23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 AĞUSTOS 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ / ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 13 'Çingene Yireği' vakt» kunddu • BELGRAD(AA)- Dünyanın birçok yerinde aynmcılık ve kötü muameleyle karşılaşan Çingenelerin Yugoslavya'dakı temsilcilen, 'Çingene Yüreği' vakfını lcurdu. Çingene örgütü; sosyal çatışmalara müdahale, konut ve yerleşim yeri temini, bûrokrasi karşısında ailelere yardım, ış bulmaya yardım, topluluk hayatının düzenlenmesi gibi çok sayıda görevi üstleniyor. Şehıt ailesine indirimli elektrik • ANKARA (AA) - Şehit olan güvenlik güçlerinin ailelerine indirimli elektrik uygulamasına başlanacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yapılan açıkJamaya göre Elektrik Tanfelen Yönetmeiıği'nin 5. maddesinde yapılan değişiklikle yüzde 40 indinmli elektrik tanfesi uygulamasına şehit aileleri de dahil edildi. TDÇÎ çalışanlan zor durumda • ANKARA (AA)- Türkiye Demir Çelik işletmeleri'nın(TDÇl) 16 mılyon dolarlık (10 triJyon lira) icra borçlannı ödeyecek olan Hazıne personel maaşlannı ödemeyeoek.- 4 850• • personelin maaşlannın ödenmesinden Hazine'nin sorumlu olmadığı belirtiliyor. Şanhurfa'da çilek üretmri • ŞANLJLRFA(AA)- Şanlıurfa Tanm ll Müdürlüğü 'Kırsal Kalkınma Projesi' kapsamında, kadın çiftçılerle çılek ekimi gerçekleştırdi. Toplam 10 bin fidenin dikildiği bir dönüm alandan 3 ton ürün bekleniyor. Merkeze bağlı Tülmen ve Bezircik köylerinde 500 metrekare alanda gerçekleştirilen çahşmaya 26 kadın çiftçi katıldı. Madenter yabancı sermayeye açıhtı • CEZAYÎR(AA)- Cezayır hükümeti, madenlerin yabancı sermaye yatınmcılan ve ülkedeki özel sektöre açılmasını sağlayan yasa taslağını onayladı. Yasaya göre, madencilik sektörüne yatınm yapacak yerli ve yabancı özel yatınmcılar, maden keşıfve aramaile çıkarma masraflannı karşılayıp kârlannı ûlke dışına transfer edebilecek, aldıkJan riskle orantılı olarak getın sağlamalan garanti edilecek. Kocaeii Fuarfnda gözaltı • kanbul Haber Serviâ -17 Ağustos depreminin yılcönümünde Kocaeii Fuaı'nda yapılan anma etkınliğinde aralarmda Nâam Kültürevi ve Nânm Çadırkent yöteticilen ile miafirlerinin de buUnduğu 19 kişi gösaltına alındı. Nâzım K.ütürevi Yöneticisi Le^ent Incedere, Merkez Kaakolu'nda gözaltında turJan 19 kışının serbest bırikılmasını ısteyerek "Akadaşlanmızın başına gebbıleceklerden Ko:aeli Emniyet Midürülüğü'nü sorumlu rutıcağımızı ilan ederiz" dej. Telefon ihalesi, 98.8 milyar mark ile Almanya'ya umulanın üzerinde kaynak yarattı tJMTS yılgmlığı kazanchrdı ERHANKÜRKÇÜ FRANKFUKT - Haftalardırka- muoyunu meşgul eden üçüncü kuşak mobil telefon (UMTS) iha- lesi, devlete umduğunun çok üze- nnde bir kaynak yarattı. 173 'ün- cü tunın sonunda beklentilere uy- gun olarak ve Alman maliyesine 98.8 milyar mark (46.5 milyar do- lar) kazandırarak sona eren üçün- cü nesil mobil telefon sistemi UMTS içın yapılan açık arttırma- nın ilk aşamasının sonunda, şim- dilik kazançlı çıkan tek kurum Federal Maliye Bakanlığı. Elde edilen gelirin tamamının kamu borçlannın ödenmesinde kullanılacağını açıklayan Ma- liye Bakanı Eichd, UMTS tek- nolojisinin yeni istihdam alan- lan yaratacağını ve açık arttır- manm en önemli özelliğinin de burada olduğunu söyledı. An- cak bu beklenmedik gelmn han- gi kalemlerde kullanılacağı üzerinde- ki tartışmalann kısa vadede sona erme- sinin zor olduğu bildirildi. Son tura kadar açık arttırmaya devam eden Mannesmann, E-Plus, 3G Grubu, MobilCom, T-Mobil ve Viag Interkom, ortalama 16.5 milyar mark karşıhğın- da ikişer frekans bloku ve böylece bi- rer lisans sahibi oldular. Başanlı ol- mayan ve Alman maliyesine fazladan 33 milyar mark kazandıran bu girişim- lerinüı sonunda "Çılguılığı nihayet bi- tirdik" diye açıklama yapan T-Mobil yetkilileri, sonuç hakkındaki kızgın- lıklannı gizleyemediler. 16.37 milyar karşıhğında 2 blok satın yilmanya'da uzun süredir 'Kaç milyar mark getirecek' sorusu eşliğinde yürütülen UMTS ihalesi, 100 milyar mark sınınnın çok az altında kaldı, ama sonuçta devletin iyimser beklentilerinin yaklaşık 5 kat üzerinde bir lisans geliri sağladı. Şimdi paranın nereye harcanacağı konusunda tartışmalann kızışması ^ bekleniyor. CSM ihalesi Sözleşme Danıştay'da ANKARA (ANKA)-Ulaş- tırma Bakanlığı, Rekabet Ku- rulu'ndan vize alan lş Banka- sı-Telekom Italia ile parafe et- tiği GSM 1800 taslak sözleş- mesini Danıştay'a gönderdi. Danıştay, 60 gün içinde gö- rüş bildirmek zorunda. imti- yaz sözleşmelerinin devrinde son onay mefd olan Danış- tay'ın, görüşûnün bağlayıct olmadığı, ancak öngördüğü değişikliklerin sözleşraeyeko- nulabileceği beliruliyor. alarak UMTS lisansı sahibi olan Mobil- Com yetkilileri ise Ingiltere'de toplam 75 milyar markla sonuçlanan UMTS ihale- siyle karşılaştınldığında, 25 milyon ma- bıl telefonun kullanıldığı Almanya'da li- sans alabilmek içın verdiklen teklifin uygun olduğunu düşünüyorlar. 2000 yılının sonuna kadar Alman nü- fiısunun yansının mobil telefon sahibi ola- cağı ve böylece Almanya'nın mobil te- lefon açısından Avrupa'nın en cazip pa- zan haline gelmesi hesaplanıyor. E- Plus ortaklanndan Japon şirketi Hutchison Whampoa, kesinlikle böyle düşünmü- yorolmalı ki, açık arttırma sonuçlanır so- nuçlanmaz, lisansın beklediklennden da- ha pahalıya mal olduğunu öne sürerek E- Plus ortaklığından aynldığını bildirdi. Borsa analistleri ise astronomik lisans giderlerinin yanı sıra yaklaşık 50 milyar markı bulacak olan altyapı harcamalan nedeniyle mali piyasalann olumsuz et- kıleneceğine dikkat çekiyorlar. 'Tüketicfler kaybedebüir' Açık arttırma sonuçlannın tüketicile- re nasıl yansıyacağı konusunda farklı gö- rüşler ileri sürülüyor. Verdikleri yüksek tekliflerle mümkün olduğu kadar çok ka- tılımcıyı devre dışı bırakmak için gayret gösteren, ancak başanlı olamayan şirket- ler, rakip sayısmın yükseklığınden şikâ- yetçi olurken, bu durumun tüketicilerin lehine olduğu yönünde yorumlar alınıyor. Diğerbirgörüşe göre ise açıkarttırma be- delınin ve üstüne eklenecek altyapı har- camalannın tüketiciye mutlaka yansıya- cağı, mobil telefon kullanıcılannın arttı- nlamaması durumunda, uzun vadede tü- keticilerin de kaybedenler tarafina geçe- ceği ifade ediliyor. Gelirin tamamının kamu borçlannın ödenmesinde kullanılacağını açıklayan Maliye Bakanı Eıchel'i zor günler bek- liyor. Tasarruf edilecek faızlerin nasıl kullanılacağı hâlâ belirsiz .. federal hü- kümet üzerindeki baskı giderek sert- leşiyor. Karacabey-lzmir Doğalgazhattına kredibulımdıı Ekonomi Servisi - Ege Bölgesf nde yer alan sanayi tesislerine ve konutlara doğalgaz sevkiyatmı sağlamak amacıyla inşa edilen Karacabey-lzmir Doğalgaz Boru Hattı Projesi için kredi anlaşması ımzalandı. Botaş'tan yapılan açıklamaya göre 251 k t e t o K t i k bğ hattı, Peker-Megedex Konsorsiyumu tarafından 24 ayda gerçekleştirilecek. Sözleşme bedelinın 59.7 mılyon dolar olduğu projenin, yüzde 85'i Sabancı Bank-Akbank'tan sağlanan kredi ile fınanse edilecek. Botaş, proje maliyetinin yüzde 15'ini ise kendi olanaklanyla karsılayacak. İsdemiriçin 1 teklifverüdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özelleştırme Idaresı Başkanlığı (ÖÎB), Iskenderun Denur ve Çelik AŞ'de (îsdemır) bulunan yüzde 100 oranındaki kamu payının özelleştirilmesi için açılan üıalede 1 teklif alındığını bildirdi. ÖtB'den yapılan yazılı açıklamada, îsdemir'e son teklif verme süresinin dün dolduğu ve 1 teklif alındığı belirtildı. Turban Tunzm'e ait, Atik Paşalar Yalısı olarak bilinen Istanbul Beşiktaş ilçesinde bulunan taşmmazlann özelleştirilmesine ilişkin satış sözleşmesi dün ımzalandı. Sümer Holding'e aıt Kuşadası Sosyal Tesisi, Malatya, Adıyaman, Diyarbakır ve Izmir Işletmeleri ile T. Zıraı Donanm AŞ'ye aıt Traktör Işletmesı ile Tanm Makınalan Işletmesi'nın varlık satış yöntemıyle özelleştirilmesi için 22 Ağustos 2000 tarihinden itibaren venlecek ilanlarla ihale açılacak. %$&$ sessizcesoyuyotiat' SAVAŞKÜRKLÜ ADANA-Yanlıştanmpolitikalanyü- zünden giderek yoksullaşan çiftçinin son aylarda girdilere yapılan zamlar- la daha da büyük sıkınülar içine gir- diğini belirten Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Cumali Doğru, "Çiftçiyi ses- sizce ve göz göre göre soyuyortar. Bıra- km diğer girdileri, sadece gübreye ya- püan zam 8 ayda yüzde 300"ü buktu. Bu baştbozukuık, tekelciliktir" dedi. Temmuz ayı enflasyonunu sivri bi- berve karpuzfîyatlanna bağlayan eko- nomi yönetiminin bu tekelci zihniyet karşısındaki suskunluğunu anlamakta zorluk çektiklerini belirten Doğru, şun- ları söyledi: "2000 >ih için hedeflenen enflasyon oranı yüzde 25tL Işçinin. memurun, emeklinin yanı sıra çiftçinin geurinde de aynı paraklde aröşöngörülûyordu. Bu dört kesime verflecek bir tek fazla kuruşun bfle enflasyonu azdıracağını, hedefın tutmayacağını sö\1e>enler, ne- densegübrebaştaofanaküzere diğer ta- run girdilerinde yüzde 100'ieri aşan zamlan görmezden gehnektedirier." DTÖ yoksulıın kâbusu oldıı CENEVRE(AA)-Birleşmiş Millet- ler (BM) lnsan Haİdannın Korunması Alt Komisyonu, Türkiye'nin de üyesi bulunduğu "Dûnya Tkaret Orgütü'nün (DTÖ)", kalkınmakta olan ülkeler için kâbus olduğunu bildirdi. BM Komis- yonu raporunda, "DTÖ'nün açık, ser- besttkaretkuraflan, büyük ölçüde ada- letsiz ve önyargıfa varsaj ımJara dayan- duıbnıştır n denildi. Ticaret liberaHzasyonu sisteminin tü- münûn radikal biçimde gdzden geçiril- mesı istenilen raporda, sistem nımetle- rinin adil dağıtılması gerektığı belırtil- di. Küreselleşmenin insan haklanna et- kisinin irdelendiği raporda "DTÖ'nün kurallan sadece baskuı şirket çıkarla- nna hizmet eden bir gündemi yansıö- yor ve bu şirketier uiuslararası ticaret alanmı tekeDeştiriyor'' denildi. Yeni zirvenin tarihi belirsiz Rapor, bu tekelleşme sonucu güne- yin kalkınmakta olan ülkeleri başta ol- mak üzere, bazı halklar için DTÖ'nün tam bir kâbus olduğunu vurgulayarak örgüte üye olabılmek için 30 yoksul ülkenin sırada beklediğini ortaya koy- du. BM lnsan Haklannm Korunması Alt Komisyonu'nun Senegalli üyesi El- HadjiGuisse, DTÖ'yü, tek çıkarın kâr, itici gücünün de hâkimiyet ve istismar olduğu ikinci sömürgeleştirme süreci- ne hizmet etmekle suçladı. Öte yandan küreselleşme aleyhtarlı- ğı ve korumacılık eğilimlerinin dünya genelinde tırmanışı, DTÖ'nün "Yeni Global Ticaret liberaüzasyonu Raun- du"nun ne zaman toplanacağı konusunu belirsizleştiriyor. Diplomatlar ve uiuslararası ticaret uzmanlanna göre, gelişmiş ve lider ül- kelerde bu konuda gayret gösterenler, çalışmalannı yavaşça rafa kaldınyor. Delta'yla tatil donuşu kabusu Ekonomi Servia-ABD'ye 10 günlük tatil yapmak üzere gi- den ve Türkiye 'ye dönüşte Del- ta Havayollan'nı seçen bir aile- nin başına gelmedik kalmadı. Bir hukukçu hamm, doktor kızı ve 8 yaşındakı torunuyla Delta Havayollan'nın Orlando'dan ts- tanburaaktarmalı uçakyolcu- luğunda havayolu yetkililerinin sorumsuzluğu ve ilgisizliğini ve kâbus gibi dönüş yolculuğunu anlattı. Adının açıklanmasını is- temeyen okurumuz S.Ç, Delta tarafından yapılan rezervasyon- la 15.07.2000 tarihinde Orlan- do'dan Istanbul'a aktarmalı ola- rak seyahatın planlandığını be- lirterek "Oriando'dan kalkışsa- ati 13.45, vanş yeri de 1630'da New York olan DL 1999 sefer sayıh uçakla yokuluk yapacak- ok Orlandodaki hava muhale- feti nedeniyle DL 1999'un kaW laş saati 3 saat gecikti ve New York'taki tstanbul uçağınıızuı kaçmlacağı kesuüeşti" dedi. Okurumuz, yaşadıklan kâbu- su şöyle aktardı: "Oriando'da- Id Delta yetkilileri, bu durum karşısında 2 altematifimiz oldu- ğum söyfedL Bnincisihavanm dü- zetanesini beklemek ve uçuş ya- pılacağıgüne kadarOıiando'da kahnak. Bu tür koşullarda tüm havayolu şirkeöeri uçuş açıhn- cayakadar,gedkmedendobyiyı4- culannaanlaşuklanoteflerden yer a>ırürlar. Biz ucaktakilerin kimi- lerine yer aynldığmı gözledik. ancakotel masraflannı Defta'nm karşıladığı anlaşmalı otelde >et- kililer nedense bize yer bulanıa- düar. Detta >etkililerinin ikinci önerisi ise ilk uçakla tüm yolcu- lan New York'a göndermek ve oradan aktarmalı olarak rezer- vasyon yapormak idl Mecbu- ren bu seçeneği tercih ettik. New York'a vardığunızda Defta'nm ügisizUğinin sürdüğünü gördük. Saatiersüren beklemenin ardın- dan bize, "burada da karşılaşa- cağnnız bütün güçlüklerin bi- zim sorunumuz olduğu" söy- • l , — • — oaooooaoa ı- / -~°s \ - — • — , DOp / ,] i lendLArdmdan,Udkadm ve bir çocuk, bir gün sonraki tstanbul uçağı için bir otelde bekkmemiz veya havaalammn kanepelerin- de gecetememiz önerikü." Okurumuz, 3 saat New Yoric'ta kuyrukta bekledikten sonra ken- dileriyle ilgilenen Delta yetkili- si bayanın bir otele telefon açtı- ğını ve olumsuz yanıt aldığım anlattı. Üstelik Delta yetkilileri, iki bagajm bilgisayarda görül- mediği için kaybolabileceğini bi- le söylemekten çekinmemişler. 'Deftabiziatiatn' New York'ta kalmaktansa Zü- rih havaalamnda 5 saat bekle- meyi kabul edip, Istanbul uça- ğı ile dönmeyi kabul ettiklerini belirten okurumuz, "New York'taki Delta yetkilisinin, THY'nin TK. 1910 sayıh uçuşu içinIstanbuluçağmdabizimiçin rezervasyon yaptırdıklannı ve bunuonayiadıklannı söyledfler. Ancak yine Delta yetküikri ta- rafindan adaübnısız'' dedi. 28 saatin sonra Istanbul'a dönebil- diklerini belirten okurumuz, tt YaşadridanmıyazdıobrakDe{- ta'ya bildirdim ancak bir açık- lama ya da özür dahi gehnedi" dıye öfkesinı dıle getırdı. tŞÇtNİN EVRENİNDEN ŞUKRAN SONER Acıüyop Benim gibi Hacıbektaş etkinliklerine ilk kez katı- lanfan önce kalabalık çaıpıyor. Sonra da çok fark- lı yaşam koşullanndan; eğitim, gelir, kültür düzeyin- den geldikleri hemen göze çarpan insanlann birbi- rine karşı hoşgörü ve kaynaşması. Ince askılı giysili kadınlarta şalvarlılann, gerçek an- lamda kadın erkek aynmı olmaksızın ortak bir kül- türü paylaşmalanndan çok etkileniyorsunuz. Onbin- lerce insanın biraradasazın, müziğin, semanın bü- yüsüne kapılmış, banş, dostluk, kardeşliği teme) alan bırfelsefenın içinde yoğrulmalanna bakıp böyle bir şeyin her zaman, her yerde, ülkemizde ve dünya- da geçerli olabileceği umudunuzu tazeliyorsunuz. Ancak onbinlerin görüntüsüne egemen olan çok ağır bir yoksulluk, elbette onun uzantısı yaşam bi- çimi, eğitimsizlik hemen keyfınizi kaçınyor. Biraz daha aynntılara takıldığınızda ise canınızı acrtıyor. 37. geleneksel, 11. uiuslararası Hacı Bektaş-ı Ve- li'yi anma törenleri ve kültür-sanat etkinliklerine de damgasını yoksulluk vuruyor... Anadolu'nun kimbilir hangi ilinden, dayanışma der- neklerinden birinin sağladığı otobüse atlayarak gel- miş kadınlann çoğunun ayağında parçalanmaya aday naylon terlikler var. Yalınayak çocuklar azım- sanmayacak sayıda. Sadece ve sadece Hacı Bek- taş-ı Veli'yi dergâhındaziyaret edebildikleri, inanç- larının gereğini yerine getirebildikleri, bastığı yere kadar her şeyi öpebildikleri, kendi inançlanndan onbinlerle kucaklaşabıldikleri için mutlular. Şükre- diyorlar. Hacıbektaş'ın evleri, tann konuklan ile dolup ta- şıyor. Kapılar ardına kadar açık. Sığmıyor. llçe ça- dırlarla sanlmış. Onlar da gelen insanlan banndır- maya yetmiyor. Galiba dünyanın amatör, tümü ile gönüllülükle oluşmuş en büyük etkinliği. Gelenle- rin açıkta kalmaması, aç kalmaması için seferber- lik oluşturulmuş. Yine de yer sorununu çözmenin ince taktiklerinden biri, aynı anda üç ayrı merkez- de gösterimde olan ozan-sanatçı- semah ekipleri- nin programlannın sabaha kadar sürmesi. Hem Türkiye'nin heryerinden gelen binlere, onbintere ses- lenme şansını yakalamış sanatçılann sahneye çık- ma özlemlerine yanıt verilmiş oluyor. Hem de aynı anda 20 binin üstünde insanın bir gösteriyi izleye- rek nöbetleşe yatmasıyla gece bannma sorunu çö- zümlenmiş oluyor. Yoksulluğu abarttığımı ya da yoksulluğun bilin- meyen bir şey olmadığını düşünebilirsiniz. Hacıbek- taş'ta buluşan kitlelerin sınırlı bir azınlık grubunu çı- kanrsanız, yoksulluğu Türkiye ölçeginin çok altın- da. En baba ozan-sanatçı-semah ekiplerinin gös- teri yaptığı paralı tek gösteri merkezine giriş 1 mil- yon lira. Oraya bile biletle girenlerin sayısı 5-6 bini geçmiyor, Arna gösterıleri her an onbinin üstünde insan, çoğunluk bilet almadan izliyor. Çaresizlik karşısında kimse bunu engelleyemiyor. Özellikle yurtdışından, büyük kentlerden Alevi kökenli var- sıllar, herkesi mutlu etmek üzere kesenin ağzını açı- yor. Asıl üzerinde düşünmemiz, içimizi acıtması ge- reken gerçeklik ise geçen yıldan bu yana yoksul- laşmada yaşanan gözle görülür, rakamlarla ölçü- lür patlama. Geçen yılın etkinlıklerinde Hacıbek- taş'a jandarma kayıtlanna göre 72 bin araç girmiş. Nereden baksanız birkaç yüzbin insan demek. Bu yıl henüz sayı alınmamıştı, ama herkes gelen insan sayısmın yan yanya düştüğünde birleşiyordu. Ne- deninde de: Işçi, varoşlar, hele de köylü kesiminde yaşanan büyük gelir kaybı, bu kadar büyük bir dayanışma, imeceye rağmen insanları çok istedikleri bir etkin- liğe katılmaktan alıkoymuştu. Eskişehir'de ailesi ile birlikte hayvancılık yaptığını söyleyen genç bir kı- zın tek başına gelmiş olması çok önemli bir kimlik göstergesiydi belki. Inançlannın gereğini yerine ge- tirdiği için çok da mutluydu. Ama dönüşte perişan, bitkindi. Onun bile parasızlıktan iki gece uykusuz (kendisi söylemedı 1 ) kaldığını gözlemlemek acıtıcıy- dı. Bizi Ankara'ya döndüren otobüsün otogara git- meyeceğini öğrenince paniğe kapıldı, ağlamaklı ol- du. Yine söylemedi, ama belli ki taksıye binecek pa- rası yoktu. Yalvanyordu. Aynı durumda yolcu sayı- sının çok fazla olduğu anlaşılınca, otobüs şoförü prog- ram dışı otogara giderek sorunu çözdü. Bu arada kimi yolcunun, bindiği otobüsün, be- dava getirip götüren demek araçlanndan olmadı- ğını anlayınca, gerçekten ucuz olan otobüs bilet- lerine rağmen indiklerinetanıklıkettim. Sessiz, tep- kisiz aynhyoriardı. Ancak yüz ifadelerinden ne ka- dar üzgün, yorgun ve çaresiz olduklannı izleyebili- yordunuz. Hacıbektaş'ı güzellikler ve acıtıcı enstantaneleri ile arkamda bırakarak televizyonda sabah haber- lerine dönüyorum. Yazanmız Prof. Izzetin Önder, deprem bölgesindeki çadırlarda yapılan araştırma- nın sonuçlannı anlatıyor. Daha önce de bir cümle ile değındiğım, çadırlarda yaşayanlann çok büyük çoğunluğunun depremi bir kader, Tann'nın ceza- landırması olarak algıladıklannı gösteren çarpıcı, acıtıcı anketin sonuçlannın aynntılannı veriyor. Yok- sul, eğitimsiz, çaresiz insanlann nasıl savruldukla- nnı bilimsel biraraştırma, söylenecek söz bırakma- mak üzere yüzümüze çaıpıyor. Siyasetin, medyanın gündemi ne olursa oteun, hal- kın gündemi yoksulluk, çaresizlik acrtıyor... Prim borcunu ödemeyenler Bağ-Kur, esnafı icraya verdi MERSİN (Cumhuri- yet)-Hükümetin uygula- dığı ekonomik politika- lar nedeniyle dar boğaza giren esnafa bir darbe de Bağ- Kur'dan geldı. Bağ- Kur Mersin ll Müdürlü- ğü, prim borcunu ödeye- meyen 11 bin 260 sigor- talıyı icraya verdi. Mersin Bağ-Kurll Mü- dürlüğü yetkililerinden alman bılgiye göre prim borcu birmilyann üzerin- de bulunan 11 bin 260 sigortalı hakkında icra işlemi başlatıldı. Bağ- Kur yetkilileri bu konu- da şu bılgıyı verdıler: a Aytıkharcamalannuz3 trihonu bulurken tahsi- latiannuz birtrilyon crva- nnda kalnıaktadır. Bu nedenle prim borcu bir milyann üzerinde bulu- nan 11 bin 269 sigortab- mıa icraya vermek zo- runda kaldık. Kurumun prim alacaklan, gecikme zammı ile sigortalılardan yaklaşık 25 trttyonu bul- maktadu"" İcraya verilen 11 bin 250 sigortalının 7 bin 525'i Mersin, 1193'üEr- demli, 1423'ü Tarsus, 516'sıSiüfke,249'uAna- mur, 309'u Mut ve 45'i ise Gülnar ilçelerinde bu- lunmaktadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle