17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 4 ŞUBAT 2000 PERŞEMBE CUMHURtYET SAYFA HABERLER Cemr KKTC'ye gidlyor • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -Dışışlen Bakanı Ismail Cem, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve KKTC hükümet yetkilileri ile görüşmelerde bulunmak üzere 26 Şubat Cumartesı günü KKTC'ye gidiyor. Görüşmelerin gündeminde Kıbns sorununun çözümüne yönelik olarak başlatılan BM dolaylı görüşmelerinin tamamlanan 2. tuntnun değerlendirümesi ve yaz ayında gerçekleştirilmesi düşünülen 3. tura ilişkin hazırlıklar bulımuyor. Öcalan'm satakası yok • AJNKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Ankara 2 No'lu DGM tarafından ölüm cezasına çarptınlan Abdullah Öcalan hakkındakı karann kesmleşmesine karşın adli sıcıl kayıtlanna henüz ginnediği belirlendi. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 12 Eylûl 1980'den önce işledikleri suçlar nedeniyle yargılanan Abdullah Öcalan ve Kesire Öcalan'ın 11 Ocak 20OO'de alınan adli sicıl belgesinde sabıka kaydına rastlanmadığı bildirildi. Milli GÖPÜŞ davası • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - 'Devletın sıyasi, hukuki, iktisadi temel nızamlannı dini esaslara göre değiştırmek amacıyla anayasal düzenı yıkmaya teşebbüs ettikleri' gerekçesiyle, aralannda, haklannda ıdam ıstenen kapatılan RP'nin eski yöneticilerinin de bulunduğu 28 sanığın yargılanmasına devam edıldi. Ankara 2 No'lu DGM'de görûlen ve kamuoyunda 'Milli Görüş' davası olarak bilinen davanın dünkü oturumunda Mahkeme Başkanı Turgut Okyay, sanıklar Şevki Yılmaz, îbrahim Halil ÇeükveîmdatKaya hakkındakı gıyabı tutukluluk hallerinin devamına karar vererek dunışmanın ertelendiğini açıkladı. Türktarımı paneüI ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Türkiye Odalar ve Borsalar Bırlıği'nce (TOBB) düzenlenen 'Avrupa Bırlığı Sürecinde Türk TantnT konulu panel dün gerçekleştınldı. Panelde, Tanm ve Köy tşleri Bakanı Hûsnü Yusuf Gökalp, FAO Türkiye Temsilcisi Maharaj Muthoo ve AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Karen Fogg açılış konuşmalannı yaptılar. BM Tanm ve Gıda Organizasyonu Türkiye Temsilcisi Maharaj Muthoo, Uluslararası Para Fonu'nun tanm sektörü için Türkiye'ye dayatüğı reçetelere karşı çıkti. Hoştaş hakkmda pyabi tutuMama • ANKARA (AA)- Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesi, başkentteki bir gasp olayında kullandığı Mercedes marka otomobiün kaçak olduğu iddiasıyla 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan eski Rize Emniyet Şube Müdürü Davut Hoştaş hakkmda gıyabı tutuklama karan verdi. Duruşma ertelendi. FP'den ihraç • İSKENDERUN (Cumhuriyet) - Fazılet Partisı îskenderun tlçe Yönetim Kurulu, Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş'ın yazıh uyansı üzerine 2. Başkan Süleyman Sakman'ı partıden ihraç etti. Daha önceden FP îlçe Başkanlığı da yapan Sakman, 1984yılında ticaretle uğraşırken sattığı çakmaklann kaçak çıkması üzerine yargılanmış ve hüküm gıymıştı. Cumhurbaşkanlığı seçimi gerginliği, yeni hükümet senaryolannı gündeme getirdi Siyaset Köşk'e kilitleiMİiANKARA (Cumburiyet Bûro- su) - Hükümet ortaklan arasında cumhurbaşkanlığı seçimleri konu- sunda yaşanan gerginlik nedeniy- le yeni hükümet senaryolan gün- deme geürken; TBMM "içinden" aday adaylan da çalışmalanna hız verdi. Milli Savunma Bakanı Sa- bahattin ÇakmakoğhTnun, 7 aylık icraatını anlatan kitaplan rrullet- vekillerine dağıtması dikkat çek- ti. DSP kulislerinde "5+5" formü- lüyle ilgili anayasa değişikliği önerisinin komisyonda görüşül- mesı sırasında Başbakan Bülent Ecevit'e Köşk yolunu açmak ıçin "ûnhersite mezunu ohna" koşu- lunu kaldırmaya yönelık bir öner- ge verilebileceği beklentisi dile getirildi. Cumhurbaşkamnm iki kez seçilebümesine yönelik ana- yasa değişikliğine karşı çıkanlar, "DemireTe3 yıluzatma" formülü- nü de yeniden tartışmaya açtı. TBMM kulislerinde dile getiri- len bazı senaryolar şöyle: 'Demirel 3 yıl uzatmaya raa ohır': Cumhurbaşkanının 5'er yü- lığına iki kez seçilebilmesi öneri- si çeşitli kaygılara yol açtı. Öneri- rün sistem açısından ciddı sakın- calar doğuracağı, cumhurbaşkan- lannın ikinci kez seçilmek için si- yasetçilere ödünler vereceği belır- tilirken; Demirel'e 5 yıl daha ve- rilmesine tepki gösteren milletve- killerinin 3 yılhk uzatmaya razı olabileceği bildirildi. Cumhurbaş- kanlığı seçimlerinin ciddi bir kri- ze yol açmaması için önümüzde- ki günlerde, bu önerinin yeniden öne çıkabileceği bildirildi 'MHPTiÇakmakoğhı'nungiri- şmıi': Demirerie devam formülle- rinin zora girmesi TBMM "içm- den" aday adaylanna umut verdi. MHP'li Milli Savunma Bakanı Sa- bahattın Çakmakoğlu'nun adaylık yanşına girebileceği belutildi. Anayasa değişikliği için 2. tura çıkan Ciller, Kutan'dan destek istedi 'Mesut Yılmaz bunalıma yatıyor'ANKARA (Cumhariyet Börosu) - DYP Genel Başkanı Tansu ÇBer, Cumhurbaşka- nı Sâkyman Demirel'e. yeniden adaylık yo- lunu açan "5+5 modefiae" ilişkin anayasa de- ğişikliği sürecinin hızlandınlması amacıyla ikinci kez liderler turuna çıkü. Çiller'in dün ilk görüşmeyi yapüğı FP Genel Başkanı Re- cai Kntan, cumhurbaşkanının halk tarafın- dan seçilmesini öngören anayasa değişikliği önerisinin öncelikle görüşülmesinde ısrarlı olurkenu ancakbundansonra5ara5ÖBeri- SBÜ mûzakere edebflecekterini" söyledi. ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmazı, "fariz avahğT yaparak cumhurbaşkanlığı pe- şinde koşmakîa suçlayan Çiller, u Yıhnaz'nı geçmişte krize yatarak başbakan olduğunu" savundu. Tansu Çiller, "Şhndide 'bir kez da- ha krize yatanz, cumhurbaşkanlığını kapa- nz' hesabında. Cumhurbaşkanhğı malntnu, bir partinin iidertik sonınuna kurban edile- cekkadarhafifeahnamaz"dedı Çiller, lider- ler turu öncesinde topladığı parti grubunda ise "açtkoy" önerisını gündeme getiren Yü- maz'ı hedef aldı. Cumhurbaskanmı halkın seçmesi önerisinin kabul görmemesi üzeri- ne 5+5 modelini gündeme getirdiklerini, ay- nı önerinin ıktıdar kanadı tarafından da ha- zırlandığuu ve 3 hükümet ortağımn imzası- nı taşıdığını aktaran Çiller, hükümet ortağı partüerin liderleri dışında milletvekillerinin bu öneriye imza atmamğma işaret etti. Çiller, dün başlattığı liderler turu çerçeve- sinde ilk olarak FP lıderi Kutan'la görüştü. Çiller, bazı hukukçulann ilk öneri reddedi- lirse 2. önerinin 1 yıl boyunca Meclis'e ge- tirilemeyeceği yönünde kuşkulan olduğuna işaret ederek "Biz bu görûşte değfliz" dedi. Çilier, anayasa komisyonunun, halkoyiama- sına ilişkin önerinin öncelikle görüşülmesı için üyelerin üçte birinin imzasıyla toplanü- ya çağnlabüeceğini ifade etti. Çiller, "DYP'nin hükümete gjrebieceğr yorumlannın anımsatılması üzerine ise "Varsaynniar üzerinde konoşmam. Aacak DYP'ninrçindeotanadığı hükümederinülke- yi ne duruma getirdiği görülmüştür'" dedi. Kutan da FP'nin çizgisinde bir değışiklîk olmadığun ve cumhurbaşkanının halk tara- fından seçilmesinde ısrarlı olduklanm söy- ledi. Çiller'in partisinin cumhurbaşkanlığı se- çimiyle ilgili birtıkaruklık yaşanmamast için 5 arü 5 önerisine de destek verdiğinı anlat- üğını kaydeden Recai Kutan, "Tekffimmiıı Betkesmi görmeden fldnci bir öneriye imza atmamız söz konusu değü." dıye konuştu. Kutan, anayasanın partüerin kapatılma- sıyla ilgili 69. maddesinin değiştırilmesiyle ilgili bir koşullan bulunmadığını öne süre- rek "Bizfan böyle bir teklifuniz yok, ancak gazeteterde Sayııı Ecevıt'in böyle bir çaks- matan otduğu yönünde haberier var" diye konuştu. Kutan, 5+5 önerisiyle ilgili olarak iktidar ortaklan arasında da tam bir görüş birligi bu- lunmadığmın ortaya çıktığmı savundu. Ku- tan. başka birsoruyu yanıtlarken FP'nin 5+5 önerisiyle ilgih bir herhangı bir pazarlık içi- ne girmeyeceğini öne sürdü. Çakmakoğlu'nun milletvekilleri ve gazetecüere "29Mayıs-31 Ara- hk dönemi faanyeaerin ne ilişkin 46 sayfalık bir kitap göndermesi dikkati çekti. Ecev» Köşk'e: DSP'liler, Baş- bakan Ecevit'in Köşk'e çıkması umutlanm yitirmedi. DSP kuhsle- rinde, cumhurbaşkanlığı seçimle- riyle ilgili anayasa değişikliği öne- risi TBMM Anayasa Komisyo- nu 'nda görüşülürken u finiversite mezunu otana" koşulunun kaldı- nlmasına ilişkin bir değişiklik önergesı verilebileceği belirtıliyor. Yılmaz Köşk'e: ANAP yöneti- mi, Ydmaz'ı Köşk'e çıkarma he- sabı yapıyor. ANAP'lılar "Demi- rel oimazsa, DSP'nin MHP'ü bir adaya oyvermeyeceğini, bu neden- le Yrimaz'uı şansının yüksekceği- ni" savunuyor. ANÂPın, Yıl- maz'ı köşke çıkarabılmek için Çil- ler'e "merkez sağda buieşmeyi" gündeme getırebıleceğı de yapı- lan hesaplar arasında. Bu görüşü sa\amanlar, Çiller'in, "merkez sa- ğm Bderliği' 1 koşuluyla Yılmaz'a destek \ ereceğini Deri sürüyorlar. DYP hükümetegiren Hükümet ortaklan DSP ve MHP'nin ANAP'la ilişkilerinin gerginleş- mesi DYP'de farklı hesaplara ne- den oldu. DYP lideri Tansu Çiller, seçim sonrasında "hırçmdeğQ,ya- pta muhalefet" söyleminin yaru srra konuşmalannda DSP'yi he- def almamaya özen gösteriyor. DYP kurmaylan, Yılmaz'ın, aske- ri hedef alan ve yeni geliştirdiği Güneydoğu politikası nedeniyle yıpranacağı hesabmı yapıyorlar. Çıller'in "medŞ^ia banşma" ça- balannın altında da ANAP yerine iktidar ortağı olma hesabuun yat- tığına işaret ediliyor. ANAP ve DSP'siz hükümet: Cumhurbaşkanlığı seçimi konu- sunda hükümetteta görüş aynlık- lanm öne çıkaran FP'üler, bazı ye- ni hükümet olasılıklanru günde- me getiriyorlar.. CHP Inönü'de ısrarh: TB- MM'deki siyası partiler cumhur- başkanlığı konusunda yeni formüJ arayışına girerken, TBMM dışın- da kalmasuun sıkıntısını bu konu- da da çeken CHP, Onursal Genel Başkan Erdal tnönü'nün cumhur- başkanlığına aday gösterilmesi konusundaki ısrarmı sürdürüyor. Cumhurbaşkanlığı makamım dol- duracak en uygun kişinin Erdal tnönü olduğunu her firsatta yine- leyen CHP'liler, "hiç khnse yok- muş gjbi Süle>man Demirel'e takt- hp kalmamn Türkiye mmnma ha- karet oMuğunu" dile getiriyorlar. Çankaya gerginliği Ecevit-ANAP tartışması kızışıyor ANKARA (Cumhuri- yetBûrosu)-ANAP Genel' Başkan Yardımcısı SaUh Yıldınm, Başbakan Bü- lent Ecevit'in liderlerine yüklenmesine "Kişilerin dûşüncelerine ambargo koymak, düşüncelerini dayatmayla bir yerlere ta- şımak, nderHkle ilişkisi olan şeyler değiklir" dıye- rek yanıt verdi. Yıldrnm, partisinin cumhurbaşkanı seçimi konusunda "açrit, net ve samimi oMuğunu" savundu. Yüdınm, TBMM'de düzenledıgı basm toplan- tısında, bir gazetecinin Ecevit'in "MerBk" ile il- gili sözlerini ammsatarak bu konudaki görüşlerini sorması üzerine şunlan söyledi: "Bunu demokrathkla ve özgür düsünceyle bağ- daştırmam mümkün de- ğüdir. Lideruğin fonksi- yonlan, misyonlan çok faridMhr.Kişfleriniradesi- ni, düsüncesinedayatmay- la basla koymak değiktir BderBk. Bunu birbirine kanştırmamak gerekir. LJderlik, geleceği planla- yan, geiecekteki sorunlar- la alakah konularda gru- buna da bireye de >t)l gös- terici olabilecek ev^afta fi- Idr sergileyen, bunlan ohısturan kişi ohnahdır. Yoksa kisilerin dûşüncele- rine ambargo koymak, düşüncelerini da\-atmayla bir yerlere taşımak Kder- likle ilişkisi olan şeyler de- ğiklir. BeUd gecmişteki ti- deriik anlayışı buydu. A- ma bugünkü demokratîk ortamda nderfiğin tammı veanlamıbu değfl." Yıldı- nm, partisinin cumhur- başkanı seçimi konusunda "açık, net vç samimi oMu- ğunu" belirterek "Bizim sorunumuz Idmin seçfie- ceğryle Ugili değüdir. Biz sistemle, ilkeyle ilginyiz'' dedi. Cumhurbaşkanı se- çimmin açık oyîa yapıl- ması isteklerinin bunun bir göstergesi olduğunu anlatan Yıldınm sözlerini şöyle sürdürdü: "Befirii çevrekr, sorun ve sıkmtnunANAP ile Diş- Idsi olduğu yönünde söy- lemde bulunuyoriar. Bi- zim Sayın Demırel'le hiç- birsorunumuz>üktur. De- mireTin uzun süren bir si- yasi geçmişi vardır. ANAP'nı bu süreçte ken- disrvle birükte belki aynı saflardabeUd karşı saflar- da calışmış arkadaşlan- mıztabii ki olacakür. Bun- Iarm bu süreçten olumhı ve olumsuz etkflenmeleri debeklenmendiıf Prof.Dr. Aysel Çelikel tarafindan İlhan Sdçuk'a İLHukuk Fakültesi rozeti takıürken hocanmeşi Meriç Vetidede- oğhı'nada birplaket verüdL (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) Hıfzı Veldet Velidedeoğlu 'nun ölümünün sekizinci yılı 'Efsane hukukçu' anüdıIstanbul Haber Servisi - Ord. Prof. Dr. Hnzı Veldet Velidedeoğlu, ölümü- nün 8. yılmda IÜHF Eğitim, Öğretim ve Yardrmlaşma Vakfı'nca dün Arma- da Oteli'nde düzenlenen toplantıyla anıldı. tÜ Hukuk Fakültesi'nin kurumsal- laşmasında ve geleneklerinin oluştu- nılmasında Velıdedeoğlu'nun katkı- lanm anlatan tÜHF Eğitim, Öğretim ve Yardımlaşma Vakfi Başkanı Prof. Dr. Aysel Çeükel,medeni hukukun bi- limsel içeriklı öz Türkçe ilk kıtaplan- nı Velidedeoğlu'nun yazdığını anım- sattı. Çelikel, Türk Medeni Kanu- nu'nun Velidedeoğlu tarafından Türk- çeleştirihp Türk Yurttaşlar Yasası ola- rak amhnası sağlanmasına karşm, ye- ni yasanm yine aynı adla anümasunn düşündürücü olduğunu söyledi. Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakül- tesi Dekanı Prof. Dr. Aydın Aybay ise 12 Mart 1971 darbesinin, devrimci ki- şiliğine karşı olduğu ve o yıllarda Cumhuriyet gazetesinde yazdığı için Velidedeoğlu'na, aym yaştaki başka bir hocaya verilen emekliliğinı ertele- me hakkını tanımadığrnı anrmsatarak kurumlaşmasına büyük emeği geçen Hıfzı Veldet'i IÜ Hukuk Fakülte- si'nden uzaklaşnrdığmı kaydetti. Gazetemız Yaym Kurulu Başkam İlhan Selçnk ise Velidedeoğlu'nun, yaşamı 1923 Aydınlanma Devrimi ve Tüîkiye cumhuriyeti tarihiyle özdeş- leşmiş bir efsane hukukçu olduğunu söyledi. Selçuk, Velidedeoğlu'nun Cumhuriyet devrimi, üniversite refor- mu, çok partili dönem, 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül'ün gelgitleri içinde gün geçtıkçe büyüyen birkişilik oldu- ğunu vurguladı. Selçuk, Hıfzı Vel- det'in, bir medeni hukuk hocası olma- sma karşın, Türkiye'nin gehniş geç- miş en iyi anayasası olan 1961 Ana- yasası'yla sosyal hukuk devleti kavra- mını getirdiğini vurguladı. Selçuk, Velidedeoğlu'nun medeni hukukçauşmalannın. dinsellikten sıy- rdıp laikleşme>i pekiştırdiğinı belirte- rek, "Hocamn istediği sosyal devlet kavramımn 1923 laik cunıhuriyetinin kapsamı içinde olması. Türkiye'nin pusulası ohnahdır" diye konuştu. IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(S doruk.net.tr FRANKFURT - Bu satırlar yazılırken Aiman Federal Idare Mahkemesi (Almanya'nın Da- nıştay'ı) toplanmıştı. Kapsamlı ve gerekçeli bir karar verecek. Kapsamını şu anda bilmemek- teyiz, ama çok önemli bir karar verileceği belli. Alman Danıştay'ı, vereceği kararla Almanya'daki Türkiye kökenli Müslümanlan kimin temsil edeceğini belirieyecek ve bu karar ileride bütün eya- letler için "bağlayıcı bir hukuk temeli" oluşturacak. Sorun şu: Alman ilköğretim okullannda din dersi var. Din dersi, eyaletten eyalete farklı- lıklar gösterebiliyor. Kimi eya- letlerde zorunlu, kimilerinde gönüllü. Aynca Katoliklerin ağır bastığı eyalet, kent, semt ve mahallelerde farklı, Protestan- larda farklı din dersi uygulama- sı var. Hele hele Protestan ve Katolik çocuklardan oluşan sı- nıflarda uygulama daha da kar- maşık. Müslüman çocuklan ise bu derslerden "muaf". Müslüman çocuklarla ilgili bu "boşluğu" dolduımak için Av- rupa'daki Islam örgütleri, tari- katlan, gruplan arasında yıllar- Almanya'da Müslümanlan Kim Temsil Edecek? dır kıyasıya bir yanş sürüyor. Özellikle Avrupa Milli Görüş ör- gütlerinin Genel Başkanı, Nec- rjnettin Erbakan mollamızın kardeşi ve Batı Avrupa'daki "tam yetkili" büyükelçisi Meh- met Erbakan, bu konunun en ısrarlı takipçisi. Milli Görüş'ün alt örgütlerin- den Islam Federasyonu, geçen aylarda Berlin eyaletindeki okullarda Müslüman çocukla- ra din dersi verme hakkını kap- mak için sürdürülen yanşta bü- yük bir adım attı. 1999 Kası- mı'nda Berlin Eyalet Yüksek Idare Mahkemesi, Islam Fede- rasyonu'na Berlin'deki ilköğre- tim okullannda Müslüman ço- cuklara din dersi verme yetkisi tanıdı. Görünüşte sadece çocukla- ra din dersi verme hak ve yet- kisinden ibaret bir "hukuksal" karar. Ama altında devasa an- lamlar yatıyor. Bir başka deyiş- le Federal Almanya'daki islami örgütler arasında çok büyük çalkantılara yol açacak bir ge- lişmeye kapı aralandı. Böyle bir "hak veyetkiyi" eiinde tutan bir İslami örgüt, gitgide Müslü- manlann "resmi temsilcisi" kimliğine kavuşur ve bunun salt dinsel değil, çok önemli siyasal sonuçlan olur. Görünüşe göre, siz bu yazı- yı okurken açıklanacak olan kararda, Erbakan'a sadık Milli Görüş'ün alt örgütü Islam Fe- derasyonu'na Berlin Eyalet Yüksek Idari Mahkemesi'nce tanınan "tems/7A)aWo"reddedi- lecek. Ama Mehmet Erbakan ve ekibi bu konuda bütün hu- kuk yollannı sonuna kadar zor- lamaya kararlı görünüyoriar. Avrupa'daki Milli Görüş'ün ön- de gelenlerinden ve Berlin Is- lam Federasyonu Başkanı Na- il Dural, daha şimdiden, ken- dileri hakkmda olumsuz bir ka- rar çıkması halinde Alman Ana- yasa Mahkemesi'ne başvura- caklannı açıkladı bile. Milli Görüşçüler, ilköğretim okullannda din dersi verme "fe- te/"ini kapma çabalannın yanı sıra, Müslüman kız çocuklann spor ve cinsel eğitim derslerin- den "muaf tutulmalan yönün- de de politik baskı yapıyor ve böylece bağnaz Müslüman Türk ailelerin desteğini pekiştir- meyi amaçlıyoriar. Üstelik bu adım kazanıldığı takdirde, Milli Görüş bu kez de "kilise vergisi'ne karşılık "cami vergisi"n\ gündeme getirecek. Almanya'da Hıristiyanlar, her ay düzgün olarak kesilen bir ki- lise vergisi ödüyortarve bu ver- giden muaf tutulmak için bir yargı karan elde etmeleri gere- kiyor. Almanya'daki Müslüman örgütler yıllardır, çok önemli ve düzenli bir gelir kaynağı yara- tacak "cami verg/s/''nin peşin- de koşmaktalar. Berlin'deki okullarda Müslüman çocukla- ra din dersi verilmesi kabul edi- lir ve Islam Federasyonu'nun bu konudaki yetkisi onaylanır- sa, "cami vergisi"r\e hukuksal açıdan olanak tanıyacak çok önemli bir pencere aralanmış olacak. Ancak Almanlann sezmekte zorlanacaklan, buna karşılık Is- lamın karmaşık örgütlenme ve gruplaşmalannı yakından bi- lenlerin kolayca sezebilecekle- ri gibi, Sünnilerin Hanefi mez- hebi kolunun ağır bastığı, Nak- şibendi tarikatının öne çıktığı Milli Görüş çizgisinin karşısın- da, Aimanya'daki Kürtler ara- sında yaygın olan Şafi mezhe- bi, aynca gene Avrupa'da yay- gın ve güçlü bir örgütlenmeye sahip Aleviler var. Bunlar olası bir "din dersi tekeli" karşısında seslerini kaçınılmaz olarak yük- seltecekler. Batı Avrupa uzun süredir, Müslüman göçmen kitlesinin, Müslümanlar arası dinsel çe- lişki ve çatışkılan Avrupa'yata- şımasından ürküyor. Ama ister din dersi verme yetkisinin bir Müslüman grubatanınması, is- ter "cami verg7s/"nin kabul edil- mesi, bu çelişki ve çatışkılann "taşınması" değil, Avrupalılar (bu yazj bağlamında Almanlar) tarafından bizzat yaratılması, körüklenmesi anlamına gele- cek. Ondan sonra da seyredin siz gümbürtüyü. Galiba yakında "Rüzgâr eken, fırtına biçer" atalar sözünü sık sık yinele- yeceğiz... . - . POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Gözaltı FRANKFURT - Bir yandan 5 artı 5 formülü üze- rine yapılan tartışmalar, öte yandan HADEP'Iİ be- lediye başkanlannın gözaltına alınması Türkiye'nin 'siyasi sıkıntısını' gözler önüne seriyor... Iran seçimlerinin sonuçlannı 'reformculann za- feri' olarak nitelendiren anlı şanlı medyamızın mol- lalann yerine cüppelilerin sandıktan çıkmasını de- ğertendirirken ölçü olarak neyi aldığı pek anlaşılmı- yor... Türkiye'ye ABD'nin biçtiği 'ılımlı Islam modeli' ile her firsatta 'Atatürk devrimlerinden' söz eden Bü- lent Ecevit'in Fethullah Gülen'i övmesi bir nokta- da örtüşmüyor mu? Galiba herkes bir şeyler söylüyor. Yani kafalar hayli karışık!.. Köln'den Frankfurt'a doğru yol alırken Türkiye'de yaşananlan, özellikle HADEP il başkanlannın gözal- tına alınmalannın temel nedenini çözmeye çalışı- yordum... Alman basını Türkiye'nin güneydoğusundaki gö- zaltı olaylanna geniş yer vermişti. Bizim bazı gaze- telerimiz de olayı şöyle değerlendirmişti: "Avrupa kapısındakı Türkiye, kendini ayağından vurdu..." Seçimle gelmiş bir belediye başkanı durduk yer- de gözaltına alınmamalıdır. Eğer haklannda bir id- dia varsa gözaltına alınmadan yargıya teslim edil- melidir... ...t Gelelim bazı gerçeklere: PKK'nin Avrupa'da siyasallaşma aşamasına gir- diğini, HADEP'le de çok sıkı ilişkisi olduğunu biliyo- ruz... Zaten Abdullah Öcalan bunu Imralı'da açıkladı... Selim Özalp (Siirt), Feridun Çelik (Diyarbakır), Feyzullah Karaaslan'ın (Bingöl) sık sık Almanya'ya gitmeleri, oralarda siyasi ilişki kurmalan olağan sa- yılır mı, sayılmaz mı?.. Şanınm sorunun asıl temeli de bu... Üç belediye başkanı PKK'nin siyasal zemine otur- tularak partileşme sürecine katkı sağlamaya çalışı- yorsa bu çok yanlıştır... Eli kanlı bir terör örgütüne bu denli sıcak bakmak, demokratik özgürlüğü PKK'yle özdeşleştirmek, salt Güneydoğu insanına değil, tüm Türkiye'ye zarar ve- rir... ••• 14 Ocak 2000'de Almanya'da yayımlanan Öz- gür Politika gazetesi, Frankfurt Asliye Ceza Mah- kemesi'nin karanyla basıldı. Özgür Politika'nın Neu Isenburg'taki binasına 50 polis girdi ve arama yap- t. Aynca gazetenin imtiyaz sahibi Mehmet Yıldı- nm ve yönetici Ahmet Yücedağ ile Cemal Uçar'ın evleri arandı... O zaman kimi yabancı dostlanmız neden ayağa kalkmadı, Almanya'da basın özgüriüne darbe vurul- duâunu söylemedi? Ozgür Politika polis baskınını şöyle vermişti: "Ozgüriüğe saldın... OHAL Almanya'da..." Dün özgür Politika gazetesi, üç HADEP'Iİ beledi- ye başkanının Diyarbakır'da gözaltına alınmalannı bakın nasıl haberieştirmişti: "özgür Politika'ya bir açıklama yapan Dışişferi Bakanlığıyetkilileri, Dışişleri Bakanı Joschka FiscP her'/n Türkiye Dışişleri Bakanı Ismail Cem 7e te& fonla görüşüp Kürdistan'/n üç belediye başkanı- nın serbest bırakılmasını istedi..." Burada önemli bir nokta var: Türkiye'de ve yurt- dışındaki bazı Kürtler ile yabancılar Türkiye'nin Gü- neydoğu bölgesini 'Kürdistan' olarak görüyor. Da- ha açıkçası Güneydoğu'yu 'Kürt devleti' olarak ni- telendiriyor... Konuyu biraz daha açalım: "Onlara göre Güneydoğu, Türkler tarafından Iş- gal edilmiş bir Kürt bölgesi..." Işte bu kafalar Türkiye'de banşı ve demokrasiyi engellemeye çalışanlann ekmeğine yağ sürüyor... Bazı PKK'li ve Almanlann sloganı da şöyle: "Türkiye'de barış ve demokrasi, Öcalan'a özgür- lüğünün geri verilmesiyle gerçekleşir..." lstenilen şu: "öcalan saltverilsin ve Kürt partisinin başına geç- sin!.." ••• HADEP'Iİ üç belediye başkanının tutuklanmasın- dan sonra Diyarbakır'da gösteri yapanlara karşı po- lisin takındığı sert tavn protesto ediyorum... Banş, demokrasi ve kardeşlik gibi öğelere gelin- ce!.. Bunlann öcalan'a özgürlük verilmesiyle gerçek- leşeceğini umanlar yanılıyor... Kan gölünden çıkar uman iç ve dış güçler var!.. Güneydoğu 'Kürdistan' değildir, ülkemizin bir parçasıdır... Olayı 'milliyetçilik' gibi kavramlaıia dejenere et- mek isteyenler, bilinçli ya da bilinçsizTürk-Kürt ay- nmcılığına hizmet ediyorlar... Bir ay önce Alman polisinin yargı karanyla Özgür Politika gazetesini basması ve yöneticilerinin evini arayıp gözaltına alması, demokrasiye ve hukuka ay- kın mıydı? Burada yanlış olan şu: Eğer üç HADEP'Iİ beledi- ye başkanı hakkmda suç öğesi oluştuysa, DGM savcısı onlan çağınr ve ifadesini alır, dört gün sü- reyle jandarmada gözaltında tutulmaz... hikmetcetinkaya@ cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 YAKIN TARIH GÖZDEN KAÇMASINÎ . - • • 1 T ı r m ı k ' i T ı r m ı k . A y d ı r Aydm Engın _\dşadığınıız gunlerın kıtabmı yazdi: Tırmık'a Tırmık. 463 dk 90 * ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle