes birbiri haklanda
mnhbuük yapar ve amiri
de onaylarsa görevinden
uzaklaşonlır.Bu, karmaşa-
ya neden olur."
Eski tstanbul Barosu
Başkanı Turgut Kazan ise
karamamenin hukuka ay-
kın olduğuna dikkat çeker-
ken "Ancak bana göre
Cumhurbaşkanı 'nmyetni-
nine dayanarak kararna-
meyi geri göndermesi de
mümkün değildir. Karar-
nameyi imzaladıktan sonra
anayasa mahkemesine iptal
davası açabinrdi" diye ko-
nuştu.
Kazan, şu görüşleri dıle
getirdi: "Hükümet TB-
MM'yi aşarakkararname-
yiCumhurbaşkanı'na sun-
muştur. Bu ayıbında ısrar
olur mu. buna bakmak b-
7im. Cumhurbaşkanı baş-
ka bir kararname gektiğin-
de ben yeminime sadık ka-
lacağım mı diyecek, ya da
Cumhurbaşkanı'nın iade
yetkisi var mıdır?*'
Istanbul Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Anayasa
Hukuku öğretim üyesi
Prof. Dr. BülentTanör, ka-
rarnamenin iade edilmesi-
ni "Cumhurbaşkanı'nm
geri gönderme işlemi, hu-
kukun ustünlüğünün bir
gereğidir" diye değerlen-
dirdi. Tanör, geri gönderme
işleminin, anayasal daya-
naklara sahip olduğunu
belirtti.
Savcı YiikseL Giilen için ısrarlı• Baştarafi 1. Sayfada
ri" konusunda güvenlik birimlerinin
bazı saptamalan şöyle:
• 1968 yılı itibanyla Izmir Merkez
Vaizi, îzmir Imam Hatip ve Ilahiyat
öğrenci Yetiştirme Derneği Kesta-
nepazan Kuran Kursu öğreticisi gö-
revlerinde bulunan Fethullah Gülen,
1969 Ağustos ayı içinde lzmir-Bu-
ca'da kendi yönetiminde olan dernek
ve Kestanepazan Kuran kursunda
okuyan 100 öğrencinin katüunıyla açı-
lan bir kampta, Kuran okumamn yanı
sıra Risale-i Nur eğitimi yaptı.
1970'te Izmir'de Nurculuk üzerine
progıamlar yapö.
• 1971 Ocak ayı içinde, tzmir tmam
Hatip ve flahiyat ögrenci Yetiştirme
Derneği içinde Nurculuk faaliyetleri
yürüttügü gerekçesiyle dernek idare
heyetınden çıkanldı. Aynı yıl Nurcu-
luk faaliyetlerinden dolayı îzmir Sıkı-
yönetim Komutanlığı'nca ifadesi ah-
narak hakkında dava açıldı Dava so-
nucunda vaaz etme yetkisi alındı.
• 1973 yıh Edremit Merkez Vaizli-
gi görevi sırasında yaz aylannda kent
civannda açılmış olan ve Nurcu öğ-
rencilenn katıldıgı kamplarda Nurcu-
luk faaliyetlerini organize ettı. 1974-
1976 yıllan arasında yurt çapında çe-
şitli konularda konferanslar verdi.
tran modeü istiyor
• MSP yanlısı olan Gülen, tran'da
gerçekleştirilen devrimin Türkiye'de
de gerçekleştınlmesıni arzulamakta
olup Türkiye'de Islami bir devrim için
yurt genelinde teşkılatlanmaya önem
veriyor. Izmir Bornova Merkez Vaizi
olduğu dönemde vaaz bantlanmn yurt
genelinde dağıtılmasını sağlayarak
Nurculuk propagandası yaptı.
• 19 Nisan 1980 de tzmir'de gerçek-
leştirilen bir Nur toplantısında yaptığı
konuşmada; "birkaç gün içerisindc
'Huruç harekâö' (Abtan harekâü)b«ş-
fartılacağını, bu harekât için hemen he-
nıenherOdeliderlerintespftedikiiğini,
tran'da yapüan Isfaun harekatmm Tür-
kiye'de de böylece başfaunış obcagmı,
amaca ulaşmak için yurtta kendi bin»-
burmda ve kiralayacaldan mösak yer-
lerdeortaveyüksekögrenim gören ög-
rencfler için yurt binalarmın açdması,
yurtlarda eğituen öğrenciierin meyva-
laruu vermesi, kendi fikirleri doğrultu-
sunda çeşhü Idtap ve derguerin basmn-
mn gerçeMestirihnesi De özeflikle Tür-
Iriye'deki öğretmenlerin büyük bölü-
münün kendi yönlerinde faaliyet gös-
termeieri gerektiğini" söyledi.
• 24 Haziran 1980'de Denizli Mer-
kez Akyazıh Köyü Orta ve Yüksek
Eğitim Vakfı Denizli Şubesi'nin açılı-
şında yaptığı konuşmada; "Mffletimiz
içnde M u d « g B zeH dnruma, şeyta-
•m aşaldan mnaHmler ve oaiarm ye-
dstirdigi nançaz tafcöefcr nedenryie
dfişmiftür. Rwya, Mtsmmanhğm gi-
derek «—fc— ve komünizmin yayıl-
maa amaoyia, Türldye'ye her yıl yar-
dım göndermektedfr. Abiakazhk.zina
ve anarşi ahmş yürümüştnr" sözleri-
ne yer verdi.
• 12 Eylül 1980'de, Ege Ordu ve Sı-
kıyönetim Komutanlığı'nca kendisinı
y akalamaya yönelık operasyonu haber
alması sonucu tzmir'den Erzurum'a
kaçtı. 16 Ekim 1980 tarihinde istifa et-
miş görünmek için Erzurum'dan 20
günlük, daha sonra Kayseri Tıp Fakül-
tesi 'nden 45 günlük rapor alıp Borno-
va Müftülüğü'ne gönderdi. 1980 Ara-
lık ayında tzmir-Bomova Merkez Va-
izliği'nden Canakkale'ye tayinini yap-
ördı.
• 1981 Ocak ayında Isparta'da bu-
lunan Islah Sitesi'ndeki Imam Hatip
Lisesi Öğrencilerini Koruma ve Yetiş-
tirme Derneği merkezinde gizlendi. 27
Şubat 1981 tarihinde Eyüp Istanbul
Hükümet Tabipliği ve Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Psikiyatri Kliniği'nden 20
günlük raporaldı. 22 Mart 198 l'de Ça-
nakkale Müftülüğü Merkez Vaizliği'n-
den istifa etti.
• 1981 yılmda Ankara'da Nurcu li-
derlerden Hayrettin Toprak'ın evinde
saklandı. 7 Ağustos 1982 tarihinde Ke-
şan'm bir köyünde gizlenerek "Mol-
h " ve "Dahhak" takma isimlerini kul-
landı. Aynı yıl Sızıno grubu üyelerin-
ce Mekke'de kıralanan bir dükkânda
Gülen'in bantlan hac süresince Türk
hacılanna satıldı.
Hizb-ûtTahrirbağtagtiSi
• Ege Ordu ve Izmir-Antalya illeri
Sıkıyönetim Komutanlığı'mn 7 Şubat
1985 tarihli yazısı ile arananlar lıste-
sinde yer aldı. Genelkurmay Başkan-
lığı'nca çıkanlan 15 Nisan 1985 gün
ve 7130-97/85/SYNT. Istıhbarat Hrk.
Ş. Ks. sayılı aranan şahıslar kjtabırun
2. kategori, 15. sayfa ve 588 sırasında
arananlar arasında yer aldı.
• 1 Ekim 1985'te şeriatçı terör ör-
gütü Hizb-üt Tahnr üyesi Muhammed
Kûrdi, merkezden aldığı emır üzerine
tzmir'de öğrenciyken Gülen ile görüş-
me yaptı.
•Ağustos 1987 ayında ders verdiği
öğrencilerine yaptığı konuşmada, "Al-
parslan Türkeş ile görüştûğünû, Tfir-
keşten cemaatini şeriat doğrumısunda
yetiştirmesiniistediğini,onundakabul
ettiğmi" söyledi.
• 6 Eylül 1987 günü yapılan seçim
yasaklanyla ilgili referandumda Tur-
gut Özal'ı desteklemek maksadı ile
Nurculann hayır oyu kullanmalannı
sağladı. Şubat 1990 tarihinde Korkut
Özal'm dünürünün Istanbul'daki evin-
de "AJNAP'UI gelecegi ile ügin'1
toplan-
tıya katıldı.
• Mart 1990 ayı içerisinde Türki-
ye'deki Islami faaliyetleri tek merkez-
den koordine etmek amacıyla oluştu-
rulan Islam Şûrası içerisinde yer aldı.
1990 yılı içerisinde rahatsızlığını ge-
rekçe göstererek birkaç kez yurtdışına
çıkti.
• 20 Ekim 1991 tarihinde yapılan
genel seçimler arifesinde MÇP'ye 3.5
milyar lira yardım yaptı ve seçimlerde
MÇP ile ittifak yapan RP'yi destekle-
di. 1992 yıh içinde MÇP'den aynlarak
yeni parti kurma çalışmalanna giren
BBP Genel Başkanı Muhsin Yancıog-
hı'na maddi ve manevı destek verdi.
• Fethullah Gülen grubu Nurcular,
yasal platformda orta ve yükseköğre-
nim gençligini kazanmaya yönelik
olarak sahibi olduklan vataf, okul, yurt
Gülen, ABD'den dönemiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara DGM
Savcısı Nuh Mete Yfiksd'in, hakkında soruşturma
başlatması üzerine rahatsızlığını gerekçe göstererek
ABD'ye giden FetbulUh Gülen, yakJaşık 1.5 yıldır
Türkiye'ye donemiyor. "Şeriat devfcd" atnacına
ilişkin konuşmasını içeren bandın televizyonlarda
yayımlanması üzerine Gülen, ABD'den canlı yaym
programına katümış ve 15 gün içinde Türkiye'ye
dÖneceğını soylemıştı. Gülen, "tedavi" için sık sık
gittiği ABD'ye 1992 yılında Risale-i Nur
Enstitüsü'nün çahşmalannı yönlendırmek için de
gizli olarak gitmişti.
Gülen rahatsızlığını gerekçe göstererek gittiği
ABD'de zamanının büyük bölümünü buradaki dını
liderler ve profesörlerle görüşmelere ayırdı. Kuracagı
üniveısitelerde ders verdirmek için başta ABD olmak
üzere birçok ülkede profesörlerle görüşmeler yapö.
1992'de Risale-i Nur Enstitüsü'nün çalışmalannı
yönlendirmek için gizli olarak ABD'ye giden Gülen,
buradan Avustralya'ya geçerek Türk öğrenciierin
akademik eğitim gördüğü okul ve kaldıklan yurtlan
ziyaret etmiştı.
1995 yılı içerisinde ABD, Almanya, tngiltere ve
Rusya'nın Türkıye'deki büyükelçileri tarafından ayn
ayn ziyaret edilmesi de Gulen'in kulis ve lobi
faaliyetleri yürüttüğünü ortaya koyuyordu.
9 Şubat 1998'de gerçekleşen Fethuliah Gülen-Papa 2.
Jean Paul görüşmesıyle "Papa Hıristiyanlann lideri,
Gülen de ünntı tflam akunnun temsilcisi'' olarak
dünya basınına sunulmak istenmişti.
ve dershaneler aracılığıyla eğitihniş
bir taban oluşturmayı, aynı zamanda
güvenlik kuvvetleri dahil tüm devlet
organlannda kadrolaşmayı strateji ola-
rak benimsiyor. Grubun sahip olduğu
vakıf, okul ve dershane, yurt ve bunu
fınanse eden kuruluşlarla devlet mo-
deline göre örgütlenen ve en iyi orga-
nize edibniş grup özelliğini taşıyor.
Gükn'in 90 vakfi
• Fethullah Gülen grubunun ait 90
vakıf, 103 özel okul, 211 şirket, 460
dersane ve yaklaşık 500 öğrenci yur-
du bulunuyor. Yaym organı olarak; 14
dergi, 1 gazete (Zaman), 1 TV (Sa-
manyolu), 2 radyo faaliyet göstermek-
tedir. Grup yurtdışı faaliyetlerin, Batı
Avrupa, Balkanlar, Orta Asya cumhu-
riyetleri, Ortadoğu, Afrika, Uzakdo-
ğu, ABD ve Kanada'da surdürmekte-
dir.
Al^azıh Vakfi'mn mal varlığı
Akyazıh Vakfı'nm Afyon (3 yurt bi-
nası, 4 arsa, 3 konut), Ankara (okul bi-
nası, 3 yurt binası, dükkânlar ve konut-
lar, büro ve mağaza), Aydın (bahçeli
ev, arsalar ve dershane), Balıkesir (5
yurt binası), Burdur (arsa), Bursa (okul
binası ve bahçeli ev), Denizli (13 ar-
sa, dershane, 3 yurt binası), Erzincan
(dershane, yurt binası, 3 konut, 4 ar-
sa), Erzurum (yurt binası, bahçeli ev,
3 arsa, 22 büro, 1 lokanta), Eskişehir
(dershane, 2 yurt, 3 arsa), tstanbul
(dershane, yurt binası, konut, arsa ve
büro), Isparta (yurt, bahçeli ev ve ar-
sa), tzmir (27 arsa, 45 bina, dershane
ve 5 yurt), tzmit (yurt binası, dersha-
ne, bahçeli ev ve arsalar), Konya (yurt,
4 arsa ve konut), Kütahya (dershane,
yurt binası ve arsa), Kahramanmaraş
(konut, yurt binası), Samsun (4 arsa,
dershane), Sakarya (2 yurt binası, bah-
çeli ev), Uşak (yurt binası, konut, ar-
salar), Van'da (6 bina, 4 arsa, dersha-
ne ve yurt binası) mal varlıklan bulu-
nuyor. Vakfın geliri, Samsun Sakarya
Dershanesi, Adana Özel Işık Dersha-
nesi, Denizli özel Server Gazi Lisesi,
Nazilli Özel Fatıh Sultan Lisesi, Kü-
tahya Özel Yavuz Selim Lisesi, Erzin-
can Özel Otlukbeli Lisesi ve Van özel
Serhat Erkek Lisesi'nden sağlanıyor.
Cumhurbaşkanı Sezer KHK'yi îade etti• Baştarafi 1. Sayfada
mazlığı sonuçlandıran karany-
la Çankaya Köşkü'nde 7 yıl
boyunca egemen olacak yöne-
tim anlayışuım çerçevesini çiz-
di. Hükümetin, yeni bir karar-
name hazırlamak yerine Mec-
lis'te bekleyen aym konudaki
yasa tasanlannı TBMM açıl-
dıktan sonra gündeme getir-
mesi bekleniyor.
Cumhurbaşkanlığrndan ya-
pılan yazılı açıklamada, Se-
zer'in, hiçbir düşünce ve görü-
şün Türkiye Cumhuriyeti'nin
ülkesi ve ulusuyla bölünmez
bütünlüğü ile Atatürk ilke ve
devrimleri karşısında koruma
göremeyeceğinin bilincinde ol-
duğu vurgulandı. Açıklamada
şöyle denildi:
"Saym Cumhurbaşkanı, tüm
yaşamı boyunca devktin, ülkesi
ve uhısuyû bölünmez bütünlü-
ğü esasuıı Türkiye Cumhuriye-
ti'nin değ^tirflemez özeflikteki
temel nitefiklerinden olan taikik
ilkesini yol gösterici olarak be-
nimsemistir. Saym Cnmhurbaş-
kanı, Anayasa Mahkemesi üye-
Hği ve Cumhurbaşkanngı'na se-
çfldiğinde,Türkiye Cumhuriye-
ti Anayasası'm, devktin varhgı
vebağnnsızlıgmı,vatanın ve ulu-
sun bütünlüğünükoruyacağma,
Atatürk ake vedevrimİeriyle b-
ik cumhuriyet ilkesine bağlı ka-
lacağuıa ant içmiştir. KHK tas-
lağnu geri göndermesinin nede-
ni,Türkiye Cumhuriyeti'nin te-
mel nheMklerinden olan ve yine
konıyup koDamaya ant içtigihu-
kuk devleti Okesi konusundaki
duyarnhğıdır.''
Cumhurbaşkanı, hukuksal
gerekçelennı de 6 sayfalık ya-
zıyla Başbakanlığa bildirdi. Ge-
rekçede şu noktalann altı çizil-
di:
- Anayasanın 91. maddesin-
de, TBMM'nin, Bakanlar Ku-
rulu'na kanun hükmünde karar-
name çıkarma yetkisi verebile-
ceği belirtümiştir. Buna göre çı-
kanlan bir yetki yasasına daya-
nılarak kanun hükmünde karar-
namelerle düzenleme yapılabi-
leceği kuşkusuzdur. Ancak, yi-
ne aynı maddede, sıkıyönetim
ve olağanûstü haller saklı kal-
mak üzere, anayasanın ikinci
kısmının birinci ve ikinci bö-
lümlerinde yer alan temel hak-
lar, kişi haklan ve ödevleri ile
dördüncü bölümünde yer alan
siyasi haklar ve ödevlerin kanun
hükmünde kararnamelerle dü-
zenlenemeyeceği belirtilerek
bir yasak alan yaratılmıştır.
- Kanun hükmünde kararna-
me taslağının Yetki Yasası kap-
sammda olup olmadığı tarnş-
masına disiplin suç ve cezalan,
anayasanın "Suç vecezalara inş-
kin esaslar" başlıklı 38. madde-
si kapsammdadır. Bu madde,
anayasanın ikinci kısmının "Ki-
şinin haklan ve ödevleri'' baş-
lıklı ikinci bölümünde yer alma-
sı nedeniyle 91. maddedeki ya-
sak alan kapsamına gırdıgınden
disiplin suç ve cezalaruun ka-
nun hükmünde kararnamelerle
düzenlenmesi olanaksızdır.
- Anayasanın 91. maddesine
görekanun hükmünde kararna-
me ile düzenlenemeyecek ko-
nular ancak yasa ile düzenlene-
bilir ve anayasanın 38. maddesi
kapsamındaki disiplin suç ve
cezalann da yasa ile düzenlen-
mesi gereken konulardandır. Se-
zer, Anayasa Mahkemesi'nin
19.4.1988 tarihinde Sağlık Hiz-
metleri Temel Yasası'na ilişkin
bir düzenleme ile 04.04.1991 ta-
rihinde 399 sayılı KlT'lerin per-
sonel rejimini düzenleyen
KHK'yi aynı gerekçelerle iptal
ettiğini örnek göstererek bu ka-
rann ardından söz konusu
KHK'nin disiplin cezalanna
ilişkin hükümlerinin yasayla ye-
nıden düzenlendiğinı anımsattı.
- Yasa ile düzenleme yapdın-
caya değin yürürlükteki kimi
kurallann özellikle memurlar
yönünden uygulanması olanak-
lıdır. Gerçekten, 657 sayılı Dev-
let Memurlan Yasası'nın disip-
lin suç ve cezalannı düzenleyen
125. maddesinin birinci fıkrası-
nnı (E) bendinin (a) alt bendi ile
dördüncü fıkrası ve aynı yasanın
6. maddesi kurallan birükte dü-
şünüldüğünde böyle bir olana-
ğm bulunduğu görülecektir. Ni-
tekim, maddenin anılan (a) alt
bendinde "kfcolojik veya siyasi
amaçlaria kurumlann huzur,
sükûn ve çahşma düzenini boz-
mak" devlet memurluğundan
çıkarmayı gerektiren bir eylem
olarak öngörülmüştür. Aynca,
aynı maddenin dördüncü Akra-
sında, "Yukanda sayılan ve di-
sipBn cezası verflmesini gerekti-
ren fiil ve haüere niteük ve ağır-
hklan itibanyla benzer eylem-
lerde buhınanlara da aynı nevi-
den disipün cezası'' verileceği
belirtimıiştir.
- 657 sayıh yasada, devlet me-
murlannın "yemin bdgesi'' im-
zalayarak göreve başlayacakla-
n vurgulanmakta, yemin belge-
sinde yer alacak yemin metnine
maddede yer verilmektedir.
Bu metin incelendiğinde, kanun
hükmünde kararname ile geti-
rilmek istenen tüm hususlann
yemin metninde yer aldığı gö-
rülmektedir. Bu yemine aykın
davranışın 657 sayılı yasanuı
125. maddesinin yukanda acık-
lanan kurallan karşısında "Me-
muriuktan çıkarma" ile ceza-
landınlması olanaldıdır.
Başbakan Ecevit, KHK'nin
anayasaya aykın olmadığını sa-
Muhalefet ve sendikalardan Sezer
f
e tam destektSTANBUL / ANKARA (Cumhariyet) - Muhalefet
partileri ve sendikalar, memur kararnamesisi geri gön-
deren Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e destek
verdi.
DYP Grup Başkanvekıli Turhan Gövea, Cumhur-
başkanı Sezer'in "fevkalede isabeffi" bir davranış gös-
terdiğını belirterek "Saym Cumhurbaşkam'mn mev-
arttaloıkb^ibkikiınivebütÜBbevantarıgözönüııe
da beüd işin doğrusunun ne oktuğunn anfaımışbırdaf
HADEP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir, Se-
zer'in, iade karan ile yüz bınlerce kamu çalışanı ve ka-
muoyunun beklentisini boşa çıkarmadığına işanet etti.
Demir, yazılı açıklamasında şunlan kaydetti:
"Cumhuj1)aşkanı'nınbukaranıameyireddetroesive
dtabaöwxrektöratanıalanyta^üı tutumu,önümüzde-
kidÖBemdeüUü
rak başka bir tasarrufta buhuıması bekknıaiyordiL
Kendisme yakışaoı yapmıştB-'' dedi. Güven, KHK ko-
nusunu, sadece bir irtica, terör ve anarşi olarak ele al-
mamak gerektiğini vurgulayarak şu görüşleri düe ge-
tirdı: "Ümk ed^nunkibu KHK, hukukdışj tasarro-
fun sommcasuotacS^m Ecevit, hkdaha içtaeandire-
baeceğikaaımveyaKHK'leriCuıııhurbaşlauuııagön-
derirsedaha iyi olur. Bu saym Yılmaz için de geçerikfe
Hem bfr taraftaa AB' ye girmek içm sorumhı noktada
bahmacaksBuz,hemdeABstaadartİKnBa,normlarma
y k a y e a ş y ş ,
yaBh|geri dönmuştûr. Öle yaadaBMHFden bn tip ka-
ranumeleri her zaman beklemek mümkÜBdûı; odar-
kaâolar sagtayacağma otan imacsmzı gückiKhrmi^B-.
Otumlugirişimkrinherzuııandestel^olacacağB.''
DtSK Genel Başkanı Süleyman Çefcbi, sözkonusu
KHK'nin Cumhurbaşkanı Sezertarafından Başkanhğa
iade edilmesinin DtSK'i derinden etkilediğini belirtti.
Karanamenin iadesinin, hukukun ustünlüğünün ülke-
mizde egemen olması doğrultusunda atılmış bir adım
olduğunu ıfade eden Çelebı, •'Saym Cumhurbaskam-
mnnat,hukukunüstünlüğükonusundaki duyarhhğı,ka-
rarhhğt töm emekçüere ve haikBmza gefecek açtsmdaa
a m t vermektedir. Saym Cıunhurbaşkanunızı kuthı-
yar, demokrasi ve hukuk mücadeJesBide herzaman yı-
nmda yer atocağumzm buinmeaııi fatiyong"dedi.
KESK Genel Başkanı Siyami Erdem, hükümetin
yanlışınm Cumhurbaşkanı tarafından düzeltüdiğmi be-
lirtereku
Sezer,nukukşuzhığBÖııleyerekkaiDuvicdaııı-
IHB gereğmi yerine getirdT dedi.
Hak-tş Genel Başkanı Salim Usta da Cumhurbaşka-
nı Sezer'e gönderdiği mesajda, '"Tophunsal banş orta-
mma önemh' bfr katla olan bu iadeyle AB'ye üyeMksü-
recini yaşayanTüridye'nin bu şekâdeönemlibfr yanhş-
tan, hnlmkım iktfınhıgHm' VPtpmpl İIKMII hakfaırma nfan
duyarhhğuuda dönütdüğünü düşünüyoruz'' dedi.
Sağuk-Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu da, bundan
böyle Sezer'i "demokrasinin babaa" olarak anacakla-
nnı behrterek Cumhurbaşkanı'nın karanyla memurla-
nn devlete olan güveninin pekiştiği görüşünü kaydetti.
Memur Sendikalan Konfederasyonu (Memur-Sen)
Genel Başkan Vekili Hüsamettin Şanal ise karamame-
nin iade edilmesinin yerinde ve isabetli bir karar oldu-
ğunu ifade etti. Avrupa Işçi Sendikalan Konfederasyo-
nu (ETUC) ve Dünya Hür tşçi Sendikalan Konfederas-
yonu(ICFTU) tarafından Cumhurbaşkanı Sezer'e mek-
tupla yapılan başvurularda, karamamenin insan hakla-
nna ve hukuka aykın olduğu öne sürûlerek onaylan-
maması talep edilmişti.
vunarak Sezer'e daha önce Da-
nıştay'ın aldığı kararlarla ilgili
bazı örnekler sunmuştu. Se-
zer'e, KHK'de yapılan düzenle-
melerin benzerinin YÖK Disip-
lin Yönetmeliği'nde gerçekleş-
tınldiği, bunun anayasaya aykı-
n olmadığının Damştay karan
ile kesinleştiğı bildınlrnişti.
Başbakanlık'tan yapılan açık-
lamada da, memur için öngörü-
len disiplin cezalannın ilgilile-
rin memuriyetleri ve faaliyetle-
rine devam etmesine yol açüğı
için irticai, yıkıcı ve bolûcü fa-
aliyetlerin önlenmesinde zafı-
yet yarattıgı savunuhnuştu.
Sezer'in tavn karşısmda hü-
kümet üyeleri yonım yapmak-
tan kaçındı. Başbakan Ecevit,
konuyu ortaklanyia değerlendi-
receğini beürtirken MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçefi, yorum
yapmayı erken bulduğunu bil-
dirdi.
Bahçeli, "tade sürpriz oidn
mu" somsuna da, "Bu kadar
bekletildiğme göre sürprizi var
mı?" diye konuştu. Devlet Ba-
kanı FlkretÜnm, "CamhurtMS-
kanı'nuı takdiridir" derken
Devlet Bakanı Rfiştn Kaznn
Yûcelen, yorum yapmak ıste-
mediğini söyledi.
Bayındırlık ve tskân Bakanı
Koray Aydm ise, Sezer'in yasal
hakkını kullandığmı belirterek
"DemokrasinmtabübffijtevişL
Her önünegeteni imzaiamakzD-
runda değil" dedi.
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Ersin Taranoghı, sorun
yaratmaya gerek ohnadığını, bir
orta yol bulunabileceğini belir-
terek "Cumhurbaşkanı takdfr
hakknu kuDanmışar. Hükümet
de hakkmı kuBaıur, kararname
gefir, gider. Sonunda doğru bir
yerde buhışuhır" dedi.
ANAP Grup Başkanvekili
Beyhan Asbn da, Sezer'in tak-
dirini kullandığına işaret ederek
"Cumhurbaşkanı idarede keyfi-
nğin önünegeçmekistemif. 1da-
renin memur hakkmdald tasar-
rufunda yargı gözetiminin ön
plana geçmesini istenüş, sanı-
nm" diye konuştu.