Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-10 AĞUSTOS 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Toplu iş sözleşmelerinin imzalanmamasını protesto eden işçiler bir günlük iş bıraktı
• . v
-. -
eJş ten uyarı grevi• îstanbul'da 9 ilçe
belediyesinde 27 bin işçiyi
kapsayan toplu iş
sözleşmelerinin
imzalanamamasım protesto
eden belediye çalışanlan dün
Büyükşehir Belediyesi'ne
yürûdü.
tstanbul Haber Servisi • Türk-tş'e
bağlı Belediye-Iş Sendikası, tstan-
bul'da örgütlü bulunduğu 9 ilçe bele-
diyesinde 27 bın işçıyı kapsayan top-
lu iş sözleşmelenrun ımzalanamama-
sını protesto etmek amacıyla bır gün-
lük uyan grevi yapn. Belediye-lş Sen-
dikası Genel Başkanı Nihat Yurda-
kul, 15 Ağustos'ta sözleşme imzalan-
mayan belediyelerde greve çıkacakla-
nnı belırterek "Bu kent için cahsan
belediye işçflerinin istediği, hükümetin
açıkbûbğı 4 kişüik aiknin geçim en-
dekskür. Belediye işçisi bugün, 190
milyon Bra ile geçinmek için savaş ve-
riyor* diye konuştu.
Belediye-lş Sendıkası'na üye yak-
laşık 4 bin işçi dün saat 10.00'da, Ak-
saray Metro tstasyonu önünde toplan-
dı. Yoğun güvenlık önlemleri altında
Istanbul Büyükşehir Belediyesi'ne
doğru yürüyüşe geçen ışçıler, polis
tarafindan engellendi. Polis, işçilerin,
tramvay yolundan trafığı aksatmaya-
Betediye-tj Sendikası Başkanı Yurdalnil, 15 Agn«*"s't» s!rfl*fnp in>7a»nnmayan hrigriiyeWri* greve çıkacaklannı hettrttL
cak şekilde yürümesine izin verdi. Iş-
çilenn Saraçhane'dekı Istanbul Bü-
yükşehir Belediyesi'ne ulaşmasının
ardından, açıklama yapan Belediye-
lş Sendikası Genel Başkanı Nihat
Yurdakul, Avcüar ve Şişli'de toplu-
sözleşme imzaladıklannı söyledi.
Yurdakul, belediye başkanlannın, ış-
çıye "paramnyok" derken yandaşla-
nna tnlyonlar aktardıklannı belırtri.
Hükümetin, enflasyonu düşürmek
için işçilerin önüne IMF reçeteleri
koyduğunu vurgulayan Yurdakul,
"Bu reçeteler, yandaslara miryariar
hortıımUmak için kullanıhrken halk
için hüsranolmuştur" dedi. 55 miryon
insanın sefaletın altında yaşadığını
belirten Yurdakul sözlerine şöyle de-
vamettı:
"Bogün.evimtzi, aşnruzı, eşnrtizi dû-
şünme günüdür, bugün buük ve mfl-
cadek günüdûr. Derdinüz, tstanbul
halkının yaşamını zorlaşünnakdeğD,
evimizi geçindirmek, çocuklanmıa
okutmaktır. 1şcüere.yaşanabitir ücret
verin, hemen anlaşma masasma otu-
ratam. Elinizi vkdarunıza koyun, hak-
kaniyetii olun. Busesimizi duymazsa-
ruz, grev davuüannm sesi kulak zarla-
nnızı patiatacaktnf
KESK Şubeler Platformu, Türk-tş
ve DİSK yöneticılen, çeşitli siyasi
partiler ve demokratıkkitle örgütlen-
nin destek verdiği uyan grevinde "tş-
çi borada Gûrtuna nerede?", "Söz
bftti, sıra eykmde", "Ekmek yoksa
banş da yok" sloganlan atıldı. Islık-
larla belediye yönetimlerini protesto
eden işçiler, halay çekerek dağıldılar.
Bu arada F tipi cezaevini protesto
için slogan atmak isteyen iki kişı gö-
zaltına alındı.
Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri
anlaşmazlıkla sonuçlanan ve grev ka-
ran alınan başta Antalya Büyüksehir
Belediyesi olmak üzere 3 alt kademe
belediyesinde çalışan işçiler de, baş-
kanlan protesto etmek amacıyla 1
günlük işe gitmeme eylemi yaptı.
Türk-tş'e bağlı Belediye-tş Sendika-
sı Antalya Şube Başkanı Tamer Ateş,
Antalya Büyükşehir, alt kademe Mu-
ratpaşa, Konyaalu ve Kepez beledıye-
lerinde çalışan 2 bın 513 işçinin dün
sabahtan itibaren işyerlerine gıtme-
diklerini söyledi.
İşçilerin eyleme katüımının yüzde
80 oranında gerçekleştığini belirten
Ateş, "İşveren belediyeler, eyleme ka-
tıhnifima<ıyönündeişçflere baskıyap»-
yor. Bu eyiem, grev öncesi bir provay-
dL Bir günlük iş bırakma eyteminde
neter olabileceğiıri gösterdik. Amao
ıruzaulaşnktşcikrinAntalyablance-
zalandırrnalan gibi bir durum söz ko-
nusu değiL Biz bakkımızı isthoruz"
dedi.
Uygulamadan vazgecilmesi istendi
Eczacılar
Odası'ndan
F tipine tepki
IstanbulHaberServisi
- F tipi cezaevlenne tep-
kıler sürüyor. Istanbul
Eczacı^Odası Başkanı
ErkanÖnseL Adalet Ba-
kanlığı'nın F Upi cezaev-
lenne karşı kamuoyunda
oluşan tepkileri dıkkate
alarak bu uygulamadan
vazgeçmesı gerektiğini
belırtti.
önsel, yaptığı yazıh
. açıklamada, toplumun F
tipi cezaevlerine onay
vermedığıni vurgulaya-
rak, bu cezaevlennın tu-
tuklu ve hükümlüleri bir-
bırlennden tecrit etmek
amacıyla yapıldığını
kaydettı.
Sağlık meslek odası
olmanın sorumluluğu ile
insanyaşamını Öncelıkle
koruyan ve gözeten bir
kuruluş olduklannı vur-
gulayan önsel, "Soruna
buboyutufleyaklasrnak
gerekir. Tecrit ve yâhuz-
hk, insanı dûşüncede 61-
dürmektedir. Tutuklu ve
hukümlülerin hayan dü-
şünceyoğunluklu bir ha-
yatnr" dedi.
Demokratık Haklar
Platformu (DHP) tara-
fından İnsan Hakian
Derneği'nde (İHD) dü-
zenlenen toplantıda da
Ulucanlar ve Burdur Ce-
zaevi'ndekı saldınlarda
ağır yaTalanan Cenud
Çakmak ve Birsen Der-
manh adlı tutuklu ve hu-
kümlülerin tedavuerinin
yapılmadığı belirtildi.
Boğaziçı Köprüsü
üzerinde F tıpı cezaevle-
rini protesto etmek ıster-
ken gözaltına alınan tu-
tuklu ve hükümlü ailele-
n ise gözaltı sırasında
birçok keyfi uygulama-
ya maruz kaldıklannı
vurgulayarak coplu ve si-
lahlı saldınya uğradıkla-
nnı ifade ettiler.
Gaziantep Beledive Başkanı
6
Yardımlar çok
adaletsiz yapılıyor'
GAZİANTEP (AA) -
Gaziantep Büyükşehir
Belediye Başkanı Cetal
Doğan, büyüksehir bele-
diyelerine yapılan yar-
dımlann çok adaletsiz
olduğunu savunarak bu
soruna çözüm bulunma-
srnı istedi.
Belediye yardımlan
konusunda Doğan, Tür-
kiye'de 15 büyükşehir
belediyesi bulunduğunu
belirterek "Büyükşehir
belediyelerinin 2 kalem
gefiri var. Bunlar, genel
İ bütçeden nüfus oranına
göre düşen para ve o
kentierde toplanan ver-
ginin yüzde 5'inin bü-
yükşehir belediyelerine
bıraİalması" dedi. Kent-
ierde toplanan verginin
yüzde 5'inin büyükşehir
belediyelerine bırakıl-
ması konusunda çok bü-
yük haksızlığın söz ko-
nusu olduğunu ifade e-
den Doğan, "Örneğin,
tstanbul'un nüfusu 8.2
mihon, Gaziantep"inki
800 bin. Nüfusu 10 kaö-
mız olan tstanbul'un ge-
liri ise 151^ kaümızdır''
- diye konuştu.
1999 yüında tahakkuk
eden verginin Istan-
bul'da 283 trilyon 645
milyar 413 milyon, Ga-
zıantep'te ise 3 trityon
481 milyar 371 milyon
lira olduğunu vurgula-
yan Doğan, şöyle devam
etti: "Istanbul'dakigeür-
de ülkenin her köşesinin,
herkesin payı var. Örne-
ğin, Gaziantep'teki şir-
ketlerin çoğunun genel
müdüıiükleri tstan-
bul'da bulunuyor. Ban-
kalar, böyük tnağa7alar
ve süpermarketlerin ge-
nel mödûriükleri de Is-
tanbul'da ve vergDer de
şirket merkezinin bolun-
duğu yerde ödeniyor. Bu
durumdaki şirketlerin
kütfeti bizim gibi kenüe-
re, nimederi de tstan-
bul'a ohıvor. Bundan do-
\a\\ da büyükşehirlerin
vergi getirleri bir havuz-
da toplanmah ve para,
kenüerin nüfus oranına
göre dağrtümah. Bu, geri
kabnış yörderdeki bele-
diyeJerin kalkmmasını
da sağlar. Bu yapümryor
ise Vergi Kanunu'nda
pılabflir ve 'vergi, üretı-
min yapıldığı yerde veri-
lir' denilerek soruna
kökiü çözüm bulunur."
Gaziantep Büyükşehir
Belediye Başkanhğı ve-
rilerine göre, 15 büyük-
şehir belediyesınin ge-
çen yıl tahakkuk eden
511 trilyon 693 milyar
956milyon lira verginin,
372 triİyon 860 milyar
852 miryon lirası beledi-
yelere aktanldı.
17 Ağustos'un izlerini taşıyan depremzedeler siyasetçilere sesleniyor
Yaralar hâlâ sanbnadı
HATÎCETUNCER
GÖLCÜK - Asiye Ue
Mehmet enkaz alunda ve-
dalaştılar. "Çocuklanmai\i
bak" dedi Mehmet. Asiye
de Mehmet'ten çocuklanna
iyi bakmasını istedi. tkısı de
kızlan Ebru'nun duvann
arkasında halasıyla birlikte
olduğunubümıyordu. Meh-
met Karataş yaşammı yitir-
di. Emine Karataş 21, Ebru
Karataş ve halası Emine
Karataş 91 saat sonra en-
kazdan canlı çıkabildi.
Yaşam boyu unutamaya-
caklan anlar oldu, enkazda
geçirdıklen saatler. Dumlu-
pınar Mahallesi'ndekı evle-
rinde uykulanndan büyük
birgürültüyle uyanıpkaran-
lığa gömülmüşlerdi.
Asiye ve Mehmet Kara-
taş, deprem başlayınca ya-
taktan kalkıp "Ebru" diye
bagırmayabaşlamışlar. Asi-
ye Karataş, şimdi bacaklan
tutmayan ve konuşamayan
Ebru'yla sürekli ilgilenirken
anlattı öyküsünü: "Tam kapıda
Mehmet'in üzerine büyük bir be-
ton düştü. 'Ben ölüyorum, çocuk-
larıma iyı bak' dedi. Ben de "Ço-
cuklanmaıyibak'dedim.Elefctu-
tuştuk. Artçısarsmtrylaryicesıkış-
ük. Sonra yukandan seslendüer.
' Mehmetyaşıyor' dedim.Uzunz»-
man sessizkahnca' Mehmet, elımı
sık' dedim. Çok hafif sıkû. Emi-
ne'ye seslendim. Sesi uzaktan get
di Sonra akrabalanm beni gece
01.00'e doğru etraftan birüerinm
yardumvia çıkardıiaıf
Emine, çekyattan el ele uyudu-
ğu yeğeninin üzerine düşmüştü.
Enkaz alnndaki 91 saatinı Şirin-
köy'deki prefabrike evlerinde an-
btü Emine Karataş:
*KorkunçbffseskWrtikteEb-
ru'nun ağlarnası; eveknivor sankL
'Ne oluyor' dryorum. Her şey dev-
Asiye ve Emine Karataş, enkaz attında havale geçiren ve be>ni hasar gören Ebru'nun tedavisi için çırpınıyor.
ara uyumuşum. Ebru'nun kafası
defige girmiş. Arbk çrt sesi çıkmı-
yor.Oötürseneyapanm— İnsanın
rikü Tavan oturdu, deprem bittL
Nefesalamıyorum.'Yenge, abı ölü-
yorum' dedim. Suaştik kaldık. O
çaresiziiği anlatamam. Çok yakuı
biryerdenhava azmüsıvardı. \en-
anki uzakta gibi duydum..
Bir sester duyuyorum. bağınyo-
rum, çıt yok. Dozer beni salkyor.
'ölûtnü çıkarmak için dozer getir-
diler'dryorum. Kesici alet sesi du-
yuyorum. 'Ebru korkma' diyorum.
Çişini yapü sık sık. Sonra 'Çışım
gekii' dijwdtt,yapamrjordu. 'Bur-
dan gıdelım' dryordu. Yukandaki
scsten göre gün saydım. Ebru'yu
soydum. 'Taş battı' diyordu. Enm-
le rüzgâr yapmaya cahştim. Ateşi
çıkn. Taşlân ağzma almaya başla-
dı. YemekistedL 'Sen ne bıçım ha-
lasın' dedl Beni çimdikledi Ateş
benidesardi.Taslanisiayordu.Isi-
nan taşlan atıyordum. 'Ben artık
ölüyorum' demeye başladım. Bir
ölümü beklemesi çok kötü ve zor.
Hiç hazır değOim diye düşünüyo-
rum. Bir ses geldi, 'Bırisi varsa üç
kez vunın' dedL Duyutamamak
çok kötü. Canlı olduğumun bilin-
mesiniistiyorum.Cevap yok. Ebru
sohık ahp veriyor. Ne kadar bönü-
yorum. Bir ses 'Duyduk, bır kere
daha vur' dedL O zaman bir güç
geldL Bagmyordum, ama hiç ağb-
manuştun. Ağiamav'a başladım.
Korkrna, ben Levent Burada ya-
bancı bır ekip var. Seni kurtaraca-
ğız' dedL Tam yedibuçuk saatsür-
dü. Büyük agabeyim, daynnseslen-
dL 'Işık tutacağız, görünce söyle'
dedOer. Görmedim,körolduğumu
zannetüm. O tşığı bir gördüm, var
ya, insanı hayata bağlayan çizgL
' Sağ elini uzat' dedi biri,efimi tut-
tu. Önce Ebru'yu aldılar. Üzerim-
dekibetomıçektiler,bütünvücudu-
ma nefes geldL Beni elden ek taşH
düar. Ekiptekikrin boynuna sarü-
dığımı anımsıyorum.''
Emine Karataş, dört günlük te-
daviden sonra yeğeninin yanına
koşmuş. Asiye Karataşbacağı ezil-
diği için üç ay hastanede yatmış.
Ayağı aksıyor, ama kızı Ebru'nun
tedavi edilrnesi için mücadele edi-
yor. Ebru enkaz altmda havale ge-
çirmiş ve beyni hasar gÖTdüğü için
istemdışı hareket ediyor, konuşa-
mıyor. Haftada iki kere fızik teda-
vi içinYeniköy'deki Alman Hasta-
nesi'ne götürüyorlar.
Ebru'nun tedavisi tamamlan-
mazsa yürüyemeyeceğini öğren-
mişler. Asiye Karataş'ın son sö-
zü siyasetçilere: "Kavgayı bıra-
km bize baksınlar. Gökûk'ü
unutmasuılar."
Eğitim-Sen Şube Başkanı Altun, tarihi dokunun yok edildiğini söyledi
TarihiUse Yîmpaş'a satılmak isteniyor
DtYARBAKHt (Cumhuri-
yet Bürosu)- Yimpaş Hol-
ding'ın, Diyarbakır'ın en eski
eğitim kurumlanndan Endüst-
ri Meslek Lisesi'nin faaliyet
gösterdiği tarihi öneme sabip
bina ve arazısıni, yeni bir lise
binasıve lOOmilyarlirakarşı-
lığında satınahnak istediği öğ-
rerüldi.
Eğitim-Sen Diyarbakır Şube
Başkanı Hayrettin Atton ise
kentteki liselerin gereksinimi
karşılamadığmı vurgulayarak,
irticaı faaliyetleri ile dikkat çe-
kenYimpaş'a okul saülmasına
karşı çıktı.
Yimpaş Holding'in, Diyar-
bakır'ın arsa bakımından en
değerlı yerlennden biri olan
Elazığ Caddesi üzenndeki Ad-
• Yimpaş'm, tarihi önemi dışında maddi değeri
trilyonlarla ölçülen liseyi, 100 milyar lira ve kent»
dışında yapılacak bir lise binası karşüığında
almak istediği öğrenildi.
liye Sarayı, Migros, Dedeman hiçe sayarak ahşveriş merkezi
Otel, Büyükşehir Belediye Bi-
nasıve hastaneiere komşu olan
tarihi Endüstri Meslek Lise-
si'ni satın almak istediği öğre-
nildi. Yimpaş'm, tarihi önemi
dışında maddi değeri tnbyon-
laria ölçülen liseyi, 100 milyar
lira ve kent dışında yapılacak
basit bir lise binası karşıhğın-
ds almak istediği belirlendi.
Yimpaş'm, satış işleminin
ohnası halinde içınde yeşil alan
dabulunan okul arazısıni yıka-
cağı, dahaönce debirçok kent-
te yaptığı gibi imar planlannı
ve otel yapmayı planladığı id-
dia edildi. Yimpaş, okulu al-
mak için çalışmalannı sürdü-
rürken Milli Eğitim Müdürlü-
ğü yetkilileri okul binasınm ve
arsasuun satılacağını kabul et-
miyorlar.
Eğitim-Sen Diyarbakır Şube
Başkanı Hayrettin Altun, yak-
laşık altı aydan bu yana tarihi
bir bina olan sanat okulunun
yerinin Yimpaş'a satılacagı du-
yumlan aldıklarmı beurtti.
Ancak aldıklan duyumlan
birçok çevreden araştırmalan-
na karşın sağhklı bir bilgiye
ulaşaroadıklannı söyleyen Al-
tun şöyle konuştu:
"Bu tarihi binamn sanat
okuiu otarak kalmas, hem bi-
namn korunması yönûnden
hem detopiumun tarihi değer-
lerinin korunması açsmdan
çok vvantajb bir durum. An-
cakbu binanın Yimpaş'a saül-
ması, Drvarbakır'daki tarihi
dokunun yok edSmesi anlamı-
na getiyor. Zaten son yularda
devtet yeni Bse açmadığı gibi
bö>1etarihi bir dokıı>Tiibtiva e-
den bir nseninde Yimpaş gibi
Töridye'nin her Urafina yayd-
mışveirticai faaliyetleri ile dik-
kaü çeken bir kuruluşa satü-
ması tarihi dokunun yok edit-
mesi anianuna geiryor."
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Din Istismapı ve
Şeriat Ödemleri
Bugün; biri, yeni bir baskı yapmış olan ve ikisi, ye-
ni yayımlanan üç kitap çerçevesinde, "Din istisma-
n ve şeriat özlemleri" üzennde biraz tartışmak isti-
yorum. Bu konu, Türkiye'nin son birkaç yüzyıl tari-
hi boyunca hiç gündemden düşmediği gibi, "bu il-
letlerie" mücadele konusundakı farklı yöntem ça-
balan da, bir türlü ortak bir mücadele biçımine dö-
nüştürülememiştir.
•••
Değişik ortamlarda da olsa, sürekli dile getirdiğim
bir konu vardır. Türkiye 1923'te Cumhuriyeti ilan et-
tikten sonra, düşmanla işbiriiği yapmanın utancı
içindeki kimi "şeriatçı" güçler, kendi başlanna hal-
kın karşısına çıkacak cesareti bulamadıklanndan,
kendileri dışındaki siyasal örgütlenmelerin içine sız-
maya çabalamışlar ve Türkiye'de çok partili yaşa-
ma geçilmesini, çok geciktirmişlerdir.
1946 sonrasında, biraz da dünya konjonktürünün
zortamasıyla çok partili yaşama geçilmesiyle birlik-
te; bu "d/n sömüriJsü"nün, CHP içınde de bir ölçü-
de yaşandığını görmekteyiz. . -
•••
Dr. önder Güngör'ün ikinci baskısını yapan *Ge-
lasius'un Kılıçlan" başlıklı kitabında (*) şu satırlan
okuyoruz. (AlıntılarTunaya, Serter ve Tunçay'dan)
"...Gelişen ortam CHPiçinde tartışmalan başlat-
mştır... Laikliğin, manevi değerlerieksık bir nesil ya-
rattığı öne sürülmekte, ilk ve orta eğıtıme din ders-
len konup ün/Vers/te/ere dini eğitimın eklenmesı
öngörülmekte, bunun aynı zamanda komünizme
karşı birpanzehir olacağı belirtilmektedir.
Bu tartışmalar sonunda 10 Şubat 1948 tahhlı
CHP Meclis Gmbu'nun karartan doğru/rusunc/a,
aynı yıl (1951 'de 7 ytllık imam hatip okullanna dö-
nüşecek olan) on ay süreli imam hatip kurslan açıl-
mış, 1949yılında ilkokullara din derslerikonmuş ve
1933 ûniversite reformunda kapatılmış olanın ye-
rine, Ankara Üniversitesı'ne bağlı bir Ilahiyat Fakûh-
tesi açılmıştı.
1949 yılının başlannda eskı Islamcılardan tarih
profesörü Şemsettin Günaltay Başbakanlık'a ge-
tirilryor, uygulamalaronun hukümetıne yaptınlıyor ve
Günaltay Meclis'te şöyle övûnüyordu: 'ilkokullarda
din dersleri okutturmaya başlayan bir hükümetin
başkanıyım. Bu ülkede Müslümanlara namazlannı
oğretmek, ölülerini yıkamak için imam hatip kursla-
n açan bir hükümetin başkanryım. Bu ülkede Müs-
lümanlığın yüksek esaslannı oğretmek için llahiyat
Fakültesi açan bir hükümetin başkanıyım.
1
..."
•••
Burhan Oğuz'un anılannın bir bölümü, Simurg
Yayınlan arasından "Yaşadıklanm Dinlediklerim"
başlığıylayayımlandı (**)• Bu anılann biryerinde, DP
ve diğer partılerin din ıstismanna karşı, CHP'nin de
"aynı s/7ah/a" karşılık verme çabası anlatılıyor:
"...Inönü o akşam Tıcani tarikatının şeyhi Kemal
Pilavcıoğlu'nu Çankaya 'ya yemeğe davet edıp 50
seçimleri için Ittifak aktediyor. Bunu öğrenen Ce-
lal Bayar, Fnönü'ye telefon ederek 'Hani paşam di-
nı ıstısmar etmemek konusunda anlaşmıştık' diyor.
O da, 'Bunlar önemsizşeyler, dur böyieşeyler...' di-
yerekişisavuştumyor. Savuşturuyoramaöbürünün
eline sonuna kadar kullanacağı birkoz vermiş olu-
yor. Arkasından hac yasağını deliyor, döviz tasar-
rufu amacıyla hacca gıtmek yasaklanmışken buna
belli bir kontenjan ayınyor. Yani Atatürk cumhuri-
yetinin ikinci cumhurbaşkanı, CHP başkanı bu il-
keyi, kendi seçim şansını arttırmak uğruna ağır şe-
kilde yaralıyor. Bu yara sonradan kanserii şekilde
büyüyecefctf'r."
•••
Bu yaranın nasıl kanserleştigini Vural Savaş'ın
Bilgi Yayınevi tarafindan yayımlanan "Militan De-
mokrasi" başlıklı kitabından yapacağım alıntılaria
göstermek istiyorum: (***)
"... (İBDA-C'ninyayın organı Tarafdergisinde Sı-
vas kattiamı ile ilgili olarak)... Dinsiz cumhuriyetiyık-
ma yolunda en önde gelen Sıvas'ınyiğıtMüslüman-
lanna teşekkürû birborç biliriz. Karar çıkmıştır. 'Is-
lamda şıddet yoktur
1
diyen herkım olursa olsun, ay-
nen Kemalist ve işgal yanlısı bir kâfîrdir. Yaşasın
Anadolu halkının şeriat için silahlı mücadelesi.
Sıvas'ta insanlanmız, yargılama ve cezalandırma
hakkını kullanmıştır. Yargılama ve cezalandırma
hakkıyalntz Müslümanlanndır. Bunun lamı dmiyok.
Yasadışı TC'nin hiçbir hakkı yoktur..."
•••
Işte yanm yüzyılda geldiğimiz nokta bu. Üç bu-
çuk oy uğruna; bu işi, (inanmadıklan halde) körük-
leyenlerin ve körüklemeye devam edenlerin, durup
düşünmeleri gerekmez mi?
0 Önder Güngör; "Gelasius'un Kılıçlan", 2. bas-
kı, Sarmal Yayınlan Istanbul, 2000
(**) Burhan Oğuz; "Yaşadıklanm DintedikJerim",
Simurg, Istanbul 2000
("^ Vural Savaş, "Militan Demokrasi", Bikji Yayı-
nevi, Ankara 2000
Yahya Demirel tezkeresini alıyor
Demirel yeğenini
ziyaret etti
HATİCEBİÇER
SIVAS - Egebank'ın
eski sahibi ve 9. Cum-
hurbaşkanı Süleyman
Demirel'ın yeğeni Yahya
MuratDernireri. bedel-
li askerlık yaptığı Sıvas
178. Piyade Er Eğitim
Tugay'ında bıçaklayan
Serdar Alptekin'ın bir
dönem Genelkurmay
Başkanlığı'na bağlı
özel Kuvvetler'de söz-
leşmeli uzman çavuş
olarak görev yaptığı be-
lirlendi. Süleyman De-
mirel dün yeğenini ziya-
ret etmekamacıyla Cavit
Çağlar'a ait özel uçakla
Sıvas'a gitti.
Egebank'ın eski sahı-
bi Yahya Murat Derru-
rel'i bedelli askerlik
yaptığı 5. Er Eğitim Tu-
gay Komutanlıgı'na
bağh 178. Piyade Alayı
2.Taburl.Bölük'tekal-
çasından bıçakla yarala-
yan Serdar Alptekın'in,
Genelkurmay Başkanh-
ğı'na bağlı Özel Kuvvet-
ler'de bir süre sözleşme-
li uzman çavuş olarak
görev yaptığı, sözleşme
bitiminde aynldığı ve sa-
bıkasının olmadığı öğre-
nildi.
Bu arada "korunması
gerekenbedeffi askerter"
arasında yer alan Murat
Demirel'in 4 günden bu
yana Sıvas Havaala-
m'nda özel uçağını bek-
lettiği ıleri süriildü. Be-
delli asker olan Demi-
rel'in, uçağını önceki
gün sadece "canıehnais-
tediği için" Ankara"ya
gönderdiği ıddıa edildi.
Sıvas'ta istediği elmayı
bulamadığı için uçağını
Ankara'ya gönderdiği
öne sürülen Demirel'in
yann tezkeresini alacagı
bildirildı.