20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
\ \"J * V. GARANTI 1 9 9 5 GARANTI 1 9 9 6 GARANTI 1 9 9 7 GARANTI 1 9 9 9 t - Garanti, Euromoney'ye göre 5. kez Türkiye'de "Yıhn En îyi Bankası". Tek bir farkla. Artık yeni bir logomuz var. GarantiB a ş k a b i r a r z u n u z f www.garanti com.tr CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBA O L A Y L A R V E O O R U Ş L E R [email protected] însan Genomu Projesi, Genetik Şifre ve Kanser DOÇ. Dr. ŞÜkran ŞAHİN Marmara Üni. Tıp Fak. tmmünoloji Bilim Dalı Mı edyanın taruşılmaz gücü, son ınsan genomuprojesinin so- nuçlarının Biîl Clinton ve TonyBhirtarafindan açıklan- masıyla yaratılan kamuoyu ile birkez daha kanıtlanmış oldu. Bugüne ka- dar pek çok alanda, pek çok proje bitirilme- sine karşın bu projenin öbürlerinden farklı olarak sansasyonel bir biçimde açıklanma- sı, Amerika'nın ulusal bilim ve teknoloji po- litikasının hedefı ve sonucudur. Insan Genomu Projesi (Human Genom Project), Amerikan Ulusal Sağlık Dairesi (INH) tarafindan desteklenen ve DNA üze- rindeki tüm genleri tanımlamayı amaçlayan birprojedir ve bu proje geçenlerde sonuçlan- mıştır. On beş yılı kapsayan bu büyük pro- je, bütün büyük projelerde olduğu gibi dev- let desteği ile gerçekleşmiştir ve kamu har- camalannın gerekçesinin ve sonuçlannın halka açıklanması demokrasinin gereği ol- duğundan, projenin sonuçlan da devlet baş- kanı tarafindan halka açıklanmıştır. Genetik biliminin tohumlan bir kilise pa- pazt olan Mendeitarafindan.atılmıştır. Men- del, kilisenin bahçesinde yetiştirdiği bezel- yeler ve akşamsefalan üzerinde yaptığı de- neylerle, bazı özelliklerin kalıtsal olarak geç- riğıni göstermiştir. Daha sonralan hücrede- ki kromozomlann varlığı saptanmış, 1960'U yıllarda ıse profesör Watson ve profesör Cricktarafindan, kromozomlardaki genetik bilgiyi taşıyan molekülün, ip merdiveni şek- lindeki DNA molekülü olduğu gösterilmiş- tir. DNA molekülü, adlan A, T, G, C harfle- n ile başlayan. dört adet ana kirnyasal mo- lekülün, uç uca dızilerek oluşturduğu iki ip- lığın, karşılıklı birbuıne bağlanarak bir ip merdiveni oluşturması ile oluşmuştur. Bu ip merdiveni biçimindeki molekül, tam da bir ip merdiveni gibi eğilip bükülebilir olduğun- dan, yine tıpkı bir ip merdiveni ya da itfa- iyeci hortumu gibi katlanarak sıkıca paket- lenmiştir ve her paket bir kromozom içine yerleşmiştir. Kromozomlar, işte bu paket- lenmiş DNA molekülü ve bu paketlenme iş- lemine yarduncı olan proteinlerden oluş- maktadır. lnsanda birer tanesi anneden birer tanesi de babadan gelen 23 çift kromozom bulunmaktadır. Tüm canlılarda canlıya ait tüm bilgilerin şifresi (genetik şifre), DNA adı verilen mo- lekülün ıçinde bulunmaktadır. Bu genetik bilgi, en basit canhlar olan mikroplarda da böyledir, en üst düzeydeki canlı olan insan- da da böyledir. DNA molekülü, canlının fi- ziksel özellıklennın nasıl olacağuıa dair bil- gileri içermenin yanı sıra vücudun nasıl iş- leyeceğini de daha doğuştan belirleyerek vü- cudun işleyişi sırasında bir kanşıklığa mey- dan vermeksizin düzenli işlemesini sağlama görevini de üstlenmiştir. Vücutta diyelim ki albümıne ihtiyaç var, DNA'ya mesaj gider ve DNA içindekı albümin geninin şifresi çözü- lerek albümin üretilir. Sonuçta bir canlının fıziksel özellıkleri ve vücudunun fTzyoloji- sinin işleyişi, daha sperm ile yumurtanın bir- leşerek cenini (zigot) oluşturduğu anda, ya- şamı süresince hiç değişmeden sürecek bi- çimde belirlenmiştir. Koromozom içinde paketlenmiş olarak bulunan DNA paketinin, kimyasal yöntem- lerle açılıp DNA'yı iplikçik halıne getirme tekniklen geliştikten sonra, DNA üzerinde- ki genlerin birer birer tanımlanması da ya- pılabüir duruma gelmiştir. Insan genomu projesi ile DNA üstündeki genler tanımlan- mışur. Ne var ki bunu tanımlamak, DNA'nın işleyişini çözmek. bunlann işleyişine kolay- ca müdahale edebilmek anlamına gelme- mektedir. O nedenle ınsan vücuduna gen naklı ya da genlerde değışiklik, öyle basit bir işlem değildır ve yıllardır gen nakli üzerin- de çahşılmasına karşın henüz bu konuda te- daviye yönelik bir ilerleme kaydedilememiş- tir. Gen taraması yaparak hastalıklarda teş- his koymak farklı bir uygulamadır, gen nak- li farklı bir uygulamadır. Genlerin DNA üs- tündeki diziHşleri her bireyde farkhdır, ay- nca her genin işleyişi, sağında ve solunda bu- lunan genlerin varlığından büyük ölçüde et- kilenmektedir. Bir genin, öbür genin yanın- da bulunuşu, onun fazla işlev görmesine ne- den olurken bir başka gen onun işlevini ya- vaşlatabilmektedir. DNA üzerine gen nakli ise nakledilmek istenen gen, tıpkı güdümlü füzelere hedefı tam vurabilmesi için takılan başlıklara benzeyen ve vektör adı verilen moleküller bağlanarak yapıldığı halde bu gen her zaman hedeflenen bölgeye yerleşe- memektedir. Bu durumda da, istenen sonu- cun elde edilememesinin ötesinde, istenme- yen sonuçlarla karşılaşmak olasıdrr. Ancak, yakın bir gelecekte olmasa bile, bu sorunlar da aşılabılecek gibi göriinmektedir. Genom projesinin bıtişi ile "kansere de son" sloganıyla ortaya çıkış ise tam bir umut tacirliğidir. Kanserde. genlerdeki kınklıklar, değişiklikler, kopmalar gibi değişıkliklerin varlığuun şart olmasına karşın bu tek başı- na kanser nedeni değildir. Kanser başlı ba- şına başka pek çok ermenin de rol aldığı bir durumdur. Kanserin tarihinin, insanlığm ta- rihi kadar eski olup olmadığı bilinmemekle biıiikte, kanserde genetik bozukluk şartnr, an- cak bu yeterli değildu-. O nedenle, DNA üzerinde sonradan olu- şacak her bozukluğun, kanser olgusuna dö- nüşmesı söz konusu değildir. Vücudun sa- vunma sistemi olan immün sistemin (kanda, lenfbezlerinde ve dalaktaki akyuvarlar) ken- disine yabancı olan, kendinden olmayan her şeye kârşı salduması ve onu yok etmesi ge- rekmektedir. DNA'da oluşan genetik degişik- uk sonucu vücuda yabancı hale gelen kan- ser hücresinin de bu nedenle immün sistem tarafindan yok edilmesi gerekmektedir. İm- mün sistemin görevi bu olmasına karşuı kan- serli hücrenin vücutta yaşama şansı bulma- sı ve çoğalması, onun iyi çalışmadığuu, bas- kılandığını göstermektedir. Ancak, immün sistemin neden böyle bashlanmış olduğunun yanıtı, bugün için bilinmemektedir. Bu ne- denle, kanser tedavisinde ilaç ve ışın tedavi- sinin yanı sua immün sistemi güçlendirme- nin yollan aranmaktadır. Bunun dışında, ki- şinin genetik yapısının özelliği, yani ailesel faktörler, çevresel faktörler de kanserde önemli etkiye sahiptir. Görüldüğü gibi, pek çok faktörün rol oy- nadığı kanserde, yalmzca gen tedavisiyle (kaldı ki, yukanda açıklanan sorunlar nede- niyle gen naklı şimdilik başanlabilmiş değil- dir) kanserin tedavi edilebileceği iddiası, el- deki bu bilgilere bakıldıgında amacı aşan bir iddiadır. Şimdi, "öyleyse neden bu projenin sonuç- lan böylesine sansas>ı>nel biçimde açıklanrmj- ör" sorusunun yanıüna dönehm. lkıncı Dün- ya Savaşı'ndan sonra çerçevesi çızibneye başlayan, "Amerikan ulusal bilim ve tekno- loji potitikasına" bir göz atmak, bu sorunun yanıtını bulmamn biricik yoludur. Ameri- ka'nın ulusal bilim ve teknoloji politikasının aynntılanm başka bir yazımın konusu yap- mak üzere saklı tutarak baştakı sorunun ya- nıtına dönmek istiyorum Bu proje gerçek- leşirken DNA tarama teknolojisinde kulla- nılmak üzere, pek çok cibaz. araç. gereç üre- tilmiş ve bu alanda de\ Birsâhâyi"51uşmuş- tur. Bu üretilen cihaz ve gereçler bugün dün- yanın her yerine Batdı şirketler tarafindan sa- ülmıştır ve satılmaya da devam edecektir. Ancak satışın daha da artması. bu politika- nın esas hedefıdir ve bunun için her türlü rek- lam ve amacı aşan açıklamalar yapılmakta- du" ki, konu albenili duruma getirilsin. Üs- telik, hem bilim adamlan hem de devlet baş- kanlan tarafindan böylesine yapılan rekla- mın inanduıcıhğının da çok daha yüksek olacağı düşünüldüğünden, insanlann umut- lan sömürülerek reklam yapıhruştır. Bugün ABD, bu proje için vermiş olduğu maddi desteği, bu cihaz ve gereçlerin satışıyla kat kat geri ahnış durumdadır ve artık daha faz- la kâr istemektedir. Ulusal bilim ve teknolo- ji politikası olmayan ülkeler de, Batı'nın ulu- sal bdim ve teknoloji politıkalannın sonucun- da üretilenleri, "gerckü mi, \warh mı" soru- sunu sokmaksızın kullanmaktadır. Biüm ve teknoloji politikası belirleyerek ulaşılabile- cekleri göstermesi bakımından, ınsan geno- mu projesi çok çarpıcı bir örnektir ve Batı'nın bu politikalaruun hedef pazan durumunda- ki Türkiye, kendi pazannın denetimini tüm- den kaybetmemek için, gerçekçi, ayaklan yere basan, ulusal bilim ve teknoloji politi- kasını belirlemek durumundadrr. Sponsor Bulduk! HÜlya C O Ş K U N Ankanı Üni. fletişim Fakültesi Spor Ohttmanı S ponsorluk tarihi çok def kitlesine ulaşmak. mar- zariama aracı olarak kullanı- eskilere dayanmak- kasınm tarunmasını sağla- tadu-. Eski Yunan'da makyadakuvvetlendirmek, atletler ve sanat şen- basında yer alarak dolaylı eskilere dayanmak- ktadır. Eski Yunan'da 'atletler ve sanat şen- likleri (festivalleri) destek- lenmiştir. Gladyatörler satın alınmış ya da yanşlan ka- zanması amacıyla desteklen- miştir. Tarihte mesenlik ola- rak yer alan sponsorluk, o zamanki anlamıyla "destek- teme" faaliyetıydi. Hiçbirçı- kar gözetümeden sanatla il- gili kimseler korunmuş, bu alana ve kişilere yardım sağ- lanmıştu". Zamanla ticari an- lam kazanan sponsorluk, menfaat anlamıyla bütünleş- miştir. Karşıhkh beklentile- rin söz konusu olmasıyla bir iş anlaşmastna dönüşmüş- tür. Işletmelerle, organizas- yonlar arasında yapılan spon- sorluk anlaşmalannda orga- nizasyonu düzenleyenleriçin sponsorluk; aldıklan ayni ya da nakdi yardımla gerçek- leşme amacına ulaşılırken bu yardımı yapan işletme ise bir topluluğa özel okna, şir- ket-ürün farkındalığını artttr- ma, şirket imajını kuvvetlen- dirme gibi amaçlara ulaşmak istemektedir. Dünyada yaygın olarak kullanılan sponsorluk, ka- munün ve özel sektörün ken- dısini halka tanıtması ama- cıyla sosyal sorumluluk an- layışıyla gerçekleştirilmekte- dir. Özel sektörde aynca, he- reklamuıı yapmak, satış art- tırmak gibi amaçlan kapsa- maktadır. Organizasyonlara yapılan ayni veyanakdi yar- dım iki taraflı bir çıkan kap- samıyorsa.. bu, sponsorluk değildir. Ulkemizde ender olarak uygulanan sponsorluk hâlâ bağış ve Teklam gibi kavram- larla kanşnnlmaktadır. Spon- sor arayan organizasyonlar, iyi niyetle (tanıdıklar aracı- hğıyla) bazen işletmelerden nakdi yardmı almaktalar, al- dıklan para karşılığında iş- letmenin hiçbirbeklentisi ol- mamaktadır. Parayı alan or- ganizasyon "sponsor bul- duk!"demektedır; oysa bu, sadece organizasyona yapı- lan bir destek, bir bağıştır. Bunun karşılığında işletme, organizasyondan ender ola- rak reklamımn yapümasrnı ister, ki çoğu zaman bunu bi- le istemez. Işletmenin size verdiği para karşılığında bir beklentisinin ohnaması ilgi çekicidir. Bunun yanında siz organizasyonunuz için aracı olmadan tanımadığmız bir işletmeye sponsorluk dosya- sı sunarsanız eminmı ki dos- yanız daha incelenmeden reddedilirsiniz. Sponsorlu- ğun ışletmeler tarafindan pa- mı. tamtrm ve satış amacıy- la ayn ayn kaynak ayınna- nın yerine geçmiştir. Bazı firmalar tarafindan pazarla- ma amaçlan doğrultusunda kullanılan sponsorluk, ülke- mizde hâlâ emekleme döne- mindedir. KeUme anlamı ve uygulama alanı tam olarakbi- linmemektedir. Organizas- yonlanna maddi destek ara- yanlar tarafindan sıkça ve yanhş kullanılmaktadır. Kar- şüıksız verilen para, işletme- ler ve organizasyonlar için hâlâ sponsorluk anlamını ta- şımaktadır. Eğer sponsorluk buysa, işletmeler dünyanm en büyük organizasyonlanndan biri olan olimpiyatlara ne- den bir karşıuk beklemeden milyonlarca dolaryatınm ya- pıyorlar? Sponsorluk günlük hayat- ta çokkullanılan bir kavram; sponsor bulunmadan film çekilemiyor, spor kulüpleri kapanıyor, programlar haya- ta geçirilemiyor. Ulkemiz gelışımini sür- dürürken her türlü yeniliğe açık. Bu yeniliklerden biri olan sponsorluk, kavram ola- rak hızlı bir şekilde yazdı ve görşel medyadayerini almış- trr. Öyle ki günlük konuşma dilinde dahi karşunıza çık- maktadır. Amacunız yeni- likleri doğru ve yerinde kul- lanmak ounahdır. PENCERE Yanıtsız Temel Soru!.. Ismet Paşa, Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra demokrasiye geçme karannı verdi; dosta düşma- na parmak ısırtan bir tarafsız seçim yaparak ikti- darı 'Demokrat Partiye devretti. Celal Bayar Cumhurbaşkanı oldu.. Adnan Menderes Başbakan.. Meclis, adı 'Demokrat' olan partinin milletvekil- leriyle dolup taşıyordu. Peki, ilk yaptıklan iş ne oldu?.. Ezanı Arapçalaştırmak!.. Ikinci iş: Sola konan yasakları ağırlaştınp fıkir özgüriüğü- nü daha da kısıtlamak... Ne biçim demokrasiydi bu?.. 'O biçim' demokrasi. • Aradan yanm yüzyıl geçti.. Demokrasiye kavuşamadık. 1950'de DP iktidara geçtiği zaman içerde Nâ- zım Hikmet vardı. Bugün içerde kaç kişi var?.. Dünyada demokrasinin bahçesi sayılan Avrupa, bizi dışlıyor. Yanm yüzyıldan beri dinci ve sağcı iktidariar her seçimde çogunluğu kazandılar; ama, çok partili re- jim demokrasiye dönüşemedi. Neden?.. Bir tutam aklımız varsa, "düşman" üretimi yeri- ne bu "neden" üzerinde düşünmekgerekmez mi?.. • Yanm yüzyıldan beri süregelen çok partili rejim, Türkiye'de bir yağma düzeni kurdu; ama, sanayi toplumuna dönüşemedik. Neden?.. Hem demokrasiyi yaşam biçimi yapamadık, hem de sanayileşemedik... Niçin?.. Portekiz, krk yıllık Salazar Ispanya, kırk yillık Fran- co faşizminden sonra iyi kötü endüstride bir dü- zeye ulaşarak demokrasiye açılımı gerçekleştirdi- ler; kırk yılını çok partiyle yaşayan Türkiye nal top- luyor. Oysa ülkemizdeki tek partili rejim faşizm değil- di; çünkü içeriği bakımından "demokratik dev- rim "di; bir Islam ülkesinde teokratik düzenden la- ik düzene geçişin 'Aydınlanma süreci'ni gerçek- leştiriyordu. Çok partili rejim, Türkiye'de, demokrasiyi değil, karşıdevrimi gündeme getirdi. t949'da bizi Avrupa Konseyi'ne buyur eden Ba- tı, bugün dışlıyor. • Batı sanayileşme devrimini demokratik çok par- tili rejim sürecinde mi yaptı?.. Yoksa sanayileşme devrimini gerçekleştirdikten sonra mı çok partili demokrasiye geçti?.. Ne Batı, ne Japonya (ne de Güney Kore) demok- ratik süreçte sanayileşmişlerdir. GerçekbuL Günümüzün gözde demokrasilerine bakın!.. Sö- mürgecilik çağındaki metropollerde emekçi halk- lann ensesinde boza pişirerek endüstri düzenleri- ni kurdular. Uzak Asya'da doğru dürüst demokra- si yok!.. Biz ise çok partili rejimde kendi Olkemizi V a Ömalayıp kendi halkımızı sömürerek sanayileş- mede yâya kaldık. • 21'inci yüzyıla çağdaş uygarlık 'sanayi ötesi' aşamasıyla girdi. Biz bu çağı nasıl yakalayacağız?.. Yanıtsız temel soru bu!.. CÖKÇEBEL APART OTEL KişiBaşı Günlük YP: 15.000.000 TL. 0-6 yaş ücretsiz, 6-12 %50 ındırimlidir. Te): 0252 386 32 33,0252 386 3618 0 252 386 39 35, Faks: 0 252 386 32 39 Yalıkavak • Bodrum BEYPAZARIBELEDİYE BAŞKANLIĞI'NDAN Belediyemızce yaptınlacak olan Boztepc Köpriisü yapım işi keşıf bedeli 40.528.491 322 lira tutmakta olup, 2886 sa- yüı Devlet thale Kanunu'nun 35/C ve 45-49. maddeleri ge- reğince ha?irlanarı şartnameler dahılınde Açık TeklifEksilt- me Suretiyle Beleehye Başkan odasında Belediye Encûme- ni huzunmda 14.08.2000 Pazartesı günü saat 14.30'da iha- le ile yaptınlacaktır. Birincı ihalede talipli çıkmadığı takdir- de ikınci ihale 21.08.2000 Pazartesi günü ayni yer, şekil, şart ve saatte yenıden yapılacaktır thalenuı geçici temınaü (%3) = 1.215.854.740.- liradır Teminat ihale saatinden bir saat evvel Belediye Hesap Işleri Müdûrlüğü'ne nakit veya banka teminat mektubu olarak verilecektir. Şartnameler Be- lediye Fen Işleri Müdürlüğü'nden temın edilebilir. llan olu- nur. Basın: 42886 KADtRLİ ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMIİĞl'NDEN DosyaNo: 2000/219 Davacı Hüseyin Bülbül tarafindan hasımsız olarak mahkememıze açılan gaiplik davasının mahkememizde yapılan duruşmasında verilen ara karan gereğince, Davacı Hüseyuı Bülbül tarafindan mahkememize açı- lan gaiplik davasında Kahramanmaraş ilı, Göksun ilçesi, Küçükçamurlu köyü, Cilt 0041, Birey Sıra No: 0021, Kü- tük Sıra No: 0036'da nüfusa kayıtlı bulunan 1.8.1970 Göksun doğumlu Ertan Bülbül (Hüseyin oğlu, Güllü'den olma) tüm aramalara rağmen bulunamadığı, yedi yıldan bu yana kayıp olduğu, yapılan zabıta tahkikatından da anlaşıldığından Ertan Bülbül ün kaybolduğuna dair ilan yaptınlmasına karar verilmiş olup, Ertan Bülbül'ü bilen- lenn ve tanıyanlann veya kendisınin duruşma günü olan 26.9.2000 tanhine kadar mahkememızin 2000/219 esas sayılı dava dosyasuıa başvurmalan, aksı halde adı geçe- nin gaiplığine karar verileceği hususu ilan olunur. 17.7.2000 Basın: 42488
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle