Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MART2000PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Savaş: Mektup
yazmadım
• ANKARA (ANKA)-
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Vural Savaş, 69.
madde ile ilgih MHP lideri
Devlet Bahçelı'ye bir
mektup yazmadığını,
MHP'li herhangi bir kişi ile
de bu konuda görüşme
yapmadığını bildirdi. Savaş
yaptığı yazılı açıklamada,
"MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli'ye bir
mektup yazdığı, 69.
maddenin değiştirilmesi
halinde MHP hakkında
kapatma davası açacağı"
yönündeki haberlerin
gerçekleri yansıtmadığını
bildirdi. Savaş, "Hayatınıın
hiçbir döneminde Sayın
Bahçeli'ye mektup
yazmadığım gibı, kendısi
veya MHP'den herhangi bir
kişıyle bu şekılde bir
konuşma yapmadığımı
kamuoyuna duyururum"
dedi.
AvukatJar
tarüştı
• ANKARA (AA) - Eski
terör ve istihbarattan
sorumlu Ankara Emniyet
Müdür Yardımcısı Osman
Ak'ın, 'eksik mal
beyanında bulunduğu'
gerekçesiyle yargılandıgı
davada, Ak'ın avukatı ile
mûdahil tçişleri
BakanhğVnın avukatı
tartıştı. Ankara 24. Asliye
Ceza Mahkemesi'ndeki
dünkü duruşmaya, sanık
Ak'ın avukatlan Zeynel
Yüksel ile Sami Çapakçur
ve müdahil lçişleri
Bakanlıgı'nın avukatı
Selim Karakuyu lcatıldı.
Duruşma, dosyanın, arsarun
keşfinde dinlenen
bilırkişilere bir rapor
hazırlamalan için
iletibnesine karar verilerek
ertelendi.
Afyon Cezaevi
olaylan
• ANKARA (AA) - Afyon
Kapah Cezaevi'nde,
Özdemir Sabancı cinayeti
faillerinden yasadışı
DHKP-C üyesı Mustafa
Duyar'ın öldürûlmesi ve
Örtûlü Ödenek
Davası'ndan hükümlü
Selçuk Parsadan'ın da
yaralanması olaylanyla
ilgili olarak haklannda dava
açdan Karagümrük çetesi
elebaşı Nun Ergin ve
kardeşı Vedat Ergin'in de
aralannda bulunduğu 11 'i
tutuklu 12sanığın
yargılanmasına devam
edildi. Yargıç Hüseyin
Eken, dosya içeriği, delil
durumu, suçun niteliği ve
tutuklu kaldıklan süreye
göre sanıklann tutukluluk
hallerinin devamına karar
verildiğini belirterek
duruşmayı erteledi.
Balkanlar'da
askeri işbiriiği
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bulgahstan
Savunma Bakanı Boyko
Noev ile Milli Savunma
Bakanı Sabahattın
Çakmakoğlu'nun dün
yaptıklan görüşmede,
Bulgahstan ile
Romanya'nm
gerçekleştireceği askeri
tatbikata Türkiye'nin de
katılması gündeme geldi.
Türkıye öneriyi sıcak
karşılarken tatbikatrn tarihi
ve kapsamı konusunda
görüşmelerin başlatılması
kararlaştınldı.
Fehriye
Epdal'ın iadesi
• BRÜKS£L(AA)-
Belçika Dışişleri Bakanhğı
Sözcüsü, Özdemir Sabancı
suıkastının faillerinden olan
ve Belçika'da tutuklu
bulunan Fehriye Erdal'ın
Türkiye'ye iadesi
konusunun henüz
gündemde oLmadığını
söyledi. Brüksel'de
dûzenlediğı haftalık olağan
basın toplantısmda bir Türk
gazetesinde çıkan iddialan
değerlendiren sözcü Koen
Venvaeke, Erdal'ın
yargılanması sürecinin
Bruges ve Gent
mahkemelerinde devam
ettiğini söyledi.
Komisyon başkanı, değişikliğin her aşamasının gizli oya tabi olması gerektiğini söyledi
İktidar6
5+5'te 27 fire verdiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkanının '5 arû 5' formülüne göre se-
çümesını öngören 101. madde değişikliği
ile öneri 327, parti kapatmayla ilgili 69.
madde 252 ve milletvekıllerinin özlükhak-
lanyla ilgili 86. madde değişikliği önerisi de
242 imzayla dün TBMM Başkanlığı'na su-
nuldu. trnzalann verilmesinin ardmdan,
DSP Izmir Milletvekili ve Anayasa Konüs-
yonuüyesı MehmetÖzcan. 101. madde de-
ğişikliği önensinden imzasını geri çektı.
Ozcan, paketteki diğer önerilere de imza
vermedi. FP'nin Anayasa değişikliği gö-
rüşmelennde 'devre dışı' bırakılması kara-
ruun ardından, 3 maddelik anayasa değişik-
liği pakeü unzalan dün akşam üzeri TBMM
Başkanlığı "na venldi. TBMM Başkanı Yrt-
dınm Akbulut, "Havırh olsun" diyerek ım-
zalan inceledikten sonra Anayasa Komis-
yonu'na göndereceğıni bildirdi.
Imzalann TBMM Başkanlığrna veril-
mesinin ardından, DSP Izmir Milletvekili
Mehmet Özcan, Kanunlar ve Kararlar Mü-
dürlüğü'ne başvurarak 101. maddeyle ilgi-
li değişiklik önerisine yanhşlıkla imza ver-
diğini belirterek imzasını geri çekti. Böyle-
ce, DSP'deki fırelerin sayısı, Ankara Mil-
letvekili Uhıç Gürkan'la birükte ikiye çık-
mış oldu. Öneride, DSP'ye dün üye olan ba-
ğımsız Tunceli Milletvekili Bekir Gündo-
ğan'uı da imzası yer almadı. Özcan'm im-
zasını geri çekmesiyle, 101. madde değişik-
liği önerisine DSP'den 134, MHP'den 123,
ANAP'tan 69 milletvekili imza verdi.
Daha sonra ANAP'h Ömer Ertaş ile Ni-
hat Gökbulut'un mükerrer oy verdiği orta-
ya çıktı. Böylece, ANAP'taki fire sayısı, oy
kullanma hakkı olmayan TBMM Başkanı
Akbulut'la brrlikte 22 oldu. MHP'deki fire
sayısı ise 4'te kaldı.Önerüerle ilgili olarak
gruplardan toplanan imza sayılan şöyle:
69. madde: DSP 109, MHP 89, ANAP
54. 86. madde: DSP 109, MHP 89, ANAP
44. 101. madde değişikliği önensıne
MHP'li Devlet Bakanı Sadi Somuncuoflu
Ue ANAP'ü Devlet Bakanı Mehmet AB Ir-
temçeük'in imza vermemesi dikkatı çekti.
İmza veremeyen Akbulut'la birlikte
ANAP'taki fire sayısı 22'ye ulaşn.
MHP ve ANAP'tan 101. madde değişik-
liği önerisine imza vermeyen milletvekille-
rinin adlan şöyle: MHP: SadiSomuncuoğ-
lu,AH Gûngör, Hüseyin Kalkan, Hakkı Du-
ran
ANAP: MusaÖztürk,MahmutBozkıırt,
Yaşar Eryıhnaz, CelalEsin, Yıkhnm Akbu-
hıt, Cengiz Alünkaya, Ertuğrul Yalçınbayır,
Abdülbaki Erdoğmuş, Sebgetuuah Seyda-
oğju,Haşim Haşüni, Yaşar Dedetek, Burhan
Kara, Mehmet Ali trtemçelik, Emre Koca-
oğtu, Güneş Taner, Miraç Akdoğan, Ekrem
Pakdemirii,Şükrii Yürür, EyüpCenap Gül-
pmar, Safih Yıkhnm, Eyüp Aşık, LütfuOah
Kayalar.
DSP'den 20'ye yakın milletvekili, 69.
maddeyle ilgili değişiklik önerisine imza
vermedi. Anayasa'nm 69. maddesiyle ilgi-
li değişikliğe tepki gösteren bu milletvekil-
leri, "FFye böyle büyük bir ödün vçrihne-
sini hazmedemeyiz. Bu konuda bir yasa çı-
karümasıyanhştı'' görüşünü dile getirdiler.
Komisyonda gizfi oylama
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı
Ertuğrul Yalçınbavır, üç öneri komisyona
geldiğinde bırbırleriyle •ilişkili' olup olma-
dıklanna bakarak birleştııme karan verile-
büeceğine işaret etti. Hükümet ortaklan-
nın, paketi tek madde yerine ayn ayn dü-
zenlenmesi karannm komisyon başkanı
olarak kendisini çok rahatlattiğıru da vur-
gulayan YalçuıbayTT, üç maddenin tek mad-
de gibi oylanmasının hem hukuki sıkıntı
yarattığuıı hem de milletvekillerinin irade-
sine ipotek anlamına geldığinı söyledi.
'Komisyonda gizlioylama' konusundaki
tartışmalan da değerlendıren Yalçmbayrr,
içtüzükte bunu engelleyen bir hüküm ol-
madığını belirterek "Genel kurulda anaya-
sa değişikliği önerisinin gizli oyla vapdmaa
sözkonusuvsa, bence komisyon aşamasuıda
da gizti oylama yapıhnah" dedi.
Fazilet Partisi'nde 14 Mayıs'ta yapılacak kongre yanşı hız kazandı
Âbdullah Giil adayhğını açıkladı
ANKARA(Cumhuriyet Bü-
rosu) - FP Kayseri Milletveki-
li Abdullah Gül, 14 Mayıs'ta
yapılacak büyük kongrede ge-
nel başkanlık için adayhğını
FP grup başkanvekillen Bü-
lent Annç ve Abdüllatif Şe-
ner'le birlikte dûzenlediğı bır
basın toplantısıyla açıkladı.
Adayhğını yaklaşık 10 ay ön-
ce resmen açıklayan Annç,
Gûl'e destek vereceğmi ve çe-
kıldığıru söyledi.
"Seçüirse kesinBkle emanetçi
ohnayacağınr belırten Abdul-
lah Gül. kapatılan RP'nın lideri
Necmettin Erbakan dan "Hoca-
nvzdır,geod başkanımız, başba-
kamnuz olmuştur. Maalesef bir
ara dönemdesiyaset dtşında kal-
mtşür" diye söz etti. Kutan. "Sa-
dece Erbakan için değil, aynıdu-
rumda olan diğer arkadaşlan-
mtz içm de bu yasaldarm kakb-
rdmaa birutd vnzifeıniz olacak-
ar. Bumı yapmakiçin FP'yi bü-
yûtmevi hedeffiyoruz'
1
dedi. FP
Genel Başkanı Recai Kutan,
kongrede Gül'ün hiçbir şansı
bulunmadığını ıma ederek
u
Yüzde >ûz netice atacağnna
inanmasavdım aday otanazdım''
dedi. FP'demuhahfgrubunön-
de gelen isimlerinden Abdullah
Gül, bir süreden beri sürdürdü-
ğu kuhsleri sonuçlandırdı ve dün
adayhğını ilan etti.
Aynı grupta yer alan ve yak-
laşık 10 ay önce aday olacağım
açıklayan Bülent Annç'ı çekil-
meye ikna ederek desteğini alan
AbduUah Gül'ün genel merkez-
de dûzenlediğı basın toplantısı
sırasında Salh Kapusuz,Osman
Pepe, Zeki Ergezen, Kemal Al-
bayrak,Hüse>inAaTevhidKa-
rakav-a, thasArsian, Hüsamettm
Korkutata, Ahan Karapaşaoğ-
hı, Bekir Sobaa, SaitAcba, Mus-
tafa Baş, Azmi Ateş ve bazı eskı
milletvekıllerinin Gül'ün arka-
smda durmak yerine gazeteci-
lerle birlikte salonun arka sırala-
nnda oturmalan dikkat çektı.
Mıllervekıllen ve parti örgüt-
leriyle yaptğı değerlendirmeler
sonucunda 14 Mayıs'ta yapıla-
cak kongrede genel başkanlık
için aday olma karan verdiğinı
açıklayan Abdullah Gül,'*siya-
seti makam, şöhret ve kişisd çı-
kar için yapmadıklaruu'" söyle-
di. Siyasette tıkanıklık yaşandı-
ğmı, halkın hakkıyla temsil edi-
lemediğinı savunan Gül, "Tür-
kiye'nin güçtü bir FP'ye ihtiyaa
vanhr. Demokratikkşme, hıiku-
kun üstûnlüğü, temiz yönetim
içm güçlü bir Türkhe'ye ihnŞ^c
varthr. FP bu önemli göre>' ve so-
rumhıiukian üstlenme>e daha
fazb hazır oinıahdir. 14 Mayıs
kongresinin, sorumluhıklann
daha fazia yerine getirilebihnesi
için hrsat olduğunu düşünüyo-
rum. Kongre partimizinyenibir
üshıp \eyönetimanlayi^yta tüm
Türkh'e'yi kucakiayarak parti-
fcri yeniden iktidara getirecek
birgeMşmenin baslangıç noktaa
olacağmı dûşûnüyorum" diye
konuştu.Adayhğını açıklayan
Abdullah Gül'ün. Necmettin Er-
bakan ile görüştüğü belirtildi.
Gül'ün. adayhğı konusunda par-
ti grubundan ve teşkilatlardan
yoğun talep olduğunu anlatüğı
öğrenildi. Erbakan'ın ise yonım
yapmaktan kaçınarak "Hayırh
olsun" demekle yetindiği kay-
dedıldi. FP kuhslerinde Erba-
kan'ın, Gül'ün adaylığından
hoşnut olmadığı, ancak ken-
disıne doğrudan bir tepkı gös-
termeye de gerek duymadığı
konuşuluyor.
Kayseri MîDetvekfli AbduDah Gül, adav uğmı açıklamak için basuı toplantısı düzenkdL
Dokunulmazlığın kaldınlmasıyla ilgili komisyonun çalışmalan sürüyor
TBMM, Ağar için CHP'ye başvımhı
MUTLUSERELt
ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Meh-
met Ağar'ın dokunuhnazlığmın kaldınl-
ması isteminin görüşüldüğü komisyon 18
Nisan seçimlerinde parlamento dışı kalan
CHP'yi yeniden TBMM çalışmalanrun
içine çekti. Ağar hakkmda kurulan soruş-
turma komisyonu eski CHP milletvekil-
leri Cevdet Sehi, Fikri Sağlar ve Atfla
Sav'ın ifadelerine başvurdu.
Selvi, Sağlar ve Sav, soruşturma komis-
yonuna gönderdikleri ortak yazıh ifadede,
Ağar'la ilgili sürecin uzamasının parla-
mento için sıkmü yaratacağmı vurguladı-
lar. Ağar hakkmda Meclis soruşturulma-
sı açıhnasına ılişkin olarak kurulan 9/38
esas No'lu soruşturmakomisyonu, 20. dö-
nem TBMM'de konuyla ilgili olarak so-
ruşturma önergesi veren CHP'hlerin ifa-
desine başvurdu.
'Önergeler çok açık'
1 Mart 2000 günü toplanan komisyon,
"iddia sahibi" olarak CHP'li Selvi, Sağ-
lar ve Sav'ın dinlenmesini kararlaştrrdı.
Selvi, Sağlar ve Sav, soruşturma önerge-
sinde yer verilenlerin çok açık olduğunu,
bu konuda aynı görüşü paylaştıklannı be-
lirterek hem vakit almamak hem de diğer
işlerden Valmamak amacıyla hazırladık-
lan ortak imyah, yazıh ifadeyi soruştur-
ma komisyonuna gönderdiler.
Soruşturma önergesinde ve fezlekeler-
de yer alan iddialann anımsatıldığı yazı-
da, Ağar hakkmda hukuki olarak gelinen
son noktada "görevsizKk karannm verfl-
diği'' beürtilerek "Görev^izlik karan ile
benren durum bir hukuki betirsiztiktir''
denildi.
Susurluk kazası ile ortaya çıkan ve Is-
tanbul DGM Başsavcıhğı'nca yürütülen
soruşturmada kamuoyunu yakmdan ilgi-
lendiren birden çok önemli kişinin öldü-
nîhnesi olaylan ile ilgili sanıklann yargı-
lanmasımn sürdüğünün anrmsatıldığı ya-
zıda, suç ışlemek için örgüt oluşturdukla-
n iddia edilen Mehmet Ağar ve eski DYP
Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bu-
cak'm olaym içinde yer ahnasmm olaym
"~vahametini" büyüttüğü vurgulandı.
Süleyman Demirel
'Polemiğin
parçası olmak
istemiyorum'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, cum-
hurbaşkanhğı konusundaki anayasa deği-
şıkJiği önerisinin kendısi için yapılmadı-
ğuu ileri sûrerek "Bircok kunse kural de-
ğiştinnnitartışacağıyerde.birtakmvbe-
nim parçası olmak istemediğim potemik-
lere beni sürüldemek istemektedir'' dedi.
Söylemediği sözlerin ve yapmadığı hare-
ketlenn kendısme atfedıldiğini savunan
Demirel. ülkede ıktıdarların "kanstz. kav-
gasız, hüesiz" degiştığı sürece doğrunun
hep bulunacağını belirtti.
Demirel, dün Türkiye Esnaf ve Sanat-
kârlan Konfederasyonu Başkanı Derviş
Gûnday ve yönetim kurulu üyelerinı ka-
bul etti. Gûnday, DemirePin görev süre-
sinin uzatılmasını istedıklerinı belirterek
"Sa>m Demirel'in görev
1
süresinin uzaül-
maana engdobcaklar, varatacaklan krtz
ve istikrarsızhğuı faturasını ödemeye de
hazır oonahdır" dedi. Demirel. "kadir-
şmas" düşüncelerden memnun olduğunu
belirterek Türkiye'nin anayasal bir dev-
let olduğunu söyledi. Demirel şöyle ko-
nuştu' "Bu kuraliar yermhorsa yeni ku-
raOar konuhnaktadır. Hatİife bir mecra-
da yürümektedir. Bu zamana kadar da
çeşitltaıHşmabr okta. Gerçi ben hep tar-
aşmalann ö^şmda\dım. Daharesminiçin-
de yokum. Kural değiştirilmektedir. Bir-
çok khnse. kural değtştirmeyi tartışacağı
)erde, birtaknn, benim parçası ohnak is-
temediğim poiemiklere beni sürüklemek
isteniektedu-. Ben onlardan dikkatle kaç-
üm. Yauuz zaman zaman ben ne kadar
kaçsam da, benim söviemediğim sözler
banaatfedfldL-
A\Tupaörneğj
Avrupa'nın bütün ülkelerinde cumhur-
başkanının birden fazla dönemler için se-
çilebildığini belirten Demirel. "İtaryave
Fransa'da hiç kayıt yok. Bunun dışmdaki
ülkekrin hemen tümünde 2 defa seçü-
yor" dedi. Türkiye'nin cumhurbaşkarisız
kalmayacağını kaydeden Demirel, ülke-
de iktıdarlann "kansn. kavgaaz. hiesiz"
değıştiği sürece hep doğrunun bulunaca-
ğını söyledi. Demirel, konuşan bir Tür-
kiye istediğini belirterek "Biam istediği-
miz o değfl mi? Konuşan Türkiye otsun.
Yani söytenenlerin muhatabt ben biç ot-
mamam lazun genrken pek çok şey bana
da dokunduruluyor. Ben yine sükûneüe
dmivorum, bakr\orum. Dryorumki,' Ko-
nuşun, konuşun' yani benun istediğnn,
konuşan Türİdye" dedi
TESK yöneticilerine "Musterih otun"
diyen Demirel, TBMM adına kimsenin
konuşamayacağını belirtti. Demirel,
"Doğnı kararlar vernüştir. TBMM'ye
nüHetçe manmaya devam edeceğiz. Baş-
ka da çıkış yohı otamaz." dedi.
IRMIKIAYDEV ENGtN aenginfa doruk.net.tr
Kural böyle. Bir sosyalizm kurucukı-
ğu denemesi, 75 yıllık (1917-1992) bir
çabadan sonra başansız kalıp, kapita-
lizme yenik düşünce, tarihin sonunun
geldiğini "muştulayan", insanlığın ebe-
di düzene kavuştuğunu kostaklanarak
ilan edenler böyle diyorlar
- Serbest piyasa herşeyi belirter. Bu
insanlık için iyidir ve o yüzden bu ebe-
di bir düzendir!..
Bunun nasıl olacağım kavramak için
ekonomi ulemasından olmak, çok de-
rin bilgilerle donanmak da gerekmiyor.
Sihirli formül pek basit:
Serbest piyasanın dizginsiz, kısrtsız
ortamında sermaye en kâriı yatınmlara
yönelecek. Başka sermayeler de -aptal
olmadıklanndan- aynı alana akacaklar.
Aralannda piyasadan daha fazla pay
kapmak için kıyasıya bir rekabet başla-
yacak. Tüketicileri kendi mallanna çeke-
bilmek için kaliteyi arttırabildikleri kadar
arttıracaklar; fryatı düşürebildikleri ka-
dar düşürecekler. Aynı yola ister iste-
mez rakip sermayedar(lar) da girecek.
Mallann kalitesini daha da arttırmanın
yolunu bulacaklar; fiyatı daha da düşü-
recekler. Bunlan yapmazlarsa serbest
piyasa ekonomisinde yok olup gidecek-
lerini kapitalist içgüdüsü ile bilecekler. O
yüzden bu sonsuz yanşı, var oldukça ve
var olabilmek için sürdürecekler.
Ne güzel.
Daha kaliteli ve daha ucuz.
Sonra daha kaliteliden de kaliteli, da-
Onlar Rekabet Edecek
Biz Mutlu Olacağız
ha ucuzdan da ucuz.
Sonra daha daha kaliteliden de kali-
teli, daha daha ucuzdan da ucuz...
Yaşasın. Biz kazanacağız. Biz tüketi-
ciler kazanacak...
Üşümemek için daha kaliteli ve daha
ucuz giysiler alacağız. Kamımız acıkın-
ca daha kaliteli besinleri, daha ucuza
alacağız. Daha kaliteli konutlarda daha
ucuza bannacağız. Çocuklanmızı daha
kaliteli okullarda daha ucuza okutaca-
ğız...
Yaşasın, yaşasın!.. Yaşasın serbest
piyasa ekonomisi!.. Yaşasın insanlığın
ebedi düzeni!.. Yaşasın tarihin sonu!
• • •
Böyle düşünüp, gevşeyip, keyiflenip,
sırtüstü yatıp, çubuğumu yakıp pembe
gelecek düşleri kurmaya başlıyorum...
Demeye kalmıyor, aklımın ermediği,
benim için (benim için, bizim için) an-
lamını pek kestiremediğim haberier
okuyorum. Korkuyorum.
İçine girmeye hazııiandığımız, anaya-
sasında demokrasi, hukukunda yurttaş
haklannın üstûnlüğü, ekonomik anaya-
sasında serbest piyasa ekonomisi ya-
zan Avrupa Biıiiği'nin lokomotifı Fede-
ral Almanya'da Deutsche Bank ile
Dresdner Bank nikâhlanıyorlar.
Onlar "fusion" diyor, "birbiri içinde
ehyerek büyüme" anlamında Latince
kökenli bir kavrarn. Biz Türkçede "şir-
ket evliliği" gibisinden bir terim ürettik.
Dresdner Bank ile Deutsche Bank'ın ni-
kâhı kıyıldı; gerdek günü bir haftaya kal-
maz belli olur.
Dünyanın en büyük bankası doğuyor.
Geçen yıl 5.1 milyar mark (2 milyar do-
laıj kâr etmiş, daha geçen yıl ABD'nin
en büyük bankeıiik kuruluşlanndan
"Banker Trust"u yutmuş, bugün borsa
değeri 55 milyar dolan bulan Deutsche
Bank ile Almanya'nın en büyük üçüncü
bankası Dresdner Bank birleşince orta-
ya bilanço toplamı 1 trilyon 300 milyar
dolan bulan bir finans devi çıkıyor.
Anneeeee!..
1 trilyon 300 milyar dolarlık bir finans
devl, sigortacılık sektöründen bankacı-
lığa, konut sektöründen sanayi yatınm-
lanna kadar salt Almanya'nın değil, Av-
rupa'nın, hatta dünyanın tozunu atar.
Rekabet etmeye kalkışanı tek bir "pati"
darbesiyle hacamat ediverir.
Ama daha ilk "anneeee"yi bitirmeden
bir haber daha:
Bir süre önce ABD'nin üçüncü bü-
yük otomobil tröstü Chrysler'le nikâh-
lanıp otomotiv sektöründe dünya ça-
pında bir dev oluşturan Daimler Benz,
şimdi de Japon Mitsubishi'yi yutuyor.
Ah, bu kocaman "ayı" ile ne de tatlı re-
kabet edilir; o rekabetten biz tüketici-
ler nasıl daha da kaliteli otomobilleri
daha da ucuza alma olanaklanna ka-
vuşuruz.
Dur, dur, daha bir kaç hafta önce In-
temet ve komünikasyon devi Ameri-
can On-Line ile film, eğlence ve med-
ya devi Time-Warner evlenip, sektör-
de tartışılmaz bir belirleyicilik (fıyat be-
lirieyiciliği, kalite belirleyiciliği) kazan-
mamış mıydı?
Aaaa, Japon Subaru çoktan Fransız
Renault'nun kollarına düşmüş; şimdi de
Nissan gelinlik ısmarlamış Subaru'nun
yanına kuma geliyor.
Aaa, 1999'un 3 Şubat'ında, otomobil
lastiği üretiminde birbirleriyle kapışıp,
bize daha ucuz ama daha kaliteli oto-
mobil lastikleri veren Goodyear ile Dun-
lop da nikâhlanmadılar mıydı? Böylece
dünyanın en büyük otomobil lastiği üre-
ticisi doğmamış mıydı? Rekabet için
karşısına çıkanlan tükürükle boğacak
bir sermaye gücü oluşmamış mıydı?
• • •
Eee?
Tarihin mi sonu geldi, yoksa serbest
piyasa ekonomisinin mi?
POLİTİKA GÜ1MLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Osmanlı Sevîciliği...
Türkiye son dönemde ciddi bir Osmanlı sevici-
liği akınına neden uğradı?
Erdoğan Aydın'ın 'Osmanlı Gerçeği' adlı yeni
kitabı (Su Yayınlan) bu soruya yanıt anyor, 'Os-
manlıcılık kariyer alanını' irdeliyor...
Günümüz Türkiyesi'nde salt şeriatçısı, Türkçü-
sü, muhafazakân değil, aynı zamanda liberal olan-
lann ve tabii özellikle de devletin resmi ilgi alanın-
da başköşeye oturmuş durumdadır Osmanlı se-
viciliği. Milliyetçiler için Türklüğün, Islamcılar için
Islamın, devlet için vatandaşa karşı devleti kutsa-
manın ve toplumu ideolojik olarak kontrol etme-
nin, liberaller için çokulusluluğun örneğidir Os-
manlı. Özetle dünyaya karşı içe kapanmacılığı sa-
vunanlanmızın da, dünyaya açılmanın tarihsel ar-
ka planını oluşturmaya çalışanlann da garip ama
savunmakta mutabakat sağladıklan bir tarihsel
nesnedir Osmanlı.
Ve hep birlikte "tarihle banşmamız" gerektiğini,
dahası onu "sevmemiz" gerektiğini anlatan birko-
royla karşı karşıyayız. Işin püf noktası, tanhin han-
gi yüzünü sevmemiz gerektiği sorununda düğüm-
lenmektedir tabii. Onlann hep birlikte sevilmesini
ve banşılmasını istedikleri "farin"ten kasıtlan, "biz"
ile özdeşleştirilen Osmanlı'nın kendisi olmaktadır.
Yoksa tarihten kasıt, bir bütün olarak insanlığımı-
zın geçmişi veya daha özel olarak Türkmen halkın
tarihi değıldir. örneğin bu "sevgi" yönlendirmesi
içinde neAkkoyunlular, Karamanoğullanvb.varne
de Baba Ishak, Şeyh Bedrettin ..
Yani bizden istenen; Osmanlı'nın hanedanlık
olan iktidannı kendi iktidanmız, halklarhapishane-
si olan "mülk"ünü ülkemiz, despotik karakterli
devletini devletimiz, başka halklann meşru toprak-
lanna yönelik fetihlerini başanlanmız, üç krtadaki
gayrimeşru egemenliğıni egemenliğimiz olarak be-
nimsememiz ve bunlarla övünmemızdir. Onlann in-
celterek ve her birinin kendi meşrebine göre ge-
rekçelendirerek bizden isteklerinin çıplak gerçeği
bundan ibarettir.
•••
Erdoğan Aydın şu soruyu soruyor kitabında:
"Islami devlet modeli var mıdır?"
Ardından da ekliyor:
"Temel kaynaklara sadık kalınacaksa bu soru-
nun yanıtı olumsuzdur?"
Kitabı baştan sona doğru okuduğumuzda bir
olguyla karşı karşıya kalıyorsunuz!
Osmanlı nedir?
Erdoğan Aydın şöyle diyor.
"Bu noktada tayin edici soruya açıklık getirmek
durumundayız. Peki ama söz konusu bu devlet
dinsel siyasa anlamında teokratik (veya laik) miy-
di? Genel kalıplariçinde yanıtı çok kolay ven'leme-
yecek bir sorudur bu. Çünkü Osmanlı, klasik bir
şeriat devleti olduğu ıddiasından tutun da laik bir
devlet olduğu iddiasına kadar şaşırtıcı zenginlik-
te değeriendirmelere muhatap olmaktadır. Heri-
ki yanıt için de öne sürülebilecek, 'marrbklı' bazı
gerekçeler vardır.
Bununla birlikte laikliğin, devlet düzeninin din-
den bağımsızlaşmasıyla sınıhı olmaytp, aynı za-
manda meşruıyetini tanndan değil yurttaşten alan
birdüzen olduğu anımsanacak olursa, laikliğin, bir
kavram olarak Osmanlı 'yı anlamaya en küçûk an-
lamda uygun olmadığı konusunda mutabakat
sağlamak daha kolaylaşacaktır. Bu noktada Os-
manlı düzeninin seküler (dünyevi) olduğundan söz
etmek daha anlamlı olabilecektir. Ancak bütünsel
anlamda bu da Osmanlı'ya çok fazla gelir, çünkü
sekülerlik dın dışıiık anlamına gelir ki, Osmanlı din
dışı değiidir."
•••
Osmanlı'da feodal toprak sahipliğinden söz
edersek şu gerçekle karşılaşınz:
"Toprak tümüyle padişahın!"
Yazıyı Erdoğan Aydın'ın yorumuyta noktalaya-
lım:
"Askeri hizmet karşılığında kendine toprağın ta-
sarruf hakkı verilen sipahinin onu satmak veya
kendi başına devretmek gibi bir hakkı yoktur. Bu-
na karşılık padişahın vergileri azaltıp çoğaltmak,
toprağı geri almak hakkı vardır. Sipahi, toprağın
mutlak sahibi senyörden temel aynmla esasen
yönetici konumundadır. Toprak sahipliği üzerin-
den bir asiller sınıfı Osmanlı'da yoktur.
Burada toprağı işleyenin durumu da tayin edi-
ci kategorilerden biridir. Reayanın, feodalite ko-
şullanndaki serften temel aynmla sipahiye karşı
itiraz ve şikâyet hakkı, yani sıra toprağını, başka-
sına kiralamak koşuluyla terk etme hakkı bulun-
maktadır. Kezayine feodalite koşullanndaki ser-
fin durumundan aynmla reayaya yüklenecek an-
garya sınıhanmış ve tanımlanmıştır."
hikmet.cetinkaya a cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Ecevit karanfil verdi
Tunceli milletvekili
Gündoğan DSP'li oldu
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Tunceh Ba-
ğımsız Milletvekili Be-
kir Gündoğan dün
DSP'ye katıhrken bay-
ram sonrasında Çankaya
hesaplanyla bağlantılı
transferlerin yoğunlaşa-
cağı bildirildi. Cumhur-
başkanı Süleyman Demi-
rel'le ilgili hesaplann
gerçekleşmemesi duru-
munda, aday çıkarmaya
hazırlanan ANAP ve
MHP'nin transfer atağı
başlatacağı söylentilen
yaygrnlaştı.
Bağunsız Tunceli Mil-
letvekili Bekir Gündo-
ğan dün "resmen'*'
DSP'li oldu. Böylece
DSP'nin ilk transferi ger-
çekleşirken Başbakan
Bülent Ecevit kürsüde
Gündoğan'a "HoşgekB-
niz" dedi. Ecevit, Tunce-
li'nin ülkenin en geri bı-
rakıhruş kentlerinden bi-
ri olduğunu, Gündo-
ğan'ın da bölgesüıin so-
runlannm çözümü için
katkıda bulunacağını
söyledi. Ecevit, Gündo-
ğan'a karanfil verip öpe-
rek"Hoşgeklmn
dedi.
Tunceli'den bağımsız
milletvekili seçilen Be^
kir Gündoğan, yeni yasa-
ma döneminin başmdan
beri DSP ile yakın temas
içindeydi. Gündoğan, za-
man zaman DSP grup
toplantılanna bile katıl-
dı. TBMM Plan ve Büt-
çe Komisyonu'nda ba-
ğunsız üye olarak görev
yapan Gündoğan, oyla-
malarda fazladan bir oy
garantısinı yitirmemek
için bugüne dek DSP'ye
üye yapılmadı. DSP Ge-
nel Başkan Yardımcısı
Rahşan Ecevit'le görü-
şüp onayını alan Gündo-
ğan, dün "resmen"
DSP'li oldu. Gündo-
ğan'ın katılmasıyla D-
SP'nin sandalye sayısı
137'ye ulaşırken bağım-
sızlann sayısı 5'e indi.