09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 MART 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Batı basın yayın kuruluşlanna santralla ilgili kitapçık dağıtarak kamuoyu oluşturuyor Yunanistan'm Akkuyu çabası• Türkiye'de nükleer enerji tartışmalan sürerken Yunanistan Akkuyu santralının yapılmasını engellemek için harekete geçti. Türkiye'de deprem riskinin büyük olduğunu belirten Yunanistan, tüm devletleri santralın yapımına engel olmaya çağırdı. Atina, Akkuyu'da kurulacak santralın bölge ülkelerini olumsuz olarak etkileyeceğini vurguladı. EMtNE KARAKİTAPOĞLU CENEVRE - Türkiye'de Akkuyu nük- leer santralının yapımına ilişkın tartışma- lar alevlenirken Yunanistan da, santralın inşasını durdurmak için atağa geçti. Batı basın-yayın kuruluşlanna gönderilen bil- gi kitapçıklanyla kamuoyu oluşturulmaya çalışılarak Akkuyu'da kurulacak bir sant- ralın bölge ülkelenne zarar vereceği ve santralın başka amaçlar için de kullanıla- bileceği ileri sürülüyor ve bütün ülkeler santralın yapımını engellemeye çağrüıyor. Yunanistan Dışişleri Bakam George Pa- pandreu'nun saJı akşamı ismalCem'i ara- yarak Akkuyu santralına ilişkin kaygıla- rmı iletmesinin ardından, Yunanistan 'ın dış temsilciliklerinde de santralın yapımı- nı engelleyici girişimlerbaşladı. Yunanis- tan Ege BakanlığYnın hazırladıgı ve Yu- nanistan'ın Cenevre Daimi Temsilciliği tarafmdan dün basın-yayın kunıluşlanna gönderilen kitapçıkta, Türkiye'nin dep- rem riski yüksek bir ülke olduğu, kurula- cak santralın bölgedeki "sürpriz deprem- ler"i tolare edemeyeceği vurgulanarak santralın yapılmasına engel olunması is- teniyor. Türkiye'nin kapsamlı bir sismik risk analızi yapmadığına dikkat çekilen kıtapta, kaza olrnası halinde bölge ülkele- rinin nasıl etkıleneceğı haritalarla anlatı- lıyor. Bakan E&avet Papazoi, Atina Üni- versitesi tarafmdan 1998 yılında hazırla- nan kıtapçığın önsözünde, bütün ûlkelenn enerji gereksmımlerini sağlamalanna say- gı duyulmakla birlikte, Akkuyu'da kuru- lacak bir santralın sadece enerji gereksin- mesini karşılamaktan başka amaçlarla da kullanılabileceğıni belirterek şu görüşleri dıle getirdi: "Santral bütün boige için bir tehdittir. Santralın inşa edileceğj yer dep- remriskiyüksek bir böige olmasına kar- şnı bu gerçek göz ardı ediunektedir. Nük- leer ank soniDima ek olarak. ortaya çıka- cak bir kazadan bütün bölge ülkekri anın- da etkiknecekfir. Türkrje'nin Ege Deni- zi'ne boşaltnğı aokiar. çevreiçin neden en- dişe ettiğimizin göstergeskür. Türkiye, santrata ulustararas) standaıUara göre gü- venle işletecek bügi ve teknolojik birikim- denyoksundur. DahasL Türkiye'nin böige- de baskm askeri güç otana tutkusunun ge- tirdiği tehdh. uluslararası hukuka göster- diği sınırb saygısıyla da güçleniyor. L lusla- rarasıNon Protiferaüon aıuaşmasmı imza- lamış olması, nükleer santralın başka amaçfarlariakııllanılmamagnı garanti et- mez" Türkiye'nin hazırlık aşamasında kap- samlı birrisk çalışması yapmamasına kar- şın bakanlığmın bu konuda bilimsel bir çalışma yapüğını belirten Bakan, "Bütün ülkeleıi nükleer santral yapunına engel olacak çakşmalara kaülmaya ve Türki- ye'yeteknolojik veparasaJyardımvapma- ya davet edryoruz" dedi. Basın ve yayın kuruluşlanna gönderilen 17 sayfalık bilgi kitapçığında özetle şu gö- rüşlere yer veriliyor: "Türkive'nin kura- cagı bir santral bütün bölge için ciddi bir tehdfttir. Türkiyebaşkaenerji kaynaklan- na\aünm\apabdecekkennükieersan(rai- da ısrar etmesi, santrakn başka amaçlarla kullanılma kaygüanna yol açmaktadır. Kakfa ki, Türkive'nin son 30 yrtia nükleer teknolojrve sahip ohna çabakn ve nükle- er silah alnıa isteğine ilişkin spekülasyon- lar vardır. Santralın kurulması Türki- ye'nin bölge ülkeleriyle iUşldlerini daha az probtematik yapmayacaktır. Türkiye'nin Non-Profiferation anlaşmasını imzalamış oiması, santralın başka amaçlarla kutta- mlmagm engeUevemez. l hıslararası ku- ruluşlann atom enerjisiyte ilgili konularda yakmdan denetleme kapasitekri oimadı- ğından, nükleer teknolojinin askeri amaç- larla kullanıhnası engeOenememektedir. Santral, deprem riski çok yüksek bir böi- gede inşa edilecekür. Doğu Anadolu Fay Hatn ve Ege'deki faylann konumu. bölge- deki büyük deprem potansivelini artbr- maktadir. Her rürlü biMmsel çaflşmaya gö- re santraL ortaya çıkacak depremkri tola- re etmekten uzaknr. KaMı ki bölge "sürp- riz depremlere" açık bir bölgedir ve 1998 Adana depremi buntardan birisidir. Bölge- nin çok kapsamb bir sismik risk ve zarar anaKd iie yer inceiemeierinin bütün yöo- leriyle araşünlması gerekirken maaİesef Türkiye bu çabşmalan yapmadığmdan, mevcut öngörüler güvenUir değfldir. Santral kaza olması ve normal çahşma- sı sırasmda çevre için de büyük tehdh oluş- turmaktadır. Kaza durumunda ortaya ÇH kanrisklereilişkin çabşma vapılmamışar, ancak oiası bir kaza yayılacak radyasyon- dan Suriye, Ürdün, Lübnan, Kıbns, Yuna- nistan ilk 26-72 saatte. Bulgaristan, Mısır, tsrail ise ilerleyen haftalarda etküenecek- lerdir. Türkiye çevre için yapdan birçok uluslararasıanhşmayıimzaiamamtştır. Bu da gerek ülkesi içerisinde gerekse ülke dt- şmda çevreye duyduğu saygımn açık bir Akkuyu santralına tepki Nükleere karşı 'Halk Meclisi' İZMİR/MERSİN (Cum- hnriyet)-Akkuyu'da bir ara- ya gelen nükleer karşıtlan, 'Nükleer Santnıla Karşı Halk Meclisi' oluşturdular. Mersin'de buluşan nükleer santral karşıtlan, mücadele- de çıtanın yükseltildiğini be- lirterek "Akkuyu köylüleri önde olmak üzere srvil top- hımörgüderi,partiler,sendl- kalarveduyarbyurttaşlann kararhhğrvta bu santrakn yapdmayacagmı gösterece- ğjz" dediler. Hükümetin Akkuyu'da yapımım planladığı nükleer santralın ihale sürecini baş- latmasının ardından, santra- la karşı yaşam hakkıru savu- nan dinarnik güçler dün Mersin'de toplandılar. 50'yi aşkın sivil toplum örgütü, sendika ve partının yanı sı- ra bilim adamlanmn da ka- tıldığı toplantıda, Akkuyu ve çevre köylüleri de yer al- dı. Büyükheceli Köyü Der- neği Başkanı Ahmet Budak, köylülerin Akkuyu'nun ger- çek sahibi olduğunu belirte- rek "Bu mücadeie yamızca Akkuyu köyhısünün yaşam mücadelesi değfl, Türki- ye'nin tüm duyarfa kesimle- rinin mücadelesJdir" dedi. Budak, Akkuyu köylüle- rinin, Bergama köylüsünün siyanürle altın madenı işle- tilmesine karşı verdiği mü- cadeleyi ömek aldığını da bildirerek "Bergama dene- yimini Akkuyu'da yaşama geçirecegiz. Köylülerin Ön planda olacağı nükleersant- ral karşıt mücadeiede halk bizim peşimizden geisin. Bu süreçteBergama köylülerini deyammrzda görmekistiyo- ruz. KesinUkle şiddete baş- vnrmarian, y-aşam hakkımı- n kendi irademizle koru- mak için aâkleer santrala karşı direaecegH" dedi. Toplantıya, Bergama köylüleri ve Nükleer Sant- rallara Karşı tzmır Güçbir- lığı Platformu adına katı- lan Oktay Konyar da, nük- leer santrala karşı mücade- iede çıtanın yükseltildiğini söyledi. Resmi Cazete'de yayımlandı Riski kaldırmak için kalite esasları ANKARA (ANKA) - Türkiye'de nükleer santral kurulmasına ilişkin tartış- malar sürerken Başbakan- lık, nükleer enerjiye karşı çıkanlann ortaya attığı "tehBke" riskini ortadan kaldırmak için tesislerde, yer tahsisinden işletme li- sansı ve iiretım aşamasma kadar bütün evrelerde uyul- ması gereken kalite esasla- rmı belirledi. Şırnak-Silopi Yenibir termik santral ANKARA (AA) - Güneydoğu Anadom bölgesinde kurulması planlanan termik sant- ral yapımmda ilk adım aölıyor. TEAŞGenel Mûdürlüğü*nün bir süreden beri proje ça- lışmalannı sürdürdü- ğü Şırnak-Silopi ter- mik santralının fîzibi- lite etütlerinin yapıl- masına yönelık ihale 2İ Mart'ta yapılacak. Bu konudaki ulus- lararası ihalenin tek- liflerinın bu ay içinde almarak TEAŞ Genel Müdürlüğü'nce kısa sürede değerlendiril- mesi bekleniyor. Yan akışkan yatak dizaynına göre inşa edilmesi planlanan santralın yapunı yuz- de 100 dış kredi ile gerçekleştirilecek. Santraltn yapımı talep gelmesi halinde "anahtar tesfim" ola- rak gerçekleştirilecek. Resmi Gazete'de yayun- lanan "NükleerTesisler İçin Kalite Temin Programı Te- mel Esaslar Yönetmebgi'' ile bir nükleer tesısın üsans- lanmasını isteyen başvuru sahibinin etkin bir kalite te- min programı oluşturması ve yürütmesiyle ilgili esas- lar belirlendi. Yönetmelik, nükleer te- sislerin yer lısansı, inşaat li- sansı ya da işletme lısansı için başvuran her başvuru sahibinin, güvenlıkle ilgili sistem, yapı ve tesiste yürü- tülen faaliyetler için etkin ve kapsamh bir kalite temin programı oluşturmasını hükme bağladı. Bu çerçe- vede başvuru sahipleri, tesi- sin ömür sürecinin her saf- hasında sürdürülecek faali- yetlerle ilgili kalite temin programlanm, ilgili her saf- hanın planlanmasmı çizel- gelerle uyumlu olarak oluş- turmakla yükümlü kıhndı. Başvuru sahibinin bu sü- reçte başka kuruluşlan yet- kili kılabileceğı, ancak her programm oluşturulması. uygulanması ve etkınlığı ile ilgüi sorumluluğun başvu- ru sahibine ait olması esası gelirildi. İnşaat lisansı başvuru- suyla birükte, kapsamlı bir "Kaliteteminprogram el ld- tabımn" başlıca kalite te- min programı uygulama yöntemlerinin kopyalanyla birlikte Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'na sunul- ması zorunluluğu getiri- lirken, başvuru sahibi, el ki- tabında programm uygula- nacağı güvenlikle ilgüi sis- tem, bileşen, yapı ve faali- yetleri açıkça tanımlayacak. Kalite temininin derece- sinin, güvenlik açısından önemi ile orantıh olması is- tenirken, uygulanacak gü- venük yöntemleri de el ki- tabuıda aynntılı olarak yer alacak. Oltacılar l ııkapaıu'ııa taşındı Onanm çabşmalan nedeniyle 24 Şubattan Hibaren araç ve yaya traüğine ka- pablan Galata Köprüsû, köprü müdavimi ohaalann da mekân değjştirmesi- ne neden oldu. Araç ve yaya trafiğiyle birlikte amatör batakçılar Unkapam-Atatürk Köprusü'ne taşmdL Köprünün trafiğe kapanması, özel- likle Vatan Caddesi-l nkapanı-Şişhane güzergâhı ile Unkapaıu-Eminöaü arasında trafiğin kühlenınesine yol açarken işkrine gedkmeli gi- debüen yurttaşlar, çahşmalann bir an önce tamamlanmasını bekhyor. Yetkililer ise 20-21-22 Mart tariblerinde köprü kapaklannm açılma- 9 için çahşmalann yoğun bir şekilde sürdüğünü belirterek, "1 Nisan ve 30 Haziran tarihlerinde köprünün eksik ve kusurtu işlerinin yapd- ması için köprünün sadece Haliç tarafindaki taşıt yolu yava ve taşıt trafığine kapah olacak. 1 Temmuz ve 30 Eylül tarihlerinde de aym işler için köprünün Marmara tarafindaki taşıt yolu yaya ve araç trafığine kapanacak" dediler. (Fotoğraf: KADER TUĞLA) 31 Aralık 2004'e kadar ilkokul mezunlan ehliyet alabilecek Trafik Katıunu9 nda ANKARA (AA)- Karayollan Trafik Kanunu'nun bazı maddelerinde değişiklik yapüdı. ı : • Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Karayollan Trafik Kanununda değişiklik yapıbnasma dair kanun tasansı'*nda, kamyon, çekici ve otobüslerde takograf, taksilerde taksimetre zorunluluğu devam ederken 2918 sayılı Karayollan Trafik Kanunu'nun yürürlüğe girdiğil3Ekiml983 tarihinden önce üretilen araçlarla, resmi taşıt olarak tescil edilmiş ve edilecek olanlar ile şehiriçi ve belediye mücavir alanı içerisinde yolcu ve yük nakliyatı yapanlarda takograf bulundurma ve kullanma zorunluluğu kaldırıldı. Takograf cihazlan mekanik, elektronik olabileceği gibi elektro mekanik de olabilecek. Aynca araçlarda bulundurulması zorunlu BingöVde çıg: 2 olu BİNGÖL(AA)-Bin- göl'ün Genç üçesinde çığ altmda kalan ikı kişı öldü, bir kişi de yaralı olarak kurtanldı. BingöFün Koçsırtı köyüne giden altı kişi, çığ altmda kaldı. Alö ki- şiden üçü, kendi imkân- lanyla kurtulduktan son- ra yardım getinneye kö- ye gittüer. Vatandaşlar, çığ altmda kalan Meh- metSezer'i de 9 saat son- ra sağ kurtarmayı başar- dı. Fevzi Baüdan iie Ubeyduüah Ulema'run ise cesetlen kar altmdan çıkanldı. • Taksimetre, takograf gibi cihazlan bozuk imal edenler veya bozulmasına vasıta olanlar ile bu durumdaki cihazlan kullanan araç sürücüleri ile işletenler, 3 aydan 6 aya kadar hapis cezası ve 526 milyon 700 bin lira hafif para cezasına çarptınlabilecekler. gereçleri bulundurmayan. kullanamayan ve kullanılabilir durumda bulundurmayan sürücüleTe verilen 1800 liralık para cezası, 8 milyon 500 bin liraya, taksimetre, takograf bulundurmayan, kullanmayan ve kullanılabilir durumda bulundurmayan sürücülere verilen 7 milyon 200 bin liralık para cezası ise 8 milyon 500 bin liraya çıkanldı. Trafikten men etme Sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse, aynca tescil plakasına da aym miktarda para cezası düzenlenecek. Kanuna göre, taksimetre, takograf gibi cihazlan bozuk imal edenler Güclükler veya bozuhnasma vasıta olanlar ile bu durumdaki cihazlan kullanan araç sürücüleri ile işletenler, 3 aydan 6 aya kadar hapis cezası ve 526 milyon 700 bin lira hafif para cezasma çarptınlabilecekler Aynca, uygun durumda bulunmayan araçlar trafik zabıtasınca eksikleri giderilinceye kadar trafikten men edilebilecek. Kanunun 112. maddesinde yapılan değişikhkle de, sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç ohnak üzere, bu kanundaki hafif para cezasmı, belgelerin geri alınması ve iptali veya işyerlerinin kapatılması cezasmı gerektiren suçlarla ilgüi davalara trafik mahkemelerinde, bunlann bulunmadığı yerlerde yetki verilen sulh ceza mahkemelerinde baküacak. Karayollan Trafüc Kanunu'na aynca bir madde eklendi. Trafik zabrtalan yetkffi Ek maddeye göre, "aUcoDü araç kuDanmak" suçunu birinci ve ikinci defasmda işlemek, "bir yıl içinde hız smırmı 5 defa" ihlal etmek, "100 ceza puanını doldurmak" suçlanndan birinin tespıtı halinde, sürücü belgelerini geçici geri alınması işlemlerine trafik zabıtalan yetkili olacak. Geçici maddeye göre, A1,A2, B, C, D v e E sınıfı sürücü belgesi alacak olanlarda aranan en az ortaokul veya 8 yılhk temel eğitimi bitirmiş bulunmalan şartı, 31 Aralık 2004 tarihine kadar aranmazken ilkokul mezunu olmalan yeterli sayılacak. AYDEVLANMA EMRE KONGAR TÜSİAD ve Demokrasi-1 Demokrasi de; pek çok kavram, kurum ve ide- oloji gibi endüstrileşme sürecinin bir ürünüdür. Endüstrileşme süreci ise toprağın ve onun üze- rindeki canlı cansız her şeyin mülkiyetine ve bu mülkiyetin dinsel ideoloji aracılığıyla desteklenme- sine dayalı ortaçağ imparatorluklarını yıkan olu- şumdur. Dolayısıyla, toprak sahibi olan "asiller" sınıfı ile ona destek veren ve iktidarı paylaşan "ruhban" sı- nrfının egemenliğine, endüstrileşme süreci son ver- miştir. Krallar, imparatorlar, papalar, patrikler, sultanlar, halifeler, padişahlar, şeyhülislamlar, piskoposlar, mollalar, papazlar, imamlar, dükler, kontlar, beyler, paşalar, eşraf ve ayan, kısacası bütün toprak ağa- lığına ve dine dayalı egemenlik sahipleri, endüstri- leşme süreci sonunda siyasal iktidarlarını yitirmiş- lerdir. Iktidar değişikliği ise "birdenblre" olmamıştır. Uzun ve ne yazık ki kanlı bir süreç sonunda ön- ce endüstrileşmenin güçlendirdiği sermaye sahip- leri, yani tüccar ve sanayici, kısacası "burjuvaa", bu egemenliğe ortak olmuştur. Bu ortaklık "meşruti" rejimleri dogurmuştur. Başta yine simge olarak dinsel kimliği de olan bir kral ya da sultan, ama altmda iktidan toprak ağa- lan ve din adamlanyla paylaşan tüccar ve sanayi- cilerin de bulunduğu bir meclis. Bir süre sonra endüstrileşme süreci ivme kaza- nınca, sermaye sahiplerinin yanında kaçınılmaz ola- rak bir de işçiler ortaya çıktı. Emeğe dayalı endüstrileşme süreci hız kazandık- ça işçi sınıfı da zorunlu olarak büyüdü ve güçlen-- di. işte "demokrasi" yine uzun ve kanlı savaşımlar- la, bu sınıfın "bir adam, bir oy ilkesini" uygulama- ya koyarak iktidara ortak olmasıyla ortaya çıktı. •. Böylece Batı Avrupa'da, dinsel ve feodal impa- ratorluklar yıkıldı, önceleri mutlakiyet ve sonralan meşrutiyetle idare edilen rejimler çöktü, yerierine endüstriye dayalı "ulus-devietler" kuruldu. Bu devletlerde, "köyiü" artık "işçi" olmuş, "top- rağa bağımh köte", "özgür ve eşit vatandaş" hax line gelmişti. Bu çerçevede, bir "soğuk savaş" terimi olan "burjuva demokrasisi" kavramının da tarihsel sü- rece uygun olmadığını da vurgulamalıyım. Dünyanın hiçbir yerinde doğal oluşum sonucu olarak burjuvazi tek başına "demokrasiyi" kurma- mıştır. Burjuvazinin tek başına gidebildiği en ileri nokta "meşrutiyettir." Demokrasi ancak işçi sınıfının gelişmesiyle ve "insan haklanna" dayalı "özgür vatandaş" kav- ramının kabul edilmesiyle kurulabilmiştir. Pek doğal olarak, elindekileri korumak isteyen burjuvazi de kendi gelişmesine koşut olarak üret- tiği işçi sınıfı ile uzlaşma aramış ve demokrasinin kuruluşuna destek vermek zorunda kalmıştır. Bu kısa özet, "Baü Avrupa'da" kendiliğinden ortaya çıkan endüstrileşme ve demokratikleşme sürecinin öyküsüdür. Osmanlı Imparatorluğu, burada anlatılması çok uzun olan nedenlerden dolayı endüstrileşme süre- cini kaçırmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, endüstrileşemediği için güçsüzleşmiş, güçsüzleştiği için yenilmiş ve işgal edilmiş Osmanlı topraklan üzerinde bir "Kurtuluş Savaşı" ile kurulmuştur. Kökeninde "endüstrileşme" değil, bir "askeri zafer" yatar. Bağımsızlığını savaşla elde eden Cumhuriyet, endüstrileşme sürecini "tepeden inme" yöntem- lerie gerçekleştirmeye çalışmıştır. "Atatürk Devrimleri" ve bu arada "AJtı Ok", 1920'lerin, 1930'lann Anadolusu'nda bu sürecin uygulamalandır. Bu uygulamalann son hedefi, "demokrasiyi" yerteştirmek, "demokrasiyi" yerleştirmek için de iki çağdaş sınıfı, "sermaye sınrfım" ve "işçi sını- fını" devlet desteği ile üretmektir. Cumhuriyet'in ilk yıllannda ve çok partili düzen- de, 1960 yılına kadar devlet, sermaye sınrfına tam bir destek vermiştir. 1960 yılında yapılan askeri müdahaleden sonra kabul edilen 1961 Anayasası ile aynı destek, ser- maye sınıfına verilmeye devam etmekle birlikte bu kez işçi sınrfının da arkasına konulmuştur. Bu tutum hem rasyoneldir hem de tarihe uygun- dur. Çünkü "demokrasi"nin yerleşmesi için önce güçlü bir sermaye sınıfı, sonra da güçlü ve örgütlü bir işçi sınıfı gereklidir. TUSlAD'ın bu süreç içindeki konumu ve önerdi- ği son "ahlak kurallan"n\n çözümlemesi haftaya. Zehip yüklii gemiye el konuldu • tSKESDERUN (Cumhuriyet) - Türkiye'ye "zehirli yük, nükleer atık" getirdiği ve alıcısı belh olmadığı için 2 bin 500 ton kömür külünün (baca külü) boşamlmasına izin verilmeyen Ispanya'nm Valencia Limanı'ndan gelen Ulla adlı gemiye "kaçakçılık" yaptığı gerekçesiyle İSDEMİR Limanı'nda el konuldu. İSDEMİR Gümrük Müdürlüğü yetkilileri, 25 Şubat'ta lımana yanaşan gemideki yükün konşimentosu ile gemi personelinin ifadesinde çelişki bulunduğu gerekçesiyle yükü boşalttırmadı. Yükün, "zehrrli" ya da "nükleer atık" olabileceğini beürten yetküüer, yük numunesini inceletmek üzere ODTÜ'ye gönderdiler. Prof. Dr. Ülkü Yetiş yaptığı incelemenin ardından yükün zehirli ya da nükleer atık olmadığını, ancak krom oranının tehlike smuı derecesinin üç katı daha vüksek çıktıgını bildirdi. artıransüslcrrJır." KEEP,*7WALK!NG
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle