Katalog

&AYFA CUMHURİYET 4 MART 2000 CUMARTE! 8 HABERLERİN DEVAMI TURKIYE btanbul Edime Kocadi Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli PB PB PB PB PB PB PB PB 11 9 14 11 15 14 14 12 Sinop PB 11 Adana Y 13 Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Kor>ya Sıvas Y Y Y PB PB Y Y 12 10 10 6 8 6 0 Zonguldak PB 12 Antalya PB 15 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y Y Y Y Y K K 12 8 10 7 10 1 1 K -3 Orta ve Doğu Karade- nız, Iç Anadolu'nun güney ve doğusu, Do- ğu Akdeniz iie Doğu ve Güneydoğu Anadolu bolgelen yağışlı, ötekı yerier az bulutlu geçe- cek. Yağışlar yağmur, IçAnadolu, DoğuAna- dolu ve Karadernz'ın ıç kesimlennde karla ka- nşık yağmur ve kar şeklınde oiacak. DIS MERKEZLER Osto K 0 Beriin PB 7 Moskova Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K PB Y Y PB PB PR -1 0 7 5 5 7 4 9 Budapeşte PB 9 Aşkabat PB 8 Madrid PB 19 Astana PB -5 Viyana Belgrad _Y 8 Taşkent Y 15 Bakû PB 12 Sofya Roma PB 6 Bişkek PB 3 PB 15 Tiffis PB 8 Atina PB 15 Kahire PB 18 ZOrirı Y 8 Şam Y 17 £ •Berlın m •Moskova '. ^ ' ^ V TaşJten •Tahran k Çok bulutlu ı Yağmutiu "AftAA^ Kart GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Uzlaşmanın pazarlıktan geçtiğini söyleyen Başba- kan Ecevrt'i haklı çıkaracak bir üslup içinde. Öme- ğin partilerin kapatılması kurallannı doğrudan işle- yen 69. madde için bal gibi pazarlığa girişiyor. Köşk kapısında önce 69. maddeyi çözümledi. Maddenin "bir parti yasadışı eylemlerin odak nok- tasıyada kapatılan bir partinin devamı olursa veya dışandan maddiyardım altrsa" kapatılmayı öngör- düğünü anlattı. FR odak noktası ile ilgili Siyasi Partiler Yasası'nda- ki düzenlemeye koşut bir düzenlemenin 69. mad- deye yansımasını yeterli bulmadıklannı açıkladı. Sanınz dolaylı yoldan gerçeği, FP'nin RP'nin de- vamı olduğunu kabul etti Kutan; "Kapatılan partinin devamı" olmanın bir partiyi kapatmaya yeterli gö- rülmesine karşı olduklannı bir kez daha duyurdu. Kutan bu isteği dayatırken; Başbakan Ecevit'in daha fazla ödün vermeyeceklerini açıkladığını bile bile böyle konuşuyordu.. 69. maddeyi istekleri doğrultusunda değiştirmek için; FR Ecevit'in önüne Demiref kozunu koyuyor. FP Genel Başkanı'nın kimi sözlerini başka anlam- lara çekmek veya yorumlamak olanaksız. Kutan, "Milletvekillerimizin en önemli meselesi cumhurbaşkanlığı değil, partinin kapatılıp kapatıl- mayacağıdır. Parti kapatılırsa Çankaya Köşkû 'ne kimin çıkaca- ğı arkadaşlanmızı ilgilendirmiyor" diyor. <• Son cümlenin özeti: "Ver 69'u, al Demirel'i!" - TBMM kulislerinde böyle gelişmeler olurken Yar- grtay Başsavcısı Vural Savaş, Cumhuriyet'te FP'nin 69. maddenin diledikleri gibi değiştirilmesindeki te- laşı açıklıyor. Başsavcı, "Siyasal Partiler Yasası'ndaki (odak noktastyla ilgili) değişikliğin anayasaya aykın oldu- ğu gerekçesiyle açtığı davanın Anayasa Mahkeme- si'nde sonuçlanmak üzere " olduğu bir sırada "ana- yasaya konulmak istendiğini" söylüyor. Vüral Savaş'a göre; ister hükümetin önerdiği bi- çimde, ister FP doğrultusunda 69. madde "masum bir istek değil". Başsavcı uyanyor ama.. AçıMamalan geleceğe kaygıyla bakmamıza neden oluyor. Zira Savaş, "69. madde değişince takıyye- nin önünün alınamayacağını" vurguluyor. örnek ve- riyor "Ben iktidara silahla geleceğim' diyen, 'Biz- den olmayan dinsizdir 1 diyen genel başkanın parti- si kapatılamayacak". Kapatılamayacak; çünkü genel başkanın mahke- mesi ytHarca sürecek, hüküm giyse bile partisiyie iliş- kisi kesilmekle yetinilecek! Hukuksal bu söylemler siyasetçilerin önlerini gör- mediklenne ve hatta öngördükleri değişikliklerin ge- leceğimizi nasıl etkileyecegini inceletmedikJennebi- rer örnek! örneğin; 5+5'i "istikrann korunması için" bir ko- şul olarak önümüze koyan Başbakan Ecevit; Ana- yasa Hukuku Profesörü Ersin Kalaycıoğlu'nu din- ledi mi acaba? Kalaycıoğlu istikrann korunması için anayasa de- gişikliğine gerek görülmesine karşı çıkıyor ve "Bu, istikranyanlış yerde aramak olur. Kişilerie istikrar ol- maz. Kurumlarda ve kurallarda olur. Demokrasi, fa- niterde istikrar arayan bir rejim değildir" diyor. Ne çare ve ne yazık ki; kimi ilim adamlannın, ya- zarlann çizerlerin, başsavcının uyanlan boşuna. Ve... Paketi görüşen partiler arası uzJaşma komis- yonu geç saatlerde FP'nin dayatmasına boyun eğ- di. Koalisyon liderleri komisyon karannı uygun gö- rürierse, RP'nin devamı olduğu öne sürülen FP ar- tık bu nedenle kapatılamayacak. Başbakan Ecevit bir söyleşide; "şu sıra halkımı- zın beklentisini" tek sözcükle ifade etti: İstikrar! Ne enflasyon, ne işsizlik, ne dinsel terör... Varsa yoksa istikrar! 1950'terin ünlü iki dizesini günümüze uyariayalım: "Dört kişidirülkeyi kurtaran/Ecevit, Yılmaz, Bah- çeii, bir de Kutan". Asıl sorun: Kurtancılardan kurtulmak! , Berlin-Ankara arasında 'ajan' krizi OSMANÇUTSAy FRANKFUKT -Tüık is- tihbaratının, Almanya'daki faaliyetleri nedeniyle Ber- lin'in tepkisini çektiği ve federal hükümetin, 4 MÎT ajanıoın Türkiye'ye geri çekilmesi için Ankara 'ya baskı yaptığı ortaya çıktı. Almanya'nm etldli haber dergısi 'Der Spkgd'de yer alan bir haberde, sözkonu- su MlT ajanlannm Alman- ya'daki Türk toplumu için- de ajan kazanmak amacıy- la çalışmalarda bulunduğu ve Alman ıstihbaraöna da bilinçli bir biçimde yanlış bilgiler aktardığı ileri sü- rüJdü. Dergi, Alman gü- venlik çevrelerinin bu ge- lişmelerden son derece ra- hatsız olduğunu da kaydet- ti. Alman güvenlik gûçleri- nin, Türk gizli servisinin, rekabet halindeki Türk ve Kürt gruplan arasmdaki çaöşmalan körüklemesin- den de kuşkulandıgına dik- kat çeken Der Spiegel'e göre 4 MlT ajanı, diplomat kimliğiyle konsolosluklar- da görev yapıyor. Ber- lin'in, rutin olarak Türki- ye'ye çekilmiş bulunan 3 ajanın bir daha Alman- ya'ya giriş yapmasuu iste- mediği de kaydedilen ha- berde, MÎT Genel Sekrete- ri'nin, konunun masaya ge- tırileceğinj düşündüğü için şubat ayı ortasındaki Al- manya ziyaretini iptal etti- ği öne sürüldü. Federal hükümetin, 'so- runu' mümkün olduğu ka- dar gürültüsüz bir biçimde çözüme kavuştunnak için Türk tarafına önerilerde bulunduğunu vurgulayan Der Spiegel, Beriin'in bu konudaki kararlılığtnı da, Başbakanlık Isühbarat Ko- ordinatörü Ernst Uhr- lan'nun geçen hafta sonun- da Atasagun ile görüşmek üzere Türkiye'ye gelme- siyle gösterdiğine dikkat çekti. Anayasa Mahkemesi 'Kıyak emeklilik eşitliğe aykın ANKARA (Cumhmiyet Bûrosn) - Miliet- vekillerinin emekliliklerini düzenleyen 'kıyak emeklilik' yasasının 8. kez iptalini öngören gerekçeli karannda, sosyal hukuk devleti, eşit- lik ve Anayasa Mahkemesi kararlannın bağ- layıcılığını düzenleyen anayasa ilkelerine ay- kıiı olduğu vurgulandı. Anayasa Mahkemesi üyeleri, milletvekille- nnin maaş ve emekliliklerini düzenleyen 4234 sayılı yasamn iptaline iliskin gerekçeli karann yazmunı ve düzeltme işlemlerini tamamladı. GerekçeU karar, Resmi Gazete'de yayımlan- mak üzere dün aksam saatlerinde Başbakanlı- ja gönderüdi. Gerekçeli karann bugün Resmi Gazete'de yayımlanarak iptal hükmünün yü- rürlüğe girmesi bekleniyor. Anayasa Mahke- mesi söz konusu yasayı 27 Mayıs 1999 tarihin- de iptal etmişü. Gerekçede, iptal edüen düzen- lemenin, anayasanm Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal hukuk devleti olduğunu öngören 2, eşit- lik ılkesıni düzenleyen 10 ve Anayasa Mahke- mesi kararlannın bağlayıcılığını düzenleyen 153. maddesıne aykın olduğu belirtildi. Oyçokluğuyla ahnan iptal karanna, bazı üyeler 'düzenlemeniııyok hükmünde sayıtan»- a' gerektiği düşüncesıyle katılmadılar. Bu üyeler, karşı oylannda Anayasa Mahkeme- si'nin aynı nitelikteki 7 yasayı daha önce iptal etn'ğine işaret ederek, iptal edilen son düzen- lemenin artık "yokhükmÜDdesa>ılınasıgerek- Çh'savundular. Kocatepe Camisi'ndeki törene sanatçmm aiksi, yakmlan, dostian ve sanatçılar kaüldı. (AA) Özoy Görüüm topmğa veriM ANKARA (CumhuriyetBürosut-Geçırdığı ra- hatsızlık sonucunda yaşamını yıtiren Türk halk müziği sanatçısı Öza> Gönlüm, aılesi, dostian ve sanatçüann katıldığı törealerle son yolculuğuna uğurlandı. Gönlüm için dün ilk olarak TRT An- kara Radyosu önünde tören düzenledi. Törene, Gönlüm'ûneşi Ayten Gönlüm, kızlan, Ankara Va- lisi Yafaya Gür, TRT Genel Müdürü Yücd Yener ve sanatçı dostian katıldı. Törende konuşan Yücel Yener, Gönlüm'ü yıl- lardıryakından tanıdığını ve 'çoki>ı bir es, aiie re- isi ve dost' olmanın yanında gerçek bir sanatçı sı- fatuıı hak ettjğını isajdetti, pönlüm'ün, Türki- ye'nin yetiştirdiği önemli bir değer olduğunu vur- gulayan Yener, "O, bem çaiar, hem söyier hem de o\nardL Tûrk halk müzipDe >illannı \ermişti, bo- znlmasını hiç istemezdL Bu yönüyk gelenekçndL ama .vasa>işı>1a çağdaşO" dedı Sanatçının. 'Nineden Mektupbr' adlı progra- mında her zaman evrensel mesajlar verdiğini an- latan Yener, Gönlüm'ün adını TRT'de bir mekâna vererek ölümsüzleştireceklerini bildirdi. Gönlüm'ün cenazesı. arkadaşlan ve sevenleri- nin omuzlan üzerinde TRTAnkara Radyosu'ndan uğurlandı Kocatepe Camisi'nde kılınan öğle na- mazuun ardından Gönlüm'ün cenazesi, Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa \enldı Buradakı (ö- rene Kültür Bakanı tstemihan Tabv da katıldı. 9 9* 1U öğrencileri, MHP'li Okumuş'u protesto ederek konuşturmadı Tıuıaya paneli iptal edildi tstanbol Haber Servisi - Prof: Dr. Tank Zafer Tbn»- ya için 1Ü Siyasal Bilgiler Fakûltesi'nde düzenlenen anma töreninin öğlenden sonrakı bölümûnde yer alan panel, öğrencilerin konuş- macılardan MHP Istanbul Milletvekili Nazif Okn- nms'a yönelik protestolan nedeniyle igtal edildi. Istanbul UmVersitesi (tÜ) Siyasal BilgilerFakühesi (S- BF) Kurucu Dekam Prof. Dr Tank Zıfer Tbnaya. ku- ruculuğunu yaptığı fakülte- de IÜ SBF MezunlarDerne- ği ile Işletme ve Maliye Ku- lûpleri tarafindan dün dü- zenlenen törenle anıldı. Tö- renkapsamında gerçekleşti- rilen "Tûridje'deÇfgdaştaş- ma ve DemokratikJeşme So- runian" konulu panele, Ga- latasaray Üniversitesi öğre- tim üyeleri Prof. Dr. EnJo- ğan Teziç ve Prof. Dr tzzet- tin Doğan, Boğaziçi Üniver- sitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zafer Toprak. Bilgi Üniver- sitesı öğretim üyesi Prof. Dr. Mete Tunçay ve Maltepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Aydm Avbsy katıl- dı. Prof. Dr. Doğan. Türki- ye'de siyasi ıktıdarlann de- mokrasi adına söylenen *nz- btşnu" slogamyla bir karşı devrimin hazvrlanışına göz yumduklannı belirterek, "Bu nedenle bu konuda bu- günTürkhenin \ardığınok- ta bir sfiıpriz rayıhnıımflh- dır" diye konustu. Doğan, Türkiye'de başbakanlığı icra edenlerin "Devledn esasian- m değiştirecegiz ama bu iş kanb nu oiacak, kansE mı?" sözünü söyleyebılme nokta- sına geldığıne dikkat çektı. Aym amfıde daha sonra yapılmak istenen panel ise öğrencilerin konuşmacılar- dan MHP'li Okumuş'a yö- nelik protestolan nedeniyle iptal edildi. CHP Genel Sek- reteri Tarhan Enfcm. DSP Millehekili Masum Tûrker ve FP Milletvekili Oya Ak- gönençın de konuşmacı ol- duklanpanelde, Okumuş'un adının anons edilmesinden sonra öğrenciler sürekli ıs- lık çalarak ve sıra kapaklan- na vurarak Okumuş'u pro- testo etti. Çeşitli sloganlar, marşlar söylenerek süren protestolann kesilmemesi üzerine panele katılan ko- nuşmacılar amfiyi terk etti. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada huriyet günlerdir işliyor, işlemeye devam edecek... Bugünü, yinesiyasal-ekonomikpolitikalann ener- ji alanındaki yansımalanna ayıralım. Enerji ihalelerine giren - girecek olan şirketlerin büyük çogunluğu aynı zamanda medya gücüne de sahip olduğu için, görünüm salt bir yanıyla kamu- oyuna yansıyor. Avcı - av örneği... Av öykülerini hep avcılar anlattıkça, çantaya giren hep keklikler olu- yor. Görünümü satır başlanyla aktaralım: ' '-' - Türkiye, Özal dönemiyle birfikte enerji ihaleleri- ni siyasi kararlann araçlanndan biri haline getirdi. - Aynı dönemde, uzun erimli enerji politikalan da rafa kondu. Güncel gelişmeler ne getirdiyse, termik santralsa o, degilse öteki, rastgele adımlar atıldı. - Çiller'in başbakanlığı döneminde de kısa vade- de sonuç alınamayacak alanlara yatınm yapılmadı. Bir santral kurmayı planlayacaksınız, 7-8 yılda dev- reye girecek. O dönemde en az iki seçim olur! - 90'lann sonunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanlığı öne çıktı. Bu bakanlığın adını zaman zaman Enerjide Tatlı Kıyaklar Bakanlığı diye yazdık. Artık bu adı değiştirmek gerekiyor. Son uygulamalargös- teriyor ki, Enerjide Katlı Kıyaklar Bakanlığı daha uy- gun düşecek. Zira bu bakanlık, enerji alanındaki projelere "Gereksinim nedir" sorusuyla değil, "Ne kadarihale verelim" arayışıyla bakryor. - Bakanlık, enerji işine girecek firmalarla pazarltk yapıyor. Onlara garantiler veriyor, projeleri onayfryor. Ancak koşullardan değil kamuoyunun, Danıştay'tn bile haberi yok. - Tahkimin kamu alanındaki imtiyaz sözleşmete- rini de kapsayacak biçimde anayasaya sokulmas/y- la birlikte bakanlığın işlevi biraz daha öne çıktı. Şlm- di bakanlık bünyesinde hangi işlerle kimlerin ilgile- neceği, "gizli" yazılarla "kişiye özel" bildiriliyor. Çok ülkeli şirketler Yazının başlığını açalım... Yukanda sıraladığımız süreçten geçip ihaleyi alan yerli - yabancı ortaklı, çok uluslu şirketler (ÇUŞ) şu koşullarda enerji işine giriyorlar: - Devlet üretim için gerekli hammaddeyi bulma garantisi veriyor. Diyelim ki bulamadı, enerji üretil- miş gibi parasını ödüyor. Bu yöntemle bir hidro- elektrik santral kurulduğunu düşünelim; o yıl yağ- mur yağmadı, çok az elektrik üretildi. Devlet üreti- lemeyen kısmın bedelini de ödeyecek. Yani, Tann babadan kaynaklanan durumlann faturası bile dev- lete. - Elektrik üretildi... Devlet bunu alma garantisi verdiğj gibi fıyat garantisi de veriyor. Üretimi yapan • kurutyş, me&yet ne olursa olsun, rstediği fiyatı koy- ma hakkına sahip. Tüketici, şirket karşısında koru- masız. - Işletme, üretim konusunda sorun çıktığında, uluslararası tahkimle çözüm bulunacak. Burada gö- revli kişiler, sorunun rakamsal büyüklüğüne göre ücret alacaklar! Hazine Müsteşaıiığı uzmanlanndan SedatÇal'ın "Uluslararası Tahkim ya da Cambaz Nerede" baş- IIK.1I makalesinden şu değerlendirmeyi aktaralım: "Yap-işlet-devret modelinde en önemli sorun, özel sektörûn hiçbir risk üstlenmeden, garantili bir gelirelde etme imkânına sahip kılınmasıdır." KlT'lere yönelik eleştirilerin başında, "Kardeşim bu şirketler zarar ettikçe zam yapıyor, devletin sır- tında kamburdur" yakınması gelirdi. Şimdi ÇUŞ'lar ne yapacak; devlet garantisiyle santral kurup, fiyat garantisiyle satış yapacak! Şu andaki görünüm o ki, ÇUŞ'lann KlT'lerden farkı şu oiacak: Daha vahşi hareket edecekler! •> •"•-•'' Bu kuruluşlar neredeyse ülke çarkını döndürecek bir güce sahip olma yolundalar. O zaman bunlara çok uluslu şirketler demeyelim, şöyle diyelim: Çok ülkeli şirketler! Kısaltmasını da siz yapın! TAlnîn katkısı yüzde 10 Geleceğin Büyük Uçak Projesi POAŞ değerinin altında satıldı ANKARA (Cumhuriyet Bfirosn) - Türkiye'nin de tasanm ve üretim katkısı yapacağı Geleceğin Bü- yük Uçak Projesi'nde ka- rar asamasına gelindiği bildirildi. Projeye katılan ülkeler- den Türkiye. Ispanya, Fransa, Italya, îspanya ve Belçika'nın projeye katıl- ma yönünde kararlannı verdiği Ahnanya ve Ingil- tere'nin beklendiği öğre- nildi. TAI Pazarlama ve Satış Müdürü YıhnazGül- doğan, kendilerinin hazır- lıklara başladığını, proje fle ilgili kararlann 6 ay içinde verilmesi ve bu yıl İçinde sözleşmelerin imza- lanmasının beklendiğini kaydetti. Türk Hava Kuvvetle- ri'nin, 2000'li yıllardaki nakliye uçağı gereksinme- sini karşılamak amacıyla TAI aracılığıyla katıldığı Geleceğin Büyük Uçak Projesi karar asamasına geldi. Projeyi oluşturmak için kurulan Airbus Mili- tary Company'ye (AMC) Türkiye yüzde 10 oranında ortak oldu. Projenin ger- çekleştirilmesi için Al- manya ve Ingiltere'nin ka- rannın beklendiğini belir- ten TAI Pazarlama ve Sa- bş Müdürü Güldoğan, bu ülkelerden de olumlu yön- de karar çıkmasunn umul- duğunu dile getirdi. Türk Hava Kuvvetleri'nin ge- reksinmesini belirlediğmi ve TAI'nin de hazırlıklara başladığını kaydeden Gül- doğan, "Türid>e'ninpayı- na düşen böiümkrin tasa- nmı ve üretimi Tûrki>e'de vapuacak. TAI, örettiği parçalann fisans hakkma sahip oiacak" dedi. Projenin gerçekleşmesi dunımunda toplam 288 uçak üretilecek. Bu raka- mın yansı kadar da başka ülkelere ihraç edilmesi dü- şünülüyor. 26 tane ahnacak Türk Hava Ku\"vetleri, 2000'li yıllarda nakliye uçağı gereksinmesüıi gi- dennek için üretilecek uçaklardan 26 tane alnıayı planlıyor. Proje ile Ameri- kan ve Rus kaynakh rakip- lerin sağlayamadığı tekno- loji birikimi, katma değer, istihdam ve ihracat potan- siyeli Türk sanayisine ka- zandınlacak. Türkiye'nin payına düşen bölümde 250 mühendis, 750 kalifiye elemantoplam bin kişi gö- rev alacak. TAI'nin projedeki is pa- yının uçak başına yüzde 10 olduğu, bunun 1.28 milyar dolar ciroya denk geldiği kaydedildi. • Baştarafı 1. Sayfada Ocak 2000'de teklifler alınarak ön değerlendirme yapıldığmı, tüm teklif veren kaülımcılann uygun görüldüğünü anımsattı. Katıhmcılann 31 Ocak 2000'de POAŞ'taki bilgi odalanna davet edi- lerek, 5 gün süreyle bilgilendirildik- lerini, daha sonra 24 Şubat 2000'de revize tekliflerin ahndığım anlatan Bayar, ihale komisyonu üyelerini ta- nıttı. Ihale Komisyonu Başkanı H»- hık Bûyfikbaş, tekliflerin ABD Do- lan cinsinden ahnacağını, olusacak fıyatın yüzde 40'ının peşin, kalanı- nın 3 yıl eşit taksitler halinde ödene- ceğini bildirdi. Bûyükbaş, 3 yıl tak- sitle ödenecek tutara dolar cinsinden yıllık yüzde 15 basit faiz uyguiana- cağım kaydederken sözleşme tari- hinde tutann tamamı ve faizi de içe- recek şekilde kesin teminat mektubu alınacağını açıkladı. İhale, kapalı zarf tekliflerinin ahn- masıyla başladı. îlk tur kapalı zarf tekliflerinde en yüksek fiyat 750 mil- yon dolar olarak açıklandı. Böylece, daha başlangıçta, bir önceki yıl iha- le sonunda oluşan 1 milyar 160 mil- yon dolarhk değerin 410 milyon do- lar asağısından ihale açılmış oldu. Ihaleye katıian 4 gnıbun yazılı revi- ze tekliflen ahndı. lhaieden çekıldığı dedikodulan bir haftadır dolaşan Vakıflar Banka- sı ve Alarko Holding, bu aşamada elendi. İhale Komisyonu Başkam Bûyükbaş, bu ortaklığın en düsük teklifi verdiğini belirtirken sözlü açık arttırmanın 1 milyar 50 milyon dolardan başlatüacağını ve en az art- tırım tutannın 10 milyon dolar ola- rak belirlendiğini açıkladı. Ihale ko- misyonunun ikinci tur yazıh teklif alınması sırasında oluşan en yüksek değeri sözlü açık arttınma baz alma zorunluluğu olmadığı. isterse daha yüksekten başlatabileceği belirtildi. Dıale komisyonunun 1 milyar 50 mil- yon dolarhk sözlü açık artönnayı ne- ye göre belirlediği açıklanmadı. Cıngılh Holding, Nurol Holding, Anadolu Uluslararası Taşımacılık (Çukurova), Medya Holding (Dinç Bilgin) temsilcisi sözlü açık arthr- manın 3. turunda izin ısteyerek dı- şançıkû. Cmgılh-Nurol-Anadolu- Medya grubu, ihale salonuna döndüğünde 2. turda verdiği 1 milyar 110 milyon dolarhk teklifi revize etineyerekiha- leden çekildi. Böylece 9. tura kadar ihale, Doğan-Iş Bankası ileKoç-Do- ğuş Grubu arasında sürdü. thale, 1 milyar 260 milyon dolarla Doğan Grubu-lş Bankası konsorsiyumunda kalırken Doğuş-Koç grubu, en son 1 müyar250 milyon dolarakadarçıka- rak ihaleden çekildi. Doğan-Iş Ban- kası konsorsiyumu yahıızca bir kez, ihalenin Cuıgıllı- Medya-Nurol- Anadolu grubunun çekildiği 3. tur öncesinde dışan çıktı. Koç- Doğuş Grubu ise 6. turda ve çeküdiği 9. tur- da komisyondan izin isteyerek dışa- n çıktı. İhale sonucuna göre POAŞ'ın yüzde 51 hissesinin Doğan ve Iş Bankası'na devrinin ardından Özel- leştirme Idaresi'nin elinde yüzde 42*lik hisse kalacak. Bunun da yüz- de 20'si öncelikli olarak halka arz edilecek. Gazetecilerin sorulannı ya- nıtlayan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Onur Özbflen, u Yfenfigi- miz teküfin arkasnıdavız. Bu rakam bo işin hakkHUr inancındavız" dedi. Ödeme şeklı konusunda Özbilen, tekliflerinin vadeli olduğunu, ancak peşin olarak ödeme olasılıklan bu- lunduğunu söyledi. Dış borçlanma- j[a gidebileceklerini de ifade eden Ozbilen, ancak bunun net olmadığı- nı bildirdi. Özbilen, yabancı banka- lardan tekliflerin geldiğini kaydetti. Özbilen, "POAŞta çok kısa sürede gerekli düzettmekr >apddıktan son- ra, bugünkü kârtakğDun kalhnacağı inananda>Tz" dedi. Özbilen,tt lşçiç9- karacak mısınız" sorusu üzerine, "şirketin verinüiligi adma gerekeni >«pacaklannı~ söyledi. Doğan Grubu Genel Koordinatö- rü tmre Barmanberk ise, sonuçtan mutlu olduklannı beürtirken gnıbun özelleştinnelere ilgisinin devamede- ceğini açıkladı. Devlet Bakanı Yûk- sd Yalova, ihalede beklenen fiyatın oluşmadığımn anrmsatılması üzeri- ne, "BektentfleriDiıeyegöreohışöığıı- nuvegerçekfikderecesimeleainıamız bıam" dedi. Ihaleye enyüksek tekli- fi veren gnıbun içinde medya hol- dinginin bulunmasnun Radyo ve Te- Ievizyonlann Kuruluş ve Yayınlan Hakkında Yasa açısından engel oluş- turup oluştunnadığı sorusu üzerine Yalova, radyo ve televizyonlarda yüz- de 10'dan fazla hissesi olanlann ka- mudan iş alamayacağı yasağını yok sayarak. şöyle konuştu: "Hukukidö- şünmemiz laznn. Başka alanlarda seyredersek yamtiann hukuki oima- mas gjbi bir riskk karşlaşmz. Be- nim eümde 4046 sayıb Ozefleştinne Yasası var. Yasada bunun >«nıbnı ve- recek kurum da tarif edümiş, Reka- bet Kunımu. Biz buraya müracaan- mızı yrtpaaşz. Rekabet Kurumu bi- ze, btmlar,bunhr katdat>ffir demçse, bunun üzerinde şaibe arajışı içinde ornıakokaobavtnn«tiilikoiur. n TÜPRAŞ'ın halka arz işleminin 7 Nisan'da biteceğini bildiren Yalova, "POAŞ projesi bizünaçnnızdan işJe- vini tamamlamı^ şevk ve azimle yo- ta devam ederken gururia anac^ı- mc birkflometre taşıolarak>«rinial- mtşör" diye konuştu. POAŞ Genel Müdürü Mehmet Güttekm, ihale fiyatının POAŞ'ın borsada işlem gören senetlerine ba- kıldığında asağıda kaldığı yönünde- ki eleştiriler üzerine, ÎMKB'de işlem görenhisselerin oranınınyüzde 7 ol- duğunu, ancak yüzde 5 civannda bir bölümünbelh gruplannkontrolünde olduğu için işlem gören kısmın yüz- de 1-2 civannda olduğunu söyledi. Gültekin, bu rakamla genel bir de- ğerlendirme yapmanın son derece yanlış olacağinı savundu. Güneydo- ğû'ya petrol sevkıyatının aksayaca- ğı eleştirilerini yerinde bulmadığım öne süren Gültekin, "Arz talep den- gesi isleyecek. Fiyat ohışmnımda 3a- ve bir navian ücrethie orada verfleo hizmetinagntğı itibamlabelki fark- h bir fiyat uygulaması olabilir" dedi. "Kurumda istihdam fazlası var mı" sorusu üzerine POAŞ'ta 3 bin 200'ü sendikah 6 bin 100 persone- lin bulunduğunu belirten Gültekin, kurumun 4 bin 700'ü petrol istasyo- nu olmak üzere toplam 5 bin 700 ci- vannda bayiye sahip olduğunu açık- ladı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), POAŞ ihalesini kazanan gru- bun, borsada işlem gören hisseleri- nin sahibi olan küçük tasamıf sahip- lerine çağnda bulunma zorunlulu- ğundan "muaf tutuhnası''nı kabul etti. SPK'nin haftalık bülteninde y- er alan bılgıye göre kurul, "yeter sa- yı ile toptanan ortakhk gend kuru- lunca onaylanması"' koşuluyla, şir- ketin diğer ortaklara çağnda bulun- ma zorunluluğundan muaf tutulma- suıı uygun gördü. Diyarbakır DCM Başsavcılığı HADEP'li başkanlara 7 yıl hapis istemi DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkam Feridun Çetik, Sıirt Belediye Baş- kam M. Seiim Özalp, Bin- göl Belediye Başkanı Fe>- zuüahKaraasian, Dıyaıba- kır Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Rama- zan Tekinın de aralannda bulunduğu 22 sanık hak- kındaki iddianame tamam- landı. İddianemede Çelik, Özalp ve Karaasian'ın. TCK'ninl69.maddesiile 31, 40 ve 3713 Sayılı Ya- sa'nnı 5. maddeleri gere- ğince 7 yılakadarhapis ce- zasıyla cezalandırümalan isteniyor. DGM Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, samklann; PKK'nin siyasi kanadı olan ERNK'nin Di- yarbakır'daki yapılanma- smda yer aldığı ve örgüt mensuplanyla ilişki içinde bulunduklan belirtilerek, tümünün '\asadısı PKKte- rör örgütiinün sair efradı otanak, örgüte \ardını ve yatakhkta bulunnıak' su- çunu işledikleri kaydedili- yor. İddianamede, Çe- lik'in, HADEP ıl başkanı olarak görev yaptığı dö- nemde, PKK lideri Abdul- bh Öcalan'ın Türkiye'ye getirihnesi aşamasmda, yaptığı bir açıklama nede- niyle emniyet güçlerince gözalnna alındığı belirtile- rek sanık Çelik, Başkan Yardımcısı Tekin, Bingöl Belediye Başkam Karaas- lanA Siirt Belediye Başka- nı Özalp ve DİSKİ sorum- lusu Bûknt Ipek ile birlik- te. beledıyeye ait bazı pro- jelere finansman sağlan- ması konusunda Alman- ya'ya gjttikleri bildirih'yor. iddianamede, Ahnan- ya'nın Franldurt kentinde, samklann, sözde sürgün- deki Kürt parlamentosu temsilcileriyle görüştükle- ri kaydedildi. iddianame- de, (Cemal) kod adh Mn- rat Karaydan m daha son- ra belediye başkanlanyla ayn ayn özel görüşme yap- üğı dâ belirtüiyor. İddianamede, AbdüDta- dirGüzeL RamazanTekin, Mustafa Vıldız, Saduflah Özdemir, Mehmet Mak- sut, Medme Yakut Sebüu Zengin ve Hayrettin Akte- pe'ninTCK'nin 168/2.31, 33,40 ve 3713 sayıhyasa- nın 5. maddeleri gereğince 15 yıla kadar; Mehmet As- bn,ÖmerTaş,SeyitAbmet Öcalan. Tahir Burkankıı- lu, Hüseyin Utanç, Ömer Özer, Hacı Kxy&, tihan Kazıkçı,RecaiKazıkçı,Ke- zibanKazıkçı,Hûseyhı Ak- man, Feridun ÇeUk, M. Se- lim Özalp ve Feyzullah Karaaslan'ın da 7 yıla ka- dar hapis cezasıyla ceza- landınlmaian isteniyor.