25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 MAYIS 2000 CUMARTESİ 8 HABERLER Uzmanlann problemlere doğru tanı koymasının, derslerinde başansız ve uyumsuz birçok çocuğun sorunlannı gidereceği belirtiliyorÇocukta hiperakliviie bozuktuğu Diskalkulia Matematik korkusu tarihe kanşacak Matematiği öğrenmekte güçlük çekenlere müjde. 'Matematik Öf- renme Bozukluğu 1 adı verilen yenı bir zihinsel işleyiş bozukluğuna 'dis- kalkulia' adı veriliyor ve tedavi edi- lebihyor. Okullardaki yaygın mate- matik korkusunun bu olguyla kanş- tınlması yanlış olur. Matematıkle il- gili koricu büyük ölçüde öğrenimin metotlanndan kaynaklanıyor. Oysa 'diskalkulia', tam adıyla 'he- saplama bozuktuğu 1 ,'disleksi'-'okıı- magüçjüğü'nünbirbölümü. Dislek- si olarak bilinen bozukJuk, okuma güçlüğü ile ilgıli, diskalkulia da ma- tematik işlemler becerisinin kazanıl- masını engelleyen bir bozukluk. Bozukluğun bıreyin yaradıhşıyla ilgili olduğu, merkezi sinir sistemi- nin bir işleyiş bozukluğundan kaynak- landığı öne sürülüyor. Zekâsında ek- siklik olmayan, nörolojik, psikiyat- rik, duyusal sorunlan olmayan 10 çocukta bu tanı konulmuştur. Bu ço- cuklarda ışlem, problem çözme stra- tejüeri, sıraya koyma, ölçme ve za- man alanlannda yoğun sorunlar sap- tandı. Yaklaşık 6 ay süreyle uygula- nan psıko-pedagojık terapi sonucun- da sorun olan becen alanlannda olunv lu gelişmeler gözlendiği bildiriliyor. ERDALATABEK ANTALYA/SARIGERME - Kong- rede görüşülen ruh sağlığı konulan- nın çoğu, çocuk ve ergenlerin yaşa- dığı, ama kimisinin 'yaramazhk', ki- misinin 'gençlikteböyleolur', kimisi- nin de 'bizimkinin huvu böyle' diye geçiştirdiği davranışlar. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB): Çocuk rahatsız- lıklannın önemlı bir bölümünü oluş- turuyor. Okul cağına kadar, 'Bizinı çocuk harekettidir, biraz yaramazdır' diye karşılanan sorun, okulda çocu- ğun dikkatinin dagınıklığının fark edilmesiyle yeni bir boyut kazanıyor. Bu kez.de öğretmen, 'Bu çocuk hem yaramaz hem tembeL dersleri dinle- miyor' diyerek çocuğu eleştiriyor. Ai- le hem çocuğun yaramazhğını hem de derslerde başansız olduğunu görerek üzülüyor. Bu yüzden öğretmen de- ğiştiren, okul değıştiren, ama sorunu çözülmeyen çocuklann varlığı bilini- yor. Oysa bu sorun öğretmen ya da okul değiştırmekle çözümlenmiyor; çün- kü çocukta bir rahatsızlık var! Dik- kat Eksikliği ve Hiperaktivite Bo- zukluğu... Eğer çocuk bu konuyla ilgili bir merkeze, bir uzmana götürülse ve doğru tanı konsa pek çok sorun çözüm- lenmış olacak. Bu konu, alanın uzman- lan kadar anne babalan ve öğretmen- leri de ilgilendiriyor. Anne babalann ve öğretmenlerin konuyla ilgili bilgi- lendirilmeleri bu bakımdan çok önem- li. Toronto Üniversitesi'nden (Kana- da) Prof. Dr. Atilla Turgay, bu yıl da katıldığı kongrede arkadaşlanyla bir- likte Harvard Üniversitesi ile ortak yaptıklan bir çalışmanın önemini açık- ladı. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivi- te Bozukluğu olan hastalarda depres- yon, anksıete ve davTanış bozukluğu- nun çok sık görüldüğü, tedavıde bu du- rumun da dikkate alınmasının önem- Birçok çocukta derskre karşı olan ilgisiyJiğin nedeni araşnnlmadan peşin hükümler veriliyor. Oysa bu bir hastahk olabiür. li olduğunu açıklayan bu çalışma, ko- nuda yeni bir boyut açmaktadır. Has- talann yüzde 80'inde DEHB "den baş- ka psikiyatrik bozukluklara da rastlan- dığı bildiriliyor. Kızlarda ve kadın- larda bu hastalığın tanınmasında ge- cikmenin daha da sık bulunduğu ça- lışmada saptandı. Kızlarda ve kadın- larda davranış bozukluğu daha az gö- rülüyor, fakat depresyon ve anksiete bozukluğu daha fazla. Toronto Üni- versitesi'nde 1000'den fazla DEHB olan çocuk, genç ve enşkin üzerinde yapılan çahşmalar, yaş ilerledikçe aşı- n hareketliliğin azaldığını gösterdi. DEHB ile doğan çocuklann yüzde 50'sinin erişkinliğe giderken belirtı- lerin çoğunun kaybolduğu gözlendi. Güvenilir soru listeleri ile ana-ba- ba ve öğretmenden toplanan, çok za- man tutmayan bilgılerin, hastalarm yüzde 80'inde doğru tanı konmaya yeterli olduğunu bildiren Prof. Dr. Atilla Turgay, toplumda bulunmamış ya da aytrt edilmemiş olan hastalann kolayca bulunup, tanılannın konulup tedavilerinin yapılabildiğine dikkat çekti. Prof. Dr. AyselEkşL "Öğretmenler nelere dikkat ederek çocuklann'dik- kat eksikliği ve hiperaktivite bozuk- luğu' olduğu konusundaaOeleriuyar- mahdır'' sorumuza şöyle yanıt \ erdı: "Öncelikle hastahk tanunuun an- cak alanın uzmanlannca konabilece- ğinin bilinmesi önemüdir. Dikkat edi- lecek betirtilerin en önemlileri şöyle açıklanabilir: 1. Dikkat bozukluğu, 2. İmpulsif davranışlar, 3. Aşın hareketiüik." Buradaki 'dikkat bozukluğu', çocu- DİSK/SOSYAL-İŞ GENEL BAŞKANLIĞINDAN DUYURU Sendıkamızın 29-30 Nısan 2000 gıinlen Ankara'da vaptlan 10 Olagan Genel Kurulu nda- sendıka zorunlu organlannın asıl \e vedek ûye- lıklenne a$agıda belırtılenler seçılmış olup. genel kuruİda sendıka tüzügünün 5 k. 6 d, 8. 11 a, 12 ı. 15. 17 p. 24. 32 h. 42 a. 51 maddelennde degışıklık yapılmıştır 2821 savılı >asa uyannca ılan olunur. SOSYAL-tŞ SENDİKAS1 GENEL YÖNETlM KURULU ADI SOV ADI Ûzcan kESGEt; TamerATlŞ Metın BAPİR Alıf\SCI MeımEBEURK Metm OZBOZ lsmaıl ORUÇ Hüse\ınOZC\N VsmuTlRGlT Ersın VTU Mıamıner OZKAN Ersm ATL1 \hU\AL Gulpen 1CARATAŞ Tahsuı OSAN Sadlmı* kELEL A\ferKAVTAŞ MuzaflerBOZER K Mûcahıı İZKLT Candan KA\ \ Sahsuıar TARLA MuralDEMlR S E N D . G Ö R E V İ Genel Ba&m Genel Sekreter Genel Yönetım Kunılu Uesı Genel Yönetıra Kunılu Cwsı Genel \ önrtım kunılu l>esı Gen \m Kur >edekl*esı Gen >5ILKUI Vedek Cjesı Gen Yön Kur Yedek L>esı Gen Yön Kur Yedek C\esı Gen Yön. Kur Yedek Cjesı Genel Denenm Kurulu Uesı Genel Denetım Kurulu Uesı Genel Denenm Kurulu L\esı Gen Den Kur > edek bvesı Gen Den Kur Yedekt\esı Gen. Den Kur V edek C vesı Genel Dısıpiın Kurulu Lvesı Genel Dısıpiın Kurulu Uvesı Genel Dısıpiın Kurulu Cvesı Gen Dıs Kur Yedek l>ea Gen Dıs. Kur \edekl>esı Gen. Dıs Kuı Yedek Cjesı BABA-A1NA ADI Velı-Fatma Sabn-Gûlseren Mehmet-Sacıve Sölevmaı-Asıre Mı-Gülızar Tahsin-Resmne lbrahım-\sı\e Musıafa-Sıdıb Hûse™-Hası Kadır-Mû\fcser VI Te\fik-Emıne K*iırAlu\esser Hasan-Mervem Hanra-'ı eter BıUI-Satıa Omer-Zelıha M Kemal-Saırae îbrahım-kamıie \ahn-<\yşe Alı-Leman A Osman-Dılber Nun-Safur DOĞl M YERİ- TARİH Dııar-W5 MKemjJpaşa-1955 Kas-IVO Ulukışla-IIM Oruköv \%\ EreSlı-l»45 kınık-195: Zonsuldai-WI Dırban-I"55 Edremıı-1044 Alcsekı-1942 Edremıl-I»» Antaha-19M Karakuvu-1%9 DejSırmenka)a-l%6 Çankın-1959 Manhn-1955 lskıhp-1948 Kon>a-]W5 VemmahaIle-1%1 istanbul-1%3 _j lspara-1%1 MESLEĞI Eğılımcı EğıOmcı Muhasebecı Bûro I^INI Muhasebecı Muhasebecı Şolör V Zıraaı Mûh Markel t^çısı Büro Ijci'i Muhasebecı Buro I^ÇM Muhasebetı Muhasebecı Büro t^ısı Sıhhı Tesısalcı Bûro Iftisı Şotor Bûrolşçısı Grafıker Sauî Lienunı Tahmıl-Tahlıye İKAMET ADRESİ Dr R Türûn Cd tlk Adım Sk 6 1GOP ANKARA IncırtıYarenlıksk 3512 \NKARA Kusndası Sk. 4213 S EVLERİ ANK.\R.\ Tevfik>rv Mh ÜnıkopSıı 1 Bl D l.MSTANBUL kardeten Mah Olejıs 2 Sıt f 4 B KE\T ANK,\RA Murarpasa Mh 46" Sk No 44 \NTALY A >eşık»aMh YaıSk So 14 K 3 0SMANGAZIBURSA llherleşım Mh 10 Cd 354 Sk No 9 B KEM ANKARA Mural Mh \khısar Sk 6 0 S BAGL\RI \\ll*JLA HEdıp^dnarCd lû 12LO0LİZMİR Eczacıbaşı ZaferSk " : Karal-MALTEPE !ST\NBLL HEdıp\dnarCd 10 U LOOLİZMİR SembclSk 418 KESAT ANK^RA VşancılarSk 43 12 DİKMEN ANIC^R.^ BaflarCd »9 11 SB\ĞURI \NKAR.\ CnalanMah HalCad.GorgünSk 4:İSKÛ)\RtSTANBLL Bajlar Cd 89 11 S B \ĞURI ASK.ARA Selçuklıı Cd. N'o 2^6 D A B E\ LERİANKARA Inönû Cd. 82" 14 LÇKn L LARİZMİR TunalıhılmıCd.l62ANKAR.'\ B *hmet Çajan Sk 1&I0 ORTAKÖY1STANBLL GülısıtnMh 2820 Sk No 1ISPARTA ACI KAYBEVHZ Merhum Yahya Bey ile merhume Şefıka Hanım'ın kızlan; merhum Fehmi Öcal ve Adeviye Erol'un kardeşleri, merhume Rezan Çitici (Demir) ve Ferzan Çitici'nin sevgili anneleri, Meral Çitici'nin kayınvadilesi, Ümit ve Özlem Çitici'nin babaanneleri; Ayşegül ve Murat Demir'ih anneannelen, Merhum Nıyazi Çitici'nin eşi ŞAZtYE ÇİTÎCİ vefat etmiştir. Çenazesi 13 Mayıs 2000 Çumartesi günü (bugün) Fatih Çamii'nde kılınacak öğle namazını takiben Topkapı Aile Kabristanı'nda toprağa verilecektir. Merhumeye Allah'tan rahmet, yakınlanna başsağlığı dileriz. İSTANBUL CUMHURİYET SAVCILARI GÖKÇEBEL TATİL KÖYÜNDEN GELENEKSEL EMEKLİYEUCUZ TATİL KAMPANYASI DUYURUSUDUR En az bir hafta konaklamalar için, 15 Haziran'a kadar iki kişilik odada kişi başı yarım pansiyon, günlük: 7.500.000 TL. 16 Haziran -15 Eylül arası iki kişiiik odada kişi başı yanm pansiyon, günlük: 17.500.000 TL. 16 Eylül - 01 Aralık arası iki kişilik odada kişi başı yanm pansiyon, günlük: 7.500.000 TL. Rezervasyon Tel: 0252 386 39 35 - 0252 386 39 37 - 0252 386 39 33 - -* 0252386 3618 " Rezervasyon Faks: 0252 386 39 32 Adres: Gökçebel Tatil Köyü Yalıkavak - Bodrum • ANMA Ne haz var senden ayn, ne bir tat senden öte Bir an yüzûnü görmek değer binbir zahmete, Bizi sensiz attın yalnızlık gurbetıne Unutmak ne mümkün, sevgin her an kalbimizde Op. Dr. FEVZt SAĞIROĞLU SSK Istanbul Sağlık Işleri Müdürü AÎLESt ADENA TORUMJ ONUR FEVZİ SAĞffiOĞLU ANMA Yer : Zmcıılikuyu Mezarhğı T*rih: 13 Mayıs 2000 Cumartesı * 4430 MEVTJT \T YEMEK Yer : Karaca Ahmet Cem Evi Tırih: 14 Mayıs 2000 Pazar ELEKTRİK MÜHENDİSLERİODASI İÇELŞUBESİ YÖNETlM KURULU SAYMAN ÜYESİ BURHANETTİN GÜLERYÜZ bizi, yılmaz bir neferi olduğu demokrasi mücadelesinin uzun ve zor yıllannda, biraz hazin ve biraz daha bilenmiş bırakarak aramızdan aynldı. Ailesinin, arkadaşlannın ve bütün EMO üyelerinin başı sağolsun. ANISINI YAŞATACAĞIZ. TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI EMO ADANA ŞUBESİ EMO İÇEL ŞUBESİ EMO ANKARA ŞUBESİ EMO İSTANBUL ŞUBESİ EMO ANTALYA ŞUBESİ EMO İZMİR ŞUBESİ EMO BURSA ŞUBESİ EMO KOCAELİ ŞUBESİ EMO DENİZLİ ŞUBESİ EMO SAMSUN ŞUBESİ EMO DİYARBAKIR ŞUBESİ EMO TRABZON ŞUBESİ EMO GAZİANTEP ŞUBESİ KUTLUYORUZ ~2 arkadaşımız daha dünya evfrıs yirdi. Seval KARADENtZ ne Yavuz KAYA^" -ŞişlrEvlendirme Daıresı'ndeki törenle evlendiler. Kendilerine mutlu bir yaşam diliyoruz. - -' 12Mayts2O00 ^--—-—i~ Okmeydanı Eğitim Hastanesi ' Eczacı Arkadaşlan Mahmut Şevket Zırh Ilköğretim Okulu'ndan aldığım öğrencı pasomu kaybettım. Hükümsüzdur HÜSEYIN GÜLDÜK BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1999/84 Davacılar Sevil Z. Ölçer vekilı taraftndan davalılar Hüsnii Koldaş vs, haklannda açılan Yenıbosna, «.uteh, * pafta. 8270 parsei sayılı taşıraftazın ortaklığı&m gtde- rilmesi <\nvxs.\nü* Akyüz Sk. No: 20/2 Küçükesat - Ankara adresinde ikamet ettüden bıldirilen ancak bu adreslerinde buluna- mayan davalılar Hüsnü Koldaş ve Füsun Kotdaş'a dava dilekçesi ve duruşma gününün ılanen tebliğ edilmesıne karar venlmış bulunduğundan, adı geçenlerin duruşma- nın yapılacağı 27.6 2000 günü saat 09 45 'te hazır bıilun- malan, belge ve delillerini ibraz etmeleri, gelmedikleri ve delil bıldirmedikleri takdırde HUMK'nin 509. ve 510. maddeleri gereğince yargılamaya devam edıleceği ve karar venleceğı ılan olunur. Basın: 24590 SEZER OTEL BODRUM 19 MAYIS-21 MAYIS , _ _ 1 Kişi günlük 5.000.000 '---• (Oda kahvaltı dahil) Rez: O 252 316 26 98-99 ğun dikkat etmesi gereken, dikkat ede- bileceği, yaşına göre dikkat süresine uygun davranışlan gösterememesi- dir. Böyle çocuklar çoğu kez, 'dik- katsiz". 'dikkatini vermiyor', 'haylaz', tembel' olarak nıtelendınlır, oysa ço- cuğun 'dikkat yoğunlaşûnna'da soru- nu vardır. 'İmpulsif davTanışlar'la çocuğun her istedığini anında yapmak için hiç- bir engele aldırmadan, hiçbir kurala aldınş etmeden davTanması kastedil- mektedir. Bu davranışlar, çocuğun ba- şansı için çok önemli olan 'gereken işi gereken zamanda ve gereken yer- deyapması'nı engellediği için çocuk, çevresi tarafindan çok eleştirilir. 'Hiperaktivite' ise çocuğun belirli bir amaç gözetmediği halde yerinde duramaması, sakin olamamasıdır. Bu çocuklar her an hareket halinde olma isteklerini yenemezler, çe\Te uyanlanna uyamaz- lar, bundan dolayı da 'ya- ramaz ve oyun bozucu' olarak nitelendirilirler. Doç. Dr. Ümran Kork- maziar. klinik psikolog CM- cay Gûner, klinik psikolog Emre Konuk tarafindan yapılan bir çalışma, Psi- kologlar Derneği İstanbul Şubesi adına kongrede su- nuldu. Bu model de 6 ya- şın üzerindeki bireylere 5- 15 kişilik gruplar halinde duruma göre değişen uy- gulamalardan oluşuyor. Adım adun gelişen teda- vi, 1. Psikolojik debriefıng: tki liderle, duygulan, dü- şûnceleri anlatma, dinle- me, paylaşun, paylaşarak fark etme, düzene sokma, duygu ve düşünceleri ye- niden yapılandırma sûreç- lerini kapsıyor. 2. Art terapi çahşmala- n: Sözel olmayan çahş- malan, sesleri, müzikle di- şavurumu, resim, kolaj, heykel çahşmalannı pay- laşarak dile getirme süreç- lerini kapsıyor. 3. lyileştirici hikâyeler: Yaşanan olaydan kaynak- lanan duygu ve düşünce- leri yansıtarak, yerine ko- yarak dışa vurmayı amaç- lıyor. Ayna işlevı, model iş- levi, aracı işlevi yapıyor, depolanmış bügileri ya- rarh küıyor. 4. Basic Ph çahşması: Belief(înanç) Affect (Duygu) Social (Sosyal) Imagination (Imgesel) Cognition (Biliş) Phsiological (Fizyolo- jik) sözcüklerinin baş harf- lennden oluşan çalışma, inançlar ve değerlerden başlayarak duygulan, sos- yal olguyu, imajlan izle- yerek bilişsel ve fıziksel süreçlerin yeniden yapı- landınknası amacına yö- neliktir. 5. Güvenli yer egzersi- ZI. ve DERİN UMAR dünyaya geldi. ^ 6 Mayıs 2000 NEWYORK egzersizleri. 7. Psikolojıkdanışman- Idc hizmetlerîT Depremlerde olduğu ka- dar, uğranan çeşitli fela- ketlerde yaşanabilen ruh- saltravmalarakarşıda uy- gulanabilecek olan model yeni acıhmlar sağlamakta- dn-. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOGLU U.M.U.T. Ahmet Necdet Sezer, Ankara Hukuk Fakütte- si'nden 1962'd3 mezun olmuş. Benim aynı fakül- teden biraz başansızlık, daha çok da benimseme- yiş nedeniyle a/nlıp bir başka fakülteye geçtiğim yıl... Sayın Sezef 1941 doğumlu olduğuna göre üni- versiteyi 21 yaşında bitirmiş. Bu onun sadece o dönemde değil. öncesinde de başanlı bir öğren- ci olduğunu gösteriyor. Benden bir yaş büyük 10. Cumhurbaşkanmız, eğerelini bu kadar teztutma- yıp 1965'te hâlâ üniversite öğrenciliğini sürdürü- yorolsaydı, bizm "Dönüşüm "dergisi serüvenine katılır mıydı? Kızılay alanında bizlerle birlikte em- peryalizm karşıt sloganlar atarak yanımızda yer alır mıydı? Bilmiyoojm ve bundan kuşkuluyum da. Fakat bunu önemsemiyorum. Çünkü o yıllann "Dö- nüşüm "cülerinin belki çoğunluğu bu satırlann ya- zan gibi ilk gençlik dönemlerine sadakatı sürdü- rüyor olsa da kimileri gençliklerini de umutlannı da çoktan yitirdi. Buna karşılık bizim kuşağımızın bir delikanlısı, bizimkine belki hiç benzemeyen yollar- dan geçerek, fakat namuslu, yurtsever, demokrat bir kimlikle, bugün Türkiye'nin 10. Cumhurbaşka- ntdır. Bu olguyu önemsiyorum ve ülkemiz adına umut olarak görüyorum... ••• Sabahleyin efkence bir saarte evden ayrılırken TRT 1 'in gazete özetlerinde Uğur Mumcu'nun Sadettin Tantan için yıllar önce söylemiş olduğu sözlerkulağımaçarptı. Duyabıldiklerimi notettim: "Su namuslupolise ve arkadaşlanna Allah yardım- cı olsun." Sonra "Milliyet"te haberin aslını gör- düm. Sevgili Uâur, 11 Temmuz 1983 tarihli yazı- sında, o sırada Istanbul Mali Polis Şefi olan Sayın Tantan'ın çabalannı övüyor ve yukandaki sözleri söylüyor. "Namuslu olmak" kavramı, her anlam- da ve her türden kamplara aynlmış toplumumuz- da çoktandır unutulur oldu. Oysa insanca erdem- lerin ilk sırasında yer alması gerekir. Sadettin Tan- tan ne kadar sağcı, ne kadar solcu, ne kadar din- dar ya da ateist, bilmem; ve bunun çok fazla önem taşıdığını da düşünmüyorum. Herkes gibi benim de görebildiğim onun cesur, doğru sözlü, kişisel çıkar değil ülke çıkan gözeten, gerçeği arayan, çalışkan, uygar kimlikli bir insan oluşu. Bu özellik- lere sahip olmayı "solcu", "sağcı", "merkezci", "dindar", "dinsiz" vb. olmaktan çok daha fazla önemsiyorum. Sayın Içişlen Bakanı'nın yönetimin- de yürütülen U.M.U.T. (Uğur Mumcu, Uzun Takip) operasyonu ne sonuç verecek bilmiyoaım; fakat bu operasyona "umut" adı verilmesindeki incelik bile ülkemiz adına bir umuttur... * • • Birsüre önce Izzet Baysal Üniversitesi öğrenci- lerinin çağrılısı olarak Bolu'daydım. Bolu'yu ve çevresini bu "zengın işadamrrun ve ailesinin yap- tırdığı okullar, hastaneler, bu türden kurümlar do- natıyor. Kurdurduğu ve devlete armağan ettiği üni- versitenin girişindeki anıtmezannı gördüğümde, sanatsal bir değer taşıdığı da apaçık bu sade ve anlamlı anıtı, bu namuslu insanın fazlasıyla hak et- miş olduğunu düşündüm... Düşüncelerimi yük- sek sesle dile getirdiğimde arabadakı genç arka- daşlar da bana katıldılar... ••• Türkiye çok zor, ama umut dolu bir dönemden geçiyor. "Namus", "özveri, "yurtseveriik", "cesa- ret", "dürüstlük", insan sevehik' gibi insan olma- nın en temel gereklerini, erdemlerini gittikçe daha çok, daha sık dile getirmemiz gerekiyor... "İnsan olma" kavramına dar siyasal terminolojiden daha geniş bir alandanefesaldırmamız gerekiyor... Ben yurtsever, aydınlanmacı, emekten yana güçlerin bir- likteliğini, etkili ve başanlı olmasını biraz da buna bağlı görüyorum ve umutluyum... duLclnea •natlar lf|n 5,-0, makan Het gün 13 OC 20 OO Paiar v e Pİİart™ bodnjm kat Meselık sokak 2 0 BeyoSiu tel 212 245 15 71 lel 1a x 0 212 245 63 13 w«n» dulcıneajrg s-man cafe@dulcmea org ANKARAEKİNTİYATROSU Güidürü 2 böiüm Mebusandı mecli Süleyman'dı Bült Hakimiyet milletin Cok eski bir masaldî Müzik: Kemaf Günüç Uoreografi: Çdlgılı şarkılı seriıiik ibıvt Yazan-derleyen: Faruk Guvenç Rejijor: IVİUIcİİ Atrlk KUÇUKTİYATRO 8-I3MAYIS Biletsatış:Gişe .\\ \\ 69«Dostkitapevi 42S 24 64 T>plu satış 309 24 14 (Kadın Sajhğ, v e Aile Planlaması) ^izmet Sistemi Bilgi H*ttı: 212 - 257 06 46
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle