Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
^ 0 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
P4ahkemeler, çocuklannı sokakta çahşmaya zorlayan 4 aile hakkında beraat karan verdi
Yasalarm 'çocıık' yetersizüği• Ekonomik durumu iyi olmasına karşın çocuklannı sokaklarda
çslıştıran ailelere karşı yaptınm uygulanamıyor. Araştırmalara göre
ç3İışan çocuklann ailelerinin büyük bölümü Doğu Anadolu
Bölgesi'nden göç etmiş durumda. Günde en az 10 milyon lira kazanan
çocuklar için devlet aylık 36 milyon lira yardım yapıyor.
cuklan konımak amacıyla mal ve hiz-
met aiımını yasaklayan karannın uygu-
lanabilirligi tartışılıyor. Ekonomik duru-
mu iyi olmasına karşın çocuklannı so-
kaklarda çalıştıran ailelere karşı yaptı-
nm uygulanamıyor.
Ailelerinin ekonomik durumunun bo-
zuk olması nedeniyle sokaklarda çahşan
RAHAR TANRISEVER
ANKARA-Göç olgusuyla birlikte sa-
yılan gûn geçtikte artan sokak çocukla-
nnın yaşlannm 4'e kadar inmesi endişe
yaratıyor. Devletin çocuklann durumla-
nnın iyıleştirilmesine dönük çabalan ye-
tersiz kalırken tstanbul Valiliği'nin ço-
çocuklann yaşlan 4 ile 16 arasında de-
ğışiyor. Sokaktaki çocuklann sayısı tam
olarâk bilinmezken yalnızca başkent
Ankara'da 5-10 bin arasında çocuk bu-
lunduğu tahmın ediliyor. Çocuklan ye-
niden topluma kazandırmak amacıyla
çalışan Sosyal Hizmetler'e bağlı Çocuk
ve Gençlik Merkezi'nin incelemesine
göre, ailelerin büyük çoğunluğunun
okuma yazması yok. Ailesi yanında ol-
masına karşuı çahşan çocuklar, genellık-
le Altuıdağ bölgesinden geliyor. Araşnr-
malar, çocuklann ailelerinin büyük bö-
lümünün Doğu Anadolu Bölgesi'nden
göç ettiğini ortaya koyuyor.
Sokaklarda da özellikle aile ve hem-
şeri gruplaşmalan göze çarpıyor. Hay-
manalı 12 yaşuıdaki Levent Akkaya ve
15 yaşındaki UğurÇökmez, halde poşet
satarak para kazanıyorlar. Aılelerinden
bazı bireyler de halde çalışıyor. Köyle-
rine duyduklan özlemi "Köyümde ola-
yım da başka bir şey istemenT sözleny-
le dıle getıren çocuklann gelecekte ne
olacaklan sorusuna yanıtlan hayal kı-
nklığı yaratıyor: "HamaHardan neolur,
ancak pazara.-."
' Çocuk ve Gençlik Merkezi'ne kayıt-
lı 374 çocuk bulunuyor. Okullann açıl-
masıyla birlikte kışın sokaklarda çalı-
şan çocuk sayısı azalıyor.
Topluma k»yandınl»"*»r
Merkezin çalışmalanyla 3 yılda 70'e
yakrn çocuk, sokaktan çekilerek toplu-
ma kazandınldı. Merkezde de çocukla-
nn kendilerine olan saygılannın gelişti-
rilmesi ve meslek edindirme çalışmala-
n sürdürülüyor. Merkez Müdürü Nurgül
Kara, çocuklarda "Ben çahşmabyım, ai-
leme bakmah\Tm" düsüncesinın yerleş-
tığuıi belirtirken okula gitme konusun-
daki isteksizliğin en büyük
sıkıntılan oldugunu söylü-
yor. Kara, sokaktan çeki-
lenlere para yardımı ve ai-
lelerine yönelik destek ça-
hşmalannın devam ettığine
işaret ediyor. Kara'nın ver-
diği bilgiye göre bugüne
kadar çocuklannı sokakta
çahşmaya zorlayan 4 aile
hakkında suç duyurusu ya-
pıldı. Ancak mahkemeler
beraat karan verdi. Günde
en az 10 milyon lira kaza-
nan çocuklariçin devlet ay-
lık 36 milyon lira yardun
yapıyor. 3 çocuğa kadarya-
pılan bu yardımla bır aileye
ayda en fazla 108 milyon h-
ra verilebiliyor.
hginç öyküler
Kamuya açık yerlerde çocuklann çalışmasını engelleyen genelgeye farklı tepkiler geldi
düzenlemesi tartışılıyor
ÖZLEMGÜVEMLİ
Istanbul Valiligi'nin "18yaşın-
dan küçük çocuklann, kamuya
açık yeıierde çalışünlmasını ya-
saklayan vecezaiyapnnma bağla-
yan" düzenlemesi kamuoyunda
tartışma yarattı. Bazı çevreler dü-
zenlemenin çocuklan sokaktan
kurtaracağını duşünürken, bu"çok
aile çocuğunu aılenin ekonomisi-
ne katkıda bulunması ve okul
masraflannı karşılaması amacıy-
la çalışmasına göz yumuyor.
Sosyal Hizmetler tl Müdürlüğü
yetkilileri, bannma sorunlannın
yam sıra ekonomik gereksinimle-
rini de aynlacak bir fonla karşıla-
yacaklannı öne sürüyorlar ancak
bu görüş eldeki yerilerle gerçek-
çi görünmüyor. Örneğin Yeldeğir-
• Istanbul Valiligi'nin "18 yaşından küçük çocuklann, kamuya açık yerlerde
çalıştınlmasını yasaklayan ve cezai yaptınma bağlayan" düzenlemesi
kamuoyunda tartışma yarattı. Genelgenin bu haliyle sorunu çözmekten çok,
caddeleri görsel olarak 'temizlemeye' hizmet edeceği dile getiriliyor
merü Çocuk ve Gençlik Merke-
zi'nde bannan çocuk sayısı yal-
nızca 16. Oysa Istanbul 'da sokak-
ta çalışan 5 bin çocuk bulunuyor.
500 çocuk ise evsiz. Valiliğin dü-
zenlemesinin, ülkedeki gelirdağı-
hmı bozukluğu ve işsizlik gibi te-
mel sorunlann çözümü yerine,
polisiye önlemler getirmekten
başka bir işe yaramayacağı öne
sürülüyor. Genelgenin bu haliyle
sorunu çözmekten çok, caddeleri
görsel olarak "temizJemeye" hiz-
met edeceği savunuluyor.
Geçen hafta Beylikdüzü'ndeki
McDonaldVın önünde mendil sa-
tarak müşterileri rahatsız ettiği ge-
rekçesiyle derin dondurucuya ka-
patılan 10 yaşındaki Leyla da okul
harçlığını çıkarabilmek için çalış-
tığı öne sürülen çocuklardan yal-
nızca bin. Leyla'nın 13 yıl önce
Bitlis'ten göçen ailesi Beylikdü-
zü'nde yaşıyor. Leyla'nın babası
böbrek hastası olduğu için çalışa-
madığını iddia ediyor. Leyla'yı
derin dondurucuya kapatanlar
hakkında 15'er yıl hapis istemiy-
le fezleke hazırlanırken Leyla'nın
dört kath evi olduğu ortaya çıkan
babasının ise "terbiye yetitishıi kö-
rüye kullanmak"tan 18 ay hapis
istemiyle yargılanması gündeme
geldi. 16 yaşındaki Bahadır da
tren istasyonlannda ayakkabı bo-
yacılığı yapıyor 5 kardeşi olan
Bahadu-, ortaokula gidiyor ve il-
kokul öğretmeni olmak istiyor.
Bahadır'ın Mardin'de yaşayan an-
ne ve babası çalışmıyor. Okulla-
nn kapanmasıyla ağabeyinin ya-
nına Istanbul'a gelen Bahadrr, ta-
til bitince tekrar Mardin'e dönüp
okuluna devam edcek. Bahadır,
kazandığı parayı ailesine gönder-
diğini anlatıyor ve diğer kardeşle-
rinin de evin geçimini sağlamak
için Karadeniz'efindıktoplama-
ya gittiklerini söylüyor.
8 yıldır su, kâğıt mendil, limo-
nata satan Hüseyin henüz 13 ya-
şında. Ortaokul 2. sınıfa geçen
Hüseyin, sadece yaz tatillerinde
çalıştığmı anlatarak, "Okul mas-
raflanmıkarsdamakicincahşryo-
rum. Kazandığnn parayı anneme
veriyorum'' dıyor. Yaşıtlan oyun
oynayıp tatıl yaparken çalışıyor
olmaktan şikâyetçi olmadığını be-
lirten Hüseyin, büyüyünce rubol-
cu olma hayali kunıyor.
Ökokul 2. sınıfa giden Dflek, 3
yıldır su sanyor. Babasuıın inşaat
işçisi oldugunu belirten Dilek,
okuyabilmek için çahştığını söy-
lüyor.
Çocuklan sokakta çalı-
şan ailelerin ilginç öyküle-
rini yansıtan bilgiler şöyle:
- Bir ailenin 8 çocuğu da
sokakta çahşryor. Çocukla-
nn sokaktan alınması için
yardun bağlanryor. Ancak,
sokağa göndermeye devam
edibnesi üzerine yardım ke-
sflerek suç duyunısunda
buhınuluyor. Mahkeme be-
raat karan veriyor. Bir söre
sonra baba istememesine
karşın çocuklar sokağa gjt-
meye başfayor. Bu kez ço-
cuklanyla baş edemeyen
bata,SosyalHînnetier'ege-
terek "Siz haklıymışsınız,
ben ne yaptım, lütfen bana
yardun edın" diyor. •
-Terörnedeniyle Vanttan
göçenbiraile, kendısı ve bir
akrabasuun toplam 9 çocu-
ğunu sokakta çalıştınyor.
Çocuklar alınmak ısteniyor.
Baba, "Çocuklan almaya
kalkışırsanız kendimiyaka-
nm" dıye karşı çıkıyor.
- Çocuklan sokakta çah-
şan bir kadma bunun nede-
ni sorulduğunda," Komşu-
lar göndenyor, ben de gön-
deriyorum" yanıbnıveriyor.
Tehükekri anlanldıktan
sonra da "Zaten benım
eşim de göndermek istemi-
yordu" diyor.
- 2 çocuğunu çalıştırarak
ev, dükkân ve iş makinesi
alan bir aile, çocuklannı so-
kağa göndermeye devam
ediyor.
GENİŞ AÇI
HÎKMET BtLA
f
Yüzde Yüz Başarı'
Yıllardır herkes "Güneydoğu nasıl kurtulur" so-
rusuna yanıt anyor. Bölgeye siyasal ayncalıklar ve-
rilmesini isteyenler bile çıktı. Dışandan Avrupalı
milletvekilleri, dernek temsilcileri, lordlar, dükler,
hödüklerakın akın geldiler, bölgenin nasıl kurtula-
cağı konusunda reçeteler verdiler.
Herkes için geçerti olması gereken insan hakla-
nnı, "bölge hakkı" ya da "bölme hakkı" olarak ka-
bul ettirmeye kalkanlar oldu. Çoğu ciddiyetsiz, art
niyetli girişimler olmaktan öteye gitmedi, çünkü
üzüm yemek değil, bağcı dövmek istiyoriardı. Gü-
neydoğu'nun çileli insanlan gerçekteonlann umur-
lannda bile degildi.
Ble tutulur, gözle görülür bir iş yapanlar çok az-
dı. Tuğla üstüne tuğla koymaya yanaşmayanlar,
yüksek yüksek fıkirler vermekten vazgeçmediler.
Teröre kaynak sağlayan Güneydoğulu gençler
eğitimsizdi. Liseyi zar zor bitiren yüzbinlerce insa^
nın üniversiteye girmesi hayal bile edilemiyorda;
İş de olmayınca terör örgütünün bu gençleri kan-"
dınp dağa çıkarması hiç de zor olmuyordu.
Dış destekli terörün silahlı mücadele ile yenilme'
sinden sonra Güneydogu'da askerin başlattığı kal-
kındırma hamlesinin en önemli yönlerinden biri
eğitim. Okuma-yazma kurslannın yanı sıra genç*-
lerin üniversiteye hazırlanması için de büyük bir çaf
ba harcanıyor. Üniversite demek ufuk demek, üni-
versite demek iş demek.
Van Jandarma Asayiş Komutanlığı'nın "eğitirfr
seferberiiği" kapsamında açtığı dershanelerde alı*
nan ilk sonuçlar, inanılmaz bir örnek oluşturuyor.
Kurslara devam ederek sınava giren 731 öğrencb
den 479'unun üniversite sınavını kazandığını ha-,
tırlatmak yeterii bilgiyi veriyor, sanınz. 1,
Bölgede liselerin son sınıflannda öğrenim görerî'
veya mezun olup herhangi bir yüksekokula gire^
memiş öğrencilere, eğitimde fırsat eşitliği ve genç^
liğe eğitim imkânı sağlamak amacıyla 16 "Mefe,
metçik Dershanesi" açılmış. Van, Şırnak, Siirt^
Hakkâri ve ilçelerindeki bu dershaneierde eğitime
şubat ayında ve gecikmeli olarak başlanabilmiş.
Bu kadar kısa sürede sağlanan başarı yüzdesf,
adaylardan milyarlarca lira alan birçok özel ders;
haneye de örnek olacak düzeyde. rj
Dershanelerde 1250 öğrenci eğitim almış ve
bunlardan 731 'i sınava girmiş. Sınava girenler ara-^
sında 479 öğrenci bir yükseköğrenim kurumuna-
kayıt yaptırmaya hak kazanmış. Genel başarı ora^
nı ise yüzde 66. Bazı dershanelerde oran daha da
yükselryor. Örneğin, Çaldıran, Şırnak Merkez ve.
Yüksekova'da faaliyet gösteren dershanelerde
üniversite sınavında başan oranı yüzde 82'lere ka-,
dar ulaşmış.
Geçen yıl dört ay gecikmeli başlayan kurslanri,
bu yıl zamanında, ekim ayında başiaması planla-
nıyor. Böylece kurslar sekiz ay sürecek. Üstelik
dershanelertüm ilçelere ve merkezlere yaygınlaş-
tınlacak. önümüzdeki yıl için hedeflenen başan
oranı yüzde 100. Heyecan verici bir hedef, deği{
mi? ' '
Gençleri üniversiteye hazırlayan öğretmenter,
gönüllü kısa dönem askerlik görevini yapanlaria
asteğmenlerden oluşuyor. öğrenciler, dar gelirfl
ailelerden seçiliyor.
Güneydogu'da liseyi bitiren gençleri, yüzde 100
başan hedefiyle üniversiteye hazırlayan bu girişi-
min medyamızda fazla yankı bulmamasına şaşır-
madık, çünkü bu çabada yaygara yok. Lord bil-
mem kim bu konuda konuşmamış. Karen Fogg
basın toplantısı yapmamış. Siyasal hak-hukuk gi-
bi ortalığı kanştıracak, reyting getirecek bir tartış-
ma da yok. O zaman haber olması, köşelerde ya-
zılıp çizilmesi için neden de yok.
Üniversiteye hazıriamanın ne kadar büyük bir
sektör haline geldiğini, bu işi yapanlann nasıl tril-
yonlarca Kralık bir paraya yön verdiğini bilmeyen
var mı? Üstelik başarı oranlan da övünülecek du-
rumda değil.
Güneydogu'da yüzde 100 başanyı hedefleyen
bir eğitim atağının aslında reklama gereksinimi
yok.
hikmetb(& ntv.com.tr
Karacasu yerel yetkilileri ve kaçakçılarm baskısı sonucu, Cıımali Ayabakan, Tokat'a atandı
Afrodisyas'tan sürülen müze müdürü
ÖZGENACAR
ANKARA - Bir zamanlar Af-
rodisyas'ın ünlü arkeoloğu
rahmetli Prof. Kenan Erim'e
karşı çıkan yerel politikacı ve
eski eser kaçakçılan, bu kez
Müze Müdürü CumaK Ayaba-
kan' ı boy hedefi yaptılar.
Geyre köyünde bulunan Af-
rodisyas örenyerinin bağlı ol-
duğu Karacasu ilçesindeki ba-
zı yerel yöneticilerin çıkarla-
nnı engellediği için beş kez bu
görevden uzaklaştınhnak is-
tenen Müdür Ayabakan, To-
kat'a atandı.
Afrodisyas'tan kişisel çıkar
peşinde olan Karacasu'daki
bazı yerel yöneticilerin yasa-
dışı harcamalan hakkında
Içişleri Bakanlığı müfettişle-
rince soruşturma açıknası ye-
rine, müdürün buradan uzak-
laştınlması ile Türkiye'nin
gözbebeği bu antik kentin
yağmaya açılması hedefleni-
yor.
Müdür Ayabakan'ın çalışma-
lan arasında, Bursa polisi ile
birlikte yapılan bir operasyon-
la görkemli bir lahit parçası-
nın ele geçirilmesi ve kaçak-
çılann yakalanması yer alıyor.
Aynca, şubat ayında ilçe mer-
kezınde belediyenin yaptığı
kaıalizasyon kazısında Ab-
dilmecit Abdülaziz ve Ingil-
tere Kraliçesi Victorya döne-
mıne ait 135 adet altın sikke
ortaya çıkmıştı. O zaman ba-
E s k i S i l i f k e B e l e d î y e B a s k a n ı F e y y a z B i I g e n : D o ğ a k a t l i a m ı
SITalcımnaNATO iskelesiyapılıyor
NAZMİAKDAĞ
MERStN-Silifke'ninlncekum mevkiindebirin-
ci derecede SİT alanı olan tarihi Lirnankale'nin bu-
lunduğu koya NATO iskelesi ve depolama tesisle-
ri yapıhyor. Eski Silifke Belediye Başkanı Mimar
Feyyaz Bügen, Akdeniz sahillerindeki en güzel ko-
ya NATO iskelesinin yapılmasının doğa katliamı
oldugunu belirterek "Akdeniz foklaruun uğrakye-
ri okn bu bölgenin kattedümesini engeUemek bü-
tûn çevre dostiannın görevidir'' dedi.
Silifke ve Taşucu'nda yaşayan insanların, tarihi
alana yapılan NATO iskelesi ve depolama tesisle-
rine ekonomik nedenlerle karşı çıkmadıklannı be-
lirten Bilgen, "Çevreyi katledenkr balkın tepkisi-
ni çekmemek için işbiıükçikri aracıuğıyU yeni ku-
rulacak tesisler nedeniyle iş olanaklanna kavuşu-
lacağını belirterek yöre insanının desteğini almaya
çabşmaktaİar" dedi. Geçmişte Akkuyu'ya nükle-
re santral yapımı için de aynı yöntemin izlendiği-
ni anlatan Bilgen, "\ncak zaman geçtikçe gerçek
yûzieri ortaya çıkbğmda halk karşı çıkıyor, ama o
zaman da iş işten geçmiş oluyor. Bu nedenk çevre
dostiannı bu katliamın durdurulmasma çağın>o-
rum" diye konuştu.
Akdere Belediye Başkanı Duran Yaşar Akış da
"gençlik buluşması etkinlikleri" için Akdere Eğri-
bük mevkiüıe SÎT alanı diye izin vermeyen Ada-
na Kültür ve Tabiat Varhklannı Koruma Kuru-
lu'nun tarihi Limankale'ye NATO iskelesi ve de-
polama tesislerinin yapılmasma nasıl izin verildi-
ğini anlayamadığrnı söyledi. Akış, "Büyükiş ma-
kinekrivepaÜajıcılannkunanıldığıbiralandaStT
alsrıma zarar verilmemesi imkânsızdır" dedi.
Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Var-
hklannı Koruma Kurulu'nun birinci derecede SlT
alanı olan Limankale'ye NATO iskelesi ve depo-
lama tesislerinin yapılması için verdiği kararda
şöyle deniliyor:
"tçel UL Silifke ilçesi, Taşucu belediye sınırlan
içinde kalan Limankalesi, arkeolojik ve doğal SİT
alanlannı da içine alan bölgede NATO Takviye
KDvvederi için yapılmak istenen yanaşma timanı,
bağlanö yollan ve tamamlayıcı binalann yapdma-
suıda;
- Birinci derece arkeolojik ve doğal SİT alanlan-
nın her tfirlü bilimsel, kültürel çauşmaya açık tu-
tubnaa ve kamu yaranna eri^ebiürliğinin sağlan-
maa,
- SİT alanı içinde kalan ve özeflik arz eden bitki
dokusunun korunma ve geüştiribnesini sağlayıa
tedbirier almması,
- SİT alanı içinde ve mevcut karayohınun kuze-
yiade tahsisli aianm SİT alanıçevresinde ofanaa ne-
deniyle yapdacak ber tûrlfi inşaat, fiziki müdaha-
le için müze uzmanı denetiminde çalışümasL,
-Makmelerin çalışması ve paüayıcılarm patlaül-
maa sonucunda oluşacak titreşim ve kaya parça-
lannın kaleyi etkilemesmi önlevici tedbirlerin abn-
ması ve yapılacak çalışmalar sonunda SİT »fammn
süuet değetierini bozmayacak şeküde planlanma-
a koşuluyla projenin ilke olarak uygulanmasına
karar verilmiştir.''
Basına tepki gösterildi
Açlık grevine
KESK desteği
sma da yansıdığı gibi, beledi-
yenin bu buluntu altınlara el
koymak istemesine karşılık,
müdür bunlan yagmadan kur-
tararak müzeye kazandırmış-
tı. Anıtlar ve Müzeler Genel
Müdürlüğü, bu buluntular
karşıhğında belediye başkan-
lığuıın ikramiye istemini "be-
lediyenin bir kamu kuruluşu
olduğu" gerekçesiyle kabul
etmemişti.
Belediye Başkanlığı, yeni mü-
zenin Karacasu'da yapılması-
nı istemiş, oysa Müdür Ayaba-
kan ve Afrodisyas ile müzenin
yapımına yıllardır önemli
maddi katkıda bulunan Geyre
Vakfı bu isteme karşı çıkarak
projenin Afrodisyas örenyeri
içindeki eski müzeyle bütün-
leşmesini sağlamıştı.
Afrodisyas'ta var olan başı-
boşluk ve turistlere zarar ve-
ren satıcılann davranışlan son
yıllarda önlenerek örenyerine
düzen getirilmişti. Bu olumlu
değişikliği Kültür Bakanı Iste-
mihan Talay da gözlemlemiş-
ti. Bu bağlamda, Müze Der-
neği'nin gelirleri de eskisine
kıyasla artmıştı. Daha önce bu
kaynaktan bireysel olarak ya-
rarlanan Karacasu'daki bazı
belediye yöneticilerinin ağzı-
nı bu artışın sulandu-dığı anla-
şılıyor. Dört-beş ay önce Af-
rodisyas'a uğradığımda, bir
rastlantı sonucu, belediyenin
yüksek düzeydeki bir yetkili-
sinin, müze müdürüne bu ko-
nuda yaptığı rahatsızlık verici
önerilerine de tanık olmuş-
tum.
Işin utanç verici yanı, bu gör-
kemli Afrodisyas antik kenti-
nin zengin müzesinde hâlâ
müdürden başka bir ar-
keologun bulunmayışıdır.
ADANA (Cumhuriyet
Günev tlleri Bürosu) -
Halkevı yönetıci ve
üyelerinin, grevde olan
Exsa ve ücretsiz izne
çıkanlan Çukobirlik
işçisine destek amacıyla
başlattığı dönüşümlü
açlık grevi sürüyor.
Bugünden itibaren
KESK yöneticilerinin
de destek vereceği
grevin 1 Eylül Dünya
Banş Günü'nde sona
ereceğini belirten
grevciler, eyleme
duyarsız kalan Exsa ve
Çukobirlik'te yetkili
sendika yöneticileri ile
basına tepki gösterdiler.
Yaklaşık iki aydır
grevde olan
Sabancı'lara ait Exsa
Eksport Tekstil
Fabrikası'nın 600
çalışanı ile
Çukobirlik'te ücretsiz
izne çıkanlan 2 bine
yakuı işçinin
durumunun toplum
tarafından göz ardı
edilmesinin ve
işverenlerin, "tşten
aolacaklar" sözünü
dillerinden
düşürmemelerinin
kaygı verici oldugunu
belirten grevdeki
Halkevi Yönetim
Kurulu üyesi Mehmet
Dağdoğan, işverenler
kadar sendika
yöneticilerıne de tepki
gösterdi. Dağdoğan
şunlan söyledi: ',
"Ülkemizin işbirtikçi
sermayedarian. sömfirü
sisteminin açma/iaruu,
emper>alist tekellerin .
çıkariannı IMF, stand-
b> anlaşmalannı kabul \
ederek emekçüerin
yaşamma boyunduruk
vurma, hücrelere sokma
hesabı> la aşmak
istemektedirler. Tûm
saldın ve sömürgecilik
uygulamalaruun,
emperyalist poütikanm
gereğj somudaştınlan
hapishane a\afı da
hücre tipi cezae\ leri
olmuştur. Biz Halkevi
yöoerici ve üyeleri
olarak, genelde KHK
sakünsnu, hücre tipi
cezaevlerini, IMF,
Düny^ Bankası. MAI
davatmalannı. özelde
Exsa grevini ve 2 bin
emekçinin ücretsiz izne
çıkanldığı Çukobirlik'te
beklenen kıyırru
protesto için dönüşümlü
olarak açûk gre\ine
başladık. Ancak. ne
yazık ki bu işyerierinde
yetkili sendika '
yöneticileri ve zor !
durumdaki \
emekçilerden yeterii j
ilgiyi göremedik."