25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19MAYIS2000CUMA HABERLER DUNYADA BUGUN ALtStRMEN "En Biiyük Cimbom!' Istanbullu, iş hayatındayönetici hanımın, Iz- nik Gölü'ne bakan Kerametaltı mevkiindeki, zeytinlikler içindeki evinin duvanndaki, kırmızı topraktan, gülen ağlayan (hınzınn biri, ağlam- sık suratlılardan birinin aşağı dönük dudakla- n arasına bir de izmarit sıkıştırmış) insan suret- lerinden oluşan madalyon boyutundaki cisim- lerin ne olduğunu soran gazeteci "tiyatro bile- ti" yanıtını alınca çok şaşırmıştı. Gerçekten de Antalya Müzesi'nden alınmış, eski örneklerinin kopyası toprak madalyonlar, bir zamanların antik tiyatrosunun biletleriydi. O zamanlar, bu topraklar ve Ege'nin öbür kı- yısında, tiyatrolar, bir defasında binlerce kişi- nin izlediği, bugün olduğundan çok daha de- ğişik işlevler taşıyan etkinliklerdi. Bahtsız Tebai Kralı Laios, oğlu ve katili Oidi- pus, anne zevcesi lokaste veya başka bir öy- küde Elektra, hep, yakıcı Akdeniz Ege güneşi altında yaşayıp kendi ağlannı umursamazca- sına ören, kaderin elinden birtürlü kurtulama- yan insanların acılannı, kendi kişiliklerindetop- lamışlardı. O dönem insanlannın bildikleri öyküyü, tabii ki sözün ve belagatin o büyüleyici etkisiyle de uyuşarak böylesine heyecanla izlemelerinin nedeni de Aristo'nun deyimiyle, bu oyunlar- da, düşsel olmalanna karşın gerçek gibi kabul edilen kahramanlann kişiliklerine yansıyan yaz- gıyia annmalanydı. Aristo'nun deyimiyle "katarsis", bir nevi in- sanın yüreğini temizleyen bir ibadetti. ••• Artık tiyatronun öyle bir işlevi yok. Bu yüz- dendir ki 10-12 yıl önce, genç bir tiyatrocumu- zun, Dünya Tiyatrolar Günü'nde, antikitenin binlerce kişiyi banndıran amfiteatrlannı özle- mesini ve onlann yeniden kurulmasını bekle- mesini biraz garipsedim. Bu artık olanaksızdı. Çünkü katarsis alanlan, tiyatrolardan statla- ra kaymıştı. Bu gerçeği böylece saptayınca çağdaş in- sanın futbola verdiği büyük önemi anlamak kolaylaşıyor. Çünkü o artık yalnız bir spor de- ğil, bir show business'in de ötesinde, bir ka- tarsis aracı, kimileri için yeni bir kimlik arama alanıydı. Galatasaray-Arsenal maçının ülkemizde ve de bütün dünyadaki Türklerde yarattığı büyük sevinci başka nasıl açıklayabiliriz? Yıllarca, uluslararası başanlara susamış, Cumhuriyet'in ilk yıllanndaki bilinç ve tutkusu- nu yitirmiş toplum, Kopenhag'ın Parken Sta- dı'ndaki Galatasaray zaferiyle, yıllann itilip ka- kılmışlığının, horianıp ezilmişliğinin acısını çıka- nrken bir de karşısındakine kabul edilebilir bir kimlik sunmak peşindeydi. •*• Olayı ne küçümseyelim ne de yadırgayalım. Hatta daha ileri giderek bu toplumun insanla- nnın da kendilerine, başkalannınki kadar bü- yük olmasa bile, yine de başarı için asgari olan koşullan verip başlanna onlan bilinçlendiren, azimlerini bileyen, disipline sokan ve kendile- rine güveni aşılayan bir hocayı ya da kurumu koyduğunuz zaman, en büyük uluslararası ba- şanlara bile ulaşabileceginin kanıtı olarak gö- rebiliriz UEFA şampiyonu Cimbom'u. Ama toplumun yıllar yılı yalnızca yeşil alan- larda kazanılan başanlara bel bağlayarak öbür alanlara boş vermesinin onu fazla bir yere gö- türmeyeceğini, hatta değişen koşullar içinde, futbol başanlannı bile yineleyemez hale soka- cağını da görmeliyiz. Zaten dengesini bulamamış bir toplum, za- ferlerde de aksayan zayıf yönlerini ortaya ko- yuyor. Yoksa, sağlıklı bir toplum, birzaferi kan akıtarak, insan yaşamını tehlikeye atarak, ken- di bireylerini havaya açılan sevinç ateşleriyle heder ederek kutlar mı? Evet, en büyük Cimbom. Ama artık, başka alanlarda, başka büyükle- re de gereksinimimiz olduğunu bir kez daha vurgulayarak Cimbom'u candan kutluyoruz. Sığınaklar imha edildi Elazığ'da operasyon: 26 PKK'li yakalandı ELAZIĞ (Cumhuriyet) - Elazığ'ın Ancak, Alacakaya. Palu ilçelerinde PKK'ye .yönelik operasyonlarda örgüte yardım ve yataklık ettikleri belirlenen 26 kişinin yakalandığı açıklandı. Yakalananlann yer göstennesi sonucu örgüte ait çok sayıda imha edildiği I^M.ritHİ Ftazıgtt Alacakaya'da 3, Palu'da 4, Ancak da 19 olmak üzere toplam 26 kişi yakalandı. Yakalananlann snrgıılamalannın ardından Alacakaya'da 1 erzak deposu ile 15 kişinin bannacağı bir sığınak, Ancak'ta araç telefonu, fotoğraf makineleri, battaniyeler, telsiz malzemeleri, ~^~ tûp ve bol miktaraa" yıyeceğın bulundugu bir depo tespit edildi. Sığınaklann imha = = edildığını belirten yetkililer, gözaltına alınan 26 kişinin çıkanldıklan mahkemece tutuklandıklannı bildirdiler. Terör uzmanı Ercan Çitlioğlu, operasyonlan Ortadoğu'daki dengeler açısından değerlendirdi 4 Türidye Hatemfyi güçlendirecek' ALPERRALLI • Çitlioğlu, terör düğûmûnün çözülmesi için olağanüstü kişi ve yetkiler gerekmediğinin kanıtlandığını söyledi. Süreci "Iran'ın liberalleşmesine katkı yapabilir" sözleriyle tanımlayan Çitlioğlu, Umut Operasyonu'nun Hatemi'nin elini güçlendireceğini ileri sürdü. mesine katkı yapabiHr" dedi. Çitlioğlu, Tevhid örgûtü, Hizbullah ve lslamı Hareket Orgütü'ne yönelik Iran desteginin Genelkunnay tstihba- rat Başkanlığı tarafından hazırlanan ra- porlarla MGK gündemine getirildiği- ni vurgulayarak 28 Şubat kararlann- dan birinin de Tahıan yönetiminin te- röre desteğini sûrdürmesi durumunda ilişkilerin dondurulması olduğunu anımsattı. Çitlioğlu, operasyonlarda gelinen noktaya iç ve dış politika açısından ba- kılması gerektiğini belirterek gözaltı- na alınan ve tutuklananlann yeni isim- ANKARA-TeTÖr uzmanı ErcanÇît- Koğtu, UMUT operasyonunun geldiğı aşamanın, Türkiye'de faili bilinmeyen cinayet ve olaylan aydınlatmak için olağanüstü kişi ve yetkiler gerektiği görüşünün temelsizliğini ortaya koy- duğunu söyledi. Operasyonlar sonucu ortaya çıkan Iran'la ilgili bilgi ve bel- gelerin Muhammed Hatemi yönetimi- nin Mollalar'a karşı yürüttüğü müca- dele için destek oluşturabileceğini kay- deden Çitlioğlu, "Türidye'nin Tah- ran'a Seteceği dosya Iran'm Hberalkş- ler olmadığnıa dikkat çekti. 1993'ten başlayarak Prof. Muammer Aksoy, Doç. Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve Turan Dursun suikastlan zanlılannın büyük bölümünün daha polis tarafın- dan sorgulanıp bırakıldığına işaret e- den Çitlioğlu, şunlan söyledi: "Bu durumun en önemli nedenisiya- siiradeeksildigiydi. Şu anda tçişleri Ba- kanı Sadettin Tantan'ın yapbğı bir şey var. Yasalan zoriamadan, yasalann ver- diği yetküerle hareket ederek başanlı olunabileceğini gösteriyor. Kamuoyun- da sürekli olarakbu düğümlerin çözül- mesi için yasalann zorlanması, olağa- nüstü yetküerin verilmesi gerektiği vur- gulanıyordu. Son geüşmeler, bu işlem- ierin yasalar kuUanılarak yapılacağını gösterryor. Olağanüstü yetki, insan, hu- kukun zorlanmasıyla başvurulan yön- temlerie mücadele edileceğine fljşldn görüşün temeisiz olduğunu eski bir po- lis ve içisleri bakanı olarak kanıthyor." Polisin arkasında siyasi destek bu- lunduğundan kuşku duymamak ge- rektiğini vurgulayan Çithoğlu, "Kim- se sağlamasa bile Tantan sağtayor. Bir- birkrinin dülerinden çok iyi anhyor- lar. Polisin Tantan'ı uyutabilmesi mümkün değil. Birbirierini aldatabil- melerine de olanak yok. Buna siyasi iradeyi de eklediğiniz zaman çözûmü için hiçbir neden kalnuyor" diye ko- nuştu. Çitlioğlu, Türkiye'deki operasyon- lann tran'ın liberalleşmesi sürecinde Hatemi ekibine destek sağlayacağını belirterek, "Ortaya çıkacak olan bilgi ve belgeier moüa rejimiyle mücadele eden grubun koztaruu güclendirecek- tir. Hatemi, bu odaklan baskı altma alabilecektir" dedi. Türkiye'nin tran'daki mollalann ezümesini çok is- tediğini vurgulayan Çitlioğlu, şu uya- nyı yaptı: "Ama tran'ın çağdaş ve uygar dün- yamn parçası haüne gelmesi, bölge dengeteri açısından Türkiye'nin aley- hine getişmeiere yol açabflir. Dünyayla entegre olacak olan bir Tahran yöne- timi, enerji başta olmak üzere bölgey- leBaüarasmda köprügörevi ohıştura- bflir. Türkiye Kafkasya'daki etkinüği- ni kaybetmeye başkun. Kafkasya'da Türkpfkinüginin lran'la doldurulma- sı gündeme gekbiür. Türkiye'nin şim- diden planlama yapması gerekiyor. Türkiye, İran, Ortadoğu ve Kafkasya proje ve perspektiflerini planlayıp uy- gulamaya hazır hale getirmefi." A.DALETBAKANI YENİ CUMHURBAŞKANI'YLA TASARIYI GÖRÜŞTÜ Türk, af için ııal>ız yoldadıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le, devir- teslim töreninde de "Af Yasaa"nı konuştu. Türk, Sezer'e, "Önünüze gelecek bdkideflk önemli yasa Af Yasasrthr" dedığıni aktardı. Sezer'in ise "Konunun önemini bihyorum" dediğini belirten Türk, sonınun • faşist katıl Haluk Kon'ya da af getiren 11. maddeye kilitlendiğini söyledi. Galatasaray-Arsenal maçını izlemek için Kopenhag'a giderken gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Türk, Af Yasası'nın bu çalışma yılı içerisinde çıkanlması için çaba gösterdîğîni söyledi. ' ' Geçen hafta sonu hükümet ortağı partilerin gnıp başkanvekilleri ile Af Yasası konusunda "tekmkçahşma" yaptıklannı belirten Türk, konuyu yeni Cumhurbaşkanı Sezer'e de "acüğmı" ifade ettı. Cumhurbaşkanlığı devir- teslim töreni sırasında Sezer'le bu konuda konuşma fırsatı olduğunu aktaran Türk şunlan söyledi: "Kendisine, 'belki de bu dönem önünüze gelecek ilk ve en IĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN önemli yasa Af Yasası olacak' dedim. Keodisi de olunüu karşıladı ve 'Konunun önemini biliyorum' dedL Amacımız tatile ginneden yasayı çıkarmak. Ama ohnazsa da önümüzdeki çahşma ydında çıkarmayı planbyonız." Af Yasası"nın ancak hükümet ortaklannın kesin uzlaşmasıyla çıkanlabileceğini belirten Türk, "Zaten 11. maddeye kadar (Haluk Kırcı maddesı) bir ı anlaşmazhk yok. Ama 11. madde konusunda da henuz bir çözüm bulunabümiş değO" dedi. Ulucanlar Cezaevi Göz hastası tutuklu tedavi edilmiyor • Ulucanlar Cezaevi'ndeki kanlı operasyonda bir gözünü kaybeden Cenker Arslan, tedavi edilmezse diğer gözünü de kaybedecek. ÖZKANGÜVEN Video görüntülerini seyrederken bile fenalaşanlann olduğu ve 11 kişinin yaşamını yitirdiği Ulucanlar Cezaevi'ndeki kanlı operasyonda bir gözünü kaybederek yaralı olarak kurtulan Cenker Arslan tedavi edilmeyi bekliyor. Arslan'ın tedavi edilmemesi halinde diğer gözün.ün,d& k ö f olacağı vurgulamyor. AB'ye girmeye çalışan, insan haklan karnesinin kınk olduğu bilinen Türkiye'de, cezaevinden gelen seslere yeterince eğılinmemesi çeşitli sonmlanda beraberinde getiriyor. Adli Tıp Kurumu'ndan "tedavi edümesi gerektiğme" dair yazılann gönderihnesine ve kamuoyundan gelen tüm tepkilere rağmen Tüm iddialan reddeden Tahran, Hizbullah dosyasını götürecek Türk diplomatlara randevu vermiyor Iratı^la ilişkfleıile zoılu dönemeçANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tahran yönetiminin, lran Gizli Servisi SAVAMA ajanlannın Türkiye'deki su- ikastlar ve diğer terör faaliyetlerindeki rollerinı tümden reddederek ışbırlıgıne yanaşmaması, Ankara'nın işini zorlaştı- nyor. Iran'ın, Hizbullah dosyasını Tah- ran'a götürecek Türk diplomatına rande- vu vermeye bile yanaşmadığı öğrenildi. Içişleri Bakanlığı'ndan gelecek bilgi ve belgelere göre konuyu "uhıslararası bo- yuta çıkarmayı" planlayan Türk diplo- masisinin önünde "uzun ve zor bir sü- reç" bulunuyor. Türkiye, sonınlu komşusu Iran'la iliş- kilerinde yeni bir gerginliğe neden olan zorlu bir dönemece giriyor. Başta, tran ile SAVAMA ajanlannın katıldığı öldür- me ve diğer terör faaliyetlerini ele ala- rak gelecekte bunlann yeniden yaşan- masını önlemeye çalışan Dışişleri Ba- kanlığı, Tahran yönetiminden işbirliği konusunda olumlu bir mesaj alamadı. Iran'ın işbirliğine yanaşmaması, Türki- ye'nin içinde bulundugu durumu daha da duyarlılaştınyor. Dosya gönderilemivor Içişleri Bakanlığı'nın 17 Ocak'ta baş- lattığı Hizbullah operasyonunda elde et- tiği Tran bağlantısı ile belgelerin bulun- dugu dosyanın diplomatik kanallarca Tahran'a ulaştınlmasında da sorunlar yaşanıyor. Türkiye'nin Tahran Büyükel- çiliği, 2-3 hafta kadar önce lran Dışişle- ri Bakanlığı'na başvurarak eski Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirerin özel temsilcisinin Tahran'da temaslarda bu- lunmak istediğini bildirdi. Ancak tran, "Iki ülke arasmda zaten güvenük toplannlan yapıhyor. 6 ayhk nı- tin toplannlar da gerçekleştirilh'or. Özel bir gündemle toplanmanın bir anlamı yok w yanıtını \erdi. Hizbullah dosyasının Dışişleri'ne u- laştınlmasından önce Iran'dan alman olumsuz yanıt üzerine. söz konusu dos- yanın tran'a nasıl ulaştınlacağı araştın- lıyor. Iran'ın tutumu, iki ülke ilişkileri- nin gelecekte daha da gerilmesine ne- den olacağı yorumlanna neden oldu. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, tran'ın işbirliğine yanaşmadığını belirtirken, bu dunımun iki ülke arasındaki ilişkiler açı- smdan son derece olumsuz bir durum oluşturduğunu kaydettiler. Türkiye'nin tran'a yönelik uygulaya- bileceği bir politikanm da soruşturma- lardan alınacak bilgilere göre Tahran yö- netimine karşı uluslararası bir cephenin oluşturuhnası çabası olacağı kaydedildi. tran'm NATO ve Avnıpa Birliği'nce kö- şeye sdaştınknaya çalışılabileceği, Bir- leşmiş Milletler (BM) platformunda da yalnız bırakılabileceği belirtiliyor. Uluslararası kampanya sayesinde Iran'ın, terorizme desteği kesmesi umu- du dile getiriliyor. Ancak Dışişleri yet- kilileri, Türkiye'nin bu sürece girebil- mesi için öncelikle kesinliği kuşku götünneyen somutbelgelerin bulunması gerektiğini kaydettiler. Gebze Cezaevi'nde yatan Leyla Büyükdağ adlı hükümlü tedavi edilmemesi nedeniyle artık göremiyor. Şimdilerde aynı sona bir başka cezaevinde, bir başka hükümlü yaklaşıyor. TİKB davasından yargılanan Cenker Arslan 22 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. Cenker Arslan, 11 kişinin yaşamını yitirdiği Ankara ^' Ulucanlar Cezaevi'ndeki operasyondan sonra yaralı olarak kurtuldu. Arslan, operasyonda bir gözünü kaybetmişti. Olaydan sonra hastanede sadece bir gün kaldı. Daha sonra tekrar cezaevine gönderildi. Bursa Cezaevi'ne sevkedilen Cenker Arslan, şimdilerde sağlam kalan tek gözünün tedavi edihnesini bekliyor. Arslan'ın yakınlan, Bursa Cezaevi'nde bir aydır süren görüş yasağı nedeniyle Cenker Arslan'a ulaşamadıklanndan yakmıyor. Arslan' ın annesi Fatma Arslan, ^ ^ oğlunun diğer gözünü de kaybetmesi durumunda devleti suçlu bulacaklannı ve gerekli işlemleri yapacaklannı söylüyor. Arslan, "Oğlumu neden tedavi etmediklerini söylemiyorlar bile. Oğhımu yasakdiye gostermiyorlar bana. Dünyayı zindan etmeye çalışıyorlar ona" diye konuştu. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Do- ğu'daki başlangıç noktası Erzincan. Uçağımız Erzincan'a inerken aklıma iik bu geliyor. Erzincan, dağlarla çev- rili bir ovanın ortasında kurulu, bir deprem kenti. 1939 depreminde 30 bin kişinin öldüğü bir kent. Agop Mıntzıri'nin Armıdan kitabı ise 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın ba- şındaki Erzincan köylerini anlatır. Er- meni köytoterlnl, o dönemin Erzlrt- can'ındaki yaşamı. Rengârenk, fark- Erzincan'da ODP'JiBelediye, lılıklanyla, değişik kültürlerlyle bir arada yaşayan Ermeniteri, Kürtleri, Türkleri aniatir Mtntzırt.= Partisi adayı Kemal Irmak kazandı. Kemal Irmak öğretmen. Geçit'in nüfusu 4000 civarında. Alevi nüfu- sun ağırlıkta olması, buradaki se- çimlerde sol partilerin öne geçmesi- ne neden olmuş. Erzincan merkez belediyesini çok uzun yıllardır MHP kazanıyor, Geçîtte îse tersi, MHP neredeyse hiç oy almamış. ÖDP büyüyen beldenin konut sorununa çözüm ararken elverişsiz zemin ne- deniyle bu konuda da zorlanıyorlar. Geçit Beldesi Belediyesi, 15-21 Mayıs tarihleri arasmda, "Gökkuşa- ğı Festivali" düzenledi. Çok sayıda aydın ve sanatçı, sosyalistlerin yö- nettmdeki bu befdeye destek için festivale katılıyor. "Güneşe Yolcu- rası ise bütün Erzincanlılar sokağa döküldü. Tabii silahlar da sıkıldı. On- ca uyanya rağmen sıkılan silahlar te- dirain ediciydi. Onceki gün uçaktan inip panele katıldığımız için Geçit'i fazla dolaşa- madık. Gece ise maç heyecanı her şeyin önüne geçti. Birazdan ODP*lt Belediye Başkanı Kemal Irmak'la şey kalmamış. 1939 depreminden sonra, şehrin yerleşim bölgesi biraz kuzeye kaymış, ancak yine de yer- leşim, fay hattının üstünde. Binalar ne kadar depreme dayanıklı, kestir- mek zor. Yüksek katlı bina yok. Ba- zı yüksek katlı binaların üst katlannı 1992 depreminden sonra yıkmışlar. Bazı binalar ise hasarlı halde duru- yor. Devlet, depreme dayanıklı 1000 konuttanokışan bir mahaüe kurmuş.- Erztncan, bu haliyte depreme ne beldeyidolasacağız. Halkııı izleniııı- kadar dayanır, bilmok zor. Erzincan,Jandarma Comutanlığı'nca _ Ancak kırsalında yaptlan operasyonlarda "Reber" kod adlı Mahmut Elmah ele geçirildi. PKK militanı olduğu belirlenen Elmah'nın ifadeleri sonucunda Dağlan çıplak Erzincan'ın ovası yemyeşil. Erzincan'ın bir de balı meşhur. Geçit beldesi, Erzincan'ın merkez beldesi sayilır. Geçit, Alevi- lerin çoğunlukta olduğu bir belde. 1999 Nisan seçimlerinde bu belde- de seçimi özgürlük ve Dayanışma adayı 5i t> oyia seçimı kazanırken CHP adayı 400, DSP adayı 250 oy =^mtş, MHPnm oyu ise 8. = Geçit, bu özellikleriyte, Türkiye'de- ki genel eğilime ters bir görünüm sergiliyor. Göçlerle hızla büyüyen yoksul bir belde Geçit. Kemal Irmak ve arkadaşları, bu yoksul beldeyi na- sıl geliştireceklerini düşünüyorlar. Devletten yardım almıyorlar, hızla luk", "Eylûl Fırtınasr, "Sûrü", "U- mut" gibi filmler, açıkoturumlar, gitar dJntetiteri, kermes, salon ve sokak tiyatrolan gibi etkinliklerle festival sü- rüyor. Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazandığı maçı Erzincan'da iztedik. Kentin orta yerine belediye bir per- de kurdu. Maçı yüzlerce Erzincanlı bu büyük perdeden izledi. Maç son- lerini dinleyeceğiz. Türkiye'nin bir ucunda sosyatistlerin, çok sırnrl» ola- naklarla neler yaptığını göreceğiz. ••• Erzincan düzenli bir kent. Her bü- yük depremden sonra şehrin yeni- den kurulmasının da bu düzende bir payı var. Erzincan çok eski bir kent, ancak geçmişten bugüne pek bir tarım ve hayvancılık kenti. Ancak son yıllarda bu alanlara fazla yatınm yapılmadığı için kentin güçlü bireko- nomisi yok. Bakırcılar çarşısını gez- dik. Bakır el işçiliği oldukça gelişmiş. ••• Geçit'te, "Erzincan'da birkuş var, kanadında gümüş var" dizelerini mı- nldanarak dolaşıyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle