Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 2000 CUMARTESJ
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALt SİRMEN
Tarihe Bakmak
LONDRA - Londra'nın rezidansiyei dedikle-
ri, ikamete aynlan semtleri, kentin ister uzak
semtlerinde olsunlar, ister iş merkezlerinin bur-
nunun dibinde, son derece sakin sessiz yerier.
Picaddily Circus, Oxford Street Covent Gar-
den'ın gürültüsünden sonra, insanı tarifi füç bir
huzur sanyor.
Londra'da da, eşsiz güzellikteki Thames va-
disinde de, göze çarpan bir başka özellik de ta-
rih ile iç içe olmak. örneğin, Henley'in üç dört
mil uzağındaki Ranesfield House, 1664'te ya-
pılrnış ve o zamandan bu yana sürekli kullanı-
lıyor.
O ve benzeri asilzade malikhanelerinin bakı-
mı artık lordlara, siriere de çok pahaiı geldiği
için, doğaylakucak kucağa 'countryside 'in gü-
zelim hayatının yaşandığı lüks otellere dönüş-
miiş.
Ingiltere'nin gelenekterine düşkünlüğü, tutku
haline gelmiş olan süreklilik duygulan herkesin
bildiği bir gerçek, ama aynı olguyu, bir dönemi
bıçak gibi kesen Büyük Fransız Devrimi'nin
başkentinde de görüyorsunuz.
Orada da örneğin duvariarda, afiş yapıştırma
yasağını bildiren yazıiar, 1798 yasasına atıfta
bulunurlar.
Yani Napofeon dönemi yasalan...
Bir sürü kurum ve kuruluş ise daha öncelere,
krallık dönemine dayanır. Hâlâ taşrada kimi ai-
lelerin alkol imal etme izni krallıktan kalma.
• • •
Paris de Londra daTürkler'in yaşamında özel
ve garip yerieri olan kentlerdir.
Türk aydını, tarihi sürekliliği, kimlik sorunlan-
nı 19. yüzyılda bu kentlerdeki yaşamı sırasında
sıkça düşünmüştür.
Namık Kemal'den, Abdülhak Hamid'den
Yahya Kemal'e kadar birçok aydın ve şairimi-
zin ortak noktalarından biri budur.
Yahya Kemal, Montparnasse'de yalnızca,
Parnaslı şairier ve onlann şiir anlayışıyla tanış-
madı, aynı zamanda kendi tarihini ve kimliğini
düşünmek durumunda kaldı.
Ünlü şairimizin, kimilerine tutuculuk gibi gö-
rünen Osmanlı tutkusu, onun kimlik arayışının
bir sonucudur.
Doğrusu, o kentlerden önce varolmuş, şanın
doruğuna erişmiş olan Istanbul hemşehrisi için,
tarihi bu Avrupa kentlerinde hissetmek, ilk ba-
kışta biraz yadırgat/cıdır.
Ama biz bin yılı aşkın tarihin kalıntılanna ba-
karak da yaşasak, onlarla iç içe değil, yan ya-
nayız sadece.
Ustelik tarihi yeterince algılayabifecek sürek-
lilik duygusundan da yoksunuz.
Bir zamanlar tutucu bir kültür bakanı, Roma
ve Bizans eserlerini, iyonya'nın o partak kültü-
rünün yapıtlannı bizim saymıyor ve yalnızca SeJ-
çuklu ile Osmanlı'ya önem veriyor, onlann ona-
nlmasına fon ayınyordu.
O kafadan tarihin sürekliliğini kavraması bek-
lenemezdi.
•••
Kimi tarihimizi, Malazgirt'le, Selçuklu ile, Os-
manlı ile sınıriarken, daha başka kimileri de, bi-
raz da Cumhuriyet'e yöneltilen saldınlar karşı-
sında biraz da ona sahip çıkmak kaygısıyla, Os-
manlı'dan günümüze gelefı sürekliliği yadsıyor.
Kuşkusuz bu da öbürü kadar büyük bir yan-
lış, bugünün Osmanlı'ya kadar uzanan kokleri-
ni görmek, Cumhuriyet'in önemini azaltmıyor.
Atatürk'ün önderiiğinde gerçekleştirilen bü-
yük yenileşmenin, ondan önce de var olan ki-
mi belirtilerini görmek, ne Cumhuriyet reform-
lannın önemini ne de Atatürk'ün tarihi kişiliğini
küçümsemek anlamını taşıyor.
Tam tersine, o önderi ve reformlan daha iyi an-
lamak, tarihimize daha doğru bakabilmek için
bu süreklilik duygusunu bir yana itmemek ön-
koşul.
CEZASI 6 AY ERTELENMİŞTİ
Aksoybugün
ameliyatedüiyor
BERTAN AĞANOĞLU
Böbrek hastahğı ve
romatizma rahatsızlık-
lannın tedavi edilmesi
için cezası 6 ay süre ile
ertelenen siyasi suçtan
hükümlü HediyeAksoy,
bugün böbreklerinden
ameliyat olacak.
Gözleri gönneyen ve
böbreklerinde ciddi ra-
hatsızhğı bulunan He-
diye Aksoy'un cezası
geçen şubat ayında 6 ay
süreyle ertelenmişti.
Cezası 7 Ağustos tari-
hine dek ertelenen Ak-
soy'un tedavisine ceza-
evinden çıktıktan he-
men sonra başlanmıştı.
Böbreklerinin yanı sıra
romatizma ve kansızlık
şikâyetleri de bulunan
Aksoy, tedavisinin ta-
mamlanması için erte-
lemenin uzatılması iste-
miyle savcılığa başvur-
muştu.
Aksoy, prosedûr ge-
reği, Üsküdar Cumhu-
riyet Başsavcıhğı tnfaz
Bürosu'nun istemi üze-
rine dün Adli Tıp Kuru-
mu'na giderek yeniden
muayene oldu.
Aksoy'un avukatı
Derya Bayır, müvekki-
linin romatizma, anemi
gibi birçok saglık soru-
nu bulunduğunu kay-
detti. Avukat Bayır, Ak-
soy'un vücudundan bir
insanda bulunması ge-
reken kanın 1 /4'ü kadar
kan bulunduğunu belir-
terek bu nedenle uzun
süredir ameliyat edile-
medigini belirtti. Ak-
soy'un bugün Avrasya
Hospital'da böbrek
ameliyatına almacağıru
söyleyen Bayır, Ak-
soy'un iyi çalışmayan
böbreğinin alınıp alın-
mayacağına ameliyatta
karar verileceğini bil-
dirdi.
Aksoy'un cezasının
yeniden ertelenip erte-
lenmeyeceği Adli Tıp
Kurumu'nun vereceği
rapor doğrultusunda
belli olacak. Cezasının
ertelenmemesi halinde
Aksoy yaklaşık 3.5 yıl
daha cezaevinde kala-
cak.
DGM savcısı Talat Şalk, hayali ihracat ve karapara operasyonu için 'çete' davası açtı
Vıırmında bürokrat zmciıi• Iddianameye göre, soruşturma
çerçevesinde açığa alınan Kilis Valisi
Ozmen'in ailesinin seyahat ve
konaklama masraflan Yasin Altınbaş
tarafindan karşılandı.
• Altınbaş'ın, Habur Gümrûk Müdürü
Ünlü'nün eşine Honda marka otomobil
aldığı belirtilen iddianamede, Kilis
Jandarma Alay Komutanı Albay Toksal
Keskin'in görevini yapmaması
karşılığında eşi adına da 25 milyar lira
havale çıkardığı belirlendi.
Adliyeye hakaref suçlaması
A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Ankara DGM Cumhuriyet Savcı-
sı Talat Şalk, cumhuriyet tarihinin
en büyük hayali ihracat ve yolsuz-
luklannın ortaya çıkanlması ama-
cıyla başlatılan 'Paraşüt' operasyo-
nu soruşturmasını tamamlayarak
davayı açtı. Altınbaş Holding'in sa-
hibi Yasin Altınbaş hakkında, "ç>
kar amaçh suçdrgütü kurmakve bu
örgütü yönetmek" suçlamasıyla 5
yıl 10 aydan 28 yıla kadar agır ha-
pis istendi.
Ankara DGM Cumhuriyet Savcı-
sı Şalk tarafindan hazırlanan iddi-
anamcnin 'GenelAçıklamalar' baş-
lıklı bölümünde, sanıklardan Yasin
Altınbaş'ın çıkar amaçlı suç örgütü
oluşturduğu ve bu örgütün başkan-
lığını yaptığı belırtildi. Savcı, Re-
cep Kayar, Kemal Ozsönmez, Meh-
metEmin AJonbas, RemziHorzum,
FatihAğcakala,SemihDönmez, Ay-
vaz Canpolat, Mehrnet Doğan, Ay-
dın Güneş, MelahatÖzyûrek, Mus-
tafa Kemal Akay ve Abdullah Altın-
baş'ı da, çıkar amaçlı çetenin üye-
leri olarak gösterdi. Sanıklarm, Do-
ğal Altınbaş Holding bünyesinde
oluşturulan çıkar amaçlı örgüt için-
de amaçlanna uygun olarak evrak-
ta sahtekârhk, toplu kaçakçıhk, Ver-
gi Usul Kanunu'na muhalefet suç-
larını işledikleri bildirildi. îddiana-
mede, açığa alınan Kilis Valisi Gü-
ner Ozmen'in ailesinin seyahat ve
konaklama masraflannın Yasin Al-
tınbaş tarafindan karşılandığı vur-
gulanırken "Valinin eşi ve çocukla-
nnın uçakbfletlerinin Yasin Alünbaş
tarafindan ahndığı, araçtelefonunun
faturalannın Doğal Altınbaş Hol-
Çoban, yargıç
karşısına çıktı
IstanbulHaberServisi-
Avukat Adnan Ekind'nin
yazdığı ve Açık Sayfa
Hukuk Dergisi'nde ya-
yımlanan "Yargıda yol-
suriuk fflan yok" başlıklı
yazı nedeniyle hakkında
dava açılan derginin So-
rumlu Yazıişleri Müdürü
avukat Ahmet Çoban'ın
yargılanmasına başlandı.
Beyoğlu 2. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görülen
davanın dünkü ilk oturu-
muna, "Adtiyenin manevi
şahsiyetinitahkirve tezyif
ettiği'' iddiasıyla yargıla-
nan Açık Sayfa Hukuk
Dergisi'nin Sorumlu Ya-
zıişleri Müdürü avukat
Ahmet Çoban katıldı.
Ahmet Çoban'ı, 15'i
dergi yayın kurulu üyesi
17 avukat savundu. Yazı-
yı kaleme alan avukat
Adnan Ekinci de Ço-
ban'm avukatı olarak du-
ruşmada hazır bulundu.
Kimlik tespitinin ardın-
dan söz alan sanık avu-
katlanndan Bahri Bay-
nunBelen, Çoban'ın sav-
cıhk ifadesinde söz konu-
su yazıyı "Kadir Şinas"
müstear adını kullanan
avukat Adnan Ekinci 'nin
yazdığını söylediğini
anımsattı.
Ancak savcılığm bu
ifadeyi dikkate almaya-
rak yahıızca Çoban hak-
kında dava açtığuıı belir-
ten Belen, dosyanın sav-
cılığa iade edilmesini is-
tedi.
Savcının karşı görüş
bildirmesine karşm mah-
keme başkanı, yazıyı ya-
zan avukat Ekinci hak-
kında soruşturma yapıl-
ması için dosyanın cum-
huriyet savcıhğına geri
gönderilmesine karar ve-
rerek yargılamayı 13 Ey-
lûl'e erteledi.
TCY'nin 159'uncu
maddesine muhalefet et-
tiği iddia edilen yazıda,
Prof. Dr. Hayrettin Ökçe-
siz'in "Adli Yargıda Yol-
suzluk" adli araştırması
konu edihnişti. Prof. Ök-
çesiz'in, adli yargıda yol-
suzlukla ilgili bu anket
çahşmâsı îstanbul Barosu
tarafından bir kitap ola-
rak basılmış ve kamuoyu-
na duyuruhnuştu.
1ĞNEIİ F1BÇA ZAFERTEMOÇtN
DYP'li eski belediye başkanı zimmetine para geçirmek ve usulsüzlük yapmakla suçlanıyor
Dıale yokuzhığunda 4 tutuklatnaKAHRAMANMARAŞ /
BURDUR (Cumhuriyet) - Kah-
ramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesi-
nin DYP'li eski Belediye Başka-
nı Cafer Güçlü'nün de araların-
da bulunduğu 4 kişi hakkında,
"devlet ihakierine fesat kanşür-
mak, zinunete para geçirmek ve
usulsüzlük yapmak" iddiasıyla
gıyabi tutuklama karan verildi.
Belediyenin 4 yöneticisi de aynı
gerekçelerle tutuklandı. Bur-
dur'un Karamanlı îlçesi Beledi-
ye Başkanı DYP'li Ahmet Avcı-
oğhı da usulsüzlük yaptığı ge-
rekçesiyle görevden uzaklaştınl-
dı.
Türkoğlu Cumhuriyet Savcı-
lığı'nca yapılan soruşturmanın
ardından 18 Nisan seçimlerinden
önceki yönetimin yaptığı bazı
uygulamalarda, "devJet ihalete-
rine fesat kanşünkuğı, zimmete
para geçirüdiğive usulsüzlük ya-
pıkhğı'' behrlendi. Soruşturma-
nın ardından eski Türkoğlu Be-
lediye Başkanvekili ve meclis
üyesi Ramazan Ünlü, meclis
üyesi Mustafa Koz, yazıişleri
müdürü Murtaza Bozdoğan ve
fen memuru ÖmerKıhç, çıkanl-
dığı mahkemece tutuklandı. Es-
ki Belediye Başkanı DYP'li Ca-
fer Güçlü, babası Tahsin Güçlü,
belediye personelinden Hanefı
Güçlü ve meclis üyesi Coşkun
Güçlü hakkında da gıyabi tutuk-
lama karan çıkanldı.
Soruşturmanın Türkoğlu Be-
lediye Başkanı Bayram Çul-
hı'nun Içişleri Bakanlığı'na yap-
tığı başvuru üzerine başlatıldığı
öğrenildi. Bayram Çullu düzen-
lediği basın toplantısında ortaya
çıkan usulsüz işlemlerin sadece
birkaç dosyada görüldüğünü be-
lirterek "Aynıdönemdeki rüm iş-
lemlerin incelenmesiyle ortaya
yeni dosyalarm çıkması muhte-
meJdir" dedi.
Burdur'un Karamanlı îlçesi
Belediye Başkanı DYP'li Ahmet
Avcıoğlu hakkında da 18 Nisan
Perincek, verheugen'in temaslarını degerlendirdi
'AB mikrobuyla ülkeyi bölüyorlar9
Istanbul HaberServisi - Işçi Partisi (ÎP) Ge-
nel Başkanı Doğu Perincek, Avrupa Birliği
(AB) Komisyonu'nun Genişlemeden Sorum-
lu Komiseri GuntherVerheugen'in Türkiye'ye
getirdiği "Katüım Ortakhğı BdgesTnin Tür-
kiye Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle birlikte
hazırlandığım öne sürdü. Türkiye'nin AB'ye
aday olduğu aralık ayından bu yana, ülkenin
"AB'cfler ve bağunsjzhkçüar" olarak bölün-
düğünü iddia eden Perincek, "AB mikrobunu
Türkiye'nin kjine sokarakTürkrje'yi bölmek-
tedirier" dedi.
19-20 Mayıs 2000 tarihlerinde tstanbul Ro-
taryen Kulübü'nde düzenlenen toplanüda ko-
nuşan tsmail Cem'in taslagın yazıya geçiril-
memişhalini açıkladığını ileri süren Perincek,
taslağın "Türki>'e'yi etnik parçalama bdgea"
olduğunu öne sürdü.
seçimlerinden sonra 219 şikâyet
dilekçesi verildiği belirlendi. Bu-
nun üzerine Içişleri Bakanlığı
müfettişlerince yapılan soruştur-
ma sonucunda Avcıoğlu'nun gö-
revden uzaklaştınlmasına karar
verildi.
Avcıoğlu, DYP BurdurMillet-
vekili Mustafa Örs ve tl Başka-
nı Hüseyin Korkmaz'la birlikte
bir basın topiantısı düzenledi.
ANAP il yönetiminin seçimleri
kaybetmesi nedeniyle kendisi
hakkında yerli yersiz şikâyetler-
de bulunduğunu iddia eden Av-
cıoğlu, "Mutiaka geri döneceği-
me inanrvvrum. Haksız bir kuruş
boğazundan geçmedL İmar Ka-
nunu'na aykın binalara ceza kes-
tim. ruhsatsız dükkânlara ceza
uyguladım. Bunlardandolayı be-
ni suçladıiar" diye konuştu. Av-
cıoğlu, ANAP yönetiminin ken-
disinin görevden ahnmaması ha-
linde toplu olarak istifa edeceği-
ni açıkladığını iddia ettı.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Ikisi de genç, ikisi de güzel.
Ikisini de tanıyorum. Defne
Samyeli'ni ekrandan tanıyo-
rum, yakın bir dostluğum ol-
madı. Deniz Resul'ü ise tanı-
yorum. Onun da annesinin adı
Defne. Defne Asal ve Alev Er
yakın arkadaşlanm. Şimdi De-
niz'le birlikte Boston'dalar. O-
nun yaşam savaşımı ortak olu-
yorlar. Deniz'in yan yan, anlam-
lı bakışlanyla gazete sayfalan-
na yansıyan fotoğrafı onu ne
güzel anlatıyor.
Defne Samyeli'nin Türkiye
güzeli oluşunu, sonra TV ek-
ranlanna transferini, geçen yıl-
lardaki evliliğini ve ardından
doğum yaptığını oğrendik.
Sonra en önemli kanallardan
birinin akşam haberlerini su-
nan sevimli görüntülerini hep
birlikte izledik.
Kanser, insanlığın çaresiz
kaldığı hastalıklardan. Birisinin
kanser olduğunu duyunca, yü-
reğime karabasanlar çöker.
"Yine mi" derim kendi kendi-
Defiıe ve Deniz
me. Aslında, son yıllarda kan-
seri yenen tanıdıklanm oldu.
Yitirdiklerim de.
Fakir Baykurt, Can Yücel
son yıllarda kansere teslim et-
tiğimiz yakjnlarımızdı. Onlann
ölüme meydan okuyan, zorlu-
ğa meydan okuyan, meydan
okumasını bilen yürekleri, uzun
süre kansere dayandı. Başka
zorluklara da dayanmıştı. Can
Ağabey bademcik kanseriydi,
son dönemde bademcik üze-
rine şiirier yazıp bademciğiyle
alay etmişti:
"Bademli" başlıklı şiirinin so-
nunu şöyle bitirmişti: "Ağaç
değil meret, Con Ahmet'in
devr-i daim makinası/Erenle-
rin kök elleriyenibaharserper-
ken şölen toprağı/Ocak'ın
ocağında çatır çatıryanar ba-
dem kabuklan.lYao sakızlı ba-
dem tatlısı, ya o bademezme-
leri!../Bu şiir bademcik kanse-
ri olmuş bir şairin şiiri..."
• • •
Defne'nin ve Deniz'in genç
fotoğraflanna bakıyorum. On-
lann yaşama olan bağlılıklannı
biliyorum. Direneceklerini de.
Defne Samyeli'ni, Izmir'de bi-
rilerini rehin alan bir memuru
ikna etmeye çalıştığı haber bül-
teni sırasında bütün Türkiye
heyecanla izlemişti. Defne, so-
nunda öldürmeye karariı ada-
mı ikna edip teslim olmasını
sağlamışt. Onun yaptığı birga-
zetecilik başarısı mıydı, yoksa
bir psikolog gibi insan ruhunun
inceliklerini okuyan duyariılığı
mıydı? Sonunda başarılı ol-
muştu. Hepimiz onun ekran
karşısında Türkiye'yi heyeca-
na sevk eden olay karşısında-
ki soğukkanlılığına hayran kal-
mıştık.
Deniz, ablası, annesi Defne
Asal ve Alev Er'le geçen yıl bi-
ze ziyarete gelmişlerdi. Sonra
birlikte dolaşmaya çıktık. De-
niz, hep yorulduğunu söyiüyor,
yokuştan çıkarken ha bire du-
ruyordu. Biz de onunla alay
ediyorduk. "Bu yehi nesil ne
kadar tembel, siz bizden ihti-
yarsınız" demiştik. Onun has-
talandığını duyduğumda o
günkü şakamızı anımsadım.
Deniz'in bizim ona laf atmamı-
za sessiz gülümsemesi gözü-
mün önüne geldi. Ona bir sev-
gi opücüğü yolladım.
Yakınlanmın hasta olduğunu
duyduğumda, ölüm ve yaşam
üzerine düşüncelere dalanm.
Insanlann, şu kısacık ömürle-
rindeki anlamsız hırsını düşü-
nürüm. Bu anlamsız hırs neya-
şamlara mal olmuştur. Ne çok
insanın canı yanmıştır. Bir kü-
çücük iktidar uğruna, birileri
başka birilerine yaşamı zindan
etmiştir. Aradan yıliar geçince,
ne o zulüm yapan insan kal-
mıştır ne de zulüm yaptığı.
••*
Büyükada'da dolaşırken,
Reşat Nuri Güntekin Soka-
<J/'nagözümtakıldığında, ada-
nın geçmiş günlerine dalar gi-
derim. Falih Rrfkı'yı, Nurullah
Ataç'ı, adanın yeriisi Rumlan
düşünürüm. Şimdi onlann hiç-
biri yaşamıyor. Yaşarken, kim-
bilir ne acılara düşmüşler, ne
sıkıntıfara tanık olmuşlardı.
ölüm ve yaşam, hemen ya-
nı başımızda. Ölümün ve has-
talığın hangimizi ne zaman ya-
kalayacağinı kim bilebilir? Dün-
yalar güzeli Defne, dünyalar gü-
zeli Deniz. Onlann daha çok ya-
şamaya hakları var. Kötü bir
hastalıkla mücadeie etmek bu
kez onlann kaderi oldu.
Umuyorum ve bekliyorum.
Deniz de Defne de sağlıklannı
kazanıp bizleri mutlu edecek-
ler. Onlara sağlık diliyorum.
Kahrolsun ölüm, yaşasın ha-
yat
ding tarafindanödendiği tespit edü-
miştir'' denilerek bunlarla ilgili bel-
gelereyer verildi.
Savcı Talat Şalk, Güner Özmen
hakkında "çıkar karşıhğı görevini
suiistimalederekcürüm işkmekiçin
oluşturulan çete>ıe>^rdını ettiğj" ge-
rekçesiyle işlem yapılması için Yar-
gıtay Cumhuriyet Başsavcıhğı'na
suç duyurusunda bulundu. Sanık-
lardanTCDDŞube Müdür Yardım-
cısı MelahatOzyürek'e Altınbaş'ın
genel vekâlet verdiği ve Ankara'da
holdingin işlerini takip ettiğinin be-
lirlendiği kaydedildi.
Bürokratlar suça
ortak
Savcı, suçlan önlemek-
le görevli bürokratlara AJ-
tınbaş tarafindan çıkar sağ-
landığını belirtti.
İddianamede, sanıklar-
dan açığa alınan Kilis Va-
lisi Güner Özmen ve aile-
sinin seyahat, konaklama
masraflan, telefon fatura-
lan ve uçak biletlerinin
Doğal Altınbaş Holding
tarafindan ödendiği belir-
tildi.
Altınbaş'ın, Habur
Gümrük Müdürü Mehmet
Ünlû'nün eşi Ayla Ünhı
adma Gaziantep'teki Ak-
canlar Otomotiv'den Hon-
da Accord marka otomobil
aldığı belirtilen iddiana-
mede, Ünlü ve ailesinin
uçak biletlerinin, cep tele-
fonu faturalannın, benzın
parasının birçok kezöden-
diği kaydedildi.
Albayın eşine
25 milyar
Kilis Jandarma Alay
Komutanı Albay Toksal
Keskin'in eşi Tfilay Kes-
kin adına Altınbaş'ın tali-
matıyla Gaziantep'ten
Edime'deki banka şubesi-
ne 25 milyar lira hava edil-
diği de ortaya çıktı.
Sınır ticareti yoluyla ge-
tirilen şekerler için 'önce-
den ayarlanmış' gümrük
müdür ve memurlannm
gerçeğe uymayan beyan-
namelere uygun olarak ge-
çiş işlemleri yaptıklanna
dikkatçekildi. iddianame-
de, gümrük çıkış beyanna-
mesinde bildirilenden da-
ha az şeker kullanıldığı,
bazen şeker yerine alçı ko-
nulduğu, kimi zaman da
hiç şeker çıkmadığı kayde-
dildi.
Sanıklarm çay kaçakçı-
lığı yaptıklannın. Öncüpı-
nar Gümrük Çıkış Kapı-
sı'ndan yurda sokulan ya-
bancı kaynaklı çaylann da
yurtiçinde tüketildiği ve
transit geçişi yapılmadığı
halde gümrükte geçişin
yapılmış gibi transit be-
yannameleri hazırlandığı
belirlendi.
Altınbaş'ın muz kaçak-
çıhğı yaptığına işaret edi-
len iddianamede, sanıkla-
rın transit ticaret yoluyla
Türkiye'ye soktuklan mu-
zun çıkışını yapmalan ge-
rekirken çıkışını yapma-
dıklan. ancak evTak üze-
rinde muzlann gümrükten
transit işlemlerini yapmış
ve muzlan çıkmış gibi gös-
terdikleri kaydedildi.
Motorin, madeni yağ,
muz, pirinç, şeker gibi
maddelerin alım ve satı-
mından elde edilen yasa-
dışı gelinn büyük bölümü-
nün yurtdışma transfer
edilerek aklandığı vurgu-
landı.
28 yıla kadar hapis
istemi
Iddianamenin sonuç bö-
lümünde, Yasin Altınbaş
hakkında, 5 yıl 10 aydan
28 yıla kadar ağır hapis is-
tendi. Sanıklar Fatih Ağca-
kala, Kemal Ozsönmez ve
Mehmet Emin Altınbaş'ın
da aynı maddeler doğrultu-
sunda 5 yıl 10'ar aydan 28
yıla kadar ağır hapisleri ta-
lep edildi.
Savcı Şalk, 29 sanık
hakkında 6 ay ile 28 yıl
arasında ağır hapis cezala-
n istedi. Sanıklardan Kilis
Jandarma Alay Komutanı
Toksal Keskin, Habur
Gümrük Müdürü Mehmet
Ünlü ile Öncüpınar Güm-
rük Müdür Vekili Çetin
Kaya hakkında 'cenüyet
mensuplanna yardım'
suçlamasıyla 6'şar aydan
1 'er yıla kadar hapis isten-
di.