Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 TEMMUZ 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA
17
İşkence
davası
New Yorkta bir gece
kulubünde çıkan
kavga sonunda
karakola düşen Hartili
göçmen Abner
Louima'ya işkence
yapmaktan
yargılanan
polise 30 yıl
hapis cezası
verilmişti.
Karakolda,
Louima'nın makatna
süpürge sopası
sokulması sırasında
olayla ilgili görülen
polislerin davası ise
devam ediyordu. Bu
davalar da
sonuçlandı. 30 yıl
hapis cezası alan
işkenceci poiis Justin
Volpe'e yardımcı otan
polis memuru Charies
Schvvarz 15 yıl, olayı
örtbas etmeye çalışan
polisler Thomas
Bruder ve Thomas
VVtese'e ise 5'er yıl
hapis cezası verildi.
Mahkeme yargıcı,
karan açıklarken
işkenceye yardımcı
olan ve göz yuman
polisleri ağır bir dille
kınadı. Mahkeme,
gördüğü işkence
nedeniyle bağırsaklan
parçalanan ve
aylarca hastanede
tedavi gören Hartili
göçmen Abner
Louima'ya 277 bin
dolar, yaklaşık 166
milyar lira tazminat
ödenmesine de karar
verdi. . ~
Bektronifc posta: somGposta.ctirnhuriyetcoRt.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
-40dakikada
by-pass yapılıyormuş...
"Pas aecivorlar olmasın!'
illiyet'ten Melih Aşık'ın soaısu üzerine Is-
tanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, Fti-
pi cezaevlerine ilişkin düşüncelerini açıklı-
yor: "Biliyorsunuz, bu cezaevleri tek ve üç
kişilik hücrelerden oluşuyor. Hücrelerin boyutlan uy-
gun olabilir. Ancak ortak yaşama alanlan yok dene-
cek kadaraz. Herkes kendi odasında yemek yiyecek.
Ortak havalandırma yok. Hükümlü ve tutuklular sa-
dece küçük işliklerde, küçük bir spor alanında ve kü-
çük bir kütüphanede başkalanyla yan yana gelebile-
cek. Oturup birlikte sohbet etme imkânları dahi çok
sınırlı."
Adalet Bakanı Hikmet Sami Tûrk'ün, F tipi ceza-
evlerıni gezip görmesi için yaptığı davetlere, işlerinin
yoğunluğu nedeniyle olsa gerek, icabet etmeyen Tür-
kiye'nin en büyük barosunun başkanı, "küçük bir spor
alanı" diyerek uluslararası basketbol, voleybol ve
hentbol federasyonlannın belirlediği oyun alanı ölçü-
lerini de eleştiri konusu yapıyor.
Uğur Mumcu'nun bilgi sahibi olmadan fikir sahibi
olanlara yönelik sözü bu kez spor salonunun duvar-
lannda yankılanıyor!
Cezaevlerinden bana da mektup geliyor...
Birkaç gün boyunca bu mektuplan duyuralım:
"Bir hücre düşünün.. içeri ışık girmeyen. Yaklaşık 8
metre yüksekliktekı duvarlarla çevrili. Tutsaklan koy-
mayı düşündükleri 'lüksyer' 7.2 metrekarelikbiraJan.
0.8 metrekarelık banyo alanıyla toplam 8 metrekare.
Bu alana 0.9 x1.80 metre ebadında yatak, 0.8x0.8 met-
re ebadında bir masa konduğunda tutsağa kalan alan
4.40 metrekaredir. Aynca lavabo ve tuvaletin de aynı
mekânda olduğunu düşünürseniz alan iyice daral-
maktadır."
Bu bilgilerin hepsi yanlış. Mektup 'renk' konusu da-
hil bir dizi yanlış bilgiyle sürüyor: "Hücre duvarlan ve
eşyalar özellikle beyaz renkte düşünülmüştür. Adı 'be-
yaz ölüm' olarak bilinmektedir. 0.9 metrekarelik bir ba-
cayla havalandırma sağlanmaktadır. Içerideki nem
asla giderilebilecek düzeyde değildir. Banyo, tuvalet.
lavabo, bulaşık, çamaşırın da bu küçük mekânda ol-
duğunu düşünürseniz bizi daha iyi anlayacaksınız."
Ve mektuptaki en dramatik yanlış:
"En önemlisi, hücrenin yukseklığı 1.80 metre. Içe-
risinde tavana yerleştirilen 50 santimlik bir kiriş. Bu
kiriş, içeride yürümek isteyen tutsağın dik yürümesi-
ni engellemek ve başını sürekli eğerek hareket etme-
sini sağlama amaçlıdır. Tutsak kazara bu kirişleri unut-
sa canı yanacak ve kiriş ona hatırlatacaktır Boyun eğ!"
Adalet Bakanı Hikmet Sami TürK F tipi cezaevleri-
ni tutuklu ve hükümlü yakınlanna da gezdirmeyi dü-
şünüyor. Hükümlülere gezdirmek de yararlı olacaktır...
Edihilen yanlış bılgiler sonunda başlatılacak ölüm
oruçlanyla insanlar canlanndan olmamalı... •
SESSÎZŞEDASIZ (!) ASESAN ve Topkapı Sarayı Müzesi
Anıtlar ve Müzeler Genel Mü-
dürlüğü'nden çıkan iki evrakın nu-
marasına bakınca gün içinde 2 bin
678 yazışma daha yapılmış olması
konusuna Küttür Bakanlığı açıklama
getirdi; içeriye giden yazılara ayn, dı-
şanya giden yazılara ayn numara ve-
riliyormuş.
Bu arada Kültür Bakanlığı, Topka-
pı Sarayı Müzesi'ne kurulacakgüven-
lik sistemleri işini 1.3 trityon liraya
ASELSAN'a vermiş... Vaziyet'te yaz-
mıştık... Demek ki, ASELSAN'ın as-
keri yatınmlar dışında da bazı işleri
'gizlilik' derecesi kapsamında ihale-
siz alma ve fakat ihalesiz aldığı işler
doğrudan ilgi alanına girmediği için
kendine yakın özel şirketlerle birlik-
te projelendırip fiyatlandırma yetkisi
varmış... Böylece, piyasada güven-
lik sistemleri kuran bazı şirket sahip-
lerinin, ASELSAN'da çalışıyormuş
gibi kartvizit bastırma ve ASELSAN
Genel Müdürü Hacim Kamoy'un
damadı HalukTatver'in direktör-
lüğünü yaptığı bölümün dahili tele-
fon numaralarını kendi telefonuymuş
gibi kullanma yetkisine de sahip ol-
duğunu anlamış olduk...
Şu 'gizlilik', müteşebbis işadamla-
nmıza neler yaptınyor; bir kamu şir-
ketinde eleman bile oluyorlar! Fakat
yine de anlayamadıgımız bir konu
var: Topkapı Sarayı Müzesi'nin gü-
venlik sistemi için gereken 1.3 trilyon
liranın, meteliğe kurşun atan Kültür
Bakanlığı bütçesinden nasıl çıkaca-
ğı...
ANAP'lı Gûneş Taner'in iki yıl ka-
dar önce Topkapı Sarayı Müzesi'ne
sokmak istediği güvenlik sistemcisi
şirketlerden biri 1 milyar liralık bağış
yatınma hazırdı; 1 trilyona da hazır-
larsa ne mutlu bize!
Ne Mutlu Tiryakisi Olanlara...
ŞADİYE AKAY Emekli Yazın
Öğretmeni
"Cumhuriyet", basın yayın
dunyasında en güvenilir gaze-
te olmak özelliğini hiçbir zaman
yitirmedi. Bir haberin doğru-
luğu onunla kanıtlanır "Cum-
huriyet yazmışsa doğrvduri"
denir. Benim "Cumhuriyet"\e
tanışmam okul öncesi yılla-
nmdan başlar: Daha beş ya-
şımdayken babamın "Cum-
huriyet"ten okuduğu bir ha-
beri, az sonra bıraktığı yerden
gazeteyi elime alıp onun oku-
yuşuna benzetmeye çalışarak
yinelediğimi büyüklerim güle-
rek anlatırlardı.
Evimizin değişmez gazete-
siydi "Cumhuriyet". Adını Ata-
türk koymuştu. Saygın birye-
ri vardı yüreğimizde. Her gün
kapıma bırakılan bu gazete ile
başlıyordu benim de gündü-
züm.
Yaşamımda ayn ve özgün bir
yeri var onun: Olaylar karşısın-
daki duygu ve düşüncelerimi
zaman zaman "Cumhuriyet'e
yazmak, onun sayfalannda
imzamı görmek apayn bir se-
vinçtir benim için. Hele eş dost:
"Yazını 'Cumhuriyet'fe oku-
duk; düşüncelerine biz de ka-
tılıyoruz!" dediler mi ne büyük
kıvanç duyanm.
Yalnız bende değil bu "Cum-
huriyet" beğenisi, en umma-
dığım yerde, kişide karşıma
çıkıverir. örneğin, turistik bir
yöremizdeki gezimizde el yı-
kamak için musluklann bulun-
duğu yere yönelirken elimde-
ki gazetemle ufak tefeği görev-
li bekçiye bırakıp işim bıtince
alırken gerekli parayı ödemek
için cüzdanıma davranınca:
"Senden para almam."
"Neden?"
"Çünkü sen 'Cumhuriyet'
okuyorsun!" yanıtı ile karşılaş-
mak bende nasıl bir sevinç
uyandırmıştı, unutamam. Ora-
daki sıradan bir yurttaş bile
"Cumhuriyet"\n ayrıcalığını
vurgulamıştı böylece.
Katıldığım toplu gezilerde
otelden erken yola çıkılıp da
"Cumhuriyet" alacak fırsat ol-
mamışsa ilk duralacakyertte
otobüsten atlayıp aranacak
gazetedir "Cumhuriyet"'. Kimi
zaman aradığım, bulamadı-
ğım gazete satıcısı:
"Buradakiler tabak çanak
gazetesi alır abla; boşuna
'Cumhuriyet' arama!" dedik-
ten sonra ısrarlı sorulanm üze-
rine onu, ancak nerede bula-
bileceğimi anlatıverir. O za-
man benim için bir "Cumhu-
riyet" koşusu başlar; böylece
o kentin toplumsal niteliği de
anlaşılmış olur.
Elime aldığım gazetede gö-
züme çarpan bir yazım ya da
bilgi yanlışı varsa hiç dayana-
mam.. hemen "Cumhuriyet'e
telefon ederek karşıdan o tat-
lı sesin:
"Size Cumhuriyet yakışır"
diye bu ülkenin aydınlık insan-
larına duşenden payımı aldık-
tan sonra yanlışı belirtirim dost-
ça. Çünkü "Cumhuriyet"\e
okuru birieşmiş, bir bütün ko-
numuna gelmiştir. Bu CUMOK
bütünleşmesinin öncüsü, ya-
kında yitirdiğimiz Eroi Gey-
ran'dır, ışıklar içinde yatsın!
"Cumhuriyet" okunmadan
geçen gün ne denli güneşli ol-
sa da aydınlık değildir bence.
Bu aydınlanmada "Cumhuri-
yet kitaplan"run da etkisi bü-
yüktür. Ne mutlu "Cumhuri-
yet" tiryakisi olanlara.
HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ igulgec(ayahoo.com
ÇİZGÎLÎK KÂMtL MASARACI
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 11 Temmuz
ILK KITALARARASl Tlf YAYfNL
, İLK HA8EfiLEŞM£ UYDÜLARtM-
OAN 'TELSTAR* U2AYA GÖHDERlLOl. İLK IBAY
ARACt
n
SPUTNiK.l"PBM S YfL SOtJRA,/i8P TA-
RAPıNOAN GEÜÇ£IO£ŞTİR!lEN BU ATtLlM,KI-
TALAR ARASI T£L£!/tZYON YAYiUtUl SAĞU-
YACAKT7C PU2 GtDBN FELEV12YOU DALGA-
LAR(, BU ÖZBLLIĞI NEOeNlYLE, ARACI Ol-
HtAKStZfH UZ4K Y££L£ee 6OND££tLEMl-
YOgDU. S//? ARACIUK GÖRGVİ YUKLENECEK
OLAM 7ELS.TA&, DÛUYA'NIU DÖNÜfUYLE
ÖÜUYUMLU S/e YÖRÜMGEYE
VE GÖ££Y/NE gAÇUYO£.CXJ. B
N İLGIVLE,
8/LE
UYPU,
&SA s.ü-
OLflCAİC-
y gcndtrdı-
ğı cLalşalart
la ıskasgo
T#amm 117
Bugün depremın
»günü
Pr ofesyonel
gönullülerimiz
deDremzedelerın
vanında!
Yalova ilimizin Termal itçesinde.
Yatılı Fon Lisesi ihtiyacı vardır.
Bu projemize katkıda bulunmak
isteyenler bize
telefon numaralarımızdan
ulaşabilirler.
Yardımlannız ıçın:
(0212) 292 87 27 - 292 08 01
(iş gûnlerı saat 10.00/17 00 arası)
Cumhuriyet
k ı t a p I a r ı
Gülseren Südor
AYNANEV GERÇEGİ
Resim Eğitinıi ve Sanatla Karşılaşma
"Resün Egitımı ve Sanatla Karşılaşma" alt başlıklı bu yapıtu
resün dünyasuKİa. sanal çevrelennde, resme yenı başlayanlarda,
başlamış olanlarda, başlayacaklara, sergı gezerlere büyuk katkısı
olacağına ve bu konuda müthış bir boşlugu dolduracağına
ınanıyoruz ,
*' Cumhurlyet Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
kitap kulubö (34334)Cağaloğlu-!stanbulTel (212)5140196
ANKARA ASLİYE 9. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo 1998(660 ' Karar No 1999/702
Davacı Ankara Büvükşehır BeledıyeBaşkanlıgı vekılı tarafiDdan lstanbul Caddesı Kahvcler
Duragı No 72'B Ankara adresınde olduju bıldınlen davalı Osman Dûndar ale>hme açılan ecn-
mısıl davası sonunda, Davacı tarafından yapılan davaoın kısmen kabulü ile. 648 000000 -
TL.'ıuodavatanhıolan 15 10 1998 günunden ıübaren yasal feızı ile birlikte davalıdan alınıp da-
vacıya venlmesıne Fazlaya ıltşkın ısteğın reddıne, Taşınmazın tahlıyesı konusundakı ıstek >o-
nünden davanın konusu kalmadığından bu konuda bir karar venlmesıne yer olmadığına. Kalan
10 834 740 TL harcm davalıdan alınmasına. Davacı vekılıne takdır edılen 49 920 000 - TL \e-
kâJet ûcreö ile 28 361 00 - TL. yargılama giden ve peşın alınan 12 493 260 - TL harcın davalı-
dan alınıp davacıya venlmesıne, Daır yasa yolu açık olmak üzere venlen karar da\acı vekıluun
yüzünde davaluun yokluğunda karar venlmış obnakla. \ ukanda adresı bclırtılcn ancak bu ad-
reste bulunmayan davalı Osman Dûndar'ın ışbu ılamn) avımından ıtıbaren 7 gûnlük teblığ mûd-
deti sonunda ışleyecek 15 gûnlük teblığ müddetı sonuna kadar karar hakkında yasal > ollara baş-
vurmasına. başvunnadığı takdırde karann bu halıyle kesınleşeceğı teblığ yenne geçerlı olmak
üzere ılanen duyurulur 08 05 2000 Basın 36573
Kirienen Dünyamızı
Fidan Dikerek Arıtalım
ORMAN BAKANLIĞI
ANKARA 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESÎ HAKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo. 1997/813
Davacı Başkent Elektrik AŞ vekıli ta-
rafından davalılar OAan Aygün ve Mu-
ammer Özturk, Memhur Arlı aleyhıne
açılan alacak davasının yapılan yargıla-
masında, Davalı: Orhan Aygûn, Mursel
Uluç Mah. 21. Sok. No: 93 Dikmen-An-
kara Davalı: Muammer Öztürk Bağlar
Cad. No: 211/15 SeyTanbağlan-Ankara
adffisine çıkanlan tebligatlann yapılama-
dıfı ve yapılan emniyet araştırmalannda
da adreslerinin tespit edılemedığı anlaşıl-
mış olup bu dava dilekçesı HUMK'nin
213. maddesı gereğınce ilanen tebliğine
karar venlmıştır. Duruşma günü
4.7.2000 tanhı saat 9.30'a buakılmış
olup duruşmaya gelmedığınız veya ken-
dınîzi temsıl eden bir vekil bulmadığınız,
ibraz etmek ıstediğinız belge ve delilleri-
nizı duruşma gününe kadar ibraz etmedi-
ğiniz takdirde yokluğunuzda karar verile-
cektır. Işbu ılan davalı Oıban Aygün ve
Muammer Öztürk'e dava dilekçesı yeri-
ne kaım olmak üzere ılanen tebliğ olunur.
25.2 2000 Basm. 30834
GÖRÜŞ
Dr. CENGİZ ABBASGİL
Ekonomik ve Sosyal
Konsey Yeniden '
Geçen günlerde bir Ekonomik ve Sosyal Kon-
sey toplantısı daha yapıldı. Ancak hiçbir işlevsel^
sonuç alınamadan sessiz sedasız son buldu. Us- '
telık bazı tartışmaları da yeniden gündeme geti-.,
rerek. Bunlardan bazılan konseyin kuruluşuna, ba-.-
zıları ise gundem saptamasına yönelikti. Her iki-.v
sinde de haklılık payı vardı. Zira ülkemiz ıçın sa-1
yılamayacak yararları olabilecek böyle bir giri-'
şim, doğuşta yanlış biryapılanma ile hayata ge-,r
çirilmişti. Çünkü kuruluş, her zaman değişiklik '
gösterebilecek Başbakanlık genelgelerine da- *
yandırılmıştı. Durum böyle olunca, her iktidarın ,
başbakanı, konseyi kendi keyif veanlayışınagö-/
re toplayacak ve gundemi ona göre saptayacak-'
tır. Bu tutum ise tarafların uzlaşması ilkesıne da- >
yalı anlayışını peşinen ortadan kaldırmaktadır.1
'
Aynca gereken ilkelerın saptanmaması nedenl'
ile kurumsallaşma da önlenmektedir. Diğertaraf-
tan, işçı ışveren çıkarlarını hükümetin aracılığı ile, -
ülke çıkarları ile de bağdaştırarak uzlaşı yolu ile,
çözüm üretmeyi amaçlayan Konsey, bu amacı da <
gerçekleştırememektedir. Zira hükümet gereksi-
nim duyduğu zaman Konsey'e başvurduğundan
taraflar kendilerini gereksiz saymaktadır. Kendi-
lerini işlevsel bir görevleri olmayacağı konumda
görmektedirler. Nitekim gerek DİSK gerekse Zi- ,
raat Odaları Birliği çağnya uymamışlardır. Haklı-
lık payı olan bu tutumun gerekçeleri ise ana hat- -
lan ile yukanda saydığımız nedenlerdir. '
Ancak hemen belirtmeliyız ki Ekonomik ve Sos-
yal Konsey doğrudürüstçalıştınlırsa gerektaraf- '
lar gerekse ulke çıkarları için sayılamayacak ya-
rarlar sağlayabılır. Öncelikle çalışanlarla çalıştıran-
lar arasında ulke yararlarını da gözeten ekono- /
mik ve sosyal banş karşılıklı uzlaşıya dayalı ola-1
rak gerçekleşebılecektir. Bunun gerçekleşebil-
mesinin azımsanmayacak önemli bir kazanım ol-,
duğunu görmemek için kör olmak gerekir. Bunu >
gerçekleştirmek zor mudur? Hemen söyleyelim. ,
Hiç de zor değildir. Ustelik kolaydır. Yeter ki ıkti- ,
darda olanlar konuya tarafsız ve içtenlikle yak-
laşsınlarvekuruluşu, kurumlaştırmayı amaçlasın- '
lar. Bunun için öncelikli koşul, kuruluşu güncel- ,
likten kurtarmaktır. Bunun dayolu, kuruluşu key-
filikten uzak tutacak yasal bir temele dayandır-'
maktır. Akla geldığinde ya da hükümetin gerek- >
sinim duyduğunda toplantıya çağıracağı, gerek
duymadığı zaman ise aklına bile getirmediği bir >
kuruluş olmaktan kurtulmanın ilk adımı budur.
Yasal dayanakta, kurumun oluşumunda yer ala- •
cak örgutleri belirleyen ilkeleryansız olarak açık-
lanmalıdır. Kuruluşta memur örgütlerinin de bu- '
lunmasında yarar vardır. Bunu da göz ardı etme- •
mek gerekir. Aynca toplantılann düzenli ve top- •
lantı gündemlerinin taraflarca saptanması ılkesi- -
ne de yasal dayanakta yer verılmesı gerekir. Bu-
nunla, toplantı başlamadan tartışmalann başla-
ması önlenmiş olacaktır. Öncelikle bu saydığımız !
Jlkelerı de^çerecşk yasal bir dayanak oluştuğun-:Jf
"da kurumlaşma kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
Onun için, ilkeli ve kurallı yepyeni bir yasal duzen- \
leme ile Sosyal ve Ekonomik Konsey yeniden ',
diyoruz. '
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1
2
3
4
5
6
7
8
9
1 2 3 4
|T
I I
1
5 6 7 8
i
9
j
1 2 3 4 5 6 7 8 9
SOLDAN SAĞA:
1/ Antalya"mn
bırplajı. 2/Ku-
zey Amerı-
ka'nın beş bü-
yük gölünden
bıri... Ölen
kımsenın vü-
cudu. 3/ Papa-
ğan, kartal gı-
bı kuşlann ke-
merhgagası...
"Evet" anla-
mında kullanı-
lan bir söz. 4/
Hayvanlara vurulan
damga... Ivedı 5/Göz- '
len görmeyen... Gü- 2
ney Amerika'daki dağ 3
sırası. 6/Hısse... Atla- 4
nn taşıntnası ıçın yapıl- 5
mış kapalı taşıma ara- g
cı. 7/Notadadurakışa- -,
retı... Soyaçekim...
Kemıklerın yuvarlak
ucu 8/ Osmanlı devle- ^
tıninMüslümanolmayan uyruklanna venlenad... Ka-"
nşık renkli. 9/ Herhangı bir işte eskı ve deneyımlı olan
kımse.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ "Oyun, tuzak" anlamında argo sözcük. 2/ Makam,
mevkı.. Osmanhlarda gece bekçısi. 3/ "Bir — neşe"
1
say bu cihanın bahannı" (Nedım).. Bir zaman bin- ^
mı... Bir renk. 4/ Açık yeşil ve pembe renkte, değer-'
ü bır süs taşı... Istenilen niteükleri taşıyan 5/ "Cüm-'
lesi giyınmiş nâmert postunu / — belli değil er belli'
degil" fRuhsati) 6/ Bir masal kuşu. Iskambilde bir "
kâğıt. 7/ Bır nota... " — kafeste duran kuştur / Elbet
uçargıderbırgün"(Karacaoğlan) Bağışlama. 8/Öğü-
tülmüş susamın koyu sıvı durumu.. Ispanyollann se-
vinç ünlemı. 9/ Panldamak.
K
A
T
A
L
O
N
Y
A
A
S
A
L
A
K
|
O
Y
T
A
R
A
Z
•A
L
E
A
L
•K
A
1
N
A
T
K
E
Z
A
1s
0
K
U
O
T
A
R
1
|
N
•L
F
|
N
T
|
B
A
A
L
T
A
K
•S
E
|
R
A
1
B
A
D
U
L
L
A
H
Cumhuriyet
^ kitap kulübü
İSTANBÜL —™
FOTOĞRAFLARI
1853 yılının Sultanahmet
Meydaru'ndan 1968'in
Tahtakale'sıne IstanbuJ'dan
tam elh kesit... Necati
GüngöYün metinleri
eşliğinde tarihe görsel
yolculuk... Benzersiz bir
lstanbul kıtabı.
Meraklısına...
Büyuk Boy (28 5X38.5 cm)
ÖzelKuşe Kağıda basılı
Cad. No:39/41
i
s
^ Kitap kulübü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96