Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MAJtT 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15
um:ag Sinema Kıdübü açıldı
VakıfBaşkanı GüldalMumcu, kültür ve sanat ortamı sağlamak istediklerini belirtti
BAHAR TA.NRISEVER
ANKARA - UğıırMumcu'nun yûrek-
li ve bilinçlı savaşımını sürdürmeyi amaç-
layan Ugur Mumcu Araştınnacı Gaze-
tecilik Vakfı (um:ag), kültür-sanat ala-
nındaki etkınlikleri arasına "Sinema Ku-
lûbü"nü de kattı. Kulüp, başkentli sanat-
severlere Charlie Chaplin'den Orson
VVeDes'e, Godard'dan Bergman'a kadar
birçok ustanın unutulmaz filmlerini iz-
leme olanağı sunacak. Uğur Mumcu'nun
eşi, Um:ag Başkanı Güldal Mumcu.
gençlerin geleceği, konuşma ve tartışma
olanağı bulabilecekleri bir kültür ve sa-
nat ortamı sağlamak istediklerini söyle-
di.
Uğur Mumcu'nun demokrat, laik cum-
huriyetçi, Atatürkçü, tam bağımsızlıktan
yana, antiemperyalist; devrimci ilkele-
rinden ödün vermeyen, araştırmacı, sor-
gulayan, inandığı ilkeler uğruna yaşamı-
ru verebilen kişiliğini, gelecek kuşakla-
ra aktarmayı amaçlayan vakıf, Aralık
1995'ten beri çalışmalannı sürdüriiyor.
Vakıf, öncelikle Mumcu'nun daha önce
çıkmış tüm kitaplannın yeni baskılannı
yaptı. Kitaplann 1975-1996 yıllan ara-
sında yakJaşık 2 milyon adet basılması,
Mumcu'nun yapıtlanna olan ilginin hiç
eksilmediğini gösteriyor. Mumcu'nun
ölümünden önce yayımlanan 25 kita-
bıyla birlikte "Bütün Yapıüan" dizisi
28 kitaba ulaştı. Aynca 5 bini aşkın ya-
zısı toplanarak hazırlanan "Bütûn Yaa-
lan" dizisi de toplam 40 kitaptan oluşu-
yor. Güldal Mumcu'nun sözleriyle
"Mumcu'nun yazıh basmda çıkan her sa-
un" kitap halıne getırildi.
umıag'ın en önemli programlanndan
biri Araştırmacı Gazetecilik Eğitimi.
um:ag Vakfı Başkanı Güldal Mumcu,
1995 yılında başlatılan programın üni-
versite mezunu gençlere açık olduğuna
işaret ederken. "Yabıız bir şart van tç-
lerinde gazeteci olma heyecamnı taşıma-
lan... Kendilerinj biraz donatmış olma-
lan gereldyor'' diyor. Elemeden sonra
seçilen kursiyerlere, 3.5 aylık yoğun bir
eğitim veriliyor. Mumcu, üniversite, ba-
sın dünyası ve bürokrasiden birçok uz-
manın eğitmen olarak yer aldıgı program-
la "gerçek bir gazeteci nasıl olunur"u
anlatmaya çalıştıklannı belirtiyor. Yo-
ğun başvuru olan programın tamamlan-
masının ardından kursiyerlerin staj yap-
mak üzere yazılı ve görsel basına gön-
derildiklerini kaydeden Mumcu,
u
Ora-
da da stajlannı tamamladıktan sonra
basın dünyasında yoUannı çizmek için
mesleklerine ilk adımlannı aoyorlar" di-
ye konuşuyor.
'Kitap hobiler arasında'
Mumcu, asıl amaçlan olan basın sek-
törüne yönelik meslek edindirme prog-
ramı oluşturmak yanında, yazma, şiir, fel-
• um:ag'men
önemli
programlanndan
biri araştırmacı
gazetecilik
eğitimi. Çeşitli
konularda
seminerler de
düzenlenen
vakıfta yeni
kurulan sinema
kulübünde
oyunculan,
senaryosu,
yönetmeniyle
dönemlerine
damgasını
vurmuş filmler
gösterilecek.
Emine Ceylan'ın 'tklimkr' başhklı sergisinin sürdüğü galeride ağıriıklı olarak fotoğraf sergüerine yer veriliyor.
sefe, sinema tarihi, senaryo, toplum önün-
de Söz söyleme ve radyo-tv metin yazar-
lığı seminlerleri düzenlediklerine işaret
ediyor. Mumcu. "KHap okumak, yapı-
lacak başka bir iş yokmuş da kitap oku-
nuyormuş gibi çok hor görülen bir şey.
'Ne yapıyorsun yıne kitap mı okuyorsun?
Başka işin yok mu niye kitap okuyorstm'
dKe konuşulur. Ashnda kitap okumakçok
ciddi bir iştir. Hobinin ötesinde bir şey-
dir. Bizde hobüerimiz arasında sayıîır"
derken, programlan bu nedenle geliş-
tirdiklerini anlatıyor. Kendıni ifadenın
önemine dikkat çekerken şunlan söylü-
yor:
"Btrim ülkemizdeinsaıüarkendfleri ol-
maktan oldukça uzaklar. Lzman roman-
cılanmız, şairlerimiz vedilbUimcilerimiz
seminerierimizde eğitim veriyoıiar. Çok
hoş oluyor. Her yaştan insan geüyor vese-
miner boyunca iletişim kuruyorlar, bir-
birlerini eleşürme>i ve eleştirmeye ta-
hammülü. kendUerini açmayL, okumayı
©freniyortarT « ••>• >JI .—>»• •
um:ag"ın seminerlerine devam eden
kursiyerlerden bazılan bu alana ilişkin
girdikleri yanşmalarda ödül de kazan-
mış.
Fotoğrafsergileri ağırhkh
Geçen yıl nisan ayında açılan Sanat Ga-
lerisi bugüne dek aralarında Ara Güler,
Gökçin Sipahioğlu \e Ozan Sağdıç'ın
da bulunduğu sanatçılann sergüerine ev
sahiplıği yaptı. Galeride ağıriıklı olarak
fotoğraf sergüerine yer veriliyor. Güldal
Mumcu, fotoğrafın anı belirlediğine işa-
ret ederken. "Fotoğraf olmasaydı eğer
görsel bir tarihimiz olamazdı. Fotoğraf
kareieri kadar anlamlı. zamanı çizgüe-
rine hapsedip geleceğe aktaran başka bir
şey göremiyorum ben" dıyor.
Mumcu. Türkiye'de fotoğrafa çok faz-
la eğilinmediğine de dikkat çekiyor.
Galeride süren EmineCeylan'ın "tk-
Bmler" başlıklı fotoğraf sergisi, um:ag'ın
Paris-Caddesi 14 No'lu adresinde 29
Mart'ta kadar görülebilir.
Vakfın, gençlerin geleceği, konuşma
ve tarnşmaolanağı bulabilecekleri birkül-
tür ve sanat ortamı olmasını istediklen-
ni belirten Mumcu, yeni kurulan Sine-
ma Kulübü'nde oyunculan, senaryosu,
yönetmeniyle dönemlerine damgasını
vurmuş filmlerin gösterileceğini bildir-
di. Film programmı Memet Baydur'un
hazırladığını anlatan Mumcu şunlan söy-
lüyor:
"Sinemaseverler geldiklerinde o yö-
netmenlerin. senaristferin, sanatçılann
unutulmaz filmlerini, sinema sanatı aç>
sından izleyecekler. Bu da hoş bir katkı.
Günümüzde artık fîlmler beüi bir kul-
vann içinden geçerek geüyor. Sağda, sol-
da başka filmler var mı yok mu pek bt-
lemiyoruz. Sinemalanmızda hep aynı
filmler, aynı anda gösterime giriyor ama
başka ülkelerin yaptığı sanatsal faaliy et-
leri de izleme olanağımız pek yok. Sine-
matek'lerin bir amacı da o. Birçok ülke-
nin sanatsal filmkrini izleyicisine ulaştır-
mak."
Klasik ve çağdaş filmler
Etkmlık kapsamında her hafta salı ve
cuma günleri saat 18.45'te sinema dün-
yasının klasik ve çağdaş yapıtlan gös-
terilecek. Charlie Chaplin'den Orson
Wefles"e, Jean-Luc Godard'dan Marcel
Carne'ye, Bergman'a dek birçok büyük
ustanın filmini izleme olanağı sunan Si-
nema Kulübü'ne 1 milyon karşüığında
üye olunabiliyor. Gösterimleri üyeler 1.5
milyon lira, üye olmayanlar da 2 milyon
lira karşılığında izleyebiliyor. Filmler,
lngilizce ya da tngilizce altyazılı olarak
gösterilecek.
Yoğun ilgi gören etkinlik için bugüne
kadar vakfa yaklaşık 60 kişınin üyelik
için başvurduğu belirtildi. Sinema Ku-
lübü, 3 Mart'ta Marcel Carne'in yönet-
tiği 1942 tarihli "GeceZJyaretçüeri" fil-
miyle açıldı.
Vakıf, aynı zamanda istek olursa ana-
okullanna çizgi fılm gösterimleri de ger-
çekleştiriyor.
um:ag'ın en önemli projelerinden bi-
ri de Bilgi Bankası oluşturmak. Güldal
Mumcu, bir toplumda belleğın önemi-
ne işaret ederken. "Burada ufakçapta bir
bellek oluşturulacak. Sistematik şekilde
bir şeyleryapmayı çok fazla sevmiyoruz.
Günübiriik yaşıyoruz. O yüzden de unut-
kan oluyonız. \ iinünıü/ü geleceğe dön-
dürüyoruz ama arkamızda ne> le dönü-
yoruz onu bilmiyoruz. Gençlerimizde
bunu çok farkediyöruic Yakıh tarihimîz
konusunda bilgileri çok zajıf" dıye ko-
nuşuyor.
Aynca her yıl unrag'ın öncülüğünde
düzenlenen, Uğur Mumcu'nun öldürül-
düğü gün olan 24 Ocak'tan başlayarak
1 hafta süren etkinliklerle yaşamını kay-
beden aydınlann anıldığı "AdaletveDke-
mokrasi Haftası" da 7. yaşını doldurdu.
Ustalardan unutulmayanfilmler
Vıttoria de Sica - 'Bisiklet Hırsızian', 1948.
MART AYI FİLMLERİ:
10 Mart Cuma: Marcel Carne-'Gün
Doğuyor'(Le Jour se leve),1937
14 Mart Salı: Vrttoria de SkaBisiklet
Hırsızlan'(Ladri di Biciclette),1948
21 Mart Salı: Federico FeUini-'Yor(La
Strada),1954
24 Mart Cuma: Orson WeDes-'Yabancr(The
Stranger).1946
28 Mart Salı: Luis Bunuel- 'Günah
Cumhunyetı'(Republic of Sin),1959
31 Mart Cuma: Luis Bunuel- 'Yokedici
Melek'(Extermınating Angel),1962
NİSAN AYI FİLMLERİ:
4 Nisan Salı:Jean Cocteau- 'Güzel ve Çirkin'
(LaBelleetLaBete),1946
7 Nisan Cuma:Federico FeDini-'Beyaz Şeyh'
(The VvTıiteSheık), 1952
11 Nisan Salı:Robert Bresson-'Para"
(L'argent). 1983
14 Nisan Cuma:Charlie Chaplin- 'Sirk' (The
Cırcus). 1928
18 Nisan Salr.Ingmar Bergman- 'Bir Yaz
Gecesi Gülümsemeleri', 1956
21 Nisan Cuma:RobertBresson-'Mouchette',
1967 25 Nisan-Salı: Marcel Carne-'Gecenin
Kapılan' (Les Portes de la Nuit), 1946
28 Nisan Cuma:Jean-Luc Godard- 'Yavaş
Çekim' (Slovv Motion). 1980
MAYIS AYI FİLMLERİ:
2 Mayıs Salı:Akira Kurosawa-'Rashamon'.
1950
5 Mayıs Cuma:Robert Bresson- "A man
Escaped' (Bir Adam Kaçtı), 1956
9 Mayıs Salı:Jean Luc Godard- 'Je Vous
Salue Marie' (Selam Sana Marie)
12 Mayıs Cuma.Ingmar Bergman- 'Savvdust
andTinsel'. 1953
16 Mayıs Salı: Thomas Guitterez Alea-
'Memories of Undevelopment' (Azgelişmiş
Bir Adam). 1968
23 Mayıs Salı: Marcel Carne- 'Quai des
Brumes' (Gölgeler Rıhtımı). 1938
26 Mayıs Cuma: Charlie Chaplin- Gold
Rush" (Altına Hücum). 1925
30 Mayıs Salı: Ingmar Bergman- 'Seventh
Seal'(Yedincı Mühür). 1957 _ ... , . Aldra Kurosavva, 'Rashamon', 1950.
Rengfan Gökmen'e ödiü
Kühür Servisi-Orkestra şefı Rengim
Gökmen Foyer Des Artistes- Uluslara-
sı Kültür, Sanat, Bilim ve Sosyal Etkin-
likler Merkezi tarafından her yıl veri-
len Foyer 2000 ödülüne layık görüldü.
Merkezin danışmanı ve toplantı başka-
nı profesör SafînazOlcay'ın kanlımıy-
la 12 Ocak 2000 tarihinde gerçekleşen
toplantıda oy birliği ile Uluslararası
'Foyer' 2000 Ödülü'nün Rengim Gök-
men'e verilmesine karar verildi. Mer-
kezin "Baş orkestra şefı ve tzmir Sen-
foni Orkestrasrnm sanatdirektörü olan
Gökmen'in operanuı bir çok bestecisi-
nin yaprtlaruıı yorumlamadaki ustalığı
ve varatıcı sağduyusundan ötürü dün-
ya çapında kazaıimış olduğu ttn ve ba-
şanlanndandolayı" ödülü sanatçımıza
vermeyi uygun gördükleri belirtildi.
Altın madalya ve diploma olarak ve-
rilecek ödül, bugün Roma'daki 'Bilgi
Cniversitesi'nin Büyük Avlu'da, din,
politika, askeri otoritelerin ve sanat, bi-
lim ve kültür alanındaki önemli kişile-
rin yer alacağı bir törenle sahibine ve-
nlecek. Törende aynca uluslararası üne
kavuşmuş şarkıcı ve müzisyenJerin gös-
terileri de yer alıyor. Ödülünü bugün Roma'da yapılacak törende alacak.
webber, Bombay Düşleri'ni Shekhar Kapur ile gerçekleştirecek
Bollywood müzikaloluyorKültür Servisi- Ingiliz besteci ve
girişimci Andrew Lloyd VV'ebber
Hint fılmlerinin renkli ve hareket-
lı karakteristiğini yeni birmüzikal-
le Batı sahnelerine taşımaya hazır-
lanıyor.
'Elizabeth' filminin yönetmeni
Shekhar Kapur ile birlikte gerçek-
leştirecekleri ve sinema sektörün-
de bir kariyer yapmayı umut eden
Hintli gencin yaşadığı deneyimle-
ri konu eden 'Bombay Dreams' ad-
lı yapımın müziklerini ıse Hintli
söz yazan R. Rehman üstleniyor.
Webber 'zamanımızm en \~aratici
genç bestecileri'nden biri olarak ni-
teledığı Rehman'la çahşarak haya-
tında ilk defa kendi gerçekleştire-
ceği bir müzikalde başka bir beste-
cinin müziklerinin yer alacağını ifa-
de ediyor. Webber. 'BoUywood' ola-
rak adlandınlan, Hindistan'ın en
gösterişli şehri olan Bombay 'ın bü-
tün özelliklerini ve tadlannı, ancak
o kültürden çıkmış bir müzisyenin
yansıtabüeceğine inanıyor.
tngiliz televizyonunda yayımla-
nan bir Hint filmini izlediği sırada
dınlediği melodinin 'akhnı başmdan
aldığuıT ifade eden Webber, daha
sonra bestecisinin Rehman oldu-
ğunu öğrendiğini ve şimdiye kadar
50 Hint filmi için beste yapmış olan
müzisyene bu teklifı götürdüğünü
söyledi. Rehman ise " Bir Webber
hayranı olarak önümdeki bütün
projeleri iptal ettim ve altı ay bo-
yunca sadece 'Bombay Dreams'
üzerinde yoğunlaşmaya karar ver-
dim" diyor.
'Hint kültürünü sunacağız'
Webber. önceden belirlenmiş bir
takım formüllere göre şekillenen, her
zaman benzer konulann etrafinda
canlı ve hareketli müzik ve dans ru-
tinlerinin sergilendiği Bollyvvood
film tarzı ile dalga geçmeyi amaç-
lamadıklannı özellikle vurguluyor:
"Bolrywood fllmlerinden yola çıka-
rak ulusiararası bir standarda ulaş-
maya çahşacağız. Hint kültüriinün
bir uzantısını lngilizce olarak geniş
bir izleyici kitlesine sunmayı istiyo-
ruz. Bizim için önemli olan izleyici-
nin gösteriye değil, gösteri ile birtik-
te gülmesini sağlamak."
Çalışmalanna bir yıl önce başla-
nan projenin bu yıl içinde tamam-
lanacağını belirten Webber ilk gös-
terimin ya Bombay ya da Lond-
ra'da West End'de yapılacağını söy-
ledi. Müzikalin tam manasıyla şe-
killenmediğini ve halen genel içe-
riği üzerinde çalış*klannı anlatan
Webber, bu projede yer alması için
dünyanın her tarafından Asyalı
oyuncular aradıklannı da sözlerine
ekledi.
'Cats' ve Phantom of The Ope-
ra' gibi yıllarca kapalı gişe oynamış
yapımlan ve 125 milyon kopyanm
üzerinde satış yaptığı müzik albüm-
leri ile Lloyd Webber, Ingiltere'nin
en zengin adamı sayılıyor.
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
Dağlara Sevdalı Yürek...
"Dağlara sevdalı yürek.."; böyfetanımlıyordu bir
televizyon habercisi cenazesinin kalktığı gün Is-
kender Iğdır'ı
Evet, sevdalı; ama yalnızca dağlara mı?
Tümüyle insan'a sevdalı yürek.
Hiç tanımadğı insanlann yaşamlarına, salt onlar
atan birer yürek oldukları için, kendi canını yıkın-
tılar arasında gözünü k'ırpmadan tehlikeye soka-
cak kadar sevdalı bir yürek...
Iskender Iğdır'ı şahsen hiç tanımadım. Onu yal-
nızca 17 Ağustos depreminin ardından, daha son-
ra da Atina'da ve Uzakdoğu'da, öteki AKUT üye-
leriyle birlikte yıkıntıların altından canlar kurtaıma
yanşına girdiğinde, tetevizyon ekranlannda göfdüm.
Yüz ifadesi, özellikle de kimi gülümseme biçim-
leri insandaki iyiyi de, kötüyü de neredeyse bir ay-
nanın netliöiyle yansıtır. Atina'daki bir konuşması
sırasında, Iskender Iğdır'ın dudaklarından ekran-
lara uçan gülümseme de o türdendi.
İnsan sıcaklığını, insana duyulan sınırsız bir sev-
giyi çevresine kucaklar dolusu armağan etme ça-
basındaki bir gülümseme.
Iskender Iğdır'ın sevdalısı olduğu doruklardaki
karların tertemiz parlaklığını taşıyan bir gülümse-
me.
Son günlerin hesapçı mı hesapçı bir politika pa-
zarıyla iyice kirlenmiş iklimimizde Iskender Iğdır'ın
zirvelerdeki genç ölümü, sanki bakışlarımızı biraz
da sonsuzluğa çevirmemiz yolunda bir uyanydı.
Iskender Iğdır, geride kurtanlmış canlarla aydın-
lanan, kısa bir yaşam yolu bırakarak sonsuzluğa
karıştı,
Küçük hesaplaria, iktidar hırsıyla, günlük yalan-
larta örülü bir ortamda o, gencecik bir yaşamın say-
falannı yalnızca kendini insana adamanın öyküle-
riyle doldurdu.
Bir büyük yazann dediği gibi, tarih insana karşı
adeta nankördür; kahramanlannı insanlara yeni-
den can verenlerin arasından değil, genellikle ken-
di düzmece görkemleri uğruna kitleleri ölüme sü-
rüklemiş olanların arasından seçer.
Böyle durumlarda tarihe ağzının payını veren, hep
edebiyat olur.
Brecht'in "Lukullus'un Sorgulanması" adlı ese-
rinde yaşarken Romalılarca baş tacı edilmiş olan
muzaffer komutan Lukullus, 'ölüler Dunyas/'nın yar-
gıçlanna hep zaferlerinin dökümünü sunar. Gelge-
lelim on binlerce kurbanın kanlarında yüzen bu
zaferter, yargıçlara göre sadece Lukullus'un 'ölü-
ler Ülkesi'nde hiçliğe mahkûm edilmesini sağla-
yacak birer kanıttır. Bir zamanların yüce komuta-
nının "sevaplar" hanesine ise yalnızca tek bir ey-
lem, komutanın yaşarken zaferteriyle kıyaslamayı
hiç kuşkusuz aklının köşesinden bile geçirmediği
bir eylem yazılır: Roma'ya canlı getirdiği bir kiraz
ağacı. Bir ağacın bedeninde bile olsa, korunmuş
tek bir can, savaşlarda kazanılmış nice zaferlere
bedeldir.
AKUT'un bütün üyeleri gibi Iskender Iğdır da
yaptıklarını kahramanlık uğruna yapmayı hiç kuş-
kusuz aklının kenanndan bile geçirmemişti. Dep-
remin ardında bıraktığı can pazarlarına yetiştiğin-
deonun tek kaygısı, ölümün elinden birkaç kişi da-
ha kurtaıma uğruna kendi canını hiçe sayarak za-
manla yanşmaktı.
İletişim enflasyonu, pek çok olay gibi yaşamını
başkalannı kurtarmaya adama eylemini de sıradan-
laştırmış olabilir. Yine de bu eylem karşısında du-
rup biraz düşünmeyi, bizi insan kılan bir nitelik
saymak durumundayız: Başkalannın canını kurtar-
mak uğruna kendini koruma içgüdüsünün bile üs-
tesinden gelebilen bir insan, iç dünyasında hangi
zirvelere varabilmiş olan bir insandır? Ölümle bun-
ca çıplak karşılaşabilmek için nasıl bir yaşam-
ölüm hesaplaşması yapabilmiştir?
Belki de dagcı, dağlara savdalandığı an ölümle
de söz keser.
Iskender Iğdır yaşasaydı, kim bilir daha kaç in-
sanlık öyküsünün altına imzasını atacaktı.
Bundan böyle Ağrı Dağı, canını başkalarının ca-
nına adamış bir sevdahsının söylencesini de ba-
nndıracak...
e-posta: ahmetcemal </ superonline.com
acem20 ' hotmail.com
liyatpo Yazarları Denneği'nde
yeni yöneüm
• Kültür Servisi -Tiyatro Yazarlan Derneği'nde
gerçekleştinlen olağanüstü kongre sonucunda
seçilen yeni Yönetim Kurulu, Recep Bilginer, Refik
Erduran, Turan Oflazoğlu, Güngör Dilmen, Tuncer
Cücenoğlu, Turgay Nar ve İjlkü Ayvaz'dan oluşuyor.
Recep Bilginer'in yeniden Başkanhğa, Turan
Oflazoğlu'nun 2. Başkanhğa geldiği yeni
yönetımde, Ülkü Ayvaz Genel Sekreterliğe, Turgay
Nar Muhasip Üyeliğe seçildiler. Refik Erduran,
Güngör Dilmen ve Tuncer Cücenoğlu'nun Yönetim
Kurulu Üyesi olarak faaliyetlerini sürdürmeyi tercih
ettikleri kongrede Denetleme Kurulu görevine Can
Kapyalı, Başar Sabuncu ve Muharrem Buhara
getirildiler.
Ressam Zehra Kaptan ve Cihat
AraCın sergisi Paris'te
• Kühür Servisi - Saint-Claude Belediyesi tarafından
Fransa'ya davet edilen Zehra Kaptan Aral ve Cihat
Aral 66 yapıttan oluşan ikinci kişisel sergilerini Paris
Anadolu Kültür Merkezi'nde açtı. Resimlerini doğa ve
insan yaşammın diyalektiğini bilinçli, yalın
kompozisyon kullanımıyla anlatan Zehra Aral ve
yıkım resimleri, göç ve çöp insanlan gıbı konulara
ağırhk veren Cihat Aral ise resimlerinde farklı bir
toplumsal gerçeğe dayalı. etkili bir sanat dilini ve
derin bir kavrayış gücünü yansıtıyor.
BUGÜN
• ADA KÜLTÜR'de 18.30'da Beral Madra-Özkan
Manav, 'Schoenberg/Kandisky Uişkisi' adlı bir
söyleşi yapacaklar. (244 28 39) ;
• BABYLON'da saat 22.00'de George Grunte
Concert Jazz Band ve konuk sanatçı Burhan Öçal
bir konser verecek. (292 73 68)
• BOĞAZtÇİ ÜNTVERSıTESİ Güney
Kampusu'nda saat 19.30'daGrup Asitane konseri
ızlenebilir. (287 27 24)
• NÂZIM KÜLTÜR EYİ'nde saat 18.30'da
düzenlenen 80. Ölüm Yıhnda Ömer Seyfettin adlı
sempozy-umun konuşmacılan. Gülseren Engin,
Muzaffer Uyguner, Adnan Özyalçıner \e Öner Yağcı
olacak. (252 63 14)