Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 HAZİRAN 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
Denizli'nin
yanlışı
Ulusal Futbol
Takımımız, tarihinde
bir ilki gerçekleştirip
Avrupa
Şampiyonası'hda
çeyrek finale çıkb.
Ulusal Takımlar
Teknik Direktörü
Mustafa Denizli,
kendisini yerden yere
vuran ve
aralarında bir
cephe oluşturan
bazı futbol
otoritelerine
gereken yanrb
sahada vermiş oldu...
Mustafa Denizli,
böylesine bûyûk bir
başanya imza attıktan
sonra doğru bir karar
verip malum
otoritelerle polemiğe
girmedi. Ancak bir
yanlışı var
Denizli'nin... Her gece
bir televizyon
kanalında haber
bültenlerine konuk
oluyor; her kanala
özel demeçler veriyon
her gazetede ayn
röportajı çıkıyon
futbolla ilgisi olsun
olmasın herkesle
konuşuyor... Çeyrek
finale hazııianan bir
takımın başında her
saniyesini
değerlendirmesi
gerekirken, zamanını
boşa harcıyori Kaldı ki
taktik savaşlannın
yaşandığı Avrupa
Şampiyonası'nda
kapalı kutu olmakta
yarar var!
Elektronik posta: somQposta.ctmhuriyetcoin.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Bülent Ecevit'i izleyen
DSP konvoyunu
Urfa'ya sokmamışlar...
"Güvercinler. kurtlara vem
olmasın divedir!"
ntalya'nın CHP'li Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Bekir Kumbul, Kundu köyünde kent
parkı olarak belirienen orman alanında bir
holdingin otel inşa edebilmesi için yapılan
plan değişikliğinin başkanın oyunun iki oy sayılma-
sı sonucu belediye meclisinde onaylanması konu-
sunda şöyle diyor:
"Bayındırlık Bakanlığı, 1/25000 ölçekli Nazım Imar
Planı kapsamında kalan söz konusu alanı, Antalya
Valiliği'nin 3.02.2000 tarih, 615 sayılı plan değişik-
liği teklifini içeren yazısı doğrultusunda, 3194 sayı-
lı Imar Yasası'nın 9. maddesi uyannca resen ona-
mış ve belediyemize 21.03.2000 tarihinde tebliğ et-
miştir. Imar Yasası'nın 9. maddesinin 6. fıkrası 'Ke-
sinleşen planlar ilgili belediyeye ve valiliklere tebliğ
edilir. Bu planların uygulanması mecburidir' der. Bi-
zim belediye olarak yapmamız gereken şey, hazır-
lanmış olan 1/5000 ölçekli Nazım Imar Planı'nın 1/
25000'lik Nazım Imar Planı'na uygun olup olmadı-
Bataklıkmışğını oylamaktı, onu yaptık. Hukuk devletinde mem-
nun olsanız da olmasanız da mer-i kurallara uymak
zorundasınız. Söz konusu alanın tahsisi bizim dışı-
mızda mülk sahibi Orman Bakanlığı'nca gerçekleş-
tirilmiş, 1/25000'lik Nazım Imar Planı değişikliği ise
Bayındırlık ve Iskan Bakanlığı'nca resen gerçekleş-
tirilerek onanmıştır."
Olmadı Sayın Başkan... Belediye meclisleri, Anka-
ra'dan kotanlan rantlannın onaylanıp kılıfına uydurul-
duğu yer değildir... Kaldı ki Kundu yağması yargıya
götürülmüştür. Varsayalım, söylediğiniz gibi "mer-i ku-
rallar"a uymak zorundasınız; yağmayı reddeden CHP,
DSP ve DYP'li meclis üyeleri Imar Yasası'nın 9. mad-
desinin 6. fıkrasından habersiz mi? Bir dönem ANAP'lı
Orman Bakanlığı'ndan alınan tahsisle bu dönem
MHP'li Bayındırlık Bakanlığı'ndan verilen talimatı, be-
lediye meclisinde MHP ve ANAP'lı üyelerte birlikte sa-
lonunuzu şereflendiren holding temsilcilerinin gözle-
mi altında onaylamak ve 9-9 sonuçlanan oytamayı oyu-
nuzun iki oy sayılmasıyla holdingçilerın lehine çevir-
mek sizi hiç rahatsız etmedi mi?
Etmemiş ki, kişisel görüşünüzü açıklarken, holdin-
ge verilen bölgenin ıslaha muhtaç bataklık olduğu-
nu, bir kısmının da yandığını söylüyorsunuz.
Bu ne biçim bataklıktır ki, holdinglerin iştahını ka-
bartıyor! Ve bu ne biçim bataklıktır ki, kamuoyunda
arazi yağmalarına, imar yolsuzluklanna, tarihi eser-
lere, çevre ve kültür değerterine sahip çıkmakla ta-
nınan bir meslek örgütünün başı ve bir çevre vakfı-
nın başkanı Kundu konusunda ağzını açmıyor!
Kundu'ya konan holdingin, medyada bazı ağızla-
ra sürdüğü bir kaşık bal, ne kadar da tatlıymış!
Siz de kendinize göre haklı sayılırsınız Sayın Baş-
kan fakat konu yargıda... Bekleyelim, görelim!
SESSÎZ SEDASIZ (!) NURt KURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Ben lidere lider demem,
lider yüce divana gönderilmeyince!
Sadettin Tantan'ı kandırıyorlar!
Alanya'nın kent merkezindeki üç
diskoteğin gürültüsüne ilişkin Içişleri
Bakanı Sadettin Tantan'a sunulan
şikâyet dilekçesi, gereği için ilgisine
gönderilmiş olmalı ki, Alanya Kayma-
kamı Cengiz Gökçe, sabaha karşı
03.45'te denetime çıkıp, üç diskote-
ğe saat 03.00'de kapanmadıklan
gerekçesiyle dörder gün ticari fa-
aliyetten men cezası vermiş...
Geçen yıl da aynısı yapılmıştı...
Konu yine gürültüye gidiyor...
Sorun, diskoteklerin saat 03.00'te
kapanması ya da kapanmaması de-
ğil. Belediye encümeni uygun görür-
se yerli-yabancı turistleri 24 saat eğ-
lendirsinler, hiç kapanmasınlar...
Sorun, saat geceyansına geldiğin-
de yani 00.00 olduğunda, dışarıya yö-
nelik müzik yayınının kuralların aksi-
ne kesilmemesi; yanyana ve rekabet
halindeki diskoteklerden sonuna ka-
dar açılan müziğin, gecenin sessizli-
ğinde gürültüye dönüşmesi...
Sorun, sabaha kadar süren gürül-
tünün, çevredeki konutlannda ya da
beş kilometre ötedeki turistik tesis-
lerde uyumaya çalışan ınsanlan ra-
hatsız etmesi...
Sadettin Tantan da bunu söylüyor
ama "gereğini yaptık" diyenlerin ya-
nıltması sonucu sözünü bir türiü ge-
çiremiyor.
Alanya'da her yıl verilen dört gün ka-
patma cezası, sorunun gürültüye git-
mesine yarıyor, hepsi bu. Dört gün
sonra her şey, bir dahaki yıla kadar es-
ki tas, eski hamam sürüyor!
AYDINLANMA ATEŞt
Üetişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
Kimi kaybettik desek;
Varlıklıca, yaşını başını alrruş, dmdar ama dıncı olmayan, kupon kes-
meyenler demeğı düşleyen, Cumhuriyet okurlanyla kerahat vakti birtek
atmak ısteyen bır dostumuzu mu?
Ihtıyar balıkçıyı mı?
Gençlere taş çıkartacak kadar iyi bir dansçıyı mı?
Caz baterisüni mi?
Mürekkepçiyi mı?
dostlanna akşam yeroeklennde rüşvet (!) olarak balık yedirefl bfrir-
derimi?
Faydalı ders kitaplanmn yazannı mı: 'Nasıl matbaacı olunur?', 'Na-
sıl balıkçı olunur?', 'Nasd Cnmok'çu olunur?', 'Nasıl televizyoncn
olnnmaz'...
Bır espn ustasmı mı? iyi bir rakıcıyı mı?
Çöplen gübreye dönüştüren kimyacıyı mı?
Türkiye'nin hak ettiği televizyomın kurulmasına çalışan bir hayalpe-
resti(!)mi?
Evet, onu kaybettik.
Ama dogurduğu bız 'Cumok'lar onun ürettıği nice güzellikten biri
olarak varolacağız
Hâmiş: Bır dost ararken biraz fazlasmı bulmak nasıl bır duygu acaba?
îstanbul Cumok
Çorlu Cumok
Cumok'un kurucusu, sevgılı dos-
tumuz Erol Geyran'ı kaybettik.
Cumhuriyet okurlannın örgütleyi-
cisi. aydınlık, güzel, dost insan Erol
Geyran artık amlanmızda yaşaya-
cak. Çorlu Cumok'un değerli dos-
tu sevgili Geyran'ı uğurlarken, bü-
tün Cumhuriyet aılesine başsağlığı
diliyor, açtığı dostluk ve aydınlık
Cumhuriyet yolunda yürûmeye de-
vam edeceğimize söz venyoruz.
Kuzey Ren Vestfalya
Cumok
Cumhuriyet okurlannın bir ara-
ya gelmesinde; Türkıye'de değıl
yeryüzünün her köşesindeki Cum-
huriyet okurlanmn birbirlerine yak-
laşmasmda ilk adımı atan; Cumok
oluşumunu başlatan bız Cumhuri-
yet gazetesi okurlannı gazetemiz
ile bütünleştırip "Cumhuriyet ai-
lesi" olgusunu yaratan; Katılım
AŞ'nin kurubnasında emeğı geçen
dost, sevecen, bilge kişi Erol Gey-
ran beyefendinin aramızdan aynl-
ması bizleri çok üzdü. Işıklar için-
de yatsın, ailesine, Cumhuriyet
gazetesi çalışanlarma ve tûm Cu-
mokiar'a sabırlar diliyoruz.
Bursa Cumok
Erol Geyran... Cumoklar'tn fi-
lcır babası.. sevecen, güzel insan...
O'nu tanımak bızler ıçm zenginlik
oldu. Artık 'o' yok... Ama 'Cu-
mok'lar devam edecek. Bursa'da
her perşembe yaptığımız toplantı-
larda "iyi ki biriikteyiz" derken
'O' da bızımle olacak...
Bizleri brr araya getirdiği içm,
umutlarımızı hiç yitirmediğimiz
için 'O'na teşekkûr ediyonız.
Güle güle Erol Geyran... ışıklar
içinde yat.
Cumok Kültür Kolu
1995 yılında sayın Erol Gey-
ran'm çağnsıyla bıraraya gelen biz-
ler, o günden bugüne bırçok resun
sergılen, konserler, şıır etkınlıkle-
ri, tiyatro çaltşmalan, geziler dü-
zenledik. Şehrin Anadoluyakasınn-
dakı sanatsal hareketlenmeye kat-
kıda bulunduk. Değerli Erol Gey-
ran'ın yardımlan hiçbır zaman ek-
sılmedî. llkelı, toplumsal çıkarlan
kişisel çıkarlarının önünde tutan,
bunu söylem ve eylem birlikteli-
ğınde yaşam felsefesınin özü hali-
ne getırebiüniş bir 'birey'dı. Za-
mansız kaybetmenm şaşkınlığı ve
üzüntüsû içmdeyiz. Yarattığı sevgi
dolu güzel ortamda çalışmalanmı-
zı sürdüreceğı.
Ailesine, Cumhuriyet gazetesi-
ne ve Cumoklar'a başsağlığı dile-
riz.
Ankara Cumok
'Onurlu, idealist, dürüst, dina-
zor Erol Geyran, bir Cumhuriyet
okurunun yerinde, Cumoklar'ın
Türkiye'de Kıbns'ta, Avrupa'da
ve ABD'de neler yapabileceğini
göstermiştir'
Cumoklar'ın oluşumu 6 yıl önce
oluşmaya başladığında 19 Mayıs
1996'da Samsunda 'L Cumok Ku-
rultayı'm toplamışlardı. Ülke için-
de 50 oluşumun temsılcileri kanl-
mıştı. Cumhuriyet TV'nin ilk imza
metni orada imzaya açılmıştı.
Gazetemizden aldığımız bılgı gü-
cü ve aydınlanma meşalesini Erol
Geyran'ın öncülüğünde Anadolu'ya
yaydık.
Ülke genelınde çok sayıda öğ-
rencilere, okullara, yuvalarda ya-
şayan kımsesiz ve yardıma muhtaç
çocuklara, Aziz Nesin Vakfi'nda
yaşayan çocuklara maddi manevi
destek olduk. Kayabaşı Köyü hal-
kının eğıtim mücadelesinin yanın-
da yer aldık. Depremzedelerin yar-
dımına koştuk. Karanlığa karşı ey-
lem yapan, insan hak ve özgürlük-
leri için mücadele veren aydınlarla
omuz omuza durduk. Emekçilerle,
doğa, çevre_ve siyasi kirlenmeye
karşı mücadele veren insanlarla be^
raber savaştık, savaşacağız.
Erol Geyran'm bize emanet etti-
ği Cumhuriyet-Cumok meşalesini
elden ele sonsuza taşıyacağız.
=-" Not: Erol Geyran anısına özel
olarak bugün yapacağunız toplan-
tımızın adresi: Sosyal Hizmetler
Lokali Necatibey Cad. No: 13/1
Yenişehir/Ank.
Karşıyaka/İzmir Cumok
Sevgili aydınlanmız Mîna Ur-
gan, Raif Ertem ve Erol Gey-
ran'ın kaybından dolayı üzüntü-
müz sonsuz. Her sabah gazetemiz
Cumhuriyet'i alırken kendilerini
sevgi ve saygıyla anacağız.
KİM KlME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(a turk.net
l l i fojy
•™DT
ÇtZGlLlK KÂMtL MASARACI
Çizerimiz Kâmil Masaracı yıllık izninin bir bölümünü kullanacağından çizgilerine ara vermiştir.
HARBİ SEMtH POROY semihporoy'a yahoo.com
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 22 Haziran
NAZCA'DAKİ OEV ÇİZGİLER/..
194OTA SUGÛN, AMER.IIC4LI PHOFESOG PAUL
Kosotz (ŞOU>A, tuJçtJK ees/m), NAzcA DÜZLÜ-
ĞUNPEKI ÇlZGlLeHL£ İLGİLİ OLARAK BllZ SO-
NUC4 ULAŞMtÇn. PEISU'DAKI SÖZ KONUSU PIA-
TODA, 13Z? VIUNM Fr4£/CEP/L£fJ OEI/
V£ Ç£f/7-L/ PO6&ULTVL4&1 4A/
YILb/R PGOP «Z>SOK T/H&4FrM
PROFESOR, Çİ2.GILER.İN OEV BİR
OLCUSUNU, İtCtBİN YIL ÖNCE SUNLAgr
LAÜIH', MEifSlMLEGl, GÜNEŞİ VE yLP
f ED£N ÇtZGfi.ERLE SAPTAPfĞ/NI
PAUA SOfJBA, NAZCA 'PA 4O YfLffJf, SU ÇıZGİLERl
AOAYAN MARt/l GE/CHE(£M SOL&/0, ÇA-
Ç KOSOK'UN IZİNPE SÜeDUIZMÜŞTÛ. PANKEN'lM
TANRILAR.(H A£A8ALA£I" KıTABffJDAKı TE2 8UA/LARA UYMUYORDU..
İLAN
T.C.
SEFERİHİSARİCRA TETKİK
MERCİ1 HÂKİMLİĞl^NDEN
1999/14 Esas " *
2000/17 Karar
Davacı Erol ve Hasan Derya Mühendislik Inşa-
at ve Malzemeleri Nakliyat Limited Şirketi tara-
rindan davalılar R amaTan Yılmaz vs. aleyhlerine
açılan takibin iptali davasmda:
Mahkememizde yapılan yargılama sonunda,
davanın kabulü ile Seferihısar Icra Müdürlü-
fü'nün 1999/205 esas sayılı dosyasmdaki takibin
iptaline, konan tedbinn hüküm kesinleşinceye ka-
dar devamına, icra dosyasmdaki takıp konusu
miktar üzennden yüzde 40 inkâr tazminatının da-
valılardan tahsili ile davacıya ödenmesine ilişkin
24.5.2000 tarihlı hüküm davalılardan adresi tespit
edilemeyen Ramazan Yılmaz'a davetiye yerine
kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 7.6.2000
Basm: 34095
tLAN
T.C.
SEFERİHİSAR MAHKEME SATIŞ
JdEMURLUĞU'NDANKIYMET TAKDİR.
RAPORUNUN İLANEN TEBLİĞ1
2000/7 Satış
Seferihisar Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 14.05.1999 gün ve 1998/156 esas,
1999/93 karar sayılı ilamı ile satılmak sureti ile hissedarlar arasmdaki ortak-
hğm giderilmesine karar venlen Sefenhisar Ürkmez Bengıler mevkıi 2590
parsel sayılı 244 m2 arsa vasıflı taşınmazın satışuıa ilişkin olarak yapılan ta-
kipte, gayrimenkulün satışa esas kıymet takdiri yapılmış olup bılirkişılerce
tanzım olunan 28.04.2000 tarihli raporla gayrimenkule 9.910.000.000 TL
kıymet takdir edilmiş ve taşmmaz hissedarlanndan Ali Fuat Uyan (Mustafa
oğlu)'m adresi tespit edilememiş olduğundan adma ilanen teblıgat yapılma-
sına karar verihniştir.
Karar gereğince işbu ilanın yayımı tarihinden ıtıbaren hıssedar Alı Fuat
Uyan'rn varsa itirazuu 7 günlük yasal süreye ılaveten 15 gün içınde ilgili
merciye yapması, olmadığı takdirde bu süre sonunda kıymet takdınnın ke-
sinleşmiş sayılacağı, kıymet takdir raporunun tebliği yerine kaim olmak
üzere ilan olunur. 13.06.2000
Basın: 34080
DÜZ ÇtZGİ
ÜMİT ZİLELl
Düşmana Gerek Yok!
'
Şu sözlere bakın:
"... Avrupa Birliği'nin ortak kimliğini oluştu-
ran en önemli iki unsur din ve dildir... Türki-
ye'de din özgürlüğü yok... Türkiye tanklarını
Kürt isyancılara karşı değil, sınırlannı korumak
için kullansın!.. Ankara Kopenhag Kriterleri
dogrultusunda adım atarak 'üyeliği istediğini1
göstermelidir..." o
Bu sözler öyle sıradan birine değil, AB Komis- *
yonu Genel Sekreteriiği'nde görevli üst düzey bü-.
rokrat Roberto Hayder'e ait!.. Soyadı Avustur-<
ya'nın Faşist parti lideri ile pek benzeşen Bay
Hayder bu cevherleri nerede yumurtlamış?..
-Güney Kıbnslı Rum gazetecilere verdiği brifing-
de!.. )
Bizim; hiç sevmediğim, hatta nefret ettiğim öz-
deyişlerimizin yanı sıra, gerçekten yüzyılların de- ,
neyiminden süzülüp gelmiş atasözlerimiz de var-.
dır. örneğin;
-Bir insanın fikri neyse, zikri de odur!..
Bir de şu sözlere göz atın: ai
™
"... Türkiye'yi aramıza alamayız!.. Avrupa'nın ,
savunması konusunda Türkiye ile AB arasında-*
düşmanlık havası esiyori.."
Ne kadar açık, ne kadar net değil mi?!.. Belçi-
ka'nın Türkiye Büyükelçisi Alexis Brouhns böyle
buyurmuş!. Büyükelçinin çok önemli bir başka
özelliği daha var; Türkiye'deki görev süresi sona
eren Brouhns, daha önceki gün elbirliğiyle dışına
atıldığımız Avrupa Güvenlik ve Savunma Politika-
sı(AGSP) için oluşturulan Siyasi ve Güvenlik Kp-,.
mitesi Büyükelçiliği'ne atandı!. .,
Yukarıdaki atasözü büyükelçiye de pek yakışı-
yor!.. •*••'-
••• .^->
Gelelim "Kopenhag Kriterieri'ne... • -l
- '
Avrupalı olabilmemiz, AB bekleme odasından
kurtulabilmemiz için "uyum sağlamamız" gereken
bu kriteherle ilgili olarak son günlerde tuhaf, bir o
kadar da "kuşku uyandıncı" bir kampanya başla-
tıldı...
Öncelikle; demokrasi, hukukun üstünlüğü, in-
san haklarına saygı ve azınlıkların korunması gibi,
Kopenhag Kriterleri'nin temel unsurlanna sonuna
dek katıldığımı belirtmem gerek. Kriterierde yer al-
dığı için değil, gerçek bir demokrasinin olmazsa
olmaz temel ölçütleri olduğu için!..
Ancak iki şeyi anlamakta zorianıyorum:
1) Milli Güvenlik Kurulu'nun sivilleştirilmesi:
Dünyanın neresinde olursa olsun, adı ne olursa ol-
sun, ülke güvenliği adına oluşturulmuş bir kurum
vardır. Üstelik adının içinde "güvenlik" kelimesinin
geçtiği bir kurumda asker olmayacak da tarım ve
hayvancıhk bakanı mı olacak, anlayamıyooım!..
2) Anayasal vatandaşlık adı altında üstelik Fran-
sız hukuku ömek gösterilerek (Korsika meselesine
hiç değinmiyorlar!) etnik, dilsel, dinsel ve kültürel
farklılıklann öne çıkanlmasını da anlayamıyorum...
Daha doğrusu; çok iyi anlıyorum ve fena halde
kötü niyet seziyorum!.. Kürtleri "azınlık" statüsü-
ne sokabilmek için verilen göz yaşartıcı çabatan
gerçekten utanarak izliyorum.
Kürt yurttaşlanmızın kendi dil ve kültürlerini ko-
rumaları başka şeydir, Kuzey Irak'ta kurulan adı
henüz konmamış Kürt devlettne-«ntegrasyon ça-
balan bambaşka bir şeydir!..
Bazı "haysiyet sorunlu" kalemlerin, Türkiye'nin
"AB'ye üye olmadığı" gerekçesiyle Avrupa savun-
ma politikasının dışında bırakılmasını neredeyse
alkışlayarak, "böylece AB'ye girmek için daha
sıkı çalışınz" demesiyle, yazının başında yer ver-
diğim iki görüş arasında ne fark var, söyler misi-
niz?!..
Avrupalının fikrini de, zikrini de gayet iyi anlıyo-
rum. Beni şaşırtmıyor... Ama bizim yerli malı işbir-
likçilerin kendilerini ele verecek kadar paralanma-
lanna hayret ediyorum... Üzülüyorum da!.. Biliyor
musunuz, düşmana hiç ihtiyacımız yok!!!
Sağol Denizli!..
Sevgili Mustafa Denizli, aslında seni Türkiye'ye
dönüşünde kucaklamak, gözlerden uzak bir yer-
de, bir kadeh "şerefe" ile kutlamak istiyordum,
ama dayanamadım!.. Bu kadar riyakârlığa, bu ka-
dar sahte sevince, bu kadar haysiyet cellatlığına
dayanamadım... Başanlı her insan, ardında doğru-
lar kadar hatalar da bırakır... Yalnızca hiçbir işe
yaramayan, iş yapmayan insanlar hata yapmaz!..
Bunca derdin, üzüntünün, yaşam sıkıntısının ara-
sında bizleri mutlu ettiniz. Şahsında, tüm çocukla-
nnı yürekten kutluyorum. Sağol!.. ,
Eposta: uzileli@ixir.com İ
Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41 f
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ Antalya ilin-
de, Türki-
ye'nin bilinen
enderinmağa- 3
rası. 2/Gelir...
Etken. 3/ Gü-
zün kırkılan 5
koyun rüyü...
" — - Yıllar":
Orhan Ke-
mal'ın roma- 8
nı. 4/ "Ekip, g
pike, ipek,
epik" örneğinde ol-
duğu gibi, bir sözcük 1
içindeki seslerin yeri- 2
ni değiştirerek elde 3
edilen yeni sözcüğe 4
verilen ad. 5/ Salgı
oluşturan organ... Yu-
nan abecesinde bir
harf. 6/ Gereğinden
çok yemek yıyen... Bir
1 2 3 4 5 6 7 8
şeyin içindeki öz. II
9
Bir meyve. 8/ Cılız, zayıf... Tavlada üç sayısı. 9/ "Ala
gözlü benli dilber / — söyle söz ederler" (Kara-
caoğlan)... Akaju da denilen ağaç.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: - ~
1/ Hıristiyanlıkta papazın yardımcısı olan din ada^
mı. 2/ Doğadan elde edilen yararlı şey... Kötülük,
zarar. 3/ Oktay Rifat'ın bir romanı. 4/ Bir gıda
maddesi... Süt gibi şeyler koymaya ya da hayvan-
lara yem vermeye yarayan tahta ya da deriden kap.
5/Yeryüzü... Kâfı gelmeyen. d/Endonezya'yı oluş-
turan adalardan biri... Acı, üzüntü. 7/ Kadın hapis-
hanesi. 8/ Pasak... Boru sesi... "Ne zaman seni dü-
şûnsem / Bir ceylan — içmeye iner" (tlhan Berk).
9/ Osmanhlar döneminde Istanbul'da ve büyük li-
man kentlerinde yaşayan ve ticaretle uğraşan Müs-
lüman olmayan azınlıklara venlen ad.