27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 AĞUSTOS 2000 CUMARTESİ HABERLER bDA/Cım bomba davası • İstanbul Haber Servisi - Yasadışı IBDA/C örgütü elebaşı, 'Salih Mirzabeyoğlu' takma adlı Salih tzzet Erdiş'in de aralannda bulunduğu 52 sanığın 'cezaevinde patlayıcı madde ve silah imal etmek', 'patlayıcı madde atmak' suçlanndan yargılanmalanna dün devam edildi. Istanbul 2 No'lu DGM'deki duruşmaya, tutuklu sanıklar Salih Izzet Erdiş, Mehmet Fazlı Aslantürk, Ünsal Zor, Bahattin Ustaosmanoğlu, Yılmaz Şahin, Mehmet Şişmanoğlu, Serdar Kaplan, Burak Çileli ve Mustafa Fişekçi katıldı. Diğer 43 sanık duruşmaya getirilmedi. Mahkeme heyeti, sanıklann tutukluluk hallerinin devamına karar vererek sorgusu yapılamayan sanıkJann ifadelerinin alınabılmesi amacıyla duruşmayı erteledi. Çakfcı / nm 4 adanu yakalandı • Istanbul Haber Servisi - Beyoğlu'nda düzenlenen opeıasyonda dün yakalanan ve Fransa'nın ıstanbul Başkonsolosluğu'ndaki bir yetkiliye suiJcast düzenlemeyi planladıklan iddia edilen 4 kişinin sorgusu sürüyor. Alaattin Çakıcı'nın adamlan olduğu Öne sürülen Arif Burak, Hızır Ülker, Serkan Baş ile soyadı henûz öğrenilemeyen Ufiık adlı kişi, dün Haseki Hastanesi'nde sağhk kontrolünden geçirildi. Yılmaz: Kötü muamele yapıldı • İZMÎR - Izmır Hücre Karşıtı Platform Sözcüsü Acay Yılmaz, Bergama Cezaevi'nden Buca'ya sevk edilen tutuklu ve hükümlülere kötü muamelede bulunulduğunu iddia etti. Yılmaz, Buca Cezaevi önünde yaptığı basın açıklamasında, Bergama Cezaevi'nde tünel bulunmasmm ardından, Buca Cezaevi'ne sevk edilen tutuklu ve hükümlülerin, güneş altında keyfı olarak ring içinde 2 saat bekletildiklerini, birçok tutuklunun bu bekletilmeden kaynaklanan baygınlık geçirdiğini öne sürdü. Mahkûmlann asker, gardiyan, polis tarafindan dövüldüğünü iddia eden Yılmaz, dövülenlerin doktora çıkartılmadığını, tedavilerinin yapılmadığını ve baklannda adli tıp raporlan tutulmadığını ileri sürdü. Kamu-Sen'ciler yapgrianıyor • ANKARA (AA)- Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay'ın da aralannda bulunduğu 63 sanığın, Kamu Görevlileri Sendikalan Kanunu Tasansı'nın yasalaşmaması üzerine yaptıklan eylemde, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet ettikleri gerekçesiyle haklannda açılan davada, 3'er yıla kadar hapis istemiyle yargılanmalanna başlandı. Mahkeme, duruşmaya gelmeyen, Akay'ın da aralannda bulunduğu 56 sanık hakkında ihzar celbi (polis zoruyla getirtilmesi) çıkarttı. Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün görülen dava, dosyadaki eksikliklerin giderilmesine karar verilerek ertelendi. Adalet Bakanı, F tipi için her kesimden yoğun tepki geldiğini söyledi Türk: Tophımıı cliıJiyonımANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, F ti- pi cezaevleriyle ilgili olarak toplumun değişik kesimlerinden tepkiler geldiği- ni anımsatarak bunlann tümünü olanak- lar çerçevesinde dinlediğini söyledi. Türk, Ceza ve Tevkifevleri Genel Mü- dürlüğü'nün Emniyet Genel Müdürlü- ğü gibi belirli ölçüde bağımsız, ancak Adalet Bakanlığı'na bağlı genel müdür- lük olarak örgütlendirilmesi için yasal düzenleme çaiışmalan yapıldığını bil- dirdi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, dün düzenlediği basın toplantı- sıyla TBMM'ye sunduklan "Türkiye Adalet Akademisi Yasa Tasans, Ceza İnfaz Kurumlan ve Tutukevieri Perso- ndi Eğhim Merkederi Yasa TasansT ve Adalet Bakanhğı Teşkilat ve Görev- leri Hakkında Yasa'da değişiklik öngö- ren tasan hakkında bılgi verdı. 'Hukuki boşhık dolacak' Adalet Bakanı Türk, yasa tasanlan- nın birbirlerini tamamlayıcı olduguna işaret ederek hukuki boşluklann doldu- rulmasının amaçlandığuu bildirdi. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlü- ğü'nün ileride Emniyet Genel Müdür- lüğü gibi örgütlenmesi için yasal çalış- malar yürütüldüğünü kaydeden Türk, "Emniyet Genel Müdüıiüğü gibi belir- li ölçüde bağunsız ama Adalet Bakanb- ğı'na bağlı bir genel müdüriük" olaca- ğını vurguladı. Gazetecilerin F tipi cezaevlerine iliş- kin sorulan üzerine, toplumun değişik kesirnlerinden tepkiler geldiğini söyle- yen Türk, sözlerini şöyle sürdürdü: «GeçenkrdeTutukluAileleriYaıthm- laşma Derneği üyelerini ve tnsan Hak- lan Derneği üyeİerinden bir gnıbu ka- bul edip dinledim. Toplumun başka ke- simlerinden de kendilerinin bu konuda dinlenmesini isteyenvar. BenAdalet Ba- kanı olarak bakanhğunla ilgili konular- da toplumun bûtün kesimkrini dink- meye hazınm. Bakannğunın konuiany- laflgfliolduğu süreceben her zaman va- tandaşlanmızla göröşmeye «ytgım, O- nun dtşında da olanaklar öiçüsünde ba- kanlaıia vatandaşlar arasında diyato- gun en yakm ölçüleriçinde sürdürülme- rinm yarann» inanmaktayım." Bir gazetecinin Adalet Bakanı ile Ce- za ve Tevkifevleri Genel Müdürü AH Suat Ertosun'un F tipi cezaevleri nede- niyle tehdit aldığı yönündeki iddialan anunsatması üzerine Türk, "Bizgörevi- mizin başmdayE" demekle yetindı. Türk, bir soru üzerine de Bakanlar Kurulu'nda yeni kimlik kartlannda din hanesine dinin yazılmaması önerisini götürmediğini söyledi. Istanbul Barosu üyesi 100 avukat, F tiçi cezaevlerinin yapımının durdurulmasını istedi Avukatlar âçM grevi başlattıIstanbul Haber Servisi - Çağ- daş Hukukçular Derneği'nde (ÇHD) bir araya gelen Istanbul Barosu üyesi yaklaşık 100 avu- kat, F tipi cezaevlerinin yapı- mına son verilmesi ve avukat- lann müvekkilleriyle görüşme- lerini engelleme amaçlı proto- kolün kaldınlması için "bir gûnlûk uyan niteliği''nde açlık grevi yaptı. Insan Haklan Der- neği Istanbul Şubesi'nde topla- nan tutuklu ve hükümlü yakın- lan ise, son günlerde yaşadıkla- n "baskT ve "şkJdet" uygula- malannı protesto ederek, "Ay- dınhk ülkemizi karanhğa götû- rüyorsunuz. 7indana çeviriyor- sunuz" dediler. ÇHD îstanbul Şubesi'nde, Istanbul Barosu'na Kitle örgutlerinden uyan 'F tipi gündem dışı bırakılmalı' İBRAHİM KARAASLAN DİYARBAKIR - Di- yarbakır Demokrasi Platformu Sözcüsü An" Öncû, F tipi cezaevleri- nin tutuklu ve hükümlü- lerle aileleri arasuıda ciddi boyutta endişe ya- rattığını, bunun gideril- mesi gerektiğini söyle- di. Öncü,"Ftipicezaev- leri çağdaşhğa ve insan onuruna aykuTdır"dedi. IHD Bölge Temsilcisi Hanifı Işık da F tipi uy- gulamasımn Türki- ye'nin gündeminden kaldınlması gerektiğini söyledi. Diyarbakır Demokra- si Platformu'nce Gü- neydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde F tipi ce- zaevleriyle ile ilgili ba- suı toplantısı düzenledi. Toplantıya Demokrasi Platformu'na bağlı sen- dikalarla Halkın De- mokrasi Partisi (HA- DEP) üyesi 300 kişi ka- tıldı. Toplantıda konu- şan platform sözcüsü ve Teş-Işl No'lu Şube Baş- kanı Ali öncü, F tipi so- rünunun özeüikle ceza- evinde bulunanlarla ai- lelerini endişelendirdi- ğini söyledi. tHD Bölge Temsilcisi Hanifi Işık da F tipi ce- zaevleri konusunda şu açıklamalarda bulundu: "Ftipi,hukümetinre- form diye kamuoyunun gündemine soktuğu, an- cakhalkın hücre ve'ta- butluk' olarak nitelen- dirdiğiizolasyonvetecrit merkezi olarak görülü- yor. Bu tür uygulamalar Avrupa Birliği'ne aday bir ülkenin imajına uy- gun düşmüyor." HADEP Diyarbakır Ö örgütü Başkanı AM Ür- kfit da, Türkiye'de bir ta- raftan demokrasiye yöne- lik adımlar atılırken diğer taraftan zıt uygulamalar yapıldığını söyledi. İĞNEIİ FIRÇA ZAFERTEMOÇÎN üye bir grup demokrat ve aydın avukat adına açıklama yapan avukat ZeynelOztürk, F tipi ce- zaevlerine karşı bir günlük uya- n açlık grevi yaptıklanm belirt- ti. Açlık grevine yaklaşık 100 avukatın katıldığuıı vurgulayan öztürk şöyle devam etti: "F tipi adı al- tmdayapuan 11 adet hüc- re tipi cezaevinin yapunı derhai durdurulmalıdır. Bugüne dek yapuanlar yı- kümabdır.Avukadann,zi- yaretçilerin, doktorlann, tutuktu ve hükümhllerin tüm haklannı gasp eden, ortadan kaldıran üçlü protokol ve buna göre ya- yunlanan genelge derluü iptaledilmelidir.'' Avukat Öztürk, F tipi cezaevlerinin kapatılma- ması ve protokolün iptal edılmemesı durumunda tepkilerini değişik şekil- lerde göstermeye devam edeceklerini vurguladı. 'Işkence gördük' İHD Istanbul Şube- si'nde açıklama yapan özgür TAYAD (Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yar- dımlaşma Derneği) üye- leri de Ankara'ya gidiş- geliş sırasında yaşadıkla- n, u basla''ve''şiddet''uy- gulamalannı anlattılar. "Ana yüreğivle'' yola çık- tıklannı vurgulayan Öz- gür TAYAD üyesi Bedriye Çavvş, U A>dınlık ülkemi- n karanhğa götürüyorsu- nuz. Zindana çeviriyorsu- nuzrfprfiğjıtıryiçin baslo- Yeni nüfus cüzdanlanyla ilgili tüm bilgiler barkovizyon yöntemiyle sunuldu 'MER1NİS' projesi tambldıANKARA (CuinhuriyetBü- rosu) - Merkezi Nüfus Idare Sistemi (MERNİS) Projesi barkovizyon eşliğinde basın mensuplanna tanıtüdı. Projey- le yurttaşlara kimlik numarası verihnesi, merkez ve ilçe bi- rimlerinde nüfus işlemlerinin bilgisayar ortammda yapılma- sı ile nüfus ve istatistiklerin hızlı, sağhklı alınması amaç- lanıyor. Projeye göre, kimlik numarası da 11 rakamdan olu- şacak. Projeyle cüzdamn uluslara- rası standartlara uygun, güven- li olması ve nüfus, vergi, sağ- hk ve askerlik gibi aianlarda merkezi olarak tutulacak bil- gilere tek numara aracılığıyla ulaşılmasına olanak sağlayan altyapmın anahtan olması he- defleniyor. Yeni nüfus cüzdanlannda, kişinin kimligı ve kişisel hali- ne ilişkin bilgiler, nüfus bilgi- lerine ulaşmaya ait anahtar bil- giler ve nüfus cüzdanının veri- lişine ilişkin bilgiler yer ala- cak. Cüzdanlardan, dini, me- deni hali, kan grubu alanlan- mn çıkanlması, parmak izi ala- nının eklenmesi planlamyor. Proje için Dünya Banka- sı'ndan 5.5 milyon dolar kredi aktanldığı, aktanlan kaynağın 3.5 milyon dolannın kullanıl- dığı bildirildı. Ölen yurttaşla- nn da dahil olduğu 120 milyon kişinin bilgisayar ortamına ak- tanlma işlemi tamamlandı. Yeni nüfus cüzdanlannda, adı, soyadı, anne-baba adı, do- ğum yeri-tarihi, nüfusa kayıtlı olduğu il, ilçe, köy, cilt, sahi- fe, kütük ve sıra numaralan, cüzdamn verildiği nüfus ida- resi, veriliş tarihi ile parmak izi alanlannın bulunması plan- lamyor. Medeni hal ve kan gruplannın ise cüzdana isteğe bağlı olarak konmasının uy- gun olarak değerlendirildiği kaydedildi. Nüfus ve Vatandaşlık Işleri Genel Müdür Vekili Atffla Öz- demir, sorular üzerine ihale yapılmadığı için yem nüfus cüzdanlannın ne zaman verile- ceğinin belli ohnadığını söy- ledi. Özdemir, din hanesi konu- sunda "Henüz görüş beffi değO, ancak bakanhğunızın düşün- cesi şu anda nüfus cüzdanla- nnda yer alan bügilerin korun- ması doğruKusunda. Dolayısıy- ladüıhaneaninde"dedı Kim- liklerin cinsiyete göre renkle- re ayrılıp aynhnayacağuun ve hangi renk olacağı konulannın da belli olmadığını kaydeden Özdemir, parmak izinin cüz- danda yer almasının "fişjeme'' olarak yorumlanmasının yan- lış olduğunu belirtti. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR larla karşuasük, işkence gördük. Yol boyunca ve dün (önceki gün) suç du- yurusunda bulunduğu- muz tstanbul Adliyesi önünde, güvenük güçkri- nin sakünsına uğraihk" dedi. Çok sayıda tutuklu ve hükümlü yakınının ya- ralandığını ve 30 kişinin gözaltmda tutulduğunu anlatan Çavuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eviada- nmızın aasaugörmekten- se öhnek daha iyidir. Ço- cuklanmızkararh, hücre- lere gn-meyecekler. Onfau* direnecekkr ve hatta öie- celder, ancak önce bizim cesetkrimizi çiğnemeleri gerekecek." IHD Istanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu ise kamuoyunu F tipi cezaev- lerine geçiş amaçlı tüm bu saldınlara karşı duyarh olmaya ve insanlık onuru- na sahip çıkmaya çağırdı. Sorundan yönetim sorumlu Seydaoğlu: F tipi insan haklanna aykın • TBMM insan Haklannı Inceleme Komisyonu üyesi Sebgetullah Seydaoğlu, F tipi cezaevlerini görûşmek için komisyonu olağanûstü toplantıya çağırdı. ANKARA (ANKA) - TBMM İnsan Haklannı Inceleme Komisyonu Başkanvekıli ve ANAP Diyarbakır Millervckıli Sebgetullah Seydaoğlu, Adalet Bakanlığı'nın F tipi cezaevi uygulama- sından vazgeçmesi gerektiğini belırtcrek, bunun insan haklanna aykın olduğunu söyledi. İnsan Haklannı Inceleme Komisyonu Başkanvekıli olarak TBMM Başkanhğı'na komisyonun oia- ğanüstü toplanması için başvurduğunu ancak he- nüz toplanamadığını anlatan Seydaoğlu, komis- yon toplanırsa, Adalet Bakanlığı'nın F tipi ce- zaevlerinden vazgeçmesi için girişimde bulun- mayı tartışmaya açacağını ifade etti. Adalet Bakanlığı ile tutuklu yakınlan arasın- da arabulucu olmaya çalıştığıru belirten ANAP'ü Seydaoğlu, tutuklu ailelennin "Eviatiannuz bu cezaevlerine kontdursa ölüme gidecek" dedikle- rine dikkat çekti. Ailelerin bu görüşüne katıldı- ğmı bildiren Seydaoğlu, koğuş sisteminde daha çokproblemler yaşandığı görüşlerine de katılma- dığını, sorunlann cezaevi yönetimlennden kay- naklandığuu ifade etti. Seydaoğlu, Berlintie Tigel Cezaevi'ni gezdi- gıni belirterek şunlan söyledi: u Buraö^tumkhırehükimTİuter3-4kişflikhüc- refcrde kahyorlar ama bir de havalandırma diye niteleyebUeceğimizyerier var. Burada televizyon, buzdolabı, gazete \f kitap buhınuyor. Atölyefcr var ^ burada bir şeyler üretiyorlar ve bunlan devlet sanyor. Mahkûmlar bununla geçhnlerini sağbyoriar. Orada hücrefer tei örgüleıie çevrüi, bizdeiseduvanarlaçevrilLBuçoktehBkeliDİruy- gulama ve buraya giren canlı çıkmaz." THE Başkanı llkyaz 'Devlet ihmal ettiği görevini yerine getiriyor' • Gûndemdeki konulan değerlendiren THE Başkanı îlkyaz, affiin, cezalardaki caydıncılık ve önleme etkisini ortadan kaldıran bir kurum olduğunu kaydetti. ANKARA (AA) - Türk Hukuk Enstitüsü Ge- nel Başkanı tbrahim llkyaz. "F tipi cezaevleri, devietin yıliardır ihmal ettiği görev lerinin bir bö- iümünün yerine getirihnesidir n dedi. llkyaz, Türk Hukuk Enstitüsü Genel Merke- zi'nde, Türkiye Gaziler Vakfı, Terör Mağduria- n Derneği ve Türk Büro-Sen yöneticileri ile bir- likte düzenlediği basın toplannsında, gündemde- ki konulan değerlendirdi. *Cezaiann,suçun ihlal ettiğj değerlerin ağat- ğıUedoğruorantiı olaraköngörüldüğünü" söy- leyen llkyaz, affın, cezalardaki caydıncılık ve önleme etkisini ortadan kaldıran ve siyasi yönü ağır basan bir kurum olduğunu kaydetti. llkyaz, "Affin sıkça uygulandığı veya sıkça uyguianaca- ğıyolundaki toptumsal bekkntflerin ohıstunddu- ğnüJkderde,cezakanunlanetkilioimamaktadır. Türkiye de bu durumdaki ülkeler arasmdadB-" dedi. Ölüm cezasının kaldınlıp kaldınlmaması tarüşüırken vatanın, milletin varlığı ile istiklali ve istikbali için evlatlannı, eşlerini, kardeşleri- ni, yakınlannı şehit verenlerin varüğının göz ar- dı edilmemesi gerektiğini belirten llkyaz, bu ki- şileri temsil eden müesseselerin uyan ve ikazla- nnın dikkate alınması gerektiğini bildirdi. llk- yaz, ölüm cezasının kaldınlması yönünde top- lumsai bir uzlaşma söz konusu olması halinde, TürkCeza Yasası'mn (TCY) 125. maddesi vede- vamı maddelerin ayn tutularak karar verihnesi- nin gerektiğini ifade etti. llkyaz, TCY'nin 312. maddesinindetamamen ortadan kaldınlması halinde, bu fiilleri işleyen- lere verilecek ceza olmadığını öne sürerek "Bu- nun kabuledflmesi mümkün değüdir" dedi. "F t^cezsevkri,devktinyıDanfarihraalettiğigörev- lerinin bfr böKimünün yerine getirihnesidir" di- yen llkyaz, devletin her şeyden önce mahkûmla- nn can güvenliğinden sorumlu olduğunu belirtti. oralcalislar@yahoo.com Bodrum'da tatilde iken cep telefonum çaldı. "BizlerDalaman'dakiSEKA Fab- rikası 'ndan kadın işçiler. Sizi Dalaman 'a çağınyoruz" dediler. Gidemedim. Istan- bul'a döndüğümde onlann dertlerini an- latan faks metnini masamda buldum. Onlann öyküsü, bir özelleştirme öykü- sü. Bir özelleştirme dramı. Sizlere onla- nn öyküsünü anlatmak istiyorum. Dalaman SEKA Çalışanlan Kadın Ko- mitesi, başlanndan geçenleri şöyle dile getiriyor: Hükümetin yeniden yapılan- dırma programı doğoıltusunda özelleş- tirme kapsamına aldığı çok sayıda dev- let işletmesi arasında bulunan SEKA, 14 Temmuz günü 40 milyon dolar kar- şılığı MOPAK AŞ firmasına satıldı. SE- KA işletmelerinin satışa çıkanlmasını protesto etmek için 8 Temmuz günü 2500 kişinin katıldığı bir mrting ve 10,11, 12 Temmuz günleri "Işyerimizevimizdir" sloganı ile işyerini terk etmeme eylem- leri yapıldı. Satışın yapıldığı 14 Temmuz günü ise Ortaca-Dalaman karayolu 2.5 Dalaman'da Kadın İşçiler, Bursa'da Sait Oral saat trafiğe kapatıldı. SEKA'lı kadın işçiler, bu eylemlerden sonra polis baskısının arttıgını belirtiyor- lar. Çıkan olaylarda biri ağır 8 işçi yara- lanıyor. Ancak işçi direnişi süriiyor. 17- 20 Temmuz tarihleri arasında üretilen kâğrtlann dışanya çıkmasına izin vermi- yorlar. O günden bugüne de işçiler, ka- dınlar ve çocuklar birlikte direniyorlar. işçiler, SEKA'yı satın alan MOPAK'ı da suçluyorlar. MOPAK konusunda şunla- n anlatıyorlar MOPAK firması daha ön- ce SEKA'dan ucuza aldığı ürünleri da- ha kamyonlara yüklemeden kendi etike- tini bastırarak piyasaya sürüyor ve bü- yük kârlar sağlıyordu. Şimdi de fabrikayı hem ucuza alıp hem detek selüloz üreten yer olması ne- deniyle tekel haline geldi. Böylece bir taşla birkaç kuş vurma şansını birden yakaladı. İşçiler, MOPAK'ın kendi işyerinde ör- gütlenmeye çalışan 109 işçiyi işten at- tığını ve kendi işyederinde çalışan 500 işçinin de sendikasız olduğunu aktan- yorlar. İşçiler, asıl endişelerinin ve tep- kilerinin SEKA'nın özelleştirilmesi oldu- ğunu özellikle vurguluyortar. Gazetele- re, yalnızca bu kurumun ucuza satılma- sına tepki gösterdikleri şeklinde haber- ler yazılmasını da bu nedenle doğru bul- muyorlar. "Bizim direnişimiz ekmek ve onurlu bir gelecek bırakma kavgası. özelleştirmelersonucu meydana gele- cek olan sosyal facialara aydınlanmızın daha duyariı olmalan, sesimize ses ka- tıp bütün ülkede yankılandırmalannı is- tiyoruz. Çünkü gasp edilmek istenen bizim ve çocuklanmızın geleceğidir." ••• Dalaman'da direnen işçilerin mesajı böyle. Bir başka mesaj veya mektup ise Bursa Cezaevi'nden. Birkaç gün önce Tarsus'tan telefonla acılı bir babanın se- si ulaştı. Oğlu Sait Oral Uyan'ın tedavi edilmek isteğiyle Bursa Cezaevi'nden Istanbul'a gittiğini ve tedavi olmak bir yana, ağır dayaklar yedikten sonra ve açlık grevi yaparak canını yeniden Bur- sa'ya artığını anlattı. Sait Oral Uyan'ın avukatı Ümit Emek, Sait Oral'ın başı- na gelenlerte itgili Bursa Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulun- muş. Bu da Sait Oral'ın öyküsü: "Müvekki- lim Sait Oral Uyan, Bursa Ozel Tıp Ce- zaevi'nde hükümlü iken boyun fıtığı ra- hatsızlığı nedeniyle tedavi amacıyla Bayrampaşa özel Tıp Cezaevi'ne nak- liniistemiştir." Isteği kabul ediien Sait O- ral, Bayrampaşa yerine Kartal Ceza- evi'ne getiriliyor. Buranın sağhk koşulla- nna uygun olmadığını ve çete mensup- lannın bulunması nedeniyle can güven- liğinden endişe ettiğini belirterek Bay- rampaşa'ya naklini istiyor. Avukat E- mek, Sait Oral'ın bu talebinin tekme, dayak ve küfürle karşılandığını beiirti- yor ve şunlan aktanyor "Sakal ve favo- rileri yolunmuş, sorgu yapılmıştır. Karşı çıkışını sürdürmesi üzerine çınlçıplak soyulmuş ve cinsel taciz dahil işkence yapılmıştır. Elleri arkadan zincihenmiş ve zorla saçı sakalı kesilmiştir. özellikle boyun ve kafa kısmına darbeler vurul- muştur. Tedaviiçin giden bir mahkûm, sonun- da hastalığını daha da azdıracak şekil- de dövülmüş, hücreye kapatılmış ve hiçbir tedavi yapılmadan Bursa 'ya geri dönmek zorunda kalmıştır. Sait Oral Uyan, şu anda boyun fıtığı acılanyla Bursa Cezaevi'nde yatıyor. Babası Ali Uyan, annesi ve yakınlan endişe için- deler. Onun tedavisi için bir şey yapa- maz mıyız, diye günlerdir düşünüyo- rum."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle