Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBA
HABERLER
Tantan
Gürbulak'ta
• DOĞUBEYAZTT(AA)
- Ağn'da incelemelerde
bulunan tçişleri Bakanı
Sadettin Tantan, Iran-
Türkiye arasında bulunan
Gûrbulak Sınır Kapısı'nda
çeşitli incelemeler yaptı.
Bakan Tantan, tran ve
Tûrkıye sınır kapılannda
günlerdir bekletildiklerini
ileri süren şoförlerin
şikâyetlerini dinledi.
Tantan'a iş yapamaz hale
geldiklerini, çeşitli
sıkıntılar çektiklerini dile
getiren şoförler, alkışlarla
Bakan Tantan'ı yanlanna
çağırdılar. Şoförlerin
yanına gelen Bakan
Tantan, Gürbulak Sınır
Kapısı'nınyeniden
düzenleneceğini,
işlemlerin süratle
yapılması için çalışmalann
başlatılacağını söyledi.
Konuyu Bakanlar
Kurulu'nda da gündeme
getıreceğıni söyleyen
Tantan, uzun kuyruklar
oluşturan TIR'lann burada
bekletilmesınin ülke
ekonomısine de zarar
verdiğıni söyledi. Tantan,
sınır kapılannda derhal
bilgısayar sıstemine
geçilmesi gerektiğini
söyledi.
Cem-Papandreau
görüşmesi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bfirosu) -
Dışışlen Bakanı Ismail
Cem'ın Yunanistan
Dışişleri Bakanı Yorgo
Papandreau ile telefon
görüşmesi yaptıklan
bildirildi. Dışişleri
Bakanlığı'ndan dün
yapılan açıklamaya göre,
iki bakan BM Genel
Kurulu için gidecekleri
New York'ta görüşmeyi
kararlaştırdılar. Cem'in,
Yunanistan'daki orman
yangınlan için Türkiye'nin
yardıma hazır olduğunu
Papandreau'yu ilettiği
kaydedildi.
^ 0 mîlyon kişi
sımmnda1
açhk|AYDIN(AA)-DYP
Genel Başkanı Tansu
Çiller, "Bugün Tûrkiye'de
30 milyon insan açlık
sınınnda" dedı. Aydın'ın
Köşk ılçesınde,
beledıyenin yeni hizmet
bmasının açılış töreninde
konuşan Çiller, 57.
hükümetin icraatmı
değerlendırdi. Hükümeti
"kurda kuşa" benzeten
Çiller, Başbakan Bülent
Ecevıt'in her iktidar
olduğu dönemde,
Türkiye'nin çok ciddi
sıkıntılar yaşadığını ileri
sürerek "Kurtlar ve kuşlar,
bu ülkeyi yedi bitirdi. Bu
ülkenin başına ne zaman
Ecevit gelse, o zaman
karne gelir. Çifçiye sıkıntı
gelir. Bence ıki türlü
Türkıye var. llki. lobilerin
yaşadığı Türkiye, onlar
hayatlanndan memnun.
Ikinci Türkiye, gerçek
Türkiye. tşte bu
Türkiye"de insanlar rahat
değil. Ben bunlan
duyuyorum ve basının da
bunu duyurmasını
ıstiyorum" dedi.
şantaj
İÇAYELİ(AA)-MHP
Istanbul Milletvekili Yaşar
Bozkurt, kendısıne yapılan
şantajın ıçenğinın ahlaki
yönden olabılecegini
söyledi. Devlet Bakanı
Ramazan Mirzaoğlu'nun
Rize gezisine katıJan Yaşar
Bozkurt, bır şantaj olayıyla
karşılaştığını, bir kadının
kendısıne telefon ettiğini
belirterek "Çete olayı
olabılir düşüncesiyle polise
dunımu bildirdim.
Ellerinde kaset olduğunu
söylediler. Beni herkes
tanır. Bu konuda herhangi
bir yanlışım ve eksiğim
olmadıgını bildiğim için
polise ihbarda bulundum"
diye konuştu.
Eylül ayıyla birlikte RP lideri ve FP ile ilgili davalar art arda karar aşamasına gelecek
Erbakah için kritik dönemeç
SEBAHATKARAKOYUN
ANKARA - Kapatılan
RP'nin lideri Neanettin Erba-
kan ve FP'yi eylül ayıyla bir-
likte ardı ardına karar aşaması-
na gelecek davalar nedeniyle
zor bir sûreç bekliyor. Anaya-
sa Mahkemesi'nin FP hakkın-
daki kapatma davasıyla ilgili
olarak eylûl ayında yapacağı
karar toplantılan merakla bek-
lenirken FP kongresinin iptali
için 6 partüinin yaptığı başvu-
rular nedeniyle açılan davanın
ilk duruşması da 10 Ekim'de
yapılacak.
Erbakan ve çoğu şu anda
FP'de bulunan 79 eski RP'li
hakkında "Hazine yardumnı
sahte bdgeierte teşküaüara da-
ğrtılmış gibi gösterdikleri" ge-
• Erbakan ve 79 RP'li hakkındaki kayıp trilyon davasında
süreç hızlanacak. FP kongresiyle ilgili iptal davası 10 Ekim'de
görüşülmeye başlanacak.
rekçesiyle açılan davayla ilgili
süreç de sonbaharla birlikte
hızlanacak. Bingöl'deki konuş-
ması nedeniyle 1 yıl hapis ce-
zası alan Erbakan, cezanm er-
telenmesüıe yönelik hukuki gi-
rişünlerini ve 312. maddenin
değiştirilmesine yönelik kam-
panyayı sürdürürken sahtecilik
suçlamasıyla karşı karşıya ol-
duğu kayıp trilyon davası nede-
niyle sıkıntıda.
Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcısı Vural Savas'ın, FP'nin
"RP'nin devamıoJduğuve Uik-
Kk karşra eylemlerin odağı ha-
Iroegekuğigerekçesiyle" temel-
li kapatılması istemiyle 7 Ma-
yıs 1999'da açtığı davanın ka-
rar aşamasına gelmesiyle FP'de
gergin bekleyiş başladı. Erba-
kan'ın talimatı ile kapatılma
olasılığına karşı yedek parti ku-
ruluşu için başlatılan çalışma-
lann hızlandınldığı bildirildi.
Kongre sürecinde Erbakan
ve ekibiyle yollannı tümüyle
ayıran FP'nin yenilikçi kanadı
ise partinın kapatılması olasılı-
ğına karşı farklı siyasi oluşum
için arayışlannı sürdürüyor.
Kapatma davasırun yam sıra
FP için bir başka kritik dava da
10 Ekim'de başlayacak. FP yö-
netiminin kongre öncesi yaptı-
ğı tüzük değişikliğinin yasaya
aykın bulunması üzerine kong-
renin iptali için yenilikçilerin
talimatı ile yapılan başvurular
birleştirildi.
Davanın, kongrenin iptaliyle
sonuçlanması durumunda
FP'de yeni bir liderlik mücade-
lesinin yaşanması ve sonucu ne
olursa olsun bunun aynşmayı
beraberinde getirmesi kaçınıl-
maz görünüyor.
Bingöl konuşması nedeniyle
aldığı hapis cezasının ardından
"düşünce suçlusu" olduğu yö-
nünde yurtiçinde ve dışında
kampanya başlatan, TCY'nin
313. maddesinin değiştirilme-
si için çaba harcayan Necmet-
tin Erbakan, kendisi ve 79 eski
RP yöneticisiyle ilgili kayıp
trilyon davası nedeniyle köşe-
ye sıkıştı.
RP'nin kapatılmasının ar-
dından müfettişlerce sürdürü-
len incelemede yapılan Hazine
yardımının sahte belgeler dü-
zenlenerek teşkilatlara dağıtıl-
mış gibi gösterildığinın saptan-
masıyla açılan davanın da ka-
rar aşamasına geldiği belirtili-
yor. Kamuoyunda "kayıp trfl-
yon" davası olarak bilinen da-
vada Erbakan ve 79 eski RP'li,
partiye 1997 yılında yapılan
Hazine yardımmı sahte belge-
lerle teşkilata dağıtılmış gibi
göstermekten yargılanıyor.
Ecevit: Yanlıs anlasıldım
'Yetki konusu
Meclis'in görevi'
• Başbakan Ecevit, eski Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in ombudsman sisteminde
başhakem olacağı yönündeki haberlerlerle
ilgili olarak "Aynntılan görüşmedik ama bu
ombudsman müessesesi kurulması
konusunda görüş birliği var" dedi.
ANKARA (Cumhıt-
riyetBürosu)-Başbakan
Bülent Ecevit, Cumhur-
başkanı'nın yetkilerinin
sınırlandınlmasına ıliş-
kin açıklamalannın
yanlış anlaşıldığmı be-
lirterek "Yetkfler kısıb-
bilir de, ktsümayabüir
de.Bu MecHs'in görevi"
dedi.
Başbakan Ecevit, dün
gazetecilerin çeşitli ko-
nulardaki sorulanm ya-
nıtladı. Ecevit, "Cum-
hurbaskanı'nın yetkile-
rinin suuıiandınbiMsı
konusunda bir çahşma
var mı" sorusu üzerine,
bu konuda yaptığı açık-
lamalann gazetelere
yansıyan biçiminden
farklı olduğunu söyledi.
Ecevit, "Cumhurbaş-
kanmın yetküeri kıala-
bilir de, kısılmayabilir
de. Bu TBMM'nin bir
görevidir. Ben demecJe-
rimde şumın ûzerinde
durdum. Özeltikle son
haftalarda görûldü ki,
hûkûmet ile cıunhur-
başkanlannı Oişkilendi-
ren flişkiler konusunda
bazı belirsiztikler yainız-
ca anayasada değfl, ya-
salarda dayonun tarz-
lannda da baa beürsiz-
Mklervar.BubelirsizMk-
lerin bir an önce giderü-
mesmi betirttim" dedi.
Ecevit, eski Cumhur-
başkanı SûfcymanDemi-
rel'in ombudsman siste-
minde başhakem olacağı
yönündeki haberlerin
anımsatılması üzenne,
"O ölçûde aynnülan gö-
rüşmedik ama bu om-
budsman müessesesi ku-
rulması konusunda gö-
rûş birfiği var" diye ko-
nuştu. Ecevit, Başbakan-
lık Takip Kurulu'nun ir-
ticacı kamu görevlüeri-
ne ilişkin liste hazuiadı-
ğı yönündeki iddıalann
anımsatılması üzerine
de, "Bana öyle bir liste
geunedi" dedi.
TAYÂD'dan sııçduyımmı
lutukhı ve Hükümlü Aileleri
Yardmüaşma Derneği'nden
(TAYAD) bir grup kadın, 26
Ağustos Cuma günü Galatasa-
ray Iisesi önünde F tipi cezaev-
lerini protesto etmek isterken
kendilerini döverek gözalüna
alan poüsler hakkında İstanbul
Adliyesi'nde suç duyurusunda
bulundu. Tamanunı kadınlann
otuşturduğulutukhıveHükûm-
hl Afleleri Yardunlaşına Derneği
üyeleri suç duyunısunda bufun-
duktan sonra adliye koridoria-
nnda "Hücrelere izin vermeyeee-
ğjz", "Analann öfkesi işkenceyi
yenecek" sloganlan atü. Gözalö-
lar sırasında araçlarda uğradık-
lan sakhnlar sonunda bir Itişi-
nin kohınun kmldığuıı beiirten
aOeter, "PbHsler, araçlarda dnsel
tadzdebulundu. Karşı koyarsak
copia tecavûz edeceklerini söyle-
dOer" dediler. Son zamanlarda-
ki gözalülarda sürekü dövüktük-
ierini, cinsel tacize uğradıklaruu
vurgulayan TAYAO'hlar suç du-
yurusunda bulunduktan sonra
sessizce adKyeden aynkhlar.
(Fotoğraf: StBEL KIZILIŞIK)
68'liler Birliği Vakfı Başkanı Atahan, DSP liderinin Gülen'e destek olduğunu söyledi
'Başbakan Ecevit adalete gölge düşürdü
9
• Haşmet Atahan,
"Fethullah'a ve
onun Amerika'ya
taşıdığı örgüt üst
yönetimine kol
İcanat gerilmesinin,
savcılann
soruşturma
iradesini,
mahkemelerin
yargılama iradesini
sakatladığı ve
adalet üzerine gölge
düşürdüğünü"
söyledi.
tstanbulHaberServisi-68'liler
Birliği Vakfı Başkanı Haşmet
Atahan, "Başbakan Bülent Ece-
vit'in, hakkındaki tutuklama ka-
ran kakhnlan Fethullah Gülen'e
arka çıkarak adaletin üzerinegöl-
gedüşürdüğünü, anayasanm 138.
maddesini çiğnediğini'' savundu.
Sivil Toplum Kuruluşlan Birliği
(STKB) adına yapılan yazılı açık-
lamada da "Siyasal erkin Fethul-
lah Gülen'i destekleyen rurumu-
nun kmandığı'' belırtılerek "Baş-
bakan Bülent Ecevit hakkında
yargı yoluna başvuracağunızı
açüdryoruz" denildi.
Haşmet Atahan yaptığı yazılı
açıklamada, "FethuBah'aveonun
Amerika'>'a taşıdığı örgüt üst yö-
netimine kol kanat gerilmesinin,
savcılann soruşturma iradesini,
mahkemelerin yargılama iradesi-
ni sakatladığı ve adalet üzerine
gölge düşürdüğünü" belirtti.
Açıklamada, "Gericuık, kara
cüppeleri şarvarlan ile değil da-
ha çok modern görünüşlü, bügi
ve teknolojiden yararianan, dev-
letyönetiminin yüksek kadarma
kadar sinske ürmanabflen, ken-
di gerçek niyetmi gizleyerek son
öldürücü vuruşu yapacak ana
dek sureti haktan görünen şekti
ile en tehlikeli sûrecini yaşıyor"
denildi.
Atahan açıklamasında, Başba-
kan'ın görevinin, ulusal ve ulus-
lararası planda Fethullah Gülen
örgütünün tüm bağlantılanm,
tüm kaynaklannı, olanaklarmı,
kadrolannı açığa çıkaracak bü-
tün bilgıleri tek tek toplayacak
bir mericez yaratmak, bu mer-
kezde en bilgili, tecrübeli, dürüst
ve özverili ekibi görevlendirmek
olduğunu ifade etti.
Atahan özetle şu görüşlere yer
verdi: "Bülent Ecevit'in görevi,
FethullahGüleniçin aklanma du-
alan yapmak ve adaleti olumsuz
etkilemek değfldir. Vedi düvekien
gelen basküar sonucu, Fethul-
lah'ın gryabi tutuklama karan
kalkmış olsa da, Fethullah arük
gerçekten özgür olabüir mi? Ha-
yır, çünkü bu memleket sahipsiz
değfldir. işçisHköytüsüyle, kaduu-
erkeğiyle, askeri-srvilryie çağdaş-
lıktan, demokrasiden yana olan
Türkiye halkı Fethullahçı gerkfli-
ğe geçk vermeyecekrir."
206 sivil toplum kuruluşu adı-
na yazılı açıklama yapan STKB
ise " Başbakanın koruyucu gölge-
sinin anayasanın 138'ind madde-
sine aykın düştüğü veanayasal suç
işlendiği inancmıvekaygısınıtaşı-
yor, cumhuriyeti, devTİmkri ko-
rumaya kararh tavnmızla, irtka
odaklarrvla avTun gözetmeksizin
mücadele edeceğimizi bir kez da-
ha yineKyonız"
SfFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcaiisiar9yahoo.com
Ülkemizin iki 'güzide' ismi
birbirine girdi. Günlerdir heye-
can içindeyiz, kim kimi yiye-
cek? Her ikisi de delikanlı, her
ikisi de tuttuğunu koparan
cinsten. Kimlerden söz ettiği-
mi sanınm anladınız: Reha
Muhtar ve Ibrahim Tatlıses.
Bu arada Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti de ıbrahim Tatlı-
ses'in Reha Muhtar'ı tehdit et-
mesini kınayan bir bildiri ya-
yımladı.
Ibrahim Tatlıses, Cemiyet'in
kınamasına neden olan sözle-
rinde şunlan söylemişti: "Kim
lan bu adam! Ben 40 yeğenin
amcasıyım, dayısıyım. Benim
600 çalışanım var. Ben dura-
yım ama benim ekmeğimi yi-
yenler, beni sevenler durmaz.
Bu filmin nasıl biteceğini ya-
kında göreceksiniz, haberi si-
ze gelir." Tatlıses'in tehditleri
korkutucu. Tam ona uygun.
Sonra sözlerini şöyle sür-
dürdü: "Ben Reha Muhtar'tn
ne anasına, ne bacısına, ne de
kansına küfûr ettim. Onunla
Tatlıses-Muhtar Atışması
bir husumetim olamaz. Beni
reyting ayağına kullanıyor. O
zannediyorkiiyihabercilikya-
pıyor. Aslında herkes dalga
geçiyor, gülûyor."
Ibrahim Tatlıses'in tehditleri
tabii ki kabul edilir şeyler de-
ğil. Türkiye Gazeteciler Cemi-
yeti'nin onun tehdit edilmesi-
ne tepki göstermesi yerinde.
Hep birlikte tehdit ve kabada-
yılıga karşı çıkmamız gereki-
yor. Ancak bundan sonrasını
bir tartışsak diyorum.
Reha Muhtar'ın yaptığı ha-
bercilik midir? Yıllardan beri
reyting uğruna yayımladığı ha-
ber bültenlerini "cambazha-
ne" gösterisine çevirdi. Onun
bültenleri, şöhret meraklılan-
nın, toplumun ilgisini çekmek
isteyenlerin, zavallılann, kaba-
dayılann, ağlayıp sızlayanlann,
ırzına geçilenlerin, ırza geçen-
lerin, artistlerin, artistlik me-
raklılann sahnesine dönüştü.
Bu haber büttenleri, ona şöh-
ret ve para olarak döndü. O,
bir ekol haline dönüştü. TV
patronlan, herkesin Reha
Muhtar haline gelmesini iste-
diler. Çünkü haber yerine
cambazhane gösterisi halk/n
daha çok ilgisini çekiyordu.
Reha Muhtar'ın öncülüğünde,
Türk/ye'de bir habercilik patla-
ması oldu. Uluslararası haber
bültenleri akşamlan yanm sa-
ati geçmezken bizim haber
bültenleri ağlamalar, sızlama-
lar eşliğinde iki saate çıktı.
Dansöz Asena'dan, Mezdeke
grubuna kadar kimi isterseniz
bu haber bültenlerinde baş ta-
cı edildiler. Çünkü bunun kar-
şılığı oluşmuştu.
Reha Muhtar bir yıldız oldu.
Gençler onda geleceklerini
görmeye başladılar. Sevgilile-
ri, kavgalan, haber okumatar-
zı artık bir efsane olarak dil-
den dile dolaşıyordu. Ibrahim
Tatlıses, "Beni reyting uğruna
kullanıyor" diyor. Evet kullanı-
yor, o bu işin ustası. Bizim
mestek, yani gazetecilik ve ha-
bercilik mesleği işte bu yolla
Muhtar'laştı. Gazeteciler Ce-
miyeti, Türkiye Gazetecileri
Hak ve Sorumluluk Bildirge-
si'ne vurgu yaparak Reha
Muhtar'a yapılan saldınyı kını-
yor. lyi de Reha Muhtar acaba
o Bildirge'deki ilkelerin hangi-
sine ne kadar uyuyor?
Reha Muhtar'ın bu işin da-
ha da büyümesinden mem-
nun olduğunu düşünüyorum.
Ona daha fazla malzeme çıkı-
yor, daha fazla reyting olana-
ğı doğuyor. Ibrahim Tatlıses'in
dansöz Asena ile olan ilişkisi,
bir ana haber bülteninde bir
saat konuşulur mu? Böyle bir
şey gazetecilik mesleği içine
mi girer? Televoleler çok rey-
ting yapıyor. Prime-time de-
nen en kıymetli saatlerde ya
onlar var ya da içeriksiz, sol-
muş, yıpranmış Türk filmleri.
Kaliteli fılmler, ciddi haber
programlan yellere, seltere ka-
pılıp gitti.
Ibrahim Tatlıses ana haber
büttenterimizin baş konuğuy-
du. Reha Muhtar da onun baş
ağırlayıcısı. Bir gün kapıştılar.
Ibrahim Tatlıses racona uygun
şekilde onu tehdit etti. Reha
da ona delikanlı bir cevap ver-
di. Filmin kareleri, koşullara
uygun olarak çekilmeye de-
vam ediyor. Bütün bunlan he-
pimiz biliyoruz. Geriye ne ha-
ber bülteni kaldı, ne haberci-
lik. Dansöz Asena, Öztem Yıl-
dız, Mehmet AJi Erbil, Hülya
Avşar, Biricik Suden ve on-
ları konuşturan Reha Muh-
tar"lar.
Reha Muhtar önceki günkü
haber bülteninde Abdilpek-
çi, UğurMumcuveÇetınE-
meç'in fotoğraflannı kendisi-
ne fon yaptı ve şöyle dedi:
"Onlann yolundaytz..."
Hadi canım sen de!..
GLOBALPOLtTtKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
KotomUya'da 'Yeni Dönem'
"Plan Colombia" başlığı artında hazırtanarak ABD
Kongresi'nce de geçen hafta onaylanan 1.3 milyar do-
larlık yardım, Clinton'ın bugün başlayan ziyaretiyle
resmen devreye girdi. New York Tımes'a göre, Clin-
ton'ın Kolombiya gezisi, ülkenin ABD ile ilışkilerindeye-
nibirdönem başlatıyor (28.8.2CXX)). CNN de dünya ka-
muoyuna, Kolombiya uyuşturucu üretimi ve ticareti
sorununu bir kez daha anlatmak için hafta başında ye-
ni bir diziyi vizyona soktu. Kolombiya hükümeti, yar-
dımın yaklaşık 980 milyon dolannı, kokain yapılan ko-
ka bitkisini üretmek, ticaretini yapmakla suçlanan
FARC gerillalanyla savaşmak üzere, ABD'den helikop-
ter, silah, askeh eğitım almak için kullanacak.
Bölge ülkeleriyse ABD'nın Kolombiya'da yarataca-
ğı bu yeni basıncın, narkotik üretımini, ticaretini ve ça-
tışmalan kendı topraklanna sıçratmasından, bölgede
domino etkisı (bu kavramı Vıetnam'da da duymuştuk)
yaratmasından korkuyorlar. Ekvador Dışişleri Bakanı
Heinz Moeller, Peru ve So//Vya'da sürdürülen narko-
tik savaşımının, narkotik üretiminı Ekvador'a bulaştır-
dığına dikkati çekiyor. Peru Devlet Başkanı Fujimori,
Kolombiya'da savaşın yoğunlaşmasının çatışmalan
bölgede yaygınlaştıracağını düşünüyor. Konuyla ilgili
Intemational Herald Tribune, haberinde son yıllarda
uyuşturucu ürettiği ileri sürülen gerillalann (Bakınız, ön-
ceki pazartesi yayımlanan Dünya Ekonomısine Bakış)
sızdığı ülkeler arasında Panama, Ekvador ve Venezü-
e//a'nın adı özellikle vurgulanıyordu (27.8.2000). Pana-
ma, ABD'nin askeri üslerini çekmek zorunda kaldığı bir
ülke. Ekvador'öa geçen yıl yoğunlaşan küreselleşme-
ye karşı halk direnişı dünyada büyük ilgi çekmişti. Bir
petrol üretıcisı olan Venezüella 'da ise yeni devlet baş-
kanı; popülist ve küreselleşmeye karşı görüşleriyle bi-
linen Hugo Chavez. Chavez'in Küba ve Irak ile yakın
ilişkileri de ABD yönetiminde kaygı yaratıyor. Tam bu
noktada, ABD'nin narkotikle mücadele polrtikasının
Latin Amerika etkilerine geçebiliriz sanınm.
Çeşitli insan haklan gruplan "Plan Colombia" bağ-
lamında başlayan müdahalenin, özelde Kolombiya,
genelde tüm Latin Amerika'dakı etkilerı ve anlamı üze-
rine kaygılannı birsüredir dile getınyorlar. ABD dış po-
Irtikasını izleyen Foreign Policyin Focus (FPIF) adlı si-
vil toplum örgütünün danışma komrtesi üyesı ve Was-
hington Office on Latin America'dan Colette Young,
rnayısta FPIF, The Nation dergisi ve Worid Policy Ins-
titute tarafından düzenlenen bir forumda yaptığı ko-
nuşmada, "P/an"ın ABD'nin Kolombiya'daki konu-
munda niteliksel bir değişiklik yarattıgını vurguladı,
"ABD, narkotik madde üretimi ve ticaretlne karşı mü-
cadeleyi destekleme konumundan iç savaşa tarafol-
makkonumuna geçmiştir" dedi. Young, ABD'nin uyuş-
turucu üretimi ve ticaretıne yönelik mücadelesini ay-
nntılı bir şekilde irdeleyen konuşmasında, ABD'nin as-
lında bu politıkayı yalnızca Kolombiya'da değil, Penı,
Bolivya, Meksika gıbı birçok Latin Amerika ülkesinde
geliştirmekte kullandığını ileri sürdü. ömeğin, ABD ile
Meksika ordusu arasındakı doğrudan ilişkinin narko-
tikle mücadele konseptinin devreye girmesiyle başla-
dığına dikkat çektı. Young'ın aktardığına göre, başkan
adayı Bush'un dış politika uzmanlan, Plan Coiom-
bia'yı desteklemekle kalmıyoriar, daha da önemlisi, bu
narkotikle savaşım söyiemini bir kenara bırakıp gerçe-
ğe daha uygun olan, kafa kanştırmayan. "isyan bas-
tırma" (counter insurgence) söylemının benimsenme-
sinden yanalar. Latin Amerika'dan sorumlu Güney Ko-
mutanhğı (South Com) da benzer biryaklaşımı benim-
siyor. South Com Genel Komutanı General Wilheim,
bölgeye, narkotikle mücadelenin sonuçlan ne olursa
olsun, kalıcı olarak girdiklerini düşünüyor; ona göre,
'Bu öyle bir gecelik bir aşk değil, yaşam boyu sûre-
cekbirevlilik".
Diğer taraftan, ABD'nin, Bush döneminde {"Yeni
Dünya Düzeni" başlarken) devreye sokulan, bu sözde
narkotik üretimiyle, ticaretiyte mücadele taktiğinin (Ka-
M ve Madetein kartellerinin dağıtılmasına rağmen ko-
kainin ABD'dekı sokak fiyatının o günden bu yana yüz-
de 50 düştüğüne bakarak) tümüyle ıflas ettiğıni, hatta
adeta "kanserii uru metastas yaptırarak" narkotik üre-
timini yaygınlaştırdığını, böylece Latin Amerika'da da-
ha kapsamlı bir ABD müdahalesinın zeminini hazırla-
dtğını düşünmek mümkün.
Peki, soğuksavaş bıttiğineve "komünisttehlike" ar-
tık devreden çıktığına göre, ABD'nin, Latin Amerika'da
askeri etkısıni arttırma çabalannın arkasında nasıl bir
gerekçe olabilir? Bu noktada bize yardımcı olabilme-
si için daha önce Oünya Ekonomısine Bakış köşesin-
de tartıştığımız iki gelişmeyi tekrar hatıriayabiliriz. Bi-
rincisi, ABD entelijans çevrelerinin "patlamaya hazır
düdüklü tencere" ifadeleriyle tespit ettiği gibi (ömeğin
Stratfor), Latin Amerika'da küreselleşmeye karşı, in-
san haklan, çevrecilik üzerinden yeni bir solcu aydın
kuşağı, halk hareketi gelişiyor ve giderek ABD'yi he-
def aiıyor. Ikincisi, küreselleşmenin korunması ve iler-
letilmesi, soğuk savaş sonrası dönemde şekillenen
ABD ulusal savunma konseptinin en önemli köşe ta-
şı. Şimdi bu iki noktadan hareketle düşünmeye devam
edebiliriz...
Bu arada gelen kimi haberter, en azından Kolombi-
ya açısından bu yeni dönemin neye benzeyeceğine iliş-
kin ilk ipuçlannı veriyor. Kolombiya ordusuyla yakın
ilişki içinde olduğu, uyuşturucu üretimi ve ticareti yap-
tığı bilinen sağcı milis örgütü AUC'nin lideri Carios
Castano, ABD'nin kendisine işbiriiği önerdiğini söyle-
di (11.8.2000). Clinton'ın ziyaretinden iki gün önce,
FARC sempatizanı iki köyü basarak 17 kışıyı katleden-
lerin AUC üyesi olduğu söylenıyor (28.8.2000).
ADDden elestiri
'Ulıısal bütünlüğe
zarar verfliyor'
İZMtR (Cumhuriyet
EgeBürosu)- Atatürkçü
Düşünce Derneği'nin
Denizli'de yapılan ge-
nişletilmiş bölge toplan-
üsının ardmdan kamu-
oyuna yapılan açıkla-
mada, emperyalizmin
hizmetindeki IMF ve
Dünya Bankası'nın ül-
ke ekonomisini göçert-
meye yönelik uygula-
malanmn sonuç verme-
ye başladığı bildirildi.
Açıklamada, Ata-
türk'ün ulusal egemen-
lik ilkesinin, ulusu yö-
netenlerin, halkına he-
sap vermesini zorunlu
kıldığı anımsatılarak
"Bu temd ükeyi yok sa-
yan iktidar, her zaman-
kigibiulusumuzualdat-
maya kalkışmaktadır.
Ancak ADD buna izin
vermeyecek, gerekh"
derslerin çıkanlarak us
ve büim yohında yöne-
timlerin iktidar ohnası
için halkıınızla birlikte
çaba harcayacakür" de-
nildi.
Denizli'de düzenle-
nen toplantıya
ADD'nin genel merkez
yönetim kurulu üyele-
riyle Ege'deki 122 şube
yöneticileri, bilim
adamlan ve çiftçilerka-
tıldı.
Toplantıda, tanm sis-
temi üzerine düzenle-
nen panelin yanı sıra
ADD'nin genişletilmiş
genel yönetim kurulu
da gerçekleştirildi.