20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 3 TEMMUZ 2000 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI T U R K I Y E Istanbul Edime Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denızli PB Y PB PB A A A A 36 32 38 33 36 37 41 42 Sinop PB 36 Adana Samsun A 36 Mersin Trabzon A 32 Diyarbakır A Giresun A 32 Şanlıurfa Ankara A 40 Mardin Eskişehir A 40 Siirt Konya A 40 Hakkâri Sıvas A 36 Van Zonguldak PB 37 'Antalya A 40 Kars Ayıfc P a n ; a l 1 b " l u B u Sıcak hava etkisini sör- dürecek. Maımara ile Batı Karadenız parçalı bulutlu, zamanla Trak- ya sağanak ve gökgü- rüftülü sağanak yağışlı diğer yerter açık geçe- cek. Hava sıcaklığı Marmara'nın batısı ıle kuzey Ege kıyılannda bıraz azalacak. Dığer yerierde artmaya de- vamedecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y PB PB Y Y Y Y 20 21 21 22 16 15 19 20 Berlin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB B PB Y Y B B 19 24 29 21 25 22 23 28 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB A PB PB B Y B A 21 38 29 34 31 33 33 36 Münih Y 17 Zürih Y 18 Şam A 39 Yağmuriu Kart , Gök gürüttülu '}-.' .& - : . • GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK H Baştarafi 1. Sayfada mal etti. Girişimi sanki kendi başlatmış gibi, dün, or- ganı gazete aracılığıyla komisyon kurulması için "çağnda" bulunuverdi. Davranışlanna bakılırsa; ade- ta bir demokrasi kahramanı. Şeriatçı diliyle söyleye- lim; "demokrasi mücahidi!" Kadim dostu Demirel'in ünlü sözünde olduğu gi- bi, "kendi için bir şey istiyorsa namert!" Ulusal bir görev üstienmiş. Sadece ve sadece demokrasimi- zin geJişmesini istiyormuş. Evet; çok şey istemiyor demokrasimizin mücahi- di; dediğine göre 312'ye "bir iki kelime eklensin ye- ter" (Kaynak: Milli Gazete). Basit isteğin sınırtannı da söyiüyor "Fikir suçlan ile eylem suçlan birbirinden aynlsın". Işte bu kadaıi Hazret paçayı kurtarryor. Bingöl'de söyledikleri eyleme dönüşmediği ve de efendim, fikir alanındaki değerii söylemler anlamına geldiği için... Hazret, laik cumhuriyet rejiminin üze- rine çullanmaya hazır, kafesten kurtulmuş yırtıcı bir kuşkadarözgür... Daha açığı; Erbakan, halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik etmemiş, sütten çıkmış kaşık kadar temiz ve beyaz bir kimliğe sahip oluveriyor. Daha başka bir açıdan bakarsak gelişmelere; yasa lehıne yenıden düzenlendikten sonra DGM'de başlayacak duruş- malar sonucu beraat ederse, Bingöl'deki ayrımcı, kışkırtıcı ve bölücülüğe çanak tutan irdelemeler ar- tık suç olmaktan çıkacak, dileyen dilediği kadar ay- nı koşutta nutuklar atmaya hak kazanacak. Hani birtarihte hakkında "savunan adam" diye şi- irier yazılmıştı, anımsayacaksınız. Bu kez Erbakan için "demokrasiyi kurtaran ya da onaran adam" kimliğiyie şiirleryazılacağına, ilden ile bir kahraman edasıyla konuşacağına şimdiden bah- se girebilirsiniz. Tûrk usulü politika Söylesem inanır mısınız, bilemiyorum: Erbakan'ı yazmaktan gına geldi. Zaten kimi zaman düşünü- yorum; iktidardan ve siyasetten bir türtü gitmek is- temeyen Demirel, Ecevit, Erbakan adını yazmak için daktilonun tuşlanna 30-40 yıldır kimbilir kaç mil- yon kez vurdum? Hangi noktaya geldiğimizi saptayan haber dikka- tinizi çekti mi? Recep Tayyip Erdoğan önermiş; "Kendilenbırakmıyorsiyaseti. Böylelerine 65yaşın- da sı\asetten emekli olacaklan kuralını getirelim" di- yor. İki cambaz bir ipte oynamaz(mış). Yüzyıllık bu deyişi dünyaya getirenler gelsin de gerçeği bizde göfsün. Aynı ipin üzerinde sayısız siyasetçi. ömeğin siyaset ufkuna yeniden bir yıldız gibi doğ- mak için oraya buraya koşuşturan Tansu Çiller'in ANAP'lı Mesut Yıimaz'a uzattjğı^eytin dalına ne dersiniz? DYP ile ANAP arasında Anayol çatısı kurulmasmı ıstiyor. Gerekçe üstelik hayli zengin. Proje, orta sa- ğın kurtuluşu içinmiş! Çiller'e ne kadar inanırsınız, bilemem. Ancak der ki; bu hareketin hükümete girmekle ilgisi yokmuş. Orta sağda bir erime varmış. Proje orta sağı güçlen- dirmenin ötesinde Türkiye'de bir umut yaratabilme- yi amaçlryormuş. Aman Allahım; ne günlere kaldık. "Umut yarata- cak" Çiller'den umutianmak... Vay vay vay! Dikkati çeken şu: Çiller, orta sağın birieşmesini is- teyen Demirel'i günler önce gördükten sonra bu projeyi ortaya sürdü. Bir iki gündür tepkileri izliyor ve... bugün yann Demirel'i tekrar görmeye hazırlan- dığı hnberleri geliyor. Bu projenin Demirel'le ilgisi var mı acaba? Yok, yok! Insan Çiller'i bu yola Demirel'in rttiğine inanamryor, inanmak istemiyor. Ama belkemiğinden yoksun Türk usulü politikada olur, olur! Tahran sessiz Ankara ısrark ANKARA (Cumhuri- yet Bûrosu) - Türkiye; Hizbullah ve PKK'ye destek veren, Türk ay- dınlanna yönelik su- ikastlarda yer alan tran'a yönelik izlediği kararlı diplomasiyi sürdüreceği- ni bildirdi. UMUT Operasyonu kapsamında DGM'nin hazırladığı iddianamenın tran'la ilgili bölümlerini inceleyen Dışişleri Ba- kanlığı, Tahran yöneti- miyle gelecek aylarda mûsteşar düzeyinde ya- pılacak bir temasla gü- venlik kaygılannı yeni- den gündeme getirecek. Ilımlı Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi yö- netimini izole eüneden terorizmle etkin işbirliği kanalı açmak isteyen Türkiye, geçmişe oranla daha dikkatli mesajlar veriyor. Dışişleri Bakanlı- ğı'ndan üst düzey bir yet- kili, iddianamenın :—rîran'ra ilgift börihnteıi- "nin inceleneceğini bildir- di. Suikastlarla ilgili mahkemenin henüz sür- düğünü, bu aşamada tran'a yönelik diploma- tik bir girişimde bulun- manın olanaklı olmadı- ğını belirten yetkili, dava sürecindeki gelişmelere göre uygun davranılaca- ğını kaydetti. Aynı yetki- li, Türkiye'nin geçen ay- larda Iran'a ilettiği Hiz- bullah dosyasuıa bir ya- nıt ya da tepki verilmedi- ğini belirtirken "Yakın gelecekte mûsteşar düze- yinde Türkiye'ye bir n- yaret düzenlenecek. Bu ziyaret sırasında güven- likfcilgili rümkonularek atınacaktır. tran'uı bize bir yanrt vereceğine ina- ruyorum" dedi. tran'dan Dışişleri Ba- kan Yardımcısı Muhsin Eminzade'nin sonbahar başlarında Türkiye'ye gelerek Dışişleri Bakan- lığı Müsteşan Büyükelçi FarukLoğoğhı ile görüş- mesi bekleniyor. Türki- ye ile tran arasında her düzeyde diplomatik te- masın sürdüğü, geçen günlerde Iran'da iki ülke alt güvenlik komisyonu toplantısının yapıldığı belirtiliyor. Ancak Iran'ın, TÜTkiye'nin te- rorizmle işbirliği çağn- lanna henüz olumlu bir yanıt vermeye yanaşma- dığı da kaydediliyor. ~ Dtptomatik kaynaklar, Türkiye'nin geçmişe oranla tran'a daha dik- katli mesajlar verdigine dikkat çekiyorlar. Iran'daki ılımlı Hatemi yönetimine cesaret ver- mek, tran'ı izole etme- den iki ülke arasında sağ- lıklı diyalog kanallan oluşturmak amacında olan Türkiye, Tahran yö- netimini işbirliğine çek- meyi öngörüyor. Bombacdar firarda• Baştarafi 1. Sayfada nı ve "TektaT kod adlı Ferhan Özmen'in yakalandığına, Öz- men'in anlatımlan doğrultusun- da da Necdet Yükselin durumu- nun açıklığa kavuşturulduğuna işaret eden Keleş, fırarda olan Rüştü Aytufan ve Oğuz Demir'e ulaşıldığını vurguladı. Keleş, Ferhan Ozmen ve Necdet Yüksel yakalanana kadar Kudüs Ordusu ve Türkiye'deki faaliyetle- ri konusunda bilgi edinilemediği- ni belirterek operasyonlann, işle- nilmesi planlanan cinayetleri de önleyen bir çalışma olarak değer- lendirilmesi gerektiğini vurgula- dı. tddianamenin Mumcu ve Kış- lalı suikastlanna ilişkin bölümle- ri özetle şöyle: MumCU SUİkaStl Araştır- macı gazetecı yazar Uğur Mum- cu'nun sistem içindeki baskıcı gruplann sözcülüğunü yaptığını, dıne saldırmayı kendilerine vazi- fe edinmiş bir kesimin sembolü haline geldiğini, konuşmalannda ve yazılannda irtica bahanesiyle dini değerlere saldırdığını ileri sü- ren sanıklar Ferhan Özmen, Oğuz Demir ile Necdet Yüksel, Uğur Mumcu'ya yönelik eylem yapma- ya karar verdiler. 8 ay Istlhbarat Necdet Yüksel 7-8 ay Mumcu'nun evi, arabasını bıraktığı yer, çalışma yerleri konusunda araştırma ve is- tihbarat yaptı. Aynca eylem günü- ne kadar bazı günler sabah ve ak- şam olmak uzere aracuıı park et- tiği sokağa girerek izledi. Bombayı özmen haıır- ladl Özmen tarafından hazırla- nan bombada, patlayıcı olarak 2 kilo 300 gram C-4, elektrikli fun- ye ateşlemeli, bubi kısmında plas- tik mandal olan güç kaynağı ola- rak pil kullanıldı. Kurtuhııa siste- mi misina ile mıknatısa bağlanan düzenek oluşturuldu. Olay günün- den önceki akşam (cumartesi) Fer- han Özmen, Necdet Yüksel ve Oğuz Demir, Mumcu'nun sokağı- na geldi. Oğuz Demir ve Necdet Yüksel, hazırlanan bomba ile so- kağa girdi, Yüksel'in gözcülüğün- de Demir, bombayı aracın altına yerleştirdi. Necdet Yüksel ile Oğuz Demir, Özmen'in kendileri- ni beklediği yere gitti, ancak olma- dığını görünce taksi ile uzaklaştı- lar. özmen'in evinde buluşan sa- nıklar olayı değerlendirdi. Kışlalı sulkastı 21 Ekim 1999'da otomobiline konulan bombanın patlaması sonucu Prof. Kışlalı yaşamım yitirdi. An- kara Adli Tıp Kurumu'nun rapo- runa göre ölüm, patlayıcı madde infîlakı sonucu vücuda giren me- tal bilyerün akciğer, kalp ve ka- raciğer yaralanmasına, iç kana- ma ve sol ön kol ampitasyonuna bağlı büyük damar kopmalan so- nucu oluşan dış kanamadan mey- dana geldi. Jandarma Kriminal Daire Baş- kanlığı'nın raporuna göre, olay yerinde bulunan Efes Pilsen bira kutusu parçalannın bombada dış kaplama olarak, Toshiba marka pil parçalanmn akım kaynağı olarak, bakır kablonun bombada bağlan- tı kablosu olarak, parça etkisi için metal bilyelerin, emniyet ve za- man ayan için saat yerleştirildiği bombada bağlantı için tımsah ağ- zı kullanıldığı, patlayıcıda 250- 300 gram kadarTNT ve RDX kul- lanıldığı belirlendi. 7 yil İZİendl Suikast için Necdet Yüksel, Oğuz Demir, Ferhan Özmen ve Rüştü Aytufan karar aldı. 1992-1993 yıllanndan itibaren görev yaptığı yeri, oku- lu, evi, arabası, aile durumu gibi konularda Yüksel ve Aytufan, araştuma ve istihbarat çalışması yaptı. Rüştü Aytufan'ın evinde Ozmen tarafından hazırlanan bombada, 100-150 gram kadar TNT patlayıcısı, 9 voltluk pil, elektrikli fünye, parça tesiri için birye, basınçtan kurtuuna sistem- li mekanik klips ile hazırlamp ayarlandı ve dış muhafaza olarak bira kutusu kullanıldı. Demir ve Aytufan ara- niyor Olay gününden önceki akşam 20 Ekim 1999 saat 22.00 sıralannda Yüksel, Ozmen ve Aytufan, Kışlalf nın evinin bu- lunduğu sokağın anacaddeyle birleştiği parka geldi. Araçta Oz- men, Aytufan'a, hazırlanan bom- banın nasıl kullamlacağı ve ara- ca nasıl yerleştirileceği konusun- da bilgi verdi. Necdet Yüksel'in gözcülüğünde Rüştü Aytufan, bombayı aracın ön cam silecek- leri arasında yerleştirdi. Daha sonra Aytufan ile Yüksel, araçta bekleyen Özmen'in yanına gidip olay yerinden aynldı. Iran ajanları Türkiye'de cirit attı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş'in hazırladığı iddianame, Türkiye'ye rejim ihraç et- mek için kargaşa yaratma- ya çalışan tran ajanlannın izlendiİderi dönemde bile eylemleT gerçekleştirdikle- rini ortaya koydu. Türkiye'deki Iran bağ- Jantılı faili meçhul siyasi cfnâyetlerin kilit İsimleri, o dönemde tstanbul Konso- losluğu'nda diplomat ola- rak da görev yapan Muhsin Karger Azat, Madt Shad- kar,Muhammed Rıza Beb- ruzManasch ve tran ıstıh- baratının Türkiye'deki ön- de gelen isimleri arasında "Nasn"" adıyla bilinen Na- sır Taldpur (Takizade). Nasır'ın silah transferlerin- de kilit isim olduğu belir- tiliyor. Rejim ihracı politikasını anayasasına koyan tran'ın Türkiye'ye yönelik şeriat- çı terör faaliyetlerinde iki örgütlenmesi öne çıktı. Sa- wama ile Kudüs Ordusu. 1980'lerin sonundan 1990'laruı ortasma kadar Türkiye'de Savvama'nın fa- aliyetlerini Muhsin Karger Azat, Kudüs Ordusu'nun faaliyetlerini Nasır Takipur yönetti. tddianameye göre, tran gizli servisi Sawama'nın ajanlannın katılımıyla Türkiye'de yaşayan tranlı- lara yönelik gerçekleştiri- len eylemlerden belirle- nenleT şöyle: • 1992'de tstanbul'da AB Ekbar Gorbani'nın öl- dürülmesi. • 1992'de tstanbul'da Esma El Gasaben'in öldü- rühnesi. • 27 Aralık 1992'de Abbas Gulamzade'nın ka- çınlması. • 25 Ağustos 1993'te Kırşehir'de Muhammed Gadhari'nin öldürülmesi. • 28 Ağustos 1993'te Ankara Altındağ'da Beh- ram Azadferin'in öldürül- mesi. • 4 Ocak 1994'te Ço- rum'da Taha Kmnanci'nın öldürülmesi. • 20 Şubat 1996'da ts- tanbul Fatih'te AK Panah Maradi ile Mariam Ca- nkar'tn öldürülmesi. • 6 Nisan 1998'de ts- tanbul Bakırköy Ftorya'da Sevdin Yıhnaz adlı lran- lı'nm öldürülmesi. 1990-1996 yıllan arasın- da Türkiye'deki militanlar- la tran arasındaki bağlantı- lan Sawama ajanlan Muh- sin Karger Azat, Macit Shadkar, Muhammed Rıza Behruz Manasch sağladı. Azat'ın 1991 yılında mu- avin konsolos, Shadkar'ın 1992 yılında idari ataşe, Manasch'ın 1995'te mu- avin konsolos olarak Tür- kiye'de bulunduklan belir- lendi. Gazeteci Çetin Emeç su- ikastı faili olarak tslami Hareket örgütü davasmda yargılanan trfan Çağmcı 15 Mart 1996'da savcılık ifadesinde Haziran 1991'de veOcak 1994'te, Mehmet AB BUki, Tamer Aslan, Muhsin Karger Azat ve Macit Shadkar'ın katılımıyla örgütsel toplan- tılar yaptıklannı söyledi. Çağıncı ifadesinde, "tran'da eğhim sırasında lıç, Shadkar ile 1988'de Tahran'da görüştüğünü, Manasch ile 1988 yılında, Azat'la tstanbul tran Kon- solosluğu'nda tanıştığını, Nasır Takipur ile de 1997'de tstanbul'da tanış- tığını açıkladı. Savvama ajanlannın yurtdışında da- ha çok ithalat ve ihracat şir- ketlerinde cami, okul gibi birimlerde görev yaptıkla- n belirtildi. Kılıç, tran Büyükelçili- ği'nde görevli Savvama ajanı tsmail Karacadağlı (Esmail Chara>ipdağhı) ile Selçuk Şanlı da ifadesin- de, tsmail Karacadağlı ile Ankara'da Şamil Kitabe- vi'nde çalıştığı sırada bağ- lantı kurduğunu söyledi. Şanh'nın verdiği bilgiler, Nasır Takipur'un faaliyet- leri konusuna ışık tuttu. Türkiye'ye karayoluyla silah ve patlayıcı madde sokmaya çalışan Mosh'd Sa'd Jrouh Mrouj ile Mu- hammed Adil Esved 14 Şu- bat 199rdeyakalandı. Sonışturma sırasında otomobilin tstanbul'da Muhammed Al /\swad ad- Poüsesuç duyurusu İLHANTAŞÇI ANKARA -UMUT operasyonunun ilk aşamasında yakalanan \usuf Kara- kuş'un. emniyetin yönlendırmesiyle Uğur Mumcu suikâstım üstlendiğini ortaya çıkaran Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş, tstanbul Emniyeti Te- rörle Mücadele Şubesi'nde görev ya- pan polisler hakkında tstanbul Cum- huriyet Başsavcılığı'na suç duyuru- sundabulunuyor. Karakuş'un Mumcu suikastıyla ilgisinin olmadığı, Mum- cu'nun sokağında bulunan Tunus Bü- yükelçiliği'nde görev yapan polisler ve Eskişehir Kapalı Cezaevi'nde Fer- han Ozmen'le yaptınlan yüzleştirme sonucu ortaya çıktı. Savcı Keleş'in Umut operasyonuy- Ia ilgili iddianamesi, tstanbul Emniye- ti'nin sonışturma sürecinde yaptığı yasalara aykın işlemi de gümşığına çı- kardı. 6 Mayıs'ta gözaltına alman Yu- suf Karakuş'a, ifadesi alınmadan ön- ce Uğur Mumcu suikastına ilişkin ay- rıntılı bilgi verildiği belirlendi. Soruşrurma sürecinde 'anayasal re- jimi yıkarak yerine şeriat devİeti kur- makiçinoiuştunılanörguteüyeoldu- ğu' ortaya çıkan Karakuş'un Mumcu suikastıyla ilgili itiraflannda da boş- luklar belirlendi. Samklann tutuklanarak cezaevine konulmasının ardmdan dosya üzerin- deki çalışmalarıru yürüten Savcı Ke- leş, ortaya çıkan boşluklar ve çelişki- ler üzerine Eskişehir Cezaevi'ne gi- derek Karakuş ile suikastm asli faille- ri arasmda yer alan Ferhan Özmen'i yüzleştirdi. Keleş aynca, Karakuş'un ifadesini alarak neden suikastı üstlendiğini sor- du. Karakuş'un yanıtı, 'tstanbul Em- niyeti'nde kendtsine baskı yapdmğı ve suikasbüstlenmesikonBsuııdayönkn- diriküği' oldu. Keleş, elde ettiği bulgular doğrultu- sunda Karakuş'un dosyasuu Mumcu suikastı soruşturmasından ayırarak ör- güt üyeliği yönünde işlem yapü. Keleş'in, Karakuş'un tstanbul Em- niyeti'ndeki ifadesinin yayımlandığı Arena programının kasetini de ekleye- rek hazırladığı dosya, Türk Ceza Ya- sası'nın görevi suiistimal suçlaması yönünden işlem yapılması için îstan- bul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gön- derildi. Rızai grubu olarak tanıdı- ğun gruptan Mustata ve Ali isimB Sawama ajanlan ile Türkiye'de Ataköy'de buhıştuk. MehmetÇetin E- meç'in öldürülmesi teklül- ni tran'da tanıdığım Meh« di Haşimi grubundan 'Ah- medı" kod adlı Ahmet Ke- rimi gündeme getirdü 1990'da Ahmet Kerimi, be- ni Muhsin Karger Azat ile Uuuşordı ve Bundan böy- le Iran'la ilişkileriniz bu- nun vasıtası ile sağlanacak- tır' dedi Başka bir buhış- mada da Azat'ın yanında otan Macit Shadkar ile ta»—- ntştım. 1990 Arahk ayinda çanta içinde silah ve patla- yıcılar Ûe tranhknn çıkart- nldan pasaportlan Tamer Aslan'la birtikte Azat ile Shadkar'a verdim" dedi. Sanık Hasan Kıhç Anka- ra DGM Başsavcılığf nda- ki ifadesinde, Savvama aja- nı tsmail Karacadağh ile kendisini 1986 yıhnda sa- nıklardan Selçuk Şanh'nın tanıştırdığını kaydetti. Kı- sık sık örgütsel amaçlı gö- rev yaptı. Karacadağh'nın 1982-1986 yıllan arasında Ankara tran elçitiğinde gö- rev yaptığı belirlendi. Nasır Takipur'un talima- tı ile tran'a giden Kılıç, Kudüs Ordusu adındaki ör- gütün yetkilisi olan Hacı Mansur'la da görüştü. 5 bln dolar borç NasırTakipur'un Kudüs Ordusu'ndan aynlması üzerine onun yerine geçen Muhammed Tahiri ile bağlantı kurduğu belirle- nen Kdıç'ın, Nasır Tafei- pur'a 5 bin dolar borçlu ol- duğu, üzerinde çıkan bel- geden anlaşıldı. lı kişiye teslim edileceği ortaya çıktı. Polis tarafın- dan sanıklar buluşma yeri- ne götürüldü, ancak As- vvad'ın gazete haberlerinin ardından kaçtığı anlaşıldı. Asvvad'ın, Nasır olarak bi- linen Nasır Takipur olduğu ortaya çıktı. Nasır, daha sonra sık sık Türkiye'ye giriş çıkış ya- parak silah ve patlayıcı ge- tirip eylem talimatı verdi. Istanbul Fatih'te AB Pa- nah Moradi ile Mariam Cavkar adlı tranhlaria il- gili soruşturmada yakala- nan sanrk fu/A Doı ı dairenin kapısını çaldıktan sonra gördüklerini şöyle anlattı: u Kısa bovlu tran Kfirdü Muhsin Karger Azat, kısa bo> lu bir ktşi ile bhükte eflermde 3 adetoto- matik silah ve uçlannda susturucu olduğu halde da- ireye girdiler. Ben merdi- venlerden aşağı inerken 3- 4 el, daha sonra da 6-7 el si- lah sesi duydum." 11 Kasim 1992 günü Ankara Ulus PTT bınasın- da Sirous Karami ile Av- rupa Oteli'ndc Muham- med Rahbari adlı tranlılar yakalandı Bu kişiler ifa- delerinde tran'dan başka elemanın da geleceğini be- lirtince takibe alındı. 17 Kasım 1992 günü bu- luşma adresi olarak verdik- leri Avrupa Oteli'ne AB Bakhari adlı lranlının gel- diği belirlendi. Aynı gün otele Nasır adındaki tranlı da geldi. Nasır diğerleri ile görüşme yapıp otelden çı- karak izini kaybettirdi, otelde bulunan Sirous Ka- rami ile Muhammed Rah- bari ile Ali Bakhari adlı tranlılar yakalandı. Yakalananlar ifadelerin- de "Türkiye'ye tran istih- barahnca gönderildikleri- ni ve görevlerinin tran'dan Türkiye ve Ankara'ya ge- len rejim karşm tranlılann tespit edUmesi ve tekrar tran'a görürülmesi oMuğu- nu" açıkladılar. 15 Mayıs 2000'de Sin- can'm Cimşit köyünde Necdet Yükselin yer gös- termesi sonucu ele geçiri- len çok miktarda silahlar- dan iki adet 9 mm. çaplı Parabellum tipi mermi atan tsrail yapısı Uzi marka oto- matik tabancanın, tstanbul Fatih'te 2 lranlının öldürül- mesi olayında kullandığı belirlendi. Sanıklardan Ferhan Öz- men, 16 Haziran 2000 ta- rihli ek ifadesinde silahla- nn kendisine tstanbul Ak- saray'da "Nasn"" adındaki tranlı tarafından valiz için- de teslim edildiğıni ve ken- disinin Ankara'ya getir- diğini söyledi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada , r Pek çok alanda olduğu gibi faili meçhul cinayet- ler konusunda da 'umut yorgunuyuz''. Bu yüzden, 'tam yol çözüme gidiliyor' diyemiyoruz. Ancak, Savcı Hamza Keleş'in iddianamesine de 'iddia namesi' demiyoruz. ı Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, operasyonun her aşamasında "arkası gelecek" karşılığını veri- yordu. Dün de benzer değerlendirme yaptı. "Dik- kat ederseniz" deyip ekledi: "Olayın ekonomik bağlantılan ve teknik yanlaır- na henüz gihlmedi. Sıra onlara da gelecek. Peşirt- de olduğumuz çok kişi var..." ; Tantan, değerlendirmelerinin tümüyle kamuoyo na yansımasından yana değil. Bu kadannı payla;- şıp devam edelim. Iddianamede dikkati çekenlen maddeleyelim. [ 1 - Iddianamenin omurgasını Iran unsuru oluşu> ruyor. İlk paragrafı, Iran'daki 1979 yönetim deği- şikliğini anımsatıyor. Ikinci paragraf şöyle başlıyor "Türkiye'de de Iran'daki gibi bir devrim yapıla- bilir fiknne kapılan bazı kimseler ülke sathında bu yönde propagandaya yönelmişler ve çok yönlü ilişkiler geliştirmişlerdir..." Iddianamenin büyük bir diliminde, samklann Iran'la bağlantılan, Iran gizli servisinin Türkiye'de- ki çalışmalan anlatılıyor. Iran elçilik, konsolosluk görevlilerinin ilişkileri casusluk filmlerine konu ola- cak cinsten... 2- Iran'ın, Türkiye'deki resmi gündemde yer al- mayan faaliyetleri yıllardır gündemde. Ancak yar- gı katında böylesine geniş çaplı iddia zinciri yer al- mamıştı. Bunun sonuçlan ne olur? Türkiye, Iran'daki yeni yönetimle eski yönetim arasında ay- nm yapma eğiliminde. Yeni yönetim, 'önceki dö- nemde olup bitenler bizi bağlamaz, biz öyle deği- liz' derse, Türkiye tatmin olacak mı? Iran'la ilişkileri germek iki tarafın da işine gelmez. Ancak, geçmişin muhasebesini sağlıkiı yapmadan yeni dönem politikası uygulamak, kanlı gömlek üzerine temizini giyip, 'bakın değiştim' demeye benzer! Doksanh yıllar! 3- Iddianamede verilen bilgiler şu soruyu akla getiriyor. - Güvenlik güçleri 9O'lı yıllar boyunca neredey- di? 34. sayfada yer alan, Sincan yakınlanndaki tar- lada ele geçirilen patlayıcılarla ilgili bölüm şöyle: "Kudüs Ordusu örgütüne ait bu malzemelehn birkısmını, 1988 'de Ahmed Davudi adlı örgüt mi- litanı Iran'dan getirdi. Ikinci kısmı 1990'da Istan- bul'a, oradan Ankara'ya getirildi. Kalan bölûmle- ri 1997-98'de Van'dan Ankara'ya taşındı." Arkadaşlar, hani neredeyse ithalat-ihracat-taşı- macılık için teşvik belgesi alacak noktaya gelmiş- leıi 4- UMUT operasyonunun ana halkasını Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışla- lı, Bahriye Üçok cinayetleri oluşturuyor. Savcıya göre bütün bu cinayetler çözüldü. Idamı istenen sanıklar da eylemdeki rollerini açık açık söylediler. Ancak bombalama eylemlerinde en kilit kişiler, ya- ni bombayı koyanlar kayıp. Bir de perdenin en ge- risindekiler. Ele geçirilenler için 'ara elemanlar' diyebiliriz. Bu da kesinlikle küçümsenemez, ancak arkası gel- meli... 5- Sanıklardan Yusuf Karakuş'un Istanbul po- lisi tarafından yönlendirildiğinin iddianamede de yer alması ilginç. Keleş'in, iddianamede yer ver- meye değer bulduğu duruma göre Istanbul polisi Karakuş'a ne tür ifade vereceğini öğretip Anka- ra'ya yolladı! Konu açıklanmaya muhtaç! 6- Mahkeme aşamasında pek çok yeni unsurun ortaya çıkacağı anlaşılıyor. Mumcu cinayetiyle il- gili Abdullah Argun Çetin'in yargılandığı başka bir davanın sürmekte olması, umudu zedeliyor. 10 yıldır süren cinayetlerin ardından hazırlanan geniş kapsamlı ilk iddianame için şunu söyleyebi- liriz: Umutlu bir başlangıç! ' '.' [email protected] VEFAT Merhum Cemil ve Hanife Aktaş'ın oğullan, Zülal, Gülen, merhum Annağan ve Adriana Aktaş ile Alaattin Kılıç ve Tony Greenvvood'un babalan, Deniz Aktaş'ın biricik dedesi, Vasfiye Aktaş'ın 56 yillık sevgili eşi Emekli Kurmay Albay NECATİ AKTAŞ (HarpOkufu1942) 12 Temmuz 2000 günü vefat etmiştir. Cenazesi 13 Temmuz 2000 Perşembe günü ikindi namazından sonra llevent Camii'nden kaldınlacaktır. Mascum adlı tranlı 3 Ni- san 1996'da verdiği ifade- de, maktullerin bulunduğu Şair-Yazar BEDRİ GİDER'İ saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz. EŞİ, ÇOCUKLARI, TORUNLARI Trafik Canavarı bu kez de bizi yıktı. Sevgili Dostumuz, Yoldaşımız GIPDEMİRKOL- (UZUN RAGIP) Sevgili eşinin, Demokrat Gebze Gazetesi çahşanlaruun başı sağolsun. Anısı önünde saygıyla eğüiyoruz. YOL ARKADAŞLARI O. Kurt, A. Baran, M. Ulusoy, A. Akbulut, Y. Akay, T. Engin, A Ceyian, I. Aydın, H. Karakuş, B. Kösedağ, Z. Çubukçu, I. Gürsoy, A Engin, T. Akbulut, I. Çam, S. Boyalı, V. Seven, U. Tandogan, H. Ateş, N. Yeşil, A. Pektaş, Z. Balta, M. Koç, F. Kestekoölu, K. Yankumcu, H. Kaya, B. Çağlar, Z. Toksöz, Y. Koçak, Ö. Çimen.î. Doğan, G. Şahinkaya, Y. Bayram, M. Çalık, S. Gül, T. Durukan, H. Toksöz, M. Çrftçi, C. Yüksek, E. Laçin, N. Yığit, T. Aktaş, I. Ünal, S. Güneş, Ç. Gökdemir, G. Baştaş, B. Tolak, Y. Şeker, R. Karadeniz, H. Seçkin, C. Çakmak, N. Çimen, Y. Yılmaz, T. Yıldınm, T. Kışkan, I. Haleplioğlu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle