Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 2000 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Enayi Yerine Konmak
Bizim uğraşın garip yanlanndan biri de dinlen-
celerdir.
Her gün yazmaktan bezıp başka bir diyarda
dinlenmeye çıktığınızda, birdenbire çekici konu-
lar birbirferini izlerleyip size "Şimdi tatilin de sı-
rası mıydr dedirtiverifier.
Ardından, dönüşten sonra, "Hangi konuyla
başlamalı" sorusu kurcalar kafanızı.
Ispanya'da patlayan bombalar, Korsika'dadö-
nen dolaplar, Fransa'nın çeşitli bötgelerinden
yükselen feryatlar, Paris'in politika kulislerinde-
ki çekişme ve uzlaşmalar kafamın içinde döne-
nip dururken karım,
- Elektnkleri söndürmeyi unutma, öyle her ta-
rafı birden yakma! dedi.
Elektriğe zam gelmişti. Artık ayda 150 kilovat-
tan fazla harcayan, yüzde 50 zamlı fiyat ödeye-
cekti.
Başbakan, halkın yüzde 90'ının 120 kilovatın
altında elektrik kullandığını, bu yüzden uygula-
manın hakça olduğunu söylüyordu.
Bülent Bey zammı içine sindirmişti.
Ben bir kez daha enayi yerine konduğumuz-
dan öfkeliydim.
Dünkü Cumhuriyet'in manşet haberinden de
anlaşılabileceği gibi, Türkiye'de devletin temel
hizmetlere, elektriğe, suya, doğalgaza, akarya-
krta, telefona zam yaparak açığını gidermesi kla-
sik politikasıydı.
• • •
Şaşıımamak gerekirdi, ama aynı anda, enayi
yerine konduğumuz için öfkelenmemek elde de-
ğildi.
Devlet, bir kez daha elini cebimize atmıştı.
Uyguiamayı ise nasıl yapacağı bile belli değil-
di. Çünkü kuaım zaten her ay sayaçlan okumu-
yor ya da okuyamıyordu. Bu durumda, kimin her
ay ne kadar elektrik kullandığını nasıl saptaya-
caktıki?
Ama önemi yoktu, çünkü işin aslı başkaydı.
Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Abdullah To-
sun'un da belirttiği gibi, enerjide kayıplar ve ka-
çaklardı çözülmesi gereken sorun. Tosun, ener-
ji nakil ve dağrtım hatlanndaki kaybın, genel üre-
timin yüzde 25'i mesabesinde olduğunu söylü-
yordu Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada.
Işte sizin benim, ceremesini çektiğimiz buydu.
Aslında haksız bir vergi ile kapatılmaya çalışı-
lıyordu durum.
Ve Türkiye'de verginin haklısı yoktu.
Çünkü veren veriyor, vermeyen vermiyordu.
Veren veya vermek zorunda kalan enayi yeri-
ne konmuş oluyordu, eşrMik ilkesi olmadığından.
Eğer ruhsatlı eviniz varsa ruhsatsıza oranla
enayisiniz, çünkü siz veriyorsunuz verginizi ama,
o vermek zorunda değil.
•••
Türk politikası ile sosyal yaşamının gırtiagına
kadar gömülmüş olduğu popülizm çamuru,
olaylan çarpıtmaya, talanı ve avantayı sosyal
adalet diye sunmaya elverişli olduğundan, ger-
çek durum dayanışma masallanyla örtülüyor
hep.
Kimi yerierde yerel yönetimler, çoğu ruhsatsız
olan yapılann yanı sıra, ruhsatlılardan da, oy av-
cılığıyla kucak kucağa popülizmin itîsiyle kendi-
sine bırakılan emlak vergisini toplamıyor.
Aynı yerel yönetim, vergi toplamadığı insanla-
ra hizmet götürmek için devlete el açıyor. Dev-
letin verdiği para, enayilerden topladıklan tabii
ki...
Düşünceye karşı ceberrut olan sistem, taiana,
avanta ve lavantaya karşı cart curt.
Düğmeyi çevirirken insanın aklına gelenler
bunlar işte.
Zamlı elektriğin aydınlığı odamızı aydınlatır-
ken çarpıklıklann üstüne de ışık saçmış saçma-
mış ne önemi var?
Çünkü gün yüzüne çıkan çarpıklık, yine öyle
olduğu gibi orada durup sıntıyor.
Hadi bakaJım! Kısa bir aynlıktan sonra yeniden
merhaba!
Ölümünün 8. yıldönümu
Aytekin Kotil anıldı
Eski Istanbul
Büyûkşehir Belediyesi
başkanlanndan
Aytekin Kotil,
ölümünün 8.
yıldönümünde.
Zincirlikuyu
MezarhğTndaki kabri
başmda törenle anıldı.
Törene kaülan CHP
Kderi Altan Oymen,
DenizBaykaTın
politikaya dönme
sinyalleri vermesiyle
ilgili olarak "Adaynğı
söz konusu ise kurultay
var, geür adayhğını
koyar. Daha önce bir
kurultay
mücadelesinin
başlaması bence
yanhş" dedi. Altan
Öymen. Kotil'in iyi
vasıflannm yanında,
çok düriist bir
pothikacı olduğunu
ifade ederek
"Poutikacdıkhalka
hizmet uğraşıdır.
Özveriister,
kendisinden
başkalannı düşünmek
ister, halkm
mutluluğunu daha
i> iye götürmedni
sağlamak için eünden
geleni yapmaya hazır
olmayı ister, Aytekin
Kotü'de bu vasıflar
vardı" diye konuştu.
Öymen, CHP'nin
1992de yeniden
açıhnası gûndeme
gekliği zaman Kotil'in
"Partimiz açüsın, ben
orada herhangi bir
hizmete tahbim"
dediğini anımsatarak
partinin kurulusunu
görmediğini, ama son
seçim yenilgLsini de
görmemesinin bir
teseUi olduğunu
belirtti.
Yeni yönetmeliğe göre hac seferleriyle ilgili çalışmalan 5 kişiden oluşan komisyon yürütecek
Hacda EM Vakfi devre chşıMUTLUSERELİ
ANKARA-Diyanet Vakfı'nın, 1979
yılından beri elinde bulundurduğu
önemli gelir kaynakJanndan "hac se-
feıierine ilişkin her türiü parasal işleri
yürûtnıegörevine'' son verildi. Son hac
sezonuna kadar, hac organizasyonu
için yapılan harcamalardan kalan para-
nın yüzde 70'i doğrudan, yüzde 30'u
da "Diyanet tşleri Başkaniığı hizmetk-
rindekuDanıbnaküzere" Diyanet Vak-
fı biitçesıne aktanlıyordu. Diyanet
Vakfı'nın buralardan, yapürdığı cami-
leıde topladığı bağışlardan elde ettıği
gelin "ticariamaçlarla'
1
değerlendırdi-
ğı, kurduğu şirketlerle doğrulanırken
vakfın thlas Finans ıle Kuveyt Türk
Evkaf Fınans Kunımu AŞ'ye de ortak
olduğu ortaya çıktı.
Diyanet Işleri Başkaniığı'ndan so-
rumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Hüsamettin Ozkan tarafından
18 Mayıs 2000 tarihinde yayımlanan
yönetmelikle, hac seferlerinin her tür-
lü parasal işlerini yürütme görevi Di-
yanet Vakfı'ndan alındı. Yönetmelik
değişikiiğine, son yıllarda Diyanet
Vakfı'nın ticari ilişkilerine yönelik id-
dialann yoğunlaşmasının neden oldu-
ğu belirtildi.
Yeni yönetmelikte, hac işlehnin
Diyanet Vakfi yerine Diyanet tşleri
Başkan Yardımcısı. Hac Dairesi Baş-
kanı, 1. Hukuk Müşaviri ve iki daire
başkanından oluşan 5 kişılik Hac ve
Umre Komisyonu'nca yürütühnesi
öngörüldü.
Diyanet Vakfi, çeşitli yollardan el-
de ettiği gelirlerini ticari amaçlarla de-
ğerlendiriyor. Vakıf, sahip olduğu şır-
ketlerin yanında, pek çok Islami ser-
mayeli şirkete de ortak bulunuyor. Vak-
fın sahibi ya da ortağı olduğu şirketler-
den bazılan, sermayeleri ve hisse pay-
lan şöyle:
• Türkiye Diyanet Vakfi Vakıf Ya-
yınlanlşletmesi: 1988yıhndakuruldu.
1997 yılındaki sermayesi 8 milyar lira.
Tamamı Diyanet Vakfi'na ait.
• Türkiye Diyanet Vakfi Yayın Mat-
baacılık ve Ticaret tşletmesi: 1982 yı-
hnda kuruldu. 1997'deki sermayesi 97
milyar 260 milyon lira. Tamamı Diya-
net Vakfi'na ait.
• Türkiye Diyanet Vakfi 29 Mayıs
Tıp Merkezi: 100 milyar lira sermaye
ile kuruldu. Tamamı vakfin.
• Vakıfözel Eğitim ve öğretim Te-
sisleri Ticaret ve Sanayi AŞ: 150 mil-
yar lira sermaye ile kuruldu. Vakfın
yüzde 96'sına sahip olduğu şırkette,
KOMAŞ, GtNTAŞ, DtVANTAŞ ve
TEMSAŞ'uı birer hissesi bulunuyor.
• GtNTAŞ: 1983 yılında kuruldu.
1997'de sermayesi 20 milyardı. Yüzde
99.76'sı Diyanet Vakfi'na ait.
• KOMAŞ: 1990'da kuruldu.
1997'de 300 milyar lira sermayeye sa-
hip. Yüzde 93.83 'ü Diyanet Vakfi 'nın.
Ülker Gıda'mn da yüzde 0.5 hissesi
bulunuyor.
• DtVANTAŞ: 1993'te kuruldu.
1997'de 50 milyar lira sermayeye sa-
hip. Yüzde 96.875'i vakfin, GtNTAŞ,
KOMAŞ ve TEMSAŞ'ın yüzde 1, VE-
TAŞ'ın yüzde 0.125 hissesi var.
• TEMSAŞ: 1989'da kuruldu.
1997'de 60 milyar lira sermayeye sa-
hip. Yüzde 98.2'si vakfin.
• KOMAŞ Sigorta: 1995'te 2 mil-
yar lira sermaye ile kuruldu. Diyanet
Vakfi yüzde 45'ine, KOMAŞ yüzde •
55!ine sahip. - ., $
.
• thlas Sigorta: 1995 yılında 500
milyar lira sermaye ile kurulan şirket-
te, Diyanet Vakfi yüzde 10 hisseyle
temsil ediliyor.
• Süt Endüstrisi Kunımu Sanayi ve
Ticaret AŞ: 1997'de 5 trilyon 249 mil-
yar lira sermayesi bulunan şirkette, Di-
yanet Vakfi'mn hissesi yüzde 0.387.
• Saf Süt Gıda Sanayi ve Ticaret
AŞ: 1997'de 100 milyar lira sermaye-
si bulunan şirkette, Diyanet Vakfi yüz-
de 25 oranıyla temsil ediliyor.
• thlas Finans Kurumu AŞ: 1995'te
kurulan şirketin 1997'deki sermayesi
2 trilyon lira. Diyanet Vakfi yüzde 8
hisseye sahip.
• Kuveyt Türk Evkaf Finans Ku-
rumu AŞ: 1988'de kurulan şirketin
sermayesi 1997'de 2 trilyon 10 mil-
yar lira. Diyanet Vakfi'mn yüzde 1
hissesi var.
Araştırmacı-yazar Nacar'a göre, dağınıklık görüntüsü vermelerinin nedeni taktiksel
'Gülen Türkiye'ye dönmeyecek'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) •
Islaraı konular ve tarikatlarla ilgili
çalışmalar yapan araştırmacı-
yazar lsmail Nacar, Ankara DGM
Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete
Yüksei'ın Fethullah Gülen
hakkındaki tutuklama istemi
reddedilse bile Türkiye'ye
dönmeyeceğini söyledi. Gülen
grubunun parçalanmasının söz
konusu olmadığını kaydeden
Nacar, dağılmışlık görüntüsünü,
birkaç yıldır olaniar karşısında
gelıştirdikJeri taktik olarak
yorumladı. Nacar, devletin
"gerçekçi" çözüm geliştirmemesi
nedeniyle Gülen grubunun
irtıcayla mücadeledekı eksiklik
karşısında güçlendiklerini
savundu. lsmail Nacar, Gülen
grubunun son birkaç yıldır
karşılaştığı gelışmeler nedeniyle
farklı yöntemler geliştirdiğini
belirterek, düşünceleri
doğrultusunda çalışmalarmı tek
parça halinde sürdurdüklerini
kaydetti. > • • • <-& ? - •
Gülen grubunun güçlenmesinde
devletin rolüne ışaret eden Nacar,
şunlan söyledi: "Türkiye'de
demokrasi gerçek tslam
konusunda inanahm inanmayahm,
laikük konusunda devletin net,
rasyonel ve gerçekçi, mazlum halkı
da yanma alacak tarzda yaklaşımı
yok. Zaman zaman da
ûsluplanndan kaynaklanan
hatalardan dolayı yüz tane doğru
söylesen, bunlar bemen 1 tanesini
ahyorlarve 'Bakın işte bunlar
zaten din düşmanlığı yapıyor'
diyoriar. Bunlar, Türkiye'de
yaşayan insanların düşünce
atmosferini çok iyi büryoriar.
Devietin gerçekçi bir yaklaşımı
yok." Türkiye'de ırticaya karşı
verilen mücadelenin Gülen'i daha
da güçlendirdiğini savunan Nacar,
"Sistem bunlara karşı 1970'ten
beri mücadele veriyor, bir adnn
gerilemeleri bir yana tam tersine
çok daha güçleniyorlar. Devlet akü,
bilgi ve temiz ponkalar geliştinneu.
Ülke bir taraftan soyuhıyor, diğer
yandan ülkenin kaymağmı yiyen
bir avuç kesim var. Bunlar haDan
önünde sürüyor" diye konuştu.
Nacar, Gülen'in ABD'deki
çalışmalan konusunda "Başbakan
da dahil iktidar partilerinin
temaslan \ an Dışardan birtakım
güçleri aktif şekilde devreye
soktular. Bunlann başında ABD
geiiyor. ABD bu coğrafyada kendi
isteğine ve çıkarianna uygun bir
geoşmeyi şimdiden oluşturuyor.
Buna Türk cumhuriyeüeri de
dedi.
tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
DGM Gülen dosyasını inceliyor
• DGM heyeti, Fethullah Gülen'in tutuklanma istemine ilişkin
başvuruyu sonuçlandırmak için 12 klasörü inceliyor.
ANKARA (Cumhurhçt Bürosu) -
Ankara 2 No'lu DGM, Fethullah Gü-
len hakkmdaki soruşturmayı tamam-
layarak tutuklanmasını isteyen savcı
Nuh MeteYüksel'in itirazmı inceliyor.
Yükserin itıraz başvTiru dilekçesine
ekleyerek gönderdiği 12 klasör içinde
MTT, emniyet, Genelkurmay, Vakıflar
Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim ve
Maliye Bakanlığı'nca Gülen hakkında
hazırlanan belgeler de yer alıyor. Sav-
cı Yüksel 'in hazırladığı dosyayla dev-
let arşivindeki Fethullah Gülen rapor-
lan bir araya getirilmiş oldu.
Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı
Nuh Mete Yüksel, hakkında soruştur-
ma yürüttüğü Fethullah Gülen'in Türk
Ceza Yasası'nın 312 ve 313. maddele-
ri uyannca "bölücüKıkveçetekunnak''
suçlamasıyla tutuklanması istemiyle 3
Ağustos Çarşamba günü 2 No 'lu DGM
Yedek Hâikimliği'ne başvurdu. 2 No'lu
DGM yedek hâkimj Ramazan Aksan,
savcuun başMirusunu "istemi yerinde
görmeyerek" reddetti. Bunun üzenne
savcı Yüksel, önceki gün aynı mahke-
menin heyetine itirazda bulundu. Mah-
keme heyetinin başvuruyu hafta sonu-
na kadar karara bağlaması bekleniyor.
Yüksel, Fethullah Gülen'in "tedbir"
amacıyla tutuklanmasını istiyor.
Aluıan bilgiye göre Yüksel'in gele-
cek hafta açması beklenen davaya iliş-
kin iddianamede, güvenlik birimleri-
nin Fethullah Gülen hakkında bugüne
değin hazırladığı raporlann yanı sua
Gülen'in propaganda içerikli ses ve
göriintü kayıtlanna da yer verecek.
Savcı, Fethullah Gülen'ın "genç insan-
lan devlet aleyhine kışjartacak biçim-
de eğitim verdiğine'' işaret ettıği "I51-
kevteri" örgütlenmesini iddianamede
aynntıh olarak değerlendiriyor. Yük-
sel, Gülen'in yurtdışındaki okullann-
da "cumhuriyete bağlı bir görüntü"
çizmesine karşm Işıkevlerindeki pro-
paganda faaliyetinın bunun tersi oldu-
ğuna dikkat çekecek.
Zamanoşımı sınırımkıki davada ikisamk daha
Istanbul Haber Servisi - Istanbul
Emniyet Müdürlüğü'nde 21 yıl
önce sorgulamrken komaya giren
ve işkence sonucu öldüğü otopsi
raporuyla belgelenen
20 yaşındaki Fanık Tuna'mn
davasının zamanaşunına
uğrayacağı gün 2 samk daha
ortaya çıktı. Tuna'mn babası
Baran Tuna ile avukatı Ergm
Cinmen Istanbul Adliyesi'ne
gelerek, Faruk Tuna'yı sorgulayan
ekibin diğer iki elemanı HaBs
Yefanen ile Mustafa Yıldmm
hakkında suç duyurusunda
bulundular. Suç duyurusu,
Yenibinyıl gazetesinde Tuna
davasmı yazı dizisi olarak işleyen
gazeteci Doğan Demir'in,
davanın tek samğı olan ve
5 yıl 4 ay hapis cezası alan,
Tuna'yı sorgulayan ekibin şef
yardımcısı Sinan Yalçın'la
yaptığı röportaja dayandınlıyor.
Beşiktaş Köyiçi'nde
pankart asma eylemine katıldığı
gerekçesiyle 2 Ağustos 1980
tarihinde gözaltma alman,
llerici Gençler Derneği (tGD)
üyesi ve tTÜ öğrencisi
Faruk Tuna'mn ölümünden 8 yıl
sonra ancak zanlılardan biri
belirlenebilmiş, 11 yılın
ardından da 1 samk
mahkûm olabilmişti.
Davada 5 yıl 4 ay hapis cezası
alan, Tuna'yı sorgulayan ekibin
şef yardımcısı Sinan Yalçın,
davanın 1990 yılmdaki
oturumunda, suçu işleyen diğer 5
kişinin ismini verince bu kişiler
hakkında tstanbul 7. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
tstanbul Adliyesi'nde dün Istanbul
Cumhuriyet Savcılığı'na suç
duyurusunda bulunan avukat
Cinmen, Yalçın'ın ifadeleri
doğrultusunda, Hahs Yelmen ile
Mustafa Yıldınm'ın cinayetle
ilgisi olduğunun ortaya çıktığmı
söyledi.
20 yılhk savaşım
Gazeteci Demir'in röportajında
Yalçın'ın. "Tuna'yı Hafis Yefanen
öMurdü" dediğini belirten
Cinmen, hem bu sözler hem de
Yalçm'm konuyla ilgili
açıklamalan üzerine suç
duyurusunda bulunduklannı ifade
etti. Cinmen, "Bu dava bugûn
(dün) zamanaşmuna uğrayacaktL
20 yıldır Tuna'mn katülerinin
peşinde koşuyoruz. Oysa hukuk
devletinde yetkili birimlerin
katillerm peşinde obnası
gerekirken bu işi avukatlar,
gazeteciler yapıyor'' dedi.
Bu olayla ilgili takipsizlik karan
verilirse Avrupa tnsan Haklan
Mahkemesi'ne başvuracaklannı
belirten Cinmen, şöyle devam etti:
"Bu soruşturmayı örtbas eönek
isteyenlerin maaşlanm hâlâ bizler
ödüyoruz. Bu olayla ilgili tüm
birimlerin akhnı başına ahnası
gerek. Olayın bugüne dek üzeri
örtühneye çahşıkh, ancak biz
davamıza sahip çıknk, bundan
sonra da pesini bu-akmay acagE."
Tuna'mn babası Baran Tuna da
"Bu olaydan sonra eşimi beyin
kanamasuıdan kaybettim. Geç
kaimış adalede yerine getiribnemiş
adalet arasmda fark yoktur.
Bugün suçhılar mezarükta
mahkûm olacak hale gekMler.
Böyle adalet obnaz. Benim
çocuğum tngiiiz ya da Yunan
obaydı bugûn hayattaydı, ne yazık
ld Türk olma şanssuuğma
uğradı'* diye konuştu.
Cörüşler farklı
FP kendi içinde
'kimlikte din'i
tartışıyor
• Nüfiıs cüzdanlanndan din
bölümünün çıkarılması
konusu FP'de görüş p
.,,
aynlıklanna neden oldu. ? >
FP'li Bekâroğlu,
Müslümanlığa devletin karar
veremeyeceğini söyledi.
Veysel Candan'a göre ise din
temel bir kirnlik.
SEBAHATKARAKOYUN
ANKARA - Nüfiıs cüzdanlanndan
din bölümünün çıkanlmasma
yönelik proje, FP yönetiminde de
görüş aynlıklanna neden oldu. FP
Genel Başkanı Recai Kırtan'ın
ardından genel başkan yardımcısı
Veysel Candan da nüfus
cüzdanlannda "tslam"
sözcüğünün yer alması gerektiğini
•savundu. Candan, "Din temel bir
knnfiktir ve nfifus cüzdanlaruıda
yer almahdır. Hükûmet ülkenin
gerçek sorunlaruu çözeceğhıe
btrtüam fantezüerie uğraşryor"
dedi. FP Genel Başkan
Yardımcısı Mehmet Bekâroğhı ise
nüfus cüzdanlannda din
bölümünün yer ahnasımn
"saçmahk" olduğunu belirterek
"tnsanlann Mûshunantağı
konusunda devlet karar veremez"
diye konuştu.
Kutan: ppflal hak
Bakanlar Kurulu gündeminde
bulunan Merkezi Nüfus Idaresi
(MERNİS) Projesi çerçevesinde
nüfiıs cüzdanlanndan din hanesinin
kaldınlmasına yönelik çalışma
FP'den farklı seslerin yüksehnesine
neden oldu. FP Genel
Başkanı Recai Kutan, insanlann
dinlerinin kimliklerinde
beürtilmesinin en doğal
insan hakkı olduğunu belirterek
"İsteyen vazdırmasın ama normal
şartlarda yazdsın. Ben kimnğimin
net olarak ortada olmasuu arzu
ediyonun. Bunu engelkmeye
ldmsenin hakkı yok" sözleriy le
projeye karşı çıktı. FP Genel
Başkan Yardımcısı Veysel
Candan da Kutan'a destek
vererek bu yöndeki çalışmalan
"fantezi'' olarak yorumladı.
Candan, "Nüfus cüzdanlannda
tslam sözcüğünün yazmasuun Idme
zaran var. tstemeyen
yazdmnasm. Din temel bir
kimliktir. Ben şahsen diniT"»"
tsiam oktuğunun kimagime
yazıhnasını istiyorum" dedi.
Cazetecileri tehdit davası
Alaattin Çakıcı
ifade verdi '""
Istanbul Haber Servisi - Fransa'dan
Türkiye'ye iade edilen ülkücü
mafya lideri Alaattin Çakıa,
gazeteci Fatih Attayh ve Tuncay
Ozkan'ı tehdit etmesiyle ilgili
soruşturma kapsamında Pendik
Adliyesi'nde ifade verdi. Alaattin
Çakıcı tutuklu bulunduğu Kartal
Özel Tip Kapalı Cezaevi'nden
saat 14.10'da yoğun güvenlik
önlemleri aitmda Pendik
Adliyesi'ne götürüldü. Çakıcı,
burada gazeteci Fatih Altayh ve
Tuncay özkan'ı tehdit etmesiyle
ilgili olarak açılan soruşturma
kapsammda Pendik Cumhuriyet
Savcısı Suat Güle ifade verdi.
tddialan reddettığı öğrenilen Çakıcı,
ifadesinin ahnmasuun ardından
Kartal Cezaevi'ne götürüldü.