Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 2000 PAZAR
HABERLER
DUIVYADA BUGÜN
ALt SİRMEN
GS Fırsat Kaçırdı
Sevgili,
Şimdi başlığa bakarak, sana Galatasaray'ın Iz-
mir'de Altay karşısında bir beraberiik kopanp şam-
piyonluğu garantiye alma fırsatını kaçırdığından
söz edeceğimi sanma.
Gerçi bir süredir San-Kırmızılılar'daki, çok yük-
lü bir sezonun da yadsınamaz etkisiyle, belirii bir
düşüşü gözlediğimi, bu gözlemimin beni önemli
maçlar ya da maç açısından da oldukça endişe-
lendirdiğini yadsıyamam.
Ama her şeye karşın, mucize ötesi bir rastlantı
olmaz ise Galatasaray ligi garantiledi ve büyükta-
kımlann, düşüş demesek de duraklama trendine
girdiklerinde dahi, en kiritik anlarda, büyük başa-
nları yakalayabileceklerini de biliyorum.
Ve biliyorum ki, Fatih Terim yönetimindeki Ga-
latasaray artık büyük takımdır.
Ama büyük kulüp olabildi mi, olabilecek mi?
Zaten bugün üzerinde durmak istediğim de bu.
Galatasaray üsesi'nden büyüğüm Atilla Alpö-
ge, dün bu konuda uzun bir mektup faksladı ba-
na.
• • •
Dilersen, A. Alpoge'nin gönderdiği mektubun
bir bölümünü okuyarak olaya bakalım:
"... Bir hafta önce Fransız televizyonunun en
önemli kanallanndan birinin (daha doğnısu kamu
elindeki iki kanalın, yani France - 2 ve France - 3
(kiF-2en çokizlenen kanallardanbiri)sporser-
visi bir karar alıyor ve diyor ki, 'Önümüzdeki haf-
talann en önemli sporolayı UEFA Kupası finali. Ta-
kımlardan biri de Galatasaray. Bu takımı yansıtma-
lıyız. Istanbul'a bazı çekimler yapması için birekip
yollayalım.'
Yapılacak çekimleri pazar akşamlan saat
18.30'da başlayan ve milyonlarca kişinin izlediği
çok önemli ve popüler bir programda kullanmayı
düşünüyorlar (Maçtan önceki pazar. yani 14 Ma-
yıs'ta). Aynı malzemeyi başka açılardan da 12 ve
16 Mayıs'ta F - 3' ün yayınlannda değeriendire-
cekler.
Gerekli hazıhıklan yapıyorlar. kulübün olumlu
yanıtını alınca da Türkiye'ye geliyohar.
Daha önce de televizyon ekibi ön hazırfık yap-
ma niyetiyle Internet'e giriyor ve karşılanna
AGS'nin (Fransa 'daki demeğinizin) web sitesi çı-
kıyor. Bu hazırlığı yapanlann gözleri faltaşı gibi açı-
lıyor, öğreniyohar ki, spor kulübü var. evet ama,
bir de lise var ve efendim bir de üniversite var. Da-
ha ilginci bu lise 125 yılı aşkın süredir Fransızca
eğitim yapıyor, Fransa 'nın da katkısıyla. Kulübü de
bu lisenin öğrencileri kurmuş. Adamlann başı dö-
nüyor.
Yani Arsenal'in karşısına, Fransa ile belli ilişkisi
olan bir kulüp çıkacak. Fransız seyirci için bundan
güzel TV programı olabilir mi?..."
• • •
öykünün sonu ise Sevgili, o kadar hoş değil.
Fransız TV ekibi geliyor, A.S. Yen'de Galatasaray
- Kocaelispor maçını çekmek istiyor. Üstelik sta-
da girdiklerinde şaşırıyorlar. Çünkü Türkiye gibi bir
ülkede beklemedikleri kadar kadın ve çocuk se-
yirci ile karşılaşıyor ve 'Bu kulübün taraftan hooli-
gan değil' yargısına vanyor.
Ama Kulüp, Tele-On ile olan anlaşması dolayı-
sıyla buna izin vermiyor.
Ekip çalışmayı yapıyor, elinde maç görüntüsü ol-
madan dönüyor ve F - 2 kanalı pazar 18.30 prog-
ramında olayın, okul vs. yani konusunda malze-
me bol ve güzel olmasına karşın, maç görüntüsü
az olduğu için yapımı yayımlamıyor.
Şimdi bu konuda yöneticiler çok şey söyleyebi-
lirter.
Ama bu hatanın mazereti yok. Şu ya da bu bi-
çimde bir çözüm bulunabilirdi.
Üç gün sonra Galatasaray Kopenhag'da Arse-
nal ile finali oynayacak.. yenebilir de yenilebilir de.
Her iki halde de Cimbom'un büyük bir takım ol-
duğu gerçeği degişmeyecek.
Peki bu Galatasaray ne zaman, geçmişine ve bi-
rikimine yaraşır büyük bir kulüp olacak?
Sanınm asıl mesele bu.
Aradan 7 yıl geçti
Erdoğan'm katilleri
hâlâ bulunamadı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)-Eski Sa|-
hk Bakanhğı Teftış Ku-
rulu Başkan Yardımcısı
Namık Erdoğan'ın ka-
çınlarak öldürülmesi-
nin üzerinden yedi yıl
geçmesine karşın katil-
leri bulunamadı.
Sağhk Emekçileri
Sendikası'ndan (SES)
yapılan açıklamada, Er-
doğan'ın eşine bile gös-
termediği, çok gizli so-
ruşturma dosyalannı
koyduğu özel yapım şif-
_reli çantasınm kaybol-
duguna dikkat çekilerek
"Bu olgu, Namık Erdo-
ğan'ı öldürenlerin neyin
peşinde okhığunu da or-
taya kojTiyor" denildi.
Açıklamada, ülkücü
katil Haluk Kırcı'nın,
_Abdullah Çatlı ile hir-
-likte yurtdışından gelir
' gelmeyJjirsaglıkfirma-
sı kurduklannı, Sağhk
lıgı'ndan ihaleal-
dıklannı Susurluk kaza-
smdan sonra açıkladığı
anımsatılarak şöyle de-
rihli basın açıklamamız-
dan sonra, firari Haluk
Kırcı bir TV' kanahna
telefon ederek Namık
Erdoğan cinayetiyle ilgi-
K kendisinin bir bağlan-
üsı ohnadığuiL, ancak Ib-
rahim Şanın ve arkadaş-
lanyla ilgili olarak doğ-
nı iz sürdüğümüzü
açıklamak zorunda kal-
niışti. Buna karşın Ha-
luk Kırcı'nın > akalandı-
ğında Namık Erdoğan
cinayetiyle ilgili tek bir
soruya bile muhatap ol-
madıgını gördük."
Namık Erdoğan'ın
öldürülmesinden kısa
bir süre önce, Sağhk
Bakanhğı'na, Erdo-
ğan'ın Kürt olduğu ve
PKK'lilere yardım etti-
ği, böyle birinin Teftiş
Kıınıhı Raşkan YarHim-
cılığı'na getirilemeye-
ceği yönûnde mektup-
"Bu olguya parmak
basan 13 Mayıs 1997 ta-
lar geldiği belirtilen
açıklamada şöyle denil-
di: "Dürûst bir bürok-
rattı. Ve ölüm tehditleri-
ne aldınş etmeden yol-
suzluk dosyalarmm fize-
rine cesaretle gidiyor-
du."
Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde bir komiseri şehit eden Vasat üyesi 10 sanık hakkında dava açıldı
Savcı öKiııı cezasıistedi• Tutuklu sanıklardan
Mehmet Murat Yürekli'nin
"Yasadışı Vasat örgütü
kökenli, terör amaçlı Türkiye
Islami Cihat Hareketi
örgütünün üyesi olduğu ve bu
örgüt adına silahlı eylemlerde
bulunduğu" gerekçesiyle
ölüm cezasına çarptınlması
istendi.
DİYARBAKTR (Cumhuriyet Büro-
su)- Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde gü-
venlik güçleriyle girdikleri çatışmada
komiser Ali Osman Sançalı'yı şehit e-
den Mehmet Murat Yürekli'nin de ara-
lannda bulunduğu 10 Hizbullahçı hak-
kında dava açıldı. Iddianamede, şeriat
düzeni kurmak amacıyla sürdürülen
mücadeleye destek vermek için Afga-
nistan üzerinden Çeçenistan'a gitme-
ye çalışan sanıklann bunu başarama-
yınca Türkiye'de "Islami Cihat Hare-
keti" adlı silahlı gnibu oluşturduklan-
na dikkat çekildi.
Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde 31
Mart'taki operasyonda Terörle Müca-
dele Büro Amiri Komiser Ali Osman
Sançalı'yı şehit eden Hizbullah'ın Va-
sat grubu üyesi 10 sanık hakkında Di-
yarbakır DGM Savcıhğı'nca iddiana-
me hazırlanarak dava açıldı. Tutuklu
sanıklardan Mehmet Murat Yürek-
li'nin "Yasadışı Vasat örgütü kökenli,
terör amaçlı Türkiye İslami Cihat Ha-
reketi örgütünün üyesiolduğu vebu ör-
güt adına sflahlı eylemlerde bulundu-
ğu" gerekçesiyle ölüm cezasına çarp-
Sırnak'ta örgüt adına faaliyette bulunmakla suçlanıyorlar
70 kişiye Hizbullah davası
DİYARBAKm (Cumhuriyet
Bürosu) - Diyarbakır DGM'de
Şımak kent merkezi ile çeşitli
ilçelerinde Hizbullah adına
faaliyet yürüttükleri gerekçesiyle
toplam 70 kişi hakkında dava
açıldı. Iddianamede, 1 sanık için
idam, diğer sanıklar için de örgüt
üyeliği suçlamasıyla 15 yıla kadar
hapis cezası istendi. tddianameye
göre 4 kişi, dosyadaki bir sanık
tarafından kaçınldıklannı
belirterek ilk kez bir Hizbullah
eyleminde şikâyetçi oldular.
Diyarbakır DGM Savcıhğı'nca,
tınlması istendi. tddianamede. diğer
tutuklu sanıklar Bahri Bozak, Abdullah
Çetin, Mehmet Şah Yürekli, Salih Ars-
lan, Abdullah Ferit Erkan, Hasan Yü-
dınmdağı, Mehmet Özdalar ve Suat
Temel ile tutuksuz sanık İbrahim Ha-
lil Özbiber için de "örgüt üyesi olduk-
lan" gerekçesiyle 12 yıl 6 aydan 15 yı-
la kadar hapis cezası verilmesi gerek-
tığı belırtildi.
Mehmet Murat Yürekli'nin Bire-
cik'teki Şuheda Khabevi sahibi Ahmet
Bayraktar'ın telkinleri sonucu Vasat
örgütüne kahldığı, daha sonra Gazian-
Şırnak'ın kent merkezi ile îdil,
Silopi, Cizre ilçelerinde
Hizbullah adına faaliyet
yürüttükleri gerekçesiyle 40'ı
tutuklu toplam 70 sanık hakkında
dava açıldı. Davanın
ıddianamesinde Hüseyin
VeBoğlu'nun
öldürüldügü tstanbul
Beykoz'daki operasyonda ele
geçirilen örgütsel belgelerde
sanıklann tamamının
özgeçmiş raporlan ile örgütsel
faaliyetleri hakkında bilgiler
bulunduğu belirtüdi.
tep'e giderek örgütün lideri olan Şah-
merdan San ile evinde görüştüğü be-
lirtilen iddianamede şöyle denildi:
"Sanık, örgüt lideri Şahmerdan Sa-
n huzurunda bağuuk yemini etmiş. Sa-
nığa süahlanması konusunda silah al-
ması söytenmiş, sanık ise bunun üzeri-
ne kendisine ruhsath pompah av tüfeği
satuı almıstır. Şahmerdan San, sanığa
bulunduklan yer itibanv la yapılanma-
lan gerektiğini söylemiş, bunun üzeri-
ne sanık Birecik'e dönmüştür. Bu yapı-
lanmanın liderliği hususunda sainğnı
ağabeyi Mehmet Şah Yürekli ve Mu-
Iddianamede, bir sanığa idam
istenirken, tutuklu 39 sanık ile
tutuksuz 30 sanık için de örgüt
üyeliğinden 12 yıl 6 ay ile 15 yıl
arasında değişen hapis cezası
istendi.
Adam kaçırdılar
Diyarbakır Devlet Güvenlik
Mahkemesı tarafından hazırlanan
iddianamede, tutuklu sanıklardan
Mehmet Şerif Aşkın'ın örgüte
eleman kazandırmak amacıyla
tebliğ faaliyetlerinde bulunduğu
belirtüdi.
hammet Akkuş arasında tarnşma çık-
ması üzerine Muhammet Akkuş ken-
dilerinden avrümışnr. Sanığın mensu-
bu olduğu Vasat örgütü tarafından
1998yıünda Gaziantep'de kitap fuann-
da bombalı e> lem gerçekleştirilmesi sı-
rasındaörgütk ilişkisibir süre kopmuş-
tur."
İddianamede aynca Hizbullahçıla-
nn sahte kimlik ve pasaport çıkartmak
için kendi kardeşlerinin kimliklerini
çaldıklan belirtildi. Vasat grubu adına
Çeçenistan'da faaliyet göstermek iste-
yen sanıklann, sımn geçemeyince Tür-
kiye'de silahlı grup oluşturduklan ifa-
de edilen iddianamede olay şöyle an-
latıldı:
"Sanık Mehmet Murat Yürekli,
Bahri Bozak ve ibrahim Halil GezerTe
büükte .\fganistan üzerinden Çeçe-
nistan'a gitmek için karar vermişler-
dir. Abdullah Çetin bu konuda kendi-
lerine 250 nühon lira para yardumn-
da bulunmuştur. Halil İbrahim Gezer,
kardeşi Ömer Gezer'den habersiz
künliğini alarak kendifotoğrannıya-
ptştınp çıkardığı sahte kimlikle karde-
şi adına pasaport alnıış, 26.11.1999 ta-
rihinde Van'm Gürbulak Sınır Kapı-
sı'ndan biriikte Iran üzerinden .Vfga-
nistan'a gitmislerdir. Ancak Çeçenis-
tan'a gjtmeleri mümkün ohnadığm-
dan tekrar Birecik'e geri dönmüşler-
dir. YürekK, tstanbul'da Ömer' kod
adh Ahmet Demir ile görüşmüş, ken-
disine Çeçenistan'a geçmenin müm-
kün olmadığını anlatmıştır. Ahmet
Demir sanığa buna benzer mücadele-
nin Türkiye'de yapılması gerektiği tel-
kininde bulunmuştur. Aynca sanıktan
Cihat Hareketi ve silahlı mücadele için
Birecik'ten adamlar bulmasuu iste-
miştir. Daha sonra sanığın Birecik'te-
ki evine gelen Ahmet Demir, Sezer
Metin, Muhammet Ali ve Tahsin adlı
sahıslarla biriikte Vasat örgütünün
içinde Cihat felsefesine önem veren,
amacı ülkemizdeki anayasaJ düzeni si-
lah zonıyla yıkarak yerine şer-i esas-
lara dayah bir devlet kurmak olan
Türkiye'de 'İslami Cihat Hareketi'
olarak tanımlanan örgütün ileriye yö-
nelik faaliyet ve hedeflerini benıiemiş-
lerdir."
Aydınlanma ve Basın' paneli
'Aydmlanma
savaşımı sürmeli'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Gazetemiz
yazan Prof. Dr. ServerTa-
nilli. bugün Türkiye'deki
çelişmenin sivil- asker de-
ğil, aydınlanmayı savunan
güçlerle buna düşman
güçler arasında olduğunu
vurguladı.
TÜYAP Ankara Kitap
Fuan kapsamında düzen-
lenen "Aydınlanma ve Ba-
sın" konulu panel, Anka-
rahlardan büyük ilgi gör-
dü. Gazetemiz Yayın Ku-
rulu Başkanı tlhan Selçuk.
Server Tanilli. Ankara
Temsılcımiz Mustafa Bal-
bay ile Alpay Kabacah nın
konuşmacı olarak katıldı-
ğı ve çok sayıda kişinin
ayakta izlediği paneli Ve-
cihi Timuroğlu yönetti.
Server Tanilli konuşma-
sında, "akhn vebilimin ön-
cülüğü
r>
nün aydınlanma
ka\Tamı olduğunu vurgu-
ladı. Tanilli. 1980'lerde
başlayan rejimin, idealist
değerleri sarsarak "ilerle-
menin köşeyi dönme üzeri-
ne kurulduğunu" açıkla-
dığım belirtti.
Gazetemiz Yayın Kuru-
lu Başkam Ilhan Selçuk,
aydınlanma savaşının sür-
dürülmesi gerektiğini vur-
guladı. Selçuk, medyanın
"Islamcı" ve "bankacı"
olarak ikiye aynldığıru
söyledi. Selçuk, "Arnk
Cumhurhet'in karşısında
gazete yok, banka var. A-
ma biz Cumhuriyet gaze-
tesini yaşatacağız'' diye
konuştu. Selçuk. "Her
kim Atatürk'e karşı ise
kim olursa olsun, o Türki-
ye'nin akyhine olan bir
adamdır. Türkiye halkunn
aleyhine olan bir adam-
dır" dedi.
Alpay Kabacah. başlan-
gıçtan bugüne kadar bası-
nın gelişimini, matbaamn
kuruluşunu ve yönetimin
basına karşı olan tavnnı
anlattı. Gazetemiz Ankara
Temsilcisi Balbay da artık
medya gücü değil, "gücje-
rin medyası" olduğunu
vurguladı. Balbay'ın
"Tam bağunsızhğuu koru-
>-an Cumhurhet gazetesi-
ni bu medv a \aptsmdan ay-
n rutuyorum" sözleri sa-
londan büyük alkış aldı.
Türkiye'nin nüfusu 35
milyon iken 7 milyon ga-
zete okuru bulunduğunu,
ancak bugün 63 milyon
nüfus karşıhğında okur sa-
yısmın yalnızca yaklaşık
4.3 milyon olduğunu be-
lirten Balbay, eğitimin
önemini vurguladı.
İĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
DYP Meral AkşenerH suçladı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hasan Ekinci,
partide genel başkanlık söz-
cülüğü yaptığı dönemdeki
açıklamalan nedeniyle taz-
minat ödemeye mahkûm edi-
len DYP'li Meral Akşener'i
eleştirdi. Akşener'in daha
dikkatli olması gerektiğini
belirten Ekinci, "Parti sözcü-
leri zamanzaman bu nevi taz-
minatlara muhatap olabUir-
ler. Kendi bevanınla buna yol
açarsanbundapartinin kusu-
ruyoktur"dedi. Ekinci, par-
ti genel merkezinde bir basın
toplantısı düzenledi.
Gazeteciler, Akşener'in
bazı kişilerin telefon görüş-
melerini açıkladığı gerekçe-
siyle mahkeme tarafından ya-
sal faiziyle biriikte 26 milyar
lira tazminat cezasına çarptı-
nldığım, partinin de yardım
etmemesi nedeniyle bunu
ödemekte güçlük çektiğini
ammsattılar. Bunun üzerine
Ekinci, "Gerek bizim parti,
gerekse diğer parti sözcükri-
nin basın toplantılan kendile-
rini bağladığı gibi partivi de
bağladığı için daha dikkatüol-
malan gerekir" diye konuştu.
Akşener'e yardımcı olundu-
ğunu, kendisine teminat mek-
tubu verildiğini iddia eden
Ekinci, "Bu meselelerin gaze-
te manşetlerine taşuunasını ve
açıklama yapmasuu yadu-ga-
dığımı ifade etnıek isti>orum.
Bunu partisiyle paylaşsaydı
daha şık olurdu" dedi.
Görevinden azledilen eski
Devlet Bakanı Sadi Somun-
cuoğlu'nun "îhalelere çeteler
kanştı" sözlerini anımsatan
Hasan Ekinci,
u
Bu iddialar
vahimdir ve korkunçtur. Bun-
lan ortava kojan devietin ba-
kanıdır. Savın Başbakan'a,
Ecevit'e 'Ne yaptınız, Devlet
Denetleme Kurulu'nu hare-
kete geçirdiniz mi, Başbakan-
lık Denetleme Kurulu'nu ha-
rekete geçirdiniz mi? Hilton
Oteli'nde kanlı baskın olmuş-
tur. Bu konuda yapılan ne-
dir?' diye soruyorum" diye
konuştu.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Çankaya
Sezer
frak giymek
istemiyor
ANKARA (ANKA) - Sade bir
yaşam tarzıyla tanınan Ahmet
Necdet Sezer'in, yemin törenin-
de, önceki cumhurbaşkanlannın
aksine frak giymek istemediği
öğrenildi.
Türkiye'nin 10. Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer, 16
Mayıs Salı günü saat 15.00'te
TBMM'de ant içerek görevine
başlayacak. Yemin töreni nede-
niyle TBMM Başkanhğı bir di-
zi önlem aldı. TBMM Genel Ku-
rul Salonu'nda gerçekleştirile-
cek yemin törenini izlemek üze-
re devlet protokolüne, büyükel-
çilere ve uluslararası kuruluşla-
rın temsilcilerinin yani sıra her
parti grubuna da 100'er davetiye
verildi.
Ahmet Necdet Sezer, yemin
töreni için Meclis'e gelişinde, en
yaşlı başkanvekili tarafından as-
keri törenle karşılanacak. Cum-
hurbaşkanı Sezer, ant içmek üze-
re geldiğinde TBMM Başkanı
Yddınm Akbulut oturumu aça-
rak en yaşlı başkanvekili aracılı-
gıyla Cumhurbaşkam'nı Genel
Kurul Salonu'na davet edecek.
Sezer, beraberindeki en yaşlı
başkanvekiliyle biriikte hitabet
kürsüsüne gelerek ant içecek, ar-
dından Cumhurbaşkanlığı Sen-
foni Orkestrası Istiklal Marşı'nı
çalacak. Sezer, daha sonra yine
beraberindeki en yaşlı başkanve-
kiliyle Genel Kurul Salonu'ndan
aynlacak. Yemin töreninin ardın-
dan genel kurul, çalışmalanna
sonverecek. 10. Cumhurbaşka-
nı Ahmet Necdet Sezer'in daha
önceki cumhurbaşkanlannın ak-
sine, yemin töreninde frak giy-
mek istemediği öğrenildi.
oralcalislar@yahoo.com
"Şeriat geliyor" korkutmalannın
yükseldiği dönemlerde bile, Islamcı
bir iktidann hiçbir zaman tam anla-
mıyla Türkiye'ye egemen olamaya-
cağını düşünüyorduk. Türkiye'nin
gelişmişlik düzeyi, totaliter Islamcı
bir iktidara izin vermezdi. 200 yıldtf
demokratikleşme ve modernleşme
yolunda mesafeler alan bu ülkede,
çağdışı ideolojisiyle islamcı hareke-
tin fazla bir şansı olamazdı.
Islamın yükselişinde solun bir se-
çenek olarak ezilmesi ve saf dışı edil-
mesi önemli bir etkendi. Bir diğer et-
ken ise, devlete yön veren anlayjşjn_
İslami bir araç olarak siyaset arena-
smda kullanmasıydı. Komünizme,
Siyasi îslamm Dönemeci
sola ve demokrasi taleplerine karşı
devlet, yıllarca islamcı hareketten
Erbakan ve arkadaşlarının yıllar-
ca siyaset sahnesinin etkili isimleri
haline gelmesi de bu tercihlerin ürü-
-nüydü.-Btrgürrbır tercthter Mctan
paylaşmak isteyince yollar aynldı. is-
lamcı hareketin yükselişi, önemli bir
ekonomik gücü de arkasında topla-
yınca kıyamet koptu. 28 Şubat'ı kış-
kırtan önemli nedenlerden birisi Is-
lamcıların giderek büyüyen ekono-
mik gücüydü.
• • • _ _ — _ _ -
Fazilet Partisi kongresine, fslamcı
JıarekeürLgeleceğiaçısındaAJaakt»^
ğımızda, bir siyasi dönüşümü göre-
^iliriz. Erbakan önderliğindeki geie-
laşması, her köye bir cami yapılma-
sı, Diyanet Işleri Başkanlıgı'nın en
yüksek bütçeye sahip kurumlardan
birisi haline gelmesi bir devlet terci-
hiydi.
neksel Islamcı hareket artık zamanı-
nı tamamlıyor. Onlann, gerilerde kal-
mış propaganda ve örgütlenme yön-
temieriyle toplumda bir taban bul-
mak giderek zorlaşıyor. 1999 seçim-
lerinde Fazilet Partisi'nin bir önceki
seçime göre yüzde 5'ten fazla oy
kaybetmesi bu gelişmeyi gösteriyor.
Bugün toplanan Fazilet Parti-
si'ndekfbaşKânlTkyanşını kîm kâzâ-
nırsa kazansın, bir dönemin sonuna
geldiğimizi kabul etmeliyiz. islamcı
siyasi hareket, değişen dünyanın bir
parçası olmak için değişime zorlanı-
yor. Bunun hem siyasi hem de eko-
nomik nedenleri olduğu ortada.
Anadolu'da, ciddi bir Islamcı ser-
-4naye oluştu. KapitaUzmin- kuraMa-
rıyla işteyen bir sistemtn içine gtren
İslamcı burjuvazi4Jzerindo artık Er-
bakan'ın "Batı taklitçileri" sözcük-
lerinde ifadesini buian propaganda-
odal bir ideolojiyi oturtmak mümkün
değil. Erbakan ve arkadaşlarının sı-
kıntısı buradan geliyor. Abdullah
T5ÖT ve ârkadaşIarTnın gelecek vaat
etmesi de bu gerçeğe dayanıyor.
• • •
Fazilet Partisi içindeki değişim is-
teği, "Şenafge//yo/-"tehdidinedaya-
lı iç politikanın değişmek zorunda ol-
duğunun da işaretlerini veriyor.
Mumcu cinayetine ilişkin ortaya çı-
kantpuçtenda, "şeriattn" devlet için-
de kollantp korunduğunu, t)u koru-
ma kalktığifida ise şeriatçilann fazla
nın etkili olması mümkün değil. Çün-
kü, Anadolu Islamcı sermayesinin
bir ayağı da Batı'da. Güçlerinin bir
kısmını oradan alıyortar.
Artık Anadolu kapitalistleşiyor; ka-
pitalist bir ekonominin üzerine fe-
bir kıymet-i harbiyeleri olmadığını
jjözler önüne seriyor. ^ ^ .
Pankart açan, afiş yapıştıran sol-
cu gence DGM'lerde 20 sene ceza-
lan uygun gören savcı ve hâkimler,
şeriatçı katilleri acaba neden devie-
te karşı suçlu görmeyip, dosyalannı
sivil mahkemelere yolladılar? Şeriatı
"devlete karşı suçlar" kapsamında
görmeyen devlet koruması olma-
saydı, siyasi Islamcı hareket bu ka-
dar yaygınlaşabilir miydi? Bu koru-
ma olmasaydı, sokaklarda çorap sa-
tacak düzeyde bir yeteneğe sahip
Rişiler, bu ülkenin en değerti aydın-
lannı öldürüp sokaklarda ellerini kol-
larını sallayarak dolaşabilirler miydi?
• • •
Fazilet Partisi kongresi, siyasi Is-
lam üzerindeki devlet desteğinin
kalktığı, artık Erbakan döneminin gi-
derek kapandığı koşullarda gerçek-
teştirifiyor. Önümüzdeki dönem
de, siyasi islam da araziye
^orunda^katacak. Bunun işaretteri
şimdiden görüyoruz.
MHP dahiliHttun siyasi göetefy göetepg
bi lslamcılar da demokrasi sorunuy-
la yüz yüzeler. Bu sorun gelecek yıl-
larda ANAP'tan Fazilet'e tüm parti-
lerin karşısına tekrar tekrar dikilecek.
Gidiş bu yönde. Direnenler silinip
gidecekler.