23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Yayın Koordmatörü Hikmet Çetinkaya 0 Yazuşlen Mudürii Ibrahim Yüdız • Sonımlu Müdür Fikret tlkiz • Haber Merkezı Müdüru. Hakan Kar» • Görsel Yönetmen- Fikret Eser Istıhbarat: Cengiz Yıidınm 0 Ekonomı Ozlem Yüzak • Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücclman • Makaleler: Sami Karaören • Duzeltme Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge. Edibe Bağra • Yuıt Haberleri. Mehmet Faraç Yayın Kunılu. llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner, tbrahim Yıkkz, Orhan Bursalı, Mustafa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay AtaturkBulvanNo. 125, Kaf4,Bakanhklar-Ankara Tel 4195020 ( 7 hat). Faks 4195027 • tzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352 S 23Tel 4411220, Faks 4419117 • Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, lnönü Cd. 119 S No.l KaM, Tel: 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdürü (Jstiin Akmen 9 Koordınatör Ahmet Korulsan • Muhasebe. Büient Yener • Idare Hüseyin Gürer • Satış FaziletKuza MEDVA C: • Yonetım Kunılu Ba^kanı - Genel Müdür Gülbin Erduran 0 Koordınatör Reha Işıtman # Genel MüdurYardımcısı SodaÇoban Tel 514 07 53 - >U9580-513846O«I.Faks 5138463 ^ a\ıınia\aıı \e Basan: ^ enı Oun Haber Ajansı, Basın ve > ayınetlık A Ş Turkocagı Cad 19 41 Cagaloglu 34334 Isıanbul PK 246 - Sı'rkecı 34435 lstanbul Tel (0212)51205 05(20 hat) Faks (0 2121513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 12 NİSAN 2000 Imsak:4 50 Güneş: 6.23 Öğle: 13.12 tkindi: 16.51 Akşam:19 47 Yatsı: 21.14 14 yaşında Everesfe tırmanacak • KATMANDU (AA) - Dünyamn en yüksek doruğu Everest'e tırmanan en genç kişi unvanına erişmek isteyen Nepalli 14 yaşındaki Temba Tsheri Sherpa, bu yolda kendisını bekleyen tehlikelere rağmen hedefine ulaşmak ıçın azımlı olduğunu söyledi. Tehlıkeli yolculuğuna yann başlayacak olan Sherpa, dünya banşı uğruna dua etmek içın yanında taşıyacağı bakırdan Buda heykelini, 8 bin 850 metre yüksekliğindeki zirveye yerleştirecek. Levvinsky reklama çıkmıyor • NEVV YORK(AA)- ABD Başkanı Bill Clinton ile adı seks skandalına kanşan eski Beyaz Saray stajyeri Monica Lewınsky, "Jenny Craig" adlı zayıflama firmasının yeni dönem reklamJannda yer almadı. Geçen aralık ayında şirketin sözcülüğüne getınlen Lewinsky'nın reklamlarda bu kez yer almaması, şirketin yenı yüzler tanıtma isteğine bağlanıyor. Lewinsky, •'USAToday"adlı gazeteye yaptığı açıklamada, "geçmişte fırmanm reklamlannda rol almasının başanh sonuç verdığini" belirtti. Viagra'ya rakip üpnima • CHICAGO(AA)- ABD'de gıda ve ilaçlan denetleyen federal kurum FDA, Viagra'ya rakıp olacak yeni bir ılaca, yan etkılenne karşın izın verdı. Yakında piyasaya çıkanlacak olan Üprima adındaki ılacın, klinik denemelennde yan etkılerinın bulundugu açıklandı. Şimdiye kadar denek olarak kullanılan her 30 kışiden birinin cıddi yan etkilerle karşı karşıya kaldığıru açıklayan araştırmacılar, ilacın tansiyonu düşürdüğünü bıldırdiler. Dilde kirienme • tZMİR(AA)-Dil Derneğı Astbaşkanı Sevgı Özel, toplumda bircok alanda ortaya çıkan kirlenmenin dili de etkilediğini söyledi. Özel, dün Ege Üniversitesi'nde verdiği konferansta, günlük yaşamdaki diyaloglarda ve radyolarda yapılan dil hatalanndan örnekler verdi. Dil hatalanna karşı toplumda belli bir duyarlılığın gelışmekte olduğunu belirten Özel, gazetelerde dil konusuna yer veren yazılar çıktığını, aynca konuyla ilgili kitaplar yayımlandığını söyledi. Fotoğraf dabndald ödül VVashington Post'tan CaroJ Guzy, Michae) VYîlliamson ve Lucian Peridns'e veriidL Foto muhabirleri, Kosovah mültecilchn çektiği ısüraplan kamcralanyla tespit etmişlerdi. George Kochanice Jr'nin 20 Nisan 1999 tarihinde çektiği fotoğraf ise en iyi flaş fotoğraf seçildL Fotoğraf, Kotombiya Yüksek Okulu öğrencüerine yapılan silahü saldın sonrasında Jessica Holliday ile Divitta Perez'in duygulannı aktanyordu. Pıdit/LTMiUeıi WaâûngjtonFos?aNEW YORK (AA) - ABD'nin New York kentinde önceki gün da- ğıtılan Pulitzer ödüllennı kazanan- lann tam listesi belli oldu. Bu yıl Washıngton Post gazetesi çalışan- lan ödüllerin önemli bir kısmını ya tek başlanna kazandılar ya da pay- laştılar. "Gazetecilik kamu hizmeti" da- hnda büyük ödülü "VVashington Post" gazetesi alırken önemli haber dahndaki ödül, Colorado eyaletin- deki Columbine Lisesi'nde mey- dana gelen öğrenci katliamı habe- rinden ötürü, "Denver Post" gaze- tesi çalışanlanna venldı. VVashıng- ton Post, ödülü özellıkle Katheri- ne Boo'nun kaleme aldığı zihınsel özürlüler için kurulan merkezlerde- ki ıhmal ve kötü muameleyi göz önüne seren yazılanndan dolayı al- dı. "Araşörmaagazetecflik" dahn- daki ödül, Assocıated Press (AP) ajansının 3 muhabiri Sang-hun Cboe, Charles Hanley ve Martha Mendoza'ya venldi. "Araştırmacı gazeteciük" dalın- da bırincılik alan üç gazeteci, yap- tıkları uzun araştırmalar sonucu, Kore Savaşı'nın (1950-1953) ba- şında Amerikalı askerlerin No Gun Ri köprüsü yakınında yüzlerce Ko- reli sivili kurşuna dizdikleri gerçe- ğini ortaya çıkarmışlardı. Bu olay uzun yıllar gizli kal- s mıştı. Araştırmacı ' * gazetecilik dalında ıkincilik ödülüne hak kaza- nan New York Times gazetesi mu- habirieri Kurt Eichenwald ve Gi- na Kolata ise ilaç firmaiannın, ye- ni çıkan ilaçlan hastalar üzerinde de- nemeleri için doktorlara nasıl rüş- vet verdiklerini haber haline getir- diler. "Ulusal haber" dalında bü- yük ödül ise Wall Street Journal ga- zetesi muhabirlerine verildi. Mu- habirler ABD'nin soğuk savaş son- rası askeri harcamalan ve yabancı ülkelerde bulundurduğu askerler konusunu irdelemışlerdı "Uhıslararası habercilik" alanın- daki ödülü ise New York'ta yayım- lanan Village Voice adlı gazetenin muhabiri MarkSchoofe aldı. Scho- ofs, Afrika ülkelerini etkisi altına Janneyşöhretin tadını çıkarıyor Dtş Haberler Servisi - Allison Janney her sabah Los An- geles'teki apartman dairesinden The West Wing adlı fil- mın setine 'HoDywood'a Giriş Yok' adlı tabelayı geçerek gidiyor. Janney bır zamanlar bu işareti, hiçbir zaman ünlü bir şov sanatçısı olamayacağına dair kötü bir kehanct olarak algılarmış: "Zaten yıllar önce bir casting ajansı bana, lezbiyen- ler v m canavarlar dışında hiçbir rolü o\ na>anıayacağımı ' üzıi lerek' bildirmiştL" 1.82 cm'lik uzun boyu ve büyük gözleri yü- zünden ajans tarafindan bu tespit yapılınca gözyaşlannı tutama- dığını hatırlıyor Janney. Ancak tüm bu saptamalar ve gözyaşlan eskilerde kaldı. Janney artık 40 yaşında ve NBC televizyonunda 'Whi- ^ — ^ — — teHousedrama'dizisiTheWestWing'de A oynadığı rolle, yönetmeninin istedikleri- licrm lannpu " fazlasıy'a verebılıyor: u Böyleseksi,uzun uzu- llison Janney, NBC'de yayımlanan The West V/ing'in öyuncusu ve Oscar Ödüllü American Beauty'nin sessiz annesi. Şöhretini geç kazandı, ancak kolay kaybetmek niyetinde değil. zor." Ancak onun yıllar önce gırdiğı bu şöhret yolunda başına hiç de komik olma- yan olaylargelir. 1977yılmdaDayton'da bir partide dans ederken biri yanlışlık- la elbisesine basar ve elbise olduğu gi- bi aşağı iner. Büyük bir öfkeyle parti- dekilerin üzerine elbisesini fırlatan Janney, cam fakat görünmeyen bir kapıyı açık zanhederek dışan fir- lamaya çalışır. Ancak camlar kınlmış, Janney'in ayak ten- donlan ve atardaman kesil- miştir: "Önce sadece par- mağun kesildi zannetmiştim. Ardından ayaklanmı gördüm. Korku filminden bir sahne gibrvdi." Jan- ney'in gövdesindeki bütün kanın yansı gitmiştir. Se- kiz haftasını hastanede geçirir: "Aradan 23 yıl geç- ti. ama ne zaman kendimi sahnede kötü, heyecan- h ve sinirii hissetsem hemen a>aklanmdaki yara iderine dokunurum. Saldn olmam gerektiğini anlanm." Allison Janney'in oynadığı filmler arasında 1998 yapımı A Wiew from the Brid- ge ve üçü de Hollywood yapımı olan Big Night, Primary Colors ve bu yıl en iyi film dalında Oscar kazanan American Beauty var. Kendisine "Geç eie geçirebildiğiniz iyi talih ve başan sizi nasıl etküedi'' diye so- ruldugundaysa şöyle cevap veri- yor: "Benbugû- zelüklerihajan- nın ilk yıllann- da hemen ka- zanan bir yeni yetmeden çok daha iyi haz- medebilh'or, kul- lanabilrvorveta- dmı çıkarabOryo- nun.'' Onbinlerce Aıızak törene geliyor e-posta : tan (a prizma. net. tr ANKARA(ANKA)-Gelibolu'da25 Nı- san'da düzenlenecek olan Anzak törenle- ri için sadece Avustralya'dan 10 bin kişi beklenıyor. Banş Parkı'ndakı yenı tören ala- nında gerçekleşecek olan kutlamalar için Avustralya ve Yeni Zelanda başbakanlan da Türkiye'ye gelecek. Törene Başbakan Büient Ecevit'in de katılması bekleniyor. Çanakkale Savaşı'nın ardından Avustral- yalı kımlıği kazanan Anzaklar için Geli- bolu'da her yıl düzenlenen törenlere kaül- mak geleneksel bir hal aldı. tstanbul'u da kapsayan turlar ile Türkiye'ye gelen An- zaklar, Gelibolu'da şafak sökerken başla- yan törenlere büyük bir heyecan ile katı- lıyor. Bu arada, Avustralya tarafindan fı- nanse edilen yeni tören alanında gerçek- leştirilen kutlamalara her yıl daha büyük sayıda Türk'ün de katıldığı belirtiliyor. Gelibolu'dakı törenleri izleyen Türklerın önemli bir bölümünü tstanbul'dan gelen vatandaşlann oluşturduğu kaydedıldi. Öte yandan, Gelibolu'daki törenler öncesi hem Yeni Zelanda Başbakanı HelenClark, hem de Avustralya Başbakanı John Hovvard Ankara'da temaslarda bulunacak. Görüş- melerde ikili siyasi ve ekonomik ilişkiler de alınacak. alan AIDS krizini yerinde incelemış- ti. Rus birliklennin Çeçenistan'a yaptığı saldınyı izleyen AP muha- birleri de bu dalda ikıncılik ödülü- ne layık görüldüler. Washington Post muhabirieri ise Kosova sava- şını izlemede gösterdıklen başan- dan dolayı üçüncülük ödülüne la- yık görüldü. "Magazin" dalında büyük ödül Los Angeles Tımes ga- zetesinden J. R. Moehringer'e git- ti. Moehringer, Alabama eyaletın- de yaşayan ve eskı esırlerin torun- lan olduklan bildirilen kişilerin ya- şamlannı yerinde incelemiş ve sa- tın alınacak bir gemınin bu toplu- mun hayatını nasıl değiştireceğını haber haline getirmişti. "Yonım" alanında Wall Street Journal gazetesinden Paul Gigot Amenkan hükümetinın polıtikası hakkmdaki yazılanndan ötürü bü- yük ödüle layık görüldü. Bu dalda ikırjcilık ve üçüncülük ödülleri Was- hmgton Post'tan Michael Kelly ile Colbert King'e venldi. "Eleştiri" ödülünü yine Washing- ton Post'tan HenryADen alırken fo- toğraf dahndaki ödül VVashington Post'tan Carol Guzy, Michael Wil- h'amson ve Lucian Perkins'e veril- di. Foto muhabırlen Kosovah mül- tecilenn çektiği ıstıraplan kamera- lanyla tespit etmişlerdi. Diğer da1larda verilen Pulitzer ödüllennı alanlar ise şunlar: Kurgu: Jhumpa Lahiri (Hastalık Yorumcusu) Drama: Donald Margulies (Arka- daşlarla Akşam Yemeği) Tarih: David Kennedy (Büyük Buhran ve Çöküş döneminde Ame- rikanhalkı- 1929/45) Biyografı: Stacy ScbifF(Vera-Ba- yan Vladimir Nobokov) Şiır: C. K. VVılnams (Onanm) Gerçek öykü: John Dovver (II. Dünya Savaşı sonrasında Japonya) Müzik: Lewis Spratian (Yaşam Bır Düştür adlı opera müziğı). Sansasyonel gazeteciliğin kuru- cusu sayılan Macanstan doğumlu Amerikalı gazeteci ve yayıncı Jo- seph Puh'tzer'in (1847-1911) adı verilen ödül. 1917'den beri Colum- bıa Ünıversitesi'nin mütevellı he- yeti tarafindan dağıtılıyor. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Oteki' Mustafa!... nce Rumeli'de 'büyüyen' Osmanlı, önce Ru- meli'de 'küçülmez' mi? 'Küçülmenin' fecaat mertebesine ulaşması, elbette Balkan Harbi'yle ger- çekleşiyor; o kadar kı Çatalca ya gerılemış Os- manlı Ordusu'nun Edirneyı ıstırdâtı', Meriç'e ula- şabılmesı zafersayılmaktadır. 'Keyfıyet' bu ıken, k- tihat ve Terakki iktidarı, Avrupa da tezgâhlanan Harb-i Umûmi ye, Almanların safında katılmaya, çoktan teşnedin üstelik ne Meclis-i Meb'usan'ın bundan haberi vardır, -hatta- ne de Hükümet'in! Işte böyle bir ortamda yükselen şu ses, sizce ki- min sesi olabilir? "...getelim Türkiye'nin Avrupa davasına koşul- masına: Türkrye davaya kanşınca, ya rttifak-ı Mü- seiles'e veya Itilâf-ı Müselles'e yardım edecek, fakat hangisine? (...) Türkiye'nin en büyük men- faati, Türk Milleti'nin rahat ve asayiş ile tarla- sında, dükkânında, ocağında çalışmasıdır. Şim- di Türkler için felâket kapısı kapanmış, millet- çe teşkilât yolu açılmıştır." "...Türkiye'nin menfaat ve selâmeti, bu deh- şetli davaya koşulmamaktır, buna ahden bir mecburiyeti de yoktur; bitaraf kalması ise hem menfaati hem de alt yıllık siyasi muktezasıdır. Türkiye'nin bu muktezaya göre hareket edece- ğinden ümidvânm. Türkiye böylece hem öz mil- let ve kuvvetini boş yere harç ve israftan çeki- nen ve ırağı gören, hem de siyasetindeki isti- kameti gözeten bir memleket ve devlet hissi- yatyla yaşar..." Kimdir bu sözlerin sahibi? htihatçılar'a da, on- lann siyasetine de; Avrupa da hazırlanan Harb-ı Umûmi'ye de karşı olan Mustafa Kemal Paşa mı? Hayır, öteki Mustafa, yâni Mustafa Suphi! Iki- si arasında, iki önemli konudakı siyasi paralellik, ger- çekten çarpıcıdır; Ittihat ve Terakki'ye ve Harb-ı Umûmi'ye karşı olmak! Bu sözleri Mustafa Sup- hi, Sinop sürgününden kaçtığı Rusya'da, Azerbay- can'a intikal edınce; oradaki gazetelerden, 'Ikbal'e, 'Basiret'e yazmış (1914 yazı; daha da ilginci, ne: N. Subayef'in verdiği bilgiye göre. Mustafa Sup- hi'nin Kınm'avanrvarmaz, Bahçesaray'da oğluy- la birlikte "Tercüman" gazetesıni yayınlamakta olan, Ismail bey Gaspirinskiy i (Gaspıralı) ziya- ret etmiş; Ismail bey'ın Türkçülüğün babası oldu- ğu bilinmiyor mu; eserinde Dr. Yavuz Aslan, bü- tün bunlardan, şu ibret verici sonucu çıkarmakta- dır "...Mustafa Suphi'nin Bakû'da çıkan yazılan- na bakıldığında, onun Türk Milleti'nin yeni ma- ceralara sürüklenebileceği endişelerini yaşadı- ğı hissedilmektedir. Osmanlı Devleti'nin içinde bulundugu son durumu gayet iyi kavramış ve Türk Milleti için tek çıkar yolun Avrupa Muha- rebesi'ne iştirak etmemek, bu savaşta bitaraf kalmak olduğunu anlatmaya çalışmıştır. (...) Hakkında çıkan yazılar ve kendi makaleleri dik- kate alınırsa, 1914 Bakû'sunda Mustafa Suphi 'sosyalist' değil, Türk Milleti'nin dertlerini ken- dine dert edinen bir Türk milliyetçisi kimliğin- de görünmektedir..." (S.22) Peki, bu 'kaderi' ne değiştiriyor; daha ilginci, ne kadar değiştirebiliyor? Marksizm onu nerede bekliyordu? Osmanlı Donanması, Alman Amirali Souchon kumandasında Karadeniz'e açılmış; Rus- ya'nın bu denizdeki Sıvastopol, Odessa, Novo- rossiskiy ve Kefe üslerine saldırmıştır 29 Ekim 1914. Çartığın Kafkas Ordulan, Osmanlı sınınnı geçiyor- lar, böylece savaş başlıyor 1 Kasım 1914. Rusya'da- ki Osmanlı tebaası, önce gözaltına alınmış, sonra tutuklanmıştır; yâni Mustafa Suphi'nin adresi de- ğişecektir: önce Kaluga'da, Stariy Torga'daki Or- lovskiy Hanı'nın bir odası; daha sonra, Balgoves- censkaya Caddesi'nde ayn bir daıre! Ne var kı bu ıkamet uzun sürmeyecek, 1915'in 9 Eylul günü, Petersburg'dan gelen emir üzerine, Kaluga Vaii- sı Mustafa Suphi'yi de -öteki Türk esirleriyle be- raber- Uralsk a gönderecektir: nasıl, adeta bırSol- jenitsin romanı değil mi, zira Marksizm onu, ora- da bekliyordu. "...o Uralsk'ta öteki Türk esirleriyle birlikte fabrikalarda çalıştınlmaya başlandı; Bolşevik- ler'le ilk ilişkiyi de bu esnada kurdu ve onlar- dan Marksist literatürünü aldı; bugünlerde Mus- tafa Suphi'nin fikirieri Marksizm'e doğru yö- nelmeye başlamıştı. 1915 yılı içersinde Rusya Sosyaldemokrat ışçi Partisi'ne katıldı ve harp esirleri arasında faaliyet göstermeye başladı..." (S.24) 1917 Ekim devrimi sonrasında onu, Mosko- va'da 'Milliyetler Komiserfiği'ne başvurmuş bulu- yoruz; başında Ovsif Visaryanoviç Stalin'in bu- lundugu bu 'komiserlik', aslında Rusya Müslüman/ Turkleri'nın Komünıst Partisi MÜS/KOM'la bağlan- tılıdır. Onun başında, ünlü Tatar Bolşevik lıderı Mol- la NurVahidof veyardımcılan Şerif Manatofla Alim- can Ibrahimof bulunmaktadır ki, az sonra araları- na Mustafa Suphi'nin kariyerinde önemli rol oy- nayacak bir başka ünlü Tatar Bolşeviği katılacak- tır: Mir Sultan Galiyef! "...Suphi, sivil esir-i harp srfatyla Uralsk iy Vi- layetinde amele olarak çalışmış, fakat Teşrin-i Sâni Inkılâbı'ndan sonra, o da Rusya'daki bü- tün esirler gibi, o vaziyetten kurtulabilmiş idi. Şimdi Moskova'da Inkılâp için çalışmaya gel- diğini söyledi. Suphi, Islâm Komiserliği nezdin- de bir Türk Şubesi tesis ederek, gazete neşret- menin mümkün olup olmadığını ve bu hususta bizim fikrimizin ne merkezde olacağtnı anla- mak istedi. Vahidof'la karşı karşıya geldiler, o da tasvip etti; Suphi'yle birlikte, birkaç defa Stalin Yoldaş'ın nezdine giderek, Türkçe gaze- te çıkarmak meselesini müzakere ettik..." (S.25/26) Bu satırları, Şerif Manatof yazmış! Işte Musta- fa Suphi 'Yoldaş 'ın ve Türkiye 'Sosyalist Sol'unun ünlü 'Yeni Dünya' gazetesi, gün ışığına böyle çıkı- yor: 'Bolşevik' olarak, ama Dr. Yavuz Aslan'ın ne- dense 'atladığı' önemli bir 'farklılık'\a\ Sıradan bir 'Bolşevik' değildi Mustafa Suphi bey, hemangi bir Bolşevik ör- gütüne değil; başında Molla Nur Vahidof un bulundugu, Müslüman/Türk Bolşeviklerin örgü- tüne başvurmuştu; bu, bir! O tanhte Müslüman/Türk Bolşeviklerin, ayn bir Komünist Partisi (Müs/ Kom); daha ilginci, ayn bir Müslüman/Türk Kızı- lordusu vardı; bu, iki! AvrasyaTürklen'nin Sovyet- ler Biriiği nde; Kırım, Kazan ve Orta Asya'yı içe- ren, 'Turan Sosyalist Cumhuriyeti' tarafindan temsil edilmesi söz konusuydu; bu, üç! Kısacası, Mustafa Suphi, sıradan, herhangi bir Bolşevik ol- mamıştı; o da, 'sosyalist milliyetçı' Avrasya Türk- leri gibi handiyse 'Turancı' bir 'Bolşeviklik' projek- siyonu geliştiriyordu.. ki bunun, 'Türk Ocağı' for- masyonuna ters düştüğü, pek de söylenemez. Meraklısı için not: Dr. Yavuz Aslan'ın Musta- fa Suphi'yle ilgili eserinde, 20 orijinal belgenin fo- tokopisi ve o döneme ait on dokuz fotoğraf yer alı- yor. http^/www.prizma.net.tr/AILHAN http://www.bilgiyayıne vi.com.tr/ailhan Faks/0-212/26019 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle