25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 TEMMUZ 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA J I U l \ kultur(acumhuriyet.com.tr 15 Klasik Türkfilmininyenidenyapımım içerenprojenin dördüncüfilmi, 'Aftık Sevmeyeceğim' 'Assolist aynı, sazlar değişik'Kültûr Servisi - Yapımcılığını Plato Film Production'ın üstlendiği, 'eski Türk fîbnlerinin yeniden yapunı pro- jesi' kapsamında yer alan 'Mari Kal- bimde Bir Yaradır' film kuşağının çe- kımleri sürüyor. *Yeniyi kabıülenmek için eskiyi bilmek gerekir" sloganı ıle yola çıkan ve siyah-beyaz dönemdeki on klasik Türk filmınin yeniden yapı- mmı içeren projede yer alan 'ArükSev- meyeceğim' adlı film, kuşağın dördün- cü filmini oluşturacak. Orijinali 1968 yılında Muzaffer Arslan tarafindan çe- kilen filmin yenı yönetmeni Çiğdem Sezgin. projenin amacı doğrultusunda genç kuşak yönetmenlerden seçılmiş. Yönetmeni için ilk film olma özelliği taşıyan filmin eski kadrosunda Türkân Şoray, Cüneyt Arkın, Münir Ozkul, Onder Somer ve çocuk oyuncu Omer- cik yer alırken yeni kadrosunda Tamer Karadağn, NUüfer Açıkalm. Baykal Kent, Mustafa Lzunyılmaz, Murat Yak ve Efkan Efekan rol alıyorlar. Filmin onjinal senaryosu da yönetmen Muzaf- fer Aslan'a ait. Yeni filmin senaryo dü- zenlemesini ise Çiğdem Sezgin ve Mus- tafaAtüoklaryapmış. Film, aynı erke- ğe âşık olan ıki lûz kardeşin, kannaşık olaylarla bezeli trajik öyküsünü anla- tıyor. Uçûncû kez izieyici karşısında 1973'te Muzaffer Aslan tarafindan renkli olarak 'Ağüyorum' adıyla da çe- kilen film, aslında üçüncü kez izleyi- cı karşısına çıkacak. Filmin yapımcı- lığını üstlenen Plato Film Production, dünyada çokça örneği görülen tekrar yapım-remaking olayını Türkiye'de ilk kez gerçekleştiriyor. Amaçlan, evren- sel niteliklertaşıyan bu unutulmaz film- len günümüze uyarlayarak bir anlam- da yeniden yaşatmak ve son yıllarda ha- reketlilik kazanan Türk sinemasına ye- ni ve genç yönetmenler kazandn-mak. '& eçilen bu on filmin hepsinin, 30-40 yıl önce çekilmesine rağmen günümüzde de yaşayabilecek evrensel bir dili var. Bu filmler o kadar duygu dolu, o kadar insani boyutlarda çekilmiş ki bizler de onlann ucundan yakalamak için elimizden geleni yapıyoruz...' Projedeki filmlerin her biri kasım ayında toplu olarak göstenlecek. Film- leröncelikle sinemaiarda yer bulmaya çalışacak ve daha sonra CINE 5 ve Show TV'de göstenlecek. Şu ana dek bu film kuşağı içinde, 'Fosforhı Cev- riye', 'YıkbzTepe', 'Zümriit' adlı film- lerin çekimleri tamamlandı. 'ArükSev- meyeceğinı'in ardından 'Ağaçlar Ayak- ta Olür'ün çekimlerine başlanacak. Filmlerde genel olarak senaryoya sa- dık kalınıyor, günümüze uyarlanırken bazı boşluklan dolduruluyor, yeni ka- rakterler de eklenıyor. Bu filmde de eklenen 'baba' rolünü Efkan Efekan üst- leniyor. Çekimleri süren 'Artık Sev- meyeceğnn' fılminin oyunculan Tamer Karadağlı, Baykal Kent ve Nılüfer Açı- kalın, projeden oldukça hoşnut. - Daha önce ovnanmış bir rolü oyna- rnanın oyuncuhık açısuıdan zoriuklan ve kazandmüklan neler? TAMER KARADAĞLI - Oynadı- ğımız filmlerin önceki versiyonlan, Türk sinemasının önemli oyunculan- mn oynadığı klasikleşmiş filmler za- ten. Yıllardır izlediğim ve hayran ol- duğum Çüneyt Arkın'm rolünü oyna- mam çok gurur verici bir olay. Böyle bir rolü oynamanın zoriuklan da var, ama oyunculukta bu zorluk var zaten. Çüneyt Arkın gjbi Türk sinemasının du- ayenlerinden kabul edilen bir oyun- cuyla kendimi karşılaştırmıyorum bu anlamda. Ama ne olursa olsun, aslın- dan çok fazla kopmamak. fakat kendim- den de bir şeyler katabilmem gerekir diye düşünüyorum. Sonuçtaben debir oyuncuyum ve bir şeyler katabilmelı- yim. Bu çok önemli bir fırsat ve aynı zamanda önemli de bir sınav aslında. BAYKAL KENT - Burada Münir Özkul'un rolünü oynamam benim için çok önemli. Yıllar öncesinden tanıdı- ğım ve kader birliği yaptığım bir insa- nın ardından, oyununu oynayamasam da onun gibi yapmak istiyorum. Zaten bu rolü kabul etmemin ve oynamamın sebebı de tamamen Münu" Ağabey'e bağlı bır şey. Öyküyü biliyorum, ama filmi bilerek izlemedim şimdi. Rolün altında kalmak istemedim çünkü. NÎLÜFERAÇTKALTN -Bu rolü da- ha önce kımın oynadığı ıle ılgıli çok faz- la bir ilinti kurmuyorum açıkçası. Ba- na verilen senaryoda ne yapmam ge- rekiyorsa onu Nilüfer olarak yapmaya çalışıyorum. O film kendi içinde çok güzel ve özel bir film, ama bu başka bir film olacak. - Eski Türk fitanlerini yeniden gün- deme getiren bu projeye yöneük eteşti- riler için ne diyorsunuz? . TAMERKARADAĞU-Eski film- lerde oynayan usta oyunculann yenne yeni filmlerde oynayan genç oyuncu- lann eleştirilmesini doğru bulmuyo- rum. Aslında bu oyunculann bizleri çok fazla eleştirdiklerini sanmıyorum; tam tersine, bizlere destek verecekle- rine de inanıyorum. Çünkü yetişen gençliğin de isteğkıin kınlmaması için eleştiri oklannın bu denli acımasız ol- maması gerekir. Eskinin kuralcı kalıplan yok' BAYKAL KENT - Günümüzde ar- tık çok şey değişti, şimdi eskinin ku- ralcı kalıplan yok artık. Neriman Kök- saL tzzet Günay, Orhan Günşiray; ör- neğin, bunlar birer kalıptır artık, kim- se onlann oyunlannı veremez, çünkü onlar zamanının tiplendir ve bir nos- talji oluşturmuşlardır. Yıllar önce beş kilo zayıfladım diye bana aşçı rolünü oynatmadılar örneğin, şimdi jilet gibı çocuklar aşçı oynuyorlar. Bugün her şey çok farklı. - Eskiye dönüşün sebebi nedir? TAMER KARADAĞU - Seçüen bu on filmin hepsinin 30-40 yıl önce çe- kilmesine rağmen günümüzde de ya- şayabilecek evrensel bır dili var. Bu filmler o kadar duygu dolu, o kadar in- sanı boyutlarda çekilmişler ki bizler de onlann ucundan yakalamak için eli- mizden gelen her şeyi yapıyoruz... Duy- gu değışmiyor aslında, sadece filmin genel boyutu 2000 yılına uyarlanma- ya çalışılıyor. BAYKAL KENT- Eski filmlerin or- tamı, insanlannbirbiriyle ilişkileri çok güzeldi. Bir fılm çeküirken daha fil- min başında bir mutluluk tablosu çizi- hrdi. Genelde kadroyu samimi tutmak, insanlann kaynaşması çok önemlidir. Çektiğimiz bu fılmlerde de aynı ruh de- vam ettirilmeye çalışılıyor Yani asso- list aynı, sazlar değişik yalnızca. 'Izleyid tüketicideğil,gerçekaktördür' 'Avignon Public Off'un müdürü Âlain Leonard, 'Off Festivali'ni değerlendirdi LEMANYILMAZ AVİGNON - Avıgnon'da yapılan 'Off Festiva- K'nin bu yılki programında 605 gösteri yer alı- yor. Her tür disıplinden gelen topluluklan gör- menin mümkün olduğu festival hakkmda 'Avignon Pubhc OfT'un müdürü Alain Leonanfla görüştük. - Neden 'ofT Festivali? ALAIN LEONARD - 1960'b yıllann sonun- da, özellıkle Batı'da, Avrupa ve Fransa'da yaşa- nan toplumsal hareket ile birlikte düşünmek ge- rekiyor bu oluşumu. 1966 yılında Avignon'lu genç bir yazar festivalin resmi programmın dı- şında oyun oynamaya karar verdi. Ama o za- manlar bu hareketiyle aslında yeni bir oluşumun doğuşuna katkıda bulunduğunun bılincinde de değildi. Daha sonra zaten 'FestivalOfiPa dönüş- tü. 1968 yılında JeanVilar,rastlantısal bir şekil- de, 68 olaylanndan habersiz, 'living Theater'i festıvale davet etti. Bunu yaparken de aslmda bir taraftan da tarihe karşı çıkmış oldu. 1968'de mey- dana gelen bir diğer olay ise GerardGelas'in bir oyununun yasaklanmasıydı. Bu olay üzerine Ma- urice Bejart, Gelas'in oyunculannı gösterisine davet etti ve onlan ağızlan bantlı bir şekilde sah- neye çıkardı ve oyunlarunn sansür edildiğini bu şekilde duyurmuş oldu. Ama 'Festival Off daha çok 1970'li yıllarda gelişti. 1971 yılında Amerikalı bir gazeteci ta- rafindan 'Off Festival' terimi kullamldı. Biz hiç- bir zaman 'ofT olduğumuzu söylemedik. O yıl- larda 'ofF festivalıne katılmak politik ve estetik anlamda kurumsallaşmayı protesto etmek anla- mına geliyordu. Burada ilginç olan 'ofFun Avig- non'da, Vilar'in kentinde doğmuş olması ki, Vi- lar sonuçta karşı çıkılacak son kişiydi. Bugün festivale baktığımızda, 'ÖfiT festivali- ne katılan gruplann 1970'te bu festivale katılan gruplarla aym motivasyona sahip olmadığı söy- lenebilir. Biliyorsunuz ki tiyatro her zaman top- lumda, tarihte meydana gelen olaylarla paralel- lik içindedir. Ancak son zamanlarda Avrupa'mn tarihı de değişti; 'OfP festivaline katılan çok sa- yıda kişi, bundan böyle 'in'e adun atmayacak- lanm söylüyor; bu saçma ama aynı zamanda da gerçek. 1982 yılında 'Avignon PuUk Off Biıü- ği'ni kurdum. Amacım tiyatro topluluklan ara- sında bir bağ oluşturabümek ve aynı zamanda üş gücünü kısıtlayan 'Lorenzaccio' 54. Avignon Festivali kapsamında Jean-Pkrre Vincent'm sahnelediği, Alfred de Musset'nin 'Lorenzaccio'su, seyincinin düş gücünü kjsıtlayanbir yorumolarakdeğeriendirikü.Vıncent'ın yorumundasahnetasaranmmyoğunluğuizfeyidninoşuna konsantreohnasnıengeDedLOyunun orijinal metnindeki 33 dekor değisikliğini ve 65 ayrı karakteri canlandırma>ı okuyucunun düş gücüne bırakan Musset'nin tersine Vlncent Papalar Sarayı'nda yazara fazla sadık kalarakmıınu boğuyor. Lorenzaccio'yu canlandıran Jeronıe Kircnerise siyah takımı. sonnuş teni ve prov^lardan beri 'gerçekten' aksayan ayağrvla övgfi topluyor. topluluklarve izleyiciler arasındaki ilişkiyi de ku- rabümekti; şüphesız 'Offun özgürlüğüne ve ori- jinalliğine dokunmakslzın. Bu da, 'OfiT festiva- linin her zaman için tüm topluluklara açık oldu- ğu anlamına geliyor. Kimi zaman topluluklar burada ilk gösterilerini gerçekleştiriyor. Şüphe- siz içlerinden dahiler de çıkıyor, nitelik açısın- dan düşük düzeyde olanlar da... Bunlarm yanı su^ kendi ülkelerinde, bölgelerinde, kentlerin- de yıl boyunca oyunlanm sergileyerJer de katı- lıyor. - 'OfT festivaline katılan gruplardan sözeder misiniz? LEONARD -Tiyatrodan cafe-tiyatroya, şiire, dansa, müzikal tiyatroya kadar çok sayıda gös- teri var. 'OfFun başansı da bu çeşitlilik aracıh- ğıyla her izleyicinin kendi festıvalini oluşturma- ya izin vermesinden kaynaklanıyor. Bence 'OfTun en önemli özelliği ise bugün ya- şamakta olan çok sayıda oyun yazannın oyunu- na yer veriyor olması. Bu da tiyatronun yaşamı ama daha çok da geleceğı ıçın çok önemli. Böy- lelikle izleyicinin dikkatüıı çağdaş oyun yazar- lan üzerine de çekmiş oluyoruz. 'OfT festivali- nin izleyıcisi sanatın tüketicısi olamaz. Tam ter- sine festivalin gerçek aktörü olmak zorundadır. İzleyiciler kendileriyle aynı duygular içinde olan. onlar için yazan yazarlan keşfediyor. Ben bura- ya gelen izleyicilere, adından çok söz edilen de- ğil tam tersine üzerine hiç konuşulmayan oyun- lan ızlemelerini öneriyorum. 'Her topluluk kendi dilinde oynuyor' - Programda çok sayıda gösterinin yer alıyor otması izieyici için bir kaos yaratnuyor mu? LEONARD - Bir eczaneye gıttiğınız de tüm ilaçlan satın almak zorunda degilsiniz. Bu bir şa- ka, ama buradaki durum bu. Bence izleyiciye şu oyunlan gidin görün demek demokrat bır dav- ranış değil. Halk bu çeşitlilik için de sokakta, ka- fede ağızdan ağıza dolaşanlar izleyiciyı de yön- lendirmektedir. Buraya bir kez gelen izieyici ikinci kez yeniden gelmek istiyor. Bunun bir ne- dem şüphesiz göstenler, ama diğer bir nedenı de Avignon kentinin atmosferi. Buraya gelen izle- yıcilerin en büyük zevki sabah uyandıklan an- dan itibaren izleyecek bir oyun bulabilmeleri. Bu gerçekten olağanüstü. Çünkü bilirsiniz günlük yaşam içinde kalkıp bir oyuna gitmenin birtakım kurallan vardn-, Burada ise izleyicilerin tek ama- cı tiyatroya gitmek. -*OfT festrvafinekaühnakiçinneler gerekiyor? Herhangi bir seçim yapıiıvor mu? LEONARD - Hayır, kesinlikle bir seçim söz konusu değil. Katıkm serbest Sadece buraya, fes- tivale gelen topluluk tüm harcamalannı kendi kar- şılıyor. Salon kirası, oyunculann, grupta yer alan- larm ücretleri, ulaşım giderlen... Bunlarm hep- si gruplann kendisi tarafindan karşılanıyor. Ge- nellikle, yurtdışından bir topluluk festivale ka- tılmak ıstediğinde bız bır davet mektubu gönde- riyoruz. Bu da gruplara sponsor aramalanndayar- dnncı oluyor. Ancak burada şunu da söylemek isterim. Buraya gelen yabancı gruplann bence kendi dillerinde festivale katılmalan çok önem- li. Ömeğin bir Türk topluluğu festivale katılıyor- sa kendi otantikliğini, kendi kültürünü de koru- malı. Bu tür gösteriler çok daha ilgi çekiyor. Fes- tival Avignon'da olsa bile, herkes kendi özelli- ğını koruyarak festıvalde yer almalı. Selim Naşit Özcan'm sağlık durumu ağır Kültür Servisi - Şiddetli ağn şikâyetleri ile birlikte 12 gün önce kaldınldığı Kadıköy Şifa Hastanesi'nde tedavi gören tiyatro ve sinema oyuncusu Setim Naşit Özcan'uı sağlık durumu cıddiyetini koruyor. Üç yıldır pankreas kanseri tedavisi gören 72 yaşındaki sanatçmın kanserden dolayı bir enfeksiyon geçirdiği bildirildi. Yetkililer, sanatçmın gerekli tetkik ve tedavisinin yapılmasına rağmen durumunda bir iyileşme görülmediğini ve kanserin pankreastan karaciğere sıçradığuıı belirtti: "Karaciğer yetmezüği ve koması söz konusu. Genel durumu ağn-. Pankreas kanseri hastatağuun son dönemi yaşanıyor. Uygulanan tedaviyle genel durumunu 1 hafta ya da 10 gün içinde dûzeltebiüriz. Şuuru kapah olan ve yoğun bakun şartiannda özel bir odada tedavisi sürdürülen hastaya antibiyotik ve senun veritiyor." 1928 yılında, Şehzadebaşı'nda 'MiDet Tiyatrosu'nda dünyaya gelen ve çocukluğu, kızkardeşi Adile Naşit ile birlikte tiyatro kulislerinde geçen Selim Naşit, profesyonel olarak 'Gül Fatma' opereti ile sahneye adım attı. Elli dört yıldır sahnede 200'ü aşkın oyunda, 60'a yakın fihnde rol alan Selim Naşit, Ömer Vargı'nm yönetmenliğini yaptığı 'Her Şey Çok Güzel Olacak'ta aksi bir babayı canlandırdı. Bu rolüyle SlYAD'm En Iyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülüne değer görülen sanatçı tiyatro sahnesinde de son olarak Tiyatro Stüdyosu'nun 'Histeri' oyunundaki rolüyle Afife Jale En Iyi Yardımcı Oyuncu Ödülü'nü kazandı. Naşit, ilk ödülün bu kadar gecikmesini, başlangıçta yerleşik ödüllerin az olmasma, belki daha çok vodvillerde ve komedilerde rol almasına bağlamıştı. 72 yaşındaki Selim Naşit Özcan'uı tedavisi sürüyor. Oasis, konserini yarıda kesti • NYON (AFP) - tngiliz rock grubu Oasıs, Isviçre'de düzenlenen festivalde verdiği konseri, sahneye şişe ve konserve kutulan fırlatılması nedeniyle yanda kesti. Konserin başlamasmdan yaklaşüc yanm saat sonra gerçekleşen olayın ardmdan grup kısa bir ara verip tekrar sahneye çıktı. Saldır^ın devam etmesi üzerine Oasis sahneyı terk cctı»Festivalin organizatörleri olayla ilgili soruşturma başlatılacağını açıkladı. Kommagene uygariıgınm belgesel filmi çekilecek • Kültür Servisi - Anadolu uygarlıklanndan Kommagene, 'Nemrut: Throne of the Gods' ısımli belgesel filmle dünyaya tanıtılacak. Kültür Bakanlığı'run desteği, Türkiye Iş Bankası ve lstanbul Menkul Kıymetler Borsası (ÎMKB) Başkanlığf nın finansal katkısı ıle Ekip Film tarafindan yapılacak çekimler 20 Ağustos'ta başlayacak ve 20 gün sürecek. Yapımın yönetmenliğini, 'Atatürk' ve 'Fenerbahçe; Kuruluştan Kurtuluşa' belgesellerini gerçekleştiren Tolga Örnek üstlenecek. Osman Hamdi Bey ve Alman arkeolog Otto Puchstein'ın Nemrut Dağı'nda yaptığı ilk çalışmalar ve savaş sahnelerinin dramatize edildiği filmde, MÖ 162 ile MS 72 arasında var olan Kommagene uygarlığı temel alınacak. Tarihi hamam sanat merkezine dönüştürüldü • BURSA (AA) - Bursa'da tarihı Başçı tbrahım Hamamı, ressam Metın Karanisoğlu tarafindan sanat merkezi haline getirildi. Başçı tbrahim tarafindan 570 yıl önce yaptınlan ve 1420 tarihli vakıf senedinde adı geçen tarihi hamam, 4 yıl önce ressam Metin Karanisoğlu tarafindan restore edilerek sanat çalışmalannın yapıldığı bugünkü görünümüne kavuşturuldu. Girişi öğrencilerin bilgisayarla tasanm çaltşmalan yaptıklan bölüm olarak kullanılan hamamın kurnalan da sökülerek resim çalışmalannın yapıldığı atölye ve sergi alanı haline dönüştürüldü. 'Aşk Hastası' Makedonya'da • Kültür Servisi - lstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehır Tıyatrosu'nun oyunu olan 'Aşk Hastası' Makedonya yolcusu. Yönetmenliğini Kenan Işık'ın yaptığı oyun, 1-6 Ağustos'ta 40'ıncısı düzenlenecek olan 'Ohrid Tiyatro Festivali'nde sergilenecek. Geçen aylarda Uluslararası lstanbul Tiyatro Festivali'nde de yer alan oyun. Şeyh Galip'in hayatından ve yapıtı 'Hüsnü Aşk'tan yola çıkılarak yazılmış. Müziklerinı Selim Atakan'ın yaptığı oyunda, 'Aşk' adlı delikanlı ile 'Hüsn' adlı genç kızın sevdalan, imgeler ve soyutlamalarla dolu bir üslupla anlatılıyor. MTV Video Klip ödülü adaylan • Kürnır Servisi - MTV Video Müzik Ödüllen'nde bu yılki en iyi video klip adaylan açıklandı. Buna göre ödül mücadelesi, N'Sync'in 'Bye, Bye, Bye', Eminem'in 'The Real Slirn Shandy', D'Angelo'nun 'Untitled (How Does It Feel), Red Hot Chili Peppers'ın 'Calıfornıcation' ve Blink-182'nin 'All The Small Things' adlı parçalanna çektikleri klipler arasmda yaşanacak. 7 Eylül akşamı yerel saatle 20.00'de Radio City Music Hall'de yapılacak töreni, 'Scary Movıe' ile ABD'de çok sevilen VVayan Kardeşler sunacak. hıternerte bedava müziğe son • NEW YORK (AA) - tnteraet ortamında müzik parçalannın, karşılıklı değişim çerçevesinde bedava yükselmesine olanak veren 'Napster' adlı sitenuı kapatılmasına karar verildi. Amerikan Plak Kayıt Sanayicileri Derneği'nin (RIRAA) talebi üzerine açılan davada, sanatçılann telif haklannm ıhlal edildiği ıddia edildı. 'Napster' adlı şirket yetkilileri ise yaptıklan işm telif haklanm ihlal etmediklerini savundular. 22 milyon kullamcısı olduğu kaydedilen şirketin kapatılması karan, tam bir yargılama yapılana değin yürürlükte kalacak. Daha sonra yapılacak yargılama sonunda, şirketin haklı olduğu ögrenilirse,' Napster' ın o zamana dek uğramış olabileceği zarar, RIRAA tarafindan ödenecek. Beypazam evleri restore ediliyor B Kültür Servisi - Ankara'nm en eski yerleşim yerlerinden bin olan Beypazan'ndaki tanhi evler restore ediliyor. Hititler, Fngler, Galatlar, Romahlar, Bızanslılar. Anadolu Selçuklulan ve Osmanlılar tarafindan yerleşim yeri olarak kullanılan ilçenin Istıklal ve Cumhuriyet mahallelerinde bulunan eski evlerin, restorasyonun tamamlanmasmdan sonra turizme açılması planlamyor. BUGÜN • DARPHANE-t AMİRE'de 'Yaz Etkmlikleri' kapsamında saat 12.00 ve 14.00'te bıyografi dizısinde Necil Kâzım Akses belgeselı ızlenebıhr. 16.00 ve 17.00 saatleri arasında Nezih Başgelen ve Aksel Tıbet'in 'Belkıs, Zeugma, Hatfeti, Rumkale veÇevresi' adlı söyleşileri yer alacak. (513 50 80)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle