Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 2000 PAZARTESİ
HABERLER
AYDINLANMANTN K Ö Y
KİLOMETRE TASI ENSTİTÜLERİIstanbu) Haber Servisi - Köy
Enstitüleri, cumhuriyetin köy-
lerde yaşayan ve nüfusun yüz-
de 80'ini oluşturan halkın üre-
time dönük eğitimini sağlamak
amacıyla 17 Nisan 1940'ta çı-
kanlan yasayla CHP iktidan
tarafından kuruldu.
Köy Enstitüleri "nin kurul-
ması yolundaki ilk girişim, Ta-
nm ve Milli Eğitim bakanlık-
larının işbirliğiyle uygulamalı
tanm okullannuı açılmasına
karar verilmesiyle gerçekleşti.
Bu amaçla kurulan karma ko-
misyon, okullar için 1936'da
40 yer saptadı, ancak Tanm
Bakanlığı arazi, araç ve gereç
sağlanması gibi kendine düşen
görevleri yerine getiremediği
için proje gerçeklestirüemedi.
Bunun üzerine Milli Eğitim
Bakanlığı, askerlikte çavuşluk
ve onbaşılık yapmış olanlann
kurslarla eğitmen olarak yetiş-
tirilmelerini öngören yeni bir
projeyi 1936'da ele aldı.
Ertesi yıl göreve başlayan
egitmenlere Milli Eğitim Ba-
kanlığı 'nca toprak, tanm araç-
gereçleri, tohumluk, fidan sağ-
landı. Bu eğitmenlere 1937'de
kendilerini köye bağlayıcı, üre-
tici olmalannı özendirici ön-
lemler uygulandı. Aynı yıl tz-
mir, Esİcişehir ve Kastamo-
nu'da birer öğretmen okulu
açıldı. Milli Eğitim Bakanı
Saffet Ankan zamanında baş-
layan bu uygulama, Türk Ay-
dınlanması'nm önemli ismi
HasanÂKYücel'in 1938'deba-
kan olmasından sonra tsmail
Haklo Tonguç'un tasarladığı
şekilde geliştirüdi. Bunun üze-
rine 1940'ta 3803 sayüı "Köy
Enstitüleri Kanunu" çıkanla-
rak enstitülerin kunılmasına
başlandı. Enstitülerin yöneti-
miyle Tonguç görevlendirildi.
ROF. DR. ISMAtL AVCI
'Enstitü modeli
günümüze
uyarlanabilir'
Istanbul Haber Servisi - Köy Enstitüsü
kökenlı emekli Prof. Dr. tsmail Avcı, yatılı
ilköğretim bölge okullannın, bulundıiklan
kırsal kesimin özelliklerini ve gereksinim-
lerini dikkate alarak geliştirilmesiyle Köy
Enstitüsü modelinin günümüze uyarlanabi-
leceğini söyledi. Köy Enstitüleri'nin, ka-
patılmasının üzerinden 48 yıl geçmesine
karşın hâlâ gündemde olduğunu vurgula-
ya n
Avcı, bu dunımun,
enstitülerde verilen eği-
timin toplumsal fayda-
sını kanıtladığını söyle-
di.
Halen kırsal kesimde
hizmet veren yatılı il-
köğretim bölge okulla-
nnın yeterince işlevsel
ve üretime yönelik fay-
da elde edilemeyen eği-
tim kurumlan olduğu-
nu belirten Avcı, bu okullarda Köy Ensti-
tüleri'nde olduğu gibi işbaşında eğitim an-
layışıyla makineli modern tanma bilinçli
eleman yetiştirilebileceğini savundu.
Türkiye'nın 2000'li yıllarda Köy Ensti-
tüleri'nin verdiği eğitime gereksiniminin
sürdüğünü kaydeden Avcı, taşımalı sistem
yerine Köy Enstitüsü modelinin uygulandı-
ğı yatılı eğitim kurumlannın yararh ola-
cağını kaydetti.
Köy Enstitüleri'nin kurulduğu yerler
ROF.DR. İSA BAŞLIOĞLU
Köy odalan ve
halk kütüphaneleri
acil kurulmalı
tstanbul Haber Servisi - Köy Enstitülü
Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fa-
kültesi öğretim üyesı Prof. Dr. !sa Başboğ-
lu, Köy Enstitüleri'nin kapatılmasından
sonra bulundıiklan bölgelerde duran sosyal
yaşamın, buralarda okuma odalan ve halk
kütüphaneleri açılmasıyla yeniden canlan-
dınlmasını önerdi. Köy Enstitüleri'nin ka-
patılmasının ardından köylerde ekonomik-
sosyal yaşamın ve iler-
lemenin durduğunu be-
lirten Prof. Dr. Isa Baş-
lıoğlu, Anadolu aydın-
lannı yetiştiren Köy
Enstitüleri'nin önemi-
nin zaman içinde anla-
şıldığuıı söyledi.
Köylerde, enstitüle-
rin modeliyle sağlanan
gelişmenin tekrar yaşa-
ma geçirilmesinin öne-
mini vurgulayan Başlıoğlu, köylerde oluş-
turulacak okuma odalan ve sosyal etkinlik-
lerden sorumlu öğretmenler atanmasını
önerdi. Kırsal kesime okul öncesi eğitim
götürütmesi gerektiğinı de savunan Başlı-
oğlu, köy çocuklannın, Köy Enstitüleri'nde
olduğu gibi bölgelerinin gereksinimlerini
karşılayacak nitelikli ve bilinçli insanlar
olarak yetiştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Beşikdüzü
Cılavuz
ANKARA
T \Hasanoğlan
Köy Enstitüleri 60 yaşındalstanbnlHaber Servi-
a-Köy Enstitüleri'nin
kuruluşunun 60. yıl-
dönümü çeşiüi etkin-
liklerle kutlanıyor.
Köy Enstitüleri ve
Çağdaş Eğitim Vakfı
Yönetim Kurulu, parah
eğitim kurumlannın eğitim sistemin-
den çıkanlarak köy çocuklannın Köy
Enstitüsü sistemıne benzer bir sistem-
le eğitilmesi gerektiğini bildirdi.
Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim
Vakfi Yönetim Kurulu'ndan yapılan
yazılı açıklamada, Köy Enstitüle-
ri'nin, köylüyü içinden canlandırarak
ekonomik bağımsızlığa kavuşturma-
yı, özgürleştirmeyi, seçme ve seçilme
hakkını özgürce kullanabilen yurttaş-
lar haline getirmeyi amaçladığı vur-
gulandı. Halkın bu şekilde gelişme-
sinden rahatsızlık duyan egemen güç-
lerin Köy Enstitülen'ni kapattığı
anımsatılan açıklamada, günümüzün
eğitim sorunlannın çözümünde Köy
Enstitüsü sistemınin şu ilkelerinden
yararlanılması gerektiğı belırtıldı:
• Eğitim, üretime yönelik olmalı.
• Eğitim kummlannda laık, de-
mokratik eğitim uygulanmalı.
• Okuma alışkanlığı kazandıran
eğitim verilmeli.
• Her birey başarılı olacaklan
alanlara yönlendirilmeli.
B Ezbere dayalı eğıtimden vazge-
çilmeli.
• Yetenekli yoksul öğrencilere eği-
tim olanağı tanınmalı.
• Eğıtim-Sen Istanbul 2 No'Iu Şu-
be Başkanı Alaattin Dinçer ıse Köy
Enstitüleri'nde köyden gelen yoksul
çocuklann, düzenli birbilinçlenme ve
aydınlanma sürecinın ardından köyle-
rine dönüp halkın bilinçli üretim yap-
masına katkıda bulunduklannı vurgu-
ladı.
• Eğitim sisteminin bugün içinde
bulunduğu krizin temellerinın 1950'li
yıllarda atıldığını ve bu dönemde De-
mokrat Parti iktidannın eğitim siste-
mini gericileştirdiğini savundu.
Köy Enstitülü eğitimci-yazar Pakize Türkoğlu
'8yülıkeğüimdegeç kalındı'
YUSUFZİYAAY
Anadolu'nun dört bir yanında ya-
şayan köylü halk, 60 yıl önce cehale-
te, yoksullluğa, tembelliğe karşı baş-
kaldırdı. Bu başkaldın dünyada o gü-
ne dek benzeri görülmemiş bir eğitim
seferberlıgı olan Köy Enstitüsü mo-
delinin yaşama geçirilmesiydi. Köy
Enstitülü eğitimci-yazar Pakize Tür-
koğlu, "Köy Enstitüleri kapaolmasay-
dı, imam-hatip okuflan yayguüasma-
yacak, 40 yıl önce 8 vühk eğitime geçi-
lecek, toplumun köylülök özellikleri
ortadan kalkacak,dmsel bağnazhk ol-
mavacaktT dedi.
tsmail Hakkı Tonguç'un "Anado-
lu'da bir halk devleti kuruldu. Bu dev-
letin eğitim düzeni için kendi kaynağt-
na dönmek gerekiyordu'' düşüncesiy-
le kuruluşuna öncülük ettıği Köy Ens-
titülen, cumhuriyetin Aydınlanma fel-
sefesi eksenine oturtulan, devrimci,
demokrat, üretici, sorgulayıcı yeni bir
insan yaratarak kalkınmaya ivme ka-
zandırdı.
Köy Enstitüleri'nin yetiştirdiği yüz-
lerce cumhuriyet aydınından biri olan
eğitimci-yazar Pakize Türkoğlu, naif
bir köylü kızını, hanımefendi, rafıne
bir aydma dönüştüren Köy Enstitüle-
rinin başansuıın simgelerinden biri.
Türkoğlu, Köy Enstitütüsü mucizesi-
ni Cumhuriyet'e şöyle anlattı:
-Köy Enstitüleri projesi neydi?
Çok yönlü bir eğitim modehydi. Ya-
ni bireyin bedensel, zihinsel, duygusal
gelişimini birlikte sağlayan bir eği-
tim... işbaşında eğitim vererek bu ge-
Eğttimci-yazar Pakize Türkoğlu,
naif bir köyiü kıanı. hanımefendi,
rafine bir aydma dönüştüren Köy
EnsthüJerinin başansmı simgeliyor.
lişimi sağhyordu. Köy Enstitüleri, uy-
garhğın yeşeremediğı dağ başlannda
kendi uygar ortamını yaratmıştır.
Halk, kendi gizil gücünü Köy Enstitü-
leri üe harekete geçirmiştir.
-Köy Enstitüleri hangi koşullarda,
hangi gereksinimlerden doğdu?
Uygulanmaya başlandığı dönemde
Türkiye nüfusunun yüzde 80'ını oluş-
turan köylü halkın eğitiminde firsat
eşitliği sağlamıştır. Köy Enstitüleri,
Öğretim Birliği Yasası ile getirilen la-
ik aydınlanma eğitirninin, halkın refa-
hına yönelik tamamlayıcısı olmuştur.
Köylere, kendi çocuklanndan öğret-
men yetiştirip, bugünkü gibi öğret-
menlerin köyden kaçmasını önlemiş-
tir.
-Köy Enstitüsü modelindeki eğiti-
min ideoJojisi neydi, nasıl bir insan ye-
tiştirmeyi hedefliyordu?
Köy Enstitüleri, halka Kuvayı Mil-
liye ideolojisiyle eğitim vermiştir. Ke-
malist, devrimci tavırlı, aydınlanma
düşüncesini, laikliği benimsemiş, çağ-
daş yurttaşlar yaratmayı hedeflemiş,
Atatürk devrimlerini köylere yaymış-
tır.
-Köy Enstitüleri Tûrkiye'ye ne ka-
zandırdj?
10 yılhk bir uygulama ile mükem-
mel bir eğitim sistemi kuruldu. Fırsat
ve olanak eşitliğine dayalı bir eğitim
sisteminin ipuçlannı göstermiş, çok
yönlü çağdaş eğitim modeli olarak ül-
kenin gerçeklerini bilimsel yöntemle
karşılayacak eğitim modelını ortaya
koymuştur. Kültürlü, teknik ve tanm-
sal becerisi geüşmiş yurttaşlar yetiştir-
miştir.
-Köy Enstitüleri neden kapanldı?
TBMM'deki egemen güç olan top-
rak ağalannın temsilcileri ve millet-
vekili toprak ağalan, egemenliklerini
yıtirme korkusuyla kapatılmasını sağ-
ladı.
Enstitülerin kapatılmasıvla Türki-
ye ne kaybetti?
Köy Enstitüleri kapatılmasaydı Tür-
kiye bilgisayar, uçak, uçak gemisi, de-
nizaltılar, yüksek teknoloji üretebile-
cekti. Bu enstitüler, bulunduklan böl-
gelerin üniversitelerini oluşturacakti.
Kentlere göç ve bölgelerarası kalkın-
ma farkı azalacaktı. 1960'larda 8 yıl-
lık temel eğitimı getirmiş olacaktı.
Türkiye'nin bütün yurttaşlan lise me-
zunu olacaktı.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Hemen ardından da 1942'de
4274 sayıh "Köy Okullan ve
Enstitüleri TeşkÛat Kanunu"
kabul edildi.
Köy Enstitüleri'nin yerleri
saptanırken bunlann çevre köy
okullannm yapılmasına ve ge-
lişmesine katkıda bulunabil-
mesi göz önünde tutularak 21
yerde enstitülerin kunılmasına
başlandı: Köy Enstitüleri'nde
okutulacak derslerin yüzde
50'si kültür dersleri, yüzde
25'i tanmla ilgili dersler, yüz-
de 25'i teknik derslerdi.
1946'dan 1947 dönemine
dek bu kuruluşlardan 5 bin 447
öğretmen, 8 bin 756 eğitmen,
541 sağlık memuru mezun ol-
du. Köy Enstitüleri'nde oku-
yan öğrenci sayısı 16 bin 400'e
ulaştı. 1943'te Köy Enstitüle-
ri'ne öğretmen yetiştirmek
amacıyla Yüksek Köy Enstitü-
sü açıldı. Yüksek Köy Enstitü-
sü kapandığı tarihe dek 104
mezun verdi.
1946'da girilen çok partili
rejimde Köy Enstitüleri önce
pasif planda ve dolaylı olarak
zamanın iktidan aleyhine tar-
hşma konusu yapıldı. Bu mü-
esseseler, kanunla yasaklan-
mış ideolojik bir teşkılat, ahlak
kurallarma ve geleneklere ay-
kın davranışlann merkezi ol-
makla suçlandı. Bunun üzeri-
ne Reşat Şemsettin Sirer'in
Milli Eğitim Bakanlığı sırasın-
da, Yüksek Köy Enstitüsü ka-
patıldı. Enstitüler, DP iktida-
nnda tamamen kapatıldı.
Enstitü
binalan
korumaya
alındı
lstanbnl Haber Servisi - Ivriz
Köy Enstirtisü mezunu olan öğ-
retmen-gazeteci Hasan Can'ın
çabalan sonrasında Kültür Ba-
kafilığrKBhürveTabiat VarMc-
lannı Koruma Genel Müdürlü-
ğü, 21 Köy Enstitüsü binasımn
ve kaluıtılannın korunması ko-
nusunda karar aldı. Hasan Can,
Ivriz Köy Enstitüsü'nün SlT
alanı ilan edilmesi için mücade-
le ettiğini belirterek şöyle de-
vametti:
"Haberim olunca\
>
a kadar 10
tane Köy Enstitüsü binasını yık-
nlar. Ancak haberim olduktan
sonra bir taş bile sökemediler.
VaUlerin üstlerine düşeni yap-
malannı, enstitü binalannı ve
kahntüannı korumalannı sağ-
lamabyız. İvriz Köy Enstitü-
sü'nün SİT alanı ilan edilip da-
ha sonra da bir köy enstitüsü
müzesine dönüşmesi için çahşı-
yorum. Bu amaçla tüm mezun
ve mensuplanna ulaşmaya çab-
şryorum. Kültür ve Tabiat Var-
hklaruu Koruma Genel Müdür-
lüğü'ne yapbğun başvuruda 21
Köy Enstitüsü'nün StT alanı i-
lan edilip açık ha\a müzesi ola-
rak korunması için çahşma ya-
pılmasuu talep etmiş ve hriz me-
zunu olan De\1et Bakanı Fıkret
Ünl ü'den vardım istemistim. Bu
konuda Kültür Bakanlığı hare-
kete geçti ve valiliklere yolladığı
genelgeyle Köy Enstitüsü binala-
rnun 2863 sayıh yasa gereğince
korunmalaruun sağlanması ve
yapüacak her türiü uygulama
öncesinde bakanhktan izin ahn-
ması konusunda uyanda bulun-
du. Eğer buna uymayan vali be-
Hrierseın, gendge uyanncaişlem
yapttracağun."
[email protected]
Ali Aktaş, yörenin sevilen türkücü-
lerinden. Yanık sesi insanın yüreğine
işliyor. Yanımda oturan Diyarbakır
Belediye Başkanı Feridun Çelik Ak-
taş'ın başından geçen ilginç bir öy-
kü anlattı. Yıllar önce, bir akşam
PKK'liler Ali Aktaş'a yolda rastlayıp
dağa kaçınyorlar. Kim olduğunu, ne
iş yaptığını soruyortar, o da "sanat-
çıyım" diye cevaplıyor.
PKK'liler bunun üzerine ondan
Kürtçe türkü söylemesini istiyorlar.
Ali Aktaş, kaçınldığı dağ başında sa-
baha kadar türkü söylüyor. Sabah
olduğunda PKK'liler gözünü bağla-
yıp bir yere bırakıyorlar ve türkü söy-
lemeye devam etmesini tembih edi-
yorlar. Ali Aktaş, çaresiz, bırakıldığı
yerde, gözleri bağlı türkülerini sür-
dürüyor.
Bir süre sonra başına birtakım in-
sanlar toplanıyor. "Demek gece dağ
başında, bizi unutmayan sendin" di-
yerek dövüyorlar. Gelenler bölgede-
ki jandarma karakolunun askerleri.
Gözündeki bağı açıp karakola götü-
rüyorlar.
Bu kez de jandarma karakolunda
Diyarbakır'da Bir Pazar Sabahı
akşama kadar Türkçe türkü söylü-
yor.
••• •
18 Nisan seçimleri öncesinde Di-
yarbakır, Mardin, Urfa ve Siverek'i
dolaşmıştım. Tam bir yıl sonra yeni-
den Diyarbakır Belediye Başkanı Fe-
ridun Çelik'in konuğu olarak Diyar-
bakır'daydım. Sabahın erken saatle-
rinde otel odasında bu yazıyı yazıyo-
rum. Birazdan Diyarbakır'ı dolaşa-
cağız. Bir yıl içerisinde nelerolup bit-
tiğini göreceğiz.
Feridun Çelik'e bir süre önce gö-
zaltına alınıp bırakılmaianna neden
olan gelişmeleri soruyorum. "Önem-
li değil, biz geçmişe değil, geleceğe
bakıyoruz" diyor. Diyarbakır Valisi
Cemil Serhatlı ile iyi bir ilişkileri ol-
duğunu, uyumlu bir çalışma yürüt-
tüklerini söylüyor.
Bir yıl önce buraya geldiğimde, se-
çimlerden birkaç gün önceydi. Par-
tilerseçim mitingleri yapıyoriardı. An-
cak dönemin valisi, HADEP'e Diyar-
bakır ve yöresinde seçim propagan-
dası yapmasını yasaklamıştı. Ne mi-
ting yapabiliyortar, ne şehirde kon-
voy halinde dolaşabiliyoriar, ne de
seçim bürosunu faaliyete geçirebili-
yorlardı.
Hatta, iş bazı kentlerde komik sa-
yılacak bir boyuta gelmişti. Örneğin
HADEP'in Lice Belediye Başkan
adayı Zeynel Bağır'ın Lice'ye gir-
mesi yasaklanmıştı. Zeynel'le o za-
man konuşmuş ve propaganda faali-
yetini nasıl sürdürdüğünü sormuş-
tum. O da HADEP'lilerin minibüsler-
le Diyarbakır'a gekJiklerini, propa-
ganda ve seçim örgütlenmesi faali-
yetini Diyarbakır'dan yürüttüklerini
anlatmıştı.
Onca engel ve baskıya karşın böl-
gede HADEP önemli bir seçim başa-
rısı kazandı. Diyarbakır merkezinde
yüzde 70'i aşan bir şekilde oylar HA-
DEP'e çıktı. Lice'ye giremeyen Zey-
nel Bağır da seçimi açık farkla kazan-
dı ve Belediye Başkanı olarak Lice'ye
girdi. Ancak evraklanndaki bazı ek-
siklikler gerekçe gösterilerek baş-
kanlığı daha sonra iptal edildi.
*••
Bir yıl önce Diyarbakır'da Fazilet
Partili bir belediye başkanı vardı.
Şehrin yerel yönetimi bir yıldır HA-
DEP'te. Birazdan şehri dolaşacağız
ve bu bir yıl içinde neler olduğunu
göreceğiz. Başkan Çelik, büyük bir
mali kaynak sıkıntısı içinde oldukla-
nnı anlattı.
Diyarbakır, çevrede boşaltılan köy-
ler ve 15 yıldır süren "düşük yoğun-
luklu savaş" nedeniyle olağanüstü
göç almış bir kent. Nüfusu son yıllar-
da 4'e, 5'e katlanmış durumda.
Bu nedenle hızlı şehirleşme, ya da
şehirleşememe nedeniyle, çok bü-
yük kentsel sorunlarla yüz yüze. Yok-
sulluk diz boyu. Köylerden kasaba-
lardan DiyariDakır'agöç etmiş onbin-
lerce insan işsiz, evsiz, çaresiz.. ken-
disine bir yaşam kurmaya çalışıyor.
Hiçbir altyapısı olmayan gecekon-
dularşehri çepeçevre sarmış durum-
da. Son durumu gezip göreceğiz.
•••
Feridun Çelik, "Bizlaik ve demok-
ratik bir Türi<iye 'nin önemli bir temi-
natıyız. Kürtler son yıllarda önemli
bir değişim ve modemleşme yaşa-
dılar. Çektiğimizoncaacıyarağmen,
laik ve demokratik Türkiye'nin kurvl-
masına katkıda bulunacak önemli bir
birikim oluştu. Fırsat verilirse, devlet
bize güvenirse, bizianlarsa, çokgü-
zel şeyler yapabiliriz" diyor.
• • •
Diyarbakır'da dert bitmez. En son
RTÜK, yerel TV kanalı Kanal 21 'i tam
365 gün kapatmış. Gerekçesi de; yö-
renin çok eski, geleneksel bir türkü-
sü olan "Muhammedo"yu çalmak.
Türküde geçen "Askeri Romi" söz-
cüklerinin Türk Ordusu'nu kast etti-
ği düşünülerek bu ceza verilmiş.
• • •
Diyarbakır; renkli kültürü, sıcak in-
sanlan, büyük acılan geride bıraka-
bilme isteği ve azalsa da süren ya-
saklanyla bir pazar sabahına hazır-
lanıyor. Gördüklerimi anlatacağım.
2000Tİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Bilgi Topluımı İnsamnı
Eğitmek... ^
Bilgi toplumu insanını eğitmek artık sadece onu
bir meslek sahibi yapmakla sınırlı olmayacaktır. Çün-
kü geleceğin meslekleri, insanın kişiliğindekı yetkin-
leşmeyi de zorunlu kılacaktır. Bilgi toplumu insanını
eğitmenin üç temel boyutunu da böylece görmek
gerekiyor:
1. Çocuğu ve genci kendini yönetebilecek yetkin-
likte geliştirmek.
Bunun için de özgüvenli, soru sorabilen, tartışa-
bilen, muhakeme edebilen, durumu ölçebilen, ken-
dini ve çevresini doğru algılayabilen, karariannı ve-
rebilen, sorumluluklannı alabilen kişiliği, karakteri,
davranışlan kazandırmak.
2. Sosyal sorumluluklannı tanıyan, bilen, taşıyan;
çevresiyle doğru ve kişilikli ilişkiler kuran bir toplum
bireyi olarak yetiştirmek.
3. Bilgiyi bulacak, seçecek, jşleyecek, üretecek,
yaratacak bir donanım kazandırmak.
Onun için de günümüzde uyguladığımız eğitim
sisteminin örgütlenmesini, yöntemlerini, eğiticil«»ri-
ni, donanımını bu açılardan gözden geçirmemizzo-
runludur.
İçinde bulunduğumuz yüzyılın "bilgi işçileri"nin
verimlilik ilkelerini Peter Drucker şöyle açıklıyor:
"Bilgi işçisinin verimliliğinialtı temel faktör belirler.
1. Görev nedir? sonısunun sorulması gerekir.
2. Bilgi işçisinin sorumluluğu onun üzerine yük-
lenmelidir. Bilgi işçileri kendilerini yönetmekzorun-
dadır. ûzerklikleri olmakzorundadır.
3. Sürekliyenilik, bilgi işçisinin işinin, görevinin ve
sonımluluğunun bir parçasıdır.
4. Bilgi işi, bilgi işçisi tarafından sürekli öğrenme-
yi, ama aynı derecede sürekli öğrenmeyi gerektirir.
5. Bilgi işçisinin verimliliği sadece çıktı miktanyla
ilgilenmez. Kalite deenaz onun kadar önemlidir.
6. Son olarak, bilgi işçisinin verimliliği, bilgi işçi-
sine 'maliyet'ten ziyade 'varlık' olarak bakılmasını -
ve davranılmasını- gerektirir. Bilgi işçisinin kurum
için çalışmayı tüm diğerfırsatlara tercih etmesini ge-
rektirir. "(*)
Işte günümüz dünyasının en büyük yönetim gu-
rulanndan olan P. Drucker'ın artık geçerli olacak "iş",
"işçi",
u
ilişkiler"e yönelik tanımlan.
"Bilgi işçileri" artık patronsuz, amirsiz, yeni bir iş-
letme modelinde çalışacaklardır. Bunun için de ken-
dilerini yönetecek becerilerinin, sürekli öğrenmele-
rinin, çalışırken hep düşünmelerinin zorunlu olduğu
bir yetişme modeli bulunmalıdır.
Biz daha "ezberci eğitim" modelini aşamıyoruz.
Öğrencilere bilgi paketlerini yüklemeyi, onlara bu
paketlerdeki bilgileri ezberletmeyi, sonra da bu bil-
gileri geri isteyip başanlanna not vermeyi eğitim sa-
yıyoruz. Okullanmızda soru sormak, tartışmak, se-
çenekler üretmek, bu seçenekler arasındaki farklı-
lıklan ölçmeye dayalı karar vermek, bu kararlann
sorumluluğunu alıp uygulamak gibi yöntemler uy-
gulanmıyor. Dahası bu yöntemleri e) yordamıyia se-
zip uygulamak isteyen öğrencileri sindiriyor, böyle
öğretmek isteyen öğretmenleri bezdiriyoruz.
Bugün 17 Nisan 2000, Köy Enstitüleri bugün ya-
pılacak toplantılaria anılacak, o günlerde neler ya-
pıldığı, nasıl yaprldığı anlatılacak. Bu büyük eğitim
cteneyinınrraöıtbaşladığı, tsmail Hakkı Tongufç'un
başında olduğu projenin, dönemm Maarif \fekil) Ha-
san Âli Yücel tarafından nasıl desteklendiği, sonra
da nasıl yok edildiği açıklanacak.
Köy Enstitüleri projesi, sadece köy çocuklannın
eğitilip köylüyü de eğitmesine yönelik bir düşünce
değildir. Bu proje, yeni ve yetkin bir insan yaratmak,
bu insanı toplum önderi olarak toplum kalkınması-
nın öncü gücü yapmak, bu yolla köyü kalkındırmak,
köylüyü kendi emeğinin sahibi yapmak, sonra da
bütün yurdu bu eğitimle kalkınma modelinin işiiği du-
rumuna getirmeyi amaçlıyordu.
O gün başlayan bu büyük çalışma, sömürü dü-
zenlerini kaybetmek istemeyen büyük çıkar sahip-
leri tarafından yok edilmeseydi, bugün büyük kent-
lerin varoşlannda yaşayan milyonlarca insan kalkın-
mış köylerinde olacaklardı.
Köy Enstitüleri yaşatılıp desteklenseydi, bugünün
milyonlarca eğitimsiz, işsiz güçsüz genci ne yapa-
cağını bilmeden sokaklarda dolaşmayacaktı.
Köy Enstitüleri ile başlayan bu büyük eğitim mo-
deli sürebilseydi, insanlar kendini yönetebilecek,
hiçbir şeyin fanatiği olmayacaklardı.
Ama iki adım ötesini göremeyen, kendi uzun va-
deli çıkarlannı bile göımekten aciz çıkarcılar, her iyi
şey gibi bu büyük girişımi de ortadan kaldırdılar.
Şimdi belki Peter Drucker onlara bir şeyler anla-
tabilir. Bu arada, yeni cumhurbaşkanı adaylanna
Köy Enstitüleri konusundaki düşüncelerini soıma-
ya ne dersiniz?
0 Peter Drucker, 21. Yüzyıl İçin Yönetim, 1999,
Epsilon Yaytnlan.
e-mail:erdalatabek(« mynetcom.tr
faks:0212-5139098
Köy Enstitüleri
etkinlikleri
Kutlamalar kapsamın-
da Kadıköy Belediye-
si'nce 17 Nisan saat
18.00'de Kadıköy Evlen-
dirme Dairesi'nde bir pa-
nel düzenlenecek.
Panele gazetemizin
Genel Yayın Yönetmeni
Orhan Erinç, eğitimci
Pakize Türkoğlu ve Ca-
nan Yücel Eronat konuş-
macı olarak katılacaklar.
Kadıköy Belediyesi
Çoksesli Korosu'nun bir
konser vereceği etkinlik-
te, ÇYDD Kadıköy Şube-
si'nce Merdivenköy Hahs
Kurtça Kültür Merke-
zi'nde "17Nisan 1940tan
17Nisan2000'e60.Kuru-
luş Yümda Köy Enstitü-
leri" konulu forum dü-
zenlenecek. Forum, 17
Nisan saat 14.00'te başla-
yacak.
Atatürkçü Düşünce
Derneği Maltepe Şubesi
del 8 Nisan saat 19.30'da
Maltepe'deki Marmara
Koleji'nde bir panel dü-
zenleyecek. Panele eği-
tımcıler Zeki Sanhan ve
Pakize Türkoğlu ile Bo-
ğaziçi Üniversitesi Eği-
tim Fakültesi öğretim
üyesi Prof. Dr. Rrfat Ok-
çabol konuşmacı olarak
katılacaklar. Istanbul
Üniversitesi de 20 Nisan
saat 10.00'da Fen Fakülte-
si Konferans Salonu'nda
bir kutlama etkinu'ği dü-
zenleyecek.
Etkinliklerkapsamında
Rektör Prof. Dr. Kemal
Alemdaroğlu ile Köy
Enstitülü yazar Mehmet
Başaran birer konuşma
yagacaklar.
_ Öte yandan Trakya
Üniversitesi Öğretim
Üyeleri Derneği (TÜ-
DER), Köy Enstitüleri-
nin kuruluş yıldönümü
nedeniyle bugün bir pa-
nel düzenleyecek.
Eğitim Fakültesi'nden
Yrd. Doç. Dr. BükntBer-
kol tarafından yönetile-
cek panelde Prof. Dr. Sa-
Bh Çelikbir konuşma ya-
pacak., Prof. Dr. Ahmet
Samk'ın Köy Enstitüleri
ile ilgili slayt gösterisi su-
nacağı panelde Eğitim
Fakültesi öğretim ele-
manlan 'KöyEnstitüleri-
nin Eğitim Programla-
n/Eğitim Yönetimi' ko-
nusunda bilgi aktaracak.
Panel bugün saat 14.00'te
Trakya Birlik Konferans
Salonu'nda gerçekleştiri-
Iecek.