Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2000 PAZAR
14 l \jM\ kultur@cumhuriyet.com.tr
İstanbul Kültür ve Kongre Merkezi'nin yapımı devletin ilgisizliğinden durma noktasına geldi
SözLer havada, inşaat yarıda
KüMrServisi-Sabah 10.00'dange-
ce 24.00'e dek yaşayan, dört bir yanı
.yemyeşil, ağaçlarla kaplı, üç tarihi ya-
jpıyı da ıçeren 66 dönümlük alana ya-
lyılmış modern bir kültür kompleksi!
,Yıllardır konuşulan, hepgereksinim du-
•yulan büyük bir düş... Dr. Nejat Ecza-
«başı'nın tstanbul'u çağdaş bir dün-
ya kültür başkenti konumuna ulaştır-
mak amacıyla 21. yüzyılın en seçkin
kültür ve kongre merkezlerinden biri-
ne sahip olması için 1986 yılında baş-
lattığı girişimlerle somutlaşan İstanbul
Kültür ve Sanat Vakfi'nın en büyük pro-
jesı bir türlü gerçekleşemiyor.
tKSV Yönetim Kurulu Başkanı Şa-
kir Eczacıbaşt sonunda isyan ederek,
büyük bölümü ortaya çıkanlan, toplam
5.700 kişinin katılabileceği etkinlikle-
re olanak veren kompleksin yapımının
"devlet \önetiminin ilgisİ7İigi ve uyan-
lara duyarsızhğı yüzünden durma nok-
tasına geköğini'' söyledi. Temmuz so-
nuna dek üç mılyon dolar ödenmezse
•şantiye kalkacak; yeni bir anlaşma, ya-
pım maliyetini yüzde yirmi oranında
arttıracak. Şakir Eczacıbaşı, "ozanb-
ğıyla tanınan" Başbakan Büknt Ece-
vh'in kendısine "bir yıh aşkın süredir
randevu vermediğmr vurgulayarakher
yıl 2.500 dolayında sanatçırun katıldı-
ğı. 45-50 ülkeden sanat ürünlerinin su-
nulduğu beş uluslararası festivali ger-
çekleştiren vakıfyönetiminin sorunla-
nnı görüşmekten kaçındığından ya-
kındı.
'Devletiınin gururu, onurudur'
Oysa bu projenin başından bu yana
, "iddialı takipçisT olan 9. Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel "Bu tesis, dev-
ktimin gururu, onuru ve halkımın uy-
garlık seviyesinin işaretidir'" diyerek
herkesın destekledığı bu merkezın 2000
yılının başında açılmasını istemişti.
Demirel, Mayıs 98'de yapılan ikin-
ci aşama töreniyle birlikte bu eserin ta-
mamlarup Türkiye'nın hizmetine gır-
mesı kararhlığını "devlet, hükümet,
halk olarak bir kez daha herkese flan"
etmişti.
Böyle bir tesisin yapımına 30 yıl ön-
ce başlandığını, ancak yürütülemedi-
ğini de anımsatan Demirel, bunun ger-
çekleşmesi için "kamuoyu Ogisinin,
takibinin ve baskısııun olması gerekti-
ğuıi" vurgulamıştı.
Şakır Eczacıbaşı da kompleksin ya-
pımının devlet yönetımının ilgisizligi
yüzünden durma noktasına geldığını
açıkladığı Müzik Festivali'nin açılış
konuşmasında, sanat ve kültürün etki-
li gündeminı ancak kamuoyunun oluş-
rurabileceğini söyledi.
1990'lar başlarken Ayazağa orman-
hğı ıçındekı 66 dönümlük alan, üç ta-
rihi yapısıyla birlikte kültüre aynlmış,
uluslararası mimarlann katüdığı ya-
rışma sonucunda seçilen tasanmın ya-
pımına 1995 sonunda başlanmıştı.
.Cumhurbaşkanlığı sırasında Süleyman
Demirel büyük ilgi göstermiş, destek
vermışti bu projeye.
"Bir dünya başkenti olan İstanbul,
, 2000'li yıllann eşiğinde, günümüzün
teknolojtshk donanlmış, Sınan'm ken-
tine yaraşır bir biçimde tasarlannuş"
tstanbul Kültür ve Kongre Merkezi'nin
• Şakir Eczacıbaşı,
büyük bölümü ortaya
çıkanlan 'milenyum
projesi' için, temmuz
sonuna dek üç milyon
dolar ödenmezse
şantiyenin kalkacağını
belirtti. Devletin ilgisiz
kalmasından yakınan
Eczacıbaşı, Başbakan
Ecevit'in bir yılı aşkın
süredir randevu
vermediğini vurguladı.
1995 sonunda yapımına başlanan kültür kompleksinin maketi (üstte), büyük bölümü tamamlanmış son hafi (altta).
Kültür kompleksi
Ayazağa'da, Cçüncü Kolordu
Komutanhğı alanı içınde bulunan,
Ayazağa KöyYolu'na cepheli 66
dönümlük bir alanda yer alıyor
İstanbul Kültür ve Kongre Mer-
kezi. 1990 yılında uluslararası
beş mimarlık bürosunun kaüldı-
ğı çağnlı yanşma sonucunda,
Arup Associates kunıluşunun ta-
sanmı, uygulanacak proje ola-
rak benimsendi. 1993 yılmda,
arazi devir tesliminden hemen
sonra, 8 Mart'ta tasanm çalış-
malan başlayan merkezin uygu-
lama ve detay projeleri Turgut
Alton Mimarlık Müşavirlik Gru-
bu'na ait. Projenin akustik da-
raşmanlığını Arup Acoustics, ti-
yatro danışmanlığını Carr and
Angıer kuruluşlan üstlendı.
istanbul Kültürve Kongre Mer-
kezi'nde 2500 kişilik ana salon,
950 kişilik çok amaçlı salon, 450
kişilik oda müziği konser salo-
nu, 200 ve 80 kişilik sinema sa-
lonlan veprova salonu ile 450ki-
şilik açıkhava tiyatrosu, 25-200
kişilik toplantı salonlan ve ki-
taplıkdabulunacak. Merkez, 80
kişilik restoran ve 250 kişilik bi-
rahane, 1000 kişilik kokteyl sa-
lonu, 750 metrekare kapalı -1000
metrekare açık sergi salonu, fu-
ayeler, yönetim bölümleri, sa-
natçılar için soyunma-dinlenme-
prova odalan, basuı-yayın oda-
lan, çeşitli dıllerden anında çe-
viri bölümleri ile uluslararası dü-
zeyde konser-gösteri-sergi ve
konferanslara yanıt verecek tüm
teknik donanım ve olanaklara da
I sahip olacak. Aynca site içinde
i yer alanüç tarihi yapı onanlarak
| seminerve sergi alanı olarak de-
| ğerlendirilecek.
ikinci aşama töreni de, birinci aşama-
da olduğu gibi yine "devktin ve hükü-
metin" katılımıyla yapılmıştı.
Dünya devleti Türkiye'rün, Türkiye
Cumhuriyeti'nin yarattığı eserlerin en
önemlisi olan dünya kenti Istanbul'un
"eksiği'' istanbul Kültür ve Kongre
Merkezı yapılmazsa, bu eksikle hiçbir
şeyin tamamlanamayacağını belirten
Süleyman Demirel, açılış için "2000
yıhnın başı'' olarak randevulaşmıştı
"Sanat, planlama ve disiplinin yanı
sıra bir inanç, coşku,özveri" işiydi Ne-
jat Eczacıbaşı ıçın. Artık uluslararası
festivallenyle küresel birbuluşma nok-
tası olan Istanbul'a bir kültür anıtı ka-
zandırma girişimini başlatan Nejat Ec-
zacıbaşı'nın bu çok önemli mirasını ya-
şatan ÎKSY Cumhunyet'in 75. yılını
kutlarken de 2000'li yıllarda "Mffleni-
um ProjesTnı gerçekleştınyordu.
Dünyanın önemli kültür merkezle-
ri arasında yer alacak olan bu modern
kültür kompleksi için düzenlenen tö-
rende, Avustrarya'nın uluslararası sim-
gesi Sydney Operası, 1997'de hizme-
te giren Hong Kong Kongre ve Sergi
Merkezi, New Jersey Gösteri Sanatla-
n Merkezi, Bilbao Guggenheim Mü-
zesi, 1989'da tamamlanan Louvre Pi-
ramidi ve Londra'dan 1 Ocak 2000'de
açılan Millenıum Kubbesı'nin temsil-
cüeri ekrandan yansıülan görüntüleriy-
le katılmışlardı.
Mesut Yıtanaz da başbakan olarak
yaptığı konuşmada, çağın en ileri tek-
nolojik gerekleriyle donatılmış bu
kompleksle, Istanbul'un 21. yüzyılda
kazanacağı bir kültür metropolünün
özelliğinin gerektirdiği yapıya kavu-
şacağmı belütmiş, bir an önce tamam-
lanabilmesi için hükümetin hiçbir fe-
dakârlıktan, hiçbir katkıdan kaçınma-
yacağını söylemışti.
'Cumhuriyet'in sJmgesT
Bütün bu nutuklar Mayıs 1998'de
atılmış, 2000 yılı için sözler verilmiş-
ti. Yeni binyılı karşılayan kültür yapı-
sı olarak yola çıkan istanbul Kültür ve
Kongre Merkezi'nin ana salonu ve çok
amaçlı çeşitli salonlanmn bulunduğu
bölümünün 2000 yılı sonunda bitiril-
mesıne çaba gösteriliyordu. Ancak bir
buçuk yıldır ödeme yapılamayınca ya-
pım durma noktasına geldi. Eğer dü-
zenli bırparasal destek sağlanırsa açı-
lış 2002 yılının sonunda gerçekleşebi-
lecek.
Yapılmakta olan İstanbul Kültür ve
Kongre Merkezi, Kültür Bakanlığı'nın
malı. ÖCSV, projenin gerçekleştirilme-
sini üstlenerek bakanlıkla 49 yıllık iş-
letme sözleşmesi yaptı. Devlete mali-
yetı 85 milyon dolar olacak. Ama tüm
bu yatınmın geri dönüşü iki buçuk yıl-
da gerçekleşebilecek.
2000 yılı bütçesinde kültüre aynlan
payın "binde Ud buçuğa" kadar düş-
tüğünü söyleyen Şakir Eczacıbaşı, Film
Festivali açılışında da iKSV'nin, ku-
rulduğundan bu yana " ilk kez devlet-
ten hiçbir katkıalanıadığmı'' daaçık-
ladı. Yerel yönetim ise festivallere beş
kuruş destek sağlamadığı gibi. "dün-
yaya açüan" bu projeyi de hiç benim-
sememiştı. Oysa dünyadaki festival-
lere yerel yönetimin katkısı yüzde 50.
tKSV'nin düzenlediği beş festivale
devletin katkısı yüzde 8-10 dolayında.
Geri kalan giderlerin yüzde 20'si gişe,
yüzde 70'i ise destekçi kunüuşlann
katkılanyla sağlanıyor.
Uluslararası tstanbul festivalleri, Bi-
zans'tan, FatihSultanMehmet'ten, va-
li Lütfü Kırdardöneminden kalma or-
tamlarda yapıhyor hâlâ. Şakir Eczacı-
başı'nın değındiği gıbı, "Düny^aör-
nek sayılabOecek bir kültür devrimi
gerçekleştiren Cumhuriyet'in sinıgesi
nHeKğinde bir kültür anıtı görülmü-
yorlstanbul'da".
Kültür Bakam, festivallerin açüışı-
na gelmiyor. Başbakan ise bugüne dek
bu etkinliklerin hiçbuine katılmadı.
İstanbul son derece aktif bir kültürel
yaşamı olmasına karşın mekân fuka-
rası bir kent. İstanbul Kültür ve Sanat
Vakfi Genel Müdürü Mefih FereK'nin
belirttiği gibi, "kültür ve sanat dünya-
mızın ufkunu daraltmamakkm'' artık
merkezın bir an önce kotanlması ge-
rek. Çünkü yanm kalan inşaat, hep
birkaç yıl öncesinden planlanan festi-
val programlannın da aksaması ve ger-
çekleşememesi demek! Oysa, istan-
bul Kültür ve Kongre Merkezi sadece
Türkiye'nin uluslararası kültür ilişki-
lerine, tanıtımına değil, düzenlenecek
uluslararası kongrelerle ekonomisine
ve turizmine de büyük katkılarda bu-
lunacak.
Vurmalılar ustası Burhan Öçal îstanbul müzik ve caz festivallerinde art arda üç konsere çıkacak
'Kronos Quartet'leçalmakbüyükzevk'
Burhan Öçal yann akşam saat 19JO'da Aya trini'de.
CUMHUR CANBAZOĞLU
Burhan Öçal, yıllardır ülke dışmda Anado-
lu kaynaklı ritimleri ve oryantal temalar üze-
rine bindirdiği sound'u ısrarla sürdüren, önem-
li isimlerle birarada ortak projeler üreten ve bun-
lan albümlerde toplamak için çaba sarf eden
bir sanatçı.
Bu çabalar son dönemde Türkiye'ye de yan-
sımaya başladı ve sanatçı, konserlerle, albüm-
lerle yerli müzik gündeminde de önemli birye-
re sahip oldu.
Sonuçta Öçal, artık yabancı festivaller kadar
yerli festivallerin de gözdesi...
Yann akşam saat 19.30'da Aya trini'de bu kez
ünlü Kronos Quartet'la birlikte sahneye çıka-
cak Öçal. İlk bölümde Kronos Quartet yer ala-
cak, ikinci bölümde de üç parçanın ortak yo-
rumu ve Öçal'ın müziği olacak.
Ardmdan 10 Temmuz'da, 7. Uluslararası is-
tanbul Caz Festivali kapsamında, önce ünlü
arpçı Andreas VoDenvvaidera misafırolacak
ve 14 Temmuz'da da genç diskcokeylerle ay-
nı sahneyi paylaşacak. Öçal'la bu konserlerin
öncesinde tstanbul'da görüştük:
-KronosQuartet'ta başlayahm; bağlanb na-
sü oluştu bu grupla?
BURHAN ÖÇAL - Kronos'un en önemli
özelliklerinden biri, aşağı yukan her ülkeden
birenstrümantalistleya da besteciyle çalışmak
istemesi. Türkiye'ye de gidip gehnişler; bura-
dan bir isim ararken beni tavsiye etmişler. Ba-
na haber gönderdiler. tsviçre'de tanıştık bir fes-
tivalde; parça yazmamı istediler. "Türk ritim-
K, zor bir şey olsun" dediler. On dakikalık bir
parça yaptun. Bir buçuk yıl haber alamadım;
yoğunprogramdan üzerinde çalışmaya vakit bu-
lamamışlar. Sonra bir araya geldik, San Fran-
cisco'da provalar yapnk ve Los Angeles'ta kon-
ser verdik. Yaptığım beste dışmda bir Türk ve
bir Arap parça da aranje etmiştim. Konser bü-
yük ilgi gördü. Daha fazla beste istediler; gön-
derdim. Ancak vakitleri olmadığı için çalama-
yacağızbu festivalde; Los Angeles'taki üç par-
çayı tekraredeceğiz. Amerika'dabana, "Istan-
bul'a da gelir misin?" dediler. "Festival komi-
tesiyle konuşun" dedım Kabul edildi ve bu kon-
ser ortaya çıktı. Kronos'la çalmak büyük zevk;
grupta her şey tıkır tıkır işliyor. En ufak bir fal-
so yok.
'24 CD'm var ama hala anyorum'
- Birliktelik albüme dönüşebilr mi?
ÖÇAL-Plak yapmamız söz konusu oldu, Bü-
tün sorun, birlikte provalar yapabümekte. Yok-
sa grup teknik olarak çok üst düzeyde; çala-
mayacaklan müzik yok gibi. Ben de artık ya-
zarken duygusallıktan uzaklaşmayı başanyo-
rum. Daha uzun, zor şeyler yazmak istiyorum.
Hem terleten hem de meditatif ohnalı. Prog-
ramlar uygun olursa albüm yapılabiür.
- Programınızda ortak projeler üreteceğiniz
yeni isimkr var mı? Bu arada ZawinuTla çahş-
malar neden aksadı?
ÖÇAL - Pop starlar var ama kesinleşmeden
isimlerini söylemek istemiyorum. JoeZavvmul,
grubuyla daha fazla ilgileniyor son dönemde;
ancakben o grubun üyesi olmak istemiyorum.
Bu nedenle bıraz bana kırgm.
-Andreas VoDenvvaider'la biraraya gefaneniz
naşügerçekleşti?
ÖÇAL-Onunla yirmi yıldu-tanışıyoruz, ev-
lerimizin arası on dakika. Gençlik yıllannda şi-
irve müzik diye birlikte müzik yapardık. O Ame-
rika'da çok meşhur oldu, Grammy aldı. Onun
bir albümünde çaldım. Bir gün tstanbul Caz Fes-
tivali'nin yöneticisi Gdrgün Taner, "VoDen-
weider'la dost olduğunuzu öğrendim, neden
birükte bir şeyler >apmı\orsunuz" dedi. Gör-
gün aramış onu; ben de konuştum. Provalar yap-
tık, çalışmalan daha sonra da sürdüreceğiz.
-Geleİim diskcokeylerle paylaşacağnuz gece-
nin esprisine-
ÖÇAL - Meditronica gecenin adı; çünkü
DJ'lerin üçü Marsilya'dan. tkisinin kökeni Si-
cilya, biri de tstanbul kökenli Ermeni. On ta-
ne keman var, hafız var, etnik sazlar bulduk.
îlginç bir şey yapacağız. Ayarlayabilirsek bir
de sürpriz konuğumuz olacak.
- Dünyanın dört bir yanmdan müzisyenleıie
işbhüği yaparken Türkiye'den çok az tsimle
çakhnız. Nedir sizi uzak tutan Türk ustalara?
ÖÇAL - Radikalim bu konuda; aynı ciddi-
yeti ve aşkı beklıyorum. 24 CD'm var ama hâ-
lâanyonnn. Karşundakiler çokiyi enstrüman-
talist olabüir ama benim kafa ve disiplin ola-
rak ?nlaşmam gerekir. Artık kendi müziğimı
bulma aşamasındayım, bu tip arayışlar lüks
bana. Anladım ki pazarlama taktiğınde kendi-
ni kabul ettirdikten sonra kendi müziğini da-
ha rahat yapmak mümkün. Bu nedenle ünlü
isimlerle çalışmaya, hertürden müzikçiyle bir-
likte olmaya özen gösterdim, ama bundan böy-
le de benim projelerime geldi sıra.
- Osmanh suhanlanm kapsayan Suttanpro-
jesi ne aşamada?
ÖÇAL - Sultan Osman'ı çıkardık, ama sür-
müyoruz piyasaya; Sultan Orhan'ı da bekleti-
yoruz. 36 tane disk yapacağım. Bu konuyu
Türkiye"de büyük bir şirketle görüşüyorum;
yakında son karar alınacak.
Y A P I Y O R L A R ?
Peter Gabriel,
kendini anlatıyor
• Peter
Gabriel,
albümünde kendini
anlatacak. Film
müziği albümü
'Ovo' için bir
arkadaşı ile
telefonda konuşur
gibi olduğunu
niteleyen Gabriel,
yeni albümünün
ise kendi içine
yapacagı bir
yolculuk olacagını
belirtiyor.
• Chrlstlan
Bale, 'Amenkan
Sapığı' fırnıi ile
ünlendikten sonra kötü
adam olarak
nitelenmekten bıktı.
'Librium' adlı yeni
filminde iyi kalpli bir
polis rolünde izleyici
karşısına çıkacak olan
Ingıliz oyuncuya Emily
Watson ve Taye Diggs
eşlik edecek.
• steven
Splelberg, çekeceği
yeni filmi 'A.l.'nın
senaryosunu yazdı.
Fakat senaryonun
tekrar gözden geçmesi
gerektiğini düşünen
Spielberg, belli başlı
bölümlerin yazımım
'Armageddon'un
yönetmeni Micheal
Bay'a bıraktı. Filmde,
Haiey Joel Osment ve
Jude Lavv'm oynaması
düşünülüyor.
• HarKson
Pord'un kullandığj
uçak kaza geçirdi. Unlü
aktör, rüzgânn
şiddetmi arttırmasıyla
uçagın yönünü
değiştererek güvenli bir
inış yapmayı başardı.
• Heather
Graham, Jonny
Depp'le başrollerini
paylaşacağı 'Jack The
Ripper' filmi için
hazırlaklara başladı.
Fihni Allen ve Albert
Hughes çekecek.
• Angellna Jolle,
'Con An-' filrninin
yönetmeni Simon
West'in sinemaya
uyarlayacağı bir
bilgisayar oyunu olan
'Tom Raider'da
oynamaya hazu-lanıyor.
West'in film için
Jolie'yi seçmesindeki
en büyük nedenin;
güçlü kişiliği ve
oyundaki karaktere
uyum sağlayan fızild
özellikleri gösteriliyor.
• Kevln Spacey,
'Pay It Fonvard' adlı
fihnde Haley Joel
Osment'la başrolleri
paylaşacak. Film,
Nevvfoundland'de
eşinden uzak yeni bir
hayata başlayan bir
adarmn yaşamını konu
alıyor. Spacey aynca
Peter Sellers'ın
oynadığı Pink Panther
filmlerinde rol alacak.
• Samuel L
JaCkSOn'ın başrolünü
oynadığı 'Shaft'
fihni daha
vizyona
girmeden
kıyafetleri ile
şimdiden moda
yarattı.
Jackson'm
gardu"obu
Giorgio Armani,
Versace ve
Valentino'nun
özel
tasanmlanndan
oluşuyor. tlki
1971 yıhnda
çekilen fdmin
2000 yıh
versiyonunu
John Singleton
yönetiyor.
• Robert
Altmanm 1973
yılında çektiği geniş
kadrolu fıhıu
'Nashville'in 25. yılını
kutlamak için
oyunculann bir kısmı
bir araya geldi.
Amerikan gösteri ve
politika dünyasım
allegorik bu- dille
eleştiren filmde rol
alan Michael Murphy,
Lily Tomlin, Jeff
Goldblum, Chnstina
Raines, Keith
Carradine gibi ünlü
oyunculann yam sıra
Robert Altman da
katıldı. Kutlamada
Altman yenıden bu tür
büyük kadrolu ve
belgeselvari bir film
çekmek istediğıni
söyledi. •.
• Arnold
Schwarzenegger,
'Terminatör' fılminin
üçüncü bölümüyle
dönüyor. Fihni,
yönetmen James
Cameron ohnadan
düşünemeyeceğini de
belirten ünlü oyuncu,
"Senaryo yazılıyor ve
.film. James'in tam, ^m
yönetmek isteyeceği
gibi bir yapım. Fakat,
Cameron, genellikle
senaryo hazırlanıp
mükemmel bir
hale gelinceye
kadar karar
vermez" dedi.
• John
Lennon ve Paui
MacCartney'in
70'li yıllann
ortasmda New
York'ta bir araya
gelmelerini konu
eden 'Two of Us',
VH1 kanalında
gösterime girdi.
Aıdan Quinn'in
McCartney'i,
Jared Harris'in
ise Lennon'ı
canlandırdığı
dizide grubu oluşturma
aşamasındaki iki
müzisyenin yaşadıklan
konu edılıyor.
• Tftan AE, sadece
bilgisayar teknikleri
kullanılarak yapılan ve
3028 yılmda uzaylı
yaratıklann dünyayı
işgal etmesi ile
savaşan bir genci
anlatan film, ağustosta
Amerika'da vizyona
giriyor. Fihndeİd
karakterleri Matt
Damon, Hank Azaria,
Bill Pulhnan ve Drew
Barrymore
seslendiriyor.
• Carrie-Anne
MOSS, devamı
çekilecek Matrix
fîhnindeki Trinity rolü
için anlaşma imzaladı.
Ingiltere dışmda da
yapılacak çekimlerin
iki yüz elli gün
süreceği yapımda
Keanu Reeves de
oynayacak. ,