27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 9 NİSAN 2000 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA J v U J L l LJİV kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde açılan dokuz sergiden biri: Riskli Gölgeler Platon\lan günümüze,gölgedengerçeğe ATŞEGÜLGÜÇHAN Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakül- tesi bûnyesinde yer alan sergi salonlan 9 Mart 20OO tarihinde, açılışı aynı anda yapılan dokuz sergiye ev sahipliği yapıyor. Bu sergilerden, kû- ratörlüğünü AB Akay'ın yaptığı "Riskli Gölge- ler**, güncel sanatın konumunu gözler önûne sermesi açısından belgesel nitelikli bir sergi ola- rak değerlendirilebilecek önemli bir etkinlik. Sergide yapıtlan yer alan on sanatçı, küreselleş- menin sonuçlan ûzerine dûşûnerek ûretim yap- mış. Her biri serginin kavramsal çerçevesi ile uyumlu işler yapmakla birlikte, biçimsel açıdan çok farklı üretimde bulunan sanatçılar, kimi nok- talarda birleşiyor. Öncelikle her sanatçının ça- lışması toplumsal bir olgu üzerinde yoğunlaşı- yor. Elealınanolgular her zaman günderndeol- mayabilen, gözden kaçan minör olgular da ola- biliyor, savaş gibi çağın en trajik olgusu üzeri- ne bir düşûnüm de olabiliyor. Sergi, adından da anlaşılacağı gibi, bir tema çerçevesinde oluşturulmuş, daha doğrusu, iki tema: Risk ve gölge temalan. Risk, eko-denge- den yoksun sanayı-sonrası toplumun taşıdığı tûm riskleri imleyen bir kavram. Kimi sanatçı agırlıklı olarak risk kavramı üzerinde durmuş ve riskli bir "durunTa dikkat çekmeyi yeğlemiş. Ali Akay'ın, serginin basın bülteninde belirtti- ği gibi, risk, insanlann kendi istençleri dışında maruz kaldıklan tehlikenin tersine, kendi se- çimleri sonucundakarşı karşıya kaldıİdan bir ol- gu ve bu yönüyle de etik bir seçim. Kendi isten- ciyle seçim yapan insanoğlunun, seçiminin so- nuçlan ûzerine bir düşünüm olarak da görüle- bilir bu sergi. Sanatçı, bir toplumsal gözlemci olarak tanığı oldugu olgulan belgesel bir sunum gibi gerçekleştirmiş. Serginin çerçevesini belir- leyen ikinci kavram olan gölge, farklı açılardan değerlendirilebilir. Barok döneme değin sanat tarihinde sürekli olarak ışığın "gölgesinde'' kalan gölge, ışığa oranla ikincil önemde bir değer olarak değerlen- dirilmiş ve bu yönüyle minör bir kavram. Sanat tarihinde minör bir kavram olarak kalmış olan gölge, felsefede hak ettiği öneme sahip oysa. Pla- ton'un magara kuramı düşünülecek olursa, ger- çeğe, mağaranın önüne düşen gölge aracılığıy- la ulaşıldığı anımsanır. Thales'ın piramidin bo- yutlannı ölçmede gölgeden yararlandığı da göz önüne alındığında, gölgenin hiç de gölgede kal- mayı hak etmediği ortaya çıkar. Felsefe ve bili- min yararlandığı gölge, kimi zaman bir sanat for- mu olarak da -minör bir form- önemli işlev gör- müş: Karagöz, minyatür, vb. gibi. Serginin ka- ülımcı sanatçılan bu iki kavramı kimi zaman bu- luşturarak, kimi zaman aynştırarak eylemiş ve kimi zaman birbirine göndermede bulunan, ki- mi zaman ise bağımsız birer anlatısı olan yapıt- lan ortaya koymuş. Kısaca, serginin kavramsal bir çerçevesi olması, sanatçının özelliğine göl- ge düşürernerniş. Yfiksek sanat versus minör sanat Modern-sonrası dönemin "demokratik" ola- rak nitelenen sanatının asal niteliği olan yüksek sanat/minör sanat aynmımn ortadan kalkışı, sa- natçıya gerçekleştirim özgürlüğü açısından kuş- kusuz yepyeni olanaklar sunmuş. Bu olanakla- nn, "RfakH Gölgeler'' sergisine katılan sanatçı- lann yorumlannakatkısını görmek keyifli bir de- neyim. Seza Pıker'in birbirini tamamlayan ikili ça- lışması "Some Steps" ve "Spectnım" ise küre- MÜ GSPde düzenlenen 'RiskU Gölgeler' başhklı karrna sergide Nilüfer Ergin ve Seza Paker'in yapıtlan da yer afayor. f selleşmeyi eğretileyen bir çizgide gelişiyor. Türk- çe ve Fransızca gazeteler ûzerine renkli gölge- lerle çalışan Paker, Cumhuriyet gazetesinde Uğur Mumcu'nun katli ile ilgili haber ûzerine bir desenle başladığı çalışmasına, Ozal politika- sı ile ilgili haberlerle devam ediyor ve ardından Le Figaro gazetesine geçiyor. Yaşamını Fransa'da sürdüren sanatçının hem kendi yaşamıyla hem de kûreselleşme temasıy- la örtüşen çalışması, borsa haberleri ve satılık ve kiralık ev arama ilanlan ile sürerek ev arama bağlamında liberal kapitalizmin evsiz barksız- lık, yersiz yurtsuzlaşma temalan üzerinde sürû- yor. Bir başka gölge, bir Fransız politikacı ûze- rine düşürülmüş: Siyasal erki, parasal çıkar sağ- lama yönünde kullanan, küresel kapitalizmin ahlakı bozulmu$ politikacısı ûzerine... Birdiğer gazete haberi Fransızca olarak "Hepsi gazetesi- ni bukhT yazarken, sanatçı Fransızcanın olanak- lannı kullanarak bunu bir başka açıdan yorum- lamayaolanak sağlıyor; çünkü bunu " Hepsi giin- delik yaşamını buldu" biçiminde okumak da olası. Bu retorik, medyanın gündelik yaşama müdahalesi ûzerine bir eleştiri olarak da okuna- bilir. u Spectrum"da beyazdan başlayıp beyaz- da biten gökkuşağı renkleriyle gazete haberleri ûzerine gölge/desen oluşturan Paker, bir yandan plastik değer olarak gölgeyi kullanırken diğer yan- dan medyanın gölgeleyici erkine dikkat çekiyor. Serginin, yaşamın riskleri ve gölge yaşamlar ûzerine en hazin ironisi, Nilüfer Ergin'ın anlam- lı bir biçimde "Adsrz" olarak nitelediği ve ad koymadığı yapıtı olsa gerek. Dijital baskıylaço- ğalttığı bir fotoğraf karesini bir ses enstalasyonu eşliğinde sunan sanatçı, en aza indirdiği anlatım tekniği ile en çoğu anlatırken küçük ipuçlanyla 'Riskli Gölgeier' sergisinin küratörlüğünü Ali Akay yapti. izleyiciyi öykünûn içine çekiyor. Yapıhn teması, tekstil atölyelerin- de çalışan çocuklann dramı. Merkez ülkelerde yasalar, firma- lara, çocuk işçi çalıştıran çevre ülkelerin tekstil atölyelerinde üre- tim yaptırmayı ya da bu tür atöl- yelerde yapılmış üretimi satın al- mayı yasaklarken birçok Batılı - ve marka olmuş- firma, ucuz iş- gücü nedeniyle maliyeti düşürüp kân arthran bu tür üretimi yeğle- meyi sürdürmekte. Kuşkusuz bu durum ilgili ülkelerin gözünden kaçmamakta, fakat para/yasa kar- şıtlığında sözü edilen ülİceler ya- sadan yana yer almamakta. Ucuz üretime gelen yoğun talep karşı- Bir anketinişaretetûkleri KüMr Senisi -Yapı Kre- di Yaymlan'nm iki ayda bir yayımladığı edebiyat dergi- si Kitaplık, mart sayısmda "Son 25ydda Türldye'deya- yımlannuşen iyi şiir kitapia- n " başkklı bir ankete yer verdi. Derginin kitap kurtlanna aynlan Babi! Kulesi adlı bö- lûmüne serpiştirilerek ya- ytmlanan bu ankete; aralann- da Jlhan Berk, tzzet Yasar, Birhan Keskin gibi önemli edebiyatçılann da bulundu- ğu 25 kişi cevap vermiş. Anketin sonuçlan aslında biranlamda Türk şiirinin son 25 yılının klasiklerine işaret ediyor. Oktay Rifat. Ece Ay han. tlhan Berk. Edip Can- sever, BehçetNecatigü, tsmet Özeai.TurgutlJyar,Atiflâ \V han, Can Yûcel, Metin Alö- ok, Melih Cevdet Anday gi- bi şairler, ankete cevap ve- renierin hemen hepsinin te- reddütsüz andığı isimler. tkinci Yeni hemen hemen tam kadro tüm cevap listele- rinde yer alıyor. Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat da hemen her cevap verenin öncelikle an- dığı isimler. Üçiincü Garip temsilcisi Orhan Veli ise, son 25 yıl smmnın içinde olma- dığı için doğal olarak anket- te yer almıyor. sında atölye sahipleri de maliyeti iyice düşûren çocuk işçi çahştınmını ve sömürüyü sürdür- mekte. Işte, Nilüfer Ergin'in yapıtına konu olan, ya- şama kıyısından köşesinden bile kanşamayan, kapitalize olmuş dünyanın dişlileri arasına sıkı- şıp kalmış çocuk işçiîer. Sanatçı, diğer çalışma- lannda olduğu gibi, örtük anlatımı yeğleyerek yapıtına konu olan çocuklara ilişkin hiçbir şey göstermiyor -el izleri dışında-. Tekstil tezgâhla- n ûzerine kapladığı çelik plakalara çocuklann el izlerinı çıkaran Ergin, bu izleri makinelerin sesi eşliğinde sunuyor. Makinelerin sesine, ya- pıta konu olan çocuklann dinlediği müzik kan- şıyor. Yapıtta en vurucu nokta, çocuklann el izleri- nin yetişkin insanlann el izleri büyüklüğünde olu- şu. Çalışmaktan kendileri değil, ama elleri bü- yüyen çocuklann yaşadıklanna ilişkin tek gös- terge olan el izleri, gölgede kalmaya yazgılı in- sanlann trajedisini çarpıcı bir biçimde sunuyor. Bu çalışmanın, sergi ziyaretlerinin yoğun olma- dığı saatlerde ortam sessizken izlenmesi ve de- neyimlenmesi önerilir... Sergiyi incelemeye gelen izleyici de bir yö- nüyle etkinliğe "eddn" olarak katılıyor. Alışıl- mış galeri aydınlatma düzeni dışında kalan bir yöntemle yerden aydınlatılan mekân, izleyicinin gölgesiyle ayn bir işlev de ûstleniyor. İzleyici, özellikle yerde sergilenen yapıtlan gözden ge- çirirken, yapıtlann gölgesine kanşan kendi göl- gesiyle karşılaşıyor. Platon, hakikate, gölge ûzerinden bir okumay- la ulaştı; yördendirici/baskıcı medyanın ya da po- litikanın inandıncılığını yitirdiği küreselleşen dûnyada hakikati kendi gölgelerimiz ûzerinden arama riskini göze alma ya da almama bir so- runsal gibi duruyor. BU AŞAMADA ŞUKRAN KURDAKUL Öfaıüıden400Yl Sonra Kalan Hoş Seda: Bâkî "Bana mfrâs kalmıştır benimdir şi'ri Bâkî'nin." Nedim Getenekse) sayılan kimi kurumlann çağdışı kalmış- lığını görüp göstermemize bakarak, eskimeyen kül- tür yapıtlannın da uzağında olduğumuz suçlamas»- na uğradık yıllarca. Çoğul kullanmakla edebiyat loncasının sol yanın- da bulunanlanmızı çagnştırmak istediğimi anlamış- sınızdır. Mevtânâ'nın yanı sıra, Yunus Emre'yi, Pir Sul- tan'ı, Fuzulf, Nedini divanlannı kitaplığımızaarma- ğan eden Abdiübaki GöJpınarlı'nın çalışmalan unu- tulabilir mi? Ismet Zeki Eyüboğlu'nun, Asım Be- zirci'nin, Atilla Özkınmlı'nın, Vecihi Timuroğ- lu'nun, Konur Ertop'un, Alpay Kabacalı'nın sabır- lı çalışmalan nasıl yorumlanacak. Nâzım Hikmet'in şiirlerinde yer yer divan şiirinin esintileriyte karşılaşmamız onun bu eski küttür ve- rimleriyle ne denli alışverişi olduğunu gösterir bize. Şiir öykünmeyle başlar demişti Jean Cocteau. Ama öykünmeyle sürmez. Yahya Kemal "Eski Şiirin Rüz- gârryla" adlı kitabında topladığı gazellerinde ve ru- bâilerindebile, divan şairlerinin "taklitçisi" olmamış- tı. Uzun yıllar Yunus Emre, Karacaoğlan, Dada- loğlu vb. ozanlara öykünerek koşmalar düzen "manzumeciler"'ın ürünlerindeki eskimişlikle Cahrt Külebi'nin, Bedri Rahmr'nin -daha sonra- Yaşar Miraç'ın yaratılanndaki özgünlüğü düşünelim. Beş yüz yıllık divan şiirinin birbirlerini tekrar eden şairleri nerede.. Fuzulî, Bâkî, Şeyfı Galib, Nedim gi- bi dönem açıcılar nerede... Araştırmacılann, 1526,7 Nisan 1600 arasında ya- şayan BâkTnin, Acemceyle, Acem şiirini çok iyi bil- mesine karşın, bir şairin etkisinde kalmadığı için ye- ni bir dil begenisi yarattığında birleştiklerini biliyo- ruz. Önemli olan yeninin kaygısını duymakla birlik- te yenileşme için gerekli olan öğeleri bulmasıdır şa- irin. Ahmet Hamdi Tanpmar, BâkTnin ustalığına de- ğinirken "Parmaklannın arasında dili, biçim verece- ği bir madde gibi" gördüğünü yazmıştı. Bâkfnin şi- irinde bunca yüzyılın dil değişiminden sonra bile ayırdtna vanyoruz bu gerçegin. "Kadrini seng-i musallada bilüp ey Bâkî Durup el bağlayalar karşına yâran saf saf." Bâkî'nin şiirinde, söylendiği gibi, dinsel olanı gör- müyoruz. Çoğunda doğasa) değişmeleri özümse- mesiyle aynlıyor öteki divan şairlerinden. Gazelteri yapı olarak bütün. Şiirindekı uyum zenginliği işledi- ği temalarla birlikte gelişiyor. Kendisinden sonra gelen ustalardan Nef'i tümel bir yaklaşımla BâkFye olan hayranlığını sözcüklere yansrtırken demış ki: "Sultan Süleyman 'ın nâmını haş- redek yaşatan Bâkî'nin sözündeki âb-ı hayattır." (Anan, Yahya Kemal, Edebiyata Dair, I. bas. sf. 53) Nef'i'nin okuduğumuz sözlerini, Nedim'in başlı- ğa aldığım dizesiyle birlikte düşünürsek, eleştirme- nin bulunmadığı birzamanda şairterin değeriendir- meleri az şey ifade etmiyor. Ama bulunmaz bir divan şiiri düşkünü olduğunu bildiğimiz NuruHah Ataç gibi bir eleştirmenin, yüz- yıllar sonra Bâkî'yi bizlere anlatırken yazdığı satıriar şiirin hasını bilenleri aynı begeni düzeyinde buluş- turduğunu gösteriyor: "Bâkî Efendi en sevdiğim şairlerdendir; bence Osmanlı devletinin en ulu şairiodur. Nedim'in birhoş edası, Galib'in bir derinliği, hiç olmazsa bizde de- rinlik duygusu uyandıran bir hali vardır; Nefi'de bi- zisaran, sanki ayağımızıyerden kesen esrikleyidbir hava buluruz. Ama Bâkrnin şiirini okun\en duydu- ğum saygıyı öteki şairierimizin birini okurken duya- madım. Bâkîdivanını açınca birhakan katına çıkmış gibi oluyorum." (Karalama Defteri, I. bas. sf. 52) Biliyorum, yaşadığımız dönem şairlerinin çoğu eskimeyen ustalann uzağında kalıyor. Bu kopuklu- ğun gerekçesini dilimizin annmasına bağlayara*k Cumhuriyetin getirdiklerini yadsımak ısteyenler var. Divan şiirimizin öğrenilmesi engellenmiş gibi... BİLGISAYAR NASIL KULLANILIR ? 20 satırlık bir yazı kaç dakikada yazılır? Naşıl yazılır? L i•ıı.ı-'a iTi''' 2 3pnrpınkia rnı'' Yoksa 9 7 '7 Far«?yie oıyenezsımz. fare admı bı!e yazamaz' ^ ^ | 14 Diinya Rekoru l Y l l QAMIPİYON tii.llll 28 Dünya Şampiyonluğu.sampiyon-kurslarl. — Beyazıl: 5: ~-jl 5," Kadıkoy: i'^, l l 50 Stşlı: 23ü 90 3/" Bakırkoy: 561 29 Ofi 338 08 42 ' 234 30 49 571 31 3 i ONPARMAKLA BİLGISAYAR KULLANIMI ISLE TMENLIK + MUHASEBE + DAKTILO + YABANCI DİL POLATLIGAYRİMENKUL SAHŞ (1) MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN TAŞESMAZIN AÇIK AKTTIRMA İLANI DosyaNo: 1998/248 Tal. Satılmasma kaıar verilen taşınmazın cinsi, kıymeti, adedi, özellikleri: Polatlı, Eskikarsak köyünde bulunan; 1) 630 parseli teşkil eden 870 m2 miktannda mutfak ve arsası, üzerinde 80 m2 kerpiçten yapılma, elektnk ve suyu mevcut bir ev, tnuhtelif cins ve yaşlarda 5 adet ağaçraevcutolup 500.000.000.- TL muhammen bedelle, 2) 633 parsel sayılı 655 m2 e\' yeri ve arsası, boş ar- sa vasfinda olup 350.OO0.0O0.-TL muhammen bedelle, 3) 196 parsel sayılı 45000. m2 kıraç tarla 11.250.000. 000.-TL muhammen bedelle, 4) 342 parsel sayılı 7700 m2 kıraç tarla 1.155.0O0.OOO.- TL muhammen bedelle, 5) 485 parsel sayılı 51000. m2 miktannda kıraç tarlanın 1/3 hissesi 2.550.000. 000.-TL. muhammen bedelle (üzerindekı satış vaadi mükel- lefiyeti ile birlikte) 6) 541 parsel sayılı 11600 m2 miktannda kıraç tarla 1. 740.000.000- TL. muhammen bedelle 7) 560 parsel sayıü 72900 m2 miktannda sulanabilir tarla 29.160.000.000-TL muhammen bedelle, 8) 588 parsel sayılı 9500 m2 miktannda sulanabi- lir tarla 3.800.000.000-TL muhammen bedelle. şv 1- Satış, 15.05.2000 gûnü saat 14.00'ten 15.15'e kadar Polatlı 1. lcra Müdürlüğü"nde ya- pılacaktır Bu arttırmada tahmın edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan toplamını ve satış masraflannı geçmek kaydı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak kaydı ile 25.5.2000 Perşembe günü Polatlı 1. lcra Müdürlüğü'nde saat 14.00'ten 15.15'e kadar ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse taşınmaz en çok arttıranın taahhüdü saklı kal- mak üzere arttırma ilanmda gösterilen mûddet sonunda en çok arttırana ihale edılecekür. Şu kadar ki arttmna bedelinin malın tahmin edilentaymetininyüzde 40'ını bulması ve satış is- teyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplammdan fazla olması ve bundan başka para- ya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz- sa satış talebi dûşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde nakit ya da bu miktar kadar milli bir bankanın temınat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşin pa- ra ile olup alıcmın isteği halinde 20 (yirmi) günü geçmemek kaydı ile uygun bir süre veri- lebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan, yüzde 17 KDV eğitime katkı pa- yi, özel işlem vergisi alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelınden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gaynmenkul üzerindeki haklannı hu- susıyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgelen ile on beş gün içinde daıre- mize bıldirmelen lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicıli ile sabit ohnadıkça paylaşmadan hariç bırakılacakJardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelmi yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm ahcılar ve kefilleri, teklif ettıkleri bedel ile son ihale bedeli arasındakı farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelınden ahnacaktır. 5- Şartname, ılan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafi verildiği takdirde isteyen alıcıya bir ömeği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakla- n, başkaca bilgı almak ısteyenlerin 1999/248 tal. sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 27.03.2000 (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 17205 ANKARA ASLİYE 24. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1999/669 Iğdır ili, Merkez ilçesi, Alikamerli Köyü veya Mahallesi, Cilt:5. Kütük Sıra No:/ 57'de nüfusa ka- yıtlı 1958 d.lu Fazıl kızı Ayşe Günde'nin nüfus kaydındaki Günde olan soyadının Bozyel olarak dü- zeltilmesıne karar verihTiiştir. Keyfiyet ilan olunur. Basın: 17551 İSTANBUL 10. ÎCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI DosyaNo: 1999'106 Tal. Beşiktaş, Rumelihisan mahallesi Etiler Uçaksavar semti Yanarsu sokak ile Ergin sokakta kain, 12 pafta, 1072 ada, 132 parsel sayılı 9 kapı nolu kargir Yıldız, 1. blok Apt.da 4. katta 120/12780 arsa paylı 14 nolu meskerun 1/2 hissesi açık arttırma suretiyle satışa çıkartılmıştır. Satış ilanı ilgililerin adresine teblığe gönderilmiş olup, adreste tebligat yapıhnaması veya adresle- ri bilinmeyenler için de işbu satış ilanının ilanen tebligat yerine kaim olacağı ilan olunur. lmar durumu: Beşiktaş Beld. Başk. lmar Müdürlüğü'nün 14.12.1999 tarih ve 4986 sayılı yazıstna göre Rumeli- hisan mahallesi 12 pafta, 1072 ada, 132 parasel sayılı 18.06.1993 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli Bo- ğaziçi Nâzım tmar Planı ve 26.04. 1995 tasdik tarihli \> 1000 ölçekli Garanti Mah. imar planlannda konut alanında kalmakta olup. H= 15.50 mt. ırtifaında, aynk inşaat nizamında yapılanma hakkı al- makta, Bayındırlık ve lskân Bakanlığrnın 99 6 sayılı genelgesi esaslarında yapılacak jeoteknik in- celemelere göre plan şartlannda değişiklık yapılablleceği ve jeoteknik rapor alınmadan uygulama yapılamayacağı belirtilmektedir. Halihazır durumu: Satışa konu taşınmaz. Rumelihisan Mah.sinde 12 pafta, 1072 ada, 132 parsel sayılı taşınmazda mezkûr daire; bodrum kat+zemin kat+8 normal katlı, betonanne karkas, katlannda dörder daireden ceman 27 daıreli, asansörlü, doğalgaz yakıtlı. merkezi sistem kalorifer tesisatlı, takribi 30 yıllık kar- gir apt.'da 4. normal katta yer almakta olup, 4. kat 14 nolu daire; antre, salon, hol, balkonlu mutfak, koridor üzennde 3 yatak odası ile banyo, wc'den ıbaret, mutfaktan salona açılan servis kapısı mev- cut, ıslak hacimlen seramik. mutfak mermer, salon ve hol zemini ahşap parke döşemeli, duvarlan sa- ten boyalı, dış kapısı ahşap mobilyalı çelik konstrüksiyonlu. iç kapılan ahşap doğramah, pencerele- ri PVC doğrama çift camlı ve pancurlu, mutfakta üzeri fayans kaplı evyeli ve ahşap forrnıka dolap- lı tezgâh, banyo ve duş teknesi, klozet, lavabo ve duş tesisatı mevcut. elektrik, su ve kalorifer tesisa- tı bulunan dairenin brüt alanı 120.00 m2'dir. Kıymeti: 1/2 hissesine 32.000.000. OOO.-TL.sı, kıymet takdır edilmiştir. İhale, damga pulu, tapuda alım har- cı, KDV, tahlıye ve teslim masraflan alıcıya aittir. Arttırma zamanı ve yen: llk açık arttırması 05 Haziran 2000 Pazartesı günü: saat 10.00'dan 10.15'e kadar, Istanbul Adliye Sarayı Onuncu lcra Müdürlüğü'nde yapılacaktır. llk açık arttırmada teklif edilen bedel muhammen kıymetin yüzde 75'ini ve varsa rüçhanlı alacaklılann bu gayrimenkul ile temin edilmiş alacaklan mec- muunu aşmadığı takdirde en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma on gün daha uzatıla- rak 15 Haziran 2000 Perşembe günü saat 10.00'dan 10.15'e kadar yine Istanbul Adliye Sarayı Onun- cu lcra Müdürlüğü'nde yapılacak. İkinci açık arttırmada muhammen kıymetin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka para- ya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi şartı ile en çok arttırana ihalesi yapılacaktır. Gayri- menkul kendisine ihale olunan alıcı, verilen mehıl içinde ihale bedelini ödemezse namına yapılan iha- le fesh olunarak llK.'nın 133. maddesi hükmü tatbik olunur. İki ihale arasındakı fark ve geçen günle- rin yüzde 50'den hesaplanacak faiz ve dığer zararlar aynca hûkme hacet kalmaksızın alıcıdan tahsil olunur. Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin ve irtifak hakkı sahiplennin haklannı, faiz ve mas- rafa dair olan iddialannı dayanağı belgelerle 15 gün içinde icra dairesine bildirmeleri icap eder. Aksi halde haklan tapu sıciliyle sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşılmasından hariç kalırlar. Arttırma şartnamesi herkesin görebilmesi için 05 Mayıs 2000 tarihinden itibaren müdürlüğümüzde açık bulun- durulacaktır. Talep edıldıği \e 1.250.000.- TL'lık posta pulu gönderildiğinde şartnamenin bir ömeği gönderilir. Arttırmaya iştirak etmek ısteyenler, arttırma şartnamesini okumuş ve münderecatını aynen kabul etmiş ad ve itibar olunacaklardır. thaleye iştirak etmek isteyenlerin muhammen kıymetin yüz- de 20'si nispetinde pey akçesı (TL olarak) veya o miktar milli bir bankanın teminat mektubunun tev- dii mecburi olup, alıcı binde 4.5 damga resmini ıhaleyı müteakıp ödemeye mecburdur. Fazla bilgi edinmek ısteyenlerin 1999/106 dosya numarası ile müdürlüğümüze müracaatlan ilan olunur. Basın: 17156 PANEL HUKUK DEVLETİNtN ÇAĞDAŞ YORUMUIŞIĞINDA LAİK VE DEMOKRATİK CUMHURİYET 10 Nisan 2000 Pazarfesi Sut: 15.00 -18.00 İTC Mafka Sosyıl Tesisleri Konferans Salonu YSoetea: KonnfBuciUr Prof Dr TOrkm Stylan ÇYDD Geod Bifktm AbdaSah Kduüe - ÇYDD Merkez YOn Kur Oyesı - MSÜ - tÜ Auturk Ilkderi ve Inkilaplan TMaye Ounkmriyeü-ndc Um&* Obifam Afomolan Dof. Dr. Necip HaMcmitoiN - AÜ Türk tnldlap Tahfai EnstitOıü S Pret Dr. Faul Saffauı - YTO tktisat Fıkühesi Demoknouün, Dtmoknmyi Tdutt Eden Güçltrt Karft Korummaa (MicaJdedDemokrtm) Yrd. Doç. Dr. Snltaa Ünttîrk - MÜ ftıfaık Fık. Aoıym ABD Tflrkr/e'dc UükHk ABİırr^ıanı Anajrasal Çerçevtji ve Avropa Boyntn Prot Dr. tbntûm Kabotta - ÇYDD Merkez Yön Kur üyesı - MU Hukuk Fak Anayasa ABD Dntot-Hukuk ve TofbaK timtA Bir tBjİB Modeü? ÇYDDGo>dKtrtı=ri.Şm»ISokik.No 10,S00»Şı^»m/Ijt«ıWTd 0212-052 44 53 F i ı 0212-25265 95 TUNCELİSULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2000/15 Davacı Veli Çimen tarafından, davalı Mehmet Kulu aleyhine mahkememiz- de açılmış bulunan şufa davasının yapılan açık yargılaması sırasmda verilen ara karan gereğince, Bütün aramalara rağmen adresi tespit edilemeyen Tunce- li merkez, Sütlüce Köyü nüfusuna kayıth, Süleyman ve Fatma oğlu. 1938 d.lu Mehmet JCulu'ya duruşma gününün, dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olup, duruşma günü olan 01.06.2000 günü saat 09.00'da ilanen tebli- ğine, belırtılen duruşma günü ve saatınde hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmeleri, tüm belge ve delillerini ibraz etmesi. aksi takdirde yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve karar verileceği hususu tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 17251
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle