21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 MAYIS 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Yenilikçi Fazilet Partisi kongresi öncesi parti iki gru- ba aynldı: Gelenekçiler, yenilikçiler. "Yenilikçiler"\n lideri Abdullah Gül tanıtım broşürü bastırmış. Broşürde Abdullah Gül'ün kışiliğine ilişkin bilgilere yer verilmiş. Birkaç alıntı: "Abdullah Gül'ün fikriyatının oluşmasında iki lider kişiliğin büyük payı var: Necip Fazıl Kısakürek ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan. Her ikisiyle uzun yıllar birlikte olacak, birfikte yürüyecektir. _ Abdullah Gül, üniversite öğrencisiyken, Ömer Öztürk'ün Genel Başkan olduğu dö- nemde Milli Türk Talebi Biriiği'nde Merkez lc- ra Konseyi üyesi olarak görev yaptı. Üniver- site yıllannda yakından izlediği fikir adamlan: Sezai Karakoç, Cemil Meriç, Erol Güngör, Idris Küçükömer, Fethi Gemuhoğlu. 1976-78 yıllannda Fehmi Koru ve Şükrü Karatepe ile birlikte Milli Kültür Vakfı 'nın bur- suyla doktora çalışması yapmak için Ingilte- re'yegönderilir. Kısa adı FOSİS olan Müslü- man OğrencilerBiriiği'nde Türk Ûğrencileri Yar- dımlaşma Derneği'nin kuruculan arasındadır. 1983'te Merkezi Cidde'de olan ve 48 Islam ülkesinin üye olduğu Islam Kalkınma Banka- sı'nda ekonomi uzmanı olarak görev alır." Görüldüğü üzere Abdullah Gül, epey "ye- nilikçi"ym\ş... ISIK KANSU İktidarlar istedi mi?Uğur Mumcu suikastını Iran giz- li servisi elemanları ile birlikte ger- çekleştirmekten sanık Abdülhamrt Çelik ile Yusuf Karakuş un bun- dan yıllar önce gözaltına alındık- ları, ifadelerinde SAVAMA ile Se- lam dergisi grubu, Hizbullah ile ilişkilerini, Iran'ı kapı komşusu yap- tıklarını tek tek anlattıktan sonra serbest bırakıldıklan ortaya çıkıyor. Ateş olan yerdeki dumanın koku- su çoktan çıkmış da, bugüne de- ğin ateşe ulaşılamamış... Neden? Eski Kültür Bakanı Fikri Sağ- lar, yazanmız Uğur Mumcu'nun katledildiği 24 Ocak 1993 günü Bakanlar Kurulu'nun olağanüstü toplandığını anımsattı: "O günkü BakanlarKurulu'ndo dönemin Içiş- leri Bakanı Ismet Sezgin, suikas- tı gerçekleştirenlerin Iran kaynak- lı olduğunun belirlendiğiniaktarmış- tı. Bunun üzenne bakanlann bir bölümü, elde edilen bu bilginin kamuoyuna mutlaka açıklanması, olayın üstüne gidilmesi gerektiği- ni ifade ediyorlardı. Dönemin Dı- şişleri Bakanı Hikmet Çetin söz alarak, temkinli olunmasını, Iran'ı suçlamak için elde somut bilgile- rin olması gerektiğini savundu ve 'Yeterli değerlendirme yapılma- dan komşu bir ülkeyle tartışmaya girmek doğru olur mu?' yönünde bir yorum yaptı." Bu örneğe eski Başbakan Nec- mettin Erbakan'ın, Iran'ayaptığı ziyaret sırasında Türk istihbarat birimi elemanlannı Iranlılann önün- de haşlamasını ekleyin. REFAH- YOL hükümeti döneminde Sin- can'da RP'Iİ Belediye Başkanı'nın Iran Büyükelçisi ile birlikte düzen- lediği Kudüs Gecesi"n\ de hatır- layın... Bu gelişmeler, eski DGM Sav- cısı Ülkü Coşkun'un, Uğur Mum- cu'nun eşi Güldal Mumcu'ya söy- lediği sözlere götürüyor insanı is- ter istemez: "Siyasi iktidar isterse bu işi çözer." 1993'ten bu yana ülkeyi yöne- ten siyasi iktidarlann ve siyasile- rin samimiyetle olayın üzerine git- mek istediklerini söylemek olası mı? 7 yıllık süreçte gelip geçen si- yasal iktidarlarda, "Yandaşlanmı- zı koruyalım" ya da "Durup durur- ken komşumuz Iran'/ gücendirme- yelim" anlayışı ağır basmış olma- lı ki; tanınan, ilişkileri bilinen, izle- nen sanıklann eylemi ancak bugün açığa çıkıyor. Büyük ölçüde içiş- leri Bakanı Sadettin Tantan'ın özel çabası ve ilgisiyle... Soruşturma, Uğur Mumcu'nun su- ikastındaTürkiye'deki kimi köktendin- ci gruplan kullanan Iran'ın parmağı ol- duğu üzerinde yoğunlaşıyor. Mumcu, iz sürmüş. 21 Aralık 1986'da şöyle yaz- mış: "KomşumuzSuriye, Türkiye'yeyö- nelik teröreylemlerinin üslerinden biri- dir. PKK militanlan ile Ermeni terörist- lerinin üslendikleri ve banndıklan yer- ler Suriye topraklan üzerindedir. Gerginlik bir başka komşumuz Iran ile de başlamak üzeredir. Islam Cum- huriyeti adına girişilen kanlı eylemler ve kurulmasına çalışılan totaliter yapı- daki din devleti, 'devrim ihracı'na baş- Uğur Mumcu iz üzerinde lamış, buamaçla Türkiye'de yandaşlar bulmuştur. Böyle bir ortamda Şii Emel örgütü ile Islami Emel örgütü gibi Su- riye ve Iran ile sıcak ilişkiler içindeki te- rör örgütleri ile Hizbullah örgütü, Isla- mi Cihat örgütü ve Abu Nidal lidehiğin- deki Devrimci El-Fetih Komandolan gi- bi Ortadoğulu terör örgütlerinin baş- vuracaklan eylemler, ülkemizi hiç iste- mediği çatışmalann içine sokabilir." Ifadeler alınıyor, bilgiler toplanıyor, Uğur Mumcu'nun arabasına bomba koyanlann Türkiye'de "diplomat" sanıy- la bulunan Iran gizli örgütü "SAVAMA" ajanlan olduğu anlaşılıyor. Mumcu, yine iz sürüyor, 16 Mart 1990'da saptamalartnı gazetemizdeki "Gözlem"köşesinde dile getiriyor. "Is- lamcı Terör" başlıklı yazısında, Iran Is- lam Cumhuriyeti kurulduktan sonra Türkiye'ye kaçan subayların 1985'ten başlayarak 1987'ye değin arka arkaya öldürüldüklerini anlatıyor ve ekliyor: "Türkiye, son yıllarda ajanlann cirit at- tıklan bir ülke oldu. ... Humenyi rejimikurulduğu günden bu yana 'Hizbullah' örgütü ve 'SAVA- MA' hemen hemen dünyanın herköşe- sinde eylemler sergiliyor. ... Biryanda Hafız Esad rejiminin koruması altında- ki Suriye kamplan, öte yanda Iran des- tekli Islamcı terör örgütleri ve uçlanna susturucu takılmış silahlar kullanan Is- lamcı ajanlar ve de diplomatik bağışık- lıklardan yararianan terörist diplomat- lar." Uğur Mumcu, 10-15 yıl öncesinden yalnızca kendi katillerinin adını vere- memiş... ISSIZ ODA YAZILARI VEDAT ÖZDEMİROĞLU Hıyar olmak bize yakışır! Amacımız hıyar olmak olma- lıdır! Çünkü bize en yakışan, hı- yar olmaktır! Hıyar olmazsak, doğamıza ters düşeriz ve hıyarlığın tüm nimetlerinden yoksun kalırız. Demokrasimiz de gerçek bir hıyar olmamız için tüm olanak- larını seferber etmiştir. Hıyar güzel şeydir. Hıyarlıkfelsefesi, dalga dalga yayıldığında, hep beraber çok mutlu olacağız! Birileri çıkıp "Hıyar olmanıza gerekyok, bu ûlkede zaten ge- reğinden fazla hıyahık mevcut" derse, sakın aldanmayın! On- lar, hıyarlık müessesesini bu toplumdan esirgemeye çalı- şanlardır. Hıyarlık oranını yük- seltemezsek, çok partili parla- menter rejim, er geç sıkıntıya düşer. Çünkü bu rejimi gelişti- recek güç, hıyar olmayı her gün biraz daha benimseyen halk olacaktır! Tek çaremiz, hıyar olmaktır! * Hıyar: Bir şeyi seçmekte ya da yapıp yapmamakta öz- gürlük. (Türkçe sözlük - 1 . cilt - Sf. 598 - Dil Derneği -1998) V.Ü. Kanalı Ankara'nın taşına bakma!.. Tahran'ın plastik bombasına bak!.. . >•; •. * * * • • • _ - - - . . . < Tantan şaşırttı... : -, ' r ' Çünkü biz, sadece kahramanlık edebiyatı yapan 'Tıntıniara alışmıştık!.. • • • ~ ~ Ecevit, sigara ve çayı ;„ ar *% bırakacak!.. J * Demirel'siz yaşadıktan sonra, onlarsız da yaşayabiliri.. • • • Her soyunanın sanatçı olduğu ülkede, sanatçılar soyunmuş, çok mu?!.. • • • 5 yüzyıl sonrası için "atasözü" adaylan: • Praym-taym'da öten horoz, yayından kaldınlır!.. • Insanlar cep telefonuyla konuşa konuşa anlaşır!. • Japon Borsası kapanmadan büyük konuşma!.. Bizi Büyütenler - 3 Erkin Koray "Deli kadın, hiç sen benian- tamadın! Sopa mopa kâr etmiyor taş kafana! Öldüm desen yalan, kaldım desen yalan Hepsi yalan! (...)" Bu sıra dışı güfte, Erkin Ko- ray'ın içten yorumuyla sıkı bir îşk şarkısı olmuştur. Şarkıyı iinleyip bitirdiğinizde, "sopanın vopanın kâr etmediği taş ka- a// kadına" duyulan deli aşkı anlayıp hak verirsiniz Erkin Ba- aa'ya, dahası şarkıdaki terke- Jen kadına asıl söylenmek is- •enenin "taş kalpli" olduğunu da lissedersiniz. Rock temposunu, kendi kül- îirünün içli motıfteriyle sentez- emeyi, hem de ne zaman ba- jarmıştır Erkin Koray. Çocuk- tığumuzdan beri dilimizden iüşmeyen mueize şarkt "Fe- tuphanallah" bu bağlamda, bir ez konusudur. Aynı şekilde, 'Çöpçüler" değerini hiç yitir- neden, dün olduğu gibi bugün ie, "underground'un marşı" jtmuştun "(...) Dün gece çok aradım, ıradım bulamadım Körolası çöpçüler aşkımı sü- ü ü l ! ()"^_)ş () — Dört dörtlük bir ozandır-Ef'- un Koray. Toplumun 'Baba'sıfatını ya- kıştırdığı insanlar içinde, bu ta- nımı en çok hakedendir. Diğer herhangi bir "Baba" gibi dün söylediğini bugün yadsımadı, işini hep çok iyi yaptı, hayalle- rimizi (bir ara DYP adaylığının dışında) hiç kınmadı! 'Yağmurlu' şarkısı, yağmur kadar güzeldir "Yağmurun sesine bak, aşka davet ediyor Cama vuran her damla beni harabediyor Herdamlada ah ettim, haya- tıma kahrettim O kadarüzgünüm ki, seni na- sıl kaybettim..." Yağmur, Erkin Koray'dan son- ra sadece yağmur değildır ar- tık, kaybedilenlerin senfonisidir. "Öyle birgeçse de zaman" Ba- ba'nın dediği 'aynıyla vakidin" Uteşthnayaninverdtği öfkederr, - daha güçlü bir sızı yaratır kay- bedilenin verdiği acı. Erkin Koray, kızını okula yol- lamadı, bu tavnnı destekleyen- ker de oldu, karşı çıkanlar da. Ben, karşı çıkanlardanım, oku- lun eğitim dışında, sosyal bir ge- reksinim olduğunu düşünüyo- _jum. Buna ragmen, bir gün okul _yaptıracak kadar zengin olur- "sam, adı hazır Erkin Koray H- köğretim Okulu! Duyurular18.00arası _ _ . . „ . Günday, Suat Ozkan veben, Ankara TÜYAP Kitap Fuan'nda Leman Yayınları standındayız. (Aynca, geçenlerde gidemedi- gimiz Izmir'i de önümüzdeki tıafta içinde telafi edeceğiz.) • 'Fasu/ye'adlıTürkfilminihe- nüz izleyemedim, ama çok in- sandan duydum. Haftaya, bu fılm hakkında daha aynntılı ya- zacağım. TİGBVl'e yöneleıt ilgi Tanm ve Köyişleri Bakan- lığı'nın, çok geniş arazilere sahip Tanm fşletmeleri Ge- nel Müdürlüğü (TİGEM) iş- letmelerinin özel kişi ve ku- ruluşlara kiralanması kara- rına dönük tcpkiler artıyor. Tanm-iş SendiKası Başka- nı Bedrettin Kaykaç, sen- dikaların ortak phtformu olan "O/cnos'dergisindeya- yımlanan makalesinde, Tİ- GEM işletmelerinin çeşitli özel sektörşirketlerine kira- lanması ya da bunlaria or- taklık kurmasının, TlGEM'in bütünlüğünü bozacağını di- le getirip eleştirilerini ve kay- gılarını sırahyor: "Çok kâriı bir sektör olan tohumculukta faaliyet gös- teren ulusötesi dev şirketle- rinçıkan, TlGEM'in bualan- daki faaliyetinin sona erdi- rilmesi ya da ele geçirilme- sidir. Daha şimdiden ABD Büyükelçisi, Amerikan fir- malannın TİGEM çiftlikleri- ne ilgi duyduğunu belirt- mekte, çiftlikleri ziyaret et- mektedir. TİGEM işletme- lerine talip olabilecek ya- bancı sermayeli şirketlerin kendi hayvanlannı getirme niyeti, Tanm ve Köyişleri Ba- kanlığı 'nın yehi damızlık ırk- lan ıslahı projesiyle çeliş- mektedir." Kaykaç, TlGEM'in gele- ceğini etkileyen her karar- da işçilerin de söz hakkı ol- duğuna inandığının da altı- nı çiziyor. Çok haklı da.. din- leyen kim? HAYYANLAR lsmiL CÜLCEÇ KİM KÎME DUM DUMA BEHIÇAK behicakÇa turk.net ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMİH POROY semihporoy(a yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 13 Mayıs İN PRENSLERİNDEN.. 1882'DE BUGÜN, ÜNUJ F&İA/£te gBSSAMt 6E- BeACfUE(eKAtc') POĞCHJ. GENÇ YAÇTA BİR OEKOKATÖeİMJ YAHIMPA ÇıRAK OIASAK ÇAL/ŞACAK, &UC* YETENEĞİUİKI O2TAYA ÇIK- MASttlt StâUYACAtTtrÖNCB rZLSNfuCT (Et*^ PK££YGNrSf), SONGA FOYİST GESSAMLASC4 POSTtUK. KUGA&UC, ÖZELUKLe f&V/ZM'OeN ÇOtC STKİLSUECSKTİR. ANCAK,geAQltE İÇİN SA- NAT YAÇAMIUIN EN ÖNBMLİ PÖNÜM NOIOA- ? 1909'OA PlCASSO İLE K4/SŞ(LAÇMA£1PlfZ. » yiECE. KÜBİST T/UeZOA REStML&Z VAPA4A- KOYULACAtC VE Bu AKfMtN PfCASSO İLE BİfZÜKTE ÖNCÜ SAMATÇlSr SAYfLACAKTIIZ. SOLDA, ATZk.YE£İNDE ÇALI&RKEN- GÖRÜŞ EMÎN GÜRSES Mumcu Cinayeti ve , İran Gladyosu > Devrim sonrası Iran'dan kaçan ve New York'tatak- si şoförlüğü yapan bir Iranlı, Iran'da değişimin kaçt1 nılmaz olduğunu, bunun bir süreç içinde olmasınırj yararlı olacağını ve çatışmaları önleyeceğini ifade et- mişti 1990'da. Iran'da yaşanan değişim sürecinde ye^ ni kuşaklar daha iyi yaşamak için artık taleplerini ile- ri sürebilecek kadar örgütlendiler. Rafsancani'nfn Nisan'da bir cuma hutbesinde, üniversite öğrencilq_- rinin Iran devriminde önemli rol oynadıklarından öv- güyle söz ettikten sonra, yabancı ajanlann günümüz- de bu idealist gençleri rejime karşı kışkırtmaya çaV lıştığından şikâyet etmesi bu yeni gelişmelerin kanı- tıdır. j Iran'da bu gelişmeler, doğal olarak, iktidan ellerior de tutan ve bunun nimetlerini kimseyle paylaşmat istemeyen radikalleri rahatsız etmiştir. Bir panik ha"- vası içerisine giren bu gruplar içeride ve dışanda, özef1 likle Soğuk Savaş döneminden sonra kendilerine al* ternatif yaratacak herkese karşı bir mücadele içerf- sine girmışlerdir. Içeride Hatemi öncülüğündeki reformcuları en önemli altematif gören radikaller 1997 seçimleriyle birlikte Hatemi çevresinde örgûtlenen reformculan yıl- dırmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Hate- mi'nin, bir saldırıda felç olan yakın çalışma arkadaşı Hacaryan ı zıyaretinde bunun reformlar için odeneo bir bedel olduğunu ifade etmesi, Rafsancani'nin yn ne bir cuma hutbesinde, bugünkü durumun devrirp öncesinin ortamını çağnştırdığını hatıriatması reform^ cular ve radikallerin gelişmelere bakışını göstermej si bakımından önemlidir. > Içerideki güç yanşına, yabancı düşmanlann Iran üze; rindeki emelleri argümanını ekleyen radikaller, rej fonrıculara karşı sertleşmek için uygun ortam yarat^ maya çalışmaktadırlar. Radikaller ABD ve Israil'in ya- nına düşman olarak Türkiye'yi de eklemişlerdir. Teb^ riz'de etkili örgütlenmeler içerisinde olan eski birTU^ DEH'linin syölediğine göre Iran halkında önemli oranİ da bir Türkiye yakınlığının varlığı radikalleri ürküt; mekte ve bu sempatinin eninde sonunda Iran'da re^ formculann galibiyetj ile sonuçlanacağı korkusunu güçT lendirmektedir. Iran istihbaratında etkin olan, Yunâ| nistan'daki 17 Kasım örgütü gibi Türkiye düşmanlı- ğı üzerine kurulmuşGladyotürü birörgütlenmeağır^ lığını göstermektedir. Bu grupyurtdışında Halkın Mü^ cahitleri önderlerinı öldürtmek için maddi ye mane-; vi hertüriü çaba içerisinde yeralmıştır. Türkiye'de ka- rışıklık çıkararak Türkiye'deki yönetim biçiminin Irart halkına ömek olmasını engellemek de bunlann gö"- rev alanı içerisindedir. / Uğur Mumcu cinayetini işleyenlerin bulunması kolaydır. Bu polisiye bir iştir. Bu cinayetin arkasındâ Iran'daki radikallerin bulunduğu yıllardır ifade edili- yordu. Fakat bir halkanın tamamlanmasıyla yeni ge- 1 lişmeler oldu. Bu halka Iran istihbaratında var olart ve radikalleri rahatsız eden bir grubun birtakım bfc gileri Hatemi'ye iletmesiyletamamlanmış olabılir. ISH rail ajanlığı suçlamasıyla Şiraz'da 13 Yahudi yargılarn maktadır. Bu nedenle uluslararası Yahudi lobisinin Irao üzerine baskıyı arttırmak için Ankara'ya birtakım brt* gilerin ulaştınlmasını sağlayarak Ankara - Tahran iliÇ 1 * kilerini gerginleştirmek ve Tahran yönetimini tavizkâı' bir tutum içerisine sokmak da amaçlanmış olabilkl Fakat o zaman Hizbullah'ın içindeki istihbarat görevj-, lilerinin bu tür bilgileri neden şimdiye kadar ulaştırr, madıklan sorusu gündeme gelir. j , Iran'la Alman. Fransız ve Avusturya'lı tekellerin tu cari ilişkilerini ABD'nin yasağına rağmen geliştirdik> leri, 100 milyar varillik petrol rezervi yanında Iran Kör 1 - fezi'nde 21 trilyon metreküplük dogalgaz yataklarP nın bu ülkelerin iştahını kabarttığı; ABD, Ingiltere vş Israil'in Iran ile ticaretten aslan payını alamadıklan, Kuveyt Petrol Bakanı Şeyh Saud Nasser al-S3-f bah'ın Iran tarafından kullanıma açılan 'Dorra GazAla- n/'nda kendilerinin de hakkı olduğunu ileri sürme» bölgedeki yarışın boyutunu göstermektedir. Bu yâ^ rış sürerken yabancı istihbarat birimlerinin Hizbullah* gibi terör örgütlerinin içerisine onların argümanlarıry kullanarak kolayca sızdıkları ve onlan yönlendirdik^" leri unutulmadan hareket edilmeiidir. .» Iran'da gelişimin önü ancak bir ıç çatışmayla ya da bir komşu ülke ile savaşla kesilebilir. Iran - Irak sa-> vaşı buna ömektir. Ankara, Hatemi ve taraftarlann^ bu sürecin çatışmasız tamamlanması için yardımç* olmalıdır. Radikallerin kışkırtmalannın arttığı bir dö^ nemde Tahran değil, Iran'ın Türk düşmanı Gladyoj-, sunun faaliyetleri mercek altına alınmalı. Hatemi yö- netimiyle bu konuda işbirliği yapılmahdır. ' Not: 17-19 Mayıs tarihleri arasında, Atatürkçü Dü^ şünce toplulukları ve derneklerinin düzenlediklef 'Tam Bağımsız Türkiye' için Samsun - Ankara yürü- yüşü 17 Mayıs Çarşamba günü Samsun'dan başlar^ tılacaktır. 19 Mayıs ruhunun canlı tutulması için özel- likle gençlerin yoğun çaba göstermeleri umut vericM 1 dir. Bu tür faaliyetlere destek vermeliyiz. Bilgi iç(ft Telefon: 0535 217 63 58 (Ankara), 0532 582 37 5» (Istanbul) £ E-mail: emingursesft yahoo.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 1/ Ağız ve dı- şetleri mukoza- sının iltihaplan- ması. II Ame- rika'da yaşayan yırtıcı bir hay- van... Aritmetik hesap yapmak- ta kullanılan. bırçok devin- gen parça dizi- siyle donatılmış düzenek. 3/ En 9 küçük izci ku- ruluşu... Ük Islam impa- ratorluğunu kuran Arap hanedanı. 4/ Kısa sap- 2 lı odun baltası... Avnı- 3 pa'dabirırmak. 5/Mar- 4 maraDenizi'nderuris- 5 tikbir ada. 61 Ateş... Artvin'in eski adı. II İslam dinıne göre ha- ram sayılan faiz... "Tur- gut — " : Şairimiz. 8/ Bir tür ince meşin. 9/ Bir cins tüylü av köpeği... sarhoş" anlamında argo sözcük. l ? YUKARIDAN AŞAGIYA: *' 1/Sanatsal ve kültiirel bıretkinlığın giderlenais-tÜHHty- nü ya da bir bölümünü karşılamay 1 üstknen kurum ya^ a, dallan a^ağıda olduğuna ma~ ıulan cennet ağacı... Yeteneği ve saygınlığıyla ünlü ka-^ dın şarkıcı. 3/ Kesilen ağacın yerde kalan kütük dibi.« Hava basıncı birimi. 4/ Eski dilde su... Yurdumuzuîb batıdaki en uç noktası olan burun. 5/ Sirke ya da limoı^ tadmda olan... llave. 6/ Eksiği olmayan... Futbolda to- pun dışanya çıkmasına verilen ad. II Avrupa'da büyii? bir yanmada... Kuru soğuk. 8/ Çalgılı meyhane. 9İJ "Biz kimseye — tutmayız / Kamu âlem birdir bize^» (Yunus Emre)... Bir şeyin erebıleceği uzaklık, menziL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle