Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 AĞUSTOS 2000 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI
Yurdun kuzeydoğu ke-
sımlen parçaiı bulutiu,
Doğu Karadenız'ın do-
ğusu ıle Doğu Anaöo-
lu'nun kuzeydoğusu
sağanak yagışlı, diğer
yerler az bulutlu ve açık
geçecek. Hava stcaklı-
ğı ıç ve doğu bolgelen-
mızde artacak. Rüzgar
kuzey ve doğu yönler-
den hafıf ara sıra orta
kuvvette esecetc.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
PB
PB
Y
Y
PB
Y
15
20
18
22
19
18
24
20
Münih Y 25 Zürih
Beriin
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
A
A
PB
A
A
A
A
20
34
30
29
39
34
33
32
Y 21 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Trflis
Kahire
Y
A
Y
Y
A
PB
PB
A
25
37
22
33
33
28
29
36
A 40
£ 2 3 Bulutlu k
Çok bulutlu • Yağmuriu Kariı Gok gurültûlu
CrUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
| B Baştarafı 1. Sayfada
rtiyen büyük çaptgki sahtekârlık olaylannda ağır
t>asan yön, devlet yönetimıyle ilgili:
Bir bakıma hayali ihracat, devletin yönettciler
elinde çürüme noktasına nasıl geldiğine somırt bir
örnek.
Bizi biryana bırakın; denetim görevfisi Maliye Ba-
kanlığı dahi sahte gümrük belgesi düzenleyerek
devletten tırtıklanan trilyonlarca liranın 1997'den
b u yana giderek büyüdüğünü saptayınca, şaşır-
mış!
Maliye Bakanlığı demek, devlet demek. Paraşüt,
Balına ve Kartal operasyonlanyla aysbergin su üs-
tündeki bölümünün ne kadar büyük çapta oldu-
ğunun -yeni yeni- ayırdına vanyor.
Açıklamalar, gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin
hayali ihracat işlemlerinden habersiz mışıl mışıl
uyuduğunu göstermekle kalmıyor, kanıtlıyor da.
Vergi iadesi sahtekârfığı ile soygun, -rakamsal
açıdan saptandığı tarih olan- 1997'den beri almış
başını gidiyor.
Devlet 1997'de 149 trilyon 751 milyar, 1998'de
304 trilyon 709 milyar, geçen yıl ise 450 trilyon 649
milyar lira vergi iadesinde bulunuyor.
Bu rakamların 1997'de yüzde 1.2'si, 1998'de
yüzde 11.9'u, 1999'da yüzde 37.6'sı "hayali" iş-
lemlerle birilerinin cebine giriyor.
Yani devlet, hayali yoluyla gerçek anlamda gi-
derek artan oranlarda soyuluyor.
Dikkatinizi çekti mi, bilmiyorum; ama, hayali soy-
gunla ilgili geniş bilgiler medyada yer alırken ma-
datyonun öteki yüzünde neler olduğuna göz atmak
gereği -nedense- duyulmuyor.
Son zamanlarda üç holdingin marifetleri ortaya
çıkanldı.
Üç holdingin yurtiçi ve dışındaki bağlantılan ay-
nntılanyla araştırılıyor. Alkışlanacak bir olay.
Ne ki, geleceği kurtarmak için dünden bugüne
hayali ihracatta devlet yönetimindeki zaaflan sap-
tamak gerekmiyor mu?
Bugün yüzde 37'lere varan vurgunlara nasıl eri-
şildi? Hükümetin kafasında geçmişe bakarak ya-
rına sağlıklı hazırlanmayı zorunlu kılan bir prog-
ram, bir plan var mı acaba?
Şu ana kadar gelen bilgilere göre; hükümet "bu-
güne bak, ötesini boşver"e benzer bir hava için-
de.
Neden gerekli?
Oysa 1980'denönceki "ö/ro/ay''gözönündetu-
tularak gerekli önlemler alınıp holdinglerde sıkı de-
netimler yapılsaydı; ola ki, soygun olaylan bu den-
i i b i l i d L Jg
1980 öncesi, "yeğen" Yahya DemireTin sunta-
ları mobilya gibi yutturarak gerçekleştirdiği hayali
ihracattan devlet yöneticilerinin ders almadığı bu-
gün ortada.
1980'den sonra tek başına iktidan elinde tutan,
ekonomik büyük biratılımla ülkeyi kalkındıracağı-
nı öne süren Turgut Özal'ın hayali ihracat olayla-
nna bakış açısını bilmeyen var mı?
Bu türden olaylan "ihracathamlesiniönler" man-
tığıyla duymamazlıktan gelen Başbakan'dı Özal.
Ondan sonra gelen başbakanların; Süleyman
Demirel, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, son üç yıl-
dıryönetimde ağırlıklı Biilent Ecevit'in...
Hayali ihracatı önleyecek tek bir önlem alama-
dıklannı; hayır! "almadıklan"nı açıklanan rakamlar
kanıtlıyor.
Bugün vardığımız noktada geçmiş başbakanla-
nn hiç mi sorumluluğu yok?
Devlete sızan irtica gruplannı temizlemekten söz
ederken; birbaşka "memurmanzarası" ortayaçık-
tı.
Hayali ihracatla devleti soymaktan gözaltına alı-
nan 136 kişiden, 47'si devlet görevlisi: 26 gümrük-
çü, 15 Köy Hizmetleri görevlisi, 6 Maliyeci!
Türkiye'de yaşıyoruz, üzülmeye gerek yok.
15 ilde inceleme yapan denetim elemanlannın
düzenleyecekleri raporlann ardından "sorvnun çö-
züm yollan konusunda değertendirmeyapılacağı"
alınan son bilgiler arasında.
Sonra? Raporlar rafta tozlanmaya ve:
Devleti soyanlar yeni yöntemlerle işbaşına!
FP 1de muhaliflere
tasfiye hazırlığı
SEBAHAT
KARAKOmN
ANKARA-FPGenel
Merkez Yönetimi. kong-
rede elde ettikleri başan-
nın ardından çahşmala-
nnı hızlandıran parti içi
muhaliflere gözdağı ver-
mek içın bazı örgütlerin
görevden alınmasına yö-
nelik operasyona hazır-
lanıyor. FP Genel Idare
Kurulu'nun (GtK) dün
yapılan olağanüstü top-
lantısında Teşkilat Baş-
kanhğı tarafından hazır-
lanan ve çahşmadıklan
gerekçesiyle 25'e yakın
il örgütünün görevden
alınması ya da uyanlma-
sını öngören rapor gün-
deme geldi. Ancak bazı
CÎK üyeleri, bu ölçüde
kapsamlı bir operasyo-
njn parti içindeki aynş-
mayı hızlandıracağı gö-
rüşünü dile getirdiler.
Bunun üzerine görevden
almalann ilk aşamada 5-
6 ille stnıriı tutulması ba-
zı örgütlere de uyan ce-
zası verilmesi gÖrüşü
öne çıktı. Teşkilat Baş-
kanlığVnın yeni birrapor
hazırlaması ve operasyo-
nun 3 Eylül'de yapılacak
olan olağan GÎK toplan-
tısında karara bağlanma-
sı kararlaştınldı.
Olağanüstü kongre he-
saplan yapan eski Istan-
bul Belediye Başkanı Re-
cep Tayyip Erdoğan ile
kongredeki liderlik yan-
şında beklenenin üzerin-
de oy alan Kayseri Millet-
vekili AbduDah Gül yurt
gezileriyle çahşmalannı
sürdürürken, FP yöneti-
mi yenilikçilere karşı
sertleşme karan aldı.
Martal-2'de 4 tutuklama
• BURSA (Cumhuriyet) - Bursa Emniyet Müdürlüğü
taraftndan Kartal-2 operasyonu adı verilen hayali
ihracat ve naylon fatura operasyonunda 4 kişi daha
ttfuklandı. Marmara Tekstıl ve Deri Dış Ticaret Şırketı
"Vönetim Kurulu Başkanı ve DSP'li Bursa Belediye
Bışkanı Erdoğan Bılenser'in proje danışmaru Nezih
Ociır ile yönetım kurulu üyesi Müştak Bılgili ve mali
ıriişavırler Ender Odunkıran ile Cevdet Yalçınkaya
tuuklanarak Bursa E Fıpı Cezaevı'ne konuldu.
Sezer'e mııhalefet desteğiANKARA (CumhuriyetBüro-
su)-Cumhurbaşkanı AhmetNec-
det Sezer'in memurlann işten
atılmasını kolaylaştıran kararna-
meyi imzalamaması muhalefet-
ten destek gördü. Sezer'e teşek-
kür eden FP Genel Başkanı Re-
cai Kutan, Cumhurbaşkanı'nın
"Bundan sonra işler hukuk çer-
çevesinde yürüyebilir. Hukûka
aykın hareketlere izin vermem"
mesajını ilettiğini söyledi.
FP Genel Başkanı Kutan, hü-
kümet ortaklanıun ve özellıkle
Başbakan Bülent Ecevit'in
KHK'nin imzalanmaması duru-
munda devlet bunalımı çıkacağı
yönündeki açıklamalamıı anım-
satarak "Bunlar abartılı beyan-
lardır. ı\iyekrizçıksn?Cumhur-
başkanı ortaya net bir tavır koy-
muştur. Hükümet kararnamede
ısrar ederek MecMs'i hiçe saymış
ve MecUs iradesine karşı çıknuş-
ûr" diye konuştu.
TBMM'nin hükümet tarafın-
dan olağanüstü toplantıya çağnl-
ması halinde FP grubunun Mec-
lis'te hazır bulunarak destek ve-
receğüıi vurgulayan Kutan,
"Kendilerine açık çek verdik.
Kendüerinegüveniyorlarsa Mec-
Us'i olağanüstü toplanüya çağır-
smlar.MecKsböytebiryasayıemi-
nim reddedecektir" dedi.
FP Grup Baskanvekili Bülent
Armç, Cumhurbaşkanı Sezer'in
kararnameyi imzalamamasını
"sevinçk ve takdirle karşıladığı-
nı" söyledi. "Cumhurbaşkanını,
hukuka bağbbkyönünden karau-
oyu önünde, milktimiz ve parti-
miz adma tebrik ediyorum" dı-
yen Annç, Sezer'in iade gerekçe-
lerinin doyurucu olmasına karşın
iktidan oluşturan siyasi partilerin
genel başkanlanmn bu konudaki
ısrarlı tutumlarıru çözemedikleri-
ni kaydetti. Annç, şöyle konuştu:
"Hukuka bağlı ve ilketi bir in-
saıunyapması gerekeni Cumhur-
başkanı yapnıış bulunuyor. Bu,
Türkiye adına büyük bir kaza-
rumdır. Bu, Cumhurbaşkanhğı
Köşkü'nde henı hukuka bağlı bir
insanın oturduğunun hem de ar-
tik rutin dısı işler japılma\ acağj-
nın önemü bir işaretidir. Bunu
Türkiye'de bir yeni süreç olarak
takdirle karşüıyorum."
Annç, hükümetin TBMM'yi
olağanüstü toplantıya çağınp ko-
nuyla ilgili yasa çıkartmayı dü-
şünmesi halinde FP'nin tüm ya-
sal muhalefet yollannı kullana-
cağını belirtti.
DYP Grup Baskanvekili "fiır-
han Güven de Sezer'in iadesinin
son derece demokratik bir hare-
ket olduğunu söyledi. Sezer'in
hukuka saygılı bir kişi olduğuna
işaret eden Güven, "Zaten kendi-
sinden başka türiü hareket de
beklenemezdl Hukukçu kimKği
olan, bukuku bilen bir kimsenin
antidemokratik kararnameyi
ikinci defa göndermesi son dere-
ce doğaidır" dedi.
Güven, KHK'nin ikinci kez ia-
desinin Türkiye'de demokratik-
leşmenin bir örneği olduğunıl be-
lirterek şöyle konuştu:
"Bundan sonrası için Türki-
ye'nin bir hukuk devleti olduğu-
nun kabulünü vehukukun üstün-
lüğüne saygı beküyoruz. Kendüe-
rine güveniyorlarsa kanun olarak
Meclis'e getirsinler, güvenmiyor-
larsa bundan vazgeçsinler. Cum-
hurbaşkanı'ndan da bek-
lediğimiz buydu, kendisini kut-
luyoruz."
Heyelan alanına LPG tesisiYEŞtVtGÜL
Istanbul'un en büyük
özel sektör limanı olan
Ambarlı Limanı komplek-
si yakuundaki heyelan ala-
nına yapıhnak istenen 10-
15 bin tonluk LPG dolum
tesisinin bölge güvenliğini
tehdit ettiği belirtildi. Li-
mandaki firmalar ve bölge
sakinleri Baymdırlık Ba-
kanlığı'nca verilen iznin
iptali için, Danıştay 6. Da-
iresine başvurdu.
HABAŞ AŞ'nin, komp-
leksteki parseline "LPİG
• <lepQİanuMİohun.testSLde-
niz pktfermu ve kara-de-
niz boru hatn" yapmak is-
temesine, Istanbul II Çev-
re Müdürlüğü'nce ÇED
olumsuz raporu verildi ve
planlanan faaliyetin belir-
İenen alanda gerçekleşme-
sinin mer'i mevzuat açısın-
dan uygun ohnadığı belir-
tildi.
Bunun üzerine Büyük-
çekmece Kaymakamlığı,
Yakuplu Belediyesi'nden
ruhsatın iptalini ve inşaaün
durduruhnasuıı isteyince
Belediye, Kaymakamlığa
ruhsatın iptal edildiğini ve
inşaatın durdurulduğunu
bildirdi. Daha sonra Bayuı-
dırlık Bakanlığı imar planı
değişikliği yaparak buraya
tesisin kurulmasına izin
verdi. Tesiste çalışmalar
sürüyor.
Bunun üzerine Ambariı
Liman Kompleksi'ndeki
fırmalann ortak kuruluşu
olan ALTAŞ AŞ, Danış-
tay'a yaptığı başvunıda li-
man sahasının 1. derecede
deprem bölgesi ve tesis ya-
pılması planlanan alanın
"muhteöf ve aktif heyefan-
h böJge" olduğunu bildir-
di. Başvuru yazısında, Ba-
yındırlık Bakanlığı'nın
yaptığı imar planı değişik-
liğinde tstanbul tl Çevre
Müdürlüğü'nün olumsuz
görüşünün dikkate alınma-
dığını belirten ALTAŞ AŞ,
bakanlığın karannı "huku-
kaaykm" olarak değerlen-
dirdi. ALTAŞ AŞ, başvu-
rusunda şu görüşlere yer
verdi: "Söz konusu alanın
250- 300 metre yakmında
yaklaşık 15 bin konutun
balunınası, bölgeyi E- 5 ve
TEM otoyoluna bağlavan
tekçıkısın söz konusu boru
hattmm geçeceği vol olnıa-
sı ve LPG depoiamamn ya-
ratbğı riske 1. derece dep-
rem bölgesiobnası ekJenin-
ce inşaat ruhsatı verilme-
yen tesisle ilgili yapılan i-
mar pianıdeğJşüdiğinin ye-
terh' araşonna ve incelenıe
yapılmaksızm ahnnuş bir
karar olduğunu ortaya
koymaktadır."
Plan tadili yapılan alanı
Milli Emlak Genel Müdür-
lüğü'nden 49 yıllığına ki-
ralayan SOYAK AŞ firma-
sı da plan değişikliğinin
Kıyı Kanunu'nun 7. mad-
desi gereğince onanması
karannın iptal edilmesi ve
yürütmenin durdurulması
için Danıştay 6. Jdare Mah-
kemesi'ne başvurdu.
Başvurusunda, yapılan
işlemi "yasalara aykın"
CdosinMrffl'e TSKŞerefModolyası
Hava Kırvvetferi Komutanı
Orgeneral Ergin Cebsin ile Deniz
Knvvetkri Komutanı Oramiral
llhaımi ErdiL üstûn başarüanndan
ötnrü TSK Şeref Madahyası ile
ödûBeiKhnkii. Törende, 30 Ağustos
itibanyia orgenerafliğe terfi edecek
Korgeaaral Yaşar Büyûkanıt ve
Korgeneral ŞenerEruygur'a da TSK
ÜstöB Hizmet Madalvası verâdl
TSK'nm Şeref, Üstün Hizmet ve
Başan madalyalan, Geneikurmay
Başkam Orgenaral Hüseyin
Kıvnkoğtu ve Milli Savunma Bakanı
Sabahattin Çakmakoğhı'nun da
lortddığı törenle dün Geneikurmay
Başkanhğı Orbay Saionu'nda
saİBpierini bakhı. Hava Kuvvetfcri
Komutanı Orgeneral Ergin Celasin
ile Deniz Kuvvetfcri Komutanı
Oramiral llhami Erdfl, TSK Şeref
Madahalan'nı Krvnkoğlu'nun
etindeıi aküiar. Knnkoğiu, 30
Ağustos 2000 Hibanyia orgeneraüige
terfi edecek komutanlar,
Genelknrmay İkinci Başkanhğı'na
getirflen Korgeneral Yaşar Büyükanrt
ile Kara Kuvvetfcri Komutanhğı
Kurmaj Başkanı'na getirifcn
Korgeneral Şener Eruygur'a da
gösterdikkri başaniardan dolayı
TSK Üstün Hizmet madahalannı
taka TSK Başan Madalyası da, 18-
22 Temmuz 2000 tarihfcri arasında
Ankara'da düzenfcnen 37. Dünya
Aücılık Şampiyonası'nda Türkiye'ye
kazandmnğı birincilik nedenhfc
Üsteğmen Ayşe Kil'e wrildi
olarak nitelendiren SO-
YAK, LPG'nin taşmması
için yapılacak altyapı kori-
dorunun inşası sırasında ya
da daha sonra olabilecek
en küçük bir anza ya da ak-
saklıkta limanın kilitlene-
ceğini ifade etti. SOYAK,
limanda çalışan persone-
lin, gemi mürettebatlannın
hayatmın tehlikeye girece-
ğini ve ana karayla bağlan-
tıyı sağlayan başka giriş ve
çıkış noktasının bulunma-
dığını da vurguladı.
Afet Işleri Genel Mü-
dürlüğü'nün yanıcı, yakı-
cı, parlayıcı nitelikte kim-
yasal madde geçişüü sağ-
layacak boru hattını "sa-
kmcab" bulduğunun öne
sürüldüğü başvunıda, AL-
TAŞ AŞ'nin olumsuz gö-
rüş bildirmesine karşın
onama karannın verihne-
sinin hukuka aykın olduğu
kaydedildi. Başvunıda şu
görüşler vurgulandı:
u
17Ağustosvel2Kasmı
depremlerinden sonra
özeflikle Kman bağtannlan
bakumndan stratejik ko-
numa sahip ve bölgenin je-
olojik vejeofizikyapKi dik-
kate ahnarak heyelan böl-
gesinde olan ve fay hattma
sadece 20 kflometre uzak-
hktaki alanda yanıa ve ya-
kıcı banndıran dohun tesi-
si ve boru hatünın gecmesi
insan yaşanunı ve limanm
güvenliğini teblikeye at-
maktadır."
İTÜ öğretim üyeleri
Doç. Dr. Hüseyin Yıknrun
ve Doç. Dr. Yunus Kalkan
tarafindan hazırlanan HA-
BAŞ Ambariı Tesisleri tn-
cefcme Raporu'nda, kont-
rolsüz yapılan harfiyatın,
olabilecek bir heyelanın,
ALTAŞ sahasında onanl-
ması güç hasarlar meydana
getirebileceği vurgulandı.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
- Bundan sonra ne olur?
önce ne olmayacağını söyleyelim:
Hükümet krizi olmaz...
Çünkü, olağanüstü bir zorlama olmadığı süre-
ce, hükümetler ülke sorunlannı çözemediği için
çekilmez!
Çok parçaiı görünümü maddeleyelim:
1 - Sezer, kişi hak ve özgürlüklerine ilişkin dü-
zenlemelerin KHK ile değil, kanunla yapılması ge-
rektiğini baştan beri vurguluyordu. Bu anlamda
tavnnda bir değişiklik yok. Sezer, ilk geri çevirme-
de 5 sayfalık gerekçe yazmıştı. Hükümet buna 15
sayfa ile karşılık vermişti. Sezer'in ikinci çevirme-
deki gerekçesi de 7 sayfa. Iş "gerekçeler savaşı-
na" dönüştü.Şık değil.
2 - Ecevit'in dün akşam saatlerinde yaptığı açık-
lama, şu tanımlan art arda koymayı kaçınılmaz Kı-
lıyor
Sert, gerginliği tırmandırmaya yönelik, tahrik içe-
riyor, haddini bildirme sözcükleriyle dolu...
Ecevit, Sezer'in tutumu için şunlan söylüyor
"Hakkı yok... Çelişkileıie dolu... Esef ve kaygı
verici..."
Ecevrt, sorunu bir an önce çözmeye eğilimli ol-
saydı, şunu söylemesi gerekirdi:
"Mademkisayın Cumhurbaşkanı kanunda ısrar
ediyor. 1 Ekim'detoplanmasıgerekenMeclis'i 10
gûn erken toplanz, kanunu çıkanr, nornıaJ yasa-
ma yılı çalışmalanna geçeriz..."
Ecevit, bunu söylemek yerine, Meclis'i toplama-
nın gereksiz olduğunu belirtiyor.
Rejimi sarsacak derecede önemli bir sorun var,
ama Meclis'i toplamak gereksiz!
Akla şu soru galiyor:
- Ecevit, krizi kontrollü-bilinçli olarak mı tırman-
dınyor?
3 - Sezer'in cumhurbaşkanlığına aday gösteril-
mesinin ardından 25 Nisan Salı günü Ecevit^par-
tisinin grup toplantısında şunlan söylemişti:
"Sayın Sezer her bakımdan hazır ve ehil bir
adaydır. Herhalde hiç kimsenin Sezer'in laik, de-
mokratik hukuk devletine bağlılığından kuşkusu
olamaz. Sezer bu konuda her türiü sınavı başa-»
nyla vermiştir. Sezer'in devlet deneyiminin yanı sı-
ra tarafsızlığından ve partilerüstü tavnndan kim-
senin kuşku duymaması gerekir."
Alıntının yorumunu okura bıkanp devam ede-
lim...
4 - Ecevit, sert açıklamasını koalisyon ortakla-
nyla konuşarak hazıriadığını söyledi. Yani, "koalis-
yon son derece uyumlu, Köşk'e karşı böyle dü-
şünüyor" diyor. , , f 4/
Koalisyon ortakları, Demirel'in görev söresinin
uzatılmasında da aynı karariılıktaydı!
Yannki MGK
5- Hükümet açısından krizin başlıca faydası şu
oldu:
Ekonomideki hedeflerin çoğu tutmayacak. Ka-
muoyu bunları tartışmak yerine, gerekçeler sava-
şının sonuçlannı merak ediyor!
Hayali sektörünün devlet içindeki uzantılan, top-
lusözleşme sorunu çözülememiş işçiler, deprem
bölgesinin durumu da güme giden konular arasıp-
da...
6- Bugün liderlerzirvesi var. Üç lider aralannda-
ki uyuma hayran kalıp Köşk'e verip veriştirecek-
ler... Başından beri vurguladığımız gibi hükümetin
konu dışı bir planı yoksa krizi en azından dondu-
rabilir.
Yann da Milli Güvenlik Kurulu toplanıyor. KHK,
MGK'nin temmuz ayı toplantısında gündeme gel-
miş, daha o gün Ecevit'le Sezer'in aynı düşünme-
diği ortaya çıkmıştı. MGK'de Köşk-hükümet çe-
kişmesinin bir ayağını da askerier oluşturacak. Üç
taraf da irticayla mücadelenin zorunluluğuna ina-
nıyorsa buradan bir çözümün çıkması beklenebi-
lir.
7- Askerterin konuya bakışı şöyle özetlenebilin
- Biz içimize sızan rejim karşıtlarını yılda iki kez
temizliyoruz. Bunu devletin öteki kurumlarının da
yapması gerekir.
Bu noktada, aklın yolu Meclis'i gösteriyor, ama
bir milletvekili çıkıp "toplanmalıyız" dıyemiyor!
1
Gelin de şu Meksika atasözünü Meclis'e bir kez
daha armağan etmeyin:
Ne güzeldir bütün gün uyumak, bir de üstüne
dinlenmek! i
balbay@cumhuriyetcom.tr
Türkiye'de her iki aileden biri icralık
• Baştarafı 1. Sayfada
nnda, yani borçlannı ödeyemeyen ve
icra takibine uğrayan vatandaşlann sa-
yılannda, Erzunım'un Çat ilçesinde 8
kat, Sıvas'm Zara ilçesinde 7 kat, An-
kara'mn Haymana ilçesinde 6 kat, Ba-
lıkesir'in Dursunbey ilçesinde 3 kat,
Edime'nin Lalapasa ilçesinde ve Sam-
sun'un Bafra ilçesinde 2 kat, Izmir'in
Tire ilçesinde 1 kat artış saptadıklan-
nı ifade etti.
"Türkiye'de, ekonomizora girdikçe
icra dosyalan büyük arbş göstermek-
tedir" diyen Tanla, 1986'da3milyon
524 bin 902 olan dosya sayısının
1994'te5milyon329bin851,1998'de
4 milyon 866 bin 276, 1999'da 5 mil-
yon 680 bin 110 olduğunu anlattı.
Araştınna sonuçlannın, 2000 yılı so-
nu itibanyia, icra dosyası sayısuun 8
milyona yaklaşacağıru gösterdiğini öne
süren Tanla, "Türkiye'de 12 milyon ai-
le buhınduğuna göre, iki aileden birinin
kraya düşmüş ofanası, genekfe borcunu
ödeyen, borcuna sadık Türk toplumu
için son derece ciddiye almması gereken
birgöstergedir" diye konuştu.
Çalışmanın yürütüldüğü 49 Uçedeki
icratakip dosyalannın sayısınm, ilçe ba-
AlacattKunjluşJann
Kknttferi
Bankalar
8ağ-Kur
Tanrn Kredi Koop.
Tieart Borç-Tcari Alışveriş
EsnefKefatetKoop.
Genel Koop.
Tedaş-AMaş
Toptam
%
24.7
21.3
13.7
12.3
11.6
10.2
62
100.0
şına 1200 dolayında oldu-
ğunu, 1999 yıluıda takip
edilen en düşük icra dosya-
sı sayısı 12 iken 2000 yıün-
daJa en düşük sayının 64'e yükseldiği-
ni belirten Tanla, 1999 yılında bu ilçe-
lerdeki enyüksek dosya sayısının 3 bin
600 iken, bu sayının 2000 yılında 6 bin-
lere ulaşmasını beklediklerini söyledi.
Tanla "Hakkuıda kra takibi yapılan
yurttaşlann yüzde 80'inden fazlasuu
köylü ve esnaf oluşturmaktadır. Ekono-
mik durgunluk ve istikrar progranun-
dan en çok etkflenen kesimler bu ikisi-
dir. Bankalar, Bağ-Kur ve kooperatifle-
re olan borçlar ilk sırada gelmekte, Ö-
cari alışveriş ve borçlar yüzünden icra-
ya dfişenler sekizde bir oranını aşma-
Graplar
A
B
C1
D
E
Nüfusrandefci
4.5
10.3
16.9
13.8
36.6
17^
ÖzeMMeri
2 milyon 790 kişi yaşıyor. Bu haneter y*te 62 bm 750 dotar harayof.
Bu da ay<te 5 btn 200 dotar (yaMaş* 3 mâyar 200 ımlyon k$ yapıyor.
6 mdyon 386 bin kişr yaşıyor. Bu haneter yAfa 27 bm 250 dola harayor.
Bu da ayda 2 bin 270 doiar (yakiaş* 1 m^ar 400 milyon Bra) yapıyor.
10 miiyon 478 btn kişi yaşıyor. Bu haıeler yılda 9 bm 350 dolar harayof.
Bu da ayda 780 dolar (yateş* 480 milyon ira) yapıyor.
8 milyon 556 bin kişi yaşıyor. Bu haneter y*Ja 7 bin 650 dolar harayor.
B<jda ayda 63? dolar (yaklaşık 393 milyon Jtra) yapıyor.
22 mSyort 692 bjt kışı yaşıyor. Bu hanefer y * ö 4950 dotar harayor.
Bu da ayda 412 dolar fyaklaş* 254 milyon ira) ysçıyor.
11 milyon 036 bin kışı yaşıyor. Bu haneler yrtja 3 bin 200 dolar narayor.
Bu da ayda 266 dolar (yaîdaşık 164 milyonfira}yapıyor.
Hflns sayısı
(Adrt)
558.000
1.277.200
2.095.600
1.711.200
4.538.400
2507^00
12.387.600
maktadır. Elekrrik ödemelerini yapa-
mayan yurttaşlanmızuı oranının yüzde
62\i buJmasu bu alanda yapılan açıkve
örtüiü zamlann durumu daha da ağır-
lasnracağmı göstermektedir" dedi.
Yapılan araştırmada en düşük icra ta-
kip dosyasının 20-30 milyon, en yük-
sek icra dosyasının 80-100 milyar lira
olduğunun belirlendiğine dikkat çeken
Tanla, "Araşorma kapsamında eie alı-
nan 56 bin 779 icra dosyası, yurttaşlann
ortalama 800 milyon ile 1.5 milyar lira
arasında takip edildikleri sonucunu or-
taya koydu. Vurttaşlann ortalama 800
miryonilel^miKararasmdakibirborç-
tan takip edflmeleri, köylü ve esnann
ekonomik yönden son derece güçsüz,
maddibirikimi ofanayan,ekonomikdur-
gunluk ve istikrar programı söz konusu
olduğunda gerçekten iki yakasını bir
araya getiremeyen bir konumda oklu-
ğunun çok net işaretkür" diye konuştu.
Enflasyonun çok büyük bir adaletsizlik
olduğunun altını çİ2en Tanla, enflasyo-
nun asla sorumlusu olmayan kesimle-
rin, bir de enflasyonun üzerine gidilir-
ken boğazuun sıkılmasının, on milyon-
larca insammızı daha yoksul, güçsüz ve
beklentisîz
kıldığını j
vurguladı.
Tanla, (
"Halkuma
'yarım tâs
çorba, ve-
resiye si-
mit" gerçeğine mahkûm eden sorun işjte
budur" dedi. ;
Tanla, "123 milyon hanenin (ailenin)
bulunduğu ülkemi/de iki farklı Türki-
yeyaşamaktadır. A veB sosvo-ekonomik
grubunu oluşturan yüzde on beshk bir
grup (9 mih on kişi)Avnıpa Biriiği stan-
dartlannda yaşarken yukandaki tablo-
ya göre yüzde seksen beşlik bir grubun
da (11 milyon kişi) dünya açlık sınırian
ahmdayaşadığı görülmektedir. Türk ai-
klerüıin tüketûn harcanıalarr üzerine
yapoğun bir değerlendirme, nüfusun
üçte Udsinin, yani yaklaşık kırk mOyon
insanunıznı ayda 254-480 milyon ile ge-
çindiğjni ortaya koymaktadır. Aynca bu
göstergeler yıflaritibanyia C, D veE sos-
yo-ekonomîk gruplaruun aleyhine geliş-
tiğini ve sürekli fakirleştiğini göstermek-
tedir. Bu gerçek, toplumun ve ekonomi-
nin aslaortadireksiz >ürümeyeceğini de
açık biçimde göstermektedir" dedi.