Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
\
\"J *
V.
GARANTI
1 9 9 5
GARANTI
1 9 9 6
GARANTI
1 9 9 7
GARANTI
1 9 9 9
t - Garanti,
Euromoney'ye göre
5. kez Türkiye'de
"Yıhn En îyi Bankası".
Tek bir farkla.
Artık yeni bir logomuz var.
GarantiB a ş k a b i r a r z u n u z f
www.garanti com.tr
CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBA
O L A Y L A R V E O O R U Ş L E R [email protected]
însan Genomu Projesi,
Genetik Şifre ve Kanser
DOÇ. Dr. ŞÜkran ŞAHİN Marmara Üni. Tıp Fak. tmmünoloji Bilim Dalı
Mı
edyanın taruşılmaz gücü, son
ınsan genomuprojesinin so-
nuçlarının Biîl Clinton ve
TonyBhirtarafindan açıklan-
masıyla yaratılan kamuoyu
ile birkez daha kanıtlanmış oldu. Bugüne ka-
dar pek çok alanda, pek çok proje bitirilme-
sine karşın bu projenin öbürlerinden farklı
olarak sansasyonel bir biçimde açıklanma-
sı, Amerika'nın ulusal bilim ve teknoloji po-
litikasının hedefı ve sonucudur.
Insan Genomu Projesi (Human Genom
Project), Amerikan Ulusal Sağlık Dairesi
(INH) tarafindan desteklenen ve DNA üze-
rindeki tüm genleri tanımlamayı amaçlayan
birprojedir ve bu proje geçenlerde sonuçlan-
mıştır. On beş yılı kapsayan bu büyük pro-
je, bütün büyük projelerde olduğu gibi dev-
let desteği ile gerçekleşmiştir ve kamu har-
camalannın gerekçesinin ve sonuçlannın
halka açıklanması demokrasinin gereği ol-
duğundan, projenin sonuçlan da devlet baş-
kanı tarafindan halka açıklanmıştır.
Genetik biliminin tohumlan bir kilise pa-
pazt olan Mendeitarafindan.atılmıştır. Men-
del, kilisenin bahçesinde yetiştirdiği bezel-
yeler ve akşamsefalan üzerinde yaptığı de-
neylerle, bazı özelliklerin kalıtsal olarak geç-
riğıni göstermiştir. Daha sonralan hücrede-
ki kromozomlann varlığı saptanmış, 1960'U
yıllarda ıse profesör Watson ve profesör
Cricktarafindan, kromozomlardaki genetik
bilgiyi taşıyan molekülün, ip merdiveni şek-
lindeki DNA molekülü olduğu gösterilmiş-
tir. DNA molekülü, adlan A, T, G, C harfle-
n ile başlayan. dört adet ana kirnyasal mo-
lekülün, uç uca dızilerek oluşturduğu iki ip-
lığın, karşılıklı birbuıne bağlanarak bir ip
merdiveni oluşturması ile oluşmuştur. Bu ip
merdiveni biçimindeki molekül, tam da bir
ip merdiveni gibi eğilip bükülebilir olduğun-
dan, yine tıpkı bir ip merdiveni ya da itfa-
iyeci hortumu gibi katlanarak sıkıca paket-
lenmiştir ve her paket bir kromozom içine
yerleşmiştir. Kromozomlar, işte bu paket-
lenmiş DNA molekülü ve bu paketlenme iş-
lemine yarduncı olan proteinlerden oluş-
maktadır. lnsanda birer tanesi anneden birer
tanesi de babadan gelen 23 çift kromozom
bulunmaktadır.
Tüm canlılarda canlıya ait tüm bilgilerin
şifresi (genetik şifre), DNA adı verilen mo-
lekülün ıçinde bulunmaktadır. Bu genetik
bilgi, en basit canhlar olan mikroplarda da
böyledir, en üst düzeydeki canlı olan insan-
da da böyledir. DNA molekülü, canlının fi-
ziksel özellıklennın nasıl olacağuıa dair bil-
gileri içermenin yanı sıra vücudun nasıl iş-
leyeceğini de daha doğuştan belirleyerek vü-
cudun işleyişi sırasında bir kanşıklığa mey-
dan vermeksizin düzenli işlemesini sağlama
görevini de üstlenmiştir. Vücutta diyelim ki
albümıne ihtiyaç var, DNA'ya mesaj gider ve
DNA içindekı albümin geninin şifresi çözü-
lerek albümin üretilir. Sonuçta bir canlının
fıziksel özellıkleri ve vücudunun fTzyoloji-
sinin işleyişi, daha sperm ile yumurtanın bir-
leşerek cenini (zigot) oluşturduğu anda, ya-
şamı süresince hiç değişmeden sürecek bi-
çimde belirlenmiştir.
Koromozom içinde paketlenmiş olarak
bulunan DNA paketinin, kimyasal yöntem-
lerle açılıp DNA'yı iplikçik halıne getirme
tekniklen geliştikten sonra, DNA üzerinde-
ki genlerin birer birer tanımlanması da ya-
pılabüir duruma gelmiştir. Insan genomu
projesi ile DNA üstündeki genler tanımlan-
mışur. Ne var ki bunu tanımlamak, DNA'nın
işleyişini çözmek. bunlann işleyişine kolay-
ca müdahale edebilmek anlamına gelme-
mektedir. O nedenle ınsan vücuduna gen
naklı ya da genlerde değışiklik, öyle basit bir
işlem değildır ve yıllardır gen nakli üzerin-
de çahşılmasına karşın henüz bu konuda te-
daviye yönelik bir ilerleme kaydedilememiş-
tir. Gen taraması yaparak hastalıklarda teş-
his koymak farklı bir uygulamadır, gen nak-
li farklı bir uygulamadır. Genlerin DNA üs-
tündeki diziHşleri her bireyde farkhdır, ay-
nca her genin işleyişi, sağında ve solunda bu-
lunan genlerin varlığından büyük ölçüde et-
kilenmektedir. Bir genin, öbür genin yanın-
da bulunuşu, onun fazla işlev görmesine ne-
den olurken bir başka gen onun işlevini ya-
vaşlatabilmektedir. DNA üzerine gen nakli
ise nakledilmek istenen gen, tıpkı güdümlü
füzelere hedefı tam vurabilmesi için takılan
başlıklara benzeyen ve vektör adı verilen
moleküller bağlanarak yapıldığı halde bu
gen her zaman hedeflenen bölgeye yerleşe-
memektedir. Bu durumda da, istenen sonu-
cun elde edilememesinin ötesinde, istenme-
yen sonuçlarla karşılaşmak olasıdrr. Ancak,
yakın bir gelecekte olmasa bile, bu sorunlar
da aşılabılecek gibi göriinmektedir.
Genom projesinin bıtişi ile "kansere de
son" sloganıyla ortaya çıkış ise tam bir umut
tacirliğidir. Kanserde. genlerdeki kınklıklar,
değişiklikler, kopmalar gibi değişıkliklerin
varlığuun şart olmasına karşın bu tek başı-
na kanser nedeni değildir. Kanser başlı ba-
şına başka pek çok ermenin de rol aldığı bir
durumdur. Kanserin tarihinin, insanlığm ta-
rihi kadar eski olup olmadığı bilinmemekle
biıiikte, kanserde genetik bozukluk şartnr, an-
cak bu yeterli değildu-.
O nedenle, DNA üzerinde sonradan olu-
şacak her bozukluğun, kanser olgusuna dö-
nüşmesı söz konusu değildir. Vücudun sa-
vunma sistemi olan immün sistemin (kanda,
lenfbezlerinde ve dalaktaki akyuvarlar) ken-
disine yabancı olan, kendinden olmayan her
şeye kârşı salduması ve onu yok etmesi ge-
rekmektedir. DNA'da oluşan genetik degişik-
uk sonucu vücuda yabancı hale gelen kan-
ser hücresinin de bu nedenle immün sistem
tarafindan yok edilmesi gerekmektedir. İm-
mün sistemin görevi bu olmasına karşuı kan-
serli hücrenin vücutta yaşama şansı bulma-
sı ve çoğalması, onun iyi çalışmadığuu, bas-
kılandığını göstermektedir. Ancak, immün
sistemin neden böyle bashlanmış olduğunun
yanıtı, bugün için bilinmemektedir. Bu ne-
denle, kanser tedavisinde ilaç ve ışın tedavi-
sinin yanı sua immün sistemi güçlendirme-
nin yollan aranmaktadır. Bunun dışında, ki-
şinin genetik yapısının özelliği, yani ailesel
faktörler, çevresel faktörler de kanserde
önemli etkiye sahiptir.
Görüldüğü gibi, pek çok faktörün rol oy-
nadığı kanserde, yalmzca gen tedavisiyle
(kaldı ki, yukanda açıklanan sorunlar nede-
niyle gen naklı şimdilik başanlabilmiş değil-
dir) kanserin tedavi edilebileceği iddiası, el-
deki bu bilgilere bakıldıgında amacı aşan bir
iddiadır.
Şimdi, "öyleyse neden bu projenin sonuç-
lan böylesine sansas>ı>nel biçimde açıklanrmj-
ör" sorusunun yanıüna dönehm. lkıncı Dün-
ya Savaşı'ndan sonra çerçevesi çızibneye
başlayan, "Amerikan ulusal bilim ve tekno-
loji potitikasına" bir göz atmak, bu sorunun
yanıtını bulmamn biricik yoludur. Ameri-
ka'nın ulusal bilim ve teknoloji politikasının
aynntılanm başka bir yazımın konusu yap-
mak üzere saklı tutarak baştakı sorunun ya-
nıtına dönmek istiyorum Bu proje gerçek-
leşirken DNA tarama teknolojisinde kulla-
nılmak üzere, pek çok cibaz. araç. gereç üre-
tilmiş ve bu alanda de\ Birsâhâyi"51uşmuş-
tur. Bu üretilen cihaz ve gereçler bugün dün-
yanın her yerine Batdı şirketler tarafindan sa-
ülmıştır ve satılmaya da devam edecektir.
Ancak satışın daha da artması. bu politika-
nın esas hedefıdir ve bunun için her türlü rek-
lam ve amacı aşan açıklamalar yapılmakta-
du" ki, konu albenili duruma getirilsin. Üs-
telik, hem bilim adamlan hem de devlet baş-
kanlan tarafindan böylesine yapılan rekla-
mın inanduıcıhğının da çok daha yüksek
olacağı düşünüldüğünden, insanlann umut-
lan sömürülerek reklam yapıhruştır. Bugün
ABD, bu proje için vermiş olduğu maddi
desteği, bu cihaz ve gereçlerin satışıyla kat
kat geri ahnış durumdadır ve artık daha faz-
la kâr istemektedir. Ulusal bilim ve teknolo-
ji politikası olmayan ülkeler de, Batı'nın ulu-
sal bdim ve teknoloji politıkalannın sonucun-
da üretilenleri, "gerckü mi, \warh mı" soru-
sunu sokmaksızın kullanmaktadır. Biüm ve
teknoloji politikası belirleyerek ulaşılabile-
cekleri göstermesi bakımından, ınsan geno-
mu projesi çok çarpıcı bir örnektir ve Batı'nın
bu politikalaruun hedef pazan durumunda-
ki Türkiye, kendi pazannın denetimini tüm-
den kaybetmemek için, gerçekçi, ayaklan
yere basan, ulusal bilim ve teknoloji politi-
kasını belirlemek durumundadrr.
Sponsor Bulduk!
HÜlya C O Ş K U N Ankanı Üni. fletişim Fakültesi Spor Ohttmanı
S
ponsorluk tarihi çok def kitlesine ulaşmak. mar- zariama aracı olarak kullanı-
eskilere dayanmak- kasınm tarunmasını sağla-
tadu-. Eski Yunan'da makyadakuvvetlendirmek,
atletler ve sanat şen- basında yer alarak dolaylı
eskilere dayanmak-
ktadır. Eski Yunan'da
'atletler ve sanat şen-
likleri (festivalleri) destek-
lenmiştir. Gladyatörler satın
alınmış ya da yanşlan ka-
zanması amacıyla desteklen-
miştir. Tarihte mesenlik ola-
rak yer alan sponsorluk, o
zamanki anlamıyla "destek-
teme" faaliyetıydi. Hiçbirçı-
kar gözetümeden sanatla il-
gili kimseler korunmuş, bu
alana ve kişilere yardım sağ-
lanmıştu". Zamanla ticari an-
lam kazanan sponsorluk,
menfaat anlamıyla bütünleş-
miştir. Karşıhkh beklentile-
rin söz konusu olmasıyla bir
iş anlaşmastna dönüşmüş-
tür. Işletmelerle, organizas-
yonlar arasında yapılan spon-
sorluk anlaşmalannda orga-
nizasyonu düzenleyenleriçin
sponsorluk; aldıklan ayni ya
da nakdi yardımla gerçek-
leşme amacına ulaşılırken
bu yardımı yapan işletme ise
bir topluluğa özel okna, şir-
ket-ürün farkındalığını artttr-
ma, şirket imajını kuvvetlen-
dirme gibi amaçlara ulaşmak
istemektedir.
Dünyada yaygın olarak
kullanılan sponsorluk, ka-
munün ve özel sektörün ken-
dısini halka tanıtması ama-
cıyla sosyal sorumluluk an-
layışıyla gerçekleştirilmekte-
dir. Özel sektörde aynca, he-
reklamuıı yapmak, satış art-
tırmak gibi amaçlan kapsa-
maktadır. Organizasyonlara
yapılan ayni veyanakdi yar-
dım iki taraflı bir çıkan kap-
samıyorsa.. bu, sponsorluk
değildir.
Ulkemizde ender olarak
uygulanan sponsorluk hâlâ
bağış ve Teklam gibi kavram-
larla kanşnnlmaktadır. Spon-
sor arayan organizasyonlar,
iyi niyetle (tanıdıklar aracı-
hğıyla) bazen işletmelerden
nakdi yardmı almaktalar, al-
dıklan para karşılığında iş-
letmenin hiçbirbeklentisi ol-
mamaktadır. Parayı alan or-
ganizasyon "sponsor bul-
duk!"demektedır; oysa bu,
sadece organizasyona yapı-
lan bir destek, bir bağıştır.
Bunun karşılığında işletme,
organizasyondan ender ola-
rak reklamımn yapümasrnı
ister, ki çoğu zaman bunu bi-
le istemez. Işletmenin size
verdiği para karşılığında bir
beklentisinin ohnaması ilgi
çekicidir. Bunun yanında siz
organizasyonunuz için aracı
olmadan tanımadığmız bir
işletmeye sponsorluk dosya-
sı sunarsanız eminmı ki dos-
yanız daha incelenmeden
reddedilirsiniz. Sponsorlu-
ğun ışletmeler tarafindan pa-
mı. tamtrm ve satış amacıy-
la ayn ayn kaynak ayınna-
nın yerine geçmiştir. Bazı
firmalar tarafindan pazarla-
ma amaçlan doğrultusunda
kullanılan sponsorluk, ülke-
mizde hâlâ emekleme döne-
mindedir. KeUme anlamı ve
uygulama alanı tam olarakbi-
linmemektedir. Organizas-
yonlanna maddi destek ara-
yanlar tarafindan sıkça ve
yanhş kullanılmaktadır. Kar-
şüıksız verilen para, işletme-
ler ve organizasyonlar için
hâlâ sponsorluk anlamını ta-
şımaktadır. Eğer sponsorluk
buysa, işletmeler dünyanm en
büyük organizasyonlanndan
biri olan olimpiyatlara ne-
den bir karşıuk beklemeden
milyonlarca dolaryatınm ya-
pıyorlar?
Sponsorluk günlük hayat-
ta çokkullanılan bir kavram;
sponsor bulunmadan film
çekilemiyor, spor kulüpleri
kapanıyor, programlar haya-
ta geçirilemiyor.
Ulkemiz gelışımini sür-
dürürken her türlü yeniliğe
açık. Bu yeniliklerden biri
olan sponsorluk, kavram ola-
rak hızlı bir şekilde yazdı ve
görşel medyadayerini almış-
trr. Öyle ki günlük konuşma
dilinde dahi karşunıza çık-
maktadır. Amacunız yeni-
likleri doğru ve yerinde kul-
lanmak ounahdır.
PENCERE
Yanıtsız Temel Soru!..
Ismet Paşa, Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra
demokrasiye geçme karannı verdi; dosta düşma-
na parmak ısırtan bir tarafsız seçim yaparak ikti-
darı 'Demokrat Partiye devretti.
Celal Bayar Cumhurbaşkanı oldu..
Adnan Menderes Başbakan..
Meclis, adı 'Demokrat' olan partinin milletvekil-
leriyle dolup taşıyordu.
Peki, ilk yaptıklan iş ne oldu?..
Ezanı Arapçalaştırmak!..
Ikinci iş:
Sola konan yasakları ağırlaştınp fıkir özgüriüğü-
nü daha da kısıtlamak...
Ne biçim demokrasiydi bu?..
'O biçim' demokrasi.
•
Aradan yanm yüzyıl geçti..
Demokrasiye kavuşamadık.
1950'de DP iktidara geçtiği zaman içerde Nâ-
zım Hikmet vardı.
Bugün içerde kaç kişi var?..
Dünyada demokrasinin bahçesi sayılan Avrupa,
bizi dışlıyor.
Yanm yüzyıldan beri dinci ve sağcı iktidariar her
seçimde çogunluğu kazandılar; ama, çok partili re-
jim demokrasiye dönüşemedi.
Neden?..
Bir tutam aklımız varsa, "düşman" üretimi yeri-
ne bu "neden" üzerinde düşünmekgerekmez mi?..
•
Yanm yüzyıldan beri süregelen çok partili rejim,
Türkiye'de bir yağma düzeni kurdu; ama, sanayi
toplumuna dönüşemedik.
Neden?..
Hem demokrasiyi yaşam biçimi yapamadık, hem
de sanayileşemedik...
Niçin?..
Portekiz, krk yıllık Salazar Ispanya, kırk yillık Fran-
co faşizminden sonra iyi kötü endüstride bir dü-
zeye ulaşarak demokrasiye açılımı gerçekleştirdi-
ler; kırk yılını çok partiyle yaşayan Türkiye nal top-
luyor.
Oysa ülkemizdeki tek partili rejim faşizm değil-
di; çünkü içeriği bakımından "demokratik dev-
rim "di; bir Islam ülkesinde teokratik düzenden la-
ik düzene geçişin 'Aydınlanma süreci'ni gerçek-
leştiriyordu.
Çok partili rejim, Türkiye'de, demokrasiyi değil,
karşıdevrimi gündeme getirdi.
t949'da bizi Avrupa Konseyi'ne buyur eden Ba-
tı, bugün dışlıyor.
•
Batı sanayileşme devrimini demokratik çok par-
tili rejim sürecinde mi yaptı?..
Yoksa sanayileşme devrimini gerçekleştirdikten
sonra mı çok partili demokrasiye geçti?..
Ne Batı, ne Japonya (ne de Güney Kore) demok-
ratik süreçte sanayileşmişlerdir.
GerçekbuL
Günümüzün gözde demokrasilerine bakın!.. Sö-
mürgecilik çağındaki metropollerde emekçi halk-
lann ensesinde boza pişirerek endüstri düzenleri-
ni kurdular. Uzak Asya'da doğru dürüst demokra-
si yok!.. Biz ise çok partili rejimde kendi Olkemizi
V
a
Ömalayıp kendi halkımızı sömürerek sanayileş-
mede yâya kaldık.
•
21'inci yüzyıla çağdaş uygarlık 'sanayi ötesi'
aşamasıyla girdi.
Biz bu çağı nasıl yakalayacağız?..
Yanıtsız temel soru bu!..
CÖKÇEBEL APART OTEL
KişiBaşı
Günlük YP: 15.000.000 TL.
0-6 yaş ücretsiz, 6-12 %50 ındırimlidir.
Te): 0252 386 32 33,0252 386 3618
0 252 386 39 35, Faks: 0 252 386 32 39
Yalıkavak • Bodrum
BEYPAZARIBELEDİYE
BAŞKANLIĞI'NDAN
Belediyemızce yaptınlacak olan Boztepc Köpriisü yapım
işi keşıf bedeli 40.528.491 322 lira tutmakta olup, 2886 sa-
yüı Devlet thale Kanunu'nun 35/C ve 45-49. maddeleri ge-
reğince ha?irlanarı şartnameler dahılınde Açık TeklifEksilt-
me Suretiyle Beleehye Başkan odasında Belediye Encûme-
ni huzunmda 14.08.2000 Pazartesı günü saat 14.30'da iha-
le ile yaptınlacaktır. Birincı ihalede talipli çıkmadığı takdir-
de ikınci ihale 21.08.2000 Pazartesi günü ayni yer, şekil,
şart ve saatte yenıden yapılacaktır thalenuı geçici temınaü
(%3) = 1.215.854.740.- liradır Teminat ihale saatinden bir
saat evvel Belediye Hesap Işleri Müdûrlüğü'ne nakit veya
banka teminat mektubu olarak verilecektir. Şartnameler Be-
lediye Fen Işleri Müdürlüğü'nden temın edilebilir. llan olu-
nur. Basın: 42886
KADtRLİ ASLtYE HUKUK
MAHKEMESİ HÂKİMIİĞl'NDEN
DosyaNo: 2000/219
Davacı Hüseyin Bülbül tarafindan hasımsız olarak
mahkememıze açılan gaiplik davasının mahkememizde
yapılan duruşmasında verilen ara karan gereğince,
Davacı Hüseyuı Bülbül tarafindan mahkememize açı-
lan gaiplik davasında Kahramanmaraş ilı, Göksun ilçesi,
Küçükçamurlu köyü, Cilt 0041, Birey Sıra No: 0021, Kü-
tük Sıra No: 0036'da nüfusa kayıtlı bulunan 1.8.1970
Göksun doğumlu Ertan Bülbül (Hüseyin oğlu, Güllü'den
olma) tüm aramalara rağmen bulunamadığı, yedi yıldan
bu yana kayıp olduğu, yapılan zabıta tahkikatından da
anlaşıldığından Ertan Bülbül ün kaybolduğuna dair ilan
yaptınlmasına karar verilmiş olup, Ertan Bülbül'ü bilen-
lenn ve tanıyanlann veya kendisınin duruşma günü olan
26.9.2000 tanhine kadar mahkememızin 2000/219 esas
sayılı dava dosyasuıa başvurmalan, aksı halde adı geçe-
nin gaiplığine karar verileceği hususu ilan olunur.
17.7.2000 Basın: 42488