25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 AâUSTOS 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA J V L J L J I LJ-K kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Göz alıcıParis serüveni<f , - Halü Gökhan ve TimourMuhidine'in hazırladığı kitabın Fransızcasıyayımlandı Kültûr Servisi - "Türk Edebiyatında Paris" ve "Paristanbur... Geçen haziran ve temmuz ay- lan içinde Istanbul'da ve Paris'te yayımlanan iki kitabın adı. Bu iki kitabı hazırlayanlar ise biri Fran- SLZ Tiirkolog ve diğen de Fransız edebiyatı çe- virmenı Türk olmak üzere iki genç yazar: Thno- ur Mııhidine ve Halil Gökhan. Her ıkisi de ilk romanlannı 1999 yılında Paris ve tstanbul'da yayunladılar. Bu ortaklık ve benzerlikler, yoğun bir ortak tema üzerinde, yani Paris üzerinde top- laııınca ortaya Türk yazınımn ve kültürünün ne- redeyse üç yüzyılı bulunan Pans serüvenini bel- geleyen ve meraklı okurlar için bir antoloji özel- liğı taşıyan ıkı kitap çıktı. Istanbul'daki Yapı Kredi Yayınlan, Paris'teki Esprit des peninsules Yayinevi ve Istanbul Fransız Kültür Merkezi' nin destekledıklen bu ıkı kıtap üzenne, Tımour Mu- hidine ve Halil Gökhan iîe görüştük. - Sizde Paris (ya da İstanbul) sevdası ya da Pa- ris kitabı oluşturma hevesi ne zaman başladı? HALtL GÖKHAN - Her şey Pans'e bır "fi- rar haürası" ıçın başladı. Ama Yahya Kemal'ın dedığı gıbı "alafranga neslin çocukian gibi" bır Paris sevdasına tutularak değıl. Paris'e gıtmeyı çok istiyordum, zıra mektup çekmecemde Pa- ris'ten gelmiş yüzlerce mektup vardı. 1995 yı- lında Batı yerine Güney'e (Kıbns) gıtmek zorun- da kalınca bu kez Paris serüveni benim için iki- lı bir gereklılık halıni aldı. Lefkoşa'dan kalkjp bütün resmı formalıte vahşetını (Türkıye ve Fran- sa) bir bır aşarak Pans'e gittim ve de Tımour ile zaten Türkiye'de planlarını başlattığımız bu ki- tabın anonim çatısını oluşturmaya, yanı Paris üzerine metinler toplamaya başladım. TÎMOUR MUHtDÎNE -1993-1994 yıJIan ara- sında bır yıl boyunca istanbul Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü'nde araştırma görevlisı olarak bulundum. O dönemde zaten hazırladı- ğun çalışmalar gereği Pans- istanbul arasında kül- türel ve yazınsal ılişkılerin ürünlen, masamın üze- rinı ve çantalanmı yetennce doldunıyordu. Bu dönemde Halil ile yoğun bır görüşme süreci ya- şadık ve Pans kıtabının ilk tohumlan Istanbul'da atıldı. • "Türk edebiyatında Paris, Türkçe sözcüklerle kurulmuş bir kent; orada olmayan ve gitmeyenler için de 'kurulmuş' bir şehir. Ve sadece oraya bakmak bile yeterli, oraya gitmiş olmak için." - Türk edebiyaünın modern serüveni içinde sizce Paris'in belirgin özeUikleri nelerdir? HALtL GÖKHAN - Pans ve onun temsil et- tiği kültürel düzeyler bence (hatta bızce) Türk edebiyatına "çağ atiatmışör", ama aynı şeyi Pa- ris üzerine yazılan metinler için ya da kısaca ro- man, öykü ve şiirlerle oluşan "Paris edebıyaü" için söyleyemeyiz. Bu da bir anlamıyla mumun dibini aydınlatmaması örneğiyle açıklanabilir. Ya- nı Türk edebıyatının Paris serüveni gerçekten de bir uyanış, ilerleyiş ve modernizm serüvenidir. Burada tabıi ki sadece Pans yolculuklannın ve hazırladığımız iki kitabın kapsadığı yazı ve ya- zarlan kastetmıyorum. Pans orada olmayan ve gitmeyenler için de "kurulmuş" bır şehirdır. Ve oraya bakmak bile yeterlidır, oraya gitmiş ol- mak için. TİMOUR MUHtDtNE - Paris'in Türk edebi- yatının modernizm serüveninin tam olarak or- tasında yer aldığmı düşünüyorum. Bir anlamda bu edebiyatm 20. yüzyılım oluşturan neredeyse bütün modern yazarlannın hayatında o ya da bu şekilde -sesli ya da sessiz- bir Paris serüveni göz alıcı bir biçimde duruyor. Elbette Paris'e gitme- nin, Paris hakkmda yazmanın, hatta Paris nos- taljisinin bile yazınsal belleğe estetik bir değer kattığı tartışılmaz. Yani bu ortak çalışmanın sa- dece bir nostaljı övgüsünden ibaret olmadığı son derece açık. Hatta, bu konumun Fransızcada da- ha da belirginlik ve yoğunluk kazanması ama- cıyla, Fransızca baskıda, Türkçesinden farklı ol- mak üzere sadece 20. yüzyıl Türk yazarlannın metinlerine yer vermeyi uygun gördük. 'Türkçe sözcüklerle kurulmuş bir kent' - Khapiardayeralan metinlerdtşmda sizce, Türk yazarlannın Paris'i nasıl bir şehir? HALİL GÖKHAN - Bu kıtap, elbette Türk yazarlannın Paris' i hakkında bir belgelik olmak- tan uzakta, zira sadece yazarlann kanşık türde- ki metinlerinden oluşuyor. Bu soruya belkı ya- km gelecekte bu konu hakkında yapdacak bir in- celeme karşılık verebilir. Yine de kişisel olarak Paris'in özelde kimi Türk yazarlan için bir sığı- nak, kimileri için bir sıla, bazılan içinse gerçek bir gurbet (ya da sürgün) yeri olduğunu söyle- yebilirim. TÎMOUR MUHtDtNE - Paris, klişelerin ve kartpostal manzarası değeri taşıyan yazılann dı- şmda Türk yazarlan için genellikle gerçekçi, acımasız, çelişkıli ve arada sırada güzel bir kent olarak resmedilmiştir. Bu noktadan hareketle Paris'in, Türk yazarlannm gözünde bir sürgün yeri olarak çizildiği ve betimlendiği görüşüne ula- şabiliriz. Unutmamak gerekir ki, kitapta yer alan metinlerdeki Paris, günümüzün Paris'i değildır; aslında metinlerin yazıldığı tarihe ait bir Pans de değildir bu. Türk edebiyatmın zaman ve süre sorunlanyla ilıntili olarak ortaya çıkan Paris, Türkçe sözcüklerle kurulmuş bir kenttir. 53. Locarno Film Festivali'nde Uluslararası Yanşma bölümünde ilginç filmler yer alıyor AtUnKültür Servisi - Isviçre'nin Locar- no kentinde her yıl düzenlenen Lo- carno Fılm Festivali'nin 53.'sü başla- dı. 12 Ağustos'a kadar devam edecek festıvalin bu yılki programı Ameri- ka'dan Çin'e kadar uzanan geniş bır yelpaze içenyor. Yönetmenliğini Mar- coMuDer'in üstlendiği festivalde film- ler sınema salonlannın yanı sıra dün- yanın en büyük ekranlanndan bırinin kurulduğu Pıazza Grande Meyda- nı'nda da gösterilecek. Festival, Stan Lee'nin çizgi romanın- dan esinlenen ve genetik problemler yüzünden olağanüstü özellikleri olan bir nesli konu eden 'X Men' filmiyle başlıyor. Yönetmenliğini Bryan Sin- ger'ın yaptığı film 75 milyon dolara maloldu. Samuel L. Jackson'ın oyna- dığı 1970'lerin hit filmi Shaft, Mike Figgis'in Los Angeles'ta yaşayan bır sinema yapımcısı ve onun eşıni ekra- m dörde bölerek anlattığı 'Time Co- de' filmı de Amerika'da ses getırdigı için festivalin programına dahil edilen filmler arasında. 'Robocop', 'Basic Instinct', 'StarshipTroopers' gibi bü- yük yapımlara imza atan Hollandalı yö- netmen Paul Verhoeven, yenı gerilimi 'Holkm Man' ile Altm Leopar Onur Ödülü'nü alacak. KevinBacon ve EIi- zabeth Shue'nun paylaştığı görünmez- lik gücüne sahip bir adamın askeri bir oeven ın laboratuvarda bu sırnmn çözülmesi- nı konu eden filmin 11 Ağustos'taki gösteriminden sonra yapılacak olan törenle Verhoven bu ödülü alacak . Uluslararası Yanşma bölümünde ise birbirinden ilginç filmler yer alıyor bu yıl. Bu bölümde gösterilecek film- lerden en ilgi çekici olanı iki kadın yönetmen tarafından çekilen 'Baise- Moi' kuşkusuz. YTrginie Despentes' in kendi yazdığı kitaptan sinemaya uyar- ladığı ve yönetmenliğini filrmn baş- rol oyunculanndan, eski porno yıldı- zı Coralie Trin Thi ile birlikte gerçek- leştirdiği film, içerdiği erotik sahne- ler nedeniyle Paris'te sadece özel si- nemalarda gösteriliyor. Fihn, ilaç ba- ğımlısı iki genç kızın her şeyi hiçe sa- yarak sadece keyıflerine göre yaşa- dıklan yaşamın, sonunda onlan inti- hara kadar sürüklemesini konu edi- yor. Filmin en çok tartışılan tarafı ise arışma filmlerinden en ilgi çekici olanı iki kadın yönetmenin çektiği 'Baise-Moi'. Virginie Despentes'in kendi yazdığı kitaptan sinemaya uyarladığı ve yönetmenliğini filmin başrol oyunculanndan, Coralie Trin Thi ile birlikte gerçekleştirdiği film, marjinal kadınlann ilişkisini birebir yansıtıyor. bu iki marjinal kadının yaşadığı iliş- kilerin bırebır sinema perdesine yan- sıtılmış olması. ^Sekssahnekrinioiduğugibiçeknıek, gerçeği ortaya kmmaktan başka bir şey değü" dıyen Despentes şöyle ekliyor: "Bu. kadınlann yaşadığı gerçek seksi açıkça ortaşakoyan ilkfilm.Çünküon- larvücutiannı sadece kadınlara sergi- liyor. Böylece erkeklerin seks üzerin- deki hâkimivetlerini ellerinden alarak bir nevi öç alıyorlar." Uluslararası Yanşma'da dığer önem- li bir aday ise Mkhael Almareyda'nın yönettiği 'Hamlet'. Başrolünde Ethan Hawke'ın oynadığı film, 20CJ yılın- da New York'ta geçiyor. Aynı katego- ride, Hong Kong'dan Fruit Chan Kuo'nun 'Küçük Cheung'u, Ingilte- re'den Jamie Thraves' in 'Lovv Dovra'ı ve lzlandalı Baltasar Kormakur'un '101 Reykjavik'i dikkat çeken filmler arasında yer alıyor. Aynca Gillian Anderson'ın başrolü- nü oynadığı Terence Davies imzalı 'The House of Mirth' ve bir grup Ir- landalı gencm BoDerek'i izleyip ben- zerini buhnak için gazeteye ilan ver- melen ile başlayan komik olaylan ko- nu eden Allan Rhchie'nin 'The Ctoser YouGet' fümleri ise Ingiltere adına ya- nşıyor. Festivalin son gününde gösterile- cek olan Isviçre-Italya ortak yapımı olan 'Azurro' da yanşmanın diğer önemli adayı. Denis Rabaglia'run yö- nettiği filmde, gözlerini iyileştirmek için torununu kaçıran yaşlı bir ada- mın öyküsü anlatılıyor. Festivalde aynca, 'Günümüzün Si- nemacılan', B Filmlerinin Krallan', ' Yannın Leopaıian' ve belgesel film- lerin yer aldığı 'Eleştirmenler Hafta- a' adlı bölümler de yer alıyor Yeni bulgular elde edilen Allianoi kenti, üç yıl sonra Yortanlı Barajı sularının altında kalacak Beşinci asklepieion Bergama'da Kültür Servisi - Dünyanın bilinen dört asklepi- eionuna bir yenısi daha eklendı. Bergama'da Yor- tanlı Barajı bölgesinde iki yıldır süren kazılar so- nunda ortaya çıkanlan ve dünya arkeolojı litera- türünü etkileyecek beşıncı asklepieion, Anadolu topraklannın da Bergama Asklepieionu'ndan son- ra ikincı asklepıeıonu olacak. Yunan mitolojisinin sağlık tannsuıın yurdu ola- rak bilinen asklepieıonlar dünyada sayıh mekân- lardan sayıhyor. Bu anlamda yapılan çalışmalar sonunda ortaya çıkanlan kent, ayn bır önem taşı- yor. Ne yazık kı yüzyülar öncesinden gelen, Ro- ma kültür ve sanatı hakkında çok önemli bilgile- re ulaşılmasını sağlayan bu kent, üç yıl sonra Yor- tanlı Barajı sulanyla başka bir tarihe kavuşturu- lacak. Bergama MüzeMüdürlüğüBaşkanhğı'nda 1988 yılından bu yana süregelen kazılar, Sabancı/Phi- lip Morris desteğı ile hız kazandı. Özellikle Ha- ziran 2000 de kurulan 'Bergama Yortanb Kurtar- ma Derneği'nin bölgedekı kazılara maddı destek saglamayı amaç edinerek kazılarda elde edilen buluntularla ilgilı kamuoyunu bılgilendirmesiyle, Allianoi kentini üç yıl içinde bekleyen 'Zeugma Kaderi'nın getireceği sonuçlann olabildiğince aza in<Mlmesi bekleniyor. Baraj bölgesi içinde yer alan antık kent, tıpkı Zeugma gibi sular altında kala- cak. Kazılann en büyük hedefı, Yortanlı Barajı su- lan altında kalacak olan Allianoi kentinın yerle- şim plamnın en kısa sürede tam olarak çıkarmak ve sınırlı zamana karşın, olabildiğince fazla bu- luntu yakalamak. Çok önemli amtsal mimari elemanlar Yapılan çalışmalar ve elde edilen bulgular so- nunda dünyadaki dört' asklepieion' dan biri oldu- ğu Allianoi kentinin ,Helenistik çağa ait olduğu ve en parlak dönemini İS 2.yüzyılda Roma Impa- ratoru 'Hadrian' zamanında yaşadığı ortaya çık- tı. Ortaya çıkan bilgiler ışığında Hadnan dönemi- nin en hareketli merkezlerinden biri olan kentte, Bergama Asklepieionu'ndan farklı olarak psiko- terapi yerine, hydroterapi teda\isi uygulandığı yö- nünde görüşler ağırlık kazandı. Yıne bulgular eş- liğinde kentin, tO 2. yüzyıldan İS 11 .yüzyıla de- ğin Bakırçay havzasında önemli bir sağlık yurdu olarak kullanılmış ve Geç Antik Çağ'da yaşanan göçlerin de etkisiyle zayıflayarak Bizans Döne- mi'nde önemini kaybettiği ortaya çıktı. Ancak Al- lianoi, Batı Anadolu'daki en büyük termal kaynak- lardan biri olduğundan günümüze kadar ulaşabil- meyi ve '21. yüzyınn Asklepieionu' ohnayı başar- dı. Kazılarda çok önemli amtsal mimari elemanlar elde edildi. Bunlar arasında halen kullanılan Ro- ma köprüsü, exedra planlı nympheum(çeşme), ko- nut ve dükkânlar, seramik fınnlar, şarap imalat- hanesi, latnn(tuvalet), güney ve batı nekropolle- ri ile iki ana arter cadde ile, uzun bir süre Anado- lu'yahâkim olan Pergamon'un, çevresindeki yer- lerle ulaşımını sağlayan 'Roma Çağı yol siste- mi'nm bir parçası çözühnüş oldu. Mimari örnek- lerin yanı sıra kente kimliğmi veren Asklepios başı, tüm bir Aphrodit heykeli, iki kadm başı ve torsolann bulunmasıyla da kentin zamanında zen- gin bir heykel koleksiyonuna sahip olduğu açığa çıktı. Hekimliğin ve tıp bilirninin tannsı Asklepios, MÖ 6. yüzyılda başlayan ve Geç Antik Çağ'a kadar farklı adlarla devam eden bir kültür olarak karşımıza çıkıyor. Roma mitolojisınde Esculapis olarak bilinen kültürün en eski izlerine Pelepon- nesos'ta rastlanmıştı. Kökeninin Messenia ve Ar- golis olduğu sanılan kültürün, kıta Yunanistan'dan çıkıp Anadolu'ya oradan Helenistik dönem Mısır'ına dek yayıldığı biliniyor. Dünyanın en önemli dört asklepieionu, kıta Yunanistan'da Epidarus ve Korint, Ege Adalannda Kos, Anadolu'da ise Bergama'da ortaya çıkarümışn.Al- üanoi kazılan bunlara beşincisıni kazandırdı, üç yıl sonra sular altında kalacak olsa bile... Amerikalı aktör Robert Dovvney hapisten çıktı • LOSANGELES (AFP)-35yaşmdaki Amerikalı oyuncu Robert Dovvney Jr, uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle gözaltında tutuluyordu. California Mahkemesi çarşamba günü görülen davada Robert Downey'in serbest bırakılmasına karar verdi. 5000 dolarlık kefalet ücreti karşılığmda özgürlüğüne kavaışan Downey ilk defa 1996'da cezaevine girmişti. Holyvvood'un son dönemde yetiştirdiği en yeteneklı oyunculardan biri olarak görülmesıne karşın, genç oyuncu zamanının büyük bölümünü cezaevlennde ve rehabilitasyon merkezlerinde geçırdi. 1992'de Charlie Chaplın'i canlandırdığı rolüyle Oscar ödülüne aday gösterilen Dovvney, 'The Gingerbread Man', 'US Marshals' gibi fılmlerde oynadı. Etigar Allen Poe'nun evinin yıkınu durduruldu • Kültür Servisi - New York'taki Greenwich Village'da, aralannda Edgar Allen Poe'nun 1845 yılında birkaç ay yaşadığı bir evin de bulunduğu, tarihi binalann yıkım karan Manhattan Yüksek Mahkemesi Hâkımi Robert Lippman tarafından durduruldu. New York Üniversitesi, bir zamanlar Hukuk Fakültesi ve öğrenci işlerinin yönetildiği bina olarak kullandığı Edgar Allen Poe'nun evini Hukuk Fakültesf ni genışletmek için yıkmak istıyordu. Ama bu karar çevre halkının, edebiyatçılann ve çevrecilerin yoğun tepkisinı çekmişti. Yazar Hugh Hood öldü H Kültür Servisi - Kanada'nın en önemli yazarlanndan Hugh Hood öldü. Geçtiğimiz gün Montreal'deki evmde ölü bulunan yazar 72 yaşındaydı. Hugh Hood, kısa hikâyeler ve denemeler yazıyordu. 30 Nisan 1928'de Toronto'da doğan yazar, Toronto Üniversitesi'nde doktora yapmasına rağmen, akademik kanyennın büyük bir kısmını Montreal Üniversitesi'nde geçirdi. Hugh'un ilk çalışmalan, basıt kısa hikâyeleri içeriyordu. 1962'de yazdığı 'Flying A Red Kite' ve 1967'de yazdığı 'Around the Mountain' bu ilk hikâyelerinin örneklen olmuştu. Olgun yapıtlannda ise özellikle 1975 yılında yazdığı 12 ciltlik new age roman serisi epik tarzın örnekleriydi. Yazar son yıllarda sosyal içerikli yazılara yönelmişti. David Bovırie şarkı sözü çalmakla suçlanıyor • Kültür ' Servisi-Pop müziğınin ünlü ısimlerinden Davıd Bowie hırsızhkla suçlanıyor. 1977 yılında büyük başan kazanan "Heroes' adlı şarkının şözlerinin yansından çoğunun bir şairin yapıtına ait olduğu iddıa ediliyor. Shuna Shelly admdaki Ingiliz şair, 1974 yılında tanıştıklan sırada Bovvie'ye kendi kitabmı hediye ettığım ve şarkıcının kitapta yer alan bir şiin kendi şarkı sözü olarak kullandığını söylüyor. Şu sıralar üçlü bır albüm çıkaran Bovvıe'nin nasıl bir yanıt vereceği merakla bekleniyor. 'Bowie at the Beeb' adnıı taşıyan albüm 29 Eylül'de Amerika'da piyasaya çıkıyor. Janet Leigh kırtc yıl sonra yine 'Sapık' nimmin mekânında I Kültür Servisi - Korku ve genlım filmlerimn unutulmaz yönermeni Alfred Hitchock'un 'Sapık' fihni 40. yıldönümünü kutluyor. Filmin klasikleşmiş banyo sahnesınin unutulmaz oyTincusu Janet Leigh, bu yüzden düzenlenen kutlamalara katılmak içm 40 yıl sonra yeniden Norman Bates'ın ürkütücü otelindeydi. 'Duş beni hâlâ korkutuyor' diyen 73 yaşındaki oyuncu, Anthony Perkins'in oynadığı Norman Bates'in kendisını öldürme sahnesini canlandu^rak gazetecilere poz verdi. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın müzeye dönüşen evi açılıyor • Kültür Servisi - Cumhuriyet döneminin önemli yazarlanndan Hüseyın Rahmi Gürpınar'm Heybeliada'daki onanlarak müze haline dönüştürülen evi, 19 Ağustos'ta ziyarete açılacak. Adalar Kaymakamı Mustafa Farsakoğlu, yaptığı açıklamada, evin, yazann ölümünün ardnıdan kültür hızmetlerinde kullamhnak üzere satış yoluyla II Özel Idaresi'ne verildiğini, 1996 yılında ise Kültür Bakanlığı'na tahsis edildiğıni açıkladı. Kaymakamlık ve adalılarm girişimiyle başlatılan onanm çalışmasında yazann kıtaplan ve özel eşyasmın temizlendiğini belirten Farsakoğlu, ihaleyle bir firmaya verilen onanm işinin Amtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü İstanbul Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü'nün kontrolünde tamamlandığını söyledi. Cumhuriyet dönemi yazarlanndan Hüseyin Rahmi Gürpınar, 1912 yılmda taşındığı evde otuz iki yılmı geçirmişti. BUGUN • CEMİL TOPUZLU AÇIKHAVA TtYATROSU'nda geleneksel Açıkhava Konserlen kapsamında bu akşam saat 21.00 de Boğaziçi Gösteri Sanatlan Tophıluğu -Kardeş Türküler'in konseri izlenebilir.r4S7 63 00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle