Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2000 PAZAR Û 8 !5 X \J J X spor@cumhuriyet.com.tr g&vrupa şampiyonası çeyrek finali'nde, uzun süre 10 kişi oynadığı ve Arif in penaltı kaçırdığı maçta Portekiz'e 2-0 yenildi Ulusal takım buraya kadarPortekiz: 2 - Türkiye: 0 STAT: Arena (Amsterdam) HAKEMLER: Dick Jol (4)(lsveç), Jaap Pool (6) (Bollanda) Roland Van Nylen (6) (Belçika) PORTEKİZ:Bata (8), Bento (6), J. Costa (6), F. Co- uto (5), Rui Costa (6) (dk. 87Capucho), Costinha (5) (kk. 46Sousa5), Figo (8), Dimas (5), Conceicao (5), J: Pinto (6), Gomes (8) (dk. 74 Sa Pinto) TÜKÜYE-.Rüstü (7), Fatih (3), Ogün (5) (dk. 84Ser- gen), Alpay (I), Hakan Onsal (3), Tayfiın (4), Okan (4) (dk. 62 Oktay 3), Tayfiır (5), Ergün (4). Hakan Şü- kür (3), Arif (3) (dk. 62 Suat 4) GOLLERzDk. 44 ve 56 Gomes 8AR1KAKTLAR: J Pinto, F. Couto, Rui Costa, Cos- tinha. Sousa (Portekiz), Okan, Ogün KIRMIZIKART:ttt 29Alpay FtKRETDOĞAN AMSTERDAM-...Ve ll.AvrupaFut- bol Şampiyonasf na son noktayı, çeyrek finalde Portekiz'e 2-0 yenilerek koyduk. tngiltere ile Almanya'yı grup maçla- nnda yenmeyi başaran, fiıtbol otoriteleri taraûndan EURO 2000'in 'ne zaman, ne yapacağı befli olmayan' takımlan arasın- da gösterilen Portekiz, ilk yanda topu ye- re indirerek oynadığı dakıkalarda etİcili oldu. Dar alanda yapılan paslaşmalarda- ki isabet oranınuı yüksek oluşu, savun- mamıza zor anlar yaşattı. tlk toplara gir- mekteki tedirginlik, orta saha ile forvet arasındakı bağlantuun iyi kurulamama- sı, orta sahada presın zaman zaman unu- tulması, Portekiz'e gol pozisyonlan ha- zırladı. Alpay'ın 29. dakikada rakibine yıraıruk sallayarak kırmızı kart göraıesi de, ulusal takımın oyun düzenine olum- suz olarak yansıdı. Maça savunmayı ön planda tutan bir oyun anlayışıyla başlayan ulusal takım, kırmızı kart dakikasına kadar Portekiz'e kafa tuttu; kanatlan iyi kullandık, ancak son vuruşlarda ağır kaldık. Alpay'ın kır- mızı kart görmesınden sonra, atağı daha çok düşünen Portekiz, aradığı golü 44. dakikada Gomes'le buldu. tlk yandan önemli dakikalar... 19. dakikada kornerden gelen topu önünde bulan Costinha'nın sert şutunu kaleci Rüştü. inanılmaz bir refleksle çı- kardı. 26. dakikada Ogûn'ün serbest abş- tan gelen topuna Hakan Şûkûr, defansın arasmdan yükselerek kafayı vurdu. An- cak top auta gitti. 43. dakikada korner ahşından gelen topa Rüştü dokunamadı; Costinha'nın kafası yandan auta gitti. 44. dakikada yenik duruma düştük. FV go'nun ortasına Gomes'in vurduğu kafa filelere gitti. tlk yannın 5. uzatma daki- kasında, ceza alanı ıçınde pozisyon takip yeteneğini göstererek topu kapan Arif, Couto tarafından yere düşürülünce, ma- çın hakemi Jol penaltı noktasını göster- dı. Atışı kullanan Arif, topu kaleci Ba- ia'nın üzerine vurunca, beraberlik şansı- nı değerlendiremedik. tkınci yanya tüm riskleri göze alarak ve beraberlik golü için başlayan ulusal takım, atağın düşünüldüğü anlarda sa- vunmada boşluklar yaşadı. 51. dakikada, altı pas dışında kaleci Baia'ya nizami şarj yapan Tayfiır, önün- de bulduğu topu üstten auta attı. 56. dakikada 2. golü yedik. tlk golde- ki ortayı yapan Figo, Hakan Ünsal'dan sıynlıp Gomes'e uzattıgı topu, bu fiıtbol- M S T E R D A M A R E N A S T A D I ' N D A N N O T L A R / K I Z A A L M A L I : Kırmızı kartı hak etmedim cu zorlanmadan filelere gönderdi. 2-0'dan sonra oyundan düşen, 'bffinç- sizce' atak üreten ulusal takım, 62. daki- kada Anf-Suat, Okan-Oktay değişikliği- ne gitti. Her türlü riski göz önüne alan ulusal takım, istediği baskıyı kuramaz- ken, kalesinde üst üste tehlikeler yaşadı. Bu tehlikelerde kimi zaman Rüştü, kimi zaman rakibin beceriksizliği, kimi zaman da şans faktörü farkın açılmasını önledi. Kalan dakikalardaki gol girişimlerimiz de sonuç vermedi ve maçı 2-0 kaybeden ulusal takım, Avrupa Futbol Şampiyona- sı'na çeyrek finalde veda etmenin üzün- tüsünü yaşadı... LEŞTİRİ/HALUK BAKIR Hesapta Olmayanlap •'• AMSTERDAM - Portekiz'e 2-0 yenilerek 11. Avrupa Futbol Şampiyonası'na veda eden Ulusal Futbol Takımımızın oyuncu ve yöneticileri Hollan- dalı hakem Dick Jol'e büyük tepki gösterdi. Fernando Couto ile girdiği hava topu mücadele- şinde, rakibine yumruk attığı ğerekçesiyle kırmızı kart gören Alpay, Portekizli futbolcunun 'roTyapüğını, kendisinin Porte- kizli oyuncuya yumruk atma- dığını iddia etti. Alpay, "O po- asyonda yumruk armadım. Portekizli diğer defans oyuncu- su Couto'nun suratına çarpü. Hakem de o pozisyonu yanlış yorumladTdedı Kart tartişması Futbolcular ve ulusal takım yöneticisi SelamiÖzdemir, ha- kem Dick Jol'ün, Arif in düşü- rüldüğü penaltı pozisyonunda san kart göstermeyip ikinci bir hata yaptığıru da iddia ettiler. Özdemir, "Stattaki herkes Co- uto'ya larmızı kart çıkmasını bekledi, ancak hakem orata ol- madı. Buraya kadar gelip de böyle eienmek kötiLAncak böy- leetenirdik"dedı Seyirei faktörü Ulusal ekibimizle Portekiz arasmda oynanan çeyrek fınal maçuıdaAmsterdam kenti, fut- bolun coşkusuna sahne oldu. Binlerce Türk ve Portekizlinin akın ettiği Hollanda'nın baş- kentinde 'Türk' rüzgân eser- ken, ünlü Arena Stadı 'ndaki sa- yısal çogunluk da gurbetçüer- •den yanaydı. Portekizli yandaş- lann 'azınlıkta' kaldığı maçta BBC: Alpay yumruk atmadı IX)NDRA (Cumhuriyet) - Türkiye'nin, 11. Avrupa Futbol Şampiyonası çeyrek final maçında Portekiz'e , 2-0 yenildiği karşılaşma, ' tngüizBBC-1 kanalından da naklen yayınlandı. Maçm devre arası ve sonrasmda ülkenin ünlü futbol yazar ve yorumculanyta bir değerlendırme yapan BBC- 1 televizyonu, ilk yanda Hollandalı hakemin Alpay ı oyun dışı bırakan kırmızı kart karanru, 'haksz ve yanhş' olarak degcrlendirdı. Alpay'm söz konusu pozisyonda larmızı kart | gerektiren hiçbir harekette bulanmadığı görüşünde birleşen tngiliz futbol uzmanlan, Portekizli oyuncunun adeta rol yapoğını ve hakemin de ortadaki görüntüye kanarak kart kullandığmı bildirdıler. Futbol sahaİannda her geçen gün daha fazla görülmeye başlayan rol ve hile geleneğinin UEFA tarafından dikkatle izlenip önlenmesi geregınde birleşen îngiliz otoriteler, "Bu tör davTanışlara ağır cezalar getirflmeM" şeklınde görüş belirttüer. Türk seyirciler, yaptıklan tri- bün şovlaria dikkat çektiler. An- cak mac sonunda günü neşe içinde geçiren gurbetçiler tri- bünleri hüzünlü bir şekılde ter- kettiler. Tûrkakmı Maçı izlemek için Amster- dam'a gelen Türk ve Portekiz- li ftıtbolseverler, kentte ilginç görüntüler oluşturdular. Maç- tan bir kaç gün önce kente ge- len taraftarîar, Amsterdam'm eğlence merkezlerinde de har- cadıklan paralarla işletmecile- rin yüzünü güldürdüler. Tûrkçe tabela Amsterdam yollannda Türîc- çe ve Portekizce yazılan işaret ve tabelalar da dikkat çekti. Sta- da açılan yollara konan bu uya- nlar, taraftarlann maça rahat- ukla ulaşmasını sağladı. Yağmur yağdı, stat ıs- lanmadı Ulusal Futbol Takimımi7int Portekiz ile oynadığı 11. Avru- pa Futbol Şampiyonası çeyrek final maçı öncesi Amsterdam ve çevresinde yağan şiddetli yağmur, futbolseverlerin keyfı- ni kaçırdı. Ne var ki, 'uzay sta- dı' olarak adlandınlan ve üzeri kapanan Arena Stadı'run zemi- ni, dünkü yağmurdan hemen hemen hiç etkilenmedi. Maç öncesi tek bir damla yagmurun düşmediği zemin, hem Porte- kiz, hem de ulusal futbolculan- mızm dikkatini çekmeye yetti. Sûrprizkadro Teknik direktör Mustafa De- nizti, her büyük maç öncesi yapnğı sûrpriz kadro seçimini dünkü maç öncesi de uyguladı ve Suat'la Abdullah'ı yedek bekletip Ergün'le Hakan Ün- sal'ı ilk 11 'de oynatö. Vlne Portekiz 1996 Avrupa Şampiyona- sı'nda Portekiz'e karşı forma giyen Ogün, Alpay ve Rüş^ü, dünkü maçta yine sahaya çıktı- lar. Portekiz'de ise, o maçta tek golü atan Fernando Couto, Lu- is Figo, \ltor Baia da Türki- ye'ye karşı oynamıştı. Kalede Rüştü yine büyük kurtanşlar yaparken kırmrzı kart görenAlpay ve penalü kaçıranArif, sonucu hazniayan oyuncular oldular. (REUTERS) AMSTERDAM - Uzun bir maratonu aştpfv- nallere gelmişti ikı ekip. Ardından, zehir gibi grup maçlan...Kimi zaman eleştiri, kimi zaman alkış. Ve yollarAmsterdam'in futbol 'Arena'sın- da kesişmişti. Sözün kısası; ctökülen terlerin en güze) karşılığıydı, dünyanın en ünlü stadınafut- bolcu, teknik adam, taraftar olarak çıkabilmek. Hollandalı hakem Dick Jol'ün işaretiyle baş- layan maçm ilk bölümü alabildiğine hızlıydı. Gerçi bu tempolu oyunun aktörieri hep Porte- kizli'ydi bu dakikalarda, ancak göze hoş gelen hareketlere de tanık olduk kopuk kopuk da ol- sa. Fıgo'nun estetik ve akıl dolu futbolunaayak uyduran Rui Costa, Nuno Gomez, Jao Pinto gibi yıldızlar, Rüştü'nün koruduğu kaleyi zoria- dılar da zoriadılar. Presin en güzel ömeğini de sergiliyordu, Av- rupa'nın Brezilyası. Top ulusal takım oyuncula- nmızdayken 3-4 Portekizli devreye giriyordu. Sürpriz bir seçimle alana sürüien Hakan Ün- sal-Ergün, defansta etkili olmalanna karştn, aynı verimi hücumda yineleyemediler. Okan'ın dinamizmi ile Ogün'ün adrese giden paslan Hakan Şükür'ü buldu. Ancak 'Boğaz'm boga- sının vuruşlan çerçeveyi tutmamıştı. Rüştü de mükemmel oynuyordu. Tam, "Eksiğimizyok, fazlamız ise Rüştü. Haydi çocuklar..." de- miştik ki, Alpay çıktı sahneye. 1996'da 'gole gi- den rakibini düşürmediği' için oyunda kalan 'Fair-Play'li Alpay, durup duaırken rakibine yumruk girişiminde bulununca oyun dışı kaldı. Aşın stresin ya da o anki tahriğin bedeli çok, ama çok ağır ödenecekti. Portekiz gibi 'koşan' yıldızlar önünde 1 kişi eksik oynamanın fatura- a, deyre brterken kesildi. Klasik biryan orta; kla- sik bir stoper-libero hatası ve gol. Evet, sonun başlangıcıydı ağlara giden bu top. Ne var ki, futbol hatalar oyunuydu.ve devoe brterken bir hata da Portekiz'in dünyaca üniü liberosu Fernando Couto'dan gefdi. Arif yere indirilmiş, hakem Dick Jol de, 'gönülsüz' de ot- sa beyaz noktayı göstermişf. Bu pozisyonda en azından bir san kart Couto'nun'çifl san'dan oyun dışı kalmasına neden olacakt. Ancak JoJ, 'sadece penaltı 1 diyordu. Alpay'ta kaçan umut treni yeniden önümüzde durmuştu. Tayfur mu, Hakan mı, Ogün mü derken, Arif gekji topun ba- şına. Vuruşu sola ya da saga değil, Baia'nın üs- tüneydi. Olmadı. Gerçekten olmadı Arif. Sen de yoktun hesapta. İkinci yanda Portekiz, gruptaki görünümün- den farklı, 'sonuca oynayan' bir futbol çıkar- dı. Ulusal takımımız ise skoru eşitleyecek bir i- ki şans yakaladı. Ancak olmayınca olmuyordu. Bu arada eksik oynamanın dezavantajı ile 2. go- lü de bulunca, Portekiz maçının da seyri belli oldu. Bu bölümde Mustafa Denizli'nin bu maç için söyiediği daha hızlı, daha hırslı sloganının izi bile yoktu. 5 san kartlı oyuncusu bulunan Portekiz de maça asılmayınca maç 2-0'la son buldu. Buraya kadardı final yolculuğumuz. Brüksel biletini Portekiz almış, Türkiye'ye ise Is- tanbul'a dönmek kalmıştı. Evet, artık yokuz bu büyük sınavda Avru- pa'nın Brezilyası olarak anılan Portekiz yoluna devam ediyor. Gerçi dün gece Alpay o hatayı yaprnasa, Dick Jol cimrice davranıp penaltının üstüne kırmızı kartı da gösterse, befki farklı olur- du dün geceki skor. Ancak dedik ya, hesapta olmayan olaylar ve kişiler vardı futbolun Are- na'sında. . . . . . . , T - -- Denizli: Hedef ağır geldiAMSTERDAM (Cumhuriyet) - Portekiz yenilgisiyle Avrupa Futbol Şampiyonasf na çeyrek finalde veda eden ulusal takımın teknik direktörü Mustafa Denizli, "Hedef agır gekn" dedı. Oldukça üzgün olduğu gözüken Denizli, penalnyı kaçırdıktan sonra oyundan düştüklerini ifade ederek, "10 kişi kahncaetkilendik.Ancak asü oyundan düstüğümûz an, Arifin penalü kaçırdığı pozisyon oldu. Hedefimiz sanınm ağır geldi, ancak ba şampiyonada i>i bir performans sergüedik. Çeyrek finale kalarak tarihte bir sayfa açmiştık. Portekiz karşısmda ne yaâk ki yeni bir sayfayı kaçırdık" diye konuşru. Mustafa lİenizli Alpay'ın gördüğü kınnızı kartla ilgili olarak şunlan söyledi: "Futbofcular böylesine önemli macjarda kontrollü olmah. Alpay kontrolü kaçırdı ve v^pmaması gereken bir hata \apo. \e ne yazık ki bir hataya herkes katlanmak zorunda kabyor. Biz de Alpay'm hatasnun doğurdnğn ~'—"~ süanülan yaşadık." Ulusal takımlar sorumlusu SeUmi Ozdemir ise Portekiz yenilgisi sonrası ders almalan gerektiğini kaydederek "Acemke hatalar vapnk. Hakemin verdiği kararlarda hata oiduğuna inanmryorum. Bizim futbokulanmız yapmamalan gereken yanhşhklar yapölar. Buraya kadarnnş. Otanlardan ders alarak flerild yıOarda daha büyük başanlar kazanmayı hedefkyeceğiz'' şeklınde konuştu. Haginin kırmızı kart gördüğü maçta Romanya'yı yendi Italya yan finalde Italya: 2 - Romanya: 0 o• ' -jLy Uj]pf T V ' D E S P O R 1 TRT1 19.00 Hol- landa - Yugoslavya, 21.45 Ispanya - Fransa. STAT-. HAKEMLER: V.M. MeloPereira (6) (Portek- iz), Poudevigne (6) (Fransa), Sramka (6) (Slo- vakya) tTALYA: Toldo (6), Cannavaro (7), Nesta (S), Maldini (5), Zambrotta (5), Conte (5) (dk. 56 Di Biaggio 5), Albertini (7), Iuliano (6), Fiore (5), Inzaghi (7), Totti (6) (dk. 75 DelPiero 4) ROMANYA: Stelea (4), Filipescu (5), Cibo- tariu (5), Belodedici (4), Mutu (4), Chivu (5), Petre (4), Munteanu (5), Hagi (3), Galca (4) (dk. 68 Lupescu 3), Moldovan (4) (dk. 54 Ganea 3) GOLLERıDk 33 Totti, dk. 43 Inzaghi K1RMLZJ KART: Dk. 60 Hagi (Romanya) BRÜKSEL (Cumhuriyet) - 11. Avrupa Futbol Şampiyonası'nda ikinci yan ri- nalist, Romanya'yı 2-0 yenen ttalya oldu. Spor Servisi - Avrupa Şampryonasf nda diğer iki yan finalıst de bugün belli oluyor. Evsahibi Hollanda, Rotterdam'daYugoslavya' yı saat 19.00'da konuk edecek. Bir diğer yan Final karşüaşması ise Bruges'de Ispanya ile Fransa'yı karşı karşıya getirecek. Jan Breydel Stadı'ndaki karşılaşma 21.45'te başlayacak. tki maç daTRTl'den naklen yaymüanacak. TeknikdirektörMustafaDeniztuhjsaltakımınr^ibö-perfonnansse^^ görüşünde. NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN brahim'in Transferi Yöneticilik bir sanat. Bu nedenle büyük holdingle- rin, büyük kurumlann başındaki yöneticiler olağanüs- tü paralaralıyoriar. Alıyoriar, çünkü aldıklannın çok da- ha fazlasını bağlı bulunduklan kurumlara getiriyorlar. Yoksa kuruşun hesabını yapan sermaye, parasını so- kağa atar mı? Spor kulüplerini yönetenlerin ise kendi ceplerinden getirdiklerinin dışında, dışandan getirdikleri birşey yok. Bakıyoruz kendi işyerleri tıkır tıkır işliyor. Ama ku- lüplerdeki anlayışlan tamamen zıt. Peki bunun bir ne- deni var mı acaba? Olmalı. Bana göre kulüpleri yönetenlerin yönetim anlayışı tamamen duygusal ve daha çok da hobi. Bir kulübün yönetiminde olması, buncaTV enflasyonu içinde na- sıl olsa herhangi birinin ekranında görünmesi, onlar için yeterli. Peki, ama milyonlarca dolarlan hesabı ki- tabı belli olmayan bir dipsiz kuyu kulüplere neden ve nasıl veriyoriar? Onlar verdiklerinin karşılığını hesap- lamadan asla vermezler, merak etmeyin. Ama şu yol- la, ama bu yolla verdiklerinin karşılığını mutlaka alır- lar. En son basketbolcu Ibrahim olayında, Fenerbah- çe yönetimi Avrupa sayı kralına ye Türkiye'nin en iyi basketboicusuna Yunanistan'a gitmesi için adeta ışık yaktı. Neden dersiniz? 800 bin dolar veren Fener- bahçe'nin önerisini reddedip aynı parayla Yunanis- tan'a giden Ibrahim acaba neden AEK'yı seçti? Nedeni gayet basit; çünkü Fenerbahçe'de bir ışık göremedi. Ve Ibrahim biliyordu ki, yine bir yığın fut- bolcu alınacak, eldekiler ise satılmayacak ya da ha- raç mezat gidecek basketbola yine para bulunama- yacak. Ibrahim kapı kapı dolaşıp para dilenecek du- ruma düşmemek için AEK'nın 3 yıllık önerisine imza atmış olabilir. Gerçi Türk - Yunan ilişkilerinin ısınma- sından sonra bir Türk basketbolcusunun Ayrupa'da bir hayli söz sahibi otan Yunanistan'a gitmesi AB açı- sından da olumlu. Ama ben bu transferi, bu sezon Fe- nerbahçe'nin basketbola ne denli önem vereceğinin bir işareti olarak yorumluyonjm. E-posta: ayucelman(ayahoo.com-faks: (219 5138595