Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURtYET 7TEMMUZ 2000 CUMA
HABERLER
DUNYADA BUGÜN
ALİSİRMEIV
Hava Kurşım Gibi flğır
Hava kurşun gibi ağır...
Bağır bağır..
bağırmıyorum.
Durun!
Kimseyi kurşun dökmeye çağırm[yorum.
Yalnızca bu hamakattan bunalıyorum....
Nerden de rastladım bu herife?
Kulağımın dibinden aynlmıyor.. vızıl vızıl vızılda-
nıyor.
Güneş kasrt kadar yakıcı, nem ahmaklık kadar
yapışkan.
- Ama diyor, demokrasi olmamalı mı, yafikiröz-
güriüğü?...
- Sıcak diyooım, çok sıcak, gidip birgölge bul-
san.
- Kaçamakgüreşiyorsun ama diyor, yanrt vermi-
yorsun....
Herifi ne zaman ve nereden tanıdığımı da çıka-
ramıyorum, yolun ortasında birden önümde, köpek
pisliği gibi belirivermesine hayrflanıyorum.
- O Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli, Tansu Çil-
ler varya diyorum, hepsi batıl, gâvur âşığı onlar..
ya TBMM...
- Ne diyorsun? diyor aval aval.
- Ne diyeceğim, cevap istiyordun ya.. işte alsa-
na cevap!
Sonra düşünüyorum, bu şavalak anlamaz, beni
TBMM'ye ve de anlı şanlı lideriere gâvur demekle
suçlar, belki de "Sayın muhbir vatandaş" daman
tutar, birde ihbareder.. ondan sonra işin yoksa uğ-
raş dur.
• • •
Bir lahavle çekiyorum içimden.
- Yok canım, şaka etmiştim, diyorum.
Sıntıyor,
- Anlamıştım zaten, diyor.
Bir sokak arasından hafifçe bir rüzgâresiyor, ten-
tenin altındaki gölgede duruyorum, o da duruyor.
Yüzümü iyice dönüyorum.
- Hiçbir şey anlamadın, diyorum.. Şaka ediyo-
rum, ama tut ki ciddi, ne olacak?
- Yok canım hiç ciddi olur mu, hem bunlan yûk-
sek sesle söyleyip yazabilir misin? diyor.
- Yazamam, çünkû o zaman halkı, dindahar, gâ-
vuriar diye ikiye bölmekten çanıma ot tıkahar; be-
ni 312'den mahkûm edip içeri atariar. Hak reva
mıdır?
- Elbette, diyor kafasını sallayarak.
- Birde bütün bu lideriere ve TBMM'yehakaret
etmiş olurum, değil mi?
- Eee, diyor, tabiii....
- Peki nerede kaldı fikir hürriyeti?
- Ooo, diyor, sen halkın din duygulanyta oyna-
yıp, onu maşallah hepsi de Müslüman liderierimi-
ze, partilerine karşı kışkırtacaksın; TBMM'yi gâ-
vurtukla suçlayacaksın....
- Yaaaa, diyorum.. gördün mü? ~- ••-
• • •
- Bu söylediklerinin konuştuğumuzla ne ilgisi
var? diyor.
- Evladım, diyorum, ben bir şey söylemiyonjm,
yalnızca ErbakanVn mahkûmiyetine neden olan
sözleri tekrarlıyonım.. hepsi bu.
En iyisi hepsini bir nefeste söyleyip münasebet-
sizden kurtulmak. "Bak evladım" diye başlayıp sür-
dürüyorum:
"Her şeyden önce bütün yaşamını icazetli laik-
lik düşmanlığına harcamış Erbakan 'ın, tam işi bit-
tiği sırada hapse girip kahraman olmasını istemi-
yorum.
Aynca, kendisi, şeriata uymayan, kendiifadesiy-
le gâvurâşığı olan, gâvuryasalannı uyguladığı, on-
larla hükümet ettiği için Erbakan 'ın 'batıl' olduğu-
nu da görüyorum. Ama ne yazık ki, ağzı bir kanş
açık dinleyenler, bu gerçeği görmüyorlar.
Mademki, şeriata uymayan kanunlar gâvur
âşıklığıdır, onlan çıkaranlar da, onlan uygulayanlar
da, onlarla hükümet edenler de bu düşünceye gö-
re, gâvur âşığı ve batıldır.
Imdiii.. hiçbir demokrasi, kendi Meclisi'nin, ken-
di partilerinin ve liderlerinin inanmış insanlar kar-
şısında din düşmanı, inanç düşmanı olarak göste-
rilerek ülkenin ikiye aynlmasına izin vermez; insan-
lan ıridanna, denlehnin renklerine göre ayırmak ne
kadar demokrasiye aykın ise, inanç bezirgânlan
tarafından, inançlan yüzünden birbirine dûşürme-
ye kalkışmak da o denli demokrasiye aykındır.
Ben ne fikir suçuna yer veren sözde bir demok-
rasi istiyorum, ne de inanç bezirgânlannın halkı
birbirine kırdırmaya çalıştıklan takıyye demokrasi-
si.
Bu noktaya dikkat etmezsen fena olur."
Yalnız konuşmanın sonundaki "fena olur"u algı-
lıyor ve alınıyor.
- Ne oluryani? diyor.
- Ne olacak, Kahramanmaraş, Sıvas katliamlan
olur, ramazanda oruç yediği, başı açık gezip pas-
taneyegittiğiiçin öldürülen kızlarolur, buna da de-
mokrasi denmez. Hadi sen şimdi git, biraz daha
bunlan düşün, diyorum.
Arkasına bakmadan uzaklaşıyor.
Güneş, kasrt kadar yakıcı...
Hava kurşun gibi ağır...
Bağır, bağır...
bağırmıyorum.
Kimseyi kurşun dökmeye çağırmıyorum.
Yalnızca, nem kadar yapışkan ve bulaşıcı bu ha-
makattan bunalıyorum.
NOT: Hamakat: Ahmaklık.
Özal Baysal davası
Milyarlık yolsuzluğa
1 milyon lira ceza
ANKARA
Eski Türkiye Kalkınma
Bankası Genel Müdürü
Özal Bavsal, bankayı
80 milyar 376 milyon
lira zarara uğratarak
görevini kötüye
kullandığı gerekçesiyle
yargılandığı davada 1
milyon 633 bın 333 lira
ağır para cezasına
mahkûm edildi.
Baysal'ın cezası
"geçmişteki hali ve bir
daha suç işlemeyeceği
yohmda mankemeye
kanaat gektiğT
gerekçesiyle ertelendi.
Ankara 4. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde
görülen davanın dünkü
karar oturumuna sanık
Baysal katıîmazken.
avukatı Ergun Özer ve
müdahil Kalkınma
Bankasf nın avukatı
Yonca GûJ ile
Hazine'nin avukaü
Canan Doğan katıldı.
Yasa, ülkücü terörist Haluk Kırcı'yı da kapsaması nedeniyle hükümet sorunu haline dönüştü
Hükümet afta acbm atımyor• Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürü Ali Suat
Ertosun, af yasasının
çıkarılmaması durumunda
istenmeyen olaylann
gelişeceğini söyledi.
Geçen aylarda başta
Çanakkale, Bursa,
Elbistan, Bayrampaşa olmak
üzere yurdun birçok
yerindeki cezaevlerinde
çeşitli eylemler
gerçekleştirilmişti.
ANKARA (Cıunhuriyet
Bürosu) - DSP Genel Başkan
Yardımcısı Rahşan Ecevit ta-
rafından 2 yıl önce gündeme
getirilen af yasasında, hûkü-
metin bugüne değin adım at-
maması nedeniyle cezaevîe-
rinde gergin bekleyiş süriiyor.
Cezaevlerinde aralıklarla ya-
pılan eylemlerin ardından ge-
lecek günlerde birçok ceza-
evüıde toplu isyanlann başla-
yabileceğıne dikkat çekiliyor.
Af yasasının ülkücü terörist
Haluk Kıra'yı da kapsaması
ve MHP'nin Kırcrya sahip
çıkması nedeniyle hükümet
sorunu haline dönüşen afta çö-
züm bulunamadı.
Başbakan Buient Ecevit ın
eşi Rahşan Ecevit tarafindan
gündeme getirilen af yasası,
geçen yasama döneminde
TBMM Genel Kurulu'nda ka-
bul edikniş, ancak 9. Cumhur-
başkam Süleyman Demirei ta-
rafından anayasanın eşitlik il-
kesine aykın olduğu gerekçe-
siyle yeniden görüşülmek
üzere Meclis'e gönderiknişti.
Hükümet ortaklan arasında
yasanın kapsamı sınırlandın-
larak bir metin hazırlandı. An-
cak, TBMM Anayasa Komis-
yonu'ndaki görüşmeler sıra-
smda yasanın Haluk Kırcı'yı
da kapsaması nedeniyle DSP
ve MHP'liler arasında uzlaş-
ma saglanamadı. Af yasası
üzerinde hükümet ortaklan
arasında uzlaşı sağlanamama-
sı nedeniyle yasa Adalet Ko-
misyonu'nda askıya alındı.
Adalet Bakanı Hikmet Sa-
mi Türk, her firsatta cezaevle-
rinin doluluk oranından yakı-
narak, af yasasının bir an önce
çıkanlması gerektiğine, affuı
tutuklularda beklentiye yol aç-
tığına, çıkmaması durumunda
beklentilerin hayal kınklıgına
dönüşebileceğine dikkat çek-
mişti. Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürü AH Suat Erto-
sun da af yasasının çıkanlma-
ması durumunda istenmeyen
olaylann önüne geçilmesinin
güçlüğünü vurguladı.
Geçen aylarda başta Çanak-
kale, Bursa, Elbistan, Bay-
rampaşa olmak üzere yurdun
birçok yerindeki cezaevlerin-
de çeşitli eylemler gerçekleş-
tirümişti.
önceki gün de Burdur, Nev-
şehir ve Bayrampaşa cezaev-
lerinde yaşanan gerginlik ge-
lecek günlerde gerçekleşebi-
lecek eylemlerin habercisi
olarak yorumlandı.
Gelecek yasama dönemine
kalan af yasasının çıkanlması
durumunda 25 bıne yakın tu-
tuklunun aftan yararlanması
bekleniyor.
Adalet Bakanlığı'na tepki
'Sorun şiddet
yoluyla çözülmez'
ANKARA/ İSTAN- Jer höcretere yerieştirfl-
BUL (Cumhuriyet) -
Burdur ve Bayrampaşa
cezaevlerinde önceki
gün yaşanan kanlı olay-
lann ardından Tüm Yar-
gı- Sen üyesi infaz koru-
ma memurlan Adalet
Bakanlığı'nın uygula-
malannı protesto etti.
Burdur Cezaevi'nde mü-
vekılleri bulunan Anka-
ra, îzmir, tstanbul ve An-
talya barosu avukatlan
adına yapılan yazılı açık-
lamada da Burdur Ceza-
evi'nde yapılan operas-
yonun kamuoyuna yan-
sıdığından daha ağır so-
nuçlan olduğu vurgulan-
dı. tHD üyeleri de ba-
kanlığı sorunu şiddet yo-
luyla çözmeye çalışmak-
la suçladı.
Burdur Cezaevi'nde
müvekillen bulunan An-
kara, Izmir, Istanbul ve
Antalya barosu avukat-
lan adına yapılan yazılı
açıkJamada da, Burdur
Cezaevi'nde yapılan
operasyonun kamuoyu-
na yansıdıgından daha
ağır sonuçlan olduğu
vurgulandı. Açıklamada,
dün Burdur Asliye Ceza
Mahkemesi duruşma sa-
lonuna talimat ifadesinin
alınması için hastane ön-
lüğü ile ve yaralı olarak
getirilen tutuklu Asiye
Güdenin duruşmasuıa,
avukatlann tüm engelle-
me çabalanna karşın ka-
tıldığı belirtilerek şöyle'
denildi:
"Güden'in anlaümla-
nndan, cezaevinde en az
îkl kişinin eüerinde gaz
bombası patlaması vevo-
ğun gaza maruzkalmak-
tan yaşam tehlikesi içeri-
sinde olduklannı ve çok
ağır kafa ve vücut yara-
lanması bulunduğu hal-
de hastaneye görürülme-
yen tutuklular bulundu-
ğunu öğrendik. Bayguı
veyakendisinde olmayan
yarah, tutuklu ve hü-
kümlülerin dahi 'tedavi
kabul etmıyor' gerekçe-
siyle hastaneden çıkarb-
larakcezaevine gönderfl-
dikteri belirtflmiştir. Ya-
rah tutukhı ve hükümlü-
mişler ve burada körii
muamele devam etmek-
tedir. Bu nedenie açlık
grevindedirler.''
Bayrampaşa Ceza-
evi'nin önünde dün açık-
lama yapan Tüm Yargı-
Sen'e bağlı infaz koru-
ma memurlan yaptıklan
açıklamada, can güven-
liklerinin bulunmadığını
belirttiler.
IHD Istanbul Şubesi
Başkanı Eren Keskin,
Burdur Cezaevi'ndeki
olaylann öncesi olduğu-
nu bir anda gelişmediği-
ni söyledi.
Keskin, dünkü olay-
larda Veü Sacıok adlı tu-
tuklunun kolunun koptu-
ğunu belirtti.
Kadıköy'de F tipi ce-
zaevlerinı protesto et-
mek isteyen 9 kişı polis
tarafından gözaltına
alındı.
ÎĞNELİ FIRÇA ZAFERTEMOÇİN
Ilerleyen hastalığı nedeniyle 26 gün önce tahliye edilmişti
•=•3 ^ ^
MuratDil hastanedeöldiitstanbul Haber Servisi -
Cezaevinde yakalandığı
karaciğer kanseri nedeniy-
le cezası ertelenerek 9 Ha-
ziran 2000 tarihinde tahli-
ye edilen Murat Dil, teda-
vi gördüğü Beyoğlu Eği-
tim ve Araştırma Hastane-
si'nde öldü. Yasadışı TlKB
örgütüne üye olduğu, bu
örgüt adına çeşitli eylemler
yaptığı gerekçesiyle top-
lam 21 yıl ağır hapis ceza-
sına çarptınlan Dil'in has-
talığı bilinmesine karşın
tahliye ıstemı uzun süre ka-
bul edilmemişti. Murat
Dil'in hastalığının iyice
ilerlemesı üzerine annesi
Zöhre Bad, bu kez medya
aracılıgıyla yetkihlere çag-
nda bulunarak "Oğlum
evinde ölsûn" demişti. Bu
yöndeki haberlerin kamu-
oyuna yansımasmdan son-
ra 9 Haziran 2000 günü
tahliye edilen Dil, tedavisi
için hastaneye kaldınldı.
Dil, tahliyesinin ardından
ancak 26 gün yaşayabildi.
tHD tstanbul Şubesi'nce
yapılan açıklamada, Murat
Dil'in cezaevlerindeki tu-
tuklu ve hükümlülere ilış-
kin bir sağhk politikasının
olmaması nedeniyle öldü-
ğü öne süriildü. Cezaevle-
rinde şu anda Murat Dil gi-
bi yüzlerce hasta tutuklu ve
hükümlünün bulunduğu
ifade edilen açıklamada,
hasta tutuklu ve hükümlü-
lere acil sağlık hizmeti ve-
rilmesi için hükümete çağ-
n yapüdı.
Ciller, partilerin kapatılmasını ve siyasi yasakları doğru bulmadıklarını vurguladı
'Rekabeti siyasi ortamda yapmak isteriz'
tstanbuIHaber Servia-DYP Ge-
nel Başkanı Tansu Çiller, Yargı-
tay'm, kapatılan RP'nin yasaklı
Genel Başkanı Necmettin Erba-
kan'ın mahkûmiyet karannı ona-
masıyla ilgilı olarak, "Raldpleri-
nıizle rekabeti siyasi ortamda yap-
mak isteriz" diye konuştu.
tstanbul Ticaret Odası'nı ziyaret
eden Çiller, partilerin kapaülması-
nı, siyasi yasaklan doğru bulma-
dıklarını vurgulayarak ülkemizde-
ki demokrasi standartlannın yük-
seltilmesinin, herkesin görevi ol-
dugunu söyledi.
Çiller, "Kişi\T özel kanun deği-
şikliği ve hukuk ayariamalan gön-
demegeiirse,bu durum büjük dev-
let imajıyta bağdaşmaz. Bugün ge-
Bnen nokta böyledir. kişiye özel bir
iş yapıkn^ görüntüsü verilmiştir"
diye konuştu.
özgürlük ve Dayanışma Partisi
(ÖDP) Genel Başkanı Ufuk Uras,
"Şiddete çağn yapmayan bir ko-
nuşmadandolayı Erbakan'm ömür
boyu siyasetten men edflmesi ve
hapse mahkûm edSmea demokra-
t& bir rejimde yer alamaz" derken
DÎSK Genel Sekreteri Murat Tok-
mak ise "Düşüncenin özgûr kıhn-
m w için gereldi admılar aülmatı"
dedı.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Bir siyasi parti liderinin 6 yıl
önce yaptığı bir konuşma ne-
deniyle mahkûm edilmesinin
savunulacak bir tarafı olabilir
mi? Üstelik bu konuşmaya bak-
tığımızda bir fikir açıklamasının
ötesinde bir şey de yok. Daha
önceçokçayazdık, Erbakan'm
kendisi ve partisi çok kritik dö-
nemlerde demokrasinin önü-
nün açılmasına değil, tam tersi-
ne kapanmasına yarayan işler
yaptılar. DEP'liler TBMM'den
yakalanndan tutulup atılırken
Tansu Çiller'e destek verenler
arasında Refah Partililerde var-
dı.
Susuriuk kazası meydana
geldiğinde ortaya çtkan bilgi ve
belgelere "fasa fiso" diyen de
Erbakan'dı. "Mum söndü oynu-
yorlaf diyen ise Erbakan'm en
yakını Şevket Kazan'dı. Daha
saymakla bitmeyecek falsolar-
dan söz edebiliriz. Erbakan'm
Fazilet Partisi'nin son kongre-
sindeki tutumu da parti içi de-
mokrasiyi yok etmeye yönelik
birgirişimdi.
Bütün bunlar, Erbakan'm ce-
za almasına "Oh olsun" deme-
Erbakan Cezası Yanlış
yi gerektirmiyor. Bu karartardan
sonra, "Ona yapılınca iyi de ba-
na yapılınca yanlış" diyerek çif-
te standartlı davranmanın da
kimseye bir yaran olacağını
sanmıyorum. Çünkü bu ülkede
demokrasi ve özgürlük yolunun
açılması için önce karşı tarafın
özgürlüğünü savunacak bir bi-
linç yaratılması gerekiyor. Bu
nedenie net bir şekilde söylüyo-
rum: Erbakan'm da, Tayyip Er-
doğan'ın da, Hasan Celal Gü-
zel'ın de mahkûm edilmesini bu
ülkenin çıkarlan, demokrasinin
geleceği ve kendi vicdanım
açısından yanlış buluyorum.
İşin hukuki boyutunu tartışmı-
yorum. Aslında o yönünün de
oldukça tartışmalı olduğu inan-
cındayım.
• • •
Bülent Ecevit ölüm cezası-
nın kaldınlması için uzun za-
mandır çaba sarf ediyor. Ecevit,
dünya görüşü nedeniyle ve Ba-
tı standartlanna uyma zorunlu-
luğu yüzünden ölüm cezasının
kaldınlmasının şart olduğunu
söyiüyor. Bu arada gazetelerde
bir haber. Fazilet Partiliter, ölüm
cezasının kaldınlmasına ancak
TCK'nin 312. maddesinde bir
değişiklikyapılırsa destek vere-
bileceklerini söylemişler. İşte bu
yanlış. Eğer ölüm cezasının kal-
dınlmasına inanıyorsanız bunu
desteklersiniz. Aynca TCK'nin
312. maddesinin değişmesi için
de mücadele edersiniz.
Çünkü ölüm cezasının kaldı-
nlması Türkrye için bir adım. Öz-
güriükler yönünde bir adım.
Ozellikle sıcak gündem nede-
niyle banş yönünde bir adım.
Bunu neden pazaıiık konusu
yapıyorsunuz? Çünkü ölüm ce-
zası şu anda başkalannın der-
di, sizin değil. O zaman önemli
de değil. Ömeğin FP'liler 312.
madde konusunda çok duyar-
lılar. Başlanna bu maddeden
dert geldiği için böyle davranı-
yorlar. Tamam, buna da bir di-
yeceğimiz yok. Ancak şunu an-
lamak gerekir ki kendisine öz-
gürlük isteyip başkasının baskı
attında kalmasına göz yuman
bir bakış açısı hiçbir zaman öz-
güriüklerin genişlemesine yar-
dımcı olamaz.
Terörie Mücadele Yasası,
Türk Ceza Yasası'nın 159,168
ve 169 gibi birçok maddesi de
normal bir hukuk devletinde ol-
maması gereken hükümler içe-
riyorlar. İşte bütün bunlara kar-
şı karartı ve tutarlı bir tavra giril-
mesinin zamanı geldi de geçi-
yor. Fazilet Partılıler bunlann ne
kadar bilincinde tam kestirebil-
miş degilim. Ancak onlar içinde
bir kesim geçmişe göre daha
dikkatli ve duyarlı birtutum gös-
teriyor. Bu da bir kazanç. De-
mokrasi bilincinin kafalara kök-
lü şekilde yer edebilmesi kolay
değil. Bu dert, üikedeki bütün
muhalif güçler için geçerli. Sol-
cular için de geçerli.
• • •
Erbakan'm mahkûmiyetinin
onaylanmasının, ne "şeriata
karşı mücadele^, ne de de-
mokrasi ve özgürlüklere bir fay-
dası var. Tam tersine zarar verir.
Erbakan, bugün yüzde 15'lik bir
oy kitlesine sahip bir akımın do-
ğal lideri durumunda. Bu akımın
eleştirilecek, karşı çıkılacak çok
hatalan olduğu da bir gerçek.
Ama onu siyaset sahnesinden
yok ederek ne Türkiye'deki si-
yasi Islam değişir, ne de Türki-
ye'de demokrasinin önü açılır.
Erbakan'ı siyasi bakımdan
beğenip beğenmemenin bir
önemi yok. Onun, bir siyasi par-
ti lideri olarak konuşmalan yü-
zünden siyasi yasaklı haJe gel-
mesi ve hapse atılacak olması
yanlıştır, Türkiye'nin bundan bir
çıkan olduğunu da söyteyeme-
yiz. Bu iş nasıl düzeltilebilir Her-
halde önce yasalan değiştirmek
gerekiyor. Meclis'in gündemin-
de olan TCK'nin 312. ve 159.,
Terörie Mücadele Yasası'nın 8.
maddesi ve İnfaz Yasası'nda
yaplması istenen küçük deği-
şiklikler buna benzer sorunlan
çözebilir. Partiler istese birkaç
saat içinde bu değişiklikler
kanunlaşabilir.
Çok mu zor?
Burdur
*•
Uç
tutuklu
yakınına
gözaltı
SERGÜL
CANIGÜR
BURDUR-Burdur
Cezaevi'nde önceki
gün 36 tutuklununya-
ralanmasıyla sonuçla-
nan olaylann ardın-
dan dün cezaevi
önünde toplanarak
çocuklan hakkında
bilgi almak isteyen tu-
tuklu yakınlanndan
3'ü gözaltına alındı.
Izmir DGM'de görü-
len bir davayla ilgili
olarak ifade vermeyi
reddederek Burdur
Cezaevi'ndeki eylem-
lerin başlamasına ne-
den olan ve olaylar sı-
rasında yaralanan tu-
tuklular, hastaneden ,
jandarma tarafından
dövülerek çıkanldılar.
Yarahlardan VeMSao-
hk'ın olaylar sırasm-
da kolunun koptuğu
ve tedavisinin sürdü- •
ğü öğrenildi.
Burdur Cezaevi
önünde dün sabah sa-
atlerinde toplanan tu-
tuklu yabnlan slo-
ganlar atarak ceza-
evinde yaşananlan
protesto etti. Dün ya-
ralanan ve çoğu
DHKP-C, TKP/ML
ve TİKB davası sa-
nıklan hakkında hiç-
bir bilgi verilmeme-
sinden yakınan tutuk-
lu yakınlan. görüş gü-
nü olmasına karşın
çocuklanyla görüştü-
rûlmediler. "Çocuk-
tanmızı istiyoruz" di-
ye slogan atan tutuk-
lu yakınlanna polis
müdahale etti. Polis,
kadınlan yerlerde sü-
rüklerken Cemal
Çakmak, Ibrahim
Yaşar, Seknık Yaşar'ı
gözaltına aldı.
Zoria ifade
Burdur Ceza-
evi'nde meydana ge-
len olaylar sırasında
yaralanan ve Devlet
Hastanesi'nde tedavi
gören tutuklular dün
hastaneden jandarma
zoruyla çıkanldılar.
Hastaneyi terk etmek
istemeyen yarah tu-
tuklular "Yaşasın
hakh mücadelemiz"
diye slogan atarken
jandarma tarafından
dövüldüler ve sürük-
lenerek arabalara bin-
dirildiler.
önce cezaevine gö-
türülen sanıklar daha
sonra tzmir DGM'de
görülen dava nede-
niyle talimatla ifade-
lerinin alınabümesi
için Burdur Ağır Ce-
za Mahkemesi'ne ge-
tirüdiler. Yarah 11 tu-
tuklusanıktanbazüa-^__
n ancak jandarma'
yardımıyla yürüyebil-
di. Halfl TJryaki, Ya-
nusAydemir,AIiBitS, '
YusufDemir, tbrahim
Bozav;Hüseyin Tirya-
ki,M"ustafaHıra,Ha-
kan Baran, Kazun
Ceylan, Hayrullah
Kaı; Hüseyin Kflitad-
lı sanıklar "sitsouı
hakiaruıı" kullanaıak"
ifade vermediler.