Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19MAYIS2000CUMA
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALtStRMEN
"En Biiyük Cimbom!'
Istanbullu, iş hayatındayönetici hanımın, Iz-
nik Gölü'ne bakan Kerametaltı mevkiindeki,
zeytinlikler içindeki evinin duvanndaki, kırmızı
topraktan, gülen ağlayan (hınzınn biri, ağlam-
sık suratlılardan birinin aşağı dönük dudakla-
n arasına bir de izmarit sıkıştırmış) insan suret-
lerinden oluşan madalyon boyutundaki cisim-
lerin ne olduğunu soran gazeteci "tiyatro bile-
ti" yanıtını alınca çok şaşırmıştı.
Gerçekten de Antalya Müzesi'nden alınmış,
eski örneklerinin kopyası toprak madalyonlar,
bir zamanların antik tiyatrosunun biletleriydi.
O zamanlar, bu topraklar ve Ege'nin öbür kı-
yısında, tiyatrolar, bir defasında binlerce kişi-
nin izlediği, bugün olduğundan çok daha de-
ğişik işlevler taşıyan etkinliklerdi.
Bahtsız Tebai Kralı Laios, oğlu ve katili Oidi-
pus, anne zevcesi lokaste veya başka bir öy-
küde Elektra, hep, yakıcı Akdeniz Ege güneşi
altında yaşayıp kendi ağlannı umursamazca-
sına ören, kaderin elinden birtürlü kurtulama-
yan insanların acılannı, kendi kişiliklerindetop-
lamışlardı.
O dönem insanlannın bildikleri öyküyü, tabii
ki sözün ve belagatin o büyüleyici etkisiyle de
uyuşarak böylesine heyecanla izlemelerinin
nedeni de Aristo'nun deyimiyle, bu oyunlar-
da, düşsel olmalanna karşın gerçek gibi kabul
edilen kahramanlann kişiliklerine yansıyan yaz-
gıyia annmalanydı.
Aristo'nun deyimiyle "katarsis", bir nevi in-
sanın yüreğini temizleyen bir ibadetti.
•••
Artık tiyatronun öyle bir işlevi yok. Bu yüz-
dendir ki 10-12 yıl önce, genç bir tiyatrocumu-
zun, Dünya Tiyatrolar Günü'nde, antikitenin
binlerce kişiyi banndıran amfiteatrlannı özle-
mesini ve onlann yeniden kurulmasını bekle-
mesini biraz garipsedim.
Bu artık olanaksızdı.
Çünkü katarsis alanlan, tiyatrolardan statla-
ra kaymıştı.
Bu gerçeği böylece saptayınca çağdaş in-
sanın futbola verdiği büyük önemi anlamak
kolaylaşıyor. Çünkü o artık yalnız bir spor de-
ğil, bir show business'in de ötesinde, bir ka-
tarsis aracı, kimileri için yeni bir kimlik arama
alanıydı.
Galatasaray-Arsenal maçının ülkemizde ve
de bütün dünyadaki Türklerde yarattığı büyük
sevinci başka nasıl açıklayabiliriz?
Yıllarca, uluslararası başanlara susamış,
Cumhuriyet'in ilk yıllanndaki bilinç ve tutkusu-
nu yitirmiş toplum, Kopenhag'ın Parken Sta-
dı'ndaki Galatasaray zaferiyle, yıllann itilip ka-
kılmışlığının, horianıp ezilmişliğinin acısını çıka-
nrken bir de karşısındakine kabul edilebilir bir
kimlik sunmak peşindeydi.
•*•
Olayı ne küçümseyelim ne de yadırgayalım.
Hatta daha ileri giderek bu toplumun insanla-
nnın da kendilerine, başkalannınki kadar bü-
yük olmasa bile, yine de başarı için asgari olan
koşullan verip başlanna onlan bilinçlendiren,
azimlerini bileyen, disipline sokan ve kendile-
rine güveni aşılayan bir hocayı ya da kurumu
koyduğunuz zaman, en büyük uluslararası ba-
şanlara bile ulaşabileceginin kanıtı olarak gö-
rebiliriz UEFA şampiyonu Cimbom'u.
Ama toplumun yıllar yılı yalnızca yeşil alan-
larda kazanılan başanlara bel bağlayarak öbür
alanlara boş vermesinin onu fazla bir yere gö-
türmeyeceğini, hatta değişen koşullar içinde,
futbol başanlannı bile yineleyemez hale soka-
cağını da görmeliyiz.
Zaten dengesini bulamamış bir toplum, za-
ferlerde de aksayan zayıf yönlerini ortaya ko-
yuyor. Yoksa, sağlıklı bir toplum, birzaferi kan
akıtarak, insan yaşamını tehlikeye atarak, ken-
di bireylerini havaya açılan sevinç ateşleriyle
heder ederek kutlar mı?
Evet, en büyük Cimbom.
Ama artık, başka alanlarda, başka büyükle-
re de gereksinimimiz olduğunu bir kez daha
vurgulayarak Cimbom'u candan kutluyoruz.
Sığınaklar imha edildi
Elazığ'da operasyon:
26 PKK'li yakalandı
ELAZIĞ
(Cumhuriyet) -
Elazığ'ın Ancak,
Alacakaya. Palu
ilçelerinde PKK'ye
.yönelik
operasyonlarda örgüte
yardım ve yataklık
ettikleri belirlenen 26
kişinin yakalandığı
açıklandı.
Yakalananlann yer
göstennesi sonucu
örgüte ait çok sayıda
imha edildiği
I^M.ritHİ Ftazıgtt
Alacakaya'da 3,
Palu'da 4, Ancak da 19
olmak üzere toplam 26
kişi yakalandı.
Yakalananlann
snrgıılamalannın
ardından Alacakaya'da
1 erzak deposu ile 15
kişinin bannacağı bir
sığınak, Ancak'ta araç
telefonu, fotoğraf
makineleri,
battaniyeler, telsiz
malzemeleri, ~^~
tûp ve bol miktaraa"
yıyeceğın bulundugu
bir depo tespit edildi.
Sığınaklann imha
= =
edildığını belirten
yetkililer, gözaltına
alınan 26 kişinin
çıkanldıklan
mahkemece
tutuklandıklannı
bildirdiler.
Terör uzmanı Ercan Çitlioğlu, operasyonlan Ortadoğu'daki dengeler açısından değerlendirdi
4
Türidye Hatemfyi güçlendirecek'
ALPERRALLI
• Çitlioğlu, terör düğûmûnün çözülmesi için olağanüstü kişi ve
yetkiler gerekmediğinin kanıtlandığını söyledi. Süreci "Iran'ın
liberalleşmesine katkı yapabilir" sözleriyle tanımlayan Çitlioğlu,
Umut Operasyonu'nun Hatemi'nin elini güçlendireceğini ileri sürdü.
mesine katkı yapabiHr" dedi.
Çitlioğlu, Tevhid örgûtü, Hizbullah
ve lslamı Hareket Orgütü'ne yönelik
Iran desteginin Genelkunnay tstihba-
rat Başkanlığı tarafından hazırlanan ra-
porlarla MGK gündemine getirildiği-
ni vurgulayarak 28 Şubat kararlann-
dan birinin de Tahıan yönetiminin te-
röre desteğini sûrdürmesi durumunda
ilişkilerin dondurulması olduğunu
anımsattı.
Çitlioğlu, operasyonlarda gelinen
noktaya iç ve dış politika açısından ba-
kılması gerektiğini belirterek gözaltı-
na alınan ve tutuklananlann yeni isim-
ANKARA-TeTÖr uzmanı ErcanÇît-
Koğtu, UMUT operasyonunun geldiğı
aşamanın, Türkiye'de faili bilinmeyen
cinayet ve olaylan aydınlatmak için
olağanüstü kişi ve yetkiler gerektiği
görüşünün temelsizliğini ortaya koy-
duğunu söyledi. Operasyonlar sonucu
ortaya çıkan Iran'la ilgili bilgi ve bel-
gelerin Muhammed Hatemi yönetimi-
nin Mollalar'a karşı yürüttüğü müca-
dele için destek oluşturabileceğini kay-
deden Çitlioğlu, "Türidye'nin Tah-
ran'a Seteceği dosya Iran'm Hberalkş-
ler olmadığnıa dikkat çekti. 1993'ten
başlayarak Prof. Muammer Aksoy,
Doç. Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve
Turan Dursun suikastlan zanlılannın
büyük bölümünün daha polis tarafın-
dan sorgulanıp bırakıldığına işaret e-
den Çitlioğlu, şunlan söyledi:
"Bu durumun en önemli nedenisiya-
siiradeeksildigiydi. Şu anda tçişleri Ba-
kanı Sadettin Tantan'ın yapbğı bir şey
var. Yasalan zoriamadan, yasalann ver-
diği yetküerle hareket ederek başanlı
olunabileceğini gösteriyor. Kamuoyun-
da sürekli olarakbu düğümlerin çözül-
mesi için yasalann zorlanması, olağa-
nüstü yetküerin verilmesi gerektiği vur-
gulanıyordu. Son geüşmeler, bu işlem-
ierin yasalar kuUanılarak yapılacağını
gösterryor. Olağanüstü yetki, insan, hu-
kukun zorlanmasıyla başvurulan yön-
temlerie mücadele edileceğine fljşldn
görüşün temeisiz olduğunu eski bir po-
lis ve içisleri bakanı olarak kanıthyor."
Polisin arkasında siyasi destek bu-
lunduğundan kuşku duymamak ge-
rektiğini vurgulayan Çithoğlu, "Kim-
se sağlamasa bile Tantan sağtayor. Bir-
birkrinin dülerinden çok iyi anhyor-
lar. Polisin Tantan'ı uyutabilmesi
mümkün değil. Birbirierini aldatabil-
melerine de olanak yok. Buna siyasi
iradeyi de eklediğiniz zaman çözûmü
için hiçbir neden kalnuyor" diye ko-
nuştu.
Çitlioğlu, Türkiye'deki operasyon-
lann tran'ın liberalleşmesi sürecinde
Hatemi ekibine destek sağlayacağını
belirterek, "Ortaya çıkacak olan bilgi
ve belgeier moüa rejimiyle mücadele
eden grubun koztaruu güclendirecek-
tir. Hatemi, bu odaklan baskı altma
alabilecektir" dedi. Türkiye'nin
tran'daki mollalann ezümesini çok is-
tediğini vurgulayan Çitlioğlu, şu uya-
nyı yaptı:
"Ama tran'ın çağdaş ve uygar dün-
yamn parçası haüne gelmesi, bölge
dengeteri açısından Türkiye'nin aley-
hine getişmeiere yol açabflir. Dünyayla
entegre olacak olan bir Tahran yöne-
timi, enerji başta olmak üzere bölgey-
leBaüarasmda köprügörevi ohıştura-
bflir. Türkiye Kafkasya'daki etkinüği-
ni kaybetmeye başkun. Kafkasya'da
Türkpfkinüginin lran'la doldurulma-
sı gündeme gekbiür. Türkiye'nin şim-
diden planlama yapması gerekiyor.
Türkiye, İran, Ortadoğu ve Kafkasya
proje ve perspektiflerini planlayıp uy-
gulamaya hazır hale getirmefi."
A.DALETBAKANI YENİ CUMHURBAŞKANI'YLA TASARIYI GÖRÜŞTÜ
Türk, af için ııal>ız yoldadıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk,
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'le, devir-
teslim töreninde de "Af
Yasaa"nı konuştu.
Türk, Sezer'e,
"Önünüze gelecek
bdkideflk önemli yasa
Af Yasasrthr" dedığıni
aktardı. Sezer'in ise
"Konunun önemini
bihyorum" dediğini
belirten Türk, sonınun •
faşist katıl Haluk
Kon'ya da af getiren
11. maddeye
kilitlendiğini söyledi.
Galatasaray-Arsenal
maçını izlemek için
Kopenhag'a giderken
gazetecilerin sorulannı
yanıtlayan Türk, Af
Yasası'nın bu çalışma
yılı içerisinde
çıkanlması için çaba
gösterdîğîni söyledi. ' '
Geçen hafta sonu
hükümet ortağı
partilerin gnıp
başkanvekilleri ile Af
Yasası konusunda
"tekmkçahşma"
yaptıklannı belirten
Türk, konuyu yeni
Cumhurbaşkanı Sezer'e
de "acüğmı" ifade ettı.
Cumhurbaşkanlığı devir-
teslim töreni sırasında Sezer'le
bu konuda konuşma fırsatı
olduğunu aktaran Türk şunlan
söyledi:
"Kendisine, 'belki de bu dönem
önünüze gelecek ilk ve en
IĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
önemli yasa Af Yasası olacak'
dedim. Keodisi de olunüu
karşıladı ve 'Konunun önemini
biliyorum' dedL Amacımız
tatile ginneden yasayı
çıkarmak. Ama ohnazsa da
önümüzdeki çahşma ydında
çıkarmayı planbyonız."
Af Yasası"nın ancak
hükümet ortaklannın kesin
uzlaşmasıyla çıkanlabileceğini
belirten Türk, "Zaten 11.
maddeye kadar (Haluk Kırcı
maddesı) bir ı
anlaşmazhk yok. Ama 11.
madde konusunda da
henuz bir çözüm
bulunabümiş değO" dedi.
Ulucanlar Cezaevi
Göz hastası
tutuklu tedavi
edilmiyor
• Ulucanlar Cezaevi'ndeki kanlı
operasyonda bir gözünü kaybeden Cenker
Arslan, tedavi edilmezse diğer gözünü de
kaybedecek.
ÖZKANGÜVEN
Video görüntülerini
seyrederken bile
fenalaşanlann olduğu
ve 11 kişinin yaşamını
yitirdiği Ulucanlar
Cezaevi'ndeki kanlı
operasyonda bir
gözünü kaybederek
yaralı olarak kurtulan
Cenker Arslan tedavi
edilmeyi bekliyor.
Arslan'ın tedavi
edilmemesi halinde
diğer gözün.ün,d&
k ö
f
olacağı vurgulamyor.
AB'ye girmeye
çalışan, insan haklan
karnesinin kınk
olduğu bilinen
Türkiye'de,
cezaevinden gelen
seslere yeterince
eğılinmemesi çeşitli
sonmlanda
beraberinde getiriyor.
Adli Tıp
Kurumu'ndan "tedavi
edümesi gerektiğme"
dair yazılann
gönderihnesine ve
kamuoyundan gelen
tüm tepkilere rağmen
Tüm iddialan reddeden Tahran, Hizbullah dosyasını götürecek Türk diplomatlara randevu vermiyor
Iratı^la ilişkfleıile zoılu dönemeçANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Tahran yönetiminin, lran Gizli Servisi
SAVAMA ajanlannın Türkiye'deki su-
ikastlar ve diğer terör faaliyetlerindeki
rollerinı tümden reddederek ışbırlıgıne
yanaşmaması, Ankara'nın işini zorlaştı-
nyor. Iran'ın, Hizbullah dosyasını Tah-
ran'a götürecek Türk diplomatına rande-
vu vermeye bile yanaşmadığı öğrenildi.
Içişleri Bakanlığı'ndan gelecek bilgi ve
belgelere göre konuyu "uhıslararası bo-
yuta çıkarmayı" planlayan Türk diplo-
masisinin önünde "uzun ve zor bir sü-
reç" bulunuyor.
Türkiye, sonınlu komşusu Iran'la iliş-
kilerinde yeni bir gerginliğe neden olan
zorlu bir dönemece giriyor. Başta, tran
ile SAVAMA ajanlannın katıldığı öldür-
me ve diğer terör faaliyetlerini ele ala-
rak gelecekte bunlann yeniden yaşan-
masını önlemeye çalışan Dışişleri Ba-
kanlığı, Tahran yönetiminden işbirliği
konusunda olumlu bir mesaj alamadı.
Iran'ın işbirliğine yanaşmaması, Türki-
ye'nin içinde bulundugu durumu daha
da duyarlılaştınyor.
Dosya gönderilemivor
Içişleri Bakanlığı'nın 17 Ocak'ta baş-
lattığı Hizbullah operasyonunda elde et-
tiği Tran bağlantısı ile belgelerin bulun-
dugu dosyanın diplomatik kanallarca
Tahran'a ulaştınlmasında da sorunlar
yaşanıyor. Türkiye'nin Tahran Büyükel-
çiliği, 2-3 hafta kadar önce lran Dışişle-
ri Bakanlığı'na başvurarak eski Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirerin özel
temsilcisinin Tahran'da temaslarda bu-
lunmak istediğini bildirdi.
Ancak tran, "Iki ülke arasmda zaten
güvenük toplannlan yapıhyor. 6 ayhk nı-
tin toplannlar da gerçekleştirilh'or. Özel
bir gündemle toplanmanın bir anlamı
yok
w
yanıtını \erdi.
Hizbullah dosyasının Dışişleri'ne u-
laştınlmasından önce Iran'dan alman
olumsuz yanıt üzerine. söz konusu dos-
yanın tran'a nasıl ulaştınlacağı araştın-
lıyor. Iran'ın tutumu, iki ülke ilişkileri-
nin gelecekte daha da gerilmesine ne-
den olacağı yorumlanna neden oldu.
Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, tran'ın
işbirliğine yanaşmadığını belirtirken, bu
dunımun iki ülke arasındaki ilişkiler açı-
smdan son derece olumsuz bir durum
oluşturduğunu kaydettiler.
Türkiye'nin tran'a yönelik uygulaya-
bileceği bir politikanm da soruşturma-
lardan alınacak bilgilere göre Tahran yö-
netimine karşı uluslararası bir cephenin
oluşturuhnası çabası olacağı kaydedildi.
tran'm NATO ve Avnıpa Birliği'nce kö-
şeye sdaştınknaya çalışılabileceği, Bir-
leşmiş Milletler (BM) platformunda da
yalnız bırakılabileceği belirtiliyor.
Uluslararası kampanya sayesinde
Iran'ın, terorizme desteği kesmesi umu-
du dile getiriliyor. Ancak Dışişleri yet-
kilileri, Türkiye'nin bu sürece girebil-
mesi için öncelikle kesinliği kuşku
götünneyen somutbelgelerin bulunması
gerektiğini kaydettiler.
Gebze Cezaevi'nde
yatan Leyla Büyükdağ
adlı hükümlü tedavi
edilmemesi nedeniyle
artık göremiyor.
Şimdilerde aynı sona
bir başka cezaevinde,
bir başka hükümlü
yaklaşıyor.
TİKB davasından
yargılanan Cenker
Arslan 22 yıl hapis
cezasına mahkûm
edildi. Cenker Arslan,
11 kişinin yaşamını
yitirdiği Ankara ^'
Ulucanlar
Cezaevi'ndeki
operasyondan sonra
yaralı olarak kurtuldu.
Arslan, operasyonda
bir gözünü
kaybetmişti. Olaydan
sonra hastanede
sadece bir gün kaldı.
Daha sonra tekrar
cezaevine gönderildi.
Bursa Cezaevi'ne
sevkedilen Cenker
Arslan, şimdilerde
sağlam kalan tek
gözünün tedavi
edihnesini bekliyor.
Arslan'ın yakınlan,
Bursa Cezaevi'nde
bir aydır süren
görüş yasağı
nedeniyle Cenker
Arslan'a
ulaşamadıklanndan
yakmıyor.
Arslan' ın annesi
Fatma Arslan, ^ ^
oğlunun diğer
gözünü de
kaybetmesi
durumunda devleti
suçlu bulacaklannı ve
gerekli işlemleri
yapacaklannı
söylüyor. Arslan,
"Oğlumu neden
tedavi etmediklerini
söylemiyorlar
bile. Oğhımu
yasakdiye
gostermiyorlar bana.
Dünyayı zindan
etmeye çalışıyorlar
ona" diye konuştu.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Do-
ğu'daki başlangıç noktası Erzincan.
Uçağımız Erzincan'a inerken aklıma
iik bu geliyor. Erzincan, dağlarla çev-
rili bir ovanın ortasında kurulu, bir
deprem kenti. 1939 depreminde 30
bin kişinin öldüğü bir kent.
Agop Mıntzıri'nin Armıdan kitabı
ise 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın ba-
şındaki Erzincan köylerini anlatır. Er-
meni köytoterlnl, o dönemin Erzlrt-
can'ındaki yaşamı. Rengârenk, fark-
Erzincan'da ODP'JiBelediye,
lılıklanyla, değişik kültürlerlyle bir
arada yaşayan Ermeniteri, Kürtleri,
Türkleri aniatir Mtntzırt.=
Partisi adayı Kemal Irmak kazandı.
Kemal Irmak öğretmen. Geçit'in
nüfusu 4000 civarında. Alevi nüfu-
sun ağırlıkta olması, buradaki se-
çimlerde sol partilerin öne geçmesi-
ne neden olmuş. Erzincan merkez
belediyesini çok uzun yıllardır MHP
kazanıyor, Geçîtte îse tersi, MHP
neredeyse hiç oy almamış. ÖDP
büyüyen beldenin konut sorununa
çözüm ararken elverişsiz zemin ne-
deniyle bu konuda da zorlanıyorlar.
Geçit Beldesi Belediyesi, 15-21
Mayıs tarihleri arasmda, "Gökkuşa-
ğı Festivali" düzenledi. Çok sayıda
aydın ve sanatçı, sosyalistlerin yö-
nettmdeki bu befdeye destek için
festivale katılıyor. "Güneşe Yolcu-
rası ise bütün Erzincanlılar sokağa
döküldü. Tabii silahlar da sıkıldı. On-
ca uyanya rağmen sıkılan silahlar te-
dirain ediciydi.
Onceki gün uçaktan inip panele
katıldığımız için Geçit'i fazla dolaşa-
madık. Gece ise maç heyecanı her
şeyin önüne geçti. Birazdan ODP*lt
Belediye Başkanı Kemal Irmak'la
şey kalmamış. 1939 depreminden
sonra, şehrin yerleşim bölgesi biraz
kuzeye kaymış, ancak yine de yer-
leşim, fay hattının üstünde. Binalar
ne kadar depreme dayanıklı, kestir-
mek zor. Yüksek katlı bina yok. Ba-
zı yüksek katlı binaların üst katlannı
1992 depreminden sonra yıkmışlar.
Bazı binalar ise hasarlı halde duru-
yor. Devlet, depreme dayanıklı 1000
konuttanokışan bir mahaüe kurmuş.-
Erztncan, bu haliyte depreme ne
beldeyidolasacağız. Halkııı izleniııı- kadar dayanır, bilmok zor. Erzincan,Jandarma
Comutanlığı'nca _
Ancak kırsalında
yaptlan operasyonlarda
"Reber" kod adlı
Mahmut Elmah ele
geçirildi. PKK militanı
olduğu belirlenen
Elmah'nın ifadeleri
sonucunda
Dağlan çıplak Erzincan'ın ovası
yemyeşil. Erzincan'ın bir de balı
meşhur. Geçit beldesi, Erzincan'ın
merkez beldesi sayilır. Geçit, Alevi-
lerin çoğunlukta olduğu bir belde.
1999 Nisan seçimlerinde bu belde-
de seçimi özgürlük ve Dayanışma
adayı 5i t> oyia seçimı kazanırken
CHP adayı 400, DSP adayı 250 oy
=^mtş, MHPnm oyu ise 8. =
Geçit, bu özellikleriyte, Türkiye'de-
ki genel eğilime ters bir görünüm
sergiliyor. Göçlerle hızla büyüyen
yoksul bir belde Geçit. Kemal Irmak
ve arkadaşları, bu yoksul beldeyi na-
sıl geliştireceklerini düşünüyorlar.
Devletten yardım almıyorlar, hızla
luk", "Eylûl Fırtınasr, "Sûrü", "U-
mut" gibi filmler, açıkoturumlar, gitar
dJntetiteri, kermes, salon ve sokak
tiyatrolan gibi etkinliklerle festival sü-
rüyor.
Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı
kazandığı maçı Erzincan'da iztedik.
Kentin orta yerine belediye bir per-
de kurdu. Maçı yüzlerce Erzincanlı
bu büyük perdeden izledi. Maç son-
lerini dinleyeceğiz. Türkiye'nin bir
ucunda sosyatistlerin, çok sırnrl» ola-
naklarla neler yaptığını göreceğiz.
•••
Erzincan düzenli bir kent. Her bü-
yük depremden sonra şehrin yeni-
den kurulmasının da bu düzende bir
payı var. Erzincan çok eski bir kent,
ancak geçmişten bugüne pek bir
tarım ve hayvancılık kenti. Ancak
son yıllarda bu alanlara fazla yatınm
yapılmadığı için kentin güçlü bireko-
nomisi yok. Bakırcılar çarşısını gez-
dik. Bakır el işçiliği oldukça gelişmiş.
•••
Geçit'te, "Erzincan'da birkuş var,
kanadında gümüş var" dizelerini mı-
nldanarak dolaşıyoruz.