27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 2000 PAZARTESİ HABERLER AYDINLANMANTN K Ö Y KİLOMETRE TASI ENSTİTÜLERİIstanbu) Haber Servisi - Köy Enstitüleri, cumhuriyetin köy- lerde yaşayan ve nüfusun yüz- de 80'ini oluşturan halkın üre- time dönük eğitimini sağlamak amacıyla 17 Nisan 1940'ta çı- kanlan yasayla CHP iktidan tarafından kuruldu. Köy Enstitüleri "nin kurul- ması yolundaki ilk girişim, Ta- nm ve Milli Eğitim bakanlık- larının işbirliğiyle uygulamalı tanm okullannuı açılmasına karar verilmesiyle gerçekleşti. Bu amaçla kurulan karma ko- misyon, okullar için 1936'da 40 yer saptadı, ancak Tanm Bakanlığı arazi, araç ve gereç sağlanması gibi kendine düşen görevleri yerine getiremediği için proje gerçeklestirüemedi. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı, askerlikte çavuşluk ve onbaşılık yapmış olanlann kurslarla eğitmen olarak yetiş- tirilmelerini öngören yeni bir projeyi 1936'da ele aldı. Ertesi yıl göreve başlayan egitmenlere Milli Eğitim Ba- kanlığı 'nca toprak, tanm araç- gereçleri, tohumluk, fidan sağ- landı. Bu eğitmenlere 1937'de kendilerini köye bağlayıcı, üre- tici olmalannı özendirici ön- lemler uygulandı. Aynı yıl tz- mir, Esİcişehir ve Kastamo- nu'da birer öğretmen okulu açıldı. Milli Eğitim Bakanı Saffet Ankan zamanında baş- layan bu uygulama, Türk Ay- dınlanması'nm önemli ismi HasanÂKYücel'in 1938'deba- kan olmasından sonra tsmail Haklo Tonguç'un tasarladığı şekilde geliştirüdi. Bunun üze- rine 1940'ta 3803 sayüı "Köy Enstitüleri Kanunu" çıkanla- rak enstitülerin kunılmasına başlandı. Enstitülerin yöneti- miyle Tonguç görevlendirildi. ROF. DR. ISMAtL AVCI 'Enstitü modeli günümüze uyarlanabilir' Istanbul Haber Servisi - Köy Enstitüsü kökenlı emekli Prof. Dr. tsmail Avcı, yatılı ilköğretim bölge okullannın, bulundıiklan kırsal kesimin özelliklerini ve gereksinim- lerini dikkate alarak geliştirilmesiyle Köy Enstitüsü modelinin günümüze uyarlanabi- leceğini söyledi. Köy Enstitüleri'nin, ka- patılmasının üzerinden 48 yıl geçmesine karşın hâlâ gündemde olduğunu vurgula- ya n Avcı, bu dunımun, enstitülerde verilen eği- timin toplumsal fayda- sını kanıtladığını söyle- di. Halen kırsal kesimde hizmet veren yatılı il- köğretim bölge okulla- nnın yeterince işlevsel ve üretime yönelik fay- da elde edilemeyen eği- tim kurumlan olduğu- nu belirten Avcı, bu okullarda Köy Ensti- tüleri'nde olduğu gibi işbaşında eğitim an- layışıyla makineli modern tanma bilinçli eleman yetiştirilebileceğini savundu. Türkiye'nın 2000'li yıllarda Köy Ensti- tüleri'nin verdiği eğitime gereksiniminin sürdüğünü kaydeden Avcı, taşımalı sistem yerine Köy Enstitüsü modelinin uygulandı- ğı yatılı eğitim kurumlannın yararh ola- cağını kaydetti. Köy Enstitüleri'nin kurulduğu yerler ROF.DR. İSA BAŞLIOĞLU Köy odalan ve halk kütüphaneleri acil kurulmalı tstanbul Haber Servisi - Köy Enstitülü Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fa- kültesi öğretim üyesı Prof. Dr. !sa Başboğ- lu, Köy Enstitüleri'nin kapatılmasından sonra bulundıiklan bölgelerde duran sosyal yaşamın, buralarda okuma odalan ve halk kütüphaneleri açılmasıyla yeniden canlan- dınlmasını önerdi. Köy Enstitüleri'nin ka- patılmasının ardından köylerde ekonomik- sosyal yaşamın ve iler- lemenin durduğunu be- lirten Prof. Dr. Isa Baş- lıoğlu, Anadolu aydın- lannı yetiştiren Köy Enstitüleri'nin önemi- nin zaman içinde anla- şıldığuıı söyledi. Köylerde, enstitüle- rin modeliyle sağlanan gelişmenin tekrar yaşa- ma geçirilmesinin öne- mini vurgulayan Başlıoğlu, köylerde oluş- turulacak okuma odalan ve sosyal etkinlik- lerden sorumlu öğretmenler atanmasını önerdi. Kırsal kesime okul öncesi eğitim götürütmesi gerektiğinı de savunan Başlı- oğlu, köy çocuklannın, Köy Enstitüleri'nde olduğu gibi bölgelerinin gereksinimlerini karşılayacak nitelikli ve bilinçli insanlar olarak yetiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Beşikdüzü Cılavuz ANKARA T \Hasanoğlan Köy Enstitüleri 60 yaşındalstanbnlHaber Servi- a-Köy Enstitüleri'nin kuruluşunun 60. yıl- dönümü çeşiüi etkin- liklerle kutlanıyor. Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu, parah eğitim kurumlannın eğitim sistemin- den çıkanlarak köy çocuklannın Köy Enstitüsü sistemıne benzer bir sistem- le eğitilmesi gerektiğini bildirdi. Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfi Yönetim Kurulu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Köy Enstitüle- ri'nin, köylüyü içinden canlandırarak ekonomik bağımsızlığa kavuşturma- yı, özgürleştirmeyi, seçme ve seçilme hakkını özgürce kullanabilen yurttaş- lar haline getirmeyi amaçladığı vur- gulandı. Halkın bu şekilde gelişme- sinden rahatsızlık duyan egemen güç- lerin Köy Enstitülen'ni kapattığı anımsatılan açıklamada, günümüzün eğitim sorunlannın çözümünde Köy Enstitüsü sistemınin şu ilkelerinden yararlanılması gerektiğı belırtıldı: • Eğitim, üretime yönelik olmalı. • Eğitim kummlannda laık, de- mokratik eğitim uygulanmalı. • Okuma alışkanlığı kazandıran eğitim verilmeli. • Her birey başarılı olacaklan alanlara yönlendirilmeli. B Ezbere dayalı eğıtimden vazge- çilmeli. • Yetenekli yoksul öğrencilere eği- tim olanağı tanınmalı. • Eğıtim-Sen Istanbul 2 No'Iu Şu- be Başkanı Alaattin Dinçer ıse Köy Enstitüleri'nde köyden gelen yoksul çocuklann, düzenli birbilinçlenme ve aydınlanma sürecinın ardından köyle- rine dönüp halkın bilinçli üretim yap- masına katkıda bulunduklannı vurgu- ladı. • Eğitim sisteminin bugün içinde bulunduğu krizin temellerinın 1950'li yıllarda atıldığını ve bu dönemde De- mokrat Parti iktidannın eğitim siste- mini gericileştirdiğini savundu. Köy Enstitülü eğitimci-yazar Pakize Türkoğlu '8yülıkeğüimdegeç kalındı' YUSUFZİYAAY Anadolu'nun dört bir yanında ya- şayan köylü halk, 60 yıl önce cehale- te, yoksullluğa, tembelliğe karşı baş- kaldırdı. Bu başkaldın dünyada o gü- ne dek benzeri görülmemiş bir eğitim seferberlıgı olan Köy Enstitüsü mo- delinin yaşama geçirilmesiydi. Köy Enstitülü eğitimci-yazar Pakize Tür- koğlu, "Köy Enstitüleri kapaolmasay- dı, imam-hatip okuflan yayguüasma- yacak, 40 yıl önce 8 vühk eğitime geçi- lecek, toplumun köylülök özellikleri ortadan kalkacak,dmsel bağnazhk ol- mavacaktT dedi. tsmail Hakkı Tonguç'un "Anado- lu'da bir halk devleti kuruldu. Bu dev- letin eğitim düzeni için kendi kaynağt- na dönmek gerekiyordu'' düşüncesiy- le kuruluşuna öncülük ettıği Köy Ens- titülen, cumhuriyetin Aydınlanma fel- sefesi eksenine oturtulan, devrimci, demokrat, üretici, sorgulayıcı yeni bir insan yaratarak kalkınmaya ivme ka- zandırdı. Köy Enstitüleri'nin yetiştirdiği yüz- lerce cumhuriyet aydınından biri olan eğitimci-yazar Pakize Türkoğlu, naif bir köylü kızını, hanımefendi, rafıne bir aydma dönüştüren Köy Enstitüle- rinin başansuıın simgelerinden biri. Türkoğlu, Köy Enstitütüsü mucizesi- ni Cumhuriyet'e şöyle anlattı: -Köy Enstitüleri projesi neydi? Çok yönlü bir eğitim modehydi. Ya- ni bireyin bedensel, zihinsel, duygusal gelişimini birlikte sağlayan bir eği- tim... işbaşında eğitim vererek bu ge- Eğttimci-yazar Pakize Türkoğlu, naif bir köyiü kıanı. hanımefendi, rafine bir aydma dönüştüren Köy EnsthüJerinin başansmı simgeliyor. lişimi sağhyordu. Köy Enstitüleri, uy- garhğın yeşeremediğı dağ başlannda kendi uygar ortamını yaratmıştır. Halk, kendi gizil gücünü Köy Enstitü- leri üe harekete geçirmiştir. -Köy Enstitüleri hangi koşullarda, hangi gereksinimlerden doğdu? Uygulanmaya başlandığı dönemde Türkiye nüfusunun yüzde 80'ını oluş- turan köylü halkın eğitiminde firsat eşitliği sağlamıştır. Köy Enstitüleri, Öğretim Birliği Yasası ile getirilen la- ik aydınlanma eğitirninin, halkın refa- hına yönelik tamamlayıcısı olmuştur. Köylere, kendi çocuklanndan öğret- men yetiştirip, bugünkü gibi öğret- menlerin köyden kaçmasını önlemiş- tir. -Köy Enstitüsü modelindeki eğiti- min ideoJojisi neydi, nasıl bir insan ye- tiştirmeyi hedefliyordu? Köy Enstitüleri, halka Kuvayı Mil- liye ideolojisiyle eğitim vermiştir. Ke- malist, devrimci tavırlı, aydınlanma düşüncesini, laikliği benimsemiş, çağ- daş yurttaşlar yaratmayı hedeflemiş, Atatürk devrimlerini köylere yaymış- tır. -Köy Enstitüleri Tûrkiye'ye ne ka- zandırdj? 10 yılhk bir uygulama ile mükem- mel bir eğitim sistemi kuruldu. Fırsat ve olanak eşitliğine dayalı bir eğitim sisteminin ipuçlannı göstermiş, çok yönlü çağdaş eğitim modeli olarak ül- kenin gerçeklerini bilimsel yöntemle karşılayacak eğitim modelını ortaya koymuştur. Kültürlü, teknik ve tanm- sal becerisi geüşmiş yurttaşlar yetiştir- miştir. -Köy Enstitüleri neden kapanldı? TBMM'deki egemen güç olan top- rak ağalannın temsilcileri ve millet- vekili toprak ağalan, egemenliklerini yıtirme korkusuyla kapatılmasını sağ- ladı. Enstitülerin kapatılmasıvla Türki- ye ne kaybetti? Köy Enstitüleri kapatılmasaydı Tür- kiye bilgisayar, uçak, uçak gemisi, de- nizaltılar, yüksek teknoloji üretebile- cekti. Bu enstitüler, bulunduklan böl- gelerin üniversitelerini oluşturacakti. Kentlere göç ve bölgelerarası kalkın- ma farkı azalacaktı. 1960'larda 8 yıl- lık temel eğitimı getirmiş olacaktı. Türkiye'nin bütün yurttaşlan lise me- zunu olacaktı. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR Hemen ardından da 1942'de 4274 sayıh "Köy Okullan ve Enstitüleri TeşkÛat Kanunu" kabul edildi. Köy Enstitüleri'nin yerleri saptanırken bunlann çevre köy okullannm yapılmasına ve ge- lişmesine katkıda bulunabil- mesi göz önünde tutularak 21 yerde enstitülerin kunılmasına başlandı: Köy Enstitüleri'nde okutulacak derslerin yüzde 50'si kültür dersleri, yüzde 25'i tanmla ilgili dersler, yüz- de 25'i teknik derslerdi. 1946'dan 1947 dönemine dek bu kuruluşlardan 5 bin 447 öğretmen, 8 bin 756 eğitmen, 541 sağlık memuru mezun ol- du. Köy Enstitüleri'nde oku- yan öğrenci sayısı 16 bin 400'e ulaştı. 1943'te Köy Enstitüle- ri'ne öğretmen yetiştirmek amacıyla Yüksek Köy Enstitü- sü açıldı. Yüksek Köy Enstitü- sü kapandığı tarihe dek 104 mezun verdi. 1946'da girilen çok partili rejimde Köy Enstitüleri önce pasif planda ve dolaylı olarak zamanın iktidan aleyhine tar- hşma konusu yapıldı. Bu mü- esseseler, kanunla yasaklan- mış ideolojik bir teşkılat, ahlak kurallarma ve geleneklere ay- kın davranışlann merkezi ol- makla suçlandı. Bunun üzeri- ne Reşat Şemsettin Sirer'in Milli Eğitim Bakanlığı sırasın- da, Yüksek Köy Enstitüsü ka- patıldı. Enstitüler, DP iktida- nnda tamamen kapatıldı. Enstitü binalan korumaya alındı lstanbnl Haber Servisi - Ivriz Köy Enstirtisü mezunu olan öğ- retmen-gazeteci Hasan Can'ın çabalan sonrasında Kültür Ba- kafilığrKBhürveTabiat VarMc- lannı Koruma Genel Müdürlü- ğü, 21 Köy Enstitüsü binasımn ve kaluıtılannın korunması ko- nusunda karar aldı. Hasan Can, Ivriz Köy Enstitüsü'nün SlT alanı ilan edilmesi için mücade- le ettiğini belirterek şöyle de- vametti: "Haberim olunca\ > a kadar 10 tane Köy Enstitüsü binasını yık- nlar. Ancak haberim olduktan sonra bir taş bile sökemediler. VaUlerin üstlerine düşeni yap- malannı, enstitü binalannı ve kahntüannı korumalannı sağ- lamabyız. İvriz Köy Enstitü- sü'nün SİT alanı ilan edilip da- ha sonra da bir köy enstitüsü müzesine dönüşmesi için çahşı- yorum. Bu amaçla tüm mezun ve mensuplanna ulaşmaya çab- şryorum. Kültür ve Tabiat Var- hklaruu Koruma Genel Müdür- lüğü'ne yapbğun başvuruda 21 Köy Enstitüsü'nün StT alanı i- lan edilip açık ha\a müzesi ola- rak korunması için çahşma ya- pılmasuu talep etmiş ve hriz me- zunu olan De\1et Bakanı Fıkret Ünl ü'den vardım istemistim. Bu konuda Kültür Bakanlığı hare- kete geçti ve valiliklere yolladığı genelgeyle Köy Enstitüsü binala- rnun 2863 sayıh yasa gereğince korunmalaruun sağlanması ve yapüacak her türiü uygulama öncesinde bakanhktan izin ahn- ması konusunda uyanda bulun- du. Eğer buna uymayan vali be- Hrierseın, gendge uyanncaişlem yapttracağun." [email protected] Ali Aktaş, yörenin sevilen türkücü- lerinden. Yanık sesi insanın yüreğine işliyor. Yanımda oturan Diyarbakır Belediye Başkanı Feridun Çelik Ak- taş'ın başından geçen ilginç bir öy- kü anlattı. Yıllar önce, bir akşam PKK'liler Ali Aktaş'a yolda rastlayıp dağa kaçınyorlar. Kim olduğunu, ne iş yaptığını soruyortar, o da "sanat- çıyım" diye cevaplıyor. PKK'liler bunun üzerine ondan Kürtçe türkü söylemesini istiyorlar. Ali Aktaş, kaçınldığı dağ başında sa- baha kadar türkü söylüyor. Sabah olduğunda PKK'liler gözünü bağla- yıp bir yere bırakıyorlar ve türkü söy- lemeye devam etmesini tembih edi- yorlar. Ali Aktaş, çaresiz, bırakıldığı yerde, gözleri bağlı türkülerini sür- dürüyor. Bir süre sonra başına birtakım in- sanlar toplanıyor. "Demek gece dağ başında, bizi unutmayan sendin" di- yerek dövüyorlar. Gelenler bölgede- ki jandarma karakolunun askerleri. Gözündeki bağı açıp karakola götü- rüyorlar. Bu kez de jandarma karakolunda Diyarbakır'da Bir Pazar Sabahı akşama kadar Türkçe türkü söylü- yor. ••• • 18 Nisan seçimleri öncesinde Di- yarbakır, Mardin, Urfa ve Siverek'i dolaşmıştım. Tam bir yıl sonra yeni- den Diyarbakır Belediye Başkanı Fe- ridun Çelik'in konuğu olarak Diyar- bakır'daydım. Sabahın erken saatle- rinde otel odasında bu yazıyı yazıyo- rum. Birazdan Diyarbakır'ı dolaşa- cağız. Bir yıl içerisinde nelerolup bit- tiğini göreceğiz. Feridun Çelik'e bir süre önce gö- zaltına alınıp bırakılmaianna neden olan gelişmeleri soruyorum. "Önem- li değil, biz geçmişe değil, geleceğe bakıyoruz" diyor. Diyarbakır Valisi Cemil Serhatlı ile iyi bir ilişkileri ol- duğunu, uyumlu bir çalışma yürüt- tüklerini söylüyor. Bir yıl önce buraya geldiğimde, se- çimlerden birkaç gün önceydi. Par- tilerseçim mitingleri yapıyoriardı. An- cak dönemin valisi, HADEP'e Diyar- bakır ve yöresinde seçim propagan- dası yapmasını yasaklamıştı. Ne mi- ting yapabiliyortar, ne şehirde kon- voy halinde dolaşabiliyoriar, ne de seçim bürosunu faaliyete geçirebili- yorlardı. Hatta, iş bazı kentlerde komik sa- yılacak bir boyuta gelmişti. Örneğin HADEP'in Lice Belediye Başkan adayı Zeynel Bağır'ın Lice'ye gir- mesi yasaklanmıştı. Zeynel'le o za- man konuşmuş ve propaganda faali- yetini nasıl sürdürdüğünü sormuş- tum. O da HADEP'lilerin minibüsler- le Diyarbakır'a gekJiklerini, propa- ganda ve seçim örgütlenmesi faali- yetini Diyarbakır'dan yürüttüklerini anlatmıştı. Onca engel ve baskıya karşın böl- gede HADEP önemli bir seçim başa- rısı kazandı. Diyarbakır merkezinde yüzde 70'i aşan bir şekilde oylar HA- DEP'e çıktı. Lice'ye giremeyen Zey- nel Bağır da seçimi açık farkla kazan- dı ve Belediye Başkanı olarak Lice'ye girdi. Ancak evraklanndaki bazı ek- siklikler gerekçe gösterilerek baş- kanlığı daha sonra iptal edildi. *•• Bir yıl önce Diyarbakır'da Fazilet Partili bir belediye başkanı vardı. Şehrin yerel yönetimi bir yıldır HA- DEP'te. Birazdan şehri dolaşacağız ve bu bir yıl içinde neler olduğunu göreceğiz. Başkan Çelik, büyük bir mali kaynak sıkıntısı içinde oldukla- nnı anlattı. Diyarbakır, çevrede boşaltılan köy- ler ve 15 yıldır süren "düşük yoğun- luklu savaş" nedeniyle olağanüstü göç almış bir kent. Nüfusu son yıllar- da 4'e, 5'e katlanmış durumda. Bu nedenle hızlı şehirleşme, ya da şehirleşememe nedeniyle, çok bü- yük kentsel sorunlarla yüz yüze. Yok- sulluk diz boyu. Köylerden kasaba- lardan DiyariDakır'agöç etmiş onbin- lerce insan işsiz, evsiz, çaresiz.. ken- disine bir yaşam kurmaya çalışıyor. Hiçbir altyapısı olmayan gecekon- dularşehri çepeçevre sarmış durum- da. Son durumu gezip göreceğiz. ••• Feridun Çelik, "Bizlaik ve demok- ratik bir Türi<iye 'nin önemli bir temi- natıyız. Kürtler son yıllarda önemli bir değişim ve modemleşme yaşa- dılar. Çektiğimizoncaacıyarağmen, laik ve demokratik Türkiye'nin kurvl- masına katkıda bulunacak önemli bir birikim oluştu. Fırsat verilirse, devlet bize güvenirse, bizianlarsa, çokgü- zel şeyler yapabiliriz" diyor. • • • Diyarbakır'da dert bitmez. En son RTÜK, yerel TV kanalı Kanal 21 'i tam 365 gün kapatmış. Gerekçesi de; yö- renin çok eski, geleneksel bir türkü- sü olan "Muhammedo"yu çalmak. Türküde geçen "Askeri Romi" söz- cüklerinin Türk Ordusu'nu kast etti- ği düşünülerek bu ceza verilmiş. • • • Diyarbakır; renkli kültürü, sıcak in- sanlan, büyük acılan geride bıraka- bilme isteği ve azalsa da süren ya- saklanyla bir pazar sabahına hazır- lanıyor. Gördüklerimi anlatacağım. 2000Tİ YILLARDA ERDAL ATABEK Bilgi Topluımı İnsamnı Eğitmek... ^ Bilgi toplumu insanını eğitmek artık sadece onu bir meslek sahibi yapmakla sınırlı olmayacaktır. Çün- kü geleceğin meslekleri, insanın kişiliğindekı yetkin- leşmeyi de zorunlu kılacaktır. Bilgi toplumu insanını eğitmenin üç temel boyutunu da böylece görmek gerekiyor: 1. Çocuğu ve genci kendini yönetebilecek yetkin- likte geliştirmek. Bunun için de özgüvenli, soru sorabilen, tartışa- bilen, muhakeme edebilen, durumu ölçebilen, ken- dini ve çevresini doğru algılayabilen, karariannı ve- rebilen, sorumluluklannı alabilen kişiliği, karakteri, davranışlan kazandırmak. 2. Sosyal sorumluluklannı tanıyan, bilen, taşıyan; çevresiyle doğru ve kişilikli ilişkiler kuran bir toplum bireyi olarak yetiştirmek. 3. Bilgiyi bulacak, seçecek, jşleyecek, üretecek, yaratacak bir donanım kazandırmak. Onun için de günümüzde uyguladığımız eğitim sisteminin örgütlenmesini, yöntemlerini, eğiticil«»ri- ni, donanımını bu açılardan gözden geçirmemizzo- runludur. İçinde bulunduğumuz yüzyılın "bilgi işçileri"nin verimlilik ilkelerini Peter Drucker şöyle açıklıyor: "Bilgi işçisinin verimliliğinialtı temel faktör belirler. 1. Görev nedir? sonısunun sorulması gerekir. 2. Bilgi işçisinin sorumluluğu onun üzerine yük- lenmelidir. Bilgi işçileri kendilerini yönetmekzorun- dadır. ûzerklikleri olmakzorundadır. 3. Sürekliyenilik, bilgi işçisinin işinin, görevinin ve sonımluluğunun bir parçasıdır. 4. Bilgi işi, bilgi işçisi tarafından sürekli öğrenme- yi, ama aynı derecede sürekli öğrenmeyi gerektirir. 5. Bilgi işçisinin verimliliği sadece çıktı miktanyla ilgilenmez. Kalite deenaz onun kadar önemlidir. 6. Son olarak, bilgi işçisinin verimliliği, bilgi işçi- sine 'maliyet'ten ziyade 'varlık' olarak bakılmasını - ve davranılmasını- gerektirir. Bilgi işçisinin kurum için çalışmayı tüm diğerfırsatlara tercih etmesini ge- rektirir. "(*) Işte günümüz dünyasının en büyük yönetim gu- rulanndan olan P. Drucker'ın artık geçerli olacak "iş", "işçi", u ilişkiler"e yönelik tanımlan. "Bilgi işçileri" artık patronsuz, amirsiz, yeni bir iş- letme modelinde çalışacaklardır. Bunun için de ken- dilerini yönetecek becerilerinin, sürekli öğrenmele- rinin, çalışırken hep düşünmelerinin zorunlu olduğu bir yetişme modeli bulunmalıdır. Biz daha "ezberci eğitim" modelini aşamıyoruz. Öğrencilere bilgi paketlerini yüklemeyi, onlara bu paketlerdeki bilgileri ezberletmeyi, sonra da bu bil- gileri geri isteyip başanlanna not vermeyi eğitim sa- yıyoruz. Okullanmızda soru sormak, tartışmak, se- çenekler üretmek, bu seçenekler arasındaki farklı- lıklan ölçmeye dayalı karar vermek, bu kararlann sorumluluğunu alıp uygulamak gibi yöntemler uy- gulanmıyor. Dahası bu yöntemleri e) yordamıyia se- zip uygulamak isteyen öğrencileri sindiriyor, böyle öğretmek isteyen öğretmenleri bezdiriyoruz. Bugün 17 Nisan 2000, Köy Enstitüleri bugün ya- pılacak toplantılaria anılacak, o günlerde neler ya- pıldığı, nasıl yaprldığı anlatılacak. Bu büyük eğitim cteneyinınrraöıtbaşladığı, tsmail Hakkı Tongufç'un başında olduğu projenin, dönemm Maarif \fekil) Ha- san Âli Yücel tarafından nasıl desteklendiği, sonra da nasıl yok edildiği açıklanacak. Köy Enstitüleri projesi, sadece köy çocuklannın eğitilip köylüyü de eğitmesine yönelik bir düşünce değildir. Bu proje, yeni ve yetkin bir insan yaratmak, bu insanı toplum önderi olarak toplum kalkınması- nın öncü gücü yapmak, bu yolla köyü kalkındırmak, köylüyü kendi emeğinin sahibi yapmak, sonra da bütün yurdu bu eğitimle kalkınma modelinin işiiği du- rumuna getirmeyi amaçlıyordu. O gün başlayan bu büyük çalışma, sömürü dü- zenlerini kaybetmek istemeyen büyük çıkar sahip- leri tarafından yok edilmeseydi, bugün büyük kent- lerin varoşlannda yaşayan milyonlarca insan kalkın- mış köylerinde olacaklardı. Köy Enstitüleri yaşatılıp desteklenseydi, bugünün milyonlarca eğitimsiz, işsiz güçsüz genci ne yapa- cağını bilmeden sokaklarda dolaşmayacaktı. Köy Enstitüleri ile başlayan bu büyük eğitim mo- deli sürebilseydi, insanlar kendini yönetebilecek, hiçbir şeyin fanatiği olmayacaklardı. Ama iki adım ötesini göremeyen, kendi uzun va- deli çıkarlannı bile göımekten aciz çıkarcılar, her iyi şey gibi bu büyük girişımi de ortadan kaldırdılar. Şimdi belki Peter Drucker onlara bir şeyler anla- tabilir. Bu arada, yeni cumhurbaşkanı adaylanna Köy Enstitüleri konusundaki düşüncelerini soıma- ya ne dersiniz? 0 Peter Drucker, 21. Yüzyıl İçin Yönetim, 1999, Epsilon Yaytnlan. e-mail:erdalatabek(« mynetcom.tr faks:0212-5139098 Köy Enstitüleri etkinlikleri Kutlamalar kapsamın- da Kadıköy Belediye- si'nce 17 Nisan saat 18.00'de Kadıköy Evlen- dirme Dairesi'nde bir pa- nel düzenlenecek. Panele gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç, eğitimci Pakize Türkoğlu ve Ca- nan Yücel Eronat konuş- macı olarak katılacaklar. Kadıköy Belediyesi Çoksesli Korosu'nun bir konser vereceği etkinlik- te, ÇYDD Kadıköy Şube- si'nce Merdivenköy Hahs Kurtça Kültür Merke- zi'nde "17Nisan 1940tan 17Nisan2000'e60.Kuru- luş Yümda Köy Enstitü- leri" konulu forum dü- zenlenecek. Forum, 17 Nisan saat 14.00'te başla- yacak. Atatürkçü Düşünce Derneği Maltepe Şubesi del 8 Nisan saat 19.30'da Maltepe'deki Marmara Koleji'nde bir panel dü- zenleyecek. Panele eği- tımcıler Zeki Sanhan ve Pakize Türkoğlu ile Bo- ğaziçi Üniversitesi Eği- tim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Rrfat Ok- çabol konuşmacı olarak katılacaklar. Istanbul Üniversitesi de 20 Nisan saat 10.00'da Fen Fakülte- si Konferans Salonu'nda bir kutlama etkinu'ği dü- zenleyecek. Etkinliklerkapsamında Rektör Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ile Köy Enstitülü yazar Mehmet Başaran birer konuşma yagacaklar. _ Öte yandan Trakya Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği (TÜ- DER), Köy Enstitüleri- nin kuruluş yıldönümü nedeniyle bugün bir pa- nel düzenleyecek. Eğitim Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. BükntBer- kol tarafından yönetile- cek panelde Prof. Dr. Sa- Bh Çelikbir konuşma ya- pacak., Prof. Dr. Ahmet Samk'ın Köy Enstitüleri ile ilgili slayt gösterisi su- nacağı panelde Eğitim Fakültesi öğretim ele- manlan 'KöyEnstitüleri- nin Eğitim Programla- n/Eğitim Yönetimi' ko- nusunda bilgi aktaracak. Panel bugün saat 14.00'te Trakya Birlik Konferans Salonu'nda gerçekleştiri- Iecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle