Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 AĞUSTOS 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
İ LJİY kuttur@cumhuriyet.com.tr 15
TuluattiyatrosununııstasıNaşit Özcan 'ın oğlu veAdileNaşit'in ağabeyiSelim Naşit 'iyitirdik
Selim Naşit Özcan, 14 yıl birlikte çahşnğı Gönül Ülkü -Gazanfer Özcan topluhığuyla oynadığı 'Kanm Gene Doğunhı' ve 'Deli'de. Sağda ise 1974te Aram Gölyüz'ûn yönediği 'Mirasyediler' adh fitande.
Üçimcü Naşit de etti
TURHANGÜRKAN
Gösteri dünyamızda üç ayn çağa kök salan sa-
natçı bir ailenin, "Naşit HanedanTnın yaşayan
son üyesini de yitirmenin yasuıı tutuyoruz. Yıl-
lar boyu Türk Tıyatrosu'na ve Türk Sinema-
sı'na ömrünü adayan büyük usta NaşitÖzcan'ın
sanat evrenine en büyük armağanı olan iki ço-
cuğundan milyonlann sevgılisı Adile Naşit'ten
sonra, şimdi de Sefim Naşit'i gözyaşlanyla son-
suzluğa uğurladık. Bir süredir tedavi gördüğü
pankreas ve karaciğer kanserine yenik düşerek
yaşama veda eden Selim Naşit, gende bir boş-
hık bırakarak perdeyi kapatö. Böylece tiyatro dün-
yasına yüz yıldır damgasını vuran sayguı bır ha-
nedan yıkılmış oldu. 55 yıl boyunca tıyatroda,
sinemada küçük rollerde bile unutulmaz anlam-
b kişilikler yaratarak alkış ve beğenı toplayan Se-
lim Naşit, sahne aşkıyla yanıp tutuşan, yetene-
ğini kanıtlamış yeri doldurulamayacak bir sanat
emekçisiydi. Sanatçı babası ve annesinden al-
dığı meşaleyi kuşaktan kuşağa onurla taşıyarak
hedefme ulaştırdı. Candan, çocuksu, içtenlikli,
sevimli güleç yüzüyle katıksız bir tstanbul efen-
disi olarak unutulmayacak adı her zaman öz-
lemle ve saygıyla anılacak.
Selim Naşit Özcan, sanatçı bir aileden geliyor-
du. 1943'te ölen babası, Şehzadebaşı Direkle-
rarası tuluat tiyatrosunun en renklı kişilerınden,
38 yıl sahnede kalan, 'Komik-i Şehir' sanıyla anı-
lan, dönemin operet ve tiyatro dünyasımn en
' büyüklerinden, halk sanatçısı Naşit Özcan, an-
nesi yıllarca sahnede kocasıyla vodvil oynayan
.ünlü'kantocü Amelya, iki yaş küçük kızkardeşC
13 yıl önce yitırdığimiz sevimli güldürü sanat-
çısı Adile Naşit, enıştesı 1984'te ölen tiyatro sa-
natçısı Ziya Keskiner'dir.
Sahneye ilk kez daha doğmadan annesinin
karnında çıkan Selim Naşit, 15 Ağustos 1928 'de
tstanbul Şehzadebaşı Naşit Tiyatrosu'nun (son-
ra Turan Tiyatrosu ve Turan Sıneması, şimdi iş-
hanı) üstündeki bir evde doğdu. Çocukluğu Vez-
neciler'de, tiyatrolann çevresinde Şuayip So-
kak'ta geçti. Yıldız Pansiyonlu tlkokulu ve Ti-
caret Lısesi'nde okudu. Çocukluktan bu yana dur-
madan taklıt yapar, kendı kendine tiyatro oy-
nardı. Loş sahnelerde tiyatronun tozunu yutarak
büyüdü. Tiyatro aşkı ona kalıtım yoluyla geç-
miş olmalıydı. Yeteneği baba ve anne mirasıy-
dı. Babasımn 1943'te ölümü üzerine annesi ge-
çim sıkmtısına düşünce öğrenimini yanda bu^-
!? v. «•>-•••;?•
'lli beş yıl
boyunca tiyatroda,
sinemada küçük
rollerde bile
unutulmaz anlamlı
kişilikler yaratarak
alkış ve beğeni
toplayan Selim
Naşit, sahne
aşkıyla yanıp
tutuşan, yeteneğini
kanıtlamış yeri
doldurulamayacak
bir sanat
emekçisiydi.
Sanatçı babası ve
annesinden aldığı
meşaleyi kuşaktan
kuşağa onurla
taşıyarak hedefine
ulaştırdı. Candan,
çocuksu, içtenlikli,
sevimli güleç
mn«yüzüyle katıksız
bir Istanbul
efendisi olarak
unutulmayacak adı
her zaman özlemle
ve saygıyla
anılacak.
kıp, 15'inde çocuk yaşta tanışık olduğu sahne-
ye çıktı. önceleri küçük roller oynadı. Birçok
oyunda kızkardeşi Adile Naşit'le birlıkteydi.
Tuluat yapmadakı ustalığı ve espri gücüyle
kısa sürede halkın büyük beğenisini kazandı.
Profesyonel sahne yaşanu 1945'te Raşit Rıza
Tiyatrosu'nda Mubİis Sabahattm Ezgi'run ünlü
opereti "Gûl Fatma" ıle başladı. Sonra Karaca
Tiyatro'ya katılıp 16 yıl sürecek bir maratonun
k •'.
içinde kendini buldu. Daha çok vodvil türü oyun-
larda, müzikallerde başan sağlıyordu. Sayısız
oyunda rol aldıktan sonra 1961-1962 sezonun-
da Ankara'da kızkardeşi Adile Naşit ve enişte-
si Ziya Keskiner'le Naşit Tiyatrosu'nu kurdular.
Bu topluluk bir sezon sahnelediğı "Ahududu-
Arsenik" oyunundan sonra dağıldı. Bir süre îs-
tanbul Şehir Tiyatrosu'nda çalıştı. Ardmdan To-
to Karaca ve Sunıri'lerle 6 yıl boyunca Istanbul
Tiyatrosu'nda sahneye çıktı. 1966'da 14 yılını ver-
digi GönülUlkü-Gazanfer Ozcan topluluğundan
sonra M Pbyrazoğiu, Korhan Abay, Devekuşu
Kabare tiyatrolannda çalıştı. 1981 'de 36. Sanat
Yılı Jübilesi kutlandı.
Selim Naşit, Karaca Tiyatro'nun hemen tüm
oyunlannda rol aldı. Önemli olanlar: 1955: Ed-
nan Bey Duymasın, Cibali Karakolu; 1956: Mil-
li Ihtikar Anonım Şirketi; 1958: Mahur Heykel,
Masif tskemle; 1960: Bulunmaz Uşak, Şenlik Pa-
las, Lüküs Hayat; 1961: Senatür, Hükümetin îşi-
ne; 1%2: Cici Bey, Enteresan Poz; 1963: Yedek
Koca, Armatör, Lahmacun Cumhuriyeti; Gönül
Ulkü- Gazanfer özcan'da 1971: Kocamın Nişan-
hsı; 1972: Kanm Gene Doğurdu; 1974: Maymun
Gözünü Açtı; 1977: Yalancının Mumu. Siyasal
taşlama niteliğindeki oyunlann kişilerini kendi-
ne özgü bir anlayışla yorumladı.
Tiyatroyu daha çok sevdiği için sinemayı ikin-
ci plana itmişti. Sinemada önceleri küçük rol-
ler, sonra karakter rollen oynadı. Küçük rolle-
rin büyük oyuncusu olduğunu beyazperdede de
kanıtladı. Ilginç fılmlen: Aram Gülyüz'ün Mi-
rasyediler (1974) ve Televizyon Çocuğu (1975),
Zeİd Alasya'nın Vay Başımıza Gelenler (1974)
ve Patron Duymasın (1985), Kartal Tibet'in Ça-
nklı Milyoner (1982), Ziya Oztan'ın Ateşten
Günler(1987), PhiBppeVenault'nunTürk-Fran-
sız-Alman ortak yapımı Avrenos'un Müşterile-
ri (1995). Son filmi MazharAlanson ve Cem Ytf-
maz'ın babasmı oynadığı Ömer Vargı'nın Her
Şey Çok Güzel Olacak (1998) ile Sinema Ya-
zarlan Derneği (SİYAD) en ıyi yardımcı erkek
oyuncu ödülünü aldi-
1997'de Tiyatro Stüdyosu'nun "Histeri" oyu-
nundaki rolüyle Afife Jale Tiyatro Ödülleri'nden
yardımcı oyuncu ödülü kazandı. 1999 Ulusla-
rarası Kukla ve Gölge Tiyatrolan Birlıği (UNI-
MA) ödülüne değer görüldü. Tiyatro Oyuncu-
lan Derneği'nin (TODER) Türk Tiyatrosu'na
emek veren 50 yılını tamamlamış 64 sanatçısıy-
la birlikte "Sahnede Yanm AsırAtanRozetOnur
ÖdühT'nü aldı. Son olarak Istanbul Şehir Tiyat-
rosu'nda "Kadın fle Memur" (2000) oyununda
sahneye çıkıp olağanüstü bir kişılık sergiledi.
Son yıllarda televizyon dızılerine yönelmişti.
Arada tiyatro sahnesinde de boy göstenyordu.
Ancak hastalığı sürekli çalışmasına izin vermi-
yordu. 1997'de Sevda Yollan, sonralan Zilyoner,
Gülşen Abi, Medeni Haller gıbı dizılerde oyna-
yarak anlamlı rollere imza attı.
'TürktiyatoosununidealbirteınsikisiydrMAZHARALANSON: Hayatım bo-
yunca mesleğıne bu kadar bağlı bir ın-
sangörmedım. 'HerŞeyÇokGüzelOla-
cak'ta bızımle çalışırken de hastaydı,
ama buna rağmen hıç şikâyet etmeden
çalıştı. Film ona moral olmuştu, küçü-
cük bir rolde ınanılmaz bir şey başardı.
Mesleğıne o kadar bağlıydı ki tiyatroy-
la yaşadı, tiyatroyla öldü.
CEM YILMAZ: tki yıl önce birlikte
calıştığımız fılmde onun da aramızda
olmasından büyük mutluluk duymuş-
tuk. tki gün birlikte çalıştık, ama haya-
tunız boyunca edinemeyeceğimiz şey-
ler ögrendık Selim Naşit'ten.
AHMET UĞURLU: Çok üzgünüz.
Yıllarca birlikte calıştığımız ağabeyi-
mizdi. Çok onurlu bir insandı. Sanatkâ-
ra yakışan bir onuru vardı.
NECEF UĞURLU:Yaşadığı çok cıd-
di maddı sıkıntılar içinde gururunu hiç
yihrmemişti. Davranışlanyla yeni ku-
şağa örnek olmalıydı. Devlet Tiyatrosu
haricinde Bağımsız Özel Tiyatro hare-
ketinin içinden gelen bir insan.'Karşı
SoT gibı cesaret ısteyen ılk ve tek siya-
si şovda oynayarak büyük yüreklilik gös-
terdı. Saygıyla anacağız.
MÜJDATGEZEN: Adile abla ve Se-
lim ağabey40 yılı aşkın süredir dostum-
du Adile'de babası Naşit Bey' in bir res-
mi vardı. O resmi bana hediye etmişler-
di. Yumuşak ve temiz yürekli bir insan-
dı. Ost üste gelen tüm bu ölümlerden son-
ra söyleyecek söz bulmak gerçekten çok
zor.
YILDIZ KENTER: Adile Hanım da
Selim de bir destanın son sayfalanydı-
lar Kendı tarzlannda yaptıklarının en
iyısinı yaptılar. Onlann ikisıyle de tanış-
tığan için çok memnunum. Çok üzüldüm.
Söyleyecek başka bir şey bulamıyorum.
HALDUNDORMEN: Selim Bey ıle
bir yakınlığım yoktu. Ama Türk tıyat-
rosu ve sınemasının renklı ve önemli ki-
şilıklerinden bıriydi. Hepsı üst üste ge-
lijor. Kendimizi fena hissediyoruz. In-
şİ3ah bu son olur.
ZIHALOLC AY: Bundan dört yıl ön-
1997'deThatroStüdyosu'nun 'Histeri' oyunundaki rolüyleAfıfe JaleTiyatroÖdüDeri'nden\arduna oyuncuödülükazanmışa.
ce bir oyunda çalışma şansını elde ettim.
Çok değerli bir oyuncu, Türk nyatrosu
için büyük bir kayıp.
KENANIŞIK: Geleneğin temsilcisi,
oyuncu sülalenin bir ferdiydı. Ölümler
insanlan harap ettiği kadar, sanatı da ha-
rap ediyor.
MELİSA GÜRPINAR: O bir 'gde-
neğin' temsılcisıydi. Onunlabirlikte o ti-
yatronun temsilcileri de aramızda kal-
madı Türk tiyatrosunda, bu acıyla bir-
likte, Naşit ailesinin yen bir kez daha ha-
tırlanacaktır.
SAVAŞ DİNÇEL: Selim ağabey çok
sevdiğım bir ustamdı. Birlikte çalışma-
dık ama hep seyrettim. Çok yetenekli bir
ailenın temsilcisiydi. Ekonomık bir oy-
uncuydu, lüzumsuz abartılara girmez, sa-
de bir oyunculuk sergilerdı. Bu yüzden
çok severdım.
MAZLUMKİPER: Kendisı ile oğlu-
nun oyununu yönettim. Türk tiyatrocu-
su ve aynı zamanda büyük bır sinema-
cıydı. Eski gelenekten gelen oyuncula-
nn çoğunda olan taklit geleneğini, Se-
hm Naşit, bugüne kadar getıren nadir in-
sanlardan bınydi.
TtLBE SARAN: Çok üzgünüm. Uzun
süre televizyonda birlikte çalıştık. Bir-
likte keyıflı vakitler geçirdik.
ÖMER VARGI: Böyle zamanlarda
çok fazla bır şey söyleyemiyorum. Ken-
disı ıle 'Her Şey Çok Güzel Olacak'ta
tanışmıştık. Kısa bir zaman geçmiş ol-
masına karşın birbirimizi çok severdik.
DİKMEN GÜRÜN: Selim Naşit Öz-
can çok değerli, çok saygın bir insandı.
Erken kaybettigimizi düşünüyorum. Da-
ha çok ışler yapacaktı. Çok üzgünüm.
FÜSUNAKATLI: Değerli bir sanat-
çı ailenin bizim de tanıma fırsatını bul-
duğumuz bırtemsilcisiydi. Arak oğlu Na-
şit Özcan aileyı devam ettirecek. Tiyat-
ro dünyasını derınden üzdü.
HADtÇAMAN: Birtakım insanlar
vardır. Yaptıklan işle özdeşleşmişlerdır.
Selim ağabey o tür bir ailenin değerlı bır
üyesıydi. Benim çok aziz bir dostumdu.
Selim ağabey inanılmaz mütevazı, genç-
lerle de çok ıyiydi.
GAZANFER ÖZCAN: Türk tiyatro-
sunun çok cefa çekmiş, bizim için her
hususta ideal bir temsilcisiydi. Çok say-
gılıydı. Benden büyük olmasına rağmen
ismimle hitap etmedi. Bu iki kardeşin
özelhğı de zaten. 15-16 yıl birlikte ça-
lıştık. Özellikle 'Üsküdar'ınKarşısmda
Galata' müzikalinde çok başanlı bır
oyun çıkarmıştı.
NEDRETGÜVENÇ: Geleneksel Türic
tiyatrosunun son temsilcisinden biriydi.
'NaşitOğlu SelimNaşit' derdım ben ona.
Geleneksel Türk Tiyatrosu raflardakal-
dı. Eskiye dayanan, ortaoyununa daya-
nan son temsücilerdendi. Etrafına huzur
veren esprili kişiliği vardı.
TEVTtK GELENBE: Çok uzun se-
neler tıyatroda beraber çalıştık. Bu ül-
kenin anlaşılmamış çocuklanndandır.
Karınca karannca çok katkıda bulun-
duk. Ama bu zamanın etik anlayışına
göre fazla mütevazı kaldık.
ALİPOYRAZOĞLU: Ben tiyatrom-
da çalışan ınsanlarla dost olurum. Selim
Naşit de birlikte çalışma onuruna eriş-
tiğün büyük sanatçdandan bırisıydı. Hem
bütün ömrü boyunca büyük bir özveri ile
mesleğın sıkınulannı da göğüsleyerek ya-
şama meydan okuyan insandı. Aynı za-
manda kendisinden birçok şey öğrendi-
ğım bir ağabeyığımdı. Çok üzüldüm.
Onu ıçime gömdüm.
HALUK BtLGİNER: Hem tiyatro-
da hem televizyonda birhkte çalışma
şansına enştim. Çok büyük bir ustaydı.
Iş disiplininden ve meslek aşkından ye-
ni nesil tiyatroculannın alacağı çok şey
vardır.
Ercan Karakaş'tan Kültür
Bakariıgı'na tepki
• Kültür Servisi - Sosyal Demokrasi Vakfı
(SODEV) adına bir basın duyurusu yayımlayan
eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş, geçtiğimiz
günlerde Istanbul Devlet Opera ve Balesi
Müdürlüğü ve Genel Sanat Yönetmenliği
görevinden alınan Yekta Kara ile ilgili açıklamada
bulundu. "Kültür Bakanlığı'nın bir görevi de kültür
ve sanat alanında faaliyet gösteren sivıl toplum
örgütlerini ve sanatçılan desteklemektir" dıyen
Karakaş, Kültür Bakanlığı'nın bazı
uygulamalannın bu anlayışla bağdaşmadığını
söyledi. Karakaş,Kültür Bakanlığı'nın, son
haftalardaki uygulamalanyla kültür ve sanat
çevrelerinde umutsuzluk yarattığmı ve tepkılere
neder. olduğunu ifadeetti."Bunlannbaşında
Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı'na karşı tabnılan
tavu- ve sonrasında da Yekta Kara'nm görevden
ahnması gelmektedir"diyen Karakaş, böylesine
başanlı ohnuş bir insanın, hiçbir soruşturma
sonucuna dayanmaksızın görevden alınmasının son
derece yanlış bır uygulama olduğunu belirtti.
Karakaş, bu gibi uygulamalann, kurumlaşmaya
zarar verdiğine ve bır şeyler yapmak ısteyen
insanlann da şevkini kırdığına degindi. Karakaş
şöyle devam etti: "Bakanlık hem bu karan gözden
geçirmeli, hem de Kültür Sanat Vakfı, Tarih Vakfi
ve benzeri kuruluşlarla çatışmaya son vermeli,
varsa sorunlan diyalog ve işbırliği ıçensinde
aşmaya çalışmayı ılke edınmelidir."
Al Pacino'ya sanal arkadaş
• Kültür Servisi-
Al Pacmo, yeni
filmınde
bilgisayar
tarafından
yaratılan sanal
aktrisle kamera
karşısına geçecek.
'Truman Show'
filminin yazan ve
yönetmeni
Andrew
Nıccol'un projesi
olan 'Simone'
filminde bir
yapımcıyı
canlandıran
Pacino, tıpkı Lara
Croft gibi dijital ortamda yaratılan bir oyuncuyla
rol alacak. Niccol'un sanal yıldız yaratma fikrini
gerçeğe dönüştüreceği film, bu- gecede şöhrete
ulaşan genç kadının hikâyesini anlatıyor. Andrevv
Nıccol, fılmin çekimlerine önümüzdeki ay
başlamayı planlıyor.
Hüseyin Rahmi Gürpınar'm
evi müze oldu
• Kültür Servisi - Hûseyin Rahmi Gürpuıar'ın
Heybeliada'daki evi, Kültür Bakanlığı'nca müze
haline getirildi. Yazann yıllannı geçirdıği ev, bugün
yapılacak bir törenle açılıyor. Törende Gürpınar'ın
edebı kişiliği ve 1912-1944 yıllan arasında yaşadığı
evın öyküsü anlatılacak. 12.00-13.00 saatleri
arasında Heybeliada Deniz Lisesi'nde başlayıp
13.30-14.30 arasında ise yazann evınde devam
edecek olan tören, yazann evuıde düzenlenecek
müzik dinletısıyle sona erecek.
Daryl Hannah tiyatro sahnesinde
• Kültür Servisi-
Holywood'un
ünlü sinema
oyuncusu 'Daryl
Hannah', Marilyn
Monroe'nun
'Seven Year Itch'
filmindeki
hafızalardan
silinemeyen
rolünü tiyatroda
canlandırmak için
Londra'ya gitti.
"Denizkızı'
filmindeki rolüyle
tanınan 39
yaşındaki
Hannah, sinema klasiklen arasına girmiş filmden
uyarlanan oyunda, Nicole Kidman, Kathleen
Turner ve Jerry Hall gibi sahnede soyunacak.
Seven Year Itch'in en unutubnaz sahnesi olan
beyaz elbiseler içindeki Marilyn Monroe'nun bir
havalandırma ızgarası üzerindeki eteğinin
uçuşma sahnesi ise oyunda yer almıyor. George
Axeh-ods'un orijinal Broadvvay
prodüksiyonundan esuılenerek yapılan oyun, orta
yaşlı bir adamın evde yalnız kalan komşusunun
kızı hakkmdaki fantezilerini konu alıyor.Oyunun
galası 9 Ekim'de Londra'daki 'Queen's
Theatre"da yapılacak.
Stuıfio Oyunculam Slovenya'da
• Kültür Servisi - Studıo 0>
r
unculan Şahıka
Tekand'ın sahneye koyduğu Samuel Beckett'in
'Beş Kısa Oyun'u ile 19-27 Ağustos tarihleri
arasmda Slovenya/ Ljibljana'da düzenlenecek
olan '3. Mladi Levi Intemational Theatre and
Dance Festivali'ne katılıyor. 'Sözsüz Oyun 1',
'Sözsüz Oyun 2', 'Gel-Git', 'Oyun' ve 'Nefes'
adlı oyunlann yanı sıra festival kapsamında
fotograf sanatçısı AhmetElhanda fotoğrafve
video ile gerçekleştireceği bir belgesel
hazırlayacak. Festivalde aynca Almanya, ttalya,
Belçıka, Danimarka. Ispanya, Ingiltere, Fransa,
Norveç ve Slovenya'dan da çeşitli tiyatro
topluluklan yer alıyor.
Roy Scheider nim çekimi için
Bulgaristan'da
• Kültür Servisi - 'All That Jazz'. 'French
Connection' ve 'Jaws' fılmlerinden tamnan
sinema oyuncusu Roy Scheider, yeni bir film
çekimi için Bulgaristan'a gitti.
Italyan yapımı 'Iyi Savaş' adlı fihn, tkinci Dünya
Savaşı su^ısuıda Nazilerin toplama kamplannda
ışlenen vahşeti anlatıyor. Filmde Harvey Keıtel'uı
yanı sura Steve Bushemı de oynayacak. 'Grey
Zone' fılmi için Sofya'nm yakmlannda
Auschvvitz toplama kampının bire bır kopyası
yapılırken Bulganstan Sinema Merkezı
atölyelennde insan cesetlen için kuklalar ve savaş
sırasında kullamlan silah modellerinin
hazırlandığı bildinldi.