Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 TEMMUZ 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
J I U l \ kultur(acumhuriyet.com.tr 15
Klasik Türkfilmininyenidenyapımım içerenprojenin dördüncüfilmi, 'Aftık Sevmeyeceğim'
'Assolist aynı, sazlar değişik'Kültûr Servisi - Yapımcılığını Plato
Film Production'ın üstlendiği, 'eski
Türk fîbnlerinin yeniden yapunı pro-
jesi' kapsamında yer alan 'Mari Kal-
bimde Bir Yaradır' film kuşağının çe-
kımleri sürüyor. *Yeniyi kabıülenmek
için eskiyi bilmek gerekir" sloganı ıle
yola çıkan ve siyah-beyaz dönemdeki
on klasik Türk filmınin yeniden yapı-
mmı içeren projede yer alan 'ArükSev-
meyeceğim' adlı film, kuşağın dördün-
cü filmini oluşturacak. Orijinali 1968
yılında Muzaffer Arslan tarafindan çe-
kilen filmin yenı yönetmeni Çiğdem
Sezgin. projenin amacı doğrultusunda
genç kuşak yönetmenlerden seçılmiş.
Yönetmeni için ilk film olma özelliği
taşıyan filmin eski kadrosunda Türkân
Şoray, Cüneyt Arkın, Münir Ozkul,
Onder Somer ve çocuk oyuncu Omer-
cik yer alırken yeni kadrosunda Tamer
Karadağn, NUüfer Açıkalm. Baykal
Kent, Mustafa Lzunyılmaz, Murat Yak
ve Efkan Efekan rol alıyorlar. Filmin
onjinal senaryosu da yönetmen Muzaf-
fer Aslan'a ait. Yeni filmin senaryo dü-
zenlemesini ise Çiğdem Sezgin ve Mus-
tafaAtüoklaryapmış. Film, aynı erke-
ğe âşık olan ıki lûz kardeşin, kannaşık
olaylarla bezeli trajik öyküsünü anla-
tıyor.
Uçûncû kez izieyici karşısında
1973'te Muzaffer Aslan tarafindan
renkli olarak 'Ağüyorum' adıyla da çe-
kilen film, aslında üçüncü kez izleyi-
cı karşısına çıkacak. Filmin yapımcı-
lığını üstlenen Plato Film Production,
dünyada çokça örneği görülen tekrar
yapım-remaking olayını Türkiye'de ilk
kez gerçekleştiriyor. Amaçlan, evren-
sel niteliklertaşıyan bu unutulmaz film-
len günümüze uyarlayarak bir anlam-
da yeniden yaşatmak ve son yıllarda ha-
reketlilik kazanan Türk sinemasına ye-
ni ve genç yönetmenler kazandn-mak.
'& eçilen bu on
filmin hepsinin,
30-40 yıl önce
çekilmesine
rağmen
günümüzde de
yaşayabilecek
evrensel bir dili
var. Bu filmler o
kadar duygu dolu,
o kadar insani
boyutlarda
çekilmiş ki bizler
de onlann ucundan
yakalamak için
elimizden geleni
yapıyoruz...'
Projedeki filmlerin her biri kasım
ayında toplu olarak göstenlecek. Film-
leröncelikle sinemaiarda yer bulmaya
çalışacak ve daha sonra CINE 5 ve
Show TV'de göstenlecek. Şu ana dek
bu film kuşağı içinde, 'Fosforhı Cev-
riye', 'YıkbzTepe', 'Zümriit' adlı film-
lerin çekimleri tamamlandı. 'ArükSev-
meyeceğinı'in ardından 'Ağaçlar Ayak-
ta Olür'ün çekimlerine başlanacak.
Filmlerde genel olarak senaryoya sa-
dık kalınıyor, günümüze uyarlanırken
bazı boşluklan dolduruluyor, yeni ka-
rakterler de eklenıyor. Bu filmde de
eklenen 'baba' rolünü Efkan Efekan üst-
leniyor. Çekimleri süren 'Artık Sev-
meyeceğnn' fılminin oyunculan Tamer
Karadağlı, Baykal Kent ve Nılüfer Açı-
kalın, projeden oldukça hoşnut.
- Daha önce ovnanmış bir rolü oyna-
rnanın oyuncuhık açısuıdan zoriuklan
ve kazandmüklan neler?
TAMER KARADAĞLI - Oynadı-
ğımız filmlerin önceki versiyonlan,
Türk sinemasının önemli oyunculan-
mn oynadığı klasikleşmiş filmler za-
ten. Yıllardır izlediğim ve hayran ol-
duğum Çüneyt Arkın'm rolünü oyna-
mam çok gurur verici bir olay. Böyle
bir rolü oynamanın zoriuklan da var,
ama oyunculukta bu zorluk var zaten.
Çüneyt Arkın gjbi Türk sinemasının du-
ayenlerinden kabul edilen bir oyun-
cuyla kendimi karşılaştırmıyorum bu
anlamda. Ama ne olursa olsun, aslın-
dan çok fazla kopmamak. fakat kendim-
den de bir şeyler katabilmem gerekir
diye düşünüyorum. Sonuçtaben debir
oyuncuyum ve bir şeyler katabilmelı-
yim. Bu çok önemli bir fırsat ve aynı
zamanda önemli de bir sınav aslında.
BAYKAL KENT - Burada Münir
Özkul'un rolünü oynamam benim için
çok önemli. Yıllar öncesinden tanıdı-
ğım ve kader birliği yaptığım bir insa-
nın ardından, oyununu oynayamasam
da onun gibi yapmak istiyorum. Zaten
bu rolü kabul etmemin ve oynamamın
sebebı de tamamen Münu" Ağabey'e
bağlı bır şey. Öyküyü biliyorum, ama
filmi bilerek izlemedim şimdi. Rolün
altında kalmak istemedim çünkü.
NÎLÜFERAÇTKALTN -Bu rolü da-
ha önce kımın oynadığı ıle ılgıli çok faz-
la bir ilinti kurmuyorum açıkçası. Ba-
na verilen senaryoda ne yapmam ge-
rekiyorsa onu Nilüfer olarak yapmaya
çalışıyorum. O film kendi içinde çok
güzel ve özel bir film, ama bu başka
bir film olacak.
- Eski Türk fitanlerini yeniden gün-
deme getiren bu projeye yöneük eteşti-
riler için ne diyorsunuz? .
TAMERKARADAĞU-Eski film-
lerde oynayan usta oyunculann yenne
yeni filmlerde oynayan genç oyuncu-
lann eleştirilmesini doğru bulmuyo-
rum. Aslında bu oyunculann bizleri
çok fazla eleştirdiklerini sanmıyorum;
tam tersine, bizlere destek verecekle-
rine de inanıyorum. Çünkü yetişen
gençliğin de isteğkıin kınlmaması için
eleştiri oklannın bu denli acımasız ol-
maması gerekir.
Eskinin kuralcı kalıplan yok'
BAYKAL KENT - Günümüzde ar-
tık çok şey değişti, şimdi eskinin ku-
ralcı kalıplan yok artık. Neriman Kök-
saL tzzet Günay, Orhan Günşiray; ör-
neğin, bunlar birer kalıptır artık, kim-
se onlann oyunlannı veremez, çünkü
onlar zamanının tiplendir ve bir nos-
talji oluşturmuşlardır. Yıllar önce beş
kilo zayıfladım diye bana aşçı rolünü
oynatmadılar örneğin, şimdi jilet gibı
çocuklar aşçı oynuyorlar. Bugün her şey
çok farklı.
- Eskiye dönüşün sebebi nedir?
TAMER KARADAĞU - Seçüen bu
on filmin hepsinin 30-40 yıl önce çe-
kilmesine rağmen günümüzde de ya-
şayabilecek evrensel bır dili var. Bu
filmler o kadar duygu dolu, o kadar in-
sanı boyutlarda çekilmişler ki bizler
de onlann ucundan yakalamak için eli-
mizden gelen her şeyi yapıyoruz... Duy-
gu değışmiyor aslında, sadece filmin
genel boyutu 2000 yılına uyarlanma-
ya çalışılıyor.
BAYKAL KENT- Eski filmlerin or-
tamı, insanlannbirbiriyle ilişkileri çok
güzeldi. Bir fılm çeküirken daha fil-
min başında bir mutluluk tablosu çizi-
hrdi. Genelde kadroyu samimi tutmak,
insanlann kaynaşması çok önemlidir.
Çektiğimiz bu fılmlerde de aynı ruh de-
vam ettirilmeye çalışılıyor Yani asso-
list aynı, sazlar değişik yalnızca.
'Izleyid tüketicideğil,gerçekaktördür'
'Avignon Public Off'un müdürü Âlain Leonard, 'Off Festivali'ni değerlendirdi
LEMANYILMAZ
AVİGNON - Avıgnon'da yapılan 'Off Festiva-
K'nin bu yılki programında 605 gösteri yer alı-
yor. Her tür disıplinden gelen topluluklan gör-
menin mümkün olduğu festival hakkmda 'Avignon
Pubhc OfT'un müdürü Alain Leonanfla görüştük.
- Neden 'ofT Festivali?
ALAIN LEONARD - 1960'b yıllann sonun-
da, özellıkle Batı'da, Avrupa ve Fransa'da yaşa-
nan toplumsal hareket ile birlikte düşünmek ge-
rekiyor bu oluşumu. 1966 yılında Avignon'lu
genç bir yazar festivalin resmi programmın dı-
şında oyun oynamaya karar verdi. Ama o za-
manlar bu hareketiyle aslında yeni bir oluşumun
doğuşuna katkıda bulunduğunun bılincinde de
değildi. Daha sonra zaten 'FestivalOfiPa dönüş-
tü. 1968 yılında JeanVilar,rastlantısal bir şekil-
de, 68 olaylanndan habersiz, 'living Theater'i
festıvale davet etti. Bunu yaparken de aslmda bir
taraftan da tarihe karşı çıkmış oldu. 1968'de mey-
dana gelen bir diğer olay ise GerardGelas'in bir
oyununun yasaklanmasıydı. Bu olay üzerine Ma-
urice Bejart, Gelas'in oyunculannı gösterisine
davet etti ve onlan ağızlan bantlı bir şekilde sah-
neye çıkardı ve oyunlarunn sansür edildiğini bu
şekilde duyurmuş oldu.
Ama 'Festival Off daha çok 1970'li yıllarda
gelişti. 1971 yılında Amerikalı bir gazeteci ta-
rafindan 'Off Festival' terimi kullamldı. Biz hiç-
bir zaman 'ofT olduğumuzu söylemedik. O yıl-
larda 'ofF festivalıne katılmak politik ve estetik
anlamda kurumsallaşmayı protesto etmek anla-
mına geliyordu. Burada ilginç olan 'ofFun Avig-
non'da, Vilar'in kentinde doğmuş olması ki, Vi-
lar sonuçta karşı çıkılacak son kişiydi.
Bugün festivale baktığımızda, 'ÖfiT festivali-
ne katılan gruplann 1970'te bu festivale katılan
gruplarla aym motivasyona sahip olmadığı söy-
lenebilir. Biliyorsunuz ki tiyatro her zaman top-
lumda, tarihte meydana gelen olaylarla paralel-
lik içindedir. Ancak son zamanlarda Avrupa'mn
tarihı de değişti; 'OfP festivaline katılan çok sa-
yıda kişi, bundan böyle 'in'e adun atmayacak-
lanm söylüyor; bu saçma ama aynı zamanda da
gerçek. 1982 yılında 'Avignon PuUk Off Biıü-
ği'ni kurdum. Amacım tiyatro topluluklan ara-
sında bir bağ oluşturabümek ve aynı zamanda
üş gücünü kısıtlayan 'Lorenzaccio'
54. Avignon Festivali kapsamında Jean-Pkrre Vincent'm sahnelediği, Alfred de Musset'nin
'Lorenzaccio'su, seyincinin düş gücünü kjsıtlayanbir yorumolarakdeğeriendirikü.Vıncent'ın
yorumundasahnetasaranmmyoğunluğuizfeyidninoşuna konsantreohnasnıengeDedLOyunun
orijinal metnindeki 33 dekor değisikliğini ve 65 ayrı karakteri canlandırma>ı okuyucunun
düş gücüne bırakan Musset'nin tersine Vlncent Papalar Sarayı'nda yazara fazla sadık
kalarakmıınu boğuyor. Lorenzaccio'yu canlandıran Jeronıe Kircnerise siyah takımı. sonnuş
teni ve prov^lardan beri 'gerçekten' aksayan ayağrvla övgfi topluyor.
topluluklarve izleyiciler arasındaki ilişkiyi de ku-
rabümekti; şüphesız 'Offun özgürlüğüne ve ori-
jinalliğine dokunmakslzın. Bu da, 'OfiT festiva-
linin her zaman için tüm topluluklara açık oldu-
ğu anlamına geliyor. Kimi zaman topluluklar
burada ilk gösterilerini gerçekleştiriyor. Şüphe-
siz içlerinden dahiler de çıkıyor, nitelik açısın-
dan düşük düzeyde olanlar da... Bunlarm yanı
su^ kendi ülkelerinde, bölgelerinde, kentlerin-
de yıl boyunca oyunlanm sergileyerJer de katı-
lıyor.
- 'OfT festivaline katılan gruplardan sözeder
misiniz?
LEONARD -Tiyatrodan cafe-tiyatroya, şiire,
dansa, müzikal tiyatroya kadar çok sayıda gös-
teri var. 'OfFun başansı da bu çeşitlilik aracıh-
ğıyla her izleyicinin kendi festıvalini oluşturma-
ya izin vermesinden kaynaklanıyor.
Bence 'OfTun en önemli özelliği ise bugün ya-
şamakta olan çok sayıda oyun yazannın oyunu-
na yer veriyor olması. Bu da tiyatronun yaşamı
ama daha çok da geleceğı ıçın çok önemli. Böy-
lelikle izleyicinin dikkatüıı çağdaş oyun yazar-
lan üzerine de çekmiş oluyoruz. 'OfT festivali-
nin izleyıcisi sanatın tüketicısi olamaz. Tam ter-
sine festivalin gerçek aktörü olmak zorundadır.
İzleyiciler kendileriyle aynı duygular içinde olan.
onlar için yazan yazarlan keşfediyor. Ben bura-
ya gelen izleyicilere, adından çok söz edilen de-
ğil tam tersine üzerine hiç konuşulmayan oyun-
lan ızlemelerini öneriyorum.
'Her topluluk kendi dilinde oynuyor'
- Programda çok sayıda gösterinin yer alıyor
otması izieyici için bir kaos yaratnuyor mu?
LEONARD - Bir eczaneye gıttiğınız de tüm
ilaçlan satın almak zorunda degilsiniz. Bu bir şa-
ka, ama buradaki durum bu. Bence izleyiciye şu
oyunlan gidin görün demek demokrat bır dav-
ranış değil. Halk bu çeşitlilik için de sokakta, ka-
fede ağızdan ağıza dolaşanlar izleyiciyı de yön-
lendirmektedir. Buraya bir kez gelen izieyici
ikinci kez yeniden gelmek istiyor. Bunun bir ne-
dem şüphesiz göstenler, ama diğer bir nedenı de
Avignon kentinin atmosferi. Buraya gelen izle-
yıcilerin en büyük zevki sabah uyandıklan an-
dan itibaren izleyecek bir oyun bulabilmeleri. Bu
gerçekten olağanüstü. Çünkü bilirsiniz günlük
yaşam içinde kalkıp bir oyuna gitmenin birtakım
kurallan vardn-, Burada ise izleyicilerin tek ama-
cı tiyatroya gitmek.
-*OfT festrvafinekaühnakiçinneler gerekiyor?
Herhangi bir seçim yapıiıvor mu?
LEONARD - Hayır, kesinlikle bir seçim söz
konusu değil. Katıkm serbest Sadece buraya, fes-
tivale gelen topluluk tüm harcamalannı kendi kar-
şılıyor. Salon kirası, oyunculann, grupta yer alan-
larm ücretleri, ulaşım giderlen... Bunlarm hep-
si gruplann kendisi tarafindan karşılanıyor. Ge-
nellikle, yurtdışından bir topluluk festivale ka-
tılmak ıstediğinde bız bır davet mektubu gönde-
riyoruz. Bu da gruplara sponsor aramalanndayar-
dnncı oluyor. Ancak burada şunu da söylemek
isterim. Buraya gelen yabancı gruplann bence
kendi dillerinde festivale katılmalan çok önem-
li. Ömeğin bir Türk topluluğu festivale katılıyor-
sa kendi otantikliğini, kendi kültürünü de koru-
malı. Bu tür gösteriler çok daha ilgi çekiyor. Fes-
tival Avignon'da olsa bile, herkes kendi özelli-
ğını koruyarak festıvalde yer almalı.
Selim Naşit Özcan'm sağlık durumu ağır
Kültür Servisi - Şiddetli ağn
şikâyetleri ile birlikte 12 gün
önce kaldınldığı Kadıköy Şifa
Hastanesi'nde tedavi gören
tiyatro ve sinema oyuncusu
Setim Naşit Özcan'uı sağlık
durumu cıddiyetini koruyor.
Üç yıldır pankreas kanseri
tedavisi gören 72 yaşındaki
sanatçmın kanserden dolayı
bir enfeksiyon geçirdiği
bildirildi.
Yetkililer, sanatçmın gerekli
tetkik ve tedavisinin
yapılmasına rağmen
durumunda bir iyileşme
görülmediğini ve kanserin
pankreastan karaciğere
sıçradığuıı belirtti: "Karaciğer
yetmezüği ve koması söz
konusu. Genel durumu ağn-.
Pankreas kanseri hastatağuun
son dönemi yaşanıyor.
Uygulanan tedaviyle genel
durumunu 1 hafta ya da
10 gün içinde dûzeltebiüriz.
Şuuru kapah olan ve yoğun
bakun şartiannda özel bir
odada tedavisi sürdürülen
hastaya antibiyotik ve
senun veritiyor."
1928 yılında, Şehzadebaşı'nda
'MiDet Tiyatrosu'nda dünyaya
gelen ve çocukluğu, kızkardeşi
Adile Naşit ile birlikte tiyatro
kulislerinde geçen Selim
Naşit, profesyonel olarak
'Gül Fatma' opereti ile
sahneye adım attı. Elli dört
yıldır sahnede 200'ü aşkın
oyunda, 60'a yakın fihnde rol
alan Selim Naşit, Ömer
Vargı'nm yönetmenliğini
yaptığı 'Her Şey Çok Güzel
Olacak'ta aksi bir babayı
canlandırdı. Bu rolüyle
SlYAD'm En Iyi Yardımcı
Erkek Oyuncu ödülüne değer
görülen sanatçı tiyatro
sahnesinde de son olarak
Tiyatro Stüdyosu'nun 'Histeri'
oyunundaki rolüyle Afife Jale
En Iyi Yardımcı Oyuncu
Ödülü'nü kazandı.
Naşit, ilk ödülün bu kadar
gecikmesini, başlangıçta
yerleşik ödüllerin az olmasma,
belki daha çok vodvillerde ve
komedilerde rol almasına
bağlamıştı. 72 yaşındaki Selim Naşit Özcan'uı tedavisi sürüyor.
Oasis, konserini yarıda kesti
• NYON (AFP) - tngiliz rock grubu Oasıs,
Isviçre'de düzenlenen festivalde verdiği konseri,
sahneye şişe ve konserve kutulan fırlatılması
nedeniyle yanda kesti. Konserin başlamasmdan
yaklaşüc yanm saat sonra gerçekleşen olayın
ardmdan grup kısa bir ara verip tekrar sahneye
çıktı. Saldır^ın devam etmesi üzerine Oasis
sahneyı terk cctı»Festivalin organizatörleri olayla
ilgili soruşturma başlatılacağını açıkladı.
Kommagene uygariıgınm
belgesel filmi çekilecek
• Kültür Servisi - Anadolu uygarlıklanndan
Kommagene, 'Nemrut: Throne of the Gods'
ısımli belgesel filmle dünyaya tanıtılacak. Kültür
Bakanlığı'run desteği, Türkiye Iş Bankası ve
lstanbul Menkul Kıymetler Borsası (ÎMKB)
Başkanlığf nın finansal katkısı ıle Ekip Film
tarafindan yapılacak çekimler 20 Ağustos'ta
başlayacak ve 20 gün sürecek. Yapımın
yönetmenliğini, 'Atatürk' ve 'Fenerbahçe;
Kuruluştan Kurtuluşa' belgesellerini
gerçekleştiren Tolga Örnek üstlenecek. Osman
Hamdi Bey ve Alman arkeolog Otto Puchstein'ın
Nemrut Dağı'nda yaptığı ilk çalışmalar ve savaş
sahnelerinin dramatize edildiği filmde, MÖ 162
ile MS 72 arasında var olan Kommagene
uygarlığı temel alınacak.
Tarihi hamam
sanat merkezine dönüştürüldü
• BURSA (AA) - Bursa'da tarihı Başçı tbrahım
Hamamı, ressam Metın Karanisoğlu tarafindan
sanat merkezi haline getirildi. Başçı tbrahim
tarafindan 570 yıl önce yaptınlan ve 1420 tarihli
vakıf senedinde adı geçen tarihi hamam, 4 yıl
önce ressam Metin Karanisoğlu tarafindan restore
edilerek sanat çalışmalannın yapıldığı bugünkü
görünümüne kavuşturuldu. Girişi öğrencilerin
bilgisayarla tasanm çaltşmalan yaptıklan bölüm
olarak kullanılan hamamın kurnalan da sökülerek
resim çalışmalannın yapıldığı atölye ve sergi
alanı haline dönüştürüldü.
'Aşk Hastası' Makedonya'da
• Kültür Servisi - lstanbul Büyükşehir Belediyesi
Şehır Tıyatrosu'nun oyunu olan 'Aşk Hastası'
Makedonya yolcusu. Yönetmenliğini Kenan Işık'ın
yaptığı oyun, 1-6 Ağustos'ta 40'ıncısı düzenlenecek
olan 'Ohrid Tiyatro Festivali'nde sergilenecek.
Geçen aylarda Uluslararası lstanbul Tiyatro
Festivali'nde de yer alan oyun. Şeyh Galip'in
hayatından ve yapıtı 'Hüsnü Aşk'tan yola çıkılarak
yazılmış. Müziklerinı Selim Atakan'ın yaptığı
oyunda, 'Aşk' adlı delikanlı ile 'Hüsn' adlı genç
kızın sevdalan, imgeler ve soyutlamalarla dolu bir
üslupla anlatılıyor.
MTV Video Klip ödülü adaylan
• Kürnır Servisi - MTV Video Müzik
Ödüllen'nde bu yılki en iyi video klip adaylan
açıklandı. Buna göre ödül mücadelesi, N'Sync'in
'Bye, Bye, Bye', Eminem'in 'The Real Slirn
Shandy', D'Angelo'nun 'Untitled (How Does It
Feel), Red Hot Chili Peppers'ın 'Calıfornıcation'
ve Blink-182'nin 'All The Small Things' adlı
parçalanna çektikleri klipler arasmda yaşanacak.
7 Eylül akşamı yerel saatle 20.00'de Radio City
Music Hall'de yapılacak töreni, 'Scary Movıe' ile
ABD'de çok sevilen VVayan Kardeşler sunacak.
hıternerte bedava müziğe son
• NEW YORK (AA) - tnteraet ortamında müzik
parçalannın, karşılıklı değişim çerçevesinde
bedava yükselmesine olanak veren 'Napster' adlı
sitenuı kapatılmasına karar verildi. Amerikan
Plak Kayıt Sanayicileri Derneği'nin (RIRAA)
talebi üzerine açılan davada, sanatçılann telif
haklannm ıhlal edildiği ıddia edildı. 'Napster'
adlı şirket yetkilileri ise yaptıklan işm telif
haklanm ihlal etmediklerini savundular. 22
milyon kullamcısı olduğu kaydedilen şirketin
kapatılması karan, tam bir yargılama yapılana
değin yürürlükte kalacak. Daha sonra yapılacak
yargılama sonunda, şirketin haklı olduğu
ögrenilirse,' Napster' ın o zamana dek uğramış
olabileceği zarar, RIRAA tarafindan ödenecek.
Beypazam evleri restore ediliyor
B Kültür Servisi - Ankara'nm en eski yerleşim
yerlerinden bin olan Beypazan'ndaki tanhi evler
restore ediliyor. Hititler, Fngler, Galatlar,
Romahlar, Bızanslılar. Anadolu Selçuklulan ve
Osmanlılar tarafindan yerleşim yeri olarak
kullanılan ilçenin Istıklal ve Cumhuriyet
mahallelerinde bulunan eski evlerin,
restorasyonun tamamlanmasmdan sonra turizme
açılması planlamyor.
BUGÜN
• DARPHANE-t AMİRE'de 'Yaz Etkmlikleri'
kapsamında saat 12.00 ve 14.00'te bıyografi
dizısinde Necil Kâzım Akses belgeselı ızlenebıhr.
16.00 ve 17.00 saatleri arasında Nezih Başgelen ve
Aksel Tıbet'in 'Belkıs, Zeugma, Hatfeti, Rumkale
veÇevresi' adlı söyleşileri yer alacak. (513 50 80)