Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 3 MART 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
CHP Genel Başkanı Altan Öymen, anayasanın demokratik olmadığını söyledi
6
Düsünce cezalandırdmasııı'CEMÎLCİĞERİM
SAMSÜN- CHP Genel Başkanı
Altan Öymen. FP'nin 5 artı 5'e
destek için 312. madde değişikliği-
ni koşul olarak dayatmasının gün-
demde olması üzenne yapnğı açık-
lamasında "Türkiye'de biçbir siya-
setçi düşüncelerinden dolayı ceza-
landınimamaiıdır'' dedı. Öymen.
Anayasa'nın demokratik olmadı-
ğııu belırterek yeniden yazılması
gerektiğini söyledi.
Altan Öymen, çok sayıda partili
ve Kadın Kollan Genel Başkanı
Güld&l Okuducu ile Samsun'da
partisinin Dünya Emekçı Kadınlar
Günü nedeniyle düzenlediği 'Ka-
dın200uŞenliği'ne katıldı. Öymen.
bir gazetecinın, 312. maddenin de-
ğiştirilmesı konusunda yönelttiği
sonıyu şöyle yanıtladı:
"BİZ. 312. maddenin değiştirü-
mesi konusunda ve bunun düşünce
hürriyetmi smırlayıcı bir madde ha-
Kne gehnemeani sağtamak için çok
daha öoceden,geçen yasama döne-
minde bu konudaki görüşlerimia
bikfirmiş, teküflerimizi yapnuşük.
Bu tarüşma, Sayın Erbakan hak-
kmda abnan karar üzerineyse o za-
man tabii bu karann sonucunun
bektenmesi gerekir. Yargıtay'a git-
miştir. Biliyorsunuz, >asalanmıza
göre sonuçianmamış bir dava için
mütalaailerisurmekyanBş. olur. A-
ma genel olarak tabii şunu temen-
niediyoruz. Tûrki>e'dehiç birsiya-
setçi düşüncelerinden dofayı ceza-
POAŞ'ın özeileştirilmesi ve
CHP yöneticileriyle Iş Banka-
sı'ndaki parti temsilcileri arasında
yaşanan uyumsuzluk konusundaki
sonıyu da yanıtlayan Oymen şöy-
le konuştu: "Bizim, POAŞ'm özd-
teştirilmesi hakkmdaki fikrimiz iki
seneöncesinden beflidir. POAŞstra-
tejik madde üreten bir kuruluştur.
Biz, stratejik madde üreten kunı-
hışbrm özeUeştiribnesinezaten öte-
den beri karşıyız. tş Bankası'nın
kendi iç bünyesindeki yönetim ku-
rohındaki karariar tse orada bulu-
nan arkadaşlarunızia ilgili bir hu-
sustur. Bu konuyu Ankara'ya dön-
dükten sonra konuşacağc Ancak
eylûl ayında yapüacaktüzükkurul-
tayımızda o konuyu da tartışacağız.
Tüzük tasanmıza, PM üyeferi ve
partiyönetkilerinin bankaİarmyö-
netim kunılhnnda görev almama-
lan kurah konufanuştur. Tüzük yü-
rürtüğe girinceye kadar bu konu-
nundüzenknmesiyolundakigörüş-
ler yine partimizin vetkili organb-
rmda tartışıünaktadır.'"
Ana\ asanın kendi içinde de çe-
lişkâleri olduğunu, demokratik hak-
larbakımından ılen olmadığını be-
lirten Oymen, Anayasa'nın yeni-
den yazılması gerektiğini ifade et-
ti. Samsua, Ordu, Sinop, Sivas, To-
kat, Amasya, Çorum'dan gelenpar-
tililerin de kaüldığı şenliğin açılış
konuşmasını CHP Samsun îl Baş-
kanı Refık Karakoç yaptı. Kara-
koç, kadın haklannın verilmesinde
Atatürk'ün ve CHP'nin öncülüğü
olduğunu söyledi. Kadın Kollan
Genel Başkanı Güldal Okuducu da
yaptığı konuşmada "Knvayi Mflh-
ye'ninvakbğı bagnnsızhkateşineo-
dun atanak istrjoruz. Bizim günû-
müzü,üfliemizdedemokrasinin or-
tadan kakhnldığı gün olan 12
Mart'la birleştirmiş oJduk Demok-
ratik Türkiye ve demokratik dfin-
ya ancak kadınlarta olur dryoraz"
diye konuştu.
CHP koylere ulaşamadı
150 ilçe ve
45 bin köyde
üyeyok
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Üye kayıtlannı güncelleştirme çalışma-
lannı sûrdûren CHP'nin 150 ilçe ve yak-
laşık 45 bin köyde üyesinin bulunmadı-
ğı ortaya çıktı. Erzurum, Kayseri, Kara-
man ve Kastamonu'nun bazı ilçelerinde
CHP'nin hiç üyesi bulunmadığı belir-
lendi. Kayıtlannı yenileyen üyelerin bû-
yük bölümünün "emekfi'' ve yaş ortala-
masının 50 civannda olduğu belirtildi.
CHP Genel Sekreteri Tarhan Erdem. es-
ki üyelerin kayıtlan yenilendiğı için yaş
ortalamasının 50 civannda olmasının
son derece doğal olduğunu söyledi. Üye-
lik profıliyle ilgili değerlendirmeler için
henüz erken olduğunu belirten Erdem,
"Bunu vapabimek için bütünveriere sa-
hip olmamız lazun. Şu anda buna sahip
değÜK" dedı.
Siyasi partilerin sırtındakı "kambur"
olarak kabul edilen sağlıksız üye kayıt-
lan konusunda ilk adımı atan CHP, par-
ti kûtüğunü 23 Nisan'da kesinleştirecek.
Ancak, bayram tatılının araya gırmesı
nedeniyle bu sürenın 1 hafta sarkabile-
ceğibelirtildi. 23 Ekim 1999'dabaşlatı-
lan üye kayıtlannı yenileme projesi kap-
samında şu anda, parti kütüğü ön liste-
lerine itiraz aşaması işletiliyor. Kurban
Bayramı tatılınden kaynaklanan bir ak-
sama ohnaması durumunda merkez yö-
neüın kuruhı 11-13 Nisan'da yapacağı
toplanüda, parti meclisi de 22 Nisan'da
gerçekleştjrilecek toplantısında güncel-
leştirilen Iisteyi değerlendirecek.
CHP'nin üye profili. 23 Nisan'dan
sonra kamuoyuna açıklanacak kesin lis-
te üzennde yapılacak değerlendirmeler
sonucunda ortaya çıkacak. Ancak şu ana
kadar genel merkeze ulaşan bilgiler, ka-
yıtlanm yenileyen CHP üyeleriyle ilgili
olarak bazı verüeri ortaya koydu. Cum-
hunyet başsavcılığı ve genel merkez ka-
yıtlannda 1 miryon 950 bincivanndagö-
rünen üye sayısı. 138 bine düşen
CHP'nin, gençlere ulaşamadığı ortaya
çıktı. Kaydını yenileyen üyelerin büyük
bölümünün "emekfi" kesım olduğu, yaş
ortalamasının ise 50 civannda olduğu or-
taya çıktı. Emeklilerin ağırlıkta olması-
na, özellikle memurlar için siyasi parti-
lere üye olma yasağının bulunması ge-
rekçe gösterildi. Partiye üye olan kadın-
lann büyük bölümünün ev hanımı oldu-
ğu, üyelerin eğitim düzeyinin de ağırlık-
lı olarak lise olduğu belirtildi.
Türkiye'deki yaklaşık 900 ilçenin
150'sinde CHP'nin hiç üyesi bulunma-
dığı ortaya çıktı. Genel merkezde bu il-
Çelerin büyûk bölümünün yeni kurulan
ilçeler olduğu ilen sürülürken bununpar-
ti açısuıdan çok önemlı bir gösterge ol-
madığı savunuldu.
Sdtıdalcımeyın biişındacıııüdı
İstaabul Haber Servisi- Demokrası ve insan
haklan savunucusu, gazeteci-yazar Emfl Gaüp
Sandakı, ölümünün 7. yılmda, İnsan Haklan
Deraeği (IHD) yöneticüeri ve dosdan
tarafindan Zincirlukuyu'daki mezan başmda
düzenlenen törenle anüdı. Sandalcı'nın
mezanna karanflUer bırakarak saygi duruşunda
bulunan grup adına konuşan İHD Yönetim
Kunılu üyesi Kiraz BiçicL Sandalcı'nın anısıru
yaşatacaklannı ve izinden aynlmayacaklannı
söyledi. ÎHD'nin ilk başkanı Emıl Galip
Sandalcı 1956 yılmda başladığı gazetecıliğı
çeşitli gazetelerde sürdürdü, 1961'de Yeni
Türkiye Partisi'nin kuruculan arasında yer aldı.
12 Mart ve 12 Eylül'de ikişer kez tutuklanan
Sandalcı, 1986-90 yıllan arasında ÎHD tstanbul
Şube Başkanlığı yaptı. Sandalcı, Türk-Yunan
Dostluk Derneği, Tûrkiye tnsan Haklan Vakfi,
Helsinki Yurttaşlar Derneğı. Toplumsal
Araştırmalar Kültür \e Sanat İçin Vakıf'ın da
kurucu üyesi oldu. Sandalcı'nın "Seyrederken
K.endimızi" adlı kitabt yayunlandı.
Tetikçi Ülsen belediye işçisi
MAHMLTORAL
DİYARBAKIR- Hizbullah adı-
na çok sayıda cinayet işle>;en örgü-
tün tetikçilerinden Metin Uben'in,
hakkında arama karan olmasına
karşuı yıllarca Di>arbakır Büyük-
şehir Belediyesi'nde işçi olarak
çalıştığı ortaya çıktı.
Diyarbakır kent merkezinde
1992 yüından itibaren çok sayıda
cinayet işleyen şeriatçı terör örgü-
tü Hizbullah'ın askeri kanadına
bağh olarak faaliyet gösterentetik-
çi Metin Ülsen'in, Sosyal Demok-
rat Halkçı Parti'li Belediye Baş-
kanı Turgut Atalay döneminde be-
lediyenin gelırler müdürlüğünde
işçi statüsüyle işe başladığı belir-
lendi. 14 Aralık 1992'de işe giren
ve çalıştığı yülarda dabirçok cina-
yet işleyen Metin Ulsen, önce Re-
fah Partisi'nden belediye başkanı
seçilen, ancak partinin kapatılma-
sıyla Fazilet Partisi'ne geçen Ah-
met B3gin döneminde de belediye-
deki görevme devam etti. 18 Nisan
seçimlerinden kısa bir süre önce
dilekçe vererek ücretsiz izne ayn-
lan Ulsen, seçimlerin ardından
HADEP'h yönetimin işbaşma gel-
mesiyle, 15 Mayıs 1999 tarihinde
istifa etti.
Hizbullahtetikçisi MetinUlsen,
Ahmet Bilgin döneminde bıçaklı-
saürlı bir yaralama olayına kanş-
tı. Ancak, Ülsen'in belediyedeki
sicilinde böyle bir kayda rastlan-
madı. Ulsen hakkında Hizbullah
adına çok sayıda cinayet işlediği
gerekçesiyle 1 Ocak 1998 tarihin-
de Diyarbakır Emniyet Müdürlü-
ğu'nce aramakaran çıkanldı. An-
cak yaklaşık 16 ay boyunca Ül-
sen'in belediyede çalıştığı öğreni-
lemedı.
Hizbullah'ın fırari tetikçisi Me-
rin Ülsen'in ağabeyi tetikçi Vfeysi
Uben de Hizbullah adına 60 cina-
yet işlediği iddiasıyla Diyarbakır
Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde
idam istemiyle yargılamyor. Me-
tin Ülsen'in bir diğer kardeşi olan
Tekin Üfeen de çok sayıda cinaye-
tekanştığı gerekçesiyle polis tara-
findan aranıyor. Ailenın en küçük
kardeşi EngmÜben ise 17Ocak'ta
Hüseyin VeMoğlu'nun öldürüldü-
ğü operasyonun gerçekleştirildiği
evde ele geçirilen dokümanlarda
özgeçmişi bulunduğu için yakla-
şık 2 ay önce Diyarbakır'da yaka-
landı. Engin Ulsen hakkında Hiz-
bullah'a üye olduğu iddiasıyla 12
yıl6aydan 15 yıla kadar hapis is-
temiyle dava açüdı.
IRMIKIAYDIN ENGtN aengin@doruk.nettr.
Başlıktaki terimi ben uydur-
dum. Uydurup başlığa oturttuk-
tan sonra baktım. Bayaği iyi uy-
durmuşum: Derin söktüriıcü!
Her şeyin, devietin de, çetenin
de, rüşveto'n de, siyasetin de "de-
rin "inin makbul olduğu bir ülkede
söktürücünün de "derin"\ gerek.
"Söktürücü", çocukluğumun
Ege'sinde "müshil" yerine kulla-
nılırdı. Kabızlık çeken, içindeki
"dışkı"y\ dışan atamayanlara,
meyan kökü, papatya lapası, ke-
kik yağı kanşımı berbat bir bula-
maç yuttururlar, ardından da "İyi
gelecek. Hemen söktürür" der-
lerdi. İyi gelip gelmediğini anım-
samıyoaım. Ama adını iyi anım-
sıyorum: Söktürücü...
Birkaç hafta öncesine kadar
dillere persenk olan "Türkiye ba-
ğırsaklannı temizliyor" şişinmesi-
ne zaten kafayı takmıştım. Avru-
pa Birliği'ne aday üye olarak ka-
bul edilişimizin sevinç sarhoşlu-
ğuna, 30 yıldan beri ilk kez, bir
hükiimetin nihayet IMF reçetesi-
ne harfıyen uyacağının işaretteri-
nin ortaya çıkmasından doğan
iyimserlik eklenince, enselenen
iki üç mafya şefine, içeri tıkılan üç
beş karanlık "işadamı"r\a, bir iki
"çurçur çetenin" eie geçirilme-
sine bakılıp zafer naralan atılmış-
t: Türkiye bağırsaklannı temizli-
yor!
• • •
Biz cumartesi günü yazıişleri
Bir Derin Söktürücü Gerek
masasında okuduk; sizler aynı
gün akşam televizyonlarda izle-
diniz ve dün sabah da gazeteler-
de okudunuz: Ankara Hilton Ote-
li'nde mafya çeteleri birbirine
mermi yağdırdı. Biri öldü, biri
ağır, birkaçı hafifyaralı...
Önce haberdeki deli saçmala-
nnı ayıklamak gerek. Neymiş. Ali
Tibuk nam zatla Çetin Aydın ad-
lı bir başka zat, suyla işleyen oto-
mobil projesinin patentini almış-
lar; bu proje3 milyon dolardege-
hndeymiş. Lokrnan Çetin adlı
bir mafya reisi de bu 3 milyon do-
larlık projeden pay istemiş; ayn-
ca zaten aralannda 500 milyartık
bir alacak-verecek anlaşmazlığı
varmış, sonunda silahlar çekil-
miş, Ankara Hilton, "Vahşi Ba-
ft"nın kovboy kasabalanna dön-
müş.
Bütün bunlar olurken petrole
bağımlılıktan kurtulmak, çevre
kirtiliğinin başlıca sorumlulann-
dan egzoz gazını yok etmek ve
bedava yakrt olanağına kavuş-
mak için milyonlarca, milyariarca
dolarlık araştırma projeleri finan-
se eden dünya otomobil tekelle-
rinin haberi bile olmamış...
Bu deli saçmalannı ayıklayınca
geri kalan ne?
Aşın kabızlık çeken Türki-
ye'nin, tıkabasaöoWa dolu bağır-
saklanndan bir kesrt. Hepsi bu!
"Derin devlet" denen, seçil-
mişlikle, demokrasiyle uzaktan
yakından ilişkisi olmayan birta-
kım "kurtancı-konıyucu "lann
zorbalığa, silaha ve şiddete da-
yalı egemenliğini sürdürmek, pe-
kiştinmek için oluşturulan "derin
çeteler"den en (kara) ünlüsünün
"Susurluk çetesinin" ayak takı-
mından, cinayet, haraç, uyuştu-
rucu ticareti sabıkalısı, adam ka-
çınma sanığı bir Kürt mafya reisi
{Lokman Çetin); eski ve klasik
mafya babalanndan Kürt Idris'in
yeğeni bir başka mafya reisi (Ni-
hat Özbir); Artvin MHP l! Başka-
nı iken dolandıncılık sanığı olun-
ca görevden alınan bir ülkücü to-
sun (Çetin Aydın); büyük Türk
düşünürü Besim Tibuk'un ye-
ğeni bir başka karanlık adam (Ali
Tıbuk) ve birkaç tetikçi.
Doğru dürüst bir hukuk devle-
tinde bu adamlar Ankara Hil-
ton'un salonlannda yemek yiyip
lobisinde sohbet etmezler, özel
tip bir cezaevinin bahçesinde
volta atarak gün doldurmaya ça-
lışırlardı.
Istesek de istemesek de bu
akıl yürütme bizi Türkiye'nin hu-
kuk sisteminin çürümüşlüğüne,
caydıncılık nrteliği kalmamışhğına
ve en önemlisi toplumu suçtan
ve suçludan koruma işlevini yitir-
mişliğine götürüyor.
Neresinden bakarsak bakalım
hukuk iflas sınınnda.
Hukuku toplumsal işlevine ka-
vuşturacak kurumlar, örneğin ya-
sa yapıcılar (TBMM), örneğin ya-
pılacak yasalar üstüne öneri hat-
ta talimat üretenler (MKG) pek
çok konuda duyariılar da iş, ör-
gütlü (organize) suçlara, devlet
adına taşeronluk yapıp daha
sonra kendi firmalannı kurup
benzer eylemlere devam edenle-
re gelince duyarlılık fjlan kalmıyor.
Yargı erki ise çeteleri cezalan-
dırmayı değil, adeta "cezalandı-
nyormuş gibi görünmeyi" kendi-
ne görev biçmiş.
Sonra da kalkılıp Türkiye ba-
ğırsaklannı temizliyor" diye kof
şişinmelerte kamuoyunu yatıştır-
ma manevralan yapılryor.
Yakalanıp içeri tıkılan üç beş rt
uğursuza bakıp, olsa olsa "Tür-
kiye yanlışlıkla altına kaçırmış" fi-
lan denebilir.
Bağırsakların temizlenmesi
içinse derin devlet kadar, derin
çeteler kadar, derin rüşvet kadar,
derin siyaset kadar "derin bir
söktürûcü"ye acilen gereksinimi-
miz var.
Tadı tıpkı çocukluğumun ''me-
yan kökü, papatya lapası, kekik
yağı" bulamacı gibi berbat ola-
cak. Ama başka çare de yok. Bu
dışkı başka türlü atılmaz...
Fazilet Partisi
Erdoğan'dan
Gûl'e
destek
tstanbul Haber Servisi-
FP içindeki yenilikçi
kanadın liderlerinden,
eski Istanbui Büyükşehir
Belediyesi Başkam
Recep Tayyip Erdoğsn,
FP Genel Başkanlığf na
adaylığını açıklayan
AbduUahGülü
destekledığı mesajını
verdi.
Recep Tayyip Erdoğan,
eşi ve çocuklanyla
Londra'ya hareketinden
önce Atatürk
Havalimam'nda yapüğj
açıklamada, Türkiye'de
parti içi demokrasinin
çalışmadığım belirterek
"Sayın Gül'ün adaynğun,
demokrasinin yöneten
Ö7p|ligi yanıntla;
denedeyen özelKğinin
devreye sokulmaa
bakımından önemh' ve
hayniı buhıyorum" dedi
Parti içi demokrasi
Erdoğan, Erbakan'm
bugüne kadar tek aday
olmasını ise şöyle
değerlendirdi:
"Türkiye'deki partfler içi
demokrasikrin hepsinde
bu var. Tûm srvasi
partflerde maaksef bu
durumu görüyonız.
Farkh adaylann çıkması
da semboHk. Onun kdn
Siyasi Partiler
Kanunu'nun kesüdikle
değişmesi gerekmektedir.
Değişmediği sürece
bunun düzeimesi
mümkün değUdir."
Erdoğan, kapatılan
RP'nin Genel Başkanı
Necmettin Erbakan,
Hasan Cetol Güzet,
kendisi ve '312 mağduru
olanlarlaflgflikaran',
Türkiye açısından bir
'stkmn' olarak niteledi.
Erdoğan, Türkiye'nin AB
sürecinde bulunduğunu
belirterek "Dünyada fikir
ve düşünce sabipterinin
inandıklarmı ve
düşündüklerini rahat
konuşabfldflderi bir
ortamda hâlâ bu tür
stkmülann olması,
insanımıza olan saygı
noktasmda çok ciddi bir
süanü kaynağKbr" diye
konuştu. Başbakan
Bülent Ecevit'in de bu
konuda bir açıklama
yaptığını ammsatan
Erdoğan, "Ecevit'in
açıklamalanndan,
kendilerinin de bunun
sıkmOlannı duydağunu
gördüm" dedi. -
'Erkek' Kadın Bakanı'ndan
savunma
TBMM'de 8 Mart günü
"Aa*n"rüzgârlan
esti... Kadınlara
çiçekJer verildi,
kürsülere kadınlar çıktı.
Pariamentoda 550
milletvekilinden
sadece 22'sinin kadın
olması, kabinede bir
tek kadın bakan
bulunmaması, Medeni
Yasa'nın
çıkanlamaması gibi
gerçekler göz ardı
edildı. Kadınlara
övgüterdüzüldü... TBMM Genel
Kurulu'nda gündem dışı söz alan
kadın milletvekilleri de günün anlam
ve önemi üzerinde durdu. FP'Iİ 2
kadın milletvekili, Oya Akgönenç
ile Nazlı llıcak salonda
bulunmadığından, FP Istanbui
Milletvekjli Mehmet Ali Şahin söz
istedi. Şahin, konuşmasında Devlet
Bakanı Hasan Gemici'yi hedef aldı:
• Hükümeti oluşturan 3 parti; 15
hanım milletvekili var. Ama
kabinede bir tek hanım bakan
yoktur. Kadından sorumlu Devlet
Bakanı da bir erkek arkadaşımızdır.
Bu hükümet, bu görüntüsüyle daha
çok kadınlara haddini bildiren bir
hükümet görüntüsu veriyor...
Devlet Bakanı Gemici
bu eteştiriye karşı
ilginç bir savunma
yaptı:
• Bana göre böyte bir
yaklaşımda bulunmak,
kadın-erkek aynlığının
ve cinsiyet
aynmcılığının ta
kendisidir. Şimdi, ben
hem kadınlann hem de
erkeklerin her türiü işi
yapabileceklerine, her
Nazhlhcak ^ ' * * * . .
başarabıleceklenne
inanan bir insanım. O zaman
Türkiye'de Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı'nı kadınlann mı ya da
erkeklerin mi yapmasının daha
doğru olacağını tartışmak gerekir
belki. Acaba, Ulaştınma Bakanlığı'nı
hangi cins, kadın ya da erkek mi
daha iyi yapar? Sağlık Bakanlığı'na
belki -hastalann sorunlannı çok
daha iyi bileceği için- hasta birisini,
hatta ağır hasta birisini getrmek
daha doğru olabilir. Böyte bir
aynmcılığın çok yanlış bir aynmcılık
olduğunu söylemek istiyorum. Ama
şu denilebilir: Niye TBMM Bakanlar
Kurulu'nda bir kadın milletvekili
görev almadı? Bu konu tabii ki
soylenebilir...
Bürokrat- Türk
milletvekili malı
kavgası... Çin ipeği
Bakanlar, milletvekillennin
"ricalanndan, brtmek
tükenmek btlmeyen
isteklerinden şikâyetçi. Devlet
Bakanı Mustafa Yılmaz da,
milletvekillennin hışmına
uğrayan bakanlardan. İnsan
Haklan Komisyonu
Başkanvekili, ANAP Diyarbakır
Milletvekili Sebgetullah
Seydaoğtu, Yılmaz'a bağh bir
genel müdür isteklerini
yapmayınca, telefonda
bağırmış, çağırmış. Karşısındaki
genel müdür de "Kötü söz
sahibine aittir" karşılığını
verince, küplere binmiş. Hemen,
Devlet Bakanı Yılmaz'ı arayıp,
genel müdürün görevden
almmasını istemiş. Yıfmaz ise
bürokratına sahip çıkmış:
- Siz İnsan Haklan
Komisyonu'nda görev
yapıyorsunuz. Ben yanımda
çalışan birine kötü söz
söytesem, yakama yaptşıp, ne
yapıyorsun, demeniz lazım.
Nasjl, bir bürokrata böyle
hakaret edebilirsiniz? İnsan
Haklan Komisyonu üyesi olarak,
bu yakiaşımınız hiç doğru değil...
TBMM Başkanı
Yıldınm Akbuiut geçen
günlerde bazı milletvekilleri,
Meclis bürokratian ve
gazetecilerle birlikte 4 güniük
bir Çin gezısine gitti. Oldukça
yoğun geçen programın son
günü ekipte bulunanlar
alışvenş için sokaJdara atmışJar
kendilerini.
Bazı milletvekilleri yan değerli
taşlan, bazılan da inci almayı
yeğlemiş. Yakmlanna Çin'in
ünlü ipeğini armağan etmek
isteyenler de fular ve eşarplar
aimışlar. Türkiye'ye dönüp de
arrnağanlar sahipterine
verilmiş, üzerinde Çince yazılar
yer alan eşarp kutulan açıhnca
günierce esprilere konu olan
gerçek ortaya çıkmış...
Eşarplann üzerinde Ipekçe -
Safipek yazısını görenter
oldukça şaşırmışlar.
Ge2iye katlanlann
yakmlan haftalardır kenditerine
takılıyor
"Çin'e gidip de
Tûrk ipeği alarak tarihe
geçtiniz..."
Naklen tekzip...
TBMM Genel Kurulu'nda kullanımı
yasak olmasına rağmen
miltetvekillerinin ellerinden
düşürmedikleri cep telefonlan geçen
hafta önemli bir ışlev üstlendi. Tarım
Bakanlığı Döner Sermaye Yasası
görüşülürken, söz alan miiletvekilleri
gübre sıkıntısı yaşandığını
vurguladılar. Tanm Bakanı Hüsnü
YusufGökalp ise, "Hiçbiryerde
gübre sonınu yok. Bana şimdiye
kadar tek bir üretidden böyle bir
şikâyet gelmedi" diyerek
milletvekillerinin yanlış bilgi
verdiklerini savundu. Gökalp,
konuşmasını bitirir bitiımez genel
kurul salonunda cep telefonlan
çalmaya başladı. Televizyondan
oturumu naklen izleyen üreticiler
bölgelerinden tanıdıklan
milletvekillerine cep telefonlanndan
ulaşmaya çalışıyordu. Milletvekilleri
de kulaklannda cep telefonlan sırayla
söz alarak seçmenlerinin ilettiği
şikâyetleri Tanm Bakanı'na aktardılan
- "Şu anda telefonda Adıyaman
Şanbayat ilçesinden bir üretid var.
Kendisi gübre bulamadığını
söylüyoP'...
- "Eskişehir'in sebze bölgesi olan
Sakarya Deresi'nden anyorlar, gübre
bulamıyoıiarmış..."
Konuşmasının üreticiler tarafından
naklen yayında tekzip edilmesi Tanm
Bakanı Gökalp'i kızdırdı. Bazı gübre
üreticilerinin spekülasyon yaptıklannı
savunan Gökalp, "Not aldım. Bu
bölgelerde gübre sorunu olup
olmadığını araştıracağım" diyerek
durumu geçiştirdi...
Türey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karakoyun, Emine Kaplan
tbmm@ciiiiihuriyetcom.tr
A N M A
BEDİATARAN
AILESI VE ARKADAŞLARI OLARAK
VEFATININ BEŞİNCİ Y1LINDA
RAHMETLE ANIYORUZ.