Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19MAYIS2000CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Güniz Sokağı'nda
• ANKARA
(Cumhuriyet Börosu) -
Eski Cumhurbaşkaıu
Süleyman Demırel,
Türkiye'de siyasetin çok
parçalı olduğunu
belirterek "Türk
siyasetinin bütünleşmesi
yararlıdır" dedi. Güniz
Sokağı'ndaki evinde
gazetecilerin sorulannı
yanıtlayan Demirel,
siyasi açıklamalar
yapmayı çok istemediğini
söyledi. Demirel, "Sayın
Cumhurbaşkanım "
diyerek soru soran bir
gazeteciye, 9.
Cumhurbaşkanı
oldugunu anımsatarak
"Rakamı unutma, sonra
iş çıkanrsımz başuna"
dedi.
Sezer: 12 Eylül'e
yarpyolu
açdmalı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, FP Genel
Başkanı Recaı Kutan ve
Başkanlık Divanı
üyelerini kabulü sırasında
anayasa değişikliğinden
söz etti. Sezer, 12 Eylûl
darbecileri ile askeri
müdahale dönemindeki
uygulamalara yargı
yolunu kapatan
anayasanın geçici 15.
maddesinin kesinlikle
kaldınlması gerektiğini
söyledi. Sezer, daha önce
dile getirdiği görüşlerinin
değişmeyeceğini
belirterek "Eğer
görüşlerim değişirse
kendimi inkâr etmiş
olurum" diye konuştu.
Denktaş'a
AtatürkBarış
ÖdüHi verfflyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
KKTC Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş'a bugün
törenle Atatürk
Uluslararası Banş Ödülü
verilecek. Denktaş, saat
16.30'da Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer ile
görüşecek. Sezer, saat
17.00'deÇankaya
Köşkü'nde yapîlacak
törenle Denktaş'a
ödülünü sunacak.
ÖOP-denVafi
Çakır'ı protesto
• Istanbul Haber Servisi
- Özgürlük ve Dayanışma
Partısı (ÖDP) üyesi bir
grup, "siyaset yapma
haklannı engelledigi"
gerekçesiyle Istanbul
Valisi Erol Çakır'ı
protesto etti. Istanbul
Valiliği önünde toplanan
grup adına açıklama
yapan ÖDP Istanbul II
Başkanı Vahit Genç, 1
Mayıs pankartlannın
tstanbul Valiliği'nce
yasaklanmasınm hiçbir
gerekçe ve hukuki temele
dayanmadığını belirterek
hukuki yollann tümüne
başvuracaklannı söyledi.
Genç, Vali Erol Çakır'ı
istifaya davet etti.
Yunanistan'a
tatbikat tepkisî
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Ankara, Güney Kıbns'ta
süren Rum-Yunan ortak
tatbikatını, '"istikran
bozmaya yönelik bir
faaliyet" nlarak niteledi.
Dışişleri, Rum-Yunaa
Ortak Askeri Doktrini
çerçevesinde düzenlenen
Toksotis Verguıa = _ _ _
tatbikatınm Güney
Kıbns'ta Yunan silahh
kuvvetlerinin katılımı ile
sürdürüldüğüne, bu
bağlamda "saldın
tatbikatı" yapıldığına
dikkat çekildı.
Başbakan Ecevit, UMUT Operasyonu gündeminde tartışılan kavrama açıklık getirdi
Casuslarüst düzeydeANKARA (CumhuriyetBû-
rosu)-Başbakan BûlentEcevit,
faili meçhul suikastlann soruş-
turulması sırasında Içişleri Ba-
kanı Sadettin Tantan'ın gün-
deme getirdiği "nûfuz casus-
hığu"na açıklık getirdi. Ecevit,
bu konuda Tantan'dan bilgi al-
dığmı, kavramın karşıhğının
üst düzey devlet görevlilerinin
nüfuzundan yararlanarak istih-
barat çalışması oldugunu söy-
ledi.
Üst düzey bazı yetkililer,
• Ecevit, nüfuz casusluğunun; üst düzey bürokrat, ve bilim adamlannca yapılan
casusluk oldugunu söyledi. Üst düzey bazı yetkililer, Iran güdümlü irticai
militanlan kolladıklan saptanan "nüfuz casuslannın" belirlenmeye çalışıldığını,
calışmalann sona ermesinin ardından söz konusu kişiler hakkında da işlem
Iran güdümlü irticai militanla-
n kolladıklan saptanan " nüfuz
casuslaruun" belirlenmeye ça-
lışıldığını, calışmalann sona
ermesinin ardından söz konu-
su kişiler hakkında da işlem
yapılacağını bildirdiler.
Başbakan Bülent Ecevit,
yapüacağını bildirdiler.
dün Başbakanlığa gelişinde
gazetecilerin sorulannı yanıt-
ladı. Ecevit, "Nûfuzcasusluğu
konusunda Tantan'dan bilgi al-
dınız mı" sorusuna şu karşılı-
ğı verdi:
"Evet, dün söyledi. Bugün
gazetelerde de var. Bugünkü
gazetelerde dûn kendisinin gö-
rûştûğû köşe yazarlanna be-
nim ricam üzerine izah etti.
Şöyie bir örnekverdi: Bir tarih-
te Ingütere'deki bazı üst düzey
poh'tikacılara, bürokratlara,
sanatcüara o zamanki Sovyet-
ler Birtiği'nin istihbarat örgü-
Cünes ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
'Büyük
düşman
içerde'
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Eski Içişleri
Bakaru ve CHP Parti
Meclisi (PM) üyesi
Hasan Fehmi Güneş,
gazetemiz yazarlan
Uğur Mumcu, Prof. Dr.
Ahmet Taner Kışlah.
Prof. Muammer Aksoy
ve Doç. Bahrrye Üçok
cinayetleri ile ilgili
olarak gelınen
aşamanm, cınayetlenn
bütünüyle
aydınlatılması
yönünden umut verici
oldugunu söyledi.
Suikastlardaki tran
desteğinin
başındanben
söylendiğini belirten
Güneş. "Sorumhısu
tran'dır diyerek işin
içinden çıkamayız.
tran'ın roiü sınırbdır.
Asd güç, Tûrkiye
içindeki karşı
devTİmcilerdir. Büyük
düşman içerdedh"" diye
konuştu.
Uzmanlara göre, Türk-îran ilişkilerindeki kriz dönemleri ile Türkiye'deki politik suikastlar bağlantılı
Yakın geçmişin gerfliıııleri
tü KGB el atmıs. Onlarm nü-
fuzundan yararlanarak lngil-
tere'de bazı istihbari görevier,
işler yapmaya çahşnuş. Onu
kastederek sö> lediğini söyledL"
Ecevit, Türkıye'ye yönelik
böyle bir isim belirlemenin söz
konusu olup olmadığının so-
rulması üzerine de, kendisine
ulaşmlş bir bilgi olmadığını ve
olmayacağını umduğunu kay-
detti.
Tantan, gazetecilerle yaptığı
görüşmede, nüfuz casusluğu-
nu, «1980'lerden önce,
1950'lerde, 1960'larda
Sovyet gizh" servisi KGB,
tngfltere'de taldpten kur-
tubnak için Uginç bir yol
izlemiş. Toplumda etkisi
olan. nüfuzu olan, bürok-
rat gjbu gazeteci gibi, siya-
setçi gibi bazı önemti şah-
siyetleri kuDanmış. Hatta
bunlar arasında kraliçe-
nin yakm çevresine yûk-
selenler de olmuş" diye
açıkladı.
Ingütere'deki olayda
suçlanan isim, kraliçenin
sanat danışmanı sir Ant-
hony Bhmd'dı.
Içişleri Bakanlığı'nca
hazırlanan dosyalann ne
zaman Iran'a gönderile-
ceğinin soruhnası üzeri-
ne Ecevit, "O aynnülan
görüşecek zaman değiL
Çok hızh çahşan bir hü-
kümetiz. Fazla gecikme-
den sırası geknleri yapa-
nzveaçıklanz" diye ko-
nuştu.
Türkiye'de de aralann-
da bazı öğretim üyesi ve
bürokratlann da bulun-
duğu kişilerin "nûfuzca-
susluğu" yaptığı kuşku-
su, güvenlik birimleri ta-
rafmdan dile getiriliyor-
du. Başbakanhk, geçen
ay yayımladığı genelge-
de, rejimi hedef alan fa-
aliyetlere karşı bütün ka-
mu lcurumlannı uyar-
mıştı.
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Dış
politika ve terorizm uzmanlan, Türk-tran
ilişkilerinde yaşanan bunalım dönemleri
ile Türkiye'de gerçekleşen siyasi suikast-
lar arasında bağlantı bulunduguna dikkat
çekiyorlar.
Gazetemiz yazan Ahmet Taner Kışla-
h'ya yönelik suikastın, temmuz ayında
Irân'da reformcu öğrencilerin eylemleri
ve sonrasında sınır gerilimi ile doruğa
ulaşan bunalımın ardından gerçekleştigi-
ne işaret eden uzmanlar, önceki birçok
faili meçhul bombalama ve suikast eyle-
minin de "Türkr/e'nin Iran ûzerinde ar-
tan etidsmi kırmak amacryia" bu tür bu-
nalım dönemlerinin ardından geldiğini
vurguluyoriar.
Iran"da ağustos ayında şiddetlenen ve
toplumdan geniş destek bulan reform
yanlısı üniversite öğrencilerinin eylem-
leri mollalan zor duruma düşürdü. Ey-
lemlerin arkasında Türkiye ve ABD'nin
bulunduğunu öne süren mollalar, eylem-
ci öğrencilerin Türkiye'de "devrim kar-
şm" toplantılanna katıldığını iddia etti-
ler. Başbakan Bûlent Ecevh, "tran hallo-
nın uzun süredir baslacı ve çağdışı rejime
kaüanması beklenemezdi. O baknndan
bu olaylan doğalkarşıoyonız'' diyerek re-
formculara destek verdi.
Ecevit'in açıklamalanna sert tepki gös-
• Mollalar, Türkiye'yi sorumlu tuttuklan Tahran'daki öğrenci
olaylannın hemen sonrasında Türk uçaklannın topraklannı
bombalamasına da tepki göstererek, "Bu saldınlar yanıtsız
bırakılmayacak" açıklamasını yapmıştı. Ahmet Taner Kışlah, bu
sözlerden yaklaşık 3 ay sonra öldürüldü.
teren Tahran yönetimi, Türkiye'yi Iran'ın
içişlerine kanşmakla suçladı. Bu geliş-
melerin hemen ardından Iran, Türk uçak-
lannın tran sınır köyünü bombaladığını
iddia ederek gerilimi hrmandırdı. Iran
Meclis Başkanı Ali Ekber Naük Nuri, öğ-
renci olaylan ile 5 kişinin öldüğünü iddia
ettiği bombalama olayınm ilişkılı oldugu-
nu belirterek "Bu sakünlar kesinhkk ya-
nıtsız kalmayacak" açıklamasını yaptı.
Bu açıklamadan üç ay sonra Ahmet Ta-
ner Kışlah, Iran güdümlü terör örgütü-
nün suikastı sonucunda öldürüldü.
tran ile yakın dönemde gerçekleşen
gerilim dönemleri satırbaşlanyla şöyle:
Nisan 1993: Iran Cumhurbaşkanı Raf-
sancani, Mumcu suikastının ardından ba-
sında Iran'a ilişkin çıkan haberlen yalan-
layarak "Türkiye'de bazı unsuriar, ihşki-
lerimizmgenşmihnesiniisteıniyorIar.Tûr-
Idye hükümeti bu tür propagandalara ka-
pılmamah" dedi.
25 Haziran 1993: Cumhuriyet gazete-
sinin, Iran'uı Istanbul konsolosluğu gö-
revini yapan Cafer Zaafarancbi'nin Tür-
kiye'deki Islamcı gruplarla ilişkisini or-
taya koyan haberi üzerine açıklama yapan
Iran Büyükelçılığı, ıddialan reddederken
"Türk basınınınprovokatif haberier yap-
maja son vermesi'' uyansında bulundu.
7Nisan 1994: Kayhan International ga-
zetesi, RP'nin seçimlerde yüzde 18 oy al-
masına büyük yer ayıraraİc başyazısında
"Türkrve'de dönüşümün başladığı'" gö-
rüşüne yer verdı.
20 Temmuz 1994: tran'ın Ankara Bü-
yükelçisi Muhammed Rıza Bagheri, Tah-
ran Times'a verdiği demecınde, rejim
muhalifi Hallan Mücahitleri Örgütü'nün
Türkiye'de zemin kaybettiğini belirterek
"Çok yakmda burada bunJardan bir ta-
ne bik kahnayacak" dedi.
.\rahk 1996: REFAHYOL hükümeti
dönemınde Türkiye'yi ziyaret eden Raf-
sancani, RP'nin seçimlerde aldığı yüzde
21.3'lük oy oranına atıfta bulunarak
"Türidye'de tskuni hareketin başladığı-
nı" ileri sürdü. Rafsancani'nin kızı Fa-
ezeh, Türkiye izlenimlerini anlatırken
Ankara'nnı "Şah döneminin son yıuanna
benzediğini" söyledi
Şubat 1997: Sincan'da tanklann geçişi-
ne neden olan Kudüs gecesi yaşandı. Bu
etkinlikte şeriat çağnsı yapan ve bu tav-
nnı Türkiye Dışişleri Bakanhğı'nda pro-
testo edildıkten sonra da sürdüren eski
tran Büyükelçisi MuhammedBagheri ül-
kesine dönmek zorunda kaldı.
1998: Iranlı bir mühendisi otomobilin
bagajına kilitleyip tran'a kaçırmaya çah-
şan 4 tranh diplomat Erzurum'da yaka-
landı. Bunlardan dokunulmazlık sahibi
ikisi sınır dışı edildi.
Temmuz 1999: Mollalar tran'daki re-
form yanlısı öğrencilerin eylemleri nede-
niyle Türkiye'yi suçladı. Mollalar, Baş-
bakan Ecevit'in açıklamalanna da tepki
göstererek Türkiye'yi Iran'ın içişlerine
kanşmakla suçladı.
tran, sının yanlışlıkla geçen Türk as-
kerlenni uzun süre elinde tuttu. Öğrenci
olaylannın şiddetlendiği bir dönemde
dıkkati dışanya yöneltmek için Türk
uçaklannın tran topraklannı bombaladı-
ğı iddialannı ortaya atan Iran, gerilimi
urmandırdı. Türkiye ıse savaş uçaklannuı
PKK'li terönstlere yönelik "acaktaldp"
sırasında PKK kamplannı vurduğunu bil-
dirdi.
IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin@doruk.net.tr.
Sizi bilmem, ama ben beğen-
medim. Dünkü Tırmık'tan söz
ediyorum. Sizin beğenmeme
hakkınız elbette var. Âirna benim
yok.
Bu köşede arada bir çıkan
"iyice" yazılann hatırına belki
"okunuı^ biryazı olmuş, amadi-
yeceğini demeyi becerememiş.
0 yüzdşn pişkiniiâe yyrup^ya^
zıyı değil, ama konuyu tekrarla-
yacağım.
Biliyorum, Galatasaray UEFA
Kupası'nı kazandı. Biliyorum,
çorabın söküğü, Uğur Mumcu
cinayetinin katilieri ile kalmadı,
arkası geliyor. Biliyorum, IMF
Türkiye Masası Şefi Cottarelli
gene Türkiye'de. Biiiyorum
JMF'rm kendistntn btle reçetele-
rini
Becerilememiş Bir Yazının Tekrarı
içeriği üstüne tartışmayı daha
önemli buluyorum. O yüzden
dünkü Tırmık, biranlamdayine-
lenecek.
Kusura bakmayın e mi?
• • •
Varc4ansistemitutkuyiakoru-
rnayı, kusurlan örtmeyi, pislikle-
ri halının altına süpürmeyi ken-
dine görev bellemiş, örümcek
bağlamış kurumların temizlen-
mesine bile yanaşmamayı ilke
edinmiş bir "anlayış" Çanka-
ya'dan indi ve yerine Çanka-
ya'dan duymaya alışmadığımız,
ğımız, kımılenmizın sevmip kimi-
diye bir yaklaşıma daha önce ta-
nık olanınız var mı? Sezer'in
"Toplumsal banş" kavramını
kullanırken içini de doldurma
özenini gözden kaçırabilir miyiz?
Şimdi...
Anayasadaki konumu olduk-
ça simgesel; yetkileri, ömeğin
ABD'deki başkanlık sistemine
göre pek sıntrlı; daha çok devte-
ti temsil etmekle yükümlü bir
"maAam"dan, çelebi görünüş-
lü, sessiz, sakin, gösterişten
uzak bir adamdan, Ahmet Nec-
det Sezer'den beklentilerimiz
Ticr
Adayttğının açıklandtğı gün-
savunamaz olduğu bir dö-—lerimizin ûrktüğü kavramlaıia—den seçildiği gwe kadar çıkan
nemde, IMF'nin reçetesine sım-
stkı sanlmanın, dünya çapında
ava çıkmış çokuluslu (kozmo-
polıt) sermayenin değirmenine
su taşıyacağı gerçeği keyifle tır-
mıklanır...
Biliyorum bugün 19 Mayıs...
Ama ben gene de Ahmet
Necdet Sezer'den beklentilerin
konuşan bir adam çıktı: Ahmet
Necdet Sezer. ^ ^ -^_
Haydi "hukuk devleti" kavra-
mını, ağızlanna pek yakışmasa
da, eğreti söylendiği besbelli ol-
sa da Çankaya'dan ve devtetin
öteki tepelerinden duyduğumuz
oldu. Ama örneğin "polis devle-
ti uygulamalanndan kurtulmak"
yazılan, haberleri, yorumlan şöy-
lebirbeJteginizdençjkanpönü-
nüze serin.
Çankaya'ya bir hukuk tutku-
nu çıktı diye, neredeyse Türki-
ye'nin hukuk devletine dönüşe-
ceği umutlan yayılmış. Çanka-
ya'nın yeni konuğu 'insan hak-
lan, hukuk devleti, laıklik've 'cte-
mokrasi' vurgulanna özel bir
özen gösteriyor diye neredeyse
Türkiye'nin Kopenhag ölçütleri-
ne uyum sağlayıp Avrupa Birli-
ği'nin kapısını göğsünü gere ge-
re açıp içeri girecegi beklentile-
J L yayılmış. KonuşmaJannda
sosyal devlet kavramının altını
çizdi diye neredeyse ülkenin do-
ğusu ile batısı, toplumun attı ile
üstü arasındaki korkunç gelir
eşitsizliğinin siünivereceği umut
edilmiş. Çankaya'da "polis dev-
leti" kavramını -galiba- ilk kez
kullanan bir cumhurbaşkanımız
var diye, neredeyse çetetefden
annmtş, faüi meçhut karabasa-
nından kurtulmuş bir Türkiye
şey yok. Eğer Sezer'in dilinde
anlatımını bulan kavramlann,
Türkiye için ekmek kadar, su ka-
dar gerekli olduğuna gerçekten
inanılıyorsa, Çankaya'dan ses-
lendirilen yönelimlerin yurttaş-
larda yankılanması gerekir. Yurt-
taşlar ellerini cebine sokup bir
şeylerin "Çankaya"dan düzeltil-
mesini beklerlerse...
m
POLİTİKA GÜTNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Bir Maç Yazısı...
Galatasaray penaltı atışlannda öne geçmişti. Bir-
den silahlar peş peşe patlamaya başladı...
Bir süre sonra davul-zurna eşliğinde gençler so-
kaklardaydı; yurdun dört bir yanında meydanlar do-
lup taştı.
Gün boyu televizyonlarda eski yeni bakanlan, po-
litikacılan, belediye başkanlarını, işadamlarını dinte-
dik...
Gururluyduk...
Içimizi rahatiatan, bizleri sevince boğan sözler, es-
ki Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'indi:
"Türkiye artık Avrupalıdır..."
Doğru söze ne denir?
2000 yılının mayıs ayında faili meçhul cinayetler bir
bir çözülmeye başlamıştı. Uğur Mumcu'dan Ahmet
Taner Kışlah ya; Muammer Aksoy'dan Bahriye
Üçok'a dek tüm faili meçhul cınayetlerin zanlılan ya-
kalanıyor, işin içinde Iran olduğu belki yüzüncü kez
yineleniyordu...
Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 1993 yılı-
nın şubat ayında ne demişti, anımsatalım:
"UğurMumcu suikastı aydınlanırsa arkasından Hiz-
bullah çıkacak, bu örgütûn Iran'da eğitim gördûğû
anlaşılacaktır..."
Evren bu açıklamasını Uğur öldürüldükten bir haf-
ta sonra yapmıştı...
Az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik...
Yeniden yedi yıl öncesine, başa döndük, Kenan
Evren'i dogrularcasına katilieri yedi yıl sonra ancak
bulabildik...
Ama halkımız hâlâ kuşkulu. Pek çok kişi bakın ne
diyor:
"Eğeryakalananlar 'Cinayeti biz işlemedik, işken-
ceden geçtiğimiz için cinayeti üstlenmek zorunda
kaldık' derlerse bunu toplum ve dünyaya nasıl anla-
tacağız? Hizbullah'ın devlet erki içindeki bağlantıla-
n aydınlanacak mı, bu cinayetlere göz yuman politi-
kacılar.bürokratlaremekliolsalardahiyargı önüneçı-
kanlacaklar mı?"
Biliyorum böyle bir günde içinizi karartmak istemi-
yorum; şöyle Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazan-
masını doya doya kutlamanızı istiyorum...
Ulus olarak yıllardır faili meçhul cinayetlere, işken-
celere alışığız...
Ama olsun!..
Hem coşun, eğlenin hem de birazcık düşünün:
"Biz bugünlere nasıl geldik?" ,
* • •
İlk penaltıyı Ergün attı...
Çok akıllıca bir vuruştu...
Heyecanlı değildi... ..,
Arsenal, ilk penaltıyı kaçınnca içime doğdu:
"Galatasaray kupayı aldı..."
Kimileri, olacaklan Fethullah Hoca gibi önceden
rüyasında görür...
Ben de gördüm...
Hatta, maçtan bir gün önce Orhan Erinç, Ibrahim
YıkJız, Fikretllkiz veHakan Karaya "Galatasaray,
UEFA Kupası'nı Türkiye'ye getirecek" dedim. Maç-
tan bir saat önce de Miyase llknur'u kızdırdım:
"Galatasaray 5-0 mağlup olacak..."
Yıne rüyamda Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ü
görmüştüm...
Oda mflletvekilleriyle Kopenhag'a giderken gaze-
tecilere açıklama yapıyordu:
"Ulucanlar katliamını yapanlar, görevleri ne olursa
olsun yakalanacaklardır..."
Dün sabah televizyonlarda izledim. Bakan Türk,
Kopenhag'dan dönerken gazetecıler şöyle dedi:
"Galatasaray'ı kutlanm!"
Rüya bu, kimi kez tam tersi de çıkıyor...
Maç öncesi Tayyip Erdoğan'ı gördüm televizyon-
larda...
Kendi kendıme, Cemal Süreya dan, Turgut U-
yar'dan, Paul Verlaine den, Pedro Salinis ten Sa-
di'den, ne bıleyim Şeyh Galip'ten, Yannis Rit-
sos'tan, Nesimi'den, Omer Hayyam'dan dızeler
okur mu diye düşündüm...
Hiç olmazsa o ünlü şiirini bir kez daha okur san-
dım:
'Minareler sûngü I Kubbeler miğfer I Camiler kış-
lamız I müminlerasken'miz I Bizi kimse sindiremez..."
O da diğerleri gibi Fenerbahçeli olduğu hakJe Ga-
latasaray'a övgüler yağdırdı...
Sadece okuyup üflemedü...
•••
Danimarka'nın nüfusu 5 milyon...
Polis sayısı 2 bin...
Toplum polisi silah taşımıyor...
Eski Istanbul Emnıyet Müdürü ve Ulaştırma Baka-
nı Necdet Menzir, Kopenhag'daki olaylardan sonra
televızyoniara şöyle dıyor:
"Danimarka polisi deneyimsiz..."
Bakın bu doğru!..
Polis dediğın, gençleri üniversite bahçesinde has-
tanelik edene kadar dövmeli; ünh/ersrteye batta, ka-
sap bıçağı, palayla giren gerici-faşist militanlan ko-
rumalıdır...
Iranlılar 1994 yılında Istanbul'da Tahran mahalle-
si' kurup buralarda kendi yasalannı uygularken istan-
bul Valisi ve Emniyet Müdürü sadece seyrediyordu...
Iranlı mollalar, Afganistanlı Talebanlar, Suudıler ay-
nı yıl Ümraniye'deki Hayrettin Camii'nde bakın ne di-
yorlardı:
"Islam sadece namaz kılmak, oruç tutmak değil-
dir. Sizleri cihat yapmaya çağınyoruz..."
İlk kez bir maç yazayım dedim. Ama becereme-
dim. Özürdilerim!..
hikmetcetinkaya@cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
y^Cum
Evet, avuçlannı yalarlar...
Köklü geleneklerle donanmış
"kerim ve kahhar" devlet çarkı
yeni cumhurbaşkanını öğütrne-
ye başlamadan, onun seslendir-
diği görüşler. eğilimler, yönelim-
ler, tercihler yurttaşlarca benim-
senecek, onlar tarafından daha
gürseslendtriJecekmi?
Sorudabu, sofundabu...—
* * * ^
düşleri kurulmaya başiamış. Tu-
haf bir ülkeyiz. Insanlar yaniış oj-
duğunu bile bile umutlanna ve
düşlerine bel bağiamaya yatkın-
lar. O yüzden bilineni yinelemek,
bilineni anımsatmak gerekebili-
yor.
Ahmet Necdet Sezer'in Çan-
kaya'dan yapabileceği hiçbir
Hah, şimdi oldu. Diyeceğimi
galiba bu kez dedim. Gerçi bu
kez de takır tukur, okuma lezze-
ti uyandırmayan biryazı oldu, a-
ma ben zaten ikisini aynı yazıda
buluşturacak kadar hünerli de-
ğilim...
Bugünlük de böylesi çıktı.
Hoşgörün e mi?
^ kitap
ıhurtyei
ı kulübü
ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
2 BASI
KUBİIAY OLAYI VE TARİKAT
KAMPLARI
4 BASI
SAHCIU YIUAR KU$ATIUW$
SOKAKLAR
4 BASI
K|ZU POSTUMDA KURT
ZAMBAK SANA DA BUIAŞT1
2 BASI
Pİ^ŞARONUNUN KA2LAJU
AİIK KAMMİAK SOKAM
2BAS1
$ERJAI PAIAJU _ _ 1
SEVDANIH ADRESİ BELLİ DEĞİL
TÜRKİYE'NİN $EYTAN ÜÇGENİ
ZLERİN POYRAZ
Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A.Ş Türkocağı Cad.
No 39/41 (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel 514 01 96