Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 2000 CUMARTESİ
HABERLER
Savaş'm krtabı
yofcsaüyor
• ANKARA (AA)-
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Vural Savaş'ın
kaleme aldığı "Mılitan
Demokrası-(Irtıca ve
BölücüJüğe Karşı)" adlı
kitap, geçen hafta okurla
buluşmasına rağmen en
çok satan kıtaplar arasmda
zirveye oturdu. Bilgı
Yayınevi'nin en çok satan
kitaplardan yaptığı
derlemeye göre, listenin
ilk sırasında Başsavcı
Savaş'm kitabı var. Bilgi
Yayuilan'ndan çıkan
araştırma türündeki
kitapta Savaş,
cumhunyeti yıkmaya
çalışan örgütlerle ilgili
derledigi bilgilerin yanı
sıra laiklik ve terörle
mücadeleye ilişkin
görûşlenni sunuyor.
ÇUKOBhLk
yönetMıe tepki
• ADANA (Cmnhuriyet
Bürosu) - ÇUKOBtRLlK
çalışanlannın emekJennin
karşılığını alamadığını
-I belirtetı Tekstil Işçileri
Sendikası ÇUKOBÎRLÎK
Şube Başkanı Ali
Caymaz, "Işçiler maaşını,
ikramiyesini, avansını,
I izin harçhğını alamadan
izne çıkanlıyor. Bu nasıl
anlayış? Genel Müdür
Yakup Şahin, işçiye
verdiği sözlen çabuk
unuttu" dedi.
Kaçak
operasyonu
• EDİRNE(AA)-
Edirne'de son 3 günde,
yasadışı yollardan sının
geçerek Yunanıstan'a
gitmek isteyen yabancı
uyruklu 233 kişi
yakalandı. Fılıstın, Fas,
Afganıstan, Iran, Mısır,
Suriye, Sierra Leone ve
Pakistan uyruklu toplam
233 kişi, Ipsala, Meriç ve
Uzunköprü ilçelerinde,
Yunanistan sınınnda
görevli sınır devriyeleri
tarafmdan yakalandılar.
Kaçak yabancılar, sınır
dışı edilmek üzere Edime
Emniyet Müdürlüğü
Yabancılar Şubesı'ne
teslim edildiler.
118lntemerte
• ANKARA (AA)-
Telefon aracılığıyla
bilinmeyen numaralartn
öğrenildiği '118' servisi,
önümüzdeki günlerde
Intemet üzerinden de
hizmet vermeye
başlayacak. Tûrk Telekom
yetkilileri, şu anda
deneme yayınlannın
sûrdüğünü, 1-1.5 ay
içerisinde konuyla ilgili
hukuki prosedürün yerine
getirilmesinin ve gerekli
izinlerin alrnmasının
ardından uygulamanın
başiayacağını belirttiler.
Intenıet'te ücretsiz olarak
hizmet verecek, aranan
numaranm hangi adrese
ait olduğunun da
öğrenilebileceği'118'
servisine
"http://rehber.telekom.
gov.tr" adresinden
ulaşılabilecek.
Yavuzhırsız
• ŞANLIURFA(AA)-
Şanlıurfa'da girdiği evden
çaldığı çelik kasayı, kapıcı
ve hamala taşıtan kişi
suçûstü yakalanırken,
kasadan 5 milyar 249
milyon liralık ziynet
eşyası çıktı. Mehmet
Levent Ç. (30), eski
çalıştığı işyerinin sahıbı
Hasan Lütfu Fettahlı'nın
Yenişehir Mahallesi'ndeki
evine ait yedek anahtan
ele geçirdi. Kimsenin
olmadıgı bır sırada eve
giren Mehmet Levent Ç,
yatak odasındakı çelik
kasayı kapıcı ve hamala
taşıtarak sanayiye
götûrdü. Mehmet Levent
Ç. kasayı açmaya
çalışırken polis tarafından
suçüstü yakalandı.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ertosun, teröre akan parayla cezaevi yaptıklannı söyledi
'F tipi, zorbafağı önleyecek'İLHANTAŞÇI
ANKARA - Ceza ve Tevki-
fevleri Genel Müdürü Ali Suat
Ertosun, F tipi cezaevinde ya-
tacak mahkûmlan "tehlikelisuç-
lular" olarak nıtelendirerek
"Bunlann toplu halde sosyaJ
alanlardan yararlanmalan söz
konusu olamaz. Cezaevinin gû-
venligini tebJikeye sokmamak
koşuluvla gruplar halinde ya-
rarlanabilirler" dedı. Içeriden
dışanya mahkûmlann emir ver-
diğini anımsatan Ertosun. "Te-
rör eğtömi, uyuşturucu işi, ka-
çakçıhktşleri yürûtülüyor. Bun-
lan önkmeye kalkınca biz zin-
dancıbaşı oluyoruz" dedi
Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürü Ertosun, "hücre",
"oda" tartışmalanna neden olan
ve başta barolar olmak üzere
birçok kesimin karşı çıktığı F ti-
pine gereksinim duyulmasının
nedenini ve amaçlarını değer-
lendirdi. Insan haklanna karşı
çıkan mahkûm ve hükümlünün
de buna gereksinimı oldugunu
• Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdûrii Ali Suat Ertosun, dünyanın hiçbir
cezaevinde kendilerinin yaptıklan kadar büyük pencereleri olan cezaevi
olmadığını söyledi. Ertosun, "Insan haklannı gerçekleştirmek asıl amacımız.
Koğuş sisteminde insan haklan yoktur. Mahkûm başucuna çocuğunun resmini
asamıyor. Avukatıyla görüşemiyor. Neresi insan haklan bunun?" dedi.
vurgulayan Ertosun, mahkûm-
lan ezmenin akıllarından geç-
mediğini söyledi. Bazı koğuş-
larda "zorbalar'' oldugunu be-
lirten Ertosun, F tipinin gerek-
liliğini şöyle savundu:
"Bazı zorbalar kendi maiye-
tinde adam istiyor. Emredeyim,
hükmedeyim istiyor. Yandaş,
yoldaş, mürit, tetikçi anyor. Biz
bunlar okun istemiyonız. Sıra-
dan kişinin koğuşta hiçbir hak-
kı yok. Kişisel beğenisini, dü-
şuncesini açüdama hakkı yok
Bunlar insan hakkı mı otuyor?
Iddia ediyorum, bazı Hderler
içerde ayakyıkatiyorlar. Bazüa-
nnın ranü kesitip hegemonyası
bitecek. Oışan emir veriyorlar,
bunuönlemeyeçahşryomz. tçer-
de, teröreğHüni, uyuşturucu işi,
kaçakçıhk işleri yürûtülüyor.
Biz içerdeldlerin özgûrce dü-
şünmesini istiyoruz; istediği ki-
tabıokuyaııuyor.Eğerbuysain-
san haklan, anlaşamayız. Bun-
lan önlemeye kalkınca biz zin-
dancıbaşı ohıyoruz."
'TehJikeli mahkûmlar'
Ali Suat Ertosun, Ftipindeka-
lacak mahkûmların tehlikeli
suçlular oldugu için sosyal alan-
lardan yararlanmalannın söz
konusu olamayacağını savuna-
rak "Avrupa cezaevi kurallann-
da da böyle bir şey yok. Mah-
kûnüannbepsinisosyalabna çı-
karamazsınız. Gruplar halin-
de, cezaevinin güvenliğini tehli-
ye sokmamak şarbyla çıkanr-
smrz. En tehlikeli suçiunun da
insan haklan olduğunu unut-
muyoruz" dedi.
Kartal Cezaevi'ninkısmi F ti-
pi olmasına karşın süahlann
konuştuğunu ve cep telefonla-
nyla dışanya emirler verildiği-
ni anımsatmamız üzerine Erto-
sun, "KartaTda bugûne kadar
ölüın oimadı. dikkatinizi çeke-
rim. Kartal ile bunlar çok fark-
h. Kartal'daki sflah, cep telefo-
nu trafîğini de önleyeceğjz" di-
ye konuştu.
t
Seçenek model getiribiır
Adalet Bakanlığı, Terörle Mü-
cadele Yasası 'na dayanarak ya-
pımına başladığı F tipi cezaev-
İeriyle ilgili barolardan ve de-
mokratik kitle örgütlerinden gö-
rüş almazken Ertosun, bu ceza-
evlerine karşı çıkanlann ken-
dilerine alternatif model getir-
mesıni istedi. Ertosun, bu ceza-
evlerini *Alternatifgetirin,'yok',
bep karşı çıkıyorlar. Devamlı
pazarhkhanndeler. Hapiste ota-
nın devJetiepazarük hakkı ohır
mu? Avrupa'daki cezaevkrinde
güneşyok.Hepsiyapay havalan-
dırma. Burda güneşin 7 rengi-
ni görebilecekler'' diye savun-
du. Ertosun, F tipi cezaevleri-
ne nakillerle cezaevi kaynaklı
mafya ve terörün ayağmm ke-
sileceğini öne sürdü.
'Pencereleri büyük'
Dünyanm hiçbir cezaevinde
kendilerinin yaptıklan kadar
büyük pencereleri olan cezaevi
olmadığıyla övünen Ertosun,
şöyle konuştu:
"İnsan haklannı gerçekleş-
tirmek asıl amacımız. Koğuş sis-
teminde insan haklan yoktur.
Mahkûm başucunaçocuğunun
resmini asamıyor. Avukatıyla
görüşemiyor. Neresi insan hak-
lan bunun? Kurallara uvarsa
sosyal alandanyararianır. \apı-
lana cevap vernüyorsa yapacak
bir şeyimiz yok."
ÇHD BAŞKANI AIİ ERSÎN GÜR
'Sorun
mimariyle
aşılmaz'• Çağdaş Hukukçular Deraeği Genel
Başkanı Ali Ersin Gûr, ceza infaz
sisteminin geliştirilmesi gerektiğini
belirterek F tipî cezaevinin çözüm
olmadığını söyledi. Gür, "Kartal
Cezaevi, F tipine çok yakın bir yapıda.
Orada ne silahlar ne de cep telefonları
yok edilebildi" dedi.
Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başka-
nı AK Ersin Gür, cezaevi sorununun mımari çö-
züm polıtikalanyla aşılmasının mümkün ol-
madığına dikkat çekerek ceza infaz sisteminin
geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Bireye karşı
sorumluluklannı yerine getirmeyen toplumun,
kişiyi cezalandırma yetkısı olmadığını vurgu-
layan Gür. "Bu tccritpoütikalan yerine, kişiye
kendi becerilerini gefişürebilecek vetoplumlabu-
hışrurabilecekbirortam v^ratrnakgerekir'' de-
di. Gür, Ulucaniarve Burdurcezaevlerindeya-
şanan olaylann, oluşturulan F tipi cezaevleri pro-
jesının altyapısı olarak değerlendirilmesi gerek-
tiğini ileri sürdü.
Dünya genelinde uygulanan ceza infaz po-
litikalannın iflas ettiğini belirten Gür, genelde
insanlann yeni arayış içinde olduklannı, Tür-
kiye'de özel koşullar nedeniyle bunun daha
yaygın oldugunu vurguladı. Pek çok ülkede
uygulanan ve mimari çözüm olarak getirilen F
tipi cezaevlerinin çözüm olmadığına dikkat çe-
kenGür, gerekçesini şöyle açıkladı: "Kartal Ce-
zaevi, Ftipineçok yakın bir yapıda. Orada ne
silahlan ne de cep teiefonlannı yok edebiklDer.
Bir taraftan yakalanıyor, diğer taraftan yerine
birkaç tane daha getirilİTOr. Demek ki mimari
çözüm, çözüm değiL"
Sorunu aşmak için önerfler
Cezaevi sorununun aşılabilmesi için yapd-
ması gerekenleri, Gür şöyle değerlendirdi:
"Dünyagenefinde ceza infaz sistemigdistinnek
gerekivor. Bunu da kişiyi tophımdan yatatan,
tecrit poütikalan uygulavan yapılarla \apmak
mümkün değfldir. Cezaevi sorunu çözülmekis-
teniwrsa: birincisi, suçu doğuran ortamı kal-
dırmak gerekir. Suç işleyen kişiyi, bize göre her
suç,topluma yöneitümiş soru, protestodur, bu-
nu okumak lazını. Bunu toplumun vetkfli ku-
rumlan yapmah. Bire>e karşı sorumluluklan-
nı yerine getirmeyen toplumun, kişm cezalan-
dırma yetkisinin ohnadığuıı düşünüyoruz. Bu
tecrit poütikalan yerine, kişiye kendi becerile-
rinigelişnrebilecek. insanolduğunu unutmadan
bir ortam yaratmak gerekir. Bir de suç alanını
daraltmak gerekiyor. Bugün surfmuhaüf Idm-
liklerinden, düşüncelerinden dolayı, var olan
statûkovu savunmadiklanndan içeride duran
bir yığm insan var."
Ali Ersin Gür, tutuklu ve hükümlülerin in-
san olduklannı unutmadan getirilen ceza infaz
politikası içinde F tıpine yer olmadığını kay-
dederek "Çünkü bu cezaevlerinin temei ama-
cı, tutuklu ve hükümlüvü diğer tutuklu ve hü-
kümlülerden tecritetmek.Onian toplumun di-
ğer kesimkrmden tamamen yahtmak" dedi.
Gür, Uhıcanlar ve Burdur cezaevlerinde yaşa-
nanlan, oluşturulan Ftipiprojesinin yaşama ge-
çirilmesinin altyapısı olarak değerlendirmek
gerektiğine dikkat çekti.
'Banşa hizmetetmez
7
F tıpını kabul etmelerınin mümkün olmadı-
ğmı vurgulayan Gür, "Hikmet Sami Türk'ün
bu projesi banşa hizmetetmez. Son 1 yıkbr ce-
zaevleri kaymyor. Bu. yeni gerginliklere neden
olacak gibi. l marun yine katfiamlar yaşan-
maz1
* diye konuştu. F tipinin Avrupa standar-
dı olduğunu anımsatan Gür, Avrupa yanlış ya-
pıyor diye Türkiye'nin de yapması gerekme-
diğini vurguladı.
TAYAD'dan zfyaret TotDkluveHülaknlâAaefcriYıu^mlaşma Der-
neği (Özgür TAYAD) üyeJeri gazetemizi ziyaret
ederek yazar ve yöoeticflerimizle görûştüler.
F tipi cezaevleri sorununun mimarük ya da mübendislikJe ugili nlmadığını belirten aileler, sorunun gü-
venlik ve insanhk sorunu olduğunu anlattüar. Ozgür TAYAD'b aileler, siyasi tutuklulann tedavi edüme-
diğmi, avukatianyla görüşmelerine izin veribnediğmi ifade ederek "siyasi tutuklulara işkence ve baskı ya-
pddığmı" söyiedfler. (ÖZLEM GÜVEMLİ)
Pişkinsüt, yurtdışında incelemelerde bulunacağını söyledi
'Cezaevleri için toplumsal
uzlaşnıaya \ aıihııası gerek'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM tnsan
Haklan Komisyonu, içinde
Ulucanlar Cezaevi olayla-
nyla ilgili oluşturulan ait
komisyonun hazırladığ] ra-
porda "çıkanolayUrdan ya-
rariaıularak F tipi cezaevi
içkıkamuayuotuşaımiagiiy-
reune" dikkat çekıldı.
TBMM İnsan Haklan
Komisyonu Başkanı Sema
Pişkinsüt de F tipi cezaevi
konusunun çok iyı tartışü-
ması ve bu konuda sosyal
uzlaşma arayışıyla konuya
yaklaşılması gerektiğini
söyledi. Pişkinsüt, cezaevi
araşnrmalannı yurtdışında
çeşklı ülkelerde yapacakla-
n incelemelerle sürdüre-
ceklerini bildirdi. Sema Piş-
kinsüt, F üpı cezaevlen ko-
nusunda endişelerin gıderil-
mesi için konunun tüm ke-
simler tarafmdan çok iyı
tartışılması vebirmevzuata
bağlanması gereği üzerin-
de durdu Pişkinsüt, "Teh-
hkeü mahkûm kim? F tipi
kimin icindir? Terör mah-
kûmlan, deviet dûşmanla-
n, hiçbir sosyal programa
girmek istemezlerse ne ya-
pılacaktir? Bütün bunlar
çok iyi tarnşümaİL Sosyal
biruzlaşma aravTsrylakonu-
ya yaklaşümahdır" dedi.
Komisyon içinde Ulu-
cankr katliamım araştır-
mak üzere oluşturulan ait
komisyonun çalışmalan sı-
rasında da F tipi cezaevle-
ri konusu tartışma yaratti.
Ait komisyon raporunda,
olaylara katılmayan PKK
ve diğer örgütlere mensup
tutuklu ve hükümlülerin
"Provokasyonolduğunusez-
dik,operasyonun olacağmı
bfliyorduk, bizi başka ko-
ğuşİaravenneieriiçinoıılar-
ia defalarca konuştuk. On-
lar 'Size bir şey olmaya-
cak. Sizi yalıtınz' şekünde
bize güvence verdfler" ifa-
delerine dikkat çekildi. Ko-
misyonun provokasyon ola-
sıbğını dıkkate aldığı kay-
dedilirken şu göriişlere yer
verildi: "Yanüı tutuklu ve
hükümlülerin 'siyasilerı
sindirmek, devlet otorite-
sinin tesis edildiği havası-
nı vermek ve F tipi cezaev-
lerinin kamuoyuna kabul
ettınlmesi' gibi amaçlarla
bu olayın bu boyuta kasıtiı
olarak getirildigi iddiası el-
bette kabul edilemez. An-
cakbaştaCezaveTevkifev-
leri Genel Müdürü ohnak
üzereAdaletBakanhğıyet-
kilileri, komisyonumuzla
yapnuşokhıldangönlşme-
lerde sözü sık sk Ftipice-
zaev lerine getirmişlerdir.
SürekH olarak çözümün F
tipi cezaevleri oktuğunuvnr-
gulanuşlanur. F tipi ceza-
evierine geçümezse bu tip
olaylann tekrariayabileceği
anlanunagelen ifadeler kul-
lannuşlardu". Komisyonu-
muz bucümle ile F tipi ce-
zaevlenne geçış için buolay
özellikle yaratilmıştır' de-
mek istememektedir. Ama
bu olaym Ftipitaruşmala-
nnda kullamldığına dikkat
çekmekistemekteve 'Olay-
larbunun için mi çıkanldı'
sorusunu sorduracak olan
bu yaklaşımı yadırgamak-
ta, bu tutumu en azından
ahlaki bubnamaktadır.
Çünkü neticeitibanyla can
güvenfikkridevietetEslnnol-
muş olan 10 kişinin öiümü
söz konusuduıf
Ait komisyon raporunda
Ulucanlar'da çdcan olaylar-
dan yararlanılarak F tipi
için kamuoyu oluşturma
gayretinin açdt bir şekilde
görüldüğüne işaret edilir-
ken, F tipi cezaevlerinin ka-
muoyuna iyi açıklanması
gereği üzennde duruldu.
Raporda, "F tipi cezaev-
lerindesadece güvenlik en-
dişesinden hareket edikü-
ğinden insanlann birbiri
ile teması tamamen önlen-
miştir. Yeniyapılaeak ceza-
evlerinde bu sakmca gkle-
rUmeB,3-4 kişinin kalaca-
ğı odalar günün beflî saat-
lerindekullanüacak ortak
alanlara açüacak şekilde
planlanmabdn*'' görüşüne
yer verildi.
İnsan Haklan Derneği Cenel Başkanı öndül
'BM'nin karunna aykm*
İnsan Haklan Derneği (İHD) Genel
Başkanı Hüsnfi Öndül, tutuklu ve hü-
kümlülerin birbirleriyle "haberleşme
veirtibaûnı" önlemenin Buieşmiş Mil-
letler ve Avrupa Konseyi'nin cezaev-
lerine ilişkin kurallanna aykın oldu-
ğunadikkat çekti. Öndül, insana korun-
ması gereken eşya olarak yaklaşılma-
sının "fasistbirzihnh'et''inüriinü oldu-
ğunu vurguladı. Herkesın insan onuru-
na uygun koşullarda yaşamuu sürdür-
mesi gerektiğini söyleyen Öndül, ceza-
evlerinin yasalar yerine yazdı ve söz-
lü emirlerle yönetıldiğini belirtti.
Mahkûmlann bırbinyle haberleşme-
sının önlenmesı amacuun Avrupa Kon-
seyi ve Avrupa Cezaevleri Kurallan ile
çelıştiğine dikkat çeken Öndül, "Bu
balaş açıs insana esya muameies yap-
maktadır. Muhafaza edümesi gereken
bir eşya. Ancak faşjst bir zihniyet insa-
na boyle bir muameleyi, onun insan
onuruna sahip olduğunu yadsryarak
yapabüir. Yasa koyucu, sisteme. hangi
bkimdemuhalifobnuş olursa obun her-
kese terörist olarak bakıyor" dedi.
Tutuklu ve hükümlülerin hangi hak
ve özgürlüklere sahip olduklannm ya-
sayla düzenlenmediğini söyleyen Ön-
dül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türki-
ye'nin cezaevi yönetiminin BM ve Av-
rupa Konseyi normlan ile uyuşmadığı,
haklann ve özgürlükfcrin yasaya da-
vanmadan daha ait düzeydeki norma-
tifdüzenkmelerc terkedildiği,çoğu kez
deyazüıvesöziüemineneyönetildiğigö-
rüunektedir.''
Sorunlann koğuş sistemınden kaynak-
lanmadığım belirten Öndül, "Bunlar
devledn yaklaşımımn üriinüdür. Bir
aradaolan,sorunlanmbflen vebunu do-
yurmaya çahşan tutuklu ve hükûmlü-
ler, yahtiktddan durumda acaba ne ile
karşuacaknr?" dedi.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Demokrasimizin
Gündemleri...
Istanbul'dan yayın yapmakta olan "özgur Rad-
yo "nun yayınlan, Radyo ve Televizyon Üst Kuru-
lu'nun karanyla, 31 Temmuz 2000 Pazartesi günün-
den başlayarak 365 gün süreyle geçici olarak dur-
dunjluyor... İlgili kurumun (RTUK) konuyla ilgili yazı-
sında durdurma karannın gerekçesi şöyle açıklanı-
yor "Kuruluşunuzun 01 Mayıs2000(saat 14.00) ta-
rihindeyayınladığı 'Gökkuşağı' adlıprogramda '...öl-
dükçe çogalıyor adamlar / Ben tükenmekteyim öl-
dündükçe / Hazıriandık kanlı kavgaya / Başta bay-
rağımız sosyalizm / Bayrağını yüksett, daha daha yük-
seit / Yükselt bayrağını yukan / Bugüne vuralım, ya-
nnı kuralım / Kaldıralım sınıflan' şeklinde ifadelereyer
verilmek suretjyle, 3984 sayılı Kanunun 4. madde-
sinin (g) bendinde belirlenen 'Toplumu şiddet, terör
ve etnik aynmcılığa sevk eden ve toplumda nefret
duygulan oluşturacak yayınlara imkân verilmemesi'
ilkesinın ihlal edilmış olduğu Üst Kurulumuzca tes-
pit edilmıştır."
Üst Kurul'un sayın başkanı ve yöneticileri, yayın
durdurma karannı bıldirdikleri yazılannda, yasa mad-
desi, bendi, gün, ay, saat vb. konulannda gösterdik-
leri dikkat ve titizliği, suçlarnaya konu olan dizeleri
ait alta sıralarken göstermemişter. Kusura bakmasın-
lar ama, halkımızın çok anlamlı bir deyimiyte, sapla
samanı birbirine kanştırmışlar.
Yukardakı dizelerin ilk ikisi benim birdörtlüğümün
son iki dızesidir. Başka arkadaşiar yazdılar ama,
dörtlüğün bütününü ben de yazayım:
Cellat uyandı yatağında bir gece
"Tannm" dedi, "bu nezorbilmece:
Öldükçe çogalıyor adamlar , ' : '•
Ben tükenmekteyim öldürdükçe..."
1970'te yazılan bu dört dize, önce "Halkın Dost-
lan" dergisinde, sonra "Dörtlükler" adlı kitabımda
yayımlanmıştı. Kitaplanmın sonraki bütün ve yeni
basımlannda yer aldı ve kuşkusuz ki almaya devam
edecek... Peki, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, be-
nim şiirimin dizelenyle Avusturya Işçi Marşı'ndan
alınmış dizeleri birbınne nasıl kanştınyor? Yanıt çok
basrt: Çünkü RTÜK, yayınlan böyle izliyor ve "özgûr
Radyo"nun basına ve kamuoyuna açıklamasındaki
sözterden yararlanarak söylersek, "cımbızlanmış iba-
relerie" suçlama ve yayın durdurma gerekçesi okış-
turuyor...
"Cellat uyandı..." sözcüklenyle başlayan dörtlük,
açıklamaya bile gerek yok ki, öldürmeye, şiddete
karşı bir şiirdir... RTÜK yöneticilerinin bunu anlama-
yacak kadar öngörüsüz olduklannı sanmıyorum.
''Avusturya Işçi Marşı" ise, "Entemasyonal" kadar
ünlü, evrensel bir marştır. Her şeyden önce tarihsel
anlamı ve degen olan böyle bir marşın yasaklanma-
sı hiçbir uygar ülkede hiçbir RTÜK'ün görev kapsa-
rr« içine girmiyor... -,v
Sonuç olarak, RTÜK yönetıcilerini, hem "usul'^şi-
irierin birbirine kanştınlması), hem içerik (tarihsel an-
lam ve önemde bir marşın yasaklanması) bakımın-
dan bu hatalı karardan dönmeye çağınyorum... {"öz-
gûr Radyo" çalışanlan, 26 Temmuz Çarşamba gü-
nü saat 12.30'da, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin
Cağaloğlu'ndaki toplantı salonunda, yazar kuruluş-
lannın da katılımıyla bir basın toplantısı düzenliyor.)
• • •
Son günlerin önemli konusu "F Tipi Cezaevi Tar-
tışması" sürüyor. "Cumhuriyet" bu konudaki tartış-
malara birkaç gündür özel ve tam bır sayfa ayırmak-
la çok yararlı bir şey yapmış oldu. Aslında, "tartış-
ma" demek de belki dogru değil. "Cumhuriyetieya-
yımlanan açıklamalann yanı sıra, Rash TV'nin birkaç
gün önceki programında Istanbul Barosu Başkanı Yü-
cel Sayman, Oral Çalışlar, programa telefon bağ-
lantısıyla katılan Fikri Sağlar, konuyu herkesin an-
layabileceği bir açıklıkla ve yalınlıkla anlattılar... Bu-
na karşın Sayın Adalet Bakanı, "F tipi cezaevleri...
terörörgütlerinin, mafyanın... koğuş ağalannın, ko-
ğuş kabadayılannın sağlamış olduğu egemenliğe
son verecektir..." {"Cumhuriyet", 20Temmuz 2000)
ısrannı sürdürüyor... Sayın Bakan'a göre "F tipi ce-
zaevlerinikaralamak isteyenleregemenliklerine son
verilecekolan terörörgütleri, mafya tipiörgütler, ko-
ğuş kabadayılan, koğuş ağalandır". Bakan bunlan
söylerken, "F Tipi Cezaevlerine Karşı Aydın ve Sa-
natçı Girişimi'rvie bır araya gelen ve büdiğimiz ka-
daıiyla hiçbiri terörist, mafya örgütü üyesi, koğuş
kabadayısı ya da ağası olmayan şairier, yazariar, sa-
natçılar, Bakan'ın açıklamalannın satır aralannda da
rahatlıkla okunabilen "hûcre" anlayışına karşı çıkı-
yor. Köşe yazarlan haftalardır bu konuyu yazıyor.
Adalet Bakanı'nın açıklamasının bir başka yerinde de
F tipi cezaevlerinin "tutuklu ve hükümlülere kişilik-
lerini kazandıracağı" ileri sürülmekte... Bu masum
görünüşlü cümlenın ardındaki "sopa"yı, çağdaşlık-
la bağdaştınlması olanaksız "adam etme" anlayışı-
nı, özellikle de siyasal tutuklu ve hükümlülere yöne-
lik, inceliksiz, kaba önyargıyı görmemek olası mı? (Sa-
yın Türk söz konusu açıklamasına açıklama getirme-
diği sürece, ben de bu değeriendirmelerimde ısrar
edeceğim...)
• • •
RTÜK'ün yayın durdurma kararlan, F tipi cezaev-
leri, yabancı pariamenterierin pasaportlanna el ko-
nulması, Ulucanlar katliamı, Burdur'da kopan kol, iş-
kence, cinsel taciz, ölüm oruçlan... Demokrasimizin
gündemini ne yazık ki bu sevimsiz, bıktıncı konular
oluşturuyor... Fakat böyle olduğu sürece, bizler de
bıkmadan, usanmadan yazmayı sürdüreceğiz...
e-mail ckk@ixir.com
Aydın ve Sanatçı Cirişimi
'F tipi cezaevi
hücredir, tecrîttir'
ADANA/ANKARA
(Cumhuriyet) - Adana'
ve Ankara'da F tipi ceza-
evlerini protesto edenlere
müdahale eden polıs cop
ve göz yaşartıcı gaz kul-
landı.
Adana'da İnsan Hakla-
n Derneği'nde toplanan
50 kadar tutuklu yakını,
kent merkezine yürümek
istedi. Grup, polisinenge-
liyle karşılaşınca yere otu-
rarak alkış tutup slogan
attı. Olaylar suasında 10
kişi gözaltına alındı.
F Tipi Cezaevlerine
Karşı Aydın ve Sanatçı
Girişimi'nın Ankara'da
Nâzım Kültür Merke-
zi'nde düzenlediği basm
toplantısında şairŞûkrü
Erbaş, "Adalet Bakanb-
ğj'nuı inandırmaya çahş-
uğı gibi F tipi cezaevleri
oda ya da vüla değü, ger-
çekantamdabirhücredir,
tecrittir" dedi.