23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-10 AĞUSTOS 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER TErttonn sağj* durumu kötii1 •İBRÎIKSEL(AA)- Sabancı suikastı faillennden Fehriye Erdal'ın avukatlan, bır basın açıklaması yaparak 13elçıka'nın Bruges lcentinde tutuklu teröristin açlık grevıni sürdürdüğünü ve sağlık dunımunun kötüye gıttığım ıleri sürdü. Müvekkillerini her gûn riyaret ettiklerinı bildıren sanık avukatlan, terörist Erdal 'ın 27 gûndür açlık grevı yaptığını ve 14 kilo kaybettığıni iddia ettı. Tariiesep operasyonu • İstanbul Haber Servisi - Kadıköy'de biri kadın 3 kişi, tarihi eser kaçakçılığı yaptıklan iddiasıyla gözaltına alındı. İstanbul Mali Şube Müdürlüğu'nden yapılan açıklamaya göre, Kadıköy'de işyeri bulunan Fulya Baran'm, elindeki tarihi eserleri satmaya çahştığı belırlendı. Fulya Baran ile alıcı gibi ırtibata geçen mali polis, tarihi eserlen satmaya çalışan Baran ile olayla ilgisi olduğu saptanan 2 kışiyi gözaltına aldı. Baran'ın satmaya çahştığı 61 adet pışmış topraktan yapılmış kandil, amfora ve çeşitli tarihi altın süs eşyası, bronz sikkeler ve gümüş paralar da ele geçirildi. Sanaliş başvunısu • ANKARA(ANKA)- ODTÜ, kurduğu Kariyer Planlama Merkezi'yle mezunlanna ınteraktif olarak "iş başvuru" formu doldurma olanağı sağlıyor. Projenin deneme taramalannın yapıldığı ve bilgı bankasında kaydı bulunan 2 bine yaküı mezunun bilgilerinin elektronik ortama aktanldığı, bu yıl mezun olanlarla veri tabanmdaki kayıtlann sayısının 5 bini aşacağı vurgulandı. ODTU-lnteraktifKariyeT Hizmeti CV Veri Tabanı'na kaydolmak isteyen mezunlar, "Nvww.kmp.metu.edu.tr" adresinden ulaşabılecekler. masada • ANKARA(ANKA)- "Çevre Mevzuatı ve Madencilik Çalışma Grubu Toplantısı" 10-11 Ağustos'ta Abant'ta gerçekleşecek. Açılışını Çevre Bakanhğı Müsteşar Vekili Güney Çakırer'in yapacağı ve çevre mevzuatı açısından madencilik sektörünün sorunlan ve çözüm önerilerinın ele alınacağı toplantıda, madencilikte kullanılan kimyasallar, maden arama yönergesi ve küçük maden işletmeleri için yönerge tartışılacak. Tüp geçit projesi • ANKARA(AA)- Asya-Avrupa demiryolu baglantısının sağianması amacıyla yapımı planlanan Boğaz Tüp Geçiti için nihai teknik teklifler 28 Ağustos'ta altnacak. Devlet Limanlar ve Hava Meydanlan tnşaatı (DLH) Genel Müdürlüğü yetkililerinden alrnan bilgiye göre, 28 Ağustos günü, başvuruda bulunan konsorsiyumlann nihai teknik teklifleri alınarak değerlendirilecek. Değerlendirmenin ardından. en uygun teklifı genren konsorsiyumla görüşülecek. Yetkililer, maliyeti 1 milyar 600 mılyon dolar olarak belırlenen proje için üç konsorsıyumun başvurduğunu beluttiler. 'Deprem mevzuatı' tarihi binalann özgün şekilleriyle onanmını engelliyor Restorasyonda açmaz OKTAYEKÎNCİ • 17 Ağustos depreminden sonra yürürlüğe giren yeni yapı kurallannda geleneksel mimari kültür yok sayıldığı için, tarihi binalann özgün malzeme ve sistemleriyle restore edilmeleri de 'mevzuata aykın' sayılmaya başladı. layışı içersinde yürürlûğe koy- duğu 'yeni mevzuat" hükümle- rine göre, depremde hasar gö- ren bir "ahşap" eski eser yapı- nın restorasyon projesinin de 'aynı ahşap sistemiyle' tasarla- nıp binanın "tarihi kimliğiyle" yeniden kazanılması u yasal ku- rallara (!)" aykın. Çünkü "iîgili mevzuat", bir yapının eski eser ya da kültür variığı olup olmadığına bakma- dan, taşıyıcı sistem için "beto- narmeyr dayatıyor. Hele o eski yapı 3 ve daha çok kath ise ori- jinali ahşap bile olsa restorasyo- Türkiye'de bütün yapılann "betonarme" sistemde yapılma- sını ve bunun için de yine tüm yapılann taşıyıcı sistemlerinin "betonanne mühendislerince" tasarlarup denetlenmesını öngö- ren "Bayındırük Bakanüğı anla- yışı", korunması gereklı kultür varuklannın "özgün mimari" ve yapı özellikleriyle restorasyo- nunda da "engeT oluşturuyor. Bayındırlık Bakanlığı'nın ül- kenin depreme de dayanıklı ya- pı kültürünü "reddeden" bu an- nunun betonarme taşıyıcı sis- temle yapılması şart. Bu "kultür yoksunu" mevzu- at karşısında ıse Boğazıçı'nde 300 yıldır ayakta duran ahşap yahlar, Anadolu'daki 600-700 yıllık ahşap konaklar ve camiler, Büyükada'dakı 100 yıllık dün- yanın en büyük ahşap yapısı olan Rum Yetımhanesı, Süley- maniye-Zeyrek'tekı 4-5 katlı asırlıİc ahşap konaklar, onca dep- remı ayakta atlattıktan sonra şimdi hem yıkılan betonarmele- re hem de "millhetçi" Bakan Koray Aydın'ın "milli mimariyi dışlayan" deprem mevzuatma "hayretier" ıçinde bakıyorlar... İşte bu sürecin son zamanlar- dakı sayısız örneklerinden biri, İstanbul Üniversitesi Kütüpha- nesi bünyesindeki "Nadir Eser- ier Bölümü yaptsı" . Ulusal mimarlık tarihimizüı simge isimlerinden Mimar Ke- maleddin Bey, tarafindan "Kadı- lar Medresesi'' olarak inşa edi- len bu kültür mirası yapı, 17 Ağustos 1999 depreminde kıs- men hasar gördüğü için ÎÜ yö- netımince "takviye ve onanm" yapılmak isteniyor. Böylesine önemli bir tarihi yapının "mimari özelliklerini bozmadan" onanmını ise elbet- te kı restorasyonda uzman mi- mariann yapması gerekiyor. Ne var ki Bayındırhk Bakan- hğı, eski eser aynmı yapmadan, depremde hasar gören tüm bi- nalann takviye ve onanm işleri- nin sadece; "bu konuda bakan- Mimarhk kühürü. yönetmelikte gözanh edikUği için, tarihi binalann özgün ahşap nitelikleriyle restorasyonuna ruhsat verümiyor. hktan yetki betgesi almış proje- müşaviriik (PM) binalannca" yapılmasını zoninlu kılmış du- rumda. Bu tür "PM bdgesP olan bürolar arasında ise hiç mimar yok ve tümü "betonarme mû- hendisr... Bunun da nedeni ba- kanlığın PM belgelerinı, "Beto- nannenmuzmamdeğDsmiz" di- yerek mimarlara vermemesi... Şimdi tarihi Kadılar Medre- sesi, betonarmeyle hiç ilgisi ol- madığı halde, betonarme takvi- ye ile onanlma "tehükesjni" ya- şıyor. Ahşap konak Benzer bir diğer örnek ise yi- ne İstanbul 'un Sanyerilçesinde restore edibnek istenen dört kat- lı bir "ahşap konak". MîrgÜD Mahallesi'ndeki 33 pafta, llOada, lOparseldekayıt- îı tarihi konagı "yıkmadan" kur- taracak olan restorasyon projesi, Koruma Kurulu'nca da 05/O- cak/2000 tarihinde onaylanmış durumda. Hem Koruma Yasa- sı'na hem de Imar Yasası'na gö- re bu koruma ve restorasyon pro- jesi esas alınarak "inşaat nıhsa- ü" venlmesi gerekiyor. Ne var ki yine Bayındırlık Ba- kanhğı 'nın "deprem mevzuan", bu ruhsan da engelliyor ve Bo- ğazıçi tmar Müdürlüğü'nü (BtM) "acmazda" bırakıyor. BlM'den mimara gönderilen 17 Mayıs 2000 tarihli yazıda, "mevcut binaya statik takviye'' gerektiği ve bunun da "deprem yönetmeliğine uymasn" belırtıli- yor. Yani, özgün ahşap sistemye- rine "betonarme" ve dahası, 4 kath tarihi ahşap bina yerine de "2 katlı ahşap bina"... Çünkü deprem mevzuatı, takviye için betonarmeyi *tek seçenek" gö- rürken 2 kattan yüksek ahşap bi- naya da "olamaz" dıyor!.. Bakalım bir "tarih, kültür re mimarhk ûlkesi" olan Türkiye, Bayındırlık Bakanlığı'nın bu ABD'de bile görülmeyen "tarih- ten habersb" kurallanndan ne zaman kurtanlacak?.. URİZMCÎANDREASKARAYANNİS'lN UĞRAŞLARIYLA YUNANHÜKÜMETİ VÎZE UYGULAMASINIKALDIRDI Rodos'a günübirlik yolculuk • lOObinkadar nüftısu olan Rodos'ta 2 bin kadar Türkçe konuşan insan var. Yılda bir milyondan fazla turist çeken Rodos Adası'nın yöneticileri, turizm gelirinin yüzde 60'ını tanhi yapılann restorasyonuna ayınyor. BÜLENTECEVİT RODOS - Efsaneye gö- re tannlar kendi aralannda dünyayı paylaşırken güneş tannsı Hellos, Ege ile Ak- deniz'in birleştiği yerde parlayan bir ada görür ve hemen gidip tann Ze- us'tan bu adayı ister. Hel- los'un istediği ada, bugün- kü Rodos'tan başkası de- ğildır. Türkiye-Yunanistan ya- kınlaşmasının ardından başlatılan Ege'deki adala- ra günlük vızesiz turiann en ilgi çekeni Rodos'a... Antalya'nm Finike ilçe- sinden deniz otobüsüyle 2.5 saatlik yolculuk so- nunda ulaşıhyor Rodoslu turizmci Andreas Kara- Restorasyonu hemen hemen tamamlanmış olan Rodos'un içi ise auşveriş merkezi konumunda. vamuYin uğraşlanyla Yu- nan hükümeti vize uygu- lamastnı kaldu-dı. Salı ve perşembe günleri düzen- lenen turları lımana kadar gelerek karşılayan Kara- yannis. "Bizler birbirimi- ze duşman değinz ki Ne- den karsıbklj misafir edil- meyelim... Siz bize geün. biz size gelelim. Bunu iste- dim hep >e sonunda hükü- mete kabul ettirebildim" diyor. Rodos'a ilk adımın atıldığı limandan geçer- ken MÖ 292 yüında bıti- rildiği söylenen ve ayakla- n yat limanının iki tarafı- na basan Rodos Heyke- li'nin ayaklannm arasın- dan geçiyormuş hissine kapıldık. Dünyanm yedı harikasından bui sayılan 31 metre yüksekliğindekı Rodos Heykelı şimdi ye- rinde olmasa da Yunan tannlannın gücünü hisset- tiriyor. 100 bin kadar nüfusu olan Rodos'ta 2 bin kadar Türkçe konuşan bulundu- ğunu öğreniyoruz. Daha lımana ayak basar basmaz Hfllya AnıitaB'v ie karşıla- şıyoruz. Almanya'da oku- muş bır tekstıl-moda uz- manı olan Amitali, 3 haf- ta önce Antalya-Side'ye geldiğini anlatıyor. Tekrar gehnek ıstiyor, ama işsiz olduğu için Türkiye'ye gi- rişte alınan 20 dolarlık ayakbastı parasının yük- sek olduğundan yakınıyor. 1912-1943 yıllannda ttalyanlann bulunduğu adada, bu tarihlerde yapıl- mış yapılargöze çarpıyor. Yılda bir mih/ondan fazla turist çeken Rodos Ada- sı'nın yöneticileri, turizm gelirinin yüzde 60'ını tari- hi yapılann restorasyonu- na ayınyor. I4'üncü yüz- yılda kurulan eski şehir, Antah/a'daki Kaleiçi'ni anansanyor. 7 kapısı bulu- nan şehrin içinde Mimar Sinan tarafindan yapılan Süleymaniye Camisi, ki- liseyle yan yana duruyor. Caminin restorasyonunun devam ettiğini öğreniyo- ruz. Restorasyonu hemen hemen tamamlanmış olan şehrin içi ise ahşveriş mer- kezi konumunda. Türldye'den günübirlik turlar düzenleyen Fener Tur'un sahıbı Serhan Ya- vaşoğtu, çarşı içinde Tür- kiye'deki gibı hanutçula- rm bulunmadığını vurgu- luyor. Kimse kimseyi çekiştir- meden tüm ziyaretçiler özgürce geziniyor. Yava- şoğlu, bu turlann karşılık- lıyapılmasıru arzuladıkla- nnı, ancak bunun için Tür- kiye'nin de bazı kolayhk- lar sağlaması gerektığını dile genriyor. Bir günlük ziyaretin yetersiz kaldığı- nı söyleyen Yavaşoğlu, "Rodos'u insan vücudugi- bi görürseniz. bugün sade- ceburnunu gezdiğinizi dü- şünün" diyor. v a l i Ş e n o l E n g i n : C ö k m e y e y ü z t u t m u ş b i n a l a r ı y u r t t a ş l a r b i z e i h b a r e t s i n Mersin 'de çöken binada iki kişi öldüMERStN (Cumhuriyrt) - Mersin'de önceki gün akşam sa- atlennde çöken 4 kath binanın altında kalan Semra Uğurdil (29) ve oğlu Safim Uğurdü (7) tüm çahşmalara karşın kurtanla- madı. Enkazdan çıkanlanlöki- şinin tedavisi sürüyor. Kültür Bakanı lstemihan Talay, bölge- ye gelerek enkazkaldırmaçahş- malan hakkında yetkililerden bilgi aldı. Talay, evsiz kalan va- tandaşlara konaklama yerierinin sağlanacağuıı, hastanedekı teda- vilerin ücretsiz yaptınlacağını beBrterek bukonuda Sosyal Yar- dımlaşma ve Dayanışma Vak- fi'ndan destek sağlanacağmı ifa- de etti. Içel Valisi Şenol Engin, binanın çok eski olduğuna dik- kat çekerek "Çökmeye yüz tut- muşbinalar.vatandaşlar tarafin- dan ilgüi yertere ihbar edilmeJi. Böyiesi binalan yıkahm" diye konuştu Bu arada, ruhsatlı olan binanın hacizli ve Akbank'ın mülkıyetinde olduğu öğrenildi. Mersin'inZeytinlibahçe Cad- desi Mahmudiye Mahallesi'nde önceki gün akşam saatlerinde çöken 4 katlı binanın enkazmda yapılan çahşmalar sonunda, en- kaz altındaki Semra Uğurdil ve oğlu Salim Uğurdil'e ulaşan ekiplerin kurtarma çalışmalan sonuçsuz kaldı. Yaklaşık 9 saat enkaz altrnda kalan anne ve oğ- lu, tüm çabalara karşın dün sa- bah saat 05.00 sıralannda solu- num yetmezliği ve aşın kankay- bı sonucu öldüler. Içel Valisi Şenol Engin, bina- nın çöküş nedeninin araştınldı- ğını beürterek, sivil savunma ve büyükşehir belediyesi itfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmala- nna anında müdahale ettiklerini bildirdi. Mersin'in alt birim beiediye- si Akdeniz'in sınırlan içinde olan ve AM Güfer'e ait olduğu belirlenen binanın her katında bir dairenin bulunduğu bildiril- di. Üç katlı binanın üzerine son- radan bir teras ilave edildiği de alınan bilgiler arasında. Çökme sırasında, binanın bitişiğindeki AhmetCömert'e ait evin ûst bö- lümünde de hasar meydana gel- di. Bu arada, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası da olayda zarar gö- renler için yardım kampanyası baslatılacağını açıkladı. Öte yandan Iğdır'da Kültür Bakanhğı'nca yaptınlan kultür sarayı inşaatmın çökmesinin ar- dından valilik tarafindan açılan soruşturmada gözaltına alınan binanın müteahhitleri Cengiz Kutan, Idris Kutan ve Afi v ğ t ilk sorgulamalanmn ardından çıkanldıklan mahkemede tutuk- landılar. Çöken inşaatın altında kalan 1 işçi ölmüş, 7 işçi yara- lanmıştı. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Taraftarlık Taraftar olmak kadar normal bır olay yoktur. Taraftarlık, birbirinden farklı milyarlarca insanın bir arada yaşamasının en uygun ortamı olan de- mokrasiler için hatta ister istemez bir zorunluk- tur. Bir futbol kulübü taraftan olunur. Bir fıkre de taraftar olunur. Bir kişiyi beğenirsiniz, ona güvenir ve destek çıkarsırnz. Bunu normal ölçülerde zaman ve ko- şullara uygun olarak "taraftariık" olarak da göre- biiirsiniz. Bir partinin taraftan olmak da doğaldır. Insanlara karşı hayvan haklan taraftan da ol- mak mümkün. Daha geniş olarak bakarsak, "kırmızı rengi tu- tan", "sonbahar yanlısı", "balıksever".. gibi ha- yatta tercih edilecek binlerce nesne ve olay var- dır. Sürekli tercih, belki de yaşamın ana karakteris- tik özelliğidir. ••• Ancak öyle tercihler vardır ki, bizim hangi top- lumsal koşullarda yaşamak istediğimızı belırler. örneğın yüreğin "solda" olması, özlenen toplum- sal ılişkılenn, daha çok İnsan insana dayanışma- nın ve ilişkilerin ön planda tutulması dileğinin, belki de hayat boyu taraftariığıdır. Bu taraftarlık insanoğlunu kültürel ve maddi varlık olarak yüceltmeyi ve belki de yaşamın en ideal elemanı yapmayı arzulamaktadır! Bu toplumsal projenin zorluğu, "solda atan yû- reğe" sahip olmanın da zorluğudur. Her şeyi insan merkezli görmeyen, yani haya1 - tın merkezine insanı değil de nesnenın, olayın, işin başansını ve bunlann maddi getirilerini k& yan "sağcı görûş" de geniş kabul gören taraftar1 hktır. Ideolojileri de başka tür birer taraftarlık olarak nitelendirmek gerekir. Ideolojiler, daha çok ev- rensel bakışlann genel ve keskin çerçevelerini çi- zen, derinleştiren, incelten ve duyariılaştıran; tü- rüne, cinsine, sertliğine, yumuşaklığına göre az veya çok bütünsel bakışlar ve görüşler ıçeren düşünce sistemleri olarak yorumlanabilır. ••• Bütün bu "tarafteuiıklann", bakışlann vb., du: yarlılıklanmızla, duygulanmızla ve buradan kay- naklanan tercıhlerımızle yakından ılışkısı var tabıi. Ancak bu taraftarlıklann "toplumsal proje"ye yönelik yüzlen söz konusu olunca, acil olarak, duygulardan çok daha başka bir kaynağa, akıl kaynağına ihtiyaçlan vardır. Galatasaraylılık, da- ha çok kişisel bir tercih olabilir ve bu tercihin, en azından bugünkü konumu ve karakteri itibanyla toplumsal bir yönetim ve sisteme dönuşme ve toplumun büyük kesimini yönlendirme özelliğine sahıp degildir. Galatasaraylılığın akla ihtiyacı yoktur. Ne za- man vardır? Başkalanna zarar vermeye yöneldiği zaman. Ancak, "toplumsal proje" karakterli bütün gö- rüşlerin mutiak olarak akla ihtiyacı vardır ve akıl tabanlı olmak zorundadırtar. Ideolojiler de akıldan koptuklarında "inanç" sistemlerine dönüşürler. Belki de en çok akla ih- tiyacı olan düşünce sıstemlen ıdeolojilerdir. Çün- kü bunlar, toplumu çok daha derinlemesine etki- leyici olmaktadır. Biliyoruz ki, inançlann akla ihtiyacı yoktur. ••• Aklın, öyle sıradan bir özellik taşımaması gere- kir. Bılimle, bilimsel bakışla iç içedir. Bu nedenle de eleştıreldir; öyle kolay beğen- mez, kılı kırk yarar, ınce dokur, her şeyi önüne koyup düşünür, olgulan bulgulan merak eder ve arar. Bu akla, toplumsal ve insansal bir karakter ka- zandırabilirseniz, yarannı en üst düzeylere çıkar- tabilirsiniz. ideolojiler, inancı değil de aklı ön planda tut- tuklan ölçüde insansal ve toplumsal karakterleri- ni pekiştireceklerdir. Ideolojiler "futbol kulübü taraftariığı'na indir- gendikleri sürece de, her seyin zaranna çalışan makinelere dönüşürler. Her zaman "en iyi" olduğu saplantısına kapı- lan, "tek doğru" olduğuna inanan ideolojik ve si- yasi görüşlerin çok sık hata yapmalan da doğal- dır. En toplumsal felaketlerden biri de, her şeye yüzeysel yaklaşımlardır. Bu yüzeysel yaklaşım ve değerlendirmeler, ideolojisi olsun olrnasın, bütün insanlann, hepimizin sık sık içine düştüğü derin tuzaklardır. Bu yüzeysellikler ve aklı dışlayan taraftariıklar, insanı birey olmaktan çıkartarak güdülen sürüle- re dönüştürmezler mi? Sürüyü kimin güttüğünün ise önemi var mıdır? obursali@bilimmerkezi.org.tr Zeugma'da çalışmalar sürüyor 12 metrelik nıozaik bulundu YurtHaberleriServisi - Belkıs Zeugma antik kentinin, 4 Ekim'de ta- mamen su altında kala- cak olan B bölgesinde, 12 metrekare büyüklü- ğünde taban mozaiği bu- lundu. Mozaiğin M.S. 2. yüzyıl Roma dönemine ait olduğu ve çevre bor- dürlerinde, Nehirler Tannsı Akheloos'un ve bereketi temsil eden tan- nça büstlerinin yer aldı- ğı belirlendi. Birecik Barajı Gölü sulan altında kalacak olan Belkıs Zeugma an- tik kentinin B bölümün- de yapılan kazüarda ye- ni bir taban mozaiği da- ha çıkanldı. Fransız ka- zı ekibinin çahştığı 2. te- ras bölümde bulunan 3x4 metre ebadındakı ta- ban mozaiğinin, Zaa- maz adlı mozaık ustası tarafindan yapıldığı be- lirlendi. Aynı ustanın benzer bir mozaiği de hafta içinde alt terastan çıkanhnıştı. M.S. 2. yüzyıla tarih- lenen Roma dönemi mo- zaiği, mitolojik fıgürler içeriyor. Mozaiğin çev- re bordürlerinde, Nehir- ler Tannsı Akheloos ve bereketi temsil eden tan- nça büstlen yer alıyor. Gaziantep'te kazı h l Gaziantep'in Şehitkâ- mil ilçesine bağlı Dülük Köyü'nde bulunan ve antık dönem dinlerinden Mitras'uı dünyadaki en büyük 2 tapınağı kazıla- cak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle