Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3O MAYIS2O02 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Sezer, Barç
Yıldırim'ı atfetti
• HaberMerkezi-
Cumhurbaşkaru AJıme:
Necdet Sezer. Adli Tıp
Kurumu'nca saptajun
sürekJi hastahk nedeni\Ie
hükümlü Banv Yıldınm,
Nuray Gezicne Hakla
Şeker'in kalan cezalannı
anayasanın 104. maddesi
uyannca affettı
Yıldırım'ın annesı Ayşe
Yıldınm, Sezer'e tesekkür
etti.
Savcı YükseTe
kıtıama cezası
• ANKARA
(Cumhuriyet Börosu) -
Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu (HSYK).
Ankara DGM Sa-vcısı Nuh
Mete Yüksel'e "kınama"
cezası verdi. HSYK
karan, Yüksel'uı.
Başbakan Yardırncısı
Hüsamettin Özkan v e
Devlet Bakanı Recep
Önal hakkında Etibank ile
Egebank soruşturmasıyla
ilgili bastna bilgı
sızdırdığı gerekçesiyle
aldı.
Beyaz Enerfde
sona yaklaşıldı
• ANKARA
(Cumhumet Bürosu) -
TEAŞ ile AKTAŞ ve
Kayseri Elektrik
arasındaki usulsüz
tnahsuplaşmayla ilgili
dava dosyasının
birleştirilmesiyle sanık
sayısı 24'e çıkan Beyaz
Eneıji davasında sona
yaklaşıldı. Dünkü
oturumda dosyanınesas
hakkındaki mütalaasını
hazırlaması için
cumhuriyet savcısına
gönderilmesine karar
verildi.
ÖTV'nm
göpüşmeleri
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
A\Tupa Birliği'ne uyunı
çerçevesinde, 16 vergi
çeşidini birkaç kalerade
toplayan Özel Tüketim
Vergisi (ÖTV) Yasa
Tasansf nın TBMM
Genel Kurulu'ndaki
görüşmelerine dün
başlandı. Yasa yürürlüğe
girdiğinde, ikinci el
otomobillerde taşıt alun
vergisi kaldınlacak.
Tek parti iktidarı
kurulmab
• ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Ankara
Sanayi Odası (ASO)'nun
Meclis Toplantısı dün
CHP lideri Deniz Bay-
kal'ın da katılımıyla ger-
çekleşti. Toplanhda
konuşan Baykal, hüküme-
tin siyasi yaşamının artık
yeni ve son aşamasına gir-
diğini belirtirken Türki-
ye'de "tek parti iktidan-
nın" kurulması gerektiği-
ni söyledi.
AÇIKLAMA
| ABD Büyükelçiliği
Basın Müsteşan Jess
Baily, gazetemizde dün
Pearson: Seçim
ekonomiyi etkilemez"
başlığıyla yayımlanan
haberle ilgili yaptığı
ıçıklamada, '•Büyükelçi
Pearson, özel veya
kamuoyuna açık olarak,
Fürkiye'de erken seçim
vapümasını desteldeyen
,eya erken seçim
«musunu değerlendiren
liçbir açıklama
fapmamıştır. Türkiye'de
ıken seçim konusu,
•eçilmiş liderlerinin ve
alkının karar vereceği bir
;onudur. Türkiye'nin
bstu ve müttetıki olarak
^BD'nin bu konuda
erhangi bir pozisyonu
oktur" dedi.
Devlet Bakanı Derviş, yabancı yatınmcıda da güvenin yerleştiğini savundu
Erken seçim felaket değilLONDRA (AA) - Ekonomi-
den sorumlu Devlet Bakanı
KemaJ Derviş, Londra'da bir
grup yatınmcı ile gerçekleş-
tirdiği toplantının ardından
yaptığı değerlendirmede. te-
mel ekonomik programdan
sapma ihtimalinin çok zayıf ol-
duğunu ve yabancı yatınmcı-
da da bu güvenin yerleştiğini
bildirdi.
Türkiye'deki seçim tartış-
malanna da değinen Derviş,
"Seçim bir ülkede felaketse, o
zaman o ülkede ciddi bir sorun
var demektir. Seçimi bir eko-
nomik dağılma ile eş tutmak
son derece hatah. Seçim ne za-
• Londra'da uluslararası finans kuruluşu Morgan Stanley'in organize ettiği bir
toplantıda, 50'yi aşkın yabancı yatınmcı ile bir araya gelen Bakan Derviş,
Ecevit'in sağlık durumuyla ilgili olarak yatmmcılara bilgi verdiklerini söyledi.
man olacaksa olacak ama ot-
duğu zaman da ekonomhi dar-
madağın edecekmiş gibi gös-
termek Türkiye'ye haksızhk
olur" dıye konuştu.
Uluslararası finans kurulu-
şu Morgan Stanley"in dün or-
ganize ettiği bir toplantıda,
sayılan 50'yi aşkın bir grup ya-
bancı yatınmcı ile bir araya ge-
len Derviş, Hazine Müsteşa-
n FaikOztrak ile Merkez Ban-
kası Başkanı Süreyya Serden-
geçti, Türkiye'deki ekonomik
değişime ilişkin birer sunuş
yaphlar. Basına kapalı yapılan
toplantının ardından açıkla-
ma yapan Derviş. görüşmenin
çok iyi geçtiğini, zamanlama-
nın da çok iyi olduğunu vur-
guladı. "Burayasondörtaym
taze rakamlan ve IMF ikinci
gözden geçirme toplanösınuı
sonuçlannı da alarak gektik"
diyen Derviş, Başbakan Bü-
lentEce\it'in sağlık durumu-
nun da gündeme geldiğini ve
bu konuda da yatmmcılara
bilgi verdiklerini aktardı.
Bakan Kemal Derviş. eko-
nomide son dönemde gözle
görülür bir düzelme yaşandı-
ğını. özellikle son 16 ayda çok
seyin değiştiğini belirtirken
"Ama bütün diğer demokra-
siler gibi, Türkiye'de de değı-
şiklikler yaşanabilir. Önemü
olan, temel ekonomik prog-
ramdan sapma ohnamasıdır.
Bu ihtimal de artık son dere-
ce zayıPdedı.
Derviş, Fitch analistlerinin
''Türkiye'de durumu olumlu
bulduklan, bir erken seçimin
fdaketgibigörülnıemesigerek-
tiğF1
yolunda görüş bildirdik-
lerinin hatırlatılması üzerine,
"Bunlar olumlu görüşler. Se-
çim bir ülkede felaketse o za-
man o ülkede ciddi bir sorun
var demektir" şeklinde ko-
nuştu.
"Seçimi bir ekonomik da-
ğılma ile eş tutmak son dere-
ce hatah" diye konuşan Der-
viş, "Seçim ne zaman olacak-
sa olacak ama olduğu zaman
da ekonomiyidarmadağm ede-
cekmiş gibi göstermekTürki-
ye'ye haksıznk ohır" dedi.
t
REFORMLARI TAMAMLAYIN
ABD de AB
gibi konuştu
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - ABD,
Türkiye'nin Avrupa
Birliği (AB) ile ilişki-
lerini geliştirebilmesi
için gerekli olan re-
formlann tamamlan-
ması, bu kapsamda
ölüm cezasının kaldınl-
ması ve anadilde eğirim
ve yayın haklarında
ilerlemeler yapılması
gerektiğini düşünüyor.
ABD de Türkiye'nin
AB ile tam üyelik mü-
zakerelerine geçebilme-
si için gerekli siyasi öl-
çütlerin karşılanması
gerektiği görüşünde.
ABD'li bir yetkili, Tür-
kiye'deki ölüm cezası
ve anadilde eğitim ve
yayın konusundakı tar-
tışmalarla ilgili olarak
"Türkiye'nin Kopen-
hag kriterlerini yerine
getirmeyi taahhütettiğt-
ni ve bt klentilerinin de
bir an önce bunlarm ye-
rine getirümesi" oldu-
ğunu söyledi.
Türkiye'nin ekono-
mik açıdan zor bir dö-
nemden geçtiğine işa-
ret eden yetkili, ''Tür-
kiye, ekonomik krizin
üstesinden gelebilmek
için çok ciddi bir eko-
nomik istikrar paketi-
ni yürürlüğe koydu. Bu
krizin üstesinden gele-
bilmek, bu programı
aynı kararlıhkla sür-
dürmekle mümkün
olacakör" dedi.
Erken seçim tartış-
malarına da değinen
yetkili şunlan kaydetti:
"Erken seçim, Türk
halkının karar verece-
ği bir olgudur. Türki-
ye'nin çok genç bir nü-
fusuvar veTürİdye'nin
geieceğine dışandan in-
sanlar değil bu genç nü-
tus karar vermetidir."
CUMHURBAŞKANI SEZER:
Kamu kurumlan
saydamlaşmalı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkaru Ahmet Nec-
det Sezer, yolsuzlukla-
nn önlenmesinin vaz-
geçilmez öncelik oldu-
ğunu vurguladı. Sezer,
kamu kuruluşlarının
verimliliğinin arttınl-
ması ve kamu yöneti-
minin nitelikli hizmet
sunacak biçimde say-
damlaşhnlmasının yol-
suzluklann önlenebil-
mesinde önemli oldu-
ğuna dikkat çekti.
Sayıştay'ın kuruluş
yıldönümü nedenıyle
Başkan Mehmet Da-
mar'a bir mesaj gön-
deren Sezer, Sayıştay'ın
taşıdığı öneme dikkati
çekti. Cumhurbaşkan-
lığı Basın Merke-
zi'nden yapılan açıkla-
maya göre, Kamu ku-
rum ve kuruluşlanmn
verimliliğinin arttınl-
ması ve kamu yöneti-
minin nitelikli hizmet
sunacak biçimde say-
damlaştınlmasının, yol-
suzluklann önlenebil-
mesi yönünden büyük
önem taşıdığına ışaret
eden Sezer, "\bbuzluk-
lann önlenmesinin bir
diğer yolunu ise etkili
denerim düzeneklerine
işlerlik kazandınlması
ve karar alma süreçleri-
nin hızlı çalışmasının
sağlanması ohıştunnak-
tadır" dedi.
Başbakan Ecevit'in Oran'daki e\inin önünde gazeteciler çadır kurdu. (Fotoğraf: KEREM GEZER)
Başbakan, doktorlan sakınca görmezse toplantıya katılacak
MGK doktor iznine baghANTCARA (Cumhurrvet Büro-
su) - Başbakan Bülent Ece\it dün
Oran Sitesi'nde çalışma ofisinın
bulunduğu evde Milli Güvenlik
Kurulu'na (MGK) katılması ha-
linde gündeme getireceğı AB'ye
uyum yasalan başta olmak üzere
çeşitli konularda hazırlıklar yaptı.
Ecevit'ın bugün de doktoru Prof.
Dr. Turgut ZileB taraftndan sağlık
kontrolünden geçirüeceği, bir so-
runla karşılaşılmaması halinde
MGK'ye katılacağı öğrenildi.
Önceki gün yaklaşık 1 saat sü-
ren bir basın açıklamasıyla kamu-
oyunun karşısına çıkan Ecevit,
Oran Sitesi'ndeki evinde dinlenme-
ye devam edıyor. Başkent Üniver-
sitesi Hastanesı Nöroloji Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Turgut Zileli
başkanhğındaki 9 kişilik sağlık
ekibi Başbakan Ecevit'i dün de
sağlık kontrolünden geçirdi. Yak-
laşık 1 saat evde kalan Turgut Zi-
leli, açıklama yapmaktan kaçındı.
Sağlık kontrolü sırasında Ece-
vit'in özel hemşiresi San Moğul-
tay da bulundu. Ecevit, kontrolün
ardından MGK'ye yönelik çahşma-
lanna başladı. MHP lideri ve Baş-
bakan Yardımcısı Devlet Bahçe-
B'nin Pekin'de söylediği idam ko-
nusundaki koşullar başta olmak
üzere güncel gelişmeleri değerlen-
diren Ecevit, gazete haberlerini
dikkatle okudu. MGK'ye katılma-
yı istediği öğrenilen Ecevit'e iliş-
kin nihai karann bugün doktorla-
n tarafindan verileceği belirtildi. Sa-
bah saatlerinde yeniden Ece\it'in
evine gidecek olan doktorlann Baş-
bakan' ın MGK' ye kahlıp katılma-
ması konusunda telkinde buluna-
cağı öğrenildi. Ecevit'in MGK'ye
katılması halinde de toplantıda
idam konusunu gündeme getirme-
yeceği, ancak diğer üyelerin bu ko-
nuyu tartışmaya açması halinde
dünkü basın toplantısında söyledi-
ği sözlen yineleyeceği dile getiril-
di.
Komisyonda kabul edildi. Eşik değerlerine DTÖ ölçütleri getirildi
Ihale Yasası'nda ikinci değişiklik
TlRMı
ANKARA (CumhuriyetBüro-
su) - Ihale Yasası'nı henüz yürûr-
lüğe girmeden değiştiren ve ya-
bancılann ihaleye girişini kolay-
laştıran yasa tasansı TBMM Ba-
yındırlık Komisyonu'nda kabul
edildi. IMF'nin dayarması ile da-
ha önce çıkanlan thale Yasası,
ikinci kez değiştiriliyor.
TBMM Bayındırhk Komisyo-
nu, servet affını da içeren ve ba-
zı yasalarda değişiklik öngören ya-
sa tasansının, kendi yetki alanı-
na giren "Kamu îhale Yasası de-
ğişikliğine'' ilişkin bölümlerini
görüşerek kabul etti. Daha önce
çıkanlan yasada yer alan kamu
hissesinin bulunduğu her firma-
nm Kamu Ihale Yasası 'na tabi ol-
ması koşulu değiştirildi. Deği-
şikliğe göre hisselerinin en az
yüzde 51 'i kamuya ait olan fir-
malar Ihale Yasası'na tabi ola-
cak.
Görüşmeler sırasmda verilen
önerge ile ne oranda olursa ol-
sun belediyelerin hisselerinin bu-
lunduğu firmalar da îhale Yasa-
sı kapsamına alandı.
Yabancı fırmalann Türkiye'de-
ki ihalelere katılabilme sırurlan-
nı belirleyen maddede de değişik-
liğe gidildi. Daha önce yüksek
tutulan eşik değerler DTÖ ölçüt-
lerine çekildi.
Buna göre eşik değer, genel
bütçeye dahil daireler ve karma
bütçeli idarelerin mal ve hizmet
alımlannda 300 milyar, diğer ida-
relerin mal ve hizmet alımlann-
da 500 milyar, yapım işlerinde
de 11 trilyona düşürüldü.
7İ£/AYDINENGİN aengin(« doruk.net.tr
Sağını solunu bilmeyen ace-
mi askerlerin sağına sarmısak,
soluna soğan asıldığı rivayet
edilir. Soğan'ın "so"sundan
sol, sarmısağın "sa"sından da
sağ aklına gelsin, şaşırmasın di-
ye.
Bugünlerde birkaç kamyon
soğan ve sarmısak yükleyip
siyaset dünyasının önünde tez-
gâh kurulsa iyi satış yapılır gi-
bi geliyor bana.
Sağ'ın "sağ'iığı ve sağlığı.
solun "so/"luğu ve sağlığı epey
şaştı. Kabahat siyaset arena-
sında at koşturanlarda mı, hız-
la değişen dünyada mı bilemi-
yorum...
Bildiğim, dune kadar iyi kö-
tü anlam taşıyan siyasal kav-
ramların bugün altüst olduğu,
kavram kargaşası değilse bile
ciddi "kavram kaymalan"y\a
baş etmek zorunda kaldığı-
mız...
Düne kadar siyasal termi-
nolojide "merkez sağ" ya da
"merkez sol" dendiğinde ya-
lın, anlaşılması kolay bir siya-
sal duruş, bir konumlanma an-
laşılırdı.
Merkez sağ'ın sağı "aşırı
sağ", "faşist", "ırkçı" (=rasist),
"milliyetçı". "otoriter", "tota-
Sağma Sarmısak, Soluna Soğan!..
liter" diye nitelenen, araların-
da aynmcıklar (=nüanslar) bu-
lunan siyasal çizgilere denk
düşerdi.
Merkez sol 'dan dagenellik-
le "sosyal demokrasi" anlaşı-
lır; onun solunda da "sosyalist
sol", "Marksist sol", "aşınsol",
"terörist sol" sıralanırdı (Itiraf
ediyorum: "Terorisfso/"terimi-
nı ben uydurdum. Ama uydu).
• • •
Sözünü ettiğim kavram kay-
maları salt Türkiye siyasetine
özgü değil. Daha 1999'da, Ber-
lin'de toplanan "Iktidardaki
Sosyal Demokrat Partıler Dün-
ya Doruğu "na, ABD Başkanı
Bill Clirrton'ın çağnlması; onun
da büyük bir pişkinlikle "sos-
yal demokrasi"nın terimleriy-
le firaklı bir konuşma yapma-
sı. sözünü ettiğim kaymanın
göstergelerinden, kanıtların-
dan biriydi.
Keza Batı Avrupa'da Ingiliz
Tony Blair ile Alman Gerhard
Schröder'in partilerini taşıdık-
ları yeni çizginin "merkez sol"
olarak nitelenmesi siyaset ter-
minolojisinin savruk bir kulla-
nımından öte anlam taşır mı ?
Savunduklarında, önerdikle-
rinde ve iktidardayken izledik-
leri yörüngede sosyal demok-
rat değil, geleneksel "liberal
parti" kimliği ağır basıyor...
Batı ve Orta Avrupa'nın ge-
leneksel komünist partilerinin
yerini alan "ardıl" (=halef) par-
tiler ise Marksizmi yeniden yo-
rumlama çabaları içinde yer
yer ve sık sık klasik sosyal de-
mokrat tezlere yakın durmaya
başladılar.
Görüleceği üzere Avrupa'da-
ki kaymalar ağırlıklı olarak
"sol"da.
Türkiye'de ise hem "sağ "da,
hem "sol "da!
• • •
Türkiye solundaki arayışlar
(Kimilerine göre: Savrulmalar,
yalpalamalar) bir başka yazıya
kalsın.
Biz gelelim "sağ"a.
PKK ile on beş yıla yakın sü-
ren savaş ister ıstemez Türk
millıyetçilığini kabarttı. Anado-
lu kent, kasaba ve köylerınde-
ki mezarlıklarda "askermezar-
lan"nn sayısının gıtgideartışı,
Türk milliyetçilerınin asker ce-
nazelerini (ve asker uğurlama-
larını) bir siyasal gösteriye dö-
nüştürmelerı, kabaran milliyet-
çiliğin siyasal sonuçlanna ebe-
lik etti ve seçim tahminlerinin
(çoğunun) barajı bile aşamaya-
cağından emin olduklan Millı-
yetçi Hareket Partisi (MHP),
seçim yanşından en büyük par-
ti olarak çıkmayı sadece burun
farkıyla DSP'ye kaptınp koalis-
yon hükümetinin neredeyse
eşit güçlü partisi oldu.
O günlerde bir gazetecinin,
MHP'nin yeni başbuğu Dev-
let Bahçeli'yeyönelttiğı "MHP
merkeze mi kaydı" sorusuna
duraksamadan verilen yanıt
anlamlıdır:
- Hayır. Merkez, MHP'ye kay-
dı!..
Bu yanıt salt bir hazırcevap-
lığı değil, gerçeğı de yansıtıyor.
Bugün MHP'nin, kimilerin-
ce "merkez sağ" olarak nite-
lenmesi, Türkiye siyasetinin
bütünüyle sağa kaydığının ka-
nıtıdır.
Bu durumun sonuçları var:
Merkez MHP çizgisine yakın-
laşınca, merkez sağın gele-
neksel partilerinden DYR de-
rin bir kimlik bunalımına girdi.
Öteki merkez sağ parti ANAP
ise kimi tavırlarıyla (örneğin or-
du ile ilişkılerinde; örneğin Av-
rupa Birtiğı konusunda; örne-
ğin idam cezası söz konusu
olduğunda) sanki "merkezsol"
bir partiymiş gibi aldatıcı bir
fotoğraf vermeye başladı.
ANAP için söylenenler, aynı
aldatıcılıkla, bir parti olmama-
sına rağmen, son günlerde iyı-
ce düşen çenesi ile "adeta bir
siyasi parti"ye benzeyen TÜ-
SIAD çevresi için de geçerli.
• • •
Sağ sağını şaşınnca sol da
solunu şaşınyor. Bu hem do-
ğal, hem bir ölçüde kaçınıl-
maz. Örneğin DSP'liler kendi-
lerini hâlâ "sol" görüyor. Oysa...
Örneğin kendini hâlâ ve ne-
dense "Marksist" olarak nite-
leyen kimi parti ya da gruplar
bal gibi milliyetçilik denizinde-
ler ve pupa yelken yol alıyor-
lar. Ama yine de kendilerini hâ-
lâ "sol "dasanıyorlar...
Yani kamyonlar dolusu so-
ğan-sarmısak bulup, tezgâh
açıp satışa geçmenin tam sı-
rası.
POLntKA GÜINLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
••Yalnızlığın Işıdığı Yer.
MÜNİH - Almanya'da yaşamın içinden öykü-
ler dinlerim ben. Aslında hepsi birbirine benzer...
Güneşli bir Münih sabahı...
ilkyaz ağaçlara vurmuş...
Otelden çıkıp yürürken aklıma geldi, yıllarönce
dinlediğim bir hikâye...
Köln'de yaşayan, yetmiş yaşındaki Hafize Ha-
nım'ı anımsadım...
Mavi gözlü, sarı saçlı bir kadındı...
1970 başlarında gelmışti, eşiyle birlikte...
Bir otelde yıllarca işçi olarak çalışmış, emekli
olmuştu...
llk geldiği yıllar tarım ışçiliği yapmış, bahçeler-
den elma ve çılek toplamıştı...
Kahvesini yudumlarken Ren Irmağı'na bakıyor,
ruhunun gizli köşelerınde bir özlem, maviş gözle-
rine yansıyordu...
Hafize Hanım, "Inanırmısın" deyip eklemişti:
"Elma ve çiçek bahçelerinin arkasını hep Tür-
kiye sanır, öyle avuturdum kendimi..."
Sonra susmuştu...
Karadenizliydi Hafize Hanım!..
Güvercinler havalanıyordu kilisenin çatısından!..
Sokağın çevresinde ıhlamurağaçlan vardı, me-
nevişli bir gökyüzü bize gülümsüyordu...
Alman yurttaşı olmuştu Hafize Hanım ve eşi
Burhan Bey...
Iki oğullan Alman kızla evlenmış, torunlan ol-
muştu...
Kahvelenmizi yudumlarken sormuştum:
"Türkiye'ye dönecek misiniz?"
Burhan Bey "Artık imkânsız" derken Hafize Ha-
nım hüzünleniyor, gözleri doluyordu:
"Hısım akraba hepsi burada, çocuklar da, to-
runlar da, Türkiye 'ye dönmezler..."
Yine susuyordu Hafize Hanım... Onlardan ayrı-
lıyordum...
Tek başıma Beethoven Meydanı'nda dolaşır-
ken Odisseus Elitis'in dizeleri takılıyordu aklı-
ma...
Aşktı o, hüzündü!..
Gençlik düşlerini 85 yaşında olsa bile unutmaz,
beyaz avlularda dolaşır, çılgın nar ağacında gur-
betı yaşardı...
"...Ama özlemin bakışıyla uyanırbirgün ten/ Ve
birzamanlar ancak yalnızlığın ışıdığı yerdel Düş-
lediğin güzel bir kan gülümser."
• • •
Ömer'i Frankfurt'tatanımıştım...
Tıknazca ve kısa boyluydu...
Saçlan, bıyıklan sımsiyahtı...
Siyah güneş gözlüğünü çıkanp ceketinin men-
dil cebine özenle yerleştırirken şöyle diyordu:
"Benim hikâyem fitm olur abi, ama beni anla-
yan yok!"
Elli iki yaşındaydı Ömer. 1970 yılında yirmisin-
deyken Almanya'ya gelmiş. ama doğru dürüst bir
işte çalışmamıştı...
Türkiye'de ımam nikâhlı üç eşinden on iki ço-
cuğu, Almanya'da nikâhlı eşinden beş çocuğu var-
dı...
Ömer'e "Ne işyaparsın" diyesorduğumda ya-
nıt "Her işi yaparım" oldu...
Gözleri fıldırfıldırdı...
Dedim ki:
"Türkiye'ye gidip geliyor musun?"
Ömer bir kahkaha artı:
"Antalya'daki beş yıldızlı tatil köyleri benden
sorulur..."
ömer'e "Kiminle gidiyorsun Antalya'ya tatile"
deyince, siyah gözlüklerini yeniden takıp anlat-
maya başladı:
"Ukraynalı, Polonyalı sevgililerimle..."
Bunun üzerine sordum:
"Türkiye 'de ımam nikâhlı üç eşin, on iki çocu-
ğun nasıl geçiniyor?"
ömer başını salladı:
"Üç yıldır haber alamıyorum ki..."
"Türkiye'ye gidince aramıyor musun?"
Ömer:
"Abi tatildeyiz ve iş üzerindeyiz, vakit kalmıyor."
• • •
ömer "Birdakika" deyip yanımdan ayrılıyor...
Bir genç yaklaşıyor yanıma...
Diyor ki:
"Bu ömer varya abi, bu ömer!.. Polonyalı, Uk-
raynalı ve Rus kızların simsandır!"
Işanlaşılıyor...
Menevişli bir gökyüzü altındayım!..
Hafize Hanım'ı düşünüyorum...
Ren kıyısında, elma ve çilek bahçelerinin arka-
sındaki Türkiye'yi özlüyordur...
Karadeniz'i, çay ve narenciye bahçeleri arasın-
daki köyünüL
hikmet.cetinkayac« cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
kadınlar yağmurvekuslar
<• U 0 i Z i V A Y ı n C ı L ı ıC
Tel: 02 l 2-5 12 42 19 Faks: 512 11 72