26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 Cumhuriyet f Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç Oenel Yayın Koordınatörü Hikmet îmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Çetlakaya • Yazıışlen Müdürü tbrahim Yıldtz • Sonunlü Müdür Fikret tlkiz • Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara • Görsel Yönetmen Fikret Eser Istıhbarat Cenpz Yüdınm • Ekonomı özlem Yüzak • Kültür Haodan Şcnköken • Spor: Abdülkadir Yücelmın • Makaleler Sami Karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı • Fotograf Erdofan Köscoglu • Bılgı-Belge Edibt Buğra • Yun Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu tlkan Stlçuk (Başkan). Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Sooer, tbrahim Yıkfaz, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısr Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No 125,Kat:4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks- 4195027 • izmır Temsilcısi. Serdar Kıak, H Zıya Blv 1352S.2/3Tel 4411220, Faks: 4419117 •AdanaTemskisı: Çetia Yiğenoğlu. Inönü Cd 119 S. No.l Kat 1, Tel- 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdürü. Cstfin Akmen # Koordınator Ahmet Korulsan 0 Muhasebe. Bölent Yener • tdare Hüseyin Gürer • Satış. FazUet Kuza MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür Gülbın Erduran # Koordınator Reha I^tmao O Genel MüdürYanhmcısı SodaÇobu Tel 514 07 53 - 513958O-513846O*I,Faks 5138463 Yayımlatao ve Basan: Yeoı Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş TuAocajı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Islanbul PK 246 - Sffkecı 34435 Istanbul Tel (»212)512 05 05 (20 hat) Faks (0/212)513 85 95 www.cumhuriyet.cotn.tr 10NİSAN2000 Imsak:4.39 Güneş: 6.06 Öğle: 12.20 tkindi: 15.39 Akşam: 18.20 Yatsı: 19.41 Yabancı dil smavı • ANKARA (AA)- Yabancı Dil Sınavı'na (2000-YDS) başvurular bugün başlıyor. Üniversitelenn yabancı dil ıle ilgilı bölümlerinde okutnak isteyen öğrencılere yönelik vapılacak 2000-YDS'ye, Öğrencı Seçme Sınavı'na başvuran öğrenciler katılabılecek. Başvuru için sınav ücretini Tûrkiye Iş Bankası'nm şubelerine yatırmak yeterli olacak. Başvurular, 24 Nisan Pazartesi gûnü sona erecek. ÖğpencHer için yapılan harcama • ANKARA (AA)- Türkıye'de ünıversıte öğrencileri için yapılan harcamalann, "ekonomik kriz" nedeniyle düştüğû bıldirildi. YOK hesaplamalanna göre üniversıtelerde örgün ögretimde öğrenci başına yapılan harcama, önceki yıla göre yüzde 7 orarunda azaldı. Bu çerçevede, 1998'de öğrencı başına harcama 2002 dolar olarak hesaplanırken, geçen yıl burakamın1886 dolara dûştûğü belirlendi. OECD ülkelerinde, öğrenci başına yılda ortalama 10 bin 444 dolar harcama yapılıyor. kinyasal büefim • CHICAGO(AA)- Amenkan bilim adamlan, tiryakılere sigarayı bıraktıracak bir kımyasal bileşim bulduklannı açıkladılar. Duke Üniversitesi'nde yapılan araştırmalarda "Mecamylamine" adlı kımyasal bileşim fareler üzerinde denendı ve bileşimden verilen fareİerin, kokain ve nıkotine karşı yûzde 40 oranında daha az bağımlıhk gösterdiğini saptandı 2. Dünya Savaşı 'nda îstanbul'a sürgün gelen Roncalli, daha sonra 23. John adıylapapa seçilmişti Rahip Roncalli 'aziz' ilan edildi ÖZGENACAR ANKARA - tkinci Dünya Sava- şı'nda, Vatikan'ın lstanbul temsilci- liğini de on yıl yürüten ve 1957'de 23. John adıyla papa secilen Angrio Giuseppe Roncalli "aziz" ilan edil- di. Papa tkinci John Paul, "en refor- nristpapa" olarak tanınan 23. John'un "aziziik'' yücelığını kutsama töreni- nin 3 Eylül'de yapılacağını açıkladı. Türkiye'deki görevi boyunca Tûrk ulusuna duydugu hayranlığı her fir- satta dile getiren Aziz Roncalli, Isla- miyeti incelemiş, Müslümanlarlaya- kın diyalog başlatmış, papa olunca Vatikan ile Tûrkiye arasında dıplo- matik ilişkiler kurmuştu. Roncalli, ül- kemizdeki Hıristiyanlan Tûrkçe öğ- renmeye yönlendirmiş, ibadeti Türk- çe yapabilecekleri yolunda telkinde bulunmuştu. Papa RoncaJB Sokağı lstanbul Belediyesi'nin, Harbi- ye'de yaşadığı "Ölçek SokağTnın adını "P»ps Roncalli SokağT ola- rak, Tûrkiye ile diplomatik ilişkile- ri kurmasından dolayı Ankara Bele- diyesi'nin de, Vatikan Büyükelçili- ği'nin bulunduğu Çankaya, Çukur- ca Mahallesi'ndeki «1 Cadde"nin adını "Vatikan CaddesT olarak de- ğiştirmeyi öngördükkri öğrenildi. 1939'da, günlûk tutmaya başlayan Vatikan'ın lstanbul temsilcisi Ron- calli, kendini "Vatikan'ın Ortado- ğu'daki postaas" olarak tanımladık- tan sonra "TürkJerden çok hoşnu- turaBirçileuvgulamasoiarakTürk- çe öğrenmeyi özeffikk istiyorum" di- ye yazmıştı. Anılanna göre "tstanbul'tfa tarih boyunca Yunanlar, RornahlarveOs- manhlflrynyıtnı^lıırTrfı Amnfiirnim- paratorluklaryok olmuştu. Hitler ve Mussolini için de aynı akıbet geçerli olacaktL Çagdaş geHşim içinde yitip gkmemesi, varbguu güvence ahına ahp sünhınebflroesJ için, kftbenin de kendini günûn koşullanna uydur- nıası gereİdrdL" Bu düşüncenin özûn- de lstanbul'da ögrendiği Müslüman- ların Peygamberi Muhammed'in "Zaman sana uymazsa sen qm»ıu uy" felsefesi yatıyordu. Nisan 1939'da, "Savaş obcağına inanmıyonım" demesine karşılık Hitler'in 1 Eylül 1939'da Polonya'yı işgalinden sonra, karartma günleri- nin yaşandıgı lstanbul'da gece yan- sı ayinini iptal ettiği Noel gûnü def- terine şöyle yazmıştı: "Barada her türtü yiyecek maddesinde rahatsız edfci bir kıtiık var. Bir sakhn oinu- masuu umuyornz. Ama çoğu, sakb- nnın gefanekte gedkmeyeceğM dfi- şünüyor." Yahudileredestek New York Kardinali SpeDman, 1943'te Roncalli'nin evini ziyaret ettiğinde, bahçede gördüğü şeye çok şaşırmıştı Spellman, "Hey Giusep- pe, Mussofini'nin büstü orada ne an- yor? Bu çokkötü!" demişti. Roncal- li de, "Yürekte duyduğtunazşeyier- le, konuştuğumuz şeyler her zaman aymohnaz" karsılığıru vermişti. Ocak 1943'te uluslararası göçmen işlerine bakan Chaim Barias, Roncalli'den Vatikan'a şu üç isteği iletmesini ri- ca etmişti. 1. Papa tarafsız devletlerden kaç- mayı başaran Yahudilere geçici stğm- ma tanımalannı ister miydi? Masraf- lan Amerikalı Yahudiler karşılaya- caktı. 2. Vatikan, Berlin'e bir miktar Ya- hudi bırakması durumunda, tngilte- re'nin 5 bin Filistin Göçmen Belge- si vereceğini söyler miydi? 3. Vatikan Radyosu, "Baskı atan- daki Yahudiereyardmı etmek, hayır ijlenıektir" diye bir yayın yapabilir miydi? Roncalli konuyu Vatikan'a ilet- miş, işgal altındaki ûlkelerdeki mes- lektaşlanna kişisel başvuru yapmış, eski dostu Bulgaristan Kralı Boris'ten, Yahudi göçüne izin verilmesini iste- mişti. Yanıt, kısa sürede Vatikan Dı- şışlen Bakanı'ndan, "Filistin'deki Yahudi varhğı, kutsal yeriere ohım- suz etki yapacağı için Vatikan bunla- nn hiçbirini yapamaz" biçiminde geldi. Oysa, Vatikan temsilcileri Mag- lione'ye 4 milypn Polonyalı Yahudi- detı yalnızca 100 bininin özgûr oldu- ğunu vurgulayıp "gazlaöJümfcrden" söz etmişlerdi. Angek» Giuseppe Roncalli 1887'de ltarya'nın Bergamo kenti yaİanında bir köyde doğdu. Fakir bir çiftçi ailesinin, bursla okuyup iyı bir eğitim görerı akıllı bir çocuğuydu. 1. Dünya Savaşı'nda askere alındı. Hastane hademeliği, vaiziik yap- masmdan kaynaklanan alçakgönüllü ve ıçten din- darlığı vardı. Bu deneyım onu yenilik yanlisı, Italya'da "Hıristiyan Detnokrat" akımın destek- çisi yapü. 192S 'te Benko Mussofini'yi eleştınn- ce, Papa 12. Phıs önce "apostotik ziyaretçi w ola- rak Bulgaristan'a sûrdü. Bu görev, 28 yıl sûrecek diplomasi mesleğinin de başlangıcı oldu. Sonra lstanbul'da (1935-45) papalık temsilcısi unva- nıyla görev yaptı. 1944'te kurtanlan Paris'e bü- yükelçi olarak atandı. Paris'te önemli bir sorun- lakarşılaştı. General CharlesdeGauBe'ûn, Vichy Rejimi ile işbirliği yapan 33 piskoposun görev- lerinden alınması istemı ile ugraştı. Uzun müca- delelerden sonra bu sayıyı üçe indirebildı. Dokuz yıl kaldığı Paris'ten sonra 1953'te Venedik Kar- dmalhŞ'neyükseldi. Papa llPfas'un 1957'de ölü- mü ile üç gün boyunca seçim yapılamayınca Ron- calli'nin tarafsızhğı konusunda birleşildi. Orto- doks, Protestan ve öteki Katolik olmayan Hıris- tiyanlara Konsül'de buluşma çagnsı yaptı. 11 Ekim 1%2'de St. Peter'de 2.500 din adamı bu- luştu. Toplantı 1 %2 Küba bunalımına rastladı. Ba- riş çagnsı üzerine Niktta Krnşçev, ! 1 yıJdrr St- birya'da sürgünde olan Ukraynah bir başpisko- posu serbest bıraktı. 3 Haziran 1963'te öldü.. Ulusal televizyonlar devri tarihe karışıyor HİLMİTOZAN FRANKFURT-Yeni evlilikier, Avrupa tele- vizyon piyasalannda ulusallığın sonunu da ilan ediyor. Avrupa'nm en büyük televizyon ve radyo şir- ketiolanCLT-Ufa'ilePe- arson TV ve Bertels- mann/WAZ-TV Hol- ding'in birleşmesinin, Avrupa medyasında ye- ni bir dönemi başlattığı öne sürüldü. Kurulacak olan yeni medya devinin, yayın- lanyla Avrupa'da yakla- şık 150 milyon insana ulaşabileceğinin ortaya çıkması, uzmanlar tara- findan ulusal televizyo- nun da bitişine işaret ola- rak değerlendirildi. \feni birleşmelerin Av- rupa'da yeni bir "küftür endüstrisnii" geliştire- ceği ileri sürûlürken bu- nun bir ülkede başarı gösteren televizyon programlannın diğer ül- kelere kolayca uyarlan- ması ve yeni program tasanlannm şirket için- de reklam gelirleri açı- sından çok daha iyi de- ğerlendirilmesine yol açacağına da dikkat çe- kildi. Gelişmelerin Avru- pa'daki televizyon kültû- rûnü birbınne yaklaştı- racağını ve aynı doğrul- tuya girilmesinin de, Av- rupalı televizyon şirket- lerinin uluslararası alan- da televizyon program- lan ihracatmı kolaylaş- tıracağı öne sürüldü. Pearson TV'nin tele- vizyon programı üreti- minde ve CLT-Ufa'nın da dağıtım konusunda Avrupa'nın en büyük medya şirketleri olması, yeni şirketin gücûnü art- tıracak. . e-posta: tan @ prizma. net tr iyi bir iyi bir r mi önGmli, mı? Bankacılık karlyerlnlze Tûrklye'nln en büyük özel bankasında ve lyl koşullarda ba;lamak Istersenlz; gelln, 14 Mayıs 2OOO tarlhlnde yapılacak Müfetrtlj Yardımcılığı Glrlş Sınavımıza katılın. v "Ikisi cte " diyorsanı* Müfettiş Yardımcısı oiabîlîrsînîz. Sınava katılacak adayların; - A yıllık eğltlm İ4^ Cıniversltelerln işletme, Iktisat, Hukuk, Kamu Yönetlmi, Uluslararası llljkller, •Vlallye. Işletme IS/IOhendisliğl. Endüstri Mahendisllğl bölümlerl ile Fen Edeblyat Faküftelerlnln Istatlstik bâtûmünden mezun ya da son sınıf öğrencisl; Bilglsayar, rs/laklne, Inşaat, Elektrlk, Elektronlk rviühendisliğl bölümlerlnden mezun olup Işletme ya da Ekonoml dallarında yOksek lisans derecesl almt; ya da bu Onlversi~telerin yetklll makamlarca tanınmıj, yurtdı>ındakl e;değerlerlnden mezun - En az bir yabancı dlle (Inglllzce. Almanca ya da Fransızca) son derece hâklm - Sınava bir defadan fazla glrmernl; - 3O yaşını doldurmamı; - Askerliklerlnl yapmış ya da erteletml; - Doldurdukları başvuru formunu ve Ikl adet renkli veslkalık fotograflarını en geç 28 Nisan 2000 Cuma gûnü - iş saati bitlmine kadar asağıdakl adreslerden blrlne tesllm etmlş olmaları gerekiyor. Jkyrmttll bllgl /çeravı brojürtori» tymfvurv formunu »<tinmb4t*<:eğinix ve tcs/fm n M l l m i M l ı adrmsimr? Ankara: Genel MudOrlük Danışma ve Ankara I Bölge Müdürlogü Tel. (0312) 419 68 9A Ankara II BAIge MüdOrlOgü Tel: (0312) 419 29 4O lstanbul: Teftlj Kurulu Başkanhğı. Beyoğlu Şubesl Üstü Tel: (0212) 251 94 78 - 292 77 95 Izmlr: Ege I Bölge MOdurlOgü Tel. (0232) 42S 59 O1 Adana, Antalya. Bursa, Denizll, Dlyarbakır, Erzurum, Kayserl ve Trabzon lllerlndekl Bölge MüdOrluklerl Sınmvl* llyllt h&r tiiHü bllgl İçin: bvvvvv tsbank com tr Sorutmnnız İçin: tefrıs kuru/u&tsbank net tr TÛRKİYE IŞ BANKASI SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Mustafa Suphi 'Muamması' O agfacotor 'görüntü', acaba hangı hiç çekilmemiş Sovyet filmınden hafızamda kalmıştır. Kalın müjık çızmelenyle, -belıne kadar sakal- birta- tam astragan kalpaklı, sıkma gözlüklu Bolşevıkler; go- rünmez kar çıçeklennın, toz halınde ıncecık dağıldığı dağ patikalanndan, gızlıce geçip; Mavera-yı Kaf- kas'da, köhne bir hana ınerter ağaç boyu semaverle- rin pinnç panttısında, ardı ardına, bılınmez kaç bandak çay devirerek, sabahlara kadar (Çernişevskiy, Herzen, Plekhanof) tartışır dururlar... Neden Mustafa Suphi uze- rine yazılmış, şimdiye dek hıç rastlamadığım kadar 'müdellel ve mevsûk' (kanrtı bol ve bekjeli); üstelik bir haylı de 'tarafsız'o krtabf okurken, neden bu turden go- rüntuterm anaforurKJan birtürlü kurtulamıyor, bazen ken- dımı Dostoyevskry'in 'Cinler'inöe; bazen Maksim Oorkry'in 'Klim Samgin'in Hayatı'nda yakalıyorum? Kıtap yayınlanalı üç yıl olmuş, sızi bılemem, ama ben; ne o burnundan kıl aldırmayan 'tanıtım' sütunla- nnda 'te/7rt;/c//5/na'rastladım; nede'Sosyalistsol'ge- ÇHTen 'mevfayfe/er'degundemealınıp, enıne boyunatar- ttşıldığına! Neden? Yayınlayan Türk Tarih Kurumu ol- duğu ıçın mı? öy'eyse, yazık: hâlâ önyargılann tutsa- ğiyız! Degilse, ayıp: sağcı olsun, solcu olsun 'TörkAy- dını', 'okumaozürlû'!OysaDr.YavuzAslan'ındörtyüz sayfayı bulan çalışması, hem Mustafa Suphi 'muam- mas/'nın üzenne eğılmek cesaretı; hem de, ne çok so- ru ışaretıni, ne çok sorunun uzennden kaldırmak gay- retiyle, bunu nak ediyor. Beğenmeyebilırsınız, hatta rtı- razlannız olabılır; ama bu krtabı görmezden gelemez- siniz, egerTürk solcusu -hele sosyalıst, üstelik Markıst iseniz-; bu, kendınızden kaçıyorsunuz anlamına gelir. Tüıitçû' bir 'Mefctefc-I Suttanî1 mezunu Mekteb-i Sultanî (Oalatasaray) mezunlan, birbiriy- le övünmeyı sever, bılirsıniz; nedense ben, hiç bi- risinden Mustafa Suphi bey'ın de, 'onlardan birisı'oi- duğunu ışrtmedım; Komintem 'bıyograflan'mn hasta- lıgıysa, malûm: ille, her komünıstın, handiyseöyle dog- dugunu kanrtlayacaklar Mustafa Suphi 'ıstisna' oluş- turmuyor; oysa Partete okurken (PEcoie übre des Sci- ances Polrbques), 'Ittihatçı'Tanın gazetesinin muha- biriydi, dönüşünde 'muhatefete' geçtı; o kadar kı, Fe- rtt (Tek) ve Yusuf Akçura'nın tesis ettiği 'Millî Meş- rûtİyet Fırkası'na katılır; bu fırka, açıktan açığa Türk- çülük yapan bir partidır, Nevsal-i Millfde çıkan Türk- çülüğün Istikametlen' başlıklı makatesınden, şu birkaç satıra bir göz atar mıydınız? "...Osmanfı Tarihi'nin garip ruzgânyta depreşe- rak, nHiayet şu birkaç sene İçinde, ufuklarda bo- ralarfırtınalarla uçan, savrulan, sankiyerinden ko- pacak zannolunan bu yaprağında, manzur 'Türk- İûkŞ^m'nuTiehemmryethTimkâredecekldmsek^- eh mı?" (S. 10) Acaba bu satırtan yazarken, o ağır ve karanlık akan *Volga Ana'nın çevresinde bir yerlerde; kaderinın, ga- rip bir şekilde benzeşecegi; Mir Suttan Galiyef adın- da bir başka Türk'ün yaşadığını, bıliyor muydu? Ama o sonraki iş! "...Mustafa Suphl'nln Jttihat ve Terakki'cilerte mücadetosi 1912'de Millî Meşrûtiyet Fırkasını kur- mak amactyla, 'rrham' gazetesini çıkarmasryia baş- lamıştır, höhat ve Terakki HOkümeti'nin siyasetine muhalifyazılann çıktğı Ifham gazetesinin sahibi Fe- rtt (Tek) bey, Sorumiu Mudürö ise Mustafa Sup- N'oTr..." "...Haziran 1913te Sadrazam Mahmud Şevket Paşa'nın, bir suikast sonucu öldürülmesi üzerine, lstanbul'da birçok tutuklamalar meydana gelmiş- tir. rfham gazetesinde çtkan bir yazı, suikastia ilgi- li görüJmüş, ancak, yeterli delil olmaması yüzün- den Ifham Sahibi Ferit bey ve Sorumiu Müdürü Mustafa Suphi cezaya çarptınlmamışlarsa da, res- mî vazifelerinden tecıtt edilerek, diğer muhalifler- le biriikte Sinop'a sürgün edilmişlerdir. (buraya dık- kat!) rrtihat ve Terakki Hükümeti'nin, kendilerine son zamanlarda sert muhatefet yapanlara karşt, bu suikast oiayından azami derecede yarariandığı anlaşılmaktadır; zira, olayla ilgisi olsun olmasın, rt- fa'hatçılar'a muhalif olanlann hemen hepsi, sürgü- ne gönderilmiştir...11 (S. 11) Ne hazin! Yıllar sonra, Dogu Karadeniz'in, soğuk ve karanlık sulannda kesınleşecek, acı ve acıklı bir akıbe- tin, ilk ışareti, galiba daha o zaman venlmış! Mahmud $evket Paşa'ya, 'komplo' mu? A sıl derişet verici olan, aleyhine yazan bir gazeteye /AMoskova'da verdiğı cevapta, Mustafa Suphi bey'in, Mahmud Şevket Paşa suikastına donmesı, ga- zetesinde olaydan açıkça rtb'hatçılar'ın sorumiu oldu- ğunu açıklamastdır: "... rrtihatalar, Nâzım Paşa taraftariannın, Mah- mud Şevket Paşa ve arkadaşlanna karşı suikast ter- tibinde bulunduklannt haber atdılar. Suikast müret- tipleri arasına hafiyeier sokmaya muvaffak olmuş- lardı. Suikast Mahmud Şevket Paşa ile Talât, En- ver, Cavtt, Cemal'lerin, aynı gün aynı saatte katlo- lunmalan yolunda tanzim olunmuştu. rtn'hatçılar bunu pek ryi bildiler ve fırsattan istrîade ile mem- lekette terör devri açmak ve intihaplan bu sayede Istedikleri gibi yaparak, hükümet sandalyelerini her ne de olsa terketmemek siyasetini takip etti- ler. Muayyen gün ve saatte Mahmud Şevket Paşa öldürüldü; şu kadar ki, bu zamanda ne Talat, ne Ca- vit yerterinde yoktu; iş biçare Mahmud Şevket Pa- şa'nın kattiyle son buldu. lstanbul'da ve vilâyette ne kadar muhalif parbler varsa, genç veya ihtiyar, liberal veya muhafazakar, sosyalist veya kapitaHst farksız surette toplanıp hapsolunduiar; sonra bu si- yasi esirter, yer yer, memleketin her taraftna sürûl- düler..." "... bu hususta Mahmud Şevket Paşa'nın nâtu- nu ve kayınbiraderi, Kapu Ağası, vak'aya şahittir- ler; katilden üç gün evvel, merhum Mahmud Şev- ket Paşa ateyhinde, rttihatçılann bir tertibi' okJu- ğunu, bunlar blzzat hissetmişler ve katilden sonra feryad-ı figân ile hakikati yakınlanna anlatmtşiar- dı. ıttihatçılar böylecefikirterinebazen itiraz eden Mahmud Şevket Paşa*yı muhaliflerine öldürtmüş- ler; ve bu vasrta ile, bütün muhalif fırka teşkilatla- nnı ortadan kaldırarak Türkiye'ye hâkim olmuşlar- d«..."(Ş. 12) Peki aynt Ittihatçtlar, ellerine fırsat geçince; daha o tarihte aleyhlennde böyle ithamlarda bulunan bir 'mu- halife', ne yapacaklardı sanıyorsunuz? Meraklısı için not Dr. Yavuz Aslan TürkiyeKomü- nist Fırkası'nın Kuruluşu ve Mustafa Suphi" (Tûrkiye Komüntstlerinin Rusya'daTeskilatlanması: 1918/1921) Türk Tanh Kurumu Yayınlan, 1997. http://www.pnzrna.nettr/AILHAN http^/www.birgfyaytnevi.com.tr7ailhan Faks/0-212/2601988 .
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle