Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 2 NİSAN 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
ALLECRO EVtN ÎLYASOĞLU
Yenî yeteneklerle derin TürldyeUzun yıllar Arikara, Istanbul, Izmir gibi büyûk
kentlerde odaklaşan müzik etkinlikleri giderek
ülkenin birçok kentine yayılmakta. Adana, An-
talya derken şimdi de Bursa'daki Bölge Orkest-
rası 'nın düzenli konserleri ilgiyle izleniyor. Bel-
li aralıklarla konsere gitme alışkanlığı oluşuyor.
Çogalan orkestralarla birdenbire ortaya çıkan
yorumcu sayısı adeta şaşırtıcı. Şefi ile orkestra-
cısı ile solisti ile yepyeni yüzler, gencecik sesler
buluyoruz. Bu durumun iki kanıtını yaşadık ge-
çen hafta: Birincisi Orhan ŞalheTin sanat yönet-
menliğindeki "Uygarüklar Beşiği Anadohı" baş-
üklı gösten idi. Ikincisı ise Rengim Gökmen yö-
netimindeki Cemal Reşıt Rey Konser Salonu'nım
yeniden yapılanan orkestrasının konseri idi.
tstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın spon-
sorluğunda sunulan ve Kültür Bakanlığı 'nın dü-
zenlediği "Uygarhklar Beşiği Anadolu" başlıklı
gösteri, Yekta Kara - AIi Taygun prodüksiyonu
olan "Lirik Tarih" gösterisinin yeni bir şekli.
Çok kısa bır zaman dilimı içinde hazırlanmış
Şef Orhan Şallıel (d. 1968), Bursa Bölge Devlet
Senfoni Orkestrası'nın 46 kişilik üyelerine ÎD-
SO'dan ve çeşitli konservatuvar öğrencilerinden
22 kişi dahaeklemiş. Başkemancılığını Iradets-
pir'in üstlendiği, güçlü bir topluluk elde edilmiş.
Orhan Şallıel; orkestrası, korosu, dansları, ışığı,
ses düzeni synthesizeri ile sahneyi başanyla de-
netleyebildi. Kendisinı tstanbul Devlet Operasf nda
"SakMne" yönetırken izlemiştim. O günden bu
yana müziksel nıteliklenni daha iyı sergileyebi-
len, kendine güven kazanmış bir şef olarak çık-
ü karşımıza. Kompozisyon, fagot, caz piyanist-
ligi ve şeflık eğitimi görmüş. Mimar Sinan Kon-
servatuvan'ndan sonra Danimarka ve Finlandi-
ya'da okumuş. Programın açılış müzığını kendi-
si bestelemiş. Mozart'ın piyano konçertosunun
ud'a; Schubert'in Serenad'ının ney'e uyarlanma-
sını da o yapmış. Değişik müzik türleri arasın-
daki geçişlerde ton birliği sağlamak için hemen
yanı başındaki synthesizeri kullanıyordu ki bu uy-
gulama, bütündeki ortak paydayı sağlamak açı-
sından yararlı olmuştu. Kısa süre içinde hazırla-
nan bu gösteri üstünde doğal ki biraz daha dü-
şünülmesi gerekiyor. Eğer yurtdışma götürüle-
cekse uluslararası değer yargılan içinde Mo-
zart'ın veya Schubert'in otantık sazlarla çalın-
ması hiçbir kıstas değildir. Mozart o tınıyı piya-
noda bulduysa ses gürlükleri kısıtlı bir ud'da ara-
mak boşunadır. Yurtdışında bize özgü olan meh-
c^oğalan orkestralarla birdenbire ortaya çıkan
yorumcu sayısı adeta şaşırtıcı. Şefi ile
orkestracısı ile solisti ile yepyeni yüzler, gencecik
sesler buluyoruz. Bu durumun iki kanıtını yaşadık
geçen hafta: Birincisi Orhan
Şallıel'in sanat yönetmenliğindeki
'Uygarlıklar Beşiği Anadolu",
ikincisi Rengim Gökmen
yönetimindeki CRR Konser
Salonu'nun yeniden yapılanan
orkestrasınm konseri idi.
ter, kendi yöre sanatçılanmız, kendi yerel çalgı-
lanmız, gizemsel ilahilerimiz, sema töreni, halk
danslanmız, Osmanlı sarayından örnekler vb. il-
gi çekecektir. Carmina Burana, Mozart'ın Lac-
rimosa'sı, büyük operalardan korolar ya da bale
sahnesindekı dansçılarımızın becerileri ile otan-
tiğin yanı sıra uluslararası dili de konuştuğumu-
zu anlatmaya çalışıyoruz. Yorum düzeyimizi ka-
nıtlamak açısından bu önemli. Ancak bizim yo-
rumculanmız kadar çağdaş bestecilerimizin de
bu alandaki varhğını sergilemeliyiz. Mutlaka bu
gösterinin içinde Alnar'ın Kanun konçertosu,
Rey'in Kâtibim Çeşitlemeleri, Tarcan'ın Tü-
zûn'ün, Akses'in, Erkin'in ve nice genç beste-
he British
Council'in h
yayımladığı,
Türk îngiliz sanatsal
işbirliğinin !
örneklerinden
biri olan CD'de
ise Burak
Marlalı
kontrbası bir
viyolonsel
inceliği ile çalıyor.
cimızin, örneğin Kâmran lnce'nin Bizans sen-
fonisinin girişi, büyük etkı uyandıracaktır. Eğer
sırurlanmız dışında kendimizi tanıtmak ve tüm
ülkelerdeki üısanlarla aynı dıli konuşabildiğimi-
zi kanıtlamak istiyorsak yerel seslerin değeriyle
ortak dili birleştirmenin yolunu aramalıyız.
Mehter Topluluğu'nu, Oktay Kerested ve Si-
bd Sûrer'in sunduğu Merih Çünenciler'in Ha-
rem Balesi'ni, Kars yöresinin zarif danslannı, Ka-
radeniz'in rengârenk kıvrak coşkusunu, Ahmet
Ozhan'ı ve onun cşliğindeki Sema Gösterisi'nin
büyüleyici ortamıru, Aaron Kohen yönetimin-
deki Maftirim Korosu'nun kendine özgü gızemi-
ni ve Avrupa Korosu'nun ışılüsını kutluyoruz. Halk
Yıldız şan seminerleri başlıyorZehra Yıldız Kültür ve Sanat vakfi, genç
operacılann eğitimine katkıda bulunmak
amacıyla başlattığı seminerlerin ilkini 25-
28 Nisan arasında gerçekleştirecek. Her yıl
tanınmış bir opera şarkıcısı, bir orkestra şefi
ya da şan pedagogu ile yapılması planlanan
seminerlerin bu yılkı konuğu ünlü Italyan
soprano Katia RkciarellL Sanatçı.
çağımızın şan tarihine damgasını vurmuş
bir diva olduğu gibi, Lecce operasının da
genel sanat yönetmeni.
Seminer sonunda seçilecek iki genç şarkıcı,
23 Ağustos -10 Eylül tarihleri arasında
Italya'nın Parma kentinde düzenlenen
"Academia Liriaı Internaaonak" şan
kursuna burslu olarak katılmaya ve kurs
sonunda bir konser vermeye hak kazanacak.
Parma'da sahneye çıkıp aUaşlanmak, tarih
boyu nice şancının yazgısını çizmiştir.
Örneğin Pavarotti, Carreras, Bergonzi ve
Ricciareüi, gibi. Eğer bir sanatçı Parma'da
beğenılmişse artık dünyanın her sahnesinde
şarkı söylemeye hazırdır.
Bu seminere 30 yaşını aşmamış on iki kişi
aktif katılımcı olarak seçilecektir. Pasif
katıluncılar, dinleyicı olarak salonda yer
alabilirler. lstanbul dışından gelenler için
Boğaziçi Üniversitesi kampusunda
konaklama olanağı vardır. Katılmak
isteyenlerin 19 Nisan 2000 akşamına kadar
başvuru koşullannı tamamlamalan
gerekmektedir.
(Aynntılı bilgi için Tel: 0212 - 240 62 48,
Faks: 0212 - 296 96 64)
danslan daha kısa tutularak bölümler arası eşit
bir denge sağlanabilir. tsmail Coşar'ın okuduğu
Çanakkale Destanı'nın yerinı daha alımlı bir ts-
lam ilahisi alabilir. Bir de caz müziğinin eksik-
liği duyuluyor. Caz ile Türkmotiflerini birleşti-
rebilecek, örneğin Burhan Ocal gibi bir sanatçı
da bu gösterinin bir parçası olabilir. Bu tür gös-
terilerden birkaç tane daha düzenlense hiçbiri bir
diğerine benzemeyen ıçerikte zengınlikler sergi-
lenebilir. Türkiye'nin kapasitesıne inanıyorum.
Rengim Gökmen ve Cemal Reşit Rey
Salonu Orkestrası
Birtakım maddi koşullar nedeniyle dağılma-
ya yüz tutan bu genç orkestra, giderek yeni üye-
leri ile kendini bulmaya başladı. On mılyonu aş-
kın lstanbul için bir senfonik orkestranın kaybı-
na göz yumulamazdı. Rengim Gökmen gibi de-
neyimli bir şefin yönetıminde, Hakan Şensoy gi-
bi deneyimli bir başkemancının gözetiminde ve
Idfl Biret gibi dünyanın alkışladığı biryıldızın so-
listliğinde geçen pazar akşamı oldukça başanh
birdinleti sundular. Idil Biret, Beethoven'ın 3. pi-
yano konçertosu ile her zamanki "efcanevi" sa-
natçılığını duyurdu. Dvorak'ın 8. senfonisi ise top-
luluğun sınav parçası idi. Rengim Gökmen'in bü-
yük gayretini görmemek olanaksızdı. Orkestra-
cı olmanın özelliklerini, disiplinini, birlikte ça-
larak, zaman içinde öğrenecekler. Neredeyse tü-
müyle yenilenen bu topluluğun yepyeni yüzleri
de diğer yeni kurulan orkestralar gibi Türkiye'den
daha ne çok yetenek çıkabileceğinın kanıtı.
Genç bir kontrfaas ustaa: Burak Marlah
Bugünlerde elime geçen The Bntish Coun-
cil'in yayımladığı CD, Türk - Îngiliz sanatsal iş-
birliğinin en güzel örneklerinden birisi. Bu yıl
üçüncüsü yayımlanan dizide klasik, folk, rock ve
geleneksel müziğin birleşimi gözetiliyor. Poozi-
es ve Buracb adlı tngiliz topluluklann Anado-
lu'nun çeşitli köşelerinde verdiği konserlerden
canlı kayıtlan ıçeren CD'deki klasik müziğin
temsilcisi de Türk kontrbasçı Burak Marlalı (d.
1980). Bottesini'nin konçertosunda kendisine
Ertuğ Korkmaz yönetimindeki Borusan Filar-
monı Orkestrası eşük etmiş. Koskocaman kontr-
bası bir viyolonsel inceligi üe çalan Burak, üç ku-
şak müzisyen bir ailenın oğlu. Neredeyse Cum-
hurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın içinde doğ-
muş ve büyümüş. Ankara Devlet Konservatuva-
n'nı TahirSümer'ın ögrencisi ola-
rak bitirmış. 17 yaşında iken Fran-
sa'da Akdeniz Gençlik Orkestra-
sı'nın üyesi olmuş. Almanya'da
oda müziği eğitimi görmüş.
1999'da The British Council'in dü-
zenlediği Yılın Genç Müzikçisi
Yanşması'nda birincilik elde et-
miş. Ardından Anadolu Dörtlüsü
ile katıldığı Belçika Müzik Festi-
valı'nın yanşmasındaki birincilik-
le sesini yurtdışında da duyurma-
ya başlamış. Yirmi yaşındaki Bu-
rak halen The British Council 'den
kazandığı burs ile Manchester, Ro-
yal Northem College of Music'te
Corin Long ile lisans üstü eğitimi-
ni sürdürmekte. Çok yakın bir ge-
lecekte Burak Marlalı'nın adını
hem solist hem de oda müzikçisi
olarak sık sık duymaya baş-
layacağız.
Seminerierin Uki 25-28 Nisan tarihleri arasmda gerçekleşecek.
evini(o boun.edu.tr
Izmir Devlet Senfoni Orkestrası'nın dinletisini Ender Sakpınar yönetti
'Film MüzikleriHaftası'
Apocarypse 2001'de Yazz, DJ Crunch, DJ hystEric var.
'Elektronik Dans'
gecesi Roxy'de
Kültür Servisi - Kayıp
rüyalanrun peşinde
koşan Roxy
Underground üyeleri
Yazz, DJ Crunch, DJ
hystEric elektronik
dans müziğini
sevenlerle beraber yeni
bir serüvene çıkacaklar
ve bu gece Apocalypse
2001 Uzakdoğu
yolculuğunu
gerçekleştirecekler.
Roxy'ciler etkinliğin
esprisini şu sözlerle
ifade ediyorlar: "Balta
girmemiş tropik
ormanlann nemti ve
sıcakhavası,
yapraklann fîltre ettiği
gûneş ışığuun yarattjğı
yesilin bütün tonlan,
zengin faunanın ses
çeşitleri.. Ağaçtan her
an kocaman bir
maymun üstünüze
atlavabilir. Bir puma,
orkideler arasından
firlayabilir. Çiçekleri
sevenler dikkat, eünizi
kapabflir! Hatta pitonu
sarmaşık
zannedebihrsiniz-"
"BUinçaranızdaki
bütün sırlanmzı
çıkaracağız". Roxy
etkinlikleri yann ve 19
Nisan Çarşamba
Underground Party, 20
Nisan Perşembe
LatinosNightos, 21
Nisan Cuma Roxy'nin
Club Party'si, 22 Nisan
Cumartesi Saturday
Night Fever ile
sürecek.
Bu arada Roxy'nin
müzik yanşması finali
de mayıs ayında
gerçekleşecek.
ÖNDERKÜTAHYALI
İZMİR - Her dinleti mevsiminin nisan ve
mayıs aylannda, DEÜ Devlet Konservatu-
van'nı bitirecek olan öğrencilerin zorunlu
resitalleri Izmir'e değişik bir hava getırir. Son
günlerde bunlara ek olarak kentimizde "\^e-
nedik Madrigalistleri'' vardı. Türk-Ameri-
kan Derneği'nde dinleti veren ve konserva-
tuvann Orhan Barlas Salonu'nda işlik (works-
hop) yapan topluluk, 30 yıldan bu yana bir-
likte çalışıyor ve madrigalin 17. yüzyıl başın-
da Monteverdi'nin öncülügünde geçirdiği
evrimi araştınyor. Solo seslerde oda müziği
olarak söylenen bu türe Monteverdi, çalgıla-
n, arioso ve reçitatif gibi şarkı biçimlerini de
eklemiştir. Dinlediğimiz yorumda soprano,
tenor ve bas sesleri, viola da gamba, lavta ve
düz flüt (flauto dolce) gibi çalgılann eşliğin-
de müzik yapıyor. Böylece Rönesans ile Ba-
rok arasına sıkışan dönemin müziğini tanı-
yoruz; ancak geçmışi günümüz dinleyicisi-
ne taşıyan sanatçılarda, araştırmanın yanın-
da yorum güzelliğini de görmek istiyoruz. Ve-
nedik Topluluğu ise yaşh müzikçilerden olu-
şuyor ve yaptıklan seslendirme ilginç değil.
Öte yandân şef Ender Sakpınar'ın yönet-
tiği tZDSO'nun dinletisi, genç kemancı Em-
re Ünal'ın çaldığı, Ernest Chausson'un "Po-
enTiyle başladı. 1995'te DEÜ Devlet Kon-
servatuvarı'nı bitiren Onal, Paris'te Ecole
Nationale de Musique de Fresnes'deki eğiti-
mini de başanyla tamamladı ve ödüller aldı.
Sanatçının yorumuyla gurur duyduk. Şu var
ki dinleti, 'Fflm MüzikleriHaftası' olarak dü-
zenlenmişti. Sakpınar, ünlü fihnlerden seçil-
miş yedi parçayı başanyla seslendirdi. Bi-
rinci yanda da Itaryan flütçü Francesca Sal-
vemini, orkestranın solocusuydu. Sanatçının
çaldığı NinoRota'nın "FantasiaFefliııiana''sı.
ünlü yönetmenin fıbnleri için bestecinin yaz-
dığı müziklerden kesitler içermekteydi. Ikin-
ci olarakyine Rota'dan beşparça dinledik. Yü-
Şef Ender Sakpınar, ünlü filmkrden seçilmiş
yedi parçayı başanyla seslendirdL
lık programda adı bulunan Marzk) Conti'nin
gelememesi üzerine Salvemini çağnlmış; hiç
gerek yoktu. Aynı parçalan birkaç günde ha-
zırlayıp orkestra eşliğinde yorumlayabilecek
usta flütçülerimizle övünüyoruz.
Orkestramızdan senfoniler, konçertolar ya
da "senfonik" nitemini yakıştırdığımız yapıt-
lar dinlemek istiyoruz. Fihn müziklerinden
oluşan bir program, bizim kuşagın sanatse-
verlerine biraz ters düşmektedir. Dinletiden
sonra gelen yakınmalar bu doğrultudaydı.
Sunulan yapıtlarda, alışılmışın dışında ve ya-
dugatıcı bir tını bulunduğunu öne süren mü-
zikseverler bile oldu. Aslında füm müziği
yazmak ciddi bir iştir. Yabancı ülkelerdeki ba-
zı eğitim kunımlannda film müziği besteci-
liği bölümleri bile var. Umudumuz odur ki
bize sunulan program, genç kuşaklara çeki-
cı gelir ve onun sayesinde yeni dinleyiciler
kazanınz.
Geçen haflanın doruk noktasuıı IZDOB'da
yaşadık. Sık sık yazdığımız gibi, çalışkan
kurumumuz, değişimli olarak sergilediği on
dolayındaki yapıta, bunlar için gereken ek
çalışmalara ve sahne darlığının güçlüklerine
aldırmaksızın yaklaşık her ay bir dinleti dü-
zenlemektedır. Müzikseverlere, Şef Alexand-
ru Samoila yönetiminde sunulan orkestra din-
letısine, kurumun sanatçılan solo yapıtlarla
katıldı.
Kemancı Handan Gürkan Vardalh, iyi ha-
zırlanmış olmasına karşın Bartokun Romen
Danslan'nda heyecanlıydı; orkestrayla birlik-
telık epey aksadı. Arpçı Sibel Efendiev, A. F.
Bofeldieu'nün konçertosunu güzel çaldı; ama
arpm sesi nedense az geliyordu, müziği ra-
hat dinleyemedik. Hakan Ozaytekin, D. Ka-
balevsky'nin Op. 48 do majör keman konçer-
tosuyla izleyicilerden büyük beğeni topladı.
Bazı teknik pürüzlere karşın esprili ve kişi-
likli bir yorumu vardı. G. Bottesini'nin ikili
konçertosunu klametçi Özfem Alpay üe kontr-
basçı Bülent Oral, iki ay önceki dinletide pi-
yano eşliğinde seslendirmişlerdi. Oral'm yo-
rumunda yine pis sesler vardı; fakat Alpay,
ikinci seslendirmenin verdiği rahathkla çal-
gısından kemana yaklaşan bir yumuşaklık
elde etti ve bağlı notalardan oluşan geçitleri
çok güzel çaldı.
Dinletinin odak noktası, söylediği Napo-
liten şarkılarla tenor Aydın Uşruk oldu. Sa-
londa büyük coşku yaratan bu şarkılar ara-
sında herkesin iyi bildiği E. De Curtis'in "o
Sole Mio"su bile vardı. Sanatçı son yıllarda
seslendirdiği operalarda büyük başanlara im-
za atmış bulunuyor. Izlediğimiz dinletide,
Napoliten alanında da Avrupa çapında tartı-
şılmaz bir usta oldugunu ve Italyanlan arat-
madıgını kanıtladı; candan kutlanz.
'Amerikan Güzeü' alü dalda ödül kazandı.
BAFTA ödülleri
sahiplerini buldu
Kültür Servisi-Ingüte-
re'de film ödülleri alanın-
da en saygın kuruluş ola-
rak tanınan Ingiüz Film ve
Televizyon Sanatlan Aka-
demisi (BAFTA), Sam
Mendes'in 'Amerikan
Güzeü'ru. en ıyı film baş-
ta gelmek üzere altı dal-
da ödüllendırdi. Filmın
yıldızlan, AnnetteBening
en iyi kadın oyuncu ve
Kevin Spacey en iyı er-
kek oyuncu ödüllerini ka-
zanırken 'Amerikan Gü-
zeü' en iyi müzik, en iyi
sinematografi ve en iyı
düzenleme ödüllerini al-
maya da hak kazandı.
En iyi yardımcı kadın
oyuncu ödülü, 'Tea Whh
Mussoüni dekı başansıy-
la Maggie Smith'e, en iyi
erkek oyuncu ödülü 'Ye-
tenekli Bay Ripley'deki
performansıyla Jude
Law'agitri.
Diğer ödüller şöyle: En
iyi özgün senaryo, 'John
Malko\ich Olmak'; en iyi
uyarlama senaryo, 'İlişki-
nin Sonu'; en ses getıren
Îngiliz fılmi, 'EastisEast';
en iyi ses ve en iyı özel
efektler, 'Malrh'; en iyi
makyaj, 'Topsy Turvy';
en iyi kostüm, "Skep> HoJ-
low'; en ıyı kısa film,
'VVho's My Favourite
Girl?'; umut veren tngiliz
yönetmen, Lynne Ram-
sey ('Ratcatcher'); en iyi
yabancı film ve en iyi yö-
netılmiş film, 'Annem
HakkmdakiHerŞey'
lngıhz film endüstnsi-
ne yapüğı katkılardan do-
layı geçen yıl ölen ünlü
yönetmen Stanley Kub-
rick ve oyuncu Mkhael
Caine'in de özel ödüle la-
yık görüldüğü BAFTA
gecesinde, Dusn'n Hoff-
man ve Faye Dunawa> gi-
bi ünlüler, kazananlara
ödüllerini sundu.
Avpupa'mn Snıırlarında' konseri
perşembe günü Babylon'da
• Kültür Servisi -
Alman Kültür
Merkezi'nin
işbirliği ile 14
Nisan günü saat
22.30'da
Babylon'da
'Avrupa 'nın
Sınırlannda'
konseri
gerçekleşecek.
Ahnan baterist
Christopher '"'
Haberer,
kendisinin
düzenlediği ve
yönettiği konser
projesinde 'yakında olan' kavramından yola
çıkarak, Avrupa'nın uzun zaman önce geliştirilen
ancak ortak bilince vanlamayan davul
geleneklerinden yararlanmış. Konserde
Haberer'in yanı sıra yer alacak müzısyenler,
Yıldız tbrahımova, Rui Junior, Mel Mercier,
Carlo Rizzı ve Okay Temiz ınsanlığın en eski
çalgılanndan vunnalılan ve sesı zamanımızın
elektronik tmılanyla buluşturacaklar.
Karma Simya' başlıklı sergi
yarm açılıyor
• KüMr Servisi - Dört farklı ülkeden, dört kadın
sanatçının, dört farklı teknıkle ürettiği ve 42
eserden oluşan 'Karma Simya' adlı sergi
Pamukbank Fotoğraf Galerisi'nde yer alacak.
Sergi, ABD'den Imogen Cunningham,
Macaristan'dan Mari Mahr, Isveç'ten Mick
Lindberg, Fransa'dan Sarah Moon gibi sanatçılann
pigment transfer, platinyum baskı, fotogravür ve
siyah beyaz fotoğraf baskı teknikleri, sanatçılann
görüşlerinin iletilmesinde en önemli araç olarak
kullanıhyor ve fotoğraflann ifade gücünün temelini
oluşturuyor. Küratörlüğünü, Pamukbank Fotoğraf
Galerisi adına 'Işık Yıllan' ve 'Eşyanın Tabiatı'
adlı sergüeri de gerçekleştiren Îngiliz Zelda
Cheatle'ın yaptığı sergi, 31 Mayıs'a dek gezilebüir.
Sanat hırsızı yakalandı
• MADRİD (AFP) - 2.3 milyon dolar tutannda
binlerce arkeolojık hazineyi çalan Katalonya
Arkeoloji Müzesi'nin güvenlik şefi, Ispanyol
polisi tarafmdan yakalandı. Polisin yaptığı
açıklamaya göre Mısır, Etrüsk, Roma ve Fenike
uygarhklanna ait çoğunlukla çömlek ve
sikkelerden oluşan dört bin adet kıymetli
parçanın yanı sıra 18. yüzyıl Italyan miman
Giambattist Piranesi'nin her birinin değeri 1800-
4200 dolar arsında değişen yüz ellı yontusu ele
geçirildi. Müzede sergilenen pek çok kitabı da
çalan 42 yaşındaki güvenlik şefi hırsızla ismi
açıklanmayan 50 yaşında bir sanat simsan da
tutuklandı.
BUGÜN
• CRR'de saat 19.30'da İstanbul Üniversitesi
Türk Müziği tcra Heyetinin 'Münir Nurettin
Selçuk'u Anma Konseri' gerçekleşecek.
(231 54 98)
M Pl ARTWORKS'te saat 14.00te Özdemir
Altan'ın 'Rasdanbsal Buluşma' adlı konferansı
yer alacak. (236 68 53)
• ÎTALYAN KÜLTÜR MERKEZÎ'nde saat
19.00'da 9-8 Topluluğu'nun 'Kelt Türkülerinden
Anadolu Tûrkülerine' başlıklı konseri izlenebilir.
(293 98 48)
• AKM'de saat 20.00'de İDOB'un sahneleyeceği
Arif Mefikov'un 'Ferhad ile Şirin' balesi
görülebilir. (251 56 00)
• BtLGÎ ÜNtVERSİTESt'nde saat 19.00'da
Claire Denis'ın 'Nenette Et Boni' (Nenette ile
Boni) adlı filmi gösterilecek. (216 23 15)
• BABYLON'da saat 21 30da Cold House'un
konseri yer alacak. (292 73 68)