Katalog

5AYFA CUMHURİYET 30 MAYIS 2002 PERŞEMB HABERLER DÜNYADA BUGUN İ StKMEN Apo'ya Endekslenmek Sahneyi siyaset yine allak bullak. Bu sefer iki bomba birden patladı. Biri Anka- fî"da, bıri Çin 'de. Ankara'da Anayasa Mahkemesi, Af Yasası ola- ıa< anılan 4758 sayılı yasayı oybirliği ile iptal et- t. Vıımsanacağı üzere. Anayasa Mahkemesi da- (•£ önce de A1 Yasası'nın bazı maddelerini iptal etniş, Meclis'e yenı birdüzenlemeiçin6aylıksü- reranımıştı. Parlamento bu sürenin sonunda çı- ka-dığı ve şartla tahliye olarak adlandırdığı bir cfcjzenleme ile cezalarda ikinci bir 10 yıllık indirim geirerek kanh katıllerin tahliyesini sağlayan bir dü- zenlemeyi benimsemiştı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bu dü- zerlemeyi, önce Meclis'e geri göndermiş, daha sonra ikinci ker önüne geldiğinde ise aslında özel bi' af yasası ofduğu için beşte üç çoğunluk ge- re-cirdiğini ileri sürerek Anayasa Mahkemesi'ne gördermiştir. füksek marikeme, Cumhurbaşkanı'nın iptal istenini, onun gerekçesine dayanarak yani beş- te JJ çoğunluğun bulunmadığını belirterek oybir- liği i'e iptal etmiş. ama yasanın yürüıiüğünü dur- durrna istemini oyçokluğu ile geri çevirmiştir. Karar önemli sonuçlar doğurmuştur. Her şeyden önce, Meclis'in yasa yaparken ana- yasaya fazla kulak asmadığı bir kez daha tescil edürniştir. Cumhurbaşkanrnın haklı uyanlannaaldırmayan- ların itiban fena halde zedelenmiştir. Bir hukukçu olan Adalet Bakanı'nın hem huku- ki, hem sıyasi itiban ayaklar altına düşmüştür. BLtün bunlar iyi de karann pratik sonuçları ne olacaktır? Gerekçeli karar açıklanana kadar tahliyelerde- vam edecek mıdir? Anayasa Mahkemesi kararlan geriye işlemedi- ğine göre öyle olması gerekmektedir. Peki gerekçeli karar yayımlanana kadar, tahli- ye edilenlerin dLirumu, metin Resmı Gazete'de yayımlandıktan sonra ne olacaktır? Burada Prof. Dr. Ibrahim Kaboğlu'nun görü- şü çok ilginç. Sayın Kaboğlu şu görüşü ileri sü- rüyor: - Söz konusu yasa. anayasanın aradığı 3/5 ço- ğunluğa uygun olmadığı için yasa olarak doğma- mıştır. Bu yasaya göre çıkanlann içeri alınması ge- rekir. Ama ne olursa olsun, belirsizlikler ve kanşıklık- larla dolu olan yaşamımıza şımdi biryenisinın ek- lendiğini söyleyebiliriz. • • • İkinci olay idam ve anadilde eğitim ve yayın ile ilgili. Bilindiği gibi, ölüm cezasının istisnasız kaldınl- ması ve anadilde eğitim ile yayın konusunda ki- mi düzenlemeler, AB'nin Türkiye'nin tam üyeliği konusunda ileri sürdüğü koşullar arasında yer alıyor. Türkiye zaten idamı uygulamıyor. MHP de dahil kimi partiler zaman zaman ida- mın kaldınlması konusunda. görüş bildirmiş du- rumdalar. Idamda sorun Apo'da kilitleniyor. MHP, öcalan'ın idamdan kurtulmasına karşı. An- cak, Meclis Başkanı izgi kendileri dışında bir çö- züme itiraz etmeyeceklerini söylüyor. Bu açıklama, aslında MHP engelinin aşılamaz olmadığını düşündürüyor. Ne var ki Öcalan'a endeksli politika yapan yal- nızca MHP değil, Tansu Hanım da hem Öcalan'ı kurtarmış görünmemek hem de MHP'yi köşeye sıkıştırmak için aynı politikayı uyguluyor, daha doğrusu uyguluyordu. DYP lideri Milliyet'te önceki gün yayımlanan demecınde, Apo'nun idamı için artık geç oldu- ğunu söylemiş ve şöyle devam etmiştir: - AB mi. Apo mu derseniz, AB'yi seçerim. Bu durumda, idamın aşılması olanaksız görül- müyor. Tam bu sırada Çin'e resmi bir gezi yapmakta olan Devlet Bahceli. idam konusunda Apo'ya en- deksli beş koşul ileri sürmüştür ki bunlardan biri son Anayasa Mahkemesi karan muvacehesinde komik görünmektedir. Sayın Bahçeli, terör örgütünün tüm üyelerinin anayasanın ana esaslanna uyacaklannı taahhüt etmelerini istiyor. Doğrusu ya TBMM'nin af konusunda anaya- Scyauymadığı birortamda, teröristlere "Bizana- yasaya aldırmıyoruz, ama siz bağlılığınızı bildi- rir" demek biraz tuhaf kaçıyor. Türkiye, AB politikasını Apo'ya endekslemek- tei vazgeçmeiidir. Anlaşmaya varılamadı Metin Kaplan hn iadesi zorda vNKARA(ANKA)- Alnanya"nm, "Kaplan- aLr" lideri Metin Kap- lan ı ıade edeceğine iliş- kiı haberlere karşın Tük ve Alman heyetle- n a-asında yapılan gö- rüsnelerde anlaşmaya \aılamadığı öğrenildi. ""aşadığı Almanya'da "HtefetDevleti" olarak da ıdlandınlan terörist bırorgütü yönettiği ve rakn bir ötgüt lideri olan Haütbrahim Sofu'nun ölüıünü teşvik ettıği gerkçesiyle dört yıl ha- pıs:ezasına çarptınlan Man Kaplan'ın Türki- ye'e iadesine ilişkin olaık Alman teknik he- yet/le yapılan görüş- metrden istenen sonuç almmadı. Almanya"nın, Kaplan'ın iadesi için hakkında ölüm cezası uygulanmayacağına ve insan haklanna uygun davTaruş göreceğıne iliş- kin Türkiye'den istedi- ği güvencelerin tam ve- rilmediği belirtildi. Ko- nuya yakın kaynaklar. aym konunun önümüz- deki günlerde yeniden görüşüleceğinı ıfade et- tıler. Aynı kaynaklar. Kaplan'ın iadesine iliş- kin bİT anlaşmaya vanl- maması halinde Alman- ya Içişleri Bakanı Otto Schüy'nin Türkiye zi- yaretinin yakın bir ta- rihte gerçekleştirilme- sinin zor olduğunu be- lırttiler. Erdoğan 1995 vılmda yapüğı konuşmada demokrasinin kendfleri için tehdit olduğunu söylüyor Papaz elbisesi giyerimANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dine dayah bir sistemin kurulması için "gerekirse papaz el- bisesi" giyeceğini açıkladığı bir ko- nuşması daha ortaya çıkanldı. "Kı- bç" olarak nitelediği demokrasinin kendileri için tehdit olduğunu kabul eden Erdoğan, "Biz bu ülkede, zama- na ve zemine göre değişmeyen doğ- runun iktidar olması için mücadeie veriyoruz" diyor. 1992 yılındaki konuşması için "O zamanın afmosferinde yapılan ko- Orgeneral Başer: Ordu dinin istismanna • AKP lideri Erdoğan ortaya çıkanlan konuşmasmda, "Tabii, demokrasi kılıcı hep sallanıyor. Biz şu anda bu ülkede eğer bu millet hakkı hayata hâkim kılmak isterse, Allah'm izniyle biz hakkı hayata hâkim kılanz" diyor. nuşmalardı" diyerek "değiştiğiııi'' söyleyen AKP lideri Erdoğan, 1995 yılındaki konuşmalannda da dine dayah yönetimin savunuculuğunu yapıyor. Star Haber'in dün akşam- ki bülteninde yayımlanan kasetteki konuşmasmda, u Kaidelerini bizün inancınıran dışındakiyapmın koydu- ğu bir toplumun içerisinde yaşıyo- ruz" diyen Erdoğan, sözlerini şöy- le sürdürüyor: "Bu bir vakadır, bunu reddede- mezsiniz. Öyleyse biz, bu toplumun içerisinde, yeni bir nizamı hâkim kıl- manın mücadelesi içerisindeyiz. Bu- nu başlangıç ve nokta arasındaki sü- reç olarak iyi tespit etmemiz lazun.." Erdoğan, verdikleri mücadeleyi anlatırken "Nedir o mücadeie? Za- mana ve zemine göre değişmeyen doğrunun iktidar olması ülkede. Bu mücadeleyi iktidara getirme nokta- sında, gerekiyorsa, ne yapanzdedim, papazelbisesini dahi giyerim"' diyor. Erdoğan. dinleyicilerden gelen, "tslam, parti vasıtasryla Türkiye'ye hâkim olabilir mi? Yoksa birtakını yasalar çerçevesinde mi hareket et- mekzorunhıluğu var" sorusunu oku- duktan sonra. Tabii, demokrasi la- lıcı hep sallanıyor. Biz şu anda bu ül- kede eğer bu millet hakkı hayata hâ- kim kılmak isterse, Allah'ın izniyle biz hakkı hayata hâkim kdanz" ya- nıtmı veriyor. Laık sistem için "Din- siz bir cumhuriyetin zulmüdür şu anda Müslümanlara yapılan bu ül- kede" diyen Erdoğan, Anıtkabir'i ziyaret eden öğretim üyeleri için "Karanhk cüppeli doktorlar, doçent- ler" nitelemesinde bulunuyor. karşı GÜRÜN (AA) • 2. Ordu Komuta- nı Orgeneral Edip Başer. Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nın "başörtüsüne" karşı olmadığıru belirterek "Ordu,ba- şörtüsünü belli bir kesimin siyasi amaçlarta istismar etnıesine karşı" dedi. Başer, dün doğum yen olan Sı- vas'm Gürün tlçesi Yolgeçen Köyü llköğretim Okulu'nda Atatürk büs- tü açıhşına katıldı. Orgeneral Başer, burada yaptığı konuşmada, devletin temelinin, o de\letin vatandaşı ve halkı olduğunu kaydettı. Konuşma- smda öğrencilere seslenen Başer, şunlan kaydetti: *SizlerbizieringelecegKİniz.Öğren- meden. bihneden güzel şeyler suna- mazanız. Atatürk'ü çok iyi öğrenin. Onu anlavarak öğrenin. Sadece onun- la ilgili bir şür ezberleyerek değü,onun 10. Yıl Nutku'nu ezberleyerek değil, özünü iyi anlayarak öğrenin" Ordunun başörtüsüne karşı olma- dığını da vurgulayan Başer, "Sizlere ordu hakkında da bir şeyler söyleye- cekler. Diyecekler ki ordu dine karşı. Böyle bir şeyin olması elbette müm- kün değil. Maalesef baa kötü niyetii ve art düşünceü insanlar. bunlan da- hi sizlere sö\1e>eceklerdir. Ordu ba- şörtüsüne karşı değil. Ordu, başörtü- sünü beüi bir kesimin siyasiamaçlar- la istismar etmesine karşı. Ordu, di- ni inançlann da sönıürülmesine kar- şı. Çünkü ordu dine çok saygıhdnf İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Çocuk mallannm yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemler de yetki alanında Aile mahkemeleri geliyorANKARA (CumhuriyetBüro- su)-Aile hukukundan doğan da- va ve işleri görmek üzere aile mahkemeleri kurulmasını öngö- ren yasa tasansı TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Ta- sanya göre aile mahkemeleri her ilde ve merkez nüfiısu 100 binin üzenndeki her ilçede tek hâkim- li ve asliye mahkemesi derecesin- de kurulacak. Aile mahkemesi kurubnayan yerlerde ilgili dava ve işlere asliye hukuk mahkeme- leri bakacak. Aile mahkemelerine adli yar- gıda görevli, tercihen evlı ve ço- cuk sahibi, 30 yaşmı doldurmuş ve aile hukuku alanında lisansüs- • Aile mahkemelerine adli yargıda görevli, tercihen evli ve çocuk sahibi, 30 yaşını doldurmuş ve aile hukuku alanında lisansüstü eğitim yapmış olan yargıçlar atanacak. tü eğitim yapmış olan yargıçlar atanacak. Aile hukukundan do- ğan dava ve işler aile mahkeme- lerince görülecek. Mahkemelerde psikolog, pedagog ve sosyal hiz- met uzmanı da görev yapacak. Aile mahkemeleri, diğeryasa- lardaki hükümler saklı kalmak koşuluyla görev alanına giren şu konularda karar verebilecek: • Evlilik birliğinden doğan yü- kümlülüklen konusunda eşleri uyarmak veya uzlaştırmak. • Ailenin ekonomik varhğtnın korunması veya evlilik birliğin- den doğan mali yükümlülükle- rin yerine getirilmesine ilişkin gerekli önJemleri ahnak. • Resmi veya özel sağlık \eya sosyal hizmet kurumlanna, hu- zurevlerine veya benzeri yerlere yerleştirmek. • Bir meslek edinme kursuna veya uygun görülecek bir eğitim kurumuna \ermek. • Küçükler hakkında; bakım ve gözetime yönelik nafaka yüküm- lülüğü konusunda gerekli önlem- leri almak. • Bedensel ve zihinsel geliş- mesi tehlikede bulunan veya ma- nen terk edılmiş halde kalan kü- çüğü anne ve babadan alarak bir aile yanrna veya resmi veya özel sağlık kurumuna veya eğitimj güç çocuklara mahsus kuruma yerleştirmek. • Çocuk mallannm yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemle- ri ahnak. Aile mahkemesince verilen ka- rarlann takibinde psikolog, peda- gog ve sosyal çahşandan biri gö- revlendirilecek. ADALET BAKANI TÜRK: Tahliyeler sürecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Bakanı Hikmet SamiTürlc daha önce çıkanlan Af Yasasf ndan dolayı 40 bin do- laymda kişinin. ikinci aftan da dün itibanyla 2 bin 950 kişinin yararlandığını bildirdi. Anaya- sa Mahkemesi'nin iptal karan- nıngerekçesi Resmi Gazete'de yayımlanıncaya kadar yasanın yürürlükte olacağını kaydeden Adalet Bakanı. serbest bırakı- lanlann yeniden cezaevine dön- meyeceğini duyurdu. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, .Anayasa Mahkemesi 'nin, Af Yasası'nın TBMM'de ge- rekli çoğunlukla (330) çıkanl- maması nedeniyle iptaliyle gün- deme gelen sorulan yanıtladı. Yüksek Mahkeme'nin gerek- çeli karan Resmi Gazete'de ya- yımlanıncaya kadar yasanın yü- rürlükte olacağını kaydeden Türk, mahkemelerin bu çerçe- vede kanunun öngördüğü koşul- lan gerçekleşriren kişiler hak- kmda tahliyelere de\am edece- ğini söyledi. Türk. "Dolayisryla kanun şu an yürürlüktedir. GerekçeB ka- rar, Resmi Gazete'de yayımla- nmcaya kadar yasa yürürlükte kalacak" dedi. Gerekçeli karar yayımlandıktan sonra dışan çı- kanlann yeniden toplanması- nm söz konusu olup olmadığı yönündeki sonı üzerine Türk. "Hayır böyle bir şey söz konu- su değil. .Anayasa Mahkeme- si'nin kararlan gerryeyürümez" dedi. OKUYAN'DAN KORKUNÇ fHBAR Hasta öldürecekler ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Yaşar Okuyan, SSK'deki yolsuzluk dosyalany- la ilgili olarak TBMM KİT Ko- misyonu üyelerine kapah toplan- tıda bilgi verdi. Okuyan'm, "Şhndi bazı ithalatçı fırmalann 'Ucuz malzemerisktaşıyor. has- tayı öldürebilir' diyepropagan- da yapmak için komplo haznia- dığı yönünde ihbar aldım. Bu- nun için ameh'yat olan 1 kişinin öKimüne sebep ohınacağıda söy- leniyor" dediği öğrenildi. Okuyan, 1982 yılından beri ihalesiz olarak yapılan alımlar- da. 450 dolar değerindeki kalp stentınin SSK'ye 2 bin 450 do- lara. 172 dolar değerindeki ba- lon kateterin de 1110 dolara sa- rıldığmı bildirdi. Bakan'ın ver- diği bilgiye göre, yalnızca 2 ka- lem için 10 yılda SSK bütçe- sinden yapılan fazladan ödeme 660 milyon dolan (920 trilyon lira)buluyor. SSK'nin2002 yı- lı açığı ise 1.6 katrilyon lira do- layında bulunuyor. Okuyan, üyelerin istemi üze- rine, davası DGM'de görülen yolsuzluk olayıyla ilgili sapta- malannı milletvekillerine an- lattı. Alınan bilgiye göre Oku- yan. bazı ürünlerde "tek sabcı firma" bulunduğu gerekçesiy- le 1982 yılında çıkanlan bir yö- netmeliğe dayanılarak 10 yıl- dan beri ihalesiz ürün alımı ya- pıldığını, bu yöntemin yaklaşık 50 bin çeşit üründe kullanıldı- ğını söyledi. Beraat karan bozuldu Eylemd polisler yeniden yargılanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Istanbul'da 11 Aralık 2000'de 2 polisin şehit edihnesinin ardından Izmir'de protesto yürüyüşü yapan 16 polis hakkında verilen beraat karannı bozdu. Daire, "eksik sonışturma ve yasada tarumlanan suç tipinm yanhş yorumlanmasuu'' bozmaya gerekçe olarak gösterdi. tzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin polis memurlan Osman lpek, Neşet Bodur, Bülent Korkmaz, Bülent Beyaz. Cengiz Aymaz, Alaattin Çrtır, Fatih Yücel, Erol ÖzçeKk, Yüksel Cenikli, Bülent Çetinkaya, Mustafa Göktaş, Emin .Aktaş, Meviüt Ansoy, İsmail Hacıîüioğlu, Yener Gürbüz ve Savaş Gündoğan hakkında 2911 sayıh Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet suçundan açılan davada verdiği beraat karannı Izmir Cumhuriyet Başsavcıhğı temyiz etti. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıhğı'nın istemi doğrultusunda îzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin sanık 16 polis hakkında verdiği beraat karannı oybirliğiyle bozdu. 8. Ceza Dairesi'nin bozma karannın gerekçesinde şöyle denildi: "Gösteri yürüyüşüne ilişkin kaydı içeren emanette kayıth video bandınm çözümü yapünhp bant çözünıü yanında bandın da denetime olanak sağlanması bakımmdan dosya arasına konularak, olay tutanağı düzenkyicikrinden makul sayıda kişi ile bu tutanakta isimleri geçen Mehmet Gühıaz ve Feray Şirin'in tanık olarak dinlenihnelerinden sonra tüm kanıüar bhükte değerlendirilerek sonucuna göre sanık poüslerin hukuki durumlannın tayini ve takdire gerekirken eksik soruşturrnayia ve yasada tanımlanan suç tipi yanhş yorunüanarak santklar hakkında yazdı gerekçeyle beraat hükmü kurulması bozmayı gerektirmiştir." Dairenin bu karanndan sonra sanık polisler tzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanacak. Mahkeme, beraat karannda direnirse dava Yargıtay Ceza Genel Kunılu'na gelecek. Günday yeniden başkan TESK'te olayh genelkurul ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Esnaf ve Sanatkârlan Konfederasyonu'nun (TESK) dün yapılan 16. Olağan Genel Kurulu'nda Deniş Günday' yeniden genel başkanhğa seçildi. DYP'nin desteklediği Günday"a karşı MHP destekli olduğu savlanan Suat Yalkm'ın yanştığı genel kurul öncesi ve sonrasmda olaylar yaşandı. Seçimlerin ardından çıkan olaylarda bir kişi yaralanırken 8 kişi jandarma tarafından gözaltına alındı. Genel kurula siyasi partilerin ilgisinin büyük olduğu gözlendi. TESK'in Dedeman Anadolu Oteli'nde dün gerçekleştirilen genel kurulunda, 852 delege oy kullandı. Günday, 838 geçerli oyun 520'sini alarak yeniden genel başkan oldu. Yalkın ise 300 oy aldı. Siyasi partiler arasında da rekabete dönüşen genel kurulda alternatif liste çıkaran Genel Başkanvekili Suat Yalkın ve beraberindekilerin genel kurul salonuna girişi sırasında "dekge karü" soruhnası üzerine çıkan gerginliğe jandarma müdahale etmek zorunda kaldı. Seçim sonrasında ise Günday'ı desteklediği öğrenilen Kınkkale Esnaf ve Sanatkâr Odalan Birliği Yönetim Kurulu üyesi İbrahim Çelebi adli delege, genel kurul salonundan çıkışı sırasında bir grubun sopalı saldtnsına uğradı. Bunun üzerine genel kurul salonunda bulunan bir grup delegenin de olaya kanşmasıyla arbede yaşandı. DYP Genel Başkanı Tansu Çiüer ise tezahüratlarla karşılandı. Oldukça gergin geçen genel kurulda muhalefetten konuşmak isteyenlere 5'er dakika süre verihnesinin oylanmasında "evet" cevabı çıkması üzerine kısa süreli bir gerginlik daha yaşandı.