19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2000 CUMA HABERLER •Çaypaneli' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "2000'li Yıllarda Çaycılığımız ve Çay Politikalan" paneli, yann saat 13.00'teTürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Salonu'nda yapılacak. Devlet Bakanı Rüştü " Kazım Yücelen'in açılış konuşmasını yapacağı ' panele, Prof. Dr. Orhan Morgin, Çay-Kur Genel Müdürü Necat UraJ, DOSAN AŞ Çay Operasyon Müdürü Talha Çatılı, Rıze Ticaret Odası Başkanı Tahsin Sancak, Ziraat Odalan Birliği Başkanı Faruk Yücel ve kamu yönetim uzmanı Nızamettin Bekaroğlu katılacak Evren hakkında dava açan savcı • ANKARA (AA)- 12 Eylül askeri darbesinin miman Kenan Evren hakkında, "ihtilal yaparak devletin anayasa ve temel nizamJannı bozduğu" gerekçesiyle TCY'nin 146. maddesi uyannca "idam" istemiyle açtığı davayla gündeme gelen Adana Savcısı Sacit Kayasu, daha önce görev yaptığı Ödemiş'te, "Yeşil'ın öldürüldüğü, mezannın Ödemiş'te olduğu" yolundaki açıklamalanyla ilgili verdiğj demeçler ,r l i nedeniyle dönemin Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu hakkında açtığı hakaret davasıru kazandı. Ödemiş Asliye Hukuk Mahkemesi, Denizkurdu'nu 500 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm etti. Iskân tasamsı • ANKARA (AA)- Milü güvenlik nedeniyle boşal'tılan köylerdeki vatandaşlara, Milli Güvenlik Kurulu'nun önerisi ile Bakanlar Kurulu'nca yeni yerleşim . yeri gösterilecek. Kendilerine gösterilen yerde iskânı kabul etmeyenler, hak sahipliğini kaybedecek. Bu aileler, ikinci defa iskân talebinde ' bulunamayacak. Yurtdışından gelen göçmenlerin, yerleri kamulaştınlanlann, göçebelenn ve milli güvenlik nedeniyle yerlerinin değiştirilmesine karar verilenlerin iskânı ile köylerin toplulaştınlması, nakli ve fiziksel yerleşimin düzenlenmesine ilişkin uygulama şartlan ve alınacak önlemleri belirleyen yasa tasansı, TBMM Içişleri Komisyonu'nda kabul edildi. Memurlardan eylem • ANKARA (AA)- Kamu-Sen'e bağlı sendikalann temsilcileri, dün Kızılay Meydanı'nda toplanarak hükümeti protesto etti. Kalabalık gruplar halinde ve ayn yönlerden Kızılay Meydanı'na giren memurlar yanlannda getirdikleri dövizler eşliğinde çeşitli sloganlar attılar. Genel Başkan Resul Akay, hükümetin, sürekli olarak kendilerine yalan söylediğıni ve soyduğunu ileri sürerek "Gözünüzü karartın, bu hükümete karşı yapacağınız tüm eylemleri meşru ilan ediyorum" dedi. IMF ve Dünya Bankası'nın toplantısma yönelik protesto eylemlerine Türkiye'den destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki- ye MAI ve Küreselleşme Karşıtı Çalışma Grubu Sözcüsü Gaye Yılmaz, IMF ve Dün- ya Bankası'nı protesto etmek amacıyla ABD'nin VVashington kentınde yapılan ey- lemlennin "antikapitalist" nıtelüdi oldugu- nu söyledi. CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Ateş, küreselleşme de- nen oyunun "doğal" karşıtını yarattığını ve Seattle'da ortaya koyduğu ilk büyük tepki- sıni, Washington'da da sürdürdüğünü belirt- ti. CHP PM üyesi Hasan Fehmi Güneş de "Eylemler YDD adı ahında dayanlan yeni sağ politikalann dokunulmaz olmadığı dü- şüncesinin yaygınlaşuğını gösteriyor" diye konuştu. Duyarlı kesımlenn gerek ABD'de- ki gerekse Türkiye'deki demokratik eylem- lerine polisin şiddetle yanıt vermesı ise kı- nandı. Küresel kapitalizmin Üçüncü Dünya ülkelerine yönelik politikalan ile IMF ve Dünya Bankası'nı protesto etmek amacıyla gerçekleştirilen eylemlere sivil toplum ör- gütleri ve CHP destek verdi. Gaye Yılmaz, Seattle'daki eylemlenn ar- dından gündeme gelen "Eylemler antikapi- talist çizgide değildL Bireysel veya ulusal çı- kaıiar öne çıktL Orada sol yoktu" yönünde- ki tartışmalann Washington eylemleri ıçın gündeme gelmedığine dikkat çekerek "Ora- da gerçekleştirilen eylemlerin tümü antika- pitalist Ve med\a da bunu bu kez inkâr ede- medL Eylemler egemen medyaya bile antika- pitalist bir protesto diye girdL Biz arük, Tür- khe'de bu olayın kapitalizm karşıü boyutia- nnı öne çıkarmak zorundayız" diye konuş- tu. Sadece küreselleşme karşıtı bir çıkışın kamuoyunda "kapalı ekonomiden yana* iz- lenim uyandırdığını behrten Yıhnaz, dünya- nm kapalı ekonominin ne olduğunu da ya- şadığmı, halka ve emekçilere bir yaran ol- madığının görüldüğünü anlattı. Yılmaz, bu nedenle küreselleşme karşıt- lığının kapitalizm karşıtlığı olduğunun artık vurgulanması gerektiğini belirtti. Türkiye için durumun "içler aosı" olduğunu söyle- yen Yılmaz, üniversiteli gençlenn demokra- tik eylemleri karşısmda polis şıddetine ma- ruz kaldıklannı belırterek "Türkiye'nin da- ha kat etmesi gereken çok uzun bir yol var herhalde. Bu çocuklann orada yalnız kal- malan da bu ülkedeki idari ve mflitarist ya- puıın ne kadar dar olduğunu veya kaü oldu- ğunu gösteriyor" dedi. Sendikalann tepkile- nnde geri kalmalanmn, dünyadaki sendikal hareketin bu konudaki tavnnı henüz netleş- tirmemesinden kaynaklandığını belirten Yıbnaz, tavır belirsizliğini ise "Ben bu ku- rumlara aslında kapitalizmin sosyal kurum- lan diyorum. Yani çok da masum olmadığı- nı düşünüyorum" sözlenyle değerlendirdi. Abdülkadir Ateş, IMF, Dünya Bankası ve benzer kuruluşlann uygulamalannuı örgüt- lenemeyen büyük kesimlerin aleyhine oldu- ğunu ve gelir dağılımının dengesizleştiğini söyledi. Genış maddi olanaklardan yararla- nan çok küçük bir azmlık yaratılırken mil- yarlarca insanın sefalet içinde yaşamaya itil- dığini belirten Ateş, duyarlı kesimlerin dı- renmeye başladığını ve doğal bir örgütlen- me süreci ıçine gırildiğnıi söyledi. Maliye Bakanı Oral açıkladı Emekliye tedavi kısıtlaması kalktı • Emeklilere özel vakıf hastanelerinde tedavi yasağı getiren düzenleme iptal edildi. Maliye Bakanı Oral, tedavileri yapan kuruluşlann sadece talimatlardaki fiyatlan talep edebileceğini açıkladı. ANKARA (Cumhu- deniyle, 20 Mart 2000 riyet Bürosu) - Emekli Sandığı'na bağlı emek- lilere, özel vakıf ve der- neklere bağlı hastane- lerde tedavi yasağı geti- ren düzenleme, gelen yoğun tepkiler üzerine iptal edildi. Maliye Ba- kanı Sümer Oral, bun- dan sonra emeklilerin tedavilerini yapan kuru- luşlann sadece tedavi talimatlannda yer alan fiyatlar üzerinden teda- vi yapabıleceklerini bil- dirdi. Maliye Bakanı Oral dün yaptığı açıklamada, Emekli Sandığı 'na men- sup emeklilerle bunlann bakmakla yükümlü ol- duğu aile bireylerinin kamuya yararlı dernek ve vergiden muaf vakıf- lar tarafından işletilen sağlık kuruluşlannda te- davilerinin sağlanması- nı öngören bütçe talima- tının yeniden düzenlen- diğini bildirdi. Söz ko- nusu sağlık kuruluşla- nnda yaptınlan tedavi- lere ait giderlerin aşın boyutlara ulaşması ne- tarih ve 23995 sayılı Resmı Gazete'de yayım- lanan Bütçe Uygulama Talımatı ile resmi sağlık kuruluşlanna başvur- maksızın, doğrudan söz konusu vakıf ve dernek- lere müracaat eden emeklilerin tedavi gi- derlerinin ödenemeye- ceği hükmü getinldığini anımsatan Oral, "Uygu- lamada ortaya çıkan haklı ihtiyaçlar dikkate ahnarak kamu kaynak- lannın isrannı öoJemeye yönelik tedbirlere, emekülerimizin eskkten olduğu gibi bu kuruluş- lardan yararianması im- kânı getirilmiştir" dedi. Oral, adı geçen kuru- luşlann tedavileri ilgili talimatta yer alan fiyat- lar üzerinden yapacağı- m kaydetti. Oral aynca, ortaya çıkabilecek her türlü usulsüzlüğün önle- nebihnesi için bu kuru- luşlann Maliye Bakan- lığı ve Emekli Sandığı Denetim Elemanla- n 'nca sürekli denetlene- ceğini de söyledi. Leman Bila toprağa verildi Gazetemiz yazan Hikmet Bila ve Milliyet gazetesinin Ankara Temsikisi Fikret Bila'nın an- neleri Leman Bila dün topra- ğa verildi. Cenaze törenine, Başbakan Bülent Eeevit'in ya- nı sıra ANAP Genel Başkanı Mesut Ythmz, baa bakan ve- (niOervekiOeri, çok sayıda ga- zeteci ile Bila'nın yakınlan ka- üldı. Önceki gün yaşamını yi- tiren Leman Bila'nın cenazesi dün Kocatepe Camii'nde kıh- nan öğk namazmın arduıdan CebedAsriMezarüğı'nda top- rağa verildL Kocatepe Ca- mii'ndeki cenazetörenineBaş- bakan Ecevit ve Yümaz'ın ya- nı sıra Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan,DevletBa- kanı Rüştii Kazını Yöceien, Maliye Bakanı Sümer Oral, Ornıan Bakanı Nanıi Çağan, DYPGrup Başkam ekiü Saffet Ankan Bedük, miUetveküleri Cavit Kavak, Nahit Menteşe, Necmettin Cevheri, Ahmet Tan, Diyanet lşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Çevre Bakanhğı Müsteşan Doğan Taşdelen ve çok sayıda basm kuruluşunun temsilcisi ve ya- zariarı katıldı. (jalatasarav-s Leeds Unitedmaçıi^îh înjğâ&* re'yegiden CHP Genel Başka- nı Altan Öymen çelenk gönde- rirken hiçbirCHP'ünin törene katıbnaması dikkat çekti. (Fotoğraf: SERDARÖZSOY) 1 Mayıs Düzenleme Komitesi Şişli Abide-i Hürriyet'te miting için valiliğe başvurdu Işçi Bayramı için kampanyatstanbul Haber Servisi - DİSK, Türk-lş, Hak-lş ve KESK'ten oluşan 1 Mayıs Dü- zenleme Komitesi, 1 Mayıs'ın Şişli Abıde-i Hürriyet Meyda- m'nda kutlanması için Istanbul Valiliği'ne başvoırdu. Komite, 1 Mayıs'ın yeniden resmi tatil olması amacıyla da imza kampanyası başlattı. DlSK Genel Sekreteri Murat Tokmak başkanlığındaki 1 Mayıs Düzenleme Komitesi üyeleri, dün sabah saatlerinde tstanbul Valiliği 'ne gelerek mi- tingle ilgili başvuru dilekçesi- ni emniyetten sorumlu Vali Yardımcısı Osman Demir'e verdiler. Komite Başkanı Tokmak, "1 Mayıs Işçi Bayranu Tl nı geçen yıl olduğu gıbı "dostlukvekar- deşlik içinde" kutlamak iste- diklennı sövledi. Hazine'nin 2. açıklamasının ardından gözler Basbakanlıkta Akkuyu ihalesi ertelenme yolunda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Akkuyu nükleer santral ihalesmin Hazine garantisinin sağlanamaması nedeniyle bugüne ertelenme- sinin ardından Hazine'nin enfiasyonla müca- dele programı sürdüğü sürece kredi vereme- yeceğini 2. kez açıklaması üzerine gözler Baş- bakanlığaçevrildi. TEAŞ'ınbeklediği Başba- kanlık yazısının kuruma gönderilmemesi ne- deniyle ihalenin yeniden ertelenmesine kesin gözlebakılıyor, Akkuyu nükleer santral ıhalesinde son gü- ne girildi. Hazine'nin garanti vermemesi ne- deniyle Başbakanlüc'tan yazı bekleyen TE- AŞ'a herhangi bir yanıtın verihnediği öğre- nildi. TEAŞ'tan üst düzey bir yetkili de yap- işlet-devret (YlD) modeliain nükleer santral- da denenemeyeceğini vurgulayarak "Dünya- da bunun örneği yok. Nükleer santrallan dev- letler işletir. Bu çok stratejik bir santral tipi- dir. tşletim hakkı konsorsiyumlara bırakümaz. Koasorsiyumlar da Hazine garantisi oknadan santrah üstienmek istemez" dedi. Tokmak, bu yılkı kutlamala- n KESK, DÎSK, Türk-lş ve Hak-lş'in birlikte organize et- tiğini annnsatarak 15 sivil top- lum örgütü ile bazı siyasi par- tilerin de kendilerine destek ve- receğini belirtti. 1 Mayıs'ın 20 ilde yaklaşık 1 milyonu aşkm emekçınin katılımıyla kutlana- cağmı kaydeden Tokmak, "Küresel Saldınya Karşı Gü- cümüz Birüğimizdir" sloganı çerçevesinde kutlamalan ger- çekleştireceklerinı ıfade etti. Vali Yardımcısı Osman De- mir de, 1 Mayıs'ın, 3-4 yıldu" olduğu gibi, adına yakışır bir şekilde kutlanmaması için hiç- bir neden olmadığını söyledi. Demir, "Ancakbiz,herihtima- Iekarşı gerekli güvenlikönlem- lerini alacağız. Provoke etmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Üstümüze düşen güvenJik ön- lemkrini alacağız. 2000yıh,uz- laşma yıbdır" dedi. Düzenleme komitesi, 1 Ma- yıs'm 12 Eylül darbesı önce- sinde olduğu gibi resmi tatil kabul edilmesi için îstiklal Caddesi'ndeki Mis Sokak'ta bir imza kampanyası başlattı. Murat Tokmak, burada da yaptığı konuşmada, kampan- yanın Türkiye genelinde baş- latıldığmı vurgulayarak topla- nan imzalann 25 Nisan Salı gü- nü TBMM'ye iletileceğini söy- ledi. Soruşturmada 6. ay Kışlalı cinayeti hâlâ faili meçhul ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Gazetemiz yazan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın evinin önünde uğradığı bombalı saldın sonucu yaşa- mını yitirmesinin üzerinden 6 ay geçmesine karşın çok yönlü sürdürülen soruşturmada so- mut ilerleme sağlanamadı. Kışlalı cinayetınin de Uğur Mumcu, Muammer Aksoy v e Bahriye Üçok gibi fail ya da failleri hâlâ bulunamadı. Prof. Kışlalfnın 21 Ekim 1999 günü Çayyo- lu'ndaki evinin önünde otomobiline yerleştiri- len bombanın patlaması sonucu yaşamını yitir- mesiyle ilgili soruşturmayı yürüten Ankara DGM'nin Başsavcısı CevdetVolkan, olayı açık- lığakavuşturmalannın görevlen olduğunu söy- ledi. Volkan'm her şeyin bir kıvılcım bekledi- ğini belirtmesine karşı geçen 6 ay içinde bek- lenen gerçekleşmedi. Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesınde oluş- turulan "Kışlah Suikastı Ozel Ekibi" düzenli, , olarak her gün çalışma yaparken elde edilen ve- rileri bir araya getirerek çalışmalannı yönlen-^ ç* diriyor. Içişleri Bakanı Sadettin Tantan. özel - ^ A , ekıbin düzenli ola- ^ A n m e t 1 a n e r rak çahşmasını sür- KlŞİall SUİkastl dürdüğünü, çahşma , , sonuçlannın "iyiye soruşturmasında 1^*-e ttigini bfı- 6 ay geride dirdi. Tantan. somut kalırkeiLsomııt 8 e u $ m e sağiama-. %r) gÖnŞHie- • • manuı yanlı sağlanamadı. «unusöyiedi. ° Suıkast sonrasın- da Emniyet Genel Müdürlüğü'nde oluşturulan "Borabah Olaylar Arşm"nde bulunan ve ör- gütlerin gerçekleştirdiği olaylarla karşılaştmna yapıldı ve sonuca gidilmeye çalışıldı. Suikasün ardmdan Türkiye'den çılaş yapmak isterken . şüphe üzerine gözaltına alınan 3 tranlı, 12 saat sorgulandıktan sonra serbest buakıldı. îranhla- nn gözaltma ahnmalan Ankara ile Tahran ata-Z * suıda yoğun diplomatik girişimlere neden oldu. Iran "Gereksiz yere gözaltına aldınız*" derken Türkiye, "Bu kişilerden resmi pasaport çıkma- dL Poös görevini yerine getirdi" yanıtını verdi. 7 yıl önce Ankara'da Uğur Mumcu suikastı sonrasında da İslami örgütlerin fran bağlantısı üzerinde durulmuştu. Kışlalı'nm katledilmesinde kullanılan bom- banm Mumcu cinayetinde de kullanılan "C-4" tipi patlayıcının hammaddesi "RDX" içerdiği belirlenırkcn iki cinayette de kullanılan bomba NATO standartlanna sahip. Uzmanlar, Kışlalı | suikastmda kullanılan bombanın düzeneğinin yasadışı sol terör örgütleri, PKK ve şeriatçı te- rör örgütlerinin yöntemlerinin kanşımı olduğu- nu, bu nedenle amacın bazı çevrelerce kafa ka- nştırarak hedef saphrma olabileceğini de dile getirdiler. Emniyet birimleri, örgütün bombanuı yapısı nedeniyle güvenlik güçlerinin araşnrma çalışmalan sırasmda gücünü dağıtmayı da he- deflemiş olabilecekleri düşüncesinden hareket- le, fazla senaryo üretmeden bu işten fayda sağ- layanlann "üzerine gjtti." Soruşturma çerçevesinde yasadışı tBDA-C terör örgü üzerinde de ağırlıklı duruldu. Kay- naklar, IBDA-C'nin diğer bombalama eylem- " leriyle bu olayın örtüsmediğini. ancak bunun ör- gütün yapmadığı anlamına gelmeyeceğini, yön- temini değiştirmiş olabiîeceği olasılığı üzerin- de de duruldugunu bildırdıler. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra "af kanunu"nun yeniden gündeme geleceği Adalet Bakanı tarafından açıklandı. Adalet Baka- nı'nın, hücre tipi cezaevinin de gündemde olduğunu söylemesi bu iki olay arasındaki bağa işaret ediyor. Cezaevlerindeki genel ka- nı: Af kanunuyla önce adli tutuk- lular cezaevlerinden çıkarılacak, ondan sonra siyasiler hücre tipi cezaevlerine nakledilecek. Adalet Bakanı ile yaptığımız görüşmede edindiğimiz izlenim de, bakanlık bürokrasisinin hücre tipinde ısrar- lı olduğu yönünde. Burada çok kez dile getirdik. Bir kez daha dile getirelim: Cezaevin- de güvenlik ve otorite hücre tipiy- le sağlanamaz. Mafya babalan Es- kişehirve Kartal'da hücrelerde ka- lıyorlar, otorite sağlanıyor mu? Si- lah ve cep telefonu en çok bu ce- zaevlerinde bulunuyor. Cezaevleri sorunu, demokratik Hapishaneler, Gençler, Af Kanunu ve insan haklarına saygılı bir ülke olup olmamakla ilgili. Eğer bu ülke- de 15-16 yaşlarındaki çocuklara sırf duvara slogan yazdı veya pan- kart açtığı için tecavüz ediliyorsa, bu tecavüzü gerçekleştirenler ta- nıklara ve delillere rağmen ceza- landınlmıyorsa, duvara yazı yazan küçücük çocuklan kocaman koca- man hâkimler 15-20 yıla mahkûm ediyorsa, o ülkede cezaevi sorunu brtmez. Bir ülkede cezaevinde oto- riteyi sağlayacağız diyerek hemen her yıl onlarca siyasi tutuklu ve mahkûm kapalı bulunduklan yer- lerde acımasızca öldürülüyorsa, o ülkede cezaevi sorunu çözülemez. Adalet Bakanhğı ve hükümet, otorite sağlamak istiyorsa, önce cezaevlerinde elleri kollan bağlı in- sanlan öldürenlerden hesap sor- sun. Ankara Ulucanlar katliamının, Ümraniye katliamının, Diyarbakır katliamının, Buca katliamının so- rumlulanndan hesap sorulması için bu ülkeyi yönetenler ne yaptı- lar? Öldürerek otorite kuracakları- nı düşününler hâlâ cezaevlerinde görev yapıyoriar. Insanları ölümle terbiye etmeye kalktığınız sürece, oralarda otorite değil yalnızca kar- gaşa olur. Cezaevleri doldu diyerek yalnız- ca adli tutukluları bırakmak için af kanunu çıkarmaya kalloşan anla- yış, cezaevlerinde düzeni de sağ- layamaz, insani koşullan da yerine getiremez. Içeridekı öfkeli insanla- nn sayısını arttınrlar yalnızca. önümde, bir genç siyasi tutuk- lunun mektubu duruyor. Içi öfke ve çaresizlik dolu. Çetin Dönmez, Bayrampaşa Cezaevi'nde yatıyor. Çetin'in mektubundan bazı bö- lümlerle içerideki havayı aktarmak istiyorum: "Mertıaba Sevgili Oral Abi, Bu mektubu size Bayrampaşa hapishanesinden yazıyorum. Ko- nusu elbette sizin de yakından ta- kip ettiğiniz hücreler. 1995 Buca, 1996 Ümraniye, 1996ölümorucu ve son olarak geçen yıl Ulucanlar da katliamlar yaşadık. Bu da gös- teriyor ki, devletin planlı uyguladı- ğı katliamlar 2000 yılında da de- vam edecek. Sizlere ulaşabilmek, derdimizi anlatabilmek için bir ka- lemimiz ve bir de şu mürekkebi üzerine döktüğümüz kâğıdımızdan başka bir şeyimiz hemen hemen yok gibi. Onlar, bizlere karşı katli- ama gelirken türlü türlü araçlan varsa, bizim de verebileceğimiz bir canımız, bir de karşı duracağımız yüreğimiz var. Bu yûrekte vatana duyulan sonsuz sevgi, hem de gözlerimizi bile kırpmadan ölebi- lecek bir sevgi var. Bizi hücrelere koyarak, katlede- rek teslim almak istiyortar. Tarihe tanıklık yapmak görevi omuzlan- mızda olduğu için katliamlar ya- şandığında, işkencelerden geçi- rildiğimizde, hücrelerde ölümler yaşandığında bu mektuplarbiranı olarak kalacak." Çetin'in mektubu, öfke ve çare- sizlik içinde devam ediyor. Ceza- evinden bu yönde yazılmış çok mektup alıyorum. Çıkacak af ka- nunundan onlar yararlanamaya- caklar. Başka ülkelerde suç sayıl- mayacak eylemler nedeniyle çok ağırcezalara çarptınldıklan yetmi- yormuş gibi, şimdi de hücrelere kapatılmak isteniyortar. Yürekleri öfke dolu. ölümle, yaşam arasın- da sıkışmış bir yerde, kendilerine çıkış anyoriar. Türkiye 35 bin insa- nını yitirdiği "düşükyoğunluklusa- vaş"\ geride bıraktı. Artık intikam almaktan vazgeçmenin zamanı gelmedi mi? Ülkede, hâlâtoplum gerilim için- de. Insanlar, birkibrityaksanyana- cakmış gibi pariamaya hazır. Bütün bunlan yatıştırmak, yeni bir banş iklimi yaratma zamanı artık gelme- di mi? Yumuşama beklerken ce- zaevlerindeki siyasi tutuklu ve mahkûmları gerginliğe sevk ede- cek, yeni çatışmalara yol açacak gerilimleryaratarak bütün ülke ye- niden dar bir alana sıkışabilir. Hücre tipinden vazgeçilsin. Si- yasi mahkûmları da af kanunu kapsamına alacak yollar bulun- sun. Intikam değil, banş ve hoşgö- rü için kollan sıvayalım. Hücre tipi zoriaması, cezaevle- rinde büyük olaylara yol açabilir. Bizden uyarması...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle