Katalog

6 TEMMUZ 2000 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 19 *• GTINCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Yakın arkadaşlannın söylediğine göre, Sunal kendine özgü korkulan olan, korkacağı bir şeyler olmazsa korkuya kapılacağı bir olay yaratan bir ki- şiliğe sahip. Uçağa binme kofkusu başta geliyor. O kadar ite- ri bir korku ki "Politzei" filminin yönetmeninin açık- ladığına göre, başrol oyuncusu Sunal, Almanya'ya binlerce kilometreyi otomobille aşarak geliyor ve otomobille dönüyor. Medyadan yansıyan eleştiriler iki noktada top- lanıyor: Havaalanı Sunal'a dertıal müdahale ede- cek sağlık ekiplerinden yoksundu. Kalp krizi geçi- ren sanatçı için pilotun havaalanında gerekli yer- leri uyarmasına karşın ambulansla doktoriaren az 15-20 dakika geç geldi. 3 dakika içinde gerekli ilk tıbbi müdahale yapı- lamayan Kemal Sunal, hastaneye götürüldüğün- de zaten ölmüştü. Demek ki -pek çok konuda olduğu gibi- hava- alanı sağlık sisteminde bir eksiklik, bir hata var. Tabii tanıklann ifadeleriyle THY yetkililerinin ver- diği yanıtlar birbirine kanştı. Sunal'ın ölümüne ne- den olan olgular nelerdir, açık seçik anlaşılamadı. Anlaşılacağa da benzemiyor. ölüme neden olan öğelerarasına, hosteslerin ilk yardım bılgisınden ve pratiğinden yoksun oluşlan da ektendi. Hatta defibrilatör denilen gerecin uçak- ta bulunmayışı önplana çıkanldı. Oysa gereci hastanelerde kullanan doktoriar, defibrilatörün ancak deneyimli ellerde işe yaradı- ğını, hatta bu gerecin sürekli bakım istediğini söy- lüyor. Yannlarda medyamızda ani ölümleri yaşama çe- vimnek için her uçakta deneyimli bir hemşire bu- lundurulması gibi bir öneri yayımlanırsa, doğrusu şasmamak gerek! Bütünüyle eleştirilere katılmamak olanaksız. özellikle havaalanlannda veya -olanağı varsa- uçaklarda sağlıkla ilgili yeterince önlem alınması- nı içeren dileklere de... Kemal Sunal'ın ani ölümüne yol açan çaresizlik- terin sıralandığı, herkesin herkesi eleştirdiğı şu gün- lerde temel bir soru var ki, ne akla geliyor ne de yanıtı aranıyor. Ünlü öyküyü bilenler sık sık kullanıriar Adam yüzme bilmeyeni kurtarmak için itildiği denizden çıktıktan sonra, "Beni kim itti" diye so- rar. Hani o hesap: Yıllardır uçağa binme korkusuyla yaşadığı bılinen Kemal Sunal'ı o kahrolası fılmi bir an önce çekmek için Trabzon uçağına binmeye kim zoriadı veya "kim ikna etti?" Insanlık komedisi Mazeret arayanlar, "Uçak korkusunu yenmek is- tiyordu" demeye başladılar. Böyle bile olsa "onla- nn", korku fobilerini bildikleri Sunal'ı uçağa bin- mekten vazgeçirmeye çalışmalan gerekmez miy- di? Türkiyemizde insanlık komedileri bitmez. Birini yaşarken bir başkası güncelleşir ve günlerce sü- rer gider. Ne ki, sadece toplumun değii, yöneticilerin de bellekleri zayıftırTürkiye'de. Birsüre ıstıraplar, ön- lemler birinci sırada yer alır. Sonra? Unutulur gider. Çağdaş insanlık ilkeierinöen söz etmeKte âydı- nımız, medyamız ve ilim bilim adamlanmız ve en başta siyasetçilerimiz yanş halinde. ömeğin; kamuoyunda yıllardır tartışılan idam, ortaklar arasında uzlaşma olmadığı için hükümet tasansına dönüşüp TBMM'ye önerilemiyor. ANAP Grup Başkanvekili Beyhan Aslan, kjamı kakdıran bir yasa önerisi hazırlamış, açıkladı. lyi yaptı demeye vakit kaimadı. Yasa önerisi haberini kamuoyuna sunan gazetede göze çarpan büyük- lükteki şu başlığa ne dersiniz: "Ağırlaştmlmış müebbede çarptınlacak idam mahkûmunun 'dünyayla tüm ilişkisinin kesilmesi 1 öneriliyori" Siyasetçilerimiz insanı idam etmekten beter hale sokmaya mı hazıriantyoriar, ne dersiniz? Antonina STurizm KÜLTÜRGEZÎLERİ 16-23 Temmuz Güneydoğu Anadolu "Sanat Tanhçısı AtilU Tuo« rehberligınde Gazıantep, Birecik, Ur- fa, Harran, Sogmatar, Vıranşehirın Yezidı köylerı, Mardin, Hasankeyf, Tur Abdin'ın Süryani manastırlan. Diyarbakır, Nemrut ve sular altında kalacak olan Zeugma'ya olaganüstü bir seyahat ." 26-30 Temmuz Biliamtyen Kapadoky. "Araştırmacı yazar Tnrgay Yenidüny» rehberligınde bılınenlerin yanı sıra, Kapadokya'nın bilinmeyenlen." 22-30 Temmuz Ort» ve Dogu Karadeaiz "Araştırmacı yazar Tuncı V«nş ile Amasya, Samsun. Ordu, Trab- zon, Sümela. Rıze, Artvın, Erzurum, Sivas, Tokat, Zıle" DOÇ.DR. M.İHSAN TUNAY İLE 16 Temmuz Pazar Enez (Urih ve deniz) "Günübırlık tanh, kültür ve deniz gezisi" 28-30 Temmuz Aısos, Truva, Berganu "Assos, Truva, Bergarna. Apollon Smyteon, Aleksandra Troas'ı kap- sayan keyıflı bir haftasonu gezısı" Gönâbirlik Hıftuonu gezileri: ı 8 Temmuz Cumartesi Çarylar, Hanlar, Kapanlar, Sanat Tanhçısı Atilla Tuna ile 9 Temmuz Pazar Sâleymaniye'den Ztyrek'e, Sanat Tarihçisi Selçuk Seçkin ile Rezervasyon: 0 212 292 28 74-75 CLUBTEOS * Cennetten bir köşe * Özel kum plaj * Eski Tûrk evleri * Büyük ve çocuk hayuzu_ * Mini Club * Disco * Snack Bar «Aoıkbûfcyemckler Kişi başı günlûk konakJama Y.P. 15.000.000.-TL GÜNÜBÎRLÎK ZÎYARETÇÎLER ÎÇÎN ÜCRETSİZ GÜNLÜK KULLANIM Rezervasyon Tel: 0 232 745 74 56 - 57 - 58 Faks: 0 232 745 70 38 Cezaevleri için için kaynıyor • Baştarafi 1. Sayfada evi'nde olaylar çıktı. DHKP-C, TKP/ML, TtKB davası sanıkla- nnuı başlattıgı eyleme PKK da- vası sanıklan ve diğer koğuşlar- da kalan sanıklann destek verme- si üzerine, sayılan 60'a ulaşan ey- lemciler koğuşîann önüne bari- kat kurdular. Bunun ûzerine DSl'ye ait kepçe cezaevine girer- ken, yataklannı ateşe veren tu- tuklulara müdahale etmek için 3 kompresörle duvarlar delindi. Jandarma daha sonra cezaevinin çatısından operasyonbaşlattı. Tu- tuklulann attıklan cam parçala- nndan birinin yüzüne isabet et- mesi nedeniyle gardıyan Halfl tn- cebaçak ile adı belirlenemeyen 2 kişinin yaralandığı bildirildi. Ce- zaevine silahlannı dışanda bıra- karak coplarla çok sayıda polis de girerken, zaman zaman içeri- denpatlamasesleriduyuldu. Yet- kililer, patlamalann göz- yaşartıcı bombalardan kaynaklandığını öne sü- rerken cezaevine çok sa- yıda kan durdurucu iğne, maske, oksijen, sargı be- zi sevki yapıldı. Cezaevine gelen Bur- dur Valisi Kaya Uyar, 11 tutuklunun 4. ve 5. ko- ğuşlann kapılannı ka- pattıkJannı ve açmamak- ta direndiklerini belirte- rek şu bilgileri verdi: "Planü ve büyük bir direnişk karşı karşrya kakhk. Operasyonlan- nıız sırasında kesmlikle ölen obnamıştır. Sadece bir kişinin kolu koptu. Diğeryarahlar ise gözya- şarbcı bombalar ve itfa- iyeninsıknğısulardanet- kilendiler. tsyana 16'sı bayan 61 kişi kaükh. Ya- ralılar Devlet Hastane- si'nde tedavi altına ahn- düar." Burdur Başsavcısı Sa- it Gûıieç ve TBMM în- san Haklan Alt Komis- yonu Başkanı Burdur Milletvekili Hasan Ma- cit, tutuklularla anlaşma sağlayabilmek için gö- rüşmeler yaptılar. Operasyonlarda ilk berirlemeiere-göre arala- nnda 36 kişi yaralandı. Cezaevine yönelik ope- rasyonlar sırasında göz yaşartıcı bombalar da kullanıldı. Itfaiye ekipleri ise koğuşlara su sıktı. Operasyon sırasında mahkûm ve tutuklulann, güvenlik güçlerine sopalarla karşılık verdiği öğreni- lirken cezaevinden ıslık ve çığlık sesleri yükseldi. Cezaevi önünde bekletilen sağlık ekipleri ve am- bulanslar ise yarahlan hastanele- re taşıdılar. Cezaevi önünde top- lanan tutuklu ve hükümlü yakın- lan, Ecevit aleyhine slogan attı- lar. Güvenlik güçleri, tutuklu ve hükümlü yakınlannı cezaevi çev- resinden uzaklaştırdılar. Bayrampaşa Cezaevi Bayrampaşa Cezaevi'nde bir grup adli tutuklu, uyuşturucu ka- çakçıhğı suçundan tutuklu bulu- nan Tahsin Eşme adlı koğuş so- rumlusunun naklini protesto et- mek amacıyla ısyan çıkardı. Is- yancılar cezaevinde yatak ve ka- salan yakarak yangın çıkardılar ve 6 infaz koruma memurunu re- hine aldılar. Isyan, Istanbul Cum- huriyet Başsavcısı Ferzan Çiti- d'nin devreye girmesi sonucu yaklaşık 8 saat sonra bitirildi. Bayrampaşa Cezaevi'nde kısa süre önce 2 kişinin ölümü, 2'si cezaevi görevlisi 8 kişinin yara- lanmasıyla sonuçlanan silahlı ça- tışmanın ardından olaya kanştık- lan belirlenen tutuklulann başka cezaevlerine gönderilmesine ka- rar verilmesinden sonra jandar- ma ekiplen dün sabah D Blok'a girdı. Koğuş sonımlusu olduğu ögrenilen Tahsin Eşme adlı tu- tuklu, cezaevi aracına bindirile- rek Manisa Alaşehir Cezaevi'ne gönderildi. Bunun ardından yak- laşık 500 tutuklu cezaevinde is- yan çıkardı. Isyancılara müdaha- le etmek isteyen 6 infaz koruma Siirt E Tipi Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlüler 'YaJanlanmızlagörüşemiyoruz' AUBJLGILÎ SÖRT - Siirt E Tipi Cezaevi'ndeki tu- tuklu ve hükümlülerimn yakmlanyla görüştürülmedıği öne sünlldü. HADEP ii binasında basın toplanüsı düzenleyen tutuklu ve hükümlü yakınlan, baskıla- nn insanlık dışı boyuta ulaştığım, tutuk- lulara sevk sırasında ağır işkence yapıl- dığını söylediler. Siirt E Tipi Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlü yakınlan, görüş günlerinde ce- zaevi yetkililerinin keyfi uygulamalar yaptığını, kadmlann askerler tarafından onur kına şekilde arandığını öne sürdü- ler. Siirt E Tipi Cezaevi'rün temerküz kunpianm' andırdığını söyleyen tutuk- lu yakınlan şöyle konuştular: "Ülkemizinkflna\an>arasıolanceza- evfcri sorunu, hak gaspian ve F tipi ce- zaevleri üygaiamalanyla yeniden gûn- deme geürken Siirt E Tipi Cezaevi'nde- ki baskdar insanlık dışı bir boyuta ulaş- nuştır. Birinci derecede akrabalann ö- yarederi bilekabul edflmemektedir. Her tutuklu veya bükündüvie haftada sade- cebir tdşmingörüşmesine izin verümek- tecür. Görüşmeye gkknkr zamanmda görOştürübnezken, keyfi bir şekilde sa- atierce kavurucu gûneşin alnnda bekle- tifanektedirier. Görüşçüler, dört a> n yer- deanunadangeçirBirkenaramalarsıra- sında gayri insani uygulamalarla karşv- laşmaktaduiar. Posta yt>luyla gönderi- len eşyalar idare taraândan ahkonula- raksahiplerineulaştınlmamaktadır. Tu- tuklu ve hükümlü yakınlannın yania- rmda götürdülderi gıda maddeleri bir- birine kanşonimakta, sebze \e meyve- Jerparçalanarakdağıtılmaktadır.Onıe- ğin karpuzlar parçalanırken, yumurta- lar kınlarak kullanılmaz hale getirO- mektedir. tlçe cezaevleri ve diğer cezaev- krinden sevk edikn tutuklu ve hüküm- lüler, sevk sırasında ağır işkenceierden geçirilmekre, hakaretlere maruz kal- maktadBİar." Siirt E Tipi Cezaevi'ndeki hasta tu- tuklu ve hükümlülerin tedavi edilmedi- ğinden de yakınan tutuklu yakınlan, ce- zaevindekı hücre yapımının hızla sürdü- riildüğüne dıkkat çektıler. F tipi cezaeviennin "kişüiksizteştir- meyi, tutuklu ve hûkûmlüleri diri diri mezara gömmeyi" amaçladığını söyle- yen tutuklu yakınlan, hücre uygulama- sına izin venneyeceklerini behrttiler. Tutuklu yakınlan, cezaevinde çıkabi- lecek olumsuz sonuçlardan Adalet Ba- kanlığı'nı, Siirt Cumhuriyet Başsavcı- sı'nı ve cezaevi idaresini sorumlu tutacaklannı açıkladüar. memunı, eylemciler tarafmdan rehine alındı. Koğuş kapılanna barikat kuran isyancılar, yatak ve kasalan da tutuşturdular. Eylemciler daha sonra D Blok'un 3. kat pencere demir- lerine çıkarak Türk bayrağı ve "Af istiyoruz" yazılı bir pankart astılar. Bunun üzerine cezaevine takviye jandanna, itfaiye ve po- lis ekipleri gönderildi. Cezaevine gelen lstanbul Cumhuriyet Baş- savcısı Ferzan Çitki ile isyancılar arasında saatler süren gönlşme- ler sonucu isyan sona erdi. Çiti- ci, isyancılar tarafından serbest bırakılan infaz koruma memurla- nnın sağhk durumlannın iyi oldu- ğunu ifade etti. Nevşehir Cezaevi Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza- evi'nde de 3 adli tutuklu, af ya- sasının çıkanlmamasını protesto etmek amacıyla kendile- rinijiletlediler. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı Işık Keskin Ozbay, gasp suçundan hükümlü Nuri Yıkhrun veZarifÇelikilehırsızlık suçundan hükümlü Mu- rat Erdoğan'ın kendileri- nıjıletlediklerini ve ceza- evi revirinde yapılan ilk müdahalenın ardından koğuşlannda tedavileri- nin süreceğini bildirdi. Bursa'da silah Bursa E Tipi Cezaevi B-3 koğuşunda yapılan aramalarda, silahlı gasp suçundan hükümlü Mus- tafa Dide'nin üzerinde 7.65 milimetre çapmda bir tabanca, bir adet şar- jör, 7 adet fışek ve 5 cm. boyunda metal kesici alet ve 3 gram toz esrar bu- lundu. Aramalar sırasın- da. '6136 sayıta AteşB Si- lahlar Kanunu'na muha- lefet' suçundan hükümlü Erdinç Tümer'in üzerin- de de bir adet cep telefo- nu, iki simkart, bıçak ve bir adet cep telefonu ku- laklığı; Tuncay Erice'nin üzerinde ise cep telefonu şarj cihazı ele geçirildi. Yetkililer, olayla ılgili so- ruştunna başlatıldığını bildirdiler. 6 Temmuz 1995 yılında yitirdiğimiz ünlü yazanmız Çatalca'da piknikle anılacak Aziz Nesin'in 5. ölüııı yddönüınülstanbul Haber Servisi - Yazar Aziz Nesin'i 5. ölüm yıldönü- münde anmak için Çatalca Aziz Nesin Vakfı'nda cumartesi günü dostlan ve sevenlerinin katılaca- ğı bir piknik düzenlenecek. Pik- nik, Aziz Nesin'in vasiyeti üze- rine yash bir anma töreni değil, dost toplanüsı şeklinde gerçek- leştirilecek. tmza günü için gittiği Çeş- me'de 6 Temmuz 1995 tarihinde kalp yetmezliği sonucu yaşamı- Rıfat Ilgaz anılıyor tstanbul Haber Servisi - Şair, romancı, fıkra ve öy- kü yazan Rıfat Dgaz, ölü- münün 7. yılında çeşitli et- kinliklerle anılıyor. Ilgaz, tstanbul'da bugün saat 11.00'de Zincirlikuyu'daki mezan başında anıluicen, i- ki gün sürecek olan 7. Cide Rıfat Ilgaz Kültür ve Sanat Festivali de yann başlaya- 7. Cide Rıfat Dgaz Kültür ve Sanat Festivali cuma gü- nü saat 15.00'te, Rıfat II- gaz'ın Cide'deki evine ve Atatürk Anıtı'na çelenk ko- nuhnasıyla başlayacak. Festival, halk oyunlan gös- terileri ve Şehir Stadyu- mu'ndakı konserle sürecek. Ilgaz'm kendi sesinden şi- irlerinin dinletileceği kon- serde, Ilgaz'ın yaşamı sine- vizyon gösterisiyle anlatı- lacak ve ardından Şükme Tutkun türkülerini seslen- direcek. nı yitiren Aziz Nesin, tstanbul 'da 1915 yılında doğdu. Esas adıyla Mehmet Nusret olan Nesin, 1935'te Kuleli Askeri Lisesi'ni, ardından 1937'de Ankara Harp Okulu'nu bitirip asteğmen, iki yıl sonra da teğmen oldu. Antimili- tarist olmasına karşın askerliği çok sevdiğini sık sık dile getirdi. Yaşamındaki bu zıtlığı da asker- deki eğitim sonucu kişiliğin ev- rimleşme sürecini gözlemek için iyi bir mekân obnasıyla açıkladı. Üsteğmenken ordudan aynlan Nesin, bakkallık, gazete satıcıü- ğı gibi çeşitli işler yaptı. Tan ga- zetesinde 1945 yılında yazarhğa başlayan ustanın yaşamı, bundan sonra sürgün ve hapislerle geçti. Nesin, 1977'de Türkiye Yazarlar Sendikası'na (TYS) genel baş- kan seçıldi. Sıvas'ta, 2 Temmuz 1993'te gericilerin kath'amından kurtulan Nesin, buradaki olaylann "baş- tahrikçisi'' olduğu iddiasına kar- j'n~ım-nıjlj iuj guuunuc 15c Gideros Koyu'na gezi dü- zenlenecek. Gezi sonrasın- da Halk Eğitim Merke- zi'nde panel yapılacak. Pa- nelde Zekeriya Kaya, Bur- han Gürel, MehmetSaydur ve Ahmet TeUi konuşacak- lar. Gazetemiz yazan ve Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ile yazar Emin Değer de "Atatürk ve Bugün" konulu söyleşiye katılacaklar. Avrupa Devlet Okuhı'na, veK ve öğretmenler arasında yapılan oylama sonu- cu, yazar Aziz Nesin'in adının verilmesi karartaşünkfa. şı hukuk savaşımı verdi. Yaşamı- nın son yıllannı, çok sevdiği kim- sesiz çocuklanyla Çatalca'daki Aziz Nesin Vakfı'nda geçiren Nesin, vasiyeti üzerine valafbah- çesine gömüldü. Ölüme de mizahı açıdan yak- laşan usta yazar, 21 Kasım 1967 tarihli güncesinde, "Bütüninsan- hk tarihinde, öbnemiş tek bir ldşi buhınsaydLben deöhneyecektim. Ama örnek yok, ben ne yapayun, ölmek zonındayım" diyordu. Adı5 Alman okulunda yaşayacak YUSUFZtYAAY Almanya'mn başkenti Ber- lin'de bulunan, çeşitli ülkelerden göçmen çocuklannın devam etti- ği Avrupa Devlet Okulu'na, veli ve öğretmenler arasında yapılan oylama sonucu, yazar Aziz Ne- sin'in adının verilmesi kararlaştı- nldı. Alman ve Türk veliler ile öğretmenlerin yüzde 50'ye ula- şan çoğunluğu, okula Aziz Ne- sin'in adının verilmesi yönünde oy kullandı. Oylama, özerk olması nedeniy- le okullann kendi isimlerini seçe- bildikleri Ahnanya'da, Avnıpa Devlet Okulu'na ad bulunması amacıyla yazar Hafide Edip Adı- var, şair Mehmet Akif Ersoy ve yazar Aziz Nesin'in isimleri ara- sında yapıldı. Almanca ile birlikte Türkçe eğitim de verilen okulda yansı Türk, yansı Ahnan olmak üzere 23fr ögrenci ögrenim göniyor. Avrupa Devlet Okulu, Alman- ya'daki göçmen ve Alman çocuk- lan arasında kültürel köprü kura- rak hoşgörü ortamı yaratmayı amaçlıyor. Türkçe bölümünde Türk ve Ahnan öğretmenlerinbir- likte eğitim verdiği okuldaki öğ- rencilerin çoğunun babası Türk, annesi Alman. Berlin'deki Avrupa Devlet Okulu'nda öğrenim gören çocuk- lann velilerinin okulla ilgili ka- rarlarda etkisi bulunuyor. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Bu bakanlığa damgamı vurmalıyım! Aradan çok zaman geçmez, damgayı yer gider. Gerek Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sen- dikası (SES), gerekse sağlık meslek kuruluşlan bu alandaki sorunlan hemen her platformda dile ge- tiriyorlar. Zaman zaman da "sorunlan dile getirme suçu" işleyip gözaltına alınıyorlar. Çağdaş ülke kavramının en önde gelen unsuru olan sağlığın, sağlık emekçilerinin sorunlan, an- cak çok ünlü bir kişi yaşamını yitirdiğinde ya da bir hastaya yanlış tedavi uygulandığında akla geliyor. Böyle bir durumda da konu, genel hatlanyla de- ğil, salt o oiaya özgü olarak ele alınıyor. Biz de ko- nuyu dağıtmadan, nabız tutmaya çalışalım. Osman Durmuş'un koltuğa otunmasıyla birlik- te, bakanlıkta kadrolaşma hareketi başlamıştı, ya- sa-kural tanımaksızın devam ediyor. Bir yılda gö- revden alman başhekim sayisı 700'ü geçti. 81 ilin tümünün sağlık müdürieri, yardımcılan görevden alındı, yerine yenileri atandı. Durmuş'un müste- şariığa getirdiği Haluk Tokuçoğlu, aynı zamanda MHP MYK üyesiydi. Birini tercih etmek durumun- da kalınca MHP yönetiminden istifa etti. Tokuçoğ- lu tarihçi. Bakanlıkta sağlıklı yönetim tarih olduğu için, Tokuçoğlu belki bu yüzden müsteşariığa ge- tirilmiş olabilir. Anadolu illerinin birinden şöyle bir mektup aldık: "Başhekim bizi topladı, 'Arkadaşlar beni bu kol- tuğa MHP getirdi. Bu yüzden MHP ilçe başkanı- nın söylediklerini yerine getirmek durumundayım. Beni anlayışla karşılayacağınıza inanıyorum' dedi. Kulaklanmıza inanamadık..." Başhekimin göreve başlamasından hemen son- ra MHP ilçe başkanının kurduğu temizlik şirketi, hastanenin işinı almış! Konuyu birkaç örnekle birlikte daha sonra da iş- leyeceğiz. Başkentte de pek çok üst düzey yönetici görev- den alınıp "uzman" olarak atandı. 11 masanın bu- lunduğu uzmanlar salonunda şimdi 40 kişi oturma görevi yapıyor! Sürgünü aşan uygulamalar Kamu alanındaki ücret dengesizliği, adım adım gündemin üst sıralanna çıkıyor. Bir konu önce so- run olarak masaya konmalı ki, çözüm başlasın. Bu açıdan, dengesizliğin gündeme gelmesi önemli. Sağlık alanındaki ücret politikasının da aynca ele alınması gerekiyor. 24 saat aralıksız görev yapan bir kişinin fazla mesai ücreti, nonnal çalışma üc- retinin de altında olursa o elemandan nasıl verim- lilik bekleyebilirsiniz? Konu "f/p" olunca, akla ilk doktoriar geliyor. ör- neğin 14 Mart Tıp Bayramı sanki salt hekimlerin bayramıymış gibi algılanıyor. Oysa başta hemşire- ler olmak üzere, hekımliği tamamlayıcı çok önem- li unsurlar var. Bu algılamaya paralel olarak, hem- şireler de sözcüğün tam anlamıyla "kul-time" ça- lıştınlıyor. Çatışma ve Sosyal Gerginlik Bakanı Ya- şar Okuyan'ın başkentte hastane denetlediği günlerden birinde, kimi hastanelere hemşire gerek- miş. Hemen aktannalar olmuş. Hemşırelere yapı- lan muamele neredeyse şöyle bir resmi yazının ürünü: "800 kilo kadar hemşire lazım. 25-30, kaç tane ederse tartıp yollayın!" Böylesi tavn hemen algılayan hastane yönetirrir- nin uygulaması da şöyle bir yanıta karşılık geliyor: "800 kilo dedinız de... Kemikli mi kemiksizmi?" Sürgün mantığını da aşan bu tür uygulamalann altında, yazının başında vurguladığımız "damga vurma" hastalığı geliyor. Bakanımız ille de yıllar- dır çözülmemiş bir sorunu, en kısa sürede, çalısan- lan ezme dahil ne pahasına olursa olsun çözecek! Sağlık çalışanlan 8 Temmuz Cumartesi günü An- kara'da bir araya gelecek, Bakan Durmuş'a sesi- ni duyurmaya çalışacak. Bu sese de kulak ver- mezse, Sağlık Bakanı "Durmuş" yerine şu tanım yakışacak: Sağlık Bakanlığı durmuş! balbay@cumhuriyetcom.tr Rodos Başkonsolosluğu9 na molotofkokteyüi saldm ATtNA (AA) - Türki- ye'nin Rodos Başkonso- losluğu molotofkokteyl- lisaldınyauğradı. Saldı- nnın dün sabah 04.30'da meydana geldiği ve baş- konsolosluk binasında hafıf hasara yol açtıgı bildirildi. Türkiye'nin Atina Büyükelçiliği'nin dün sabah Yunanistan Dışişleri Bakanlığı nez- dınde olayla ilgili giri- şimde bulunduğu açık- landı. Yunanistan Dışiş- leri Bakanlığı Sözcüsü Panayotis BegBtis, yazılı bir açıklama yaparak olayı kınadıklannı be- lirtti. Saldınnın sorumlula- nnın en kısa sürede ada- lete teslimi için tüm ça- banın gösterileceğini kaydeden Begh'tis, Yuna- nistan'daki Türk temsil- cüikleri ve diplomatlan- nın etkili bir şekilde ko- runduğunu kaydetti. Beglitis, saldın olayının iki ülke arasındaki ilışki- leri olumsuz etkilemesi- nin söz konusu olmadığı- nı beürterek saldınyı kı- nadı. Dışişleri Bakanlı- ğı'ndan yapılan açıkla- mada, "Olayı kmıyor ve iki ülke arasındaki mev- cut ohunlu hava ile bağ- daşmadığmı düşünüyo- ruz" denildi. Açıklamada aynca saldınnın faillerinin en kısa zamanda yakalanıp adalet önüne çıkanhna- sıyla Yunanistan'daki tüm Türk temsilcılikle- ri için gerekh güvenlik önlemlerinin arttınlma- sı taleplerinin, bir nota ile Yunanistan makam- lannın dikkatine getiril- diği de belirtildi. BRT - Birleşik Rehberler Turizm "KÜLTÜR GEZÎLERÎ" OSTemmn AKSAIUrtMN YEDİKUUT» (Otobûs le) Cerrarpasa Caıni. ArcadiusSûtunu, S Moshos Sarraa. Peoe BaMdı Kltse, Sumbule- fencS (S/Andrea m Knsa), Studion hian^tn, Yedfajle ve Bûyûk-Kûç* Alftnkap 11-t6Tenmuz DOGU ANADOLU Kare.Am, D Beyaat Ahtat. Kef Kates. Brtfa, Nemnıt, AManar, Hoşap Kalea, Van. 17-23 Tatrenız «HTA0 Amasya, Tokat, Sehnkarahısar, Eraran, Artvtı, ÇamMıemîin, Rize, Uzungöl, Saneta, Trabzon 21-29 T« Buenos Aıreste her gece br Müonga.. 26-30 Temmın KHM Bahçesaray, Yalta. Sıvastopo(. Puşkın Çeşmea, Khereonesus. Tatar Bramrası, üvadia Sarayv. TA (212) 252 tSmiha) Fâis: (212) 293 M 44 Nüfus cüzdanımı, SSK kartımı, öğretmen pasosu, öğretmen kımlık kartı ve öğretmenevi giriş kartımı yitirdim. Hükümsüzdür. ZAFER ÇAĞLAR