25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 AĞUSTOS 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA İ LJİY kuttur@cumhuriyet.com.tr 15 TuluattiyatrosununııstasıNaşit Özcan 'ın oğlu veAdileNaşit'in ağabeyiSelim Naşit 'iyitirdik Selim Naşit Özcan, 14 yıl birlikte çahşnğı Gönül Ülkü -Gazanfer Özcan topluhığuyla oynadığı 'Kanm Gene Doğunhı' ve 'Deli'de. Sağda ise 1974te Aram Gölyüz'ûn yönediği 'Mirasyediler' adh fitande. Üçimcü Naşit de etti TURHANGÜRKAN Gösteri dünyamızda üç ayn çağa kök salan sa- natçı bir ailenin, "Naşit HanedanTnın yaşayan son üyesini de yitirmenin yasuıı tutuyoruz. Yıl- lar boyu Türk Tıyatrosu'na ve Türk Sinema- sı'na ömrünü adayan büyük usta NaşitÖzcan'ın sanat evrenine en büyük armağanı olan iki ço- cuğundan milyonlann sevgılisı Adile Naşit'ten sonra, şimdi de Sefim Naşit'i gözyaşlanyla son- suzluğa uğurladık. Bir süredir tedavi gördüğü pankreas ve karaciğer kanserine yenik düşerek yaşama veda eden Selim Naşit, gende bir boş- hık bırakarak perdeyi kapatö. Böylece tiyatro dün- yasına yüz yıldır damgasını vuran sayguı bır ha- nedan yıkılmış oldu. 55 yıl boyunca tıyatroda, sinemada küçük rollerde bile unutulmaz anlam- b kişilikler yaratarak alkış ve beğenı toplayan Se- lim Naşit, sahne aşkıyla yanıp tutuşan, yetene- ğini kanıtlamış yeri doldurulamayacak bir sanat emekçisiydi. Sanatçı babası ve annesinden al- dığı meşaleyi kuşaktan kuşağa onurla taşıyarak hedefme ulaştırdı. Candan, çocuksu, içtenlikli, sevimli güleç yüzüyle katıksız bir tstanbul efen- disi olarak unutulmayacak adı her zaman öz- lemle ve saygıyla anılacak. Selim Naşit Özcan, sanatçı bir aileden geliyor- du. 1943'te ölen babası, Şehzadebaşı Direkle- rarası tuluat tiyatrosunun en renklı kişilerınden, 38 yıl sahnede kalan, 'Komik-i Şehir' sanıyla anı- lan, dönemin operet ve tiyatro dünyasımn en ' büyüklerinden, halk sanatçısı Naşit Özcan, an- nesi yıllarca sahnede kocasıyla vodvil oynayan .ünlü'kantocü Amelya, iki yaş küçük kızkardeşC 13 yıl önce yitırdığimiz sevimli güldürü sanat- çısı Adile Naşit, enıştesı 1984'te ölen tiyatro sa- natçısı Ziya Keskiner'dir. Sahneye ilk kez daha doğmadan annesinin karnında çıkan Selim Naşit, 15 Ağustos 1928 'de tstanbul Şehzadebaşı Naşit Tiyatrosu'nun (son- ra Turan Tiyatrosu ve Turan Sıneması, şimdi iş- hanı) üstündeki bir evde doğdu. Çocukluğu Vez- neciler'de, tiyatrolann çevresinde Şuayip So- kak'ta geçti. Yıldız Pansiyonlu tlkokulu ve Ti- caret Lısesi'nde okudu. Çocukluktan bu yana dur- madan taklıt yapar, kendı kendine tiyatro oy- nardı. Loş sahnelerde tiyatronun tozunu yutarak büyüdü. Tiyatro aşkı ona kalıtım yoluyla geç- miş olmalıydı. Yeteneği baba ve anne mirasıy- dı. Babasımn 1943'te ölümü üzerine annesi ge- çim sıkmtısına düşünce öğrenimini yanda bu^- !? v. «•>-•••;?• 'lli beş yıl boyunca tiyatroda, sinemada küçük rollerde bile unutulmaz anlamlı kişilikler yaratarak alkış ve beğeni toplayan Selim Naşit, sahne aşkıyla yanıp tutuşan, yeteneğini kanıtlamış yeri doldurulamayacak bir sanat emekçisiydi. Sanatçı babası ve annesinden aldığı meşaleyi kuşaktan kuşağa onurla taşıyarak hedefine ulaştırdı. Candan, çocuksu, içtenlikli, sevimli güleç mn«yüzüyle katıksız bir Istanbul efendisi olarak unutulmayacak adı her zaman özlemle ve saygıyla anılacak. kıp, 15'inde çocuk yaşta tanışık olduğu sahne- ye çıktı. önceleri küçük roller oynadı. Birçok oyunda kızkardeşi Adile Naşit'le birlıkteydi. Tuluat yapmadakı ustalığı ve espri gücüyle kısa sürede halkın büyük beğenisini kazandı. Profesyonel sahne yaşanu 1945'te Raşit Rıza Tiyatrosu'nda Mubİis Sabahattm Ezgi'run ünlü opereti "Gûl Fatma" ıle başladı. Sonra Karaca Tiyatro'ya katılıp 16 yıl sürecek bir maratonun k •'. içinde kendini buldu. Daha çok vodvil türü oyun- larda, müzikallerde başan sağlıyordu. Sayısız oyunda rol aldıktan sonra 1961-1962 sezonun- da Ankara'da kızkardeşi Adile Naşit ve enişte- si Ziya Keskiner'le Naşit Tiyatrosu'nu kurdular. Bu topluluk bir sezon sahnelediğı "Ahududu- Arsenik" oyunundan sonra dağıldı. Bir süre îs- tanbul Şehir Tiyatrosu'nda çalıştı. Ardmdan To- to Karaca ve Sunıri'lerle 6 yıl boyunca Istanbul Tiyatrosu'nda sahneye çıktı. 1966'da 14 yılını ver- digi GönülUlkü-Gazanfer Ozcan topluluğundan sonra M Pbyrazoğiu, Korhan Abay, Devekuşu Kabare tiyatrolannda çalıştı. 1981 'de 36. Sanat Yılı Jübilesi kutlandı. Selim Naşit, Karaca Tiyatro'nun hemen tüm oyunlannda rol aldı. Önemli olanlar: 1955: Ed- nan Bey Duymasın, Cibali Karakolu; 1956: Mil- li Ihtikar Anonım Şirketi; 1958: Mahur Heykel, Masif tskemle; 1960: Bulunmaz Uşak, Şenlik Pa- las, Lüküs Hayat; 1961: Senatür, Hükümetin îşi- ne; 1%2: Cici Bey, Enteresan Poz; 1963: Yedek Koca, Armatör, Lahmacun Cumhuriyeti; Gönül Ulkü- Gazanfer özcan'da 1971: Kocamın Nişan- hsı; 1972: Kanm Gene Doğurdu; 1974: Maymun Gözünü Açtı; 1977: Yalancının Mumu. Siyasal taşlama niteliğindeki oyunlann kişilerini kendi- ne özgü bir anlayışla yorumladı. Tiyatroyu daha çok sevdiği için sinemayı ikin- ci plana itmişti. Sinemada önceleri küçük rol- ler, sonra karakter rollen oynadı. Küçük rolle- rin büyük oyuncusu olduğunu beyazperdede de kanıtladı. Ilginç fılmlen: Aram Gülyüz'ün Mi- rasyediler (1974) ve Televizyon Çocuğu (1975), Zeİd Alasya'nın Vay Başımıza Gelenler (1974) ve Patron Duymasın (1985), Kartal Tibet'in Ça- nklı Milyoner (1982), Ziya Oztan'ın Ateşten Günler(1987), PhiBppeVenault'nunTürk-Fran- sız-Alman ortak yapımı Avrenos'un Müşterile- ri (1995). Son filmi MazharAlanson ve Cem Ytf- maz'ın babasmı oynadığı Ömer Vargı'nın Her Şey Çok Güzel Olacak (1998) ile Sinema Ya- zarlan Derneği (SİYAD) en ıyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü aldi- 1997'de Tiyatro Stüdyosu'nun "Histeri" oyu- nundaki rolüyle Afife Jale Tiyatro Ödülleri'nden yardımcı oyuncu ödülü kazandı. 1999 Ulusla- rarası Kukla ve Gölge Tiyatrolan Birlıği (UNI- MA) ödülüne değer görüldü. Tiyatro Oyuncu- lan Derneği'nin (TODER) Türk Tiyatrosu'na emek veren 50 yılını tamamlamış 64 sanatçısıy- la birlikte "Sahnede Yanm AsırAtanRozetOnur ÖdühT'nü aldı. Son olarak Istanbul Şehir Tiyat- rosu'nda "Kadın fle Memur" (2000) oyununda sahneye çıkıp olağanüstü bir kişılık sergiledi. Son yıllarda televizyon dızılerine yönelmişti. Arada tiyatro sahnesinde de boy göstenyordu. Ancak hastalığı sürekli çalışmasına izin vermi- yordu. 1997'de Sevda Yollan, sonralan Zilyoner, Gülşen Abi, Medeni Haller gıbı dizılerde oyna- yarak anlamlı rollere imza attı. 'TürktiyatoosununidealbirteınsikisiydrMAZHARALANSON: Hayatım bo- yunca mesleğıne bu kadar bağlı bir ın- sangörmedım. 'HerŞeyÇokGüzelOla- cak'ta bızımle çalışırken de hastaydı, ama buna rağmen hıç şikâyet etmeden çalıştı. Film ona moral olmuştu, küçü- cük bir rolde ınanılmaz bir şey başardı. Mesleğıne o kadar bağlıydı ki tiyatroy- la yaşadı, tiyatroyla öldü. CEM YILMAZ: tki yıl önce birlikte calıştığımız fılmde onun da aramızda olmasından büyük mutluluk duymuş- tuk. tki gün birlikte çalıştık, ama haya- tunız boyunca edinemeyeceğimiz şey- ler ögrendık Selim Naşit'ten. AHMET UĞURLU: Çok üzgünüz. Yıllarca birlikte calıştığımız ağabeyi- mizdi. Çok onurlu bir insandı. Sanatkâ- ra yakışan bir onuru vardı. NECEF UĞURLU:Yaşadığı çok cıd- di maddı sıkıntılar içinde gururunu hiç yihrmemişti. Davranışlanyla yeni ku- şağa örnek olmalıydı. Devlet Tiyatrosu haricinde Bağımsız Özel Tiyatro hare- ketinin içinden gelen bir insan.'Karşı SoT gibı cesaret ısteyen ılk ve tek siya- si şovda oynayarak büyük yüreklilik gös- terdı. Saygıyla anacağız. MÜJDATGEZEN: Adile abla ve Se- lim ağabey40 yılı aşkın süredir dostum- du Adile'de babası Naşit Bey' in bir res- mi vardı. O resmi bana hediye etmişler- di. Yumuşak ve temiz yürekli bir insan- dı. Ost üste gelen tüm bu ölümlerden son- ra söyleyecek söz bulmak gerçekten çok zor. YILDIZ KENTER: Adile Hanım da Selim de bir destanın son sayfalanydı- lar Kendı tarzlannda yaptıklarının en iyısinı yaptılar. Onlann ikisıyle de tanış- tığan için çok memnunum. Çok üzüldüm. Söyleyecek başka bir şey bulamıyorum. HALDUNDORMEN: Selim Bey ıle bir yakınlığım yoktu. Ama Türk tıyat- rosu ve sınemasının renklı ve önemli ki- şilıklerinden bıriydi. Hepsı üst üste ge- lijor. Kendimizi fena hissediyoruz. In- şİ3ah bu son olur. ZIHALOLC AY: Bundan dört yıl ön- 1997'deThatroStüdyosu'nun 'Histeri' oyunundaki rolüyleAfıfe JaleTiyatroÖdüDeri'nden\arduna oyuncuödülükazanmışa. ce bir oyunda çalışma şansını elde ettim. Çok değerli bir oyuncu, Türk nyatrosu için büyük bir kayıp. KENANIŞIK: Geleneğin temsilcisi, oyuncu sülalenin bir ferdiydı. Ölümler insanlan harap ettiği kadar, sanatı da ha- rap ediyor. MELİSA GÜRPINAR: O bir 'gde- neğin' temsılcisıydi. Onunlabirlikte o ti- yatronun temsilcileri de aramızda kal- madı Türk tiyatrosunda, bu acıyla bir- likte, Naşit ailesinin yen bir kez daha ha- tırlanacaktır. SAVAŞ DİNÇEL: Selim ağabey çok sevdiğım bir ustamdı. Birlikte çalışma- dık ama hep seyrettim. Çok yetenekli bir ailenın temsilcisiydi. Ekonomık bir oy- uncuydu, lüzumsuz abartılara girmez, sa- de bir oyunculuk sergilerdı. Bu yüzden çok severdım. MAZLUMKİPER: Kendisı ile oğlu- nun oyununu yönettim. Türk tiyatrocu- su ve aynı zamanda büyük bır sinema- cıydı. Eski gelenekten gelen oyuncula- nn çoğunda olan taklit geleneğini, Se- hm Naşit, bugüne kadar getıren nadir in- sanlardan bınydi. TtLBE SARAN: Çok üzgünüm. Uzun süre televizyonda birlikte çalıştık. Bir- likte keyıflı vakitler geçirdik. ÖMER VARGI: Böyle zamanlarda çok fazla bır şey söyleyemiyorum. Ken- disı ıle 'Her Şey Çok Güzel Olacak'ta tanışmıştık. Kısa bir zaman geçmiş ol- masına karşın birbirimizi çok severdik. DİKMEN GÜRÜN: Selim Naşit Öz- can çok değerli, çok saygın bir insandı. Erken kaybettigimizi düşünüyorum. Da- ha çok ışler yapacaktı. Çok üzgünüm. FÜSUNAKATLI: Değerli bir sanat- çı ailenin bizim de tanıma fırsatını bul- duğumuz bırtemsilcisiydi. Arak oğlu Na- şit Özcan aileyı devam ettirecek. Tiyat- ro dünyasını derınden üzdü. HADtÇAMAN: Birtakım insanlar vardır. Yaptıklan işle özdeşleşmişlerdır. Selim ağabey o tür bir ailenin değerlı bır üyesıydi. Benim çok aziz bir dostumdu. Selim ağabey inanılmaz mütevazı, genç- lerle de çok ıyiydi. GAZANFER ÖZCAN: Türk tiyatro- sunun çok cefa çekmiş, bizim için her hususta ideal bir temsilcisiydi. Çok say- gılıydı. Benden büyük olmasına rağmen ismimle hitap etmedi. Bu iki kardeşin özelhğı de zaten. 15-16 yıl birlikte ça- lıştık. Özellikle 'Üsküdar'ınKarşısmda Galata' müzikalinde çok başanlı bır oyun çıkarmıştı. NEDRETGÜVENÇ: Geleneksel Türic tiyatrosunun son temsilcisinden biriydi. 'NaşitOğlu SelimNaşit' derdım ben ona. Geleneksel Türk Tiyatrosu raflardakal- dı. Eskiye dayanan, ortaoyununa daya- nan son temsücilerdendi. Etrafına huzur veren esprili kişiliği vardı. TEVTtK GELENBE: Çok uzun se- neler tıyatroda beraber çalıştık. Bu ül- kenin anlaşılmamış çocuklanndandır. Karınca karannca çok katkıda bulun- duk. Ama bu zamanın etik anlayışına göre fazla mütevazı kaldık. ALİPOYRAZOĞLU: Ben tiyatrom- da çalışan ınsanlarla dost olurum. Selim Naşit de birlikte çalışma onuruna eriş- tiğün büyük sanatçdandan bırisıydı. Hem bütün ömrü boyunca büyük bir özveri ile mesleğın sıkınulannı da göğüsleyerek ya- şama meydan okuyan insandı. Aynı za- manda kendisinden birçok şey öğrendi- ğım bir ağabeyığımdı. Çok üzüldüm. Onu ıçime gömdüm. HALUK BtLGİNER: Hem tiyatro- da hem televizyonda birhkte çalışma şansına enştim. Çok büyük bir ustaydı. Iş disiplininden ve meslek aşkından ye- ni nesil tiyatroculannın alacağı çok şey vardır. Ercan Karakaş'tan Kültür Bakariıgı'na tepki • Kültür Servisi - Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) adına bir basın duyurusu yayımlayan eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş, geçtiğimiz günlerde Istanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü ve Genel Sanat Yönetmenliği görevinden alınan Yekta Kara ile ilgili açıklamada bulundu. "Kültür Bakanlığı'nın bir görevi de kültür ve sanat alanında faaliyet gösteren sivıl toplum örgütlerini ve sanatçılan desteklemektir" dıyen Karakaş, Kültür Bakanlığı'nın bazı uygulamalannın bu anlayışla bağdaşmadığını söyledi. Karakaş,Kültür Bakanlığı'nın, son haftalardaki uygulamalanyla kültür ve sanat çevrelerinde umutsuzluk yarattığmı ve tepkılere neder. olduğunu ifadeetti."Bunlannbaşında Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı'na karşı tabnılan tavu- ve sonrasında da Yekta Kara'nm görevden ahnması gelmektedir"diyen Karakaş, böylesine başanlı ohnuş bir insanın, hiçbir soruşturma sonucuna dayanmaksızın görevden alınmasının son derece yanlış bır uygulama olduğunu belirtti. Karakaş, bu gibi uygulamalann, kurumlaşmaya zarar verdiğine ve bır şeyler yapmak ısteyen insanlann da şevkini kırdığına degindi. Karakaş şöyle devam etti: "Bakanlık hem bu karan gözden geçirmeli, hem de Kültür Sanat Vakfı, Tarih Vakfi ve benzeri kuruluşlarla çatışmaya son vermeli, varsa sorunlan diyalog ve işbırliği ıçensinde aşmaya çalışmayı ılke edınmelidir." Al Pacino'ya sanal arkadaş • Kültür Servisi- Al Pacmo, yeni filmınde bilgisayar tarafından yaratılan sanal aktrisle kamera karşısına geçecek. 'Truman Show' filminin yazan ve yönetmeni Andrew Nıccol'un projesi olan 'Simone' filminde bir yapımcıyı canlandıran Pacino, tıpkı Lara Croft gibi dijital ortamda yaratılan bir oyuncuyla rol alacak. Niccol'un sanal yıldız yaratma fikrini gerçeğe dönüştüreceği film, bu- gecede şöhrete ulaşan genç kadının hikâyesini anlatıyor. Andrevv Nıccol, fılmin çekimlerine önümüzdeki ay başlamayı planlıyor. Hüseyin Rahmi Gürpınar'm evi müze oldu • Kültür Servisi - Hûseyin Rahmi Gürpuıar'ın Heybeliada'daki evi, Kültür Bakanlığı'nca müze haline getirildi. Yazann yıllannı geçirdıği ev, bugün yapılacak bir törenle açılıyor. Törende Gürpınar'ın edebı kişiliği ve 1912-1944 yıllan arasında yaşadığı evın öyküsü anlatılacak. 12.00-13.00 saatleri arasında Heybeliada Deniz Lisesi'nde başlayıp 13.30-14.30 arasında ise yazann evınde devam edecek olan tören, yazann evuıde düzenlenecek müzik dinletısıyle sona erecek. Daryl Hannah tiyatro sahnesinde • Kültür Servisi- Holywood'un ünlü sinema oyuncusu 'Daryl Hannah', Marilyn Monroe'nun 'Seven Year Itch' filmindeki hafızalardan silinemeyen rolünü tiyatroda canlandırmak için Londra'ya gitti. "Denizkızı' filmindeki rolüyle tanınan 39 yaşındaki Hannah, sinema klasiklen arasına girmiş filmden uyarlanan oyunda, Nicole Kidman, Kathleen Turner ve Jerry Hall gibi sahnede soyunacak. Seven Year Itch'in en unutubnaz sahnesi olan beyaz elbiseler içindeki Marilyn Monroe'nun bir havalandırma ızgarası üzerindeki eteğinin uçuşma sahnesi ise oyunda yer almıyor. George Axeh-ods'un orijinal Broadvvay prodüksiyonundan esuılenerek yapılan oyun, orta yaşlı bir adamın evde yalnız kalan komşusunun kızı hakkmdaki fantezilerini konu alıyor.Oyunun galası 9 Ekim'de Londra'daki 'Queen's Theatre"da yapılacak. Stuıfio Oyunculam Slovenya'da • Kültür Servisi - Studıo 0> r unculan Şahıka Tekand'ın sahneye koyduğu Samuel Beckett'in 'Beş Kısa Oyun'u ile 19-27 Ağustos tarihleri arasmda Slovenya/ Ljibljana'da düzenlenecek olan '3. Mladi Levi Intemational Theatre and Dance Festivali'ne katılıyor. 'Sözsüz Oyun 1', 'Sözsüz Oyun 2', 'Gel-Git', 'Oyun' ve 'Nefes' adlı oyunlann yanı sıra festival kapsamında fotograf sanatçısı AhmetElhanda fotoğrafve video ile gerçekleştireceği bir belgesel hazırlayacak. Festivalde aynca Almanya, ttalya, Belçıka, Danimarka. Ispanya, Ingiltere, Fransa, Norveç ve Slovenya'dan da çeşitli tiyatro topluluklan yer alıyor. Roy Scheider nim çekimi için Bulgaristan'da • Kültür Servisi - 'All That Jazz'. 'French Connection' ve 'Jaws' fılmlerinden tamnan sinema oyuncusu Roy Scheider, yeni bir film çekimi için Bulgaristan'a gitti. Italyan yapımı 'Iyi Savaş' adlı fihn, tkinci Dünya Savaşı su^ısuıda Nazilerin toplama kamplannda ışlenen vahşeti anlatıyor. Filmde Harvey Keıtel'uı yanı sura Steve Bushemı de oynayacak. 'Grey Zone' fılmi için Sofya'nm yakmlannda Auschvvitz toplama kampının bire bır kopyası yapılırken Bulganstan Sinema Merkezı atölyelennde insan cesetlen için kuklalar ve savaş sırasında kullamlan silah modellerinin hazırlandığı bildinldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle