Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 MAYIS 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Yenilikçi
Fazilet Partisi kongresi öncesi parti iki gru-
ba aynldı: Gelenekçiler, yenilikçiler.
"Yenilikçiler"\n lideri Abdullah Gül tanıtım
broşürü bastırmış. Broşürde Abdullah Gül'ün
kışiliğine ilişkin bilgilere yer verilmiş. Birkaç
alıntı:
"Abdullah Gül'ün fikriyatının oluşmasında
iki lider kişiliğin büyük payı var: Necip Fazıl
Kısakürek ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan.
Her ikisiyle uzun yıllar birlikte olacak, birfikte
yürüyecektir.
_ Abdullah Gül, üniversite öğrencisiyken,
Ömer Öztürk'ün Genel Başkan olduğu dö-
nemde Milli Türk Talebi Biriiği'nde Merkez lc-
ra Konseyi üyesi olarak görev yaptı. Üniver-
site yıllannda yakından izlediği fikir adamlan:
Sezai Karakoç, Cemil Meriç, Erol Güngör,
Idris Küçükömer, Fethi Gemuhoğlu.
1976-78 yıllannda Fehmi Koru ve Şükrü
Karatepe ile birlikte Milli Kültür Vakfı 'nın bur-
suyla doktora çalışması yapmak için Ingilte-
re'yegönderilir. Kısa adı FOSİS olan Müslü-
man OğrencilerBiriiği'nde Türk Ûğrencileri Yar-
dımlaşma Derneği'nin kuruculan arasındadır.
1983'te Merkezi Cidde'de olan ve 48 Islam
ülkesinin üye olduğu Islam Kalkınma Banka-
sı'nda ekonomi uzmanı olarak görev alır."
Görüldüğü üzere Abdullah Gül, epey "ye-
nilikçi"ym\ş...
ISIK KANSU
İktidarlar istedi mi?Uğur Mumcu suikastını Iran giz-
li servisi elemanları ile birlikte ger-
çekleştirmekten sanık Abdülhamrt
Çelik ile Yusuf Karakuş un bun-
dan yıllar önce gözaltına alındık-
ları, ifadelerinde SAVAMA ile Se-
lam dergisi grubu, Hizbullah ile
ilişkilerini, Iran'ı kapı komşusu yap-
tıklarını tek tek anlattıktan sonra
serbest bırakıldıklan ortaya çıkıyor.
Ateş olan yerdeki dumanın koku-
su çoktan çıkmış da, bugüne de-
ğin ateşe ulaşılamamış... Neden?
Eski Kültür Bakanı Fikri Sağ-
lar, yazanmız Uğur Mumcu'nun
katledildiği 24 Ocak 1993 günü
Bakanlar Kurulu'nun olağanüstü
toplandığını anımsattı: "O günkü
BakanlarKurulu'ndo dönemin Içiş-
leri Bakanı Ismet Sezgin, suikas-
tı gerçekleştirenlerin Iran kaynak-
lı olduğunun belirlendiğiniaktarmış-
tı. Bunun üzenne bakanlann bir
bölümü, elde edilen bu bilginin
kamuoyuna mutlaka açıklanması,
olayın üstüne gidilmesi gerektiği-
ni ifade ediyorlardı. Dönemin Dı-
şişleri Bakanı Hikmet Çetin söz
alarak, temkinli olunmasını, Iran'ı
suçlamak için elde somut bilgile-
rin olması gerektiğini savundu ve
'Yeterli değerlendirme yapılma-
dan komşu bir ülkeyle tartışmaya
girmek doğru olur mu?' yönünde
bir yorum yaptı."
Bu örneğe eski Başbakan Nec-
mettin Erbakan'ın, Iran'ayaptığı
ziyaret sırasında Türk istihbarat
birimi elemanlannı Iranlılann önün-
de haşlamasını ekleyin. REFAH-
YOL hükümeti döneminde Sin-
can'da RP'Iİ Belediye Başkanı'nın
Iran Büyükelçisi ile birlikte düzen-
lediği Kudüs Gecesi"n\ de hatır-
layın...
Bu gelişmeler, eski DGM Sav-
cısı Ülkü Coşkun'un, Uğur Mum-
cu'nun eşi Güldal Mumcu'ya söy-
lediği sözlere götürüyor insanı is-
ter istemez: "Siyasi iktidar isterse
bu işi çözer."
1993'ten bu yana ülkeyi yöne-
ten siyasi iktidarlann ve siyasile-
rin samimiyetle olayın üzerine git-
mek istediklerini söylemek olası
mı?
7 yıllık süreçte gelip geçen si-
yasal iktidarlarda, "Yandaşlanmı-
zı koruyalım" ya da "Durup durur-
ken komşumuz Iran'/ gücendirme-
yelim" anlayışı ağır basmış olma-
lı ki; tanınan, ilişkileri bilinen, izle-
nen sanıklann eylemi ancak bugün
açığa çıkıyor. Büyük ölçüde içiş-
leri Bakanı Sadettin Tantan'ın özel
çabası ve ilgisiyle...
Soruşturma, Uğur Mumcu'nun su-
ikastındaTürkiye'deki kimi köktendin-
ci gruplan kullanan Iran'ın parmağı ol-
duğu üzerinde yoğunlaşıyor. Mumcu,
iz sürmüş. 21 Aralık 1986'da şöyle yaz-
mış: "KomşumuzSuriye, Türkiye'yeyö-
nelik teröreylemlerinin üslerinden biri-
dir. PKK militanlan ile Ermeni terörist-
lerinin üslendikleri ve banndıklan yer-
ler Suriye topraklan üzerindedir.
Gerginlik bir başka komşumuz Iran
ile de başlamak üzeredir. Islam Cum-
huriyeti adına girişilen kanlı eylemler
ve kurulmasına çalışılan totaliter yapı-
daki din devleti, 'devrim ihracı'na baş-
Uğur Mumcu iz üzerinde
lamış, buamaçla Türkiye'de yandaşlar
bulmuştur. Böyle bir ortamda Şii Emel
örgütü ile Islami Emel örgütü gibi Su-
riye ve Iran ile sıcak ilişkiler içindeki te-
rör örgütleri ile Hizbullah örgütü, Isla-
mi Cihat örgütü ve Abu Nidal lidehiğin-
deki Devrimci El-Fetih Komandolan gi-
bi Ortadoğulu terör örgütlerinin baş-
vuracaklan eylemler, ülkemizi hiç iste-
mediği çatışmalann içine sokabilir."
Ifadeler alınıyor, bilgiler toplanıyor,
Uğur Mumcu'nun arabasına bomba
koyanlann Türkiye'de "diplomat" sanıy-
la bulunan Iran gizli örgütü "SAVAMA"
ajanlan olduğu anlaşılıyor.
Mumcu, yine iz sürüyor, 16 Mart
1990'da saptamalartnı gazetemizdeki
"Gözlem"köşesinde dile getiriyor. "Is-
lamcı Terör" başlıklı yazısında, Iran Is-
lam Cumhuriyeti kurulduktan sonra
Türkiye'ye kaçan subayların 1985'ten
başlayarak 1987'ye değin arka arkaya
öldürüldüklerini anlatıyor ve ekliyor:
"Türkiye, son yıllarda ajanlann cirit at-
tıklan bir ülke oldu.
... Humenyi rejimikurulduğu günden
bu yana 'Hizbullah' örgütü ve 'SAVA-
MA' hemen hemen dünyanın herköşe-
sinde eylemler sergiliyor. ... Biryanda
Hafız Esad rejiminin koruması altında-
ki Suriye kamplan, öte yanda Iran des-
tekli Islamcı terör örgütleri ve uçlanna
susturucu takılmış silahlar kullanan Is-
lamcı ajanlar ve de diplomatik bağışık-
lıklardan yararianan terörist diplomat-
lar."
Uğur Mumcu, 10-15 yıl öncesinden
yalnızca kendi katillerinin adını vere-
memiş...
ISSIZ ODA YAZILARI
VEDAT ÖZDEMİROĞLU
Hıyar olmak bize yakışır!
Amacımız hıyar olmak olma-
lıdır! Çünkü bize en yakışan, hı-
yar olmaktır!
Hıyar olmazsak, doğamıza
ters düşeriz ve hıyarlığın tüm
nimetlerinden yoksun kalırız.
Demokrasimiz de gerçek bir
hıyar olmamız için tüm olanak-
larını seferber etmiştir. Hıyar
güzel şeydir. Hıyarlıkfelsefesi,
dalga dalga yayıldığında, hep
beraber çok mutlu olacağız!
Birileri çıkıp "Hıyar olmanıza
gerekyok, bu ûlkede zaten ge-
reğinden fazla hıyahık mevcut"
derse, sakın aldanmayın! On-
lar, hıyarlık müessesesini bu
toplumdan esirgemeye çalı-
şanlardır. Hıyarlık oranını yük-
seltemezsek, çok partili parla-
menter rejim, er geç sıkıntıya
düşer. Çünkü bu rejimi gelişti-
recek güç, hıyar olmayı her
gün biraz daha benimseyen
halk olacaktır!
Tek çaremiz, hıyar olmaktır!
* Hıyar: Bir şeyi seçmekte
ya da yapıp yapmamakta öz-
gürlük. (Türkçe sözlük - 1 . cilt
- Sf. 598 - Dil Derneği -1998)
V.Ü. Kanalı
Ankara'nın taşına bakma!..
Tahran'ın plastik
bombasına bak!.. . >•; •.
* * * • • • _ - - - . . . <
Tantan şaşırttı...
:
-, '
r
'
Çünkü biz, sadece
kahramanlık edebiyatı yapan
'Tıntıniara alışmıştık!..
• • • ~ ~
Ecevit, sigara ve çayı ;„ ar *%
bırakacak!..
J
*
Demirel'siz yaşadıktan sonra,
onlarsız da yaşayabiliri..
• • •
Her soyunanın
sanatçı olduğu ülkede,
sanatçılar soyunmuş,
çok mu?!..
• • •
5 yüzyıl sonrası için
"atasözü" adaylan:
• Praym-taym'da öten horoz, yayından kaldınlır!..
• Insanlar cep telefonuyla konuşa konuşa anlaşır!.
• Japon Borsası kapanmadan büyük konuşma!..
Bizi Büyütenler - 3
Erkin Koray
"Deli kadın, hiç sen benian-
tamadın!
Sopa mopa kâr etmiyor taş
kafana!
Öldüm desen yalan, kaldım
desen yalan
Hepsi yalan! (...)"
Bu sıra dışı güfte, Erkin Ko-
ray'ın içten yorumuyla sıkı bir
îşk şarkısı olmuştur. Şarkıyı
iinleyip bitirdiğinizde, "sopanın
vopanın kâr etmediği taş ka-
a// kadına" duyulan deli aşkı
anlayıp hak verirsiniz Erkin Ba-
aa'ya, dahası şarkıdaki terke-
Jen kadına asıl söylenmek is-
•enenin "taş kalpli" olduğunu da
lissedersiniz.
Rock temposunu, kendi kül-
îirünün içli motıfteriyle sentez-
emeyi, hem de ne zaman ba-
jarmıştır Erkin Koray. Çocuk-
tığumuzdan beri dilimizden
iüşmeyen mueize şarkt "Fe-
tuphanallah" bu bağlamda, bir
ez konusudur. Aynı şekilde,
'Çöpçüler" değerini hiç yitir-
neden, dün olduğu gibi bugün
ie, "underground'un marşı"
jtmuştun
"(...) Dün gece çok aradım,
ıradım bulamadım
Körolası çöpçüler aşkımı sü-
ü ü l ! ()"^_)ş ()
— Dört dörtlük bir ozandır-Ef'-
un Koray.
Toplumun 'Baba'sıfatını ya-
kıştırdığı insanlar içinde, bu ta-
nımı en çok hakedendir. Diğer
herhangi bir "Baba" gibi dün
söylediğini bugün yadsımadı,
işini hep çok iyi yaptı, hayalle-
rimizi (bir ara DYP adaylığının
dışında) hiç kınmadı!
'Yağmurlu' şarkısı, yağmur
kadar güzeldir
"Yağmurun sesine bak, aşka
davet ediyor
Cama vuran her damla beni
harabediyor
Herdamlada ah ettim, haya-
tıma kahrettim
O kadarüzgünüm ki, seni na-
sıl kaybettim..."
Yağmur, Erkin Koray'dan son-
ra sadece yağmur değildır ar-
tık, kaybedilenlerin senfonisidir.
"Öyle birgeçse de zaman" Ba-
ba'nın dediği 'aynıyla vakidin"
Uteşthnayaninverdtği öfkederr, -
daha güçlü bir sızı yaratır kay-
bedilenin verdiği acı.
Erkin Koray, kızını okula yol-
lamadı, bu tavnnı destekleyen-
ker de oldu, karşı çıkanlar da.
Ben, karşı çıkanlardanım, oku-
lun eğitim dışında, sosyal bir ge-
reksinim olduğunu düşünüyo-
_jum. Buna ragmen, bir gün okul
_yaptıracak kadar zengin olur-
"sam, adı hazır Erkin Koray H-
köğretim Okulu!
Duyurular18.00arası _ _ . . „ .
Günday, Suat Ozkan veben,
Ankara TÜYAP Kitap Fuan'nda
Leman Yayınları standındayız.
(Aynca, geçenlerde gidemedi-
gimiz Izmir'i de önümüzdeki
tıafta içinde telafi
edeceğiz.)
• 'Fasu/ye'adlıTürkfilminihe-
nüz izleyemedim, ama çok in-
sandan duydum. Haftaya, bu
fılm hakkında daha aynntılı ya-
zacağım.
TİGBVl'e
yöneleıt ilgi
Tanm ve Köyişleri Bakan-
lığı'nın, çok geniş arazilere
sahip Tanm fşletmeleri Ge-
nel Müdürlüğü (TİGEM) iş-
letmelerinin özel kişi ve ku-
ruluşlara kiralanması kara-
rına dönük tcpkiler artıyor.
Tanm-iş SendiKası Başka-
nı Bedrettin Kaykaç, sen-
dikaların ortak phtformu
olan "O/cnos'dergisindeya-
yımlanan makalesinde, Tİ-
GEM işletmelerinin çeşitli
özel sektörşirketlerine kira-
lanması ya da bunlaria or-
taklık kurmasının, TlGEM'in
bütünlüğünü bozacağını di-
le getirip eleştirilerini ve kay-
gılarını sırahyor:
"Çok kâriı bir sektör olan
tohumculukta faaliyet gös-
teren ulusötesi dev şirketle-
rinçıkan, TlGEM'in bualan-
daki faaliyetinin sona erdi-
rilmesi ya da ele geçirilme-
sidir. Daha şimdiden ABD
Büyükelçisi, Amerikan fir-
malannın TİGEM çiftlikleri-
ne ilgi duyduğunu belirt-
mekte, çiftlikleri ziyaret et-
mektedir. TİGEM işletme-
lerine talip olabilecek ya-
bancı sermayeli şirketlerin
kendi hayvanlannı getirme
niyeti, Tanm ve Köyişleri Ba-
kanlığı 'nın yehi damızlık ırk-
lan ıslahı projesiyle çeliş-
mektedir."
Kaykaç, TlGEM'in gele-
ceğini etkileyen her karar-
da işçilerin de söz hakkı ol-
duğuna inandığının da altı-
nı çiziyor. Çok haklı da.. din-
leyen kim?
HAYYANLAR lsmiL CÜLCEÇ
KİM KÎME DUM DUMA BEHIÇAK behicakÇa turk.net
ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI
HARBİ SEMİH POROY semihporoy(a yahoo.com
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 13 Mayıs
İN PRENSLERİNDEN..
1882'DE BUGÜN, ÜNUJ F&İA/£te gBSSAMt 6E-
BeACfUE(eKAtc') POĞCHJ. GENÇ YAÇTA
BİR OEKOKATÖeİMJ YAHIMPA ÇıRAK OIASAK
ÇAL/ŞACAK, &UC* YETENEĞİUİKI O2TAYA ÇIK-
MASttlt StâUYACAtTtrÖNCB rZLSNfuCT (Et*^
PK££YGNrSf), SONGA FOYİST GESSAMLASC4
POSTtUK. KUGA&UC, ÖZELUKLe f&V/ZM'OeN
ÇOtC STKİLSUECSKTİR. ANCAK,geAQltE İÇİN SA-
NAT YAÇAMIUIN EN ÖNBMLİ PÖNÜM NOIOA-
? 1909'OA PlCASSO İLE K4/SŞ(LAÇMA£1PlfZ.
» yiECE. KÜBİST T/UeZOA REStML&Z VAPA4A-
KOYULACAtC VE Bu AKfMtN PfCASSO İLE
BİfZÜKTE ÖNCÜ SAMATÇlSr SAYfLACAKTIIZ.
SOLDA, ATZk.YE£İNDE ÇALI&RKEN-
GÖRÜŞ
EMÎN GÜRSES
Mumcu Cinayeti ve ,
İran Gladyosu >
Devrim sonrası Iran'dan kaçan ve New York'tatak-
si şoförlüğü yapan bir Iranlı, Iran'da değişimin kaçt1
nılmaz olduğunu, bunun bir süreç içinde olmasınırj
yararlı olacağını ve çatışmaları önleyeceğini ifade et-
mişti 1990'da. Iran'da yaşanan değişim sürecinde ye^
ni kuşaklar daha iyi yaşamak için artık taleplerini ile-
ri sürebilecek kadar örgütlendiler. Rafsancani'nfn
Nisan'da bir cuma hutbesinde, üniversite öğrencilq_-
rinin Iran devriminde önemli rol oynadıklarından öv-
güyle söz ettikten sonra, yabancı ajanlann günümüz-
de bu idealist gençleri rejime karşı kışkırtmaya çaV
lıştığından şikâyet etmesi bu yeni gelişmelerin kanı-
tıdır. j
Iran'da bu gelişmeler, doğal olarak, iktidan ellerior
de tutan ve bunun nimetlerini kimseyle paylaşmat
istemeyen radikalleri rahatsız etmiştir. Bir panik ha"-
vası içerisine giren bu gruplar içeride ve dışanda, özef1
likle Soğuk Savaş döneminden sonra kendilerine al*
ternatif yaratacak herkese karşı bir mücadele içerf-
sine girmışlerdir.
Içeride Hatemi öncülüğündeki reformcuları en
önemli altematif gören radikaller 1997 seçimleriyle
birlikte Hatemi çevresinde örgûtlenen reformculan yıl-
dırmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Hate-
mi'nin, bir saldırıda felç olan yakın çalışma arkadaşı
Hacaryan ı zıyaretinde bunun reformlar için odeneo
bir bedel olduğunu ifade etmesi, Rafsancani'nin yn
ne bir cuma hutbesinde, bugünkü durumun devrirp
öncesinin ortamını çağnştırdığını hatıriatması reform^
cular ve radikallerin gelişmelere bakışını göstermej
si bakımından önemlidir. >
Içerideki güç yanşına, yabancı düşmanlann Iran üze;
rindeki emelleri argümanını ekleyen radikaller, rej
fonrıculara karşı sertleşmek için uygun ortam yarat^
maya çalışmaktadırlar. Radikaller ABD ve Israil'in ya-
nına düşman olarak Türkiye'yi de eklemişlerdir. Teb^
riz'de etkili örgütlenmeler içerisinde olan eski birTU^
DEH'linin syölediğine göre Iran halkında önemli oranİ
da bir Türkiye yakınlığının varlığı radikalleri ürküt;
mekte ve bu sempatinin eninde sonunda Iran'da re^
formculann galibiyetj ile sonuçlanacağı korkusunu güçT
lendirmektedir. Iran istihbaratında etkin olan, Yunâ|
nistan'daki 17 Kasım örgütü gibi Türkiye düşmanlı-
ğı üzerine kurulmuşGladyotürü birörgütlenmeağır^
lığını göstermektedir. Bu grupyurtdışında Halkın Mü^
cahitleri önderlerinı öldürtmek için maddi ye mane-;
vi hertüriü çaba içerisinde yeralmıştır. Türkiye'de ka-
rışıklık çıkararak Türkiye'deki yönetim biçiminin Irart
halkına ömek olmasını engellemek de bunlann gö"-
rev alanı içerisindedir. /
Uğur Mumcu cinayetini işleyenlerin bulunması
kolaydır. Bu polisiye bir iştir. Bu cinayetin arkasındâ
Iran'daki radikallerin bulunduğu yıllardır ifade edili-
yordu. Fakat bir halkanın tamamlanmasıyla yeni ge-
1
lişmeler oldu. Bu halka Iran istihbaratında var olart
ve radikalleri rahatsız eden bir grubun birtakım bfc
gileri Hatemi'ye iletmesiyletamamlanmış olabılir. ISH
rail ajanlığı suçlamasıyla Şiraz'da 13 Yahudi yargılarn
maktadır. Bu nedenle uluslararası Yahudi lobisinin Irao
üzerine baskıyı arttırmak için Ankara'ya birtakım brt*
gilerin ulaştınlmasını sağlayarak Ankara - Tahran iliÇ
1
*
kilerini gerginleştirmek ve Tahran yönetimini tavizkâı'
bir tutum içerisine sokmak da amaçlanmış olabilkl
Fakat o zaman Hizbullah'ın içindeki istihbarat görevj-,
lilerinin bu tür bilgileri neden şimdiye kadar ulaştırr,
madıklan sorusu gündeme gelir. j ,
Iran'la Alman. Fransız ve Avusturya'lı tekellerin tu
cari ilişkilerini ABD'nin yasağına rağmen geliştirdik>
leri, 100 milyar varillik petrol rezervi yanında Iran Kör
1
-
fezi'nde 21 trilyon metreküplük dogalgaz yataklarP
nın bu ülkelerin iştahını kabarttığı; ABD, Ingiltere vş
Israil'in Iran ile ticaretten aslan payını alamadıklan,
Kuveyt Petrol Bakanı Şeyh Saud Nasser al-S3-f
bah'ın Iran tarafından kullanıma açılan 'Dorra GazAla-
n/'nda kendilerinin de hakkı olduğunu ileri sürme»
bölgedeki yarışın boyutunu göstermektedir. Bu yâ^
rış sürerken yabancı istihbarat birimlerinin Hizbullah*
gibi terör örgütlerinin içerisine onların argümanlarıry
kullanarak kolayca sızdıkları ve onlan yönlendirdik^"
leri unutulmadan hareket edilmeiidir. .»
Iran'da gelişimin önü ancak bir ıç çatışmayla ya da
bir komşu ülke ile savaşla kesilebilir. Iran - Irak sa->
vaşı buna ömektir. Ankara, Hatemi ve taraftarlann^
bu sürecin çatışmasız tamamlanması için yardımç*
olmalıdır. Radikallerin kışkırtmalannın arttığı bir dö^
nemde Tahran değil, Iran'ın Türk düşmanı Gladyoj-,
sunun faaliyetleri mercek altına alınmalı. Hatemi yö-
netimiyle bu konuda işbirliği yapılmahdır. '
Not: 17-19 Mayıs tarihleri arasında, Atatürkçü Dü^
şünce toplulukları ve derneklerinin düzenlediklef
'Tam Bağımsız Türkiye' için Samsun - Ankara yürü-
yüşü 17 Mayıs Çarşamba günü Samsun'dan başlar^
tılacaktır. 19 Mayıs ruhunun canlı tutulması için özel-
likle gençlerin yoğun çaba göstermeleri umut vericM
1
dir. Bu tür faaliyetlere destek vermeliyiz. Bilgi iç(ft
Telefon: 0535 217 63 58 (Ankara), 0532 582 37 5»
(Istanbul) £
E-mail: emingursesft yahoo.com
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4
1/ Ağız ve dı-
şetleri mukoza-
sının iltihaplan-
ması. II Ame-
rika'da yaşayan
yırtıcı bir hay-
van... Aritmetik
hesap yapmak-
ta kullanılan.
bırçok devin-
gen parça dizi-
siyle donatılmış
düzenek. 3/ En 9
küçük izci ku-
ruluşu... Ük Islam impa-
ratorluğunu kuran Arap
hanedanı. 4/ Kısa sap- 2
lı odun baltası... Avnı- 3
pa'dabirırmak. 5/Mar- 4
maraDenizi'nderuris- 5
tikbir ada. 61 Ateş...
Artvin'in eski adı. II
İslam dinıne göre ha-
ram sayılan faiz... "Tur-
gut — " : Şairimiz. 8/
Bir tür ince meşin. 9/ Bir cins tüylü av köpeği...
sarhoş" anlamında argo sözcük.
l
?
YUKARIDAN AŞAGIYA: *'
1/Sanatsal ve kültiirel bıretkinlığın giderlenais-tÜHHty-
nü ya da bir bölümünü karşılamay 1 üstknen kurum ya^
a, dallan a^ağıda olduğuna ma~
ıulan cennet ağacı... Yeteneği ve saygınlığıyla ünlü ka-^
dın şarkıcı. 3/ Kesilen ağacın yerde kalan kütük dibi.«
Hava basıncı birimi. 4/ Eski dilde su... Yurdumuzuîb
batıdaki en uç noktası olan burun. 5/ Sirke ya da limoı^
tadmda olan... llave. 6/ Eksiği olmayan... Futbolda to-
pun dışanya çıkmasına verilen ad. II Avrupa'da büyii?
bir yanmada... Kuru soğuk. 8/ Çalgılı meyhane. 9İJ
"Biz kimseye — tutmayız / Kamu âlem birdir bize^»
(Yunus Emre)... Bir şeyin erebıleceği uzaklık, menziL