18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIZI AB yolunda Türkiye • Haber Merkezi - Almanya'da yayımlanan Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde yayımlanan makalelerinde Türkiye'nin AB'ye üyelik şansını değerlendiren Türkiye Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen ve Türkiye Bölümü Başkanı Hayrettin Aydın, Türkiye'nin tam üyeliğinin 10-15 sene içerisinde gerçekleşeceğini varsaymak için iyi sebepler olduğunu belirttiler. Türkiye'nin Helsinki zirvesinde AB'ye adayhk statüsünü kazanmasıyla beraber Türkiye'deki reformlann da yeni bir ivme kazandığını belirten Şen ve Aydın, Türkiye'de tabu olarak bilinen birçok meselenin artık devletin en üst temsılcileri tarafından açık bir şekilde vurgulandığını ve ülkede reformlar konusunda önemli bir hassasiyetin geliştiğini ifade ettiler. Savcılık RTÜK'ten goraşısu • ANKARA(AA)- Digiturk'ün yayınını durdurmak için yayın merkezine gıden Istanbul Cumhuriyet Başsavcıhğı yetkilileri, Türk Telekom ile yapılan sözleşme gösterilince, yapacaklan işlerni askıya alarak RTÜK'ten görüş istediler. RTÜK ise Istanbul Cumhuriyet Başsavcıhğı'na gönderdığı cevap yazısında, sayısal yayın yapan Digiturk'ün, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonlann Kuruluş ve Yayınlan Hakkında Kanun'daki "yayımcı" tanımına girdiğini bildirdi. Yazıda, yasa gereği yayın kuruluşlannın yayın izni ve lisans almak zorunda olduğu anımsatılarak, Digituric'ün bunun için RTÜK'e herhangi bir başvurusunun buİunmadığı kaydedildi. Kamu kurumlarma IANKARA (AA) - Kamu kurum ve kuruluşlannda ilk defa daimi işçi olarak istihdam edilecekler için 1 Ekim 2000 tarihinde yapılacak merkezi sınava başvunı süresi 4 Ağustos 2000 tarihinde sona erecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, merkezi sınav başvurulannın, Iş ve Işçi Bulma Kurumu şube ve bürolannca 17 Temmuz 2000 tarihinden itibaren aluımaya başladığı ve 4 Ağustos Cuma günü mesai bitimine kadar devam edeceği bildirildi. 1 Ekim Pazar günü yapılacak merkezi sınav için 4 Ağustos tarihinden sonra yapılacak başvurular kabul edilmeyecek. Hacıbektaşbnın derdi yokÇAĞDAŞ VE GELENEKSEL Oerfeym: MİYASE İLKKÜR 'Hırsını Alamamış' A levi çoban dağda koyun otlatırken /\ sürüye kurt dalar. Kurdun koyun- - / J _ lan bir bir parçalaması üzerine a- ciz kalan çoban, pirini çağırır: - Yetiş ya Pir! Çobanın umudunu yitirdiği bir anda ko- şup yetişen iri bir kangal köpeği, kurdu boğunca sürü kurtulur. Bu yardımın pirin- den geldiğine inanan garip çoban, sevinç- le piri olan dedesine koşar. Nefes nefese dedesinin huzuruna varan çoban, dedesi- nin ellerine kapanarak olayı anlatır: - Pirim! Kurt, koyunlanmı tek tek par- çalarken sana seslendim. Tam umudumu yitirmişken sen iri bir kangal köpeği olup tmdadıma yetiştin. Kurdu boğazından tu- tup parçaladın, sürü de kurtuldu. Çobanın, kendisini köpeğe benzetme- sine bozulan dede, homurdanmaya başla- yınca çoban: - Kurban olduğum dedem, besbelli hır- sını alamamış, hâlâ hırlıyor. Kamberln Ağıdı' ede ile kamberi, kışı taliplerini dolaşarak geçirdikten sonra eve dönüş için yola koyulurlar. Talip- lerin verdiği hediye ve hakkullahlan bir bohçaya çıkm yapan dede, kamberinin bütün ısranna karşın koluna taktığı boh- çayı vermeye yanaşmaz. Kamberin bohçadakileri ne zaman payla- şacaklan yolundaki sorusunu da duymaz- lıktan gelir. Paylaşım ışini her seferinde araya laf katarak erteleyen dede ile kam- berin önüne bir süre sonra azgın bir ırmak çıkar. Kamber dedeye, "Dedem, bu boh- çayla ırmağı geçmen havti zorotacağa ben- zer" der. Fakat dede bu tekliften rahatsız olur. Aklına binbir türlü şey gelen dede, bohçayı kambenne vermez. Kamber, "Sen bitiran, bohçayU birtik- te geç bakahmgeçebilirsen" diyerek dede- yi izlemeye koyulur. Bohçayı başının üs- tüne alan dede, ırmağa dalar, ancak sel su- lanna kapıhr ve sürüklenmeye başlar. De- denin haline gülen kamber, hemen sazını çıkanp dedesine "ağrt" yakar. "Nereye gktiyon gül yüzlü dedem, Başında bir bfiyük alametilen, Seni kurtarmadı bu nasıl ocak İnşallah gidersin selametilen!" Hakkullah: Dedelere geçimlerinı sağlamak amacıyla yapılan yardım. Gö- nüllü olarak yapılan bu yardımın mikta- n talibin gücüne göre ya kendisi tarafın- dan ya da rehber veya saygın kışiler ta- rafmdan belirlenır. Dedelerin görevi salt cem yönetmek değildir; yılın belırli gün- lerinde kendilenne bağlı yerleşim yerle- rini dolaşarak toplum ilişkilerinı gözden geçirirler. Dedelerayncataliplerinin yo- la bağlılığının ve cemaatle ilişkilerinın düzgün gidip gıtmediğini görmek ama- cıyla yapılan görgü cemlerine katılmak. müsahip kardeş olacaklar için mûsahip- lik töreni düzenlemek, kurban ve cena- ze duası vermek gibi işleri de yürütürler. Bütün bu işlerin karşılığında talıpler kendisine uygun bulduklan para ya da mal verirler. Buna Alevilikte hakkullah denir. Ocak: Alevilikte dedelerin geldigi so- ya ocak denir. Her Alev i bir ocağa bağ- lıdır. Alev ilıkte ocaklar arasında da bir hiyerarşı \ardir. En üstteki mürşit ocağı Ağuiçen'dır. Bu ocaktan gelen dedelere mürşit dede denir. 'Onlar Ne Yedl?' ir Alevi köyünde ağanın üzerine çok titrediği atı, ansızın ölüverir. Ağa üzüntüden kahrolur; çok sev- diği atının çok iyı bakıldığı halde neden öldüğünü araştırmaya koyulur. Seyisi çe- kemeyen birileri ağanın kulağına fîsıl- dar' - Ağa. senin at var ya, yemlerin arası- na katılan tavuk bokunu yedi de ondan öldü... Öfkeden kuduran ağa, derhal seyisi ça- ğırtır ve kırbaçla dövmeye başlar. Gü- nahsız seyısin ağa tarafından acımasızca dövüldüğünü haber alan dede. ağanın ko- nağına gelerek duruma el koyar: - Hele bir dur ağa, dur da konuşalım. De bakalım bana, senin deden sağ mı? - Bilmezmiş gibi konuşursun, dedem ölelı çok oldu. - Ya baban, o sağ mı? ~Vl',> - Yahu unuttun mu, babam da öldü. - Peki ya anan? - îlahi dedem, anam da geçen yıl Hakk'a yürüdü ya. - Peki ağa, onlar kimin bokunu yediler de öldüler? Hacıbektaşlının Derdi Yok* Tk 7"evşehir'in Hacıbektaş ilçesi Ka- ı\f padokyabölgesininyanıbaşında, J. Y verimli arazileriyle bölgenin adeta zahire ambandır. Kayahk ve boz- kırdan oluşan diğer ilçelerin arazisi ekip biçmeye elverişli değildir. Bir gün Ava- nos'ta kahvede oturan iki arkadaştan bi- risi izin isteyerek kalkmak ister. Arkadaşı ıtiraz edince gıdış nedenini açıklar: - lşim var, Hacıbektaş'a gidip un al- mam gerekiyor. Bunun üzerine diğeri gülerek söyle- nir: - Ulan bayıhyorum şu Hacıbektaşlıla- ra, adamlann ne un derdi var ne de din... Sürecek ÇAĞDAŞ ALEVİ FIKRALARI 'Bir Tas Bulgur için Değmez' ~r ~JT asat bittikten sonra erzak yardımı toplamak için m § abdallardan yoksul bir Alevi, tmranlı'nın Alevi X. _/. köylerinden Köndür"de rasgele bir evın kapısı- nı çalar. Ev sahibi yardım için kapısına kadar gelen kişi- ye bir tas bulgur verir. Bulguru verirken de ailesinde ne kadar öhnüş insan varsa isimlerini tek tek sayarak onla- rm hayn için verdiğini söyler. Bu duruma hiddetlenen Ab- dal Alevisi, bulgur tasını elinin tersiyle iterek söylenir: - Bir tas bulgur verdin kırk tane ölü saydın. Bir tas bul- gur için bu kadar kişiye dua edemem. Cerlye Ne Kaldı?' ıvas'uı Kangal ilçesinde yaşayan Pirzo, inancına çok bağlı, bağnaz denebilecek türden bir Alevidir. Aynı zamanda hazır cevaphğı ve küfürbazlığıyla tanınan Pirzo, ağanın yanında marabalık yaparak geçimi - ni sağlar. Pirzo'ya takılmak Kangal ağası ile kaymaka- nun en büyük zevkidir. Bir gün Kangal ağasını ziyarete gelen kaymakam, ağaya dönerek, - Yahu Pirzo'ya haber sal da gelsin. Azıcık takılıp eğ- leniriz, der. Ağa: - Aman kaymakam bey, Pirzo'yu nedecen. Bilirsin çok küfürbazdır. Sonra kalbini kırar ben de üzülörüm, diyerek itiraz eder. Ancak ısrar üzerine Pirzo'yu çağırtır. Huzura gelen Pırzo'nun halinı hatınnı soran kaymakam. bırden sesine ciddı bir ton vererek söze başlar- - Pirzo, seni nıye çağırttım bilir misın' - Yok, nereden bılecem kaymakam bey. buyur. emret. - Seninle Islamın büyüklenni paylaşacağız. Tamam mı? - Kaymakam bey paylaşacağız da ne olacak? - Canım sen ne yapacaksın, boşver be Pirzo. Gel Pay- laşalım. - Eyi peki. sen bilirsin. - Ama önce ben seçeceğim. - Kaymakamsın öncelığin var elbet Buyur seç baka- hm. Kangal kaymakamı hınzırca gülümseyerek Pirzo'nun damarına basacak seçimi yapmaya başlar: - Muhammet ıle Ali bana. Buyur şimdi sen seç. Pirzo bozulduğunu belli ederek yüksek sesle söylenir: - Geriye ne kaldı? Al onlar da senin olsun. 'Gani Dedenin Seiamı' I 7 rzincanlı Gani Dede. alışveriş yapmak için yolu- §~i nun üzerindekı Sünnı bir bakkala uğrar. Bakkal. -M—J o sırada konuğu olan Erzincan müftüsü ıle soh- bet etmektedir. Müftüye yaranmak isteyen bakkal, dük- kânından içeri giren Gani Dede'ye sorar: - Ne istiyorsun sakahna septettiğimin Kızılbaşı? Sabah sabah küfürle karşılanan Gani Dede de yan ta- rafta oturan müftüye dönerek, - Aha, ben de bu efendinin sakalına septedeyim, der. Müftü bu olaya çok sinirlenir ve soluğu mahkemede alır. Gani Dede'yi hakaret ettiği gerekçesıyle dava eder. Hâkim huzuruna çıkan Gani Dede kendini şöyle savunur: - Ben alışveriş yapmak için bu efendinin dükkânına gir- dim. Dükkân sahibi olan bu zat "Ne istiyorsun, sakabna s-.çöğunın Kızılbaşı'' diye söze başlayınca beni selamlı- yor sandım. Ben de yanında oturan müftü efendiyi selam- İamak için aynı sözü ona söyledim. . ** . 'Evde Duraydın, Ylyeydin...' iyrialan köyündeki bağında oturmuş üzüm yiyen ÂşıkVeyseribağınyanından geçen eskikansıgö- riir. Veysel'i terk ederek başka birisiyle kaçan es- ki kansı. eski günlerin yüzü suyu hürmetine seslenir: - Veysel, ne yiyon? - Görmüyon mu üzüm yiyom. - Banada versene... - Niye verecekmişim, evde duraydın, yiyeydin. Sürecek Tasarruf Sahiplerine Duyuru TÜRKtYE GARANTÎ BANKASI A.Ş. B TtPl DEĞIŞKEN FON IÇTÜZÜK VE IZAHNAME DEĞIŞÎKLIĞI T. Garanti Bankası A.Ş. B Tipi Değişken Fon Içrüzüğü'nün 12.1. maddesı ve T. Garanti Bankası A.Ş. B Tipi Değişken Fon tzahnamesi'nin 12. bölümünün b maddesi, Sermaye Piyasası Kurulu'ndan ahnan 20/07/2000 tarih ve KYD/695 sayılı izin doğrultusunda aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, yeni içtüzük ve izahname metinleri 28/07/2000 tarihinde Ticaret Sicili'ne tescil ettirilmiş ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan için 28/07/2000 tarihinde başvurulmuştur. Bu içtüzük değişikliği 15/08/2000 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. Bu değişiklikle yatınmcılar, T. Garanti Bankası A.Ş. B Tipi Değişken Fon'un katılma belgelerini almak veya satmak için, izahnamede ilan edilen yerlere daha önce işgünlerinde 09.00 ile 13.30 saatleri içinde başvururken, yapılan bu değişiklikle işgünlerinde 09.00 ile 17.30 saatleri içinde başvurarak alım veya satımda bulunabileceklerdir. Garanti T.C. MLMAR SİNAN ÜNİVTRSİTESİ GİRİŞ YETENEK SINAVLARI _ 1. Üniversitemizin 2000-2001 Öğretim Yılı Giriş Yetenek Sınavlan 05 Eylül 2000 tarihinde başlayacaktır. Ön kayıt ve yetenek smavlan ile üniversitemize öğrenci alınacak fakülte ve programlar, kontenjanlan ve ge- rekli OSS puanı ile diğer gerekli belgeler aşağıda açıklanmıştır. Fakültesı Mimarlık Fakültesi Mimarlık Fakültesi Güzel Sanatlar Fakültesi Güzel Sanatlar Fakültesi Güzel Sanatlar Fakültesi Güzel Sanatlar Fakültesi Güzel Sanatlar Fakültesi Güzel Sanatlar Fakültesi Güzel Sanatlar Fakültesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oğrebm Programı lç Mimarlık Endüstri Ürünleri Tasanmı Resim Heykel Seramik ve Cam x Grafık Tekstil Sahne Dekorlan ve Kostümü Fotoğraf Geleneksel Türk El Sanatlan Konteı 20 20 40 10 15 20 15 10 15 35 Vükanda belirtilen programlara: 2000 yılı ÖSS sınavında herhangi bir puan türünden 125 puan alanlar ön kayıt yaptırmak için başvurabilir. 2. 1. maddede belirtilen proaramlara aday kayıtlan 21-22-23-24-25 Ağustos 2000 tarihlerinde saat 10.00- 16.00'da FındıkİL lSTANBUL"Merkez Bınamızda yapılacaktır. 3. Aday kaydı için gerekli belgeler; a) 200Ö yılına aıt OSS puan kartının aslı ve fotokopisi, b) Lise ve dengi okuldan mezun veya son sınıfta olduğunu gösteren belgenin aslı ve fotokopisi, c) 4.5X6 cm. boyutlannda baş açık ve sakalsız, adayın sınava gireceği son durumunu gösterir 3 adet fotoğ- raf, 4. Ön kayıtlar bizzat veya bir yakını tarafından yaptınlabilir. Posta ile yapılacak başvurular değerlendiril- mez. Yurtdışından yapılacak başvurular hariçtir. T.C. MİMAR SİNAN ÜNİVTRSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI GİRİŞ YETENEK SINAVLARI 2000-2001 öğretim yılı için konservatuv anmız lisans devreleri Müzikoloji, Müzik ve Sahne Sanatlan Bö- lümlerine yetenek sınavlanyla öğrenci alınacaktu'. Müracaat edecek olan adaylann 21-25 Ağustos 2000 tarihinde ön kayıt yaptırmalan gerekmektedir. Not: Adayların 2000 y_ılı ÖSS sınavında herhangi bir puan türünden en az 125 puan almış olmalan gerekir. Adres: Mimar Sinan Universitesi Devlet Konservatuvan Beşiktaş/lstanbul Basın: 42601 DUZYAZI ORHAN BtRGlT Kendisini Aniatamayan Hükümet Cumhurbaşkanı'nın onayını bekleyen kanun hükmündeki kararnameye (KHK) yönelik tepkile- rin soaımlusu, o kararnamenin hazırtayıcısı olan Bakanlar Kurulu'dur. Bugün kamu sendikalarında olduğu kadar, medyanın önemli bir kesiminde de tepkilere neden olan kararname hakkında kamu- oyunun ilk bilgilendirilmesinin, Hürriyet yazarla- nndan Muharrem Sankaya'nın biryorumuna da- yandığını biliyoruz. O yorumda, devlet memurla- nnın görevlerine son verilmesini yeni koşullara bağlama hazırlıkları yansıtılırken. mağduroldukla- nnı söyleyenler için yasal yollara gidebilme olana- ğının da KHK'de ilgiliye tanınan bir hak olduğun- dan söz edilmiyordu. Oysa çok yakından tanıdığım Muharrem Sarıka- ya, dürüst bir gazeteci olarak öğrendiklerini önyar- gısız yansıtan bir meslektaşımdır. Öyle anlaşılıyor ki haberi el altından kendisine aktaranlar, kamu ke- siminde göreve son verme amacıyla hazırianan bir yasa gücündeki hükümet tasarrufunun önün- de sonunda yargı denetiminin altında olduğunu söyleme gereğini duymamışlar. Sankaya'nın yorumu üzerine anında resmi bir açıklama yapılıp herkes bilgilendirilse ya! Tam aksine, kimi bakanlar isim venmeden san- ki öcü görmüş gibi, üstü boş bazı kararnameleri imzalamış olabileceklerini söylediler. Galiba. in- san haklanndan da sorumlu Bakan Rüştü Kâzım Yücelen, kendisinin dış görevde olduğu bir sıra- da vekil bıraktığı arkadaşının imza atmış olabile- ceği yolunda kısa bir demeç verip durumu kurtar- ma yolunu seçti. Sorunu, kendi irtica çıkarlan ile AB kriterlerinin hemen uygulanması açısından alan cepheler ara- sındaki biriiktelikten başlayan salvo, sokakta ka- mu sendikalannı da eyleme itince hükümet kıpır- danır gibi oldu. İlk resmi açıklamayı Başbakan Ecevft ayaküstü bir demeçle yaptı. Bakıldı ki kamuoyunda kimi önyargılı, kimi ger- çekten samimi çevreler, iktidann, eline memur kı- yımı için bir fırsat geçirmek istediği savı ile hare- ket ediyor; bu kez KHK'nin kimler için ve neden uygulanmak istendiği yazılı bir açıklama ile duyu- ruldu. Oysa ortada ister pariamento yolu ile. isterse anayasadan aldığı yasa gücünde kararname çı- karma yetkisini kullanarak bir tasarruf yapmak is- teyen hükümetin ilk görevi, "o;ere/(çe"sını geniş bir biçimde yazılı metin haline getirip kamuoyunu bil- gilendirmek olmamalı mıydı? "öncekararnameyihazıriar, Cumhurbaşkanı'nın onayına sunacak hale getiririz, gerekçe ardından gelir" mantığı, yazık ki hükümeti hiç de hak etme- diği bir anda güç durumda bıraktı. Oysa bu hükümetin 28 Şubat 1988'dekı MGK toplantısında, dönemin yürütmeden sorumluları olan REFAHYOL kabinesi tarafından devlet belge- si haline getirilen kararlan uyguladığı unutulmama- lıydı. Taha Akyol, dünkü Milliyet'teki köşesinde, hü- kümetin bu KHK ile "kıyım" yapmayı amaçladığı- nı ileri sürerken, adını vermedigi bir bakandan al- dığı duyumlara dayandığını söylüyor ve ekliyor: "Sayın Sezer isterse bu sayın bakanın adını ve- rebilirim, çağınp detayını dinleyebilir." Tanrım. ne günlere kaldık! Cumhurbaşkanı'na medya aracılığı ile jurnalci- lik yapmaya hazır olduğunu ima eden "sayın ba- kanlar hem şu ünlü "kıyım kararnamesi"n\ kuzu kuzu imzalıyorlar hem de eş-dost yazarlara haber uçurup ağlama duvan seanslan için tanık arayışı- na giriyorlar. Ve tabii, hiçbir şey olmamış gibi, makam koltuk- lanna da sıkı sıkı sanlıyorlar! Başbakan dün saat 17.30'da Çankaya'ya çıka- caktı. Sezer-Ecevit görüşmesinin, Cumhurbaşkanlı- ğı'nda onay bekleyen ünlü KHK'nin akıbetı ile il- gili olduğunu söyleyenler de var. Özellikle radikal Islamcı gazetelerimiz, hükümetin Çankaya'ya yö- nelik brifing verme isteminden son derecede hu- zursuz olduğunu manşetlerine yansıtıyor. Ben, Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu KHK'yı geri çevireceğini sanmıyorum. "Niçin" derseniz, gerekçemi de özetle şöyle açıklanm: Sayın Cumhurbaşkanı, mesela birkaç gün için- de Yüksek Askeri Şûra'da alınacak kararlan onay- layacak. Sanınm o karariar arasında, her toplan- tıda olduğu gibi, kimi subay ve astsubaylann or- du ile ilişkilerinin kesilmesine yönelik tasarruflar da olacak. Üstelik, yargı denetiminden de yoksun olduğu bilinen bir işlemi onaylaması beklenilen Sayın Cumhurbaşkanı, niçin önündeki KHK'yi anayasa- ya aykın gördüğü savı ile geri çevirerek kendisiy- le ters düşsün ki? Faks:0212-677 07 62 E-mail: obirgitle-kolay net. 1997-1999 döneminde Türk Eczacılan Birliği Yüksek Haysiyet Divanı'nda görev yapan değerli arkadaşımız Eczacı ERTUCRUL YURDERI'yi 29 Temmuz 2000 günü kaybettik. Acısını yüreğimizde hissettik, tüm eczacılık camiasına ve ailesine başsağlığı dileriz. TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ, DENETLEME KURULU, YÜKSEK HAYSİYET DİVANI Kiıienen Dünyamızı Fidan Dikerek Arıtalım ORMAN BAKANUĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması) Hizmet Sistemi Bilgi Hattı: 212 - 257 06 46
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle