Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 ŞUBAT 2000 PERŞEMBE
14 J V I J . L J X L J K kuttur@cumhuriyetcom.tr
6 Mart'ta AKM'de düzenlenecek saygı gecesinde Selmi Andak'ın 60. sanat yılı kutlanacak
Bir müzik çınaruıa saygdarla...
CUMHUR CANBAZOĞLU
Devlet sanatçısı, besteci ve mü-
zik yazarı Setmi Andak'ın başa-
nlı, uzun sanat kariyeri, geçen
yaz Istanbul Atatürk KültürMer-
kezi Büyük Salon'da dostlan ta-
rafından kutlanacaktı. Basında
Andak'ın 60. Sanat Yılı olarak ta-
nıtılan gece, Andak'ın geçirdiği
kalp krizi nedeniyle ertenmek
zorunda kaldı. Organizasyonu
yüklenen grup, sanatçı sağlığına
kavuşunca her şeye yeniden baş-
ladı ve sonunda gecenin 6 Mart
tarihinde AKM'de düzenlenece-
ği açıklandı.
Türk pop müziği tarihinden
önemli bir kesiti yansıtacak kut-
lamanın yeni adı, "Selmi Andak
2000 - Bir Müzik Çınan ve Ista-
yaSaygıGecesi"...
Organizasyonu Ali Rıza Tür-
ker, prodüksiyonu İzzetÖztara-
findan üstlenilen geceyı Halit Kı-
vanç ve Leyla Tekül sunacak; Er-
kan Yblaç. Biilent Ozveren ve bel-
ki Orhan Boran da kısa süre sah-
neye konuk olacaklar. Geceye ka-
tilacak sanatçılar, Turhan Yük-
seler'in yöneteceği dokuz kişilik
orkestra eşliginde Andak'ın ku-
laklarda yer etmiş, dillere düş-
müş, klasikleşmiş bestelerini yo-
rumlayacaklar...
Andak'ın Yumıs Emre'nin söz-
lerine yazdığı bestesı Taştin Yi-
ne Deli Gönül'le (Orkestra eşli-
ğinde Ayla Alganyorumlayacak)
açılacak programda Hayat Pen-
cerenin Dışında (Ajda Pekkan),
BaJ Gibi Olur (Asu Maralman),
BirDünyaDoğuyor (Asya).Sor-
san da Anlatamam (Ayşegül AI-
dinç), KumTanesi(Ayşen). Gıır-
bet Yorganı (Esin Afşar), Acdar
SürekIiOlamaz(Ersan Erdura),
Kandü (Ferdı Özbeğen), BirGün
Karşılaşırsak (Gökhan Abur),
BenHerBaharAşıkOhırum(Se-
zen Aksu). OŞarİayıHenüzYaz-
nıadım (Neco). l nutamadığını
(Zerrin Özer), Seni Beküyonım
(Özdemir Erdoğan), Ve Ben Yal-
nız (Mükhet Duru), Hayalimde-
ki Adam (Yeliz), Sanatçı Anısı-
na (Leyla Tekül), Günes Bir Ke-
re Doğdu (Nil Burak), YıUanm
(Coşkun Demir) adlı besteleri
dinleyecek müzikseverler.
'Tören, bir jübile değfl~
Gece, yine Andak bestesi olan
Anadolu Süiti eşliginde Gülen
Andak'ın sunacagı bale gösteri-
si ve sanatçılann birlikte yonım-
layacaklan Senden Vazgeçe-
mem'le sona erecek.
Geceyi büyük bir heyecanla
bekliyor ünlü besteci; Türk pop
müziğinin 'hafif müzik' adıyla
doğdugu günden bugüne kadar
sürekli üretmiş; Türkiye'yi ülke
dışında temsil etmiş, yazılanyla
meslektaşlanna yol göstermiş.
Söyleşünıze başiarken törenin
birjüb'ile gibi değerlendirilmeme-
si gerektiğinin altını çiziyor ve ilk
günkü enerjisiyle, heyecanıyla
beste üretmeye, yazılaryazmaya
devam edeceği mesajını özellik-
le iletmemizi istiyor.
Selmi Andak'ın yaşamöykü-
sü, 15 Ocak 1921 'de Izmir Göz-
tepe'de başhyor. Oyuncaklarla
beraber tanıştığı evdeki piyano-
nun tuşlannda tek parmakla çı-
kardığı parçalarla müzik serüve-
nine atılıyor.
Ailesi eğitim için yedi yaşın-
dayken onu fstanbul Galatasaray
Lisesi'ne gönderiyor. Okul bün-
yesinde izci giysileriyle 'iz-caz'
orkestrasında müzik yaparken
dokuz yaşında ilk bestesi Arjan-
tin usulü tangoyu yaratıyor...
Yaz tatillerinde Izmir'de, okul
döneminde de tstanbuTda aldığı
özel piyano derslerini liseden
sonra Istanbul Belediye Konser-
vatuvan' nda Cemal Reşh Rey' in
gözetiminde geliştıriyor.
Ancak Andak, piyanoyu bir
amaç yerine araç gibi değerlen-
diriyor. lyi bir piyanist olmaya
zamanmı harcamak yerine onu
iyi besteler yazmak için kullan-
mayı tercih ediyor.
Ailesinin isteğiyle bir meslek
kazanmak amacıyla hukuk fa-
kültesine giriyor. 1949'daüniver-
sitenin son yılındayken Paris'te
müzik eğitimi olanağı yakalıyor
ve Anadolu Süiti 'ni referans ola-
rak gönderdiği Ecole Normale
De.\lusiquee kabul ediliyor.
Sekiz yıl bu okulda beste, kom-
pozisyon eğirimi gördükten son-
ra Türkiye'ye dönünce solo ve
çeşitli orkestralarla müzik yapı-
yor.
ürk pop müziği
tarihinden önemli bir
kesiti yansıtacak
kutlamanın adı "Selmi
Andak 2000 - Bir
Müzik Çınan ve
Ustaya Saygı Gecesi".
Turhan Yükseler'in
yöneteceği dokuz
kişilik orkestra
eşliginde Andak'ın
kulaklarda yer etmiş,
dillere düşmüş,
klasikleşmiş besteleri
yorumlanacak.
Bestelerinin bir araya
getirildiği "Bir Sevgi
Yeter" adlı albüm de
piyasaya çıkacak.
Bu arada 1952'de Cumhuriyet
gazetesinde çalışmaya başhyor
ve yazarlığını bugüne kadar ge-
tiriyor...
Yanşmalar, ödûfler
Bundan sonra Andak'ın müzi-
kal kariyeri çeşitli yanşmalarla şe-
killeniyor. 1968 de Atina Apolİo-
nia Uluslararası Şarkı Yansma-
sı'nda SevînçTevs'in yorumladı-
ğı 'Ve Ben Yalruz' adlı bestesıy-
le finalde mansiyon alıyor.
tki yıl sonra 'Ve Ben Yalnız'
ile 'Hata Bende' adlı besteleri
Gönüi Turgut'un sesiyle ilk kez
bir 45*lige aktanlıyor.
1970 Altın Orfe'de Esin Af-
şar'ın yorumladığı 'Gurbet Yor-
ganı'yla üçüncülük kazanıyor.
Beste daha sonra Chanson
D'Anatoiie adıyla Fransızca yo-
rumlanıyor.
1974'te Topluiğne Şarla Yans-
ması'nda Erol Evgin'in seslen-
dirdiği 'Geli Geliver"le ikinci
oluyor.
1975'te ilk Eurovision Türki-
ye elemesinde 'Hayalimdeki
Adam'la (Yeliz) fınale kalıyor ve
Eurovision'lara katılmaya özel
bir önem veriyor.
1977de ise Td-AvivBaharFes-
tivali'nden Esin Afşar'ın yorum-
ladığı 'Bahar ve Gençlik' adlı
besteyle dördüncüluk ödülü ge-
liyor.
1985'te de Palermo'da Ulus-
lararası Akdeniz Şarkı Yanşma-
sı'nda Nil Burak'la 'Güneş Bir
Kere Doğdu'ile ilk kez Türkıye'ye
binncilik ödülünü kazandınyor...
1973 Eurovision birincisi An-
ne-Marie David de Andak'ın 'Pal-
yaço' adlı bestesini dört dilde plak
yaparak onun adını bir kez daha
uluslararası arenaya taşıyor.
Ünlü besteci ve müzik yazan-
ntn ana hatlanyla sıraladığımız sa-
nat yaşantısı bunlarla sınırlı de-
ğil; tiyatro, bale film ve televiz-
yon müziklerine de, SACEM,
MESAM, POPSAV gibi meslek
örgütlerindeki yöneticiliklere de
yer var uzun kariyerinde.
Biletleri martın ilk günü Vak-
korama'larda ve AKM gişelerin-
de satışa çıkacak geceyi heye-
canla bekliyor Andak; 6 Mart gü-
nü bir başka sürprizi daha var
müzikseverlere. Bestelerinin bir
araya getirildiği 'Bir Sevgi Yeter'
adlı albüm de Doğan Medya Com-
pany etiketiyle piyasaya çıkacak.
Albümde Nükhet Duru, Sezen
Aksu, Yeliz, Ferdi Özbeğen, Öz-
demir Erdoğan, Gökhan Abur,
Ayşen, Ayşegül Aldinç, Zerrin
Ozer'in gecede yorumlayacak-
lan parçalar yer alıyor. Aynca
Burak L'çkun 'O Şarkıyı Yazma-
dun', DemetSağıroğiu 'BirDün-
ya Doğuyor', Ali Güven 'Selvi
Boylum' ve İzel 'Hayat Pencere-
nin Dışuıda'yı seslendiyorlar.
Insankmn*• •W»f>>< sr-i
bir sahne...•JTU tKUa Ö İ IUJI UlFi HJ İ&A
Louise Bourgeois 'nın yeni dizisi Tate Modern SanatlarMüzesi 'nde sergilenecek
• Ilk kez bu kadar büyük boyutlarda
çalışan Louise Bourgeois, yeni
dizisinde 3 adet 30 fitlik çelik
kuleler yaptı. Her bir kulenin
üzerinde iki adet sandalye ve döner
aynalar yer alıyor. Sanatçı, bu
yapıtlan, önemli tartışmalann ve
insan karşılaşmalannın olduğu bir
sahneye benzetiyor.
KültürServisi - Dünyanın yaşayan en önemli hey-
keltıraşlanndan biri olarak nitelendirilen LouiseBo-
urgeois 89. ya^ını kutlamaya hazırlanıyor.
Louise Bourgeois'nın sanat kariyeri 60 yaşında,
eşinin ölümünden sonra gerçekleşti ve hızla ilerle-
meyi sürdürüyor. Sanatçı 89. yaşını kutlamaya ha-
zırlandığı şu günlerde, oldukça büyük ve önemli, ye-
ni bir diziyi Londra'daki yeni Tate Modern Sanat-
lar Müzesi'nde sergilemeye hazırlanıyor. 3 adet 30
fitlik çelik kuleler, Unilever'in sponsorluğundan
sonra Unilever Serisi olarak anılmaya başladı. Bu
yapıtlar, sanatçının dehasınm anıtlan olarak nite-
lendiriliyor eleştırmenler tarafından Aynca bu ya-
pıtlara Unilever şirketinin sponsorolması, sanatla bü-
yük şirketlerin modern evliliği olarak gösteriliyor.
Geçen yıl Serpentine GaJeri'de bir sergi açan sa-
natçı, ilk kez bu kadar büyük boyutlarda çalışıyor.
Her bir kulenin üzerinde iki adet sandalye ve döner
aynalar yer alıyor. Böylece spiral merdivenlere tır-
manan izleyiciler sadece baş dönmesiyle mücadele
etmek zorunda kalmıyor, aynı zamanda kendi gö-
rüntülenni yansıtan aynalardan da kurtulmaya çalı-
şıyorlar. Bourgeois, bu yapıtlan, önemli tartışmala-
nn ve insan karşılaşmalannın olduğu bir sahneye ben-
Çauşmalannı Brooklyn'deki atöKesinde sürdüren
Bourgeois, sanatı "annma' olarak değerlendiriyor.
zetiyor. Rus sanatçı VTadimirTatlin'in ve Escher'in
matematiksel bulmaca resimlerine benzeyen kule-
ler, yüksek bir eğim ile içeriden bir mağaraya açılı-
yor.
Louise Bourgeois 1911 yılında Paris'te doğdu,
Leger'in öğrencisi oldu ve Paris'te birçok gerçeküs-
tücü sanatçı; Miro, Breton, Duchamp ve LeCorbu-
siergibi isimlerle arkadaşlık yaptı. Louise Bourge-
ois gerçeküstücülerle aynı çizgide ilerlemesine kar-
şın neredeyse bütün akımlardan uzak, çok yönlü ça-
lışmalanyla bir yüzyılı geride bıraktı. 1938 yılında
Amerika'ya yerleşen sanatçı, yaşamını uzun süre
Amerika'nın en etkili sanat tarihçilerinden olan Ro-
bert Gokhvaterın eşi olarak geçirdi.
Çalışmalannı Brooklyn'deki atölyesinde sürdü-
ren sanatçı, yapıtlannda kemik, giysi, çelik ve ka-
uçuk gibi pek çok farklı malzeme kullanıyor. Sanı-
nz Louise Bourgeois denildiğinde akla ilk olarak sa-
natçının çelikörümcekleri geliyor. 5. Uluslararası Is-
tanbul Bienali'nde de örümcekJerinden birini sergi-
leyen sanatçı için örümceklerin önemli bir anlamı
var: Ona annesini anımsatıyor. Örümcekleri arkada-
şı olarak gören Bourgeois, en iyi arkadaşı olan an-
nesinin de tıpkı onlar gibi zeki, özel, mantıklı, ba-
ğımsız ve tutkulu olduğunu söylüyor.
Feminist hareketten etkilenen Louise Bourgeois
altmışlarda uzun ahşap, mermer ve bronz heykelle-
riyle adından söz ettirdi. 1949 yılındaki ilk kişisel
sergisinden bu yana Bourgeois'nın görsel dünyası,
biçimsel ve zihinsel tutarlılık uzamında sürüyor.
1980'li yıllann başında Bourgeois'nın etkileyici ya-
pıtlan, organik, beden ve biyografı temalannın ye-
niden ilgi çekmesine yol açtı. Aynca o dönem genç
sanatçılar için de iyi birer referans oluşturdu.
50 yılı aşkın bir süredir yapıtlannda geçmişle ge-
leceği, biçimselle grafıği, simgeselle düşseli bir ara-
da ifade eden Bourgeois, sanatı 'annma' olarak de-
ğerlendiriyor. Hertürlü biçim ve madde dayatması-
nı geri çeviriyor. Herçeşit madde onun yapıtını oluş-
tunnasında yardımcı olabilir: Tahta, bronz, cam, bu-
lunmuş eşyalar ve metal gibi. Bourgeois'nın görsel
dünyasında ise kadma, erkeğe, ölüme ve aşka değin
hikâyeler yer alıyor.
VTadimirTarJin'in ve Escher'in matematiksel
bulmaca resimlerine benzeyen kuleler, yüksek
bir eğim ile içeriden bir mağaraya açüiyor.
4
Venus Beaute'nin başansıyla sonuçlanan Cesar Ödülleri, Fransız sinemasının tartışılmasma sahne oldu
Popüler ve sanatsal sinema arasındaki uçurum
Josiane Balasko, Daniel AuteuiL Catnerine Deneuve, Karin Vîard ve Georges Craveme.
KüHürServisi- Hol lywood Altın
Küre ve Oscar Ödülleri arasında
kendine bir yer bulan, film yapım-
cılan ve eleştirmenler arasında acı
bir tartışmaya ve film endüstrisin-
debüyük çaptabir güven krizine yol
açan Cesar ÖdüDeri cumartesi gü-
nü sahiplerini buldu.
42 yaşındaki yönetmen Toni
Marsnall'ın düşük bütçeli filmi 'Ve-
nus Beaute', En lyi Film, En tyi
Yönetmen, En lyi Senaryo ve bu
fılmdeki rolüyle AudreyTautou En
Umut Veren Genç Oyuncu ödülü-
nün sahibi olarak Cesar Ödülle-
ri'nin en gözde filmi oldu.
En lyi Erkek Oyuncu Cesar'ı Pat-
rice Leconteun yönettiği 'La Fille
sur le Pont' (Köprüdeki Kız) fil-
mindeki rolüyle Daniel Auteuil'e
verilirken 'Hautlescoeurs!' filmin-
deki kansere yakalanan bir anneyi
canlandırdığı rolüyle Karin Viard
En lyi Kadın Oyuncu olarak Cesar
Ödülü'nün sahibi oldu. En lyi Ya-
bancı Film Ödülü ise 'Ali About
My Mother' filmiyle Ispanyol yö-
netmen Pedro Almodovar'ın oldu.
Paris'teki Champs-Elysees Ti-
yatrosu'nda gerçekleşen tören, san-
sasyonel olaylara sahne oldu. Tö-
ren, öncelikle bir kadın ve adamm
sahneye çıkarak Fransız televizyo-
nundaki ırkçı politikayı protesto et-
meleri yüzünden 10 dakikalık birke-
sintiye uğradı. Göstericilerin "be-
yazlar dışındaki bütün renklerin
dışlandıgDiı'' ifade ettiği protesto, iz-
leyicilerin tepkisini çekmeden so-
nuna kadar dinlendi.
Aynca yönetmen Leconte, Libe-
ration ve Le Monde gibi gazeteler-
de yazan fılm eleştirmenlerini Fran-
sız filmlerine 'at gözlüğü' ile bak-
makla suçlayarak hoşlanna gihne-
yen filmleri aforoz ettiklerini ifade
etti. Buna karşılık Liberation gaze-
tesi Cesar ödüllerinin Oscar' m ba-
sit bir taklidi olmaktan öteye geçe-
mediğini ve töreni düzenleyenleri,
Fransız sinemasının yok olmadan
önceki son dönemlerini yaşadığının
farkında bile olmamakla suçladı.
Gazete, Fransız sinemasının en ün-
lü oyunculanndan Jean-Paul Bel-
mondo. Miou Miou ve Mathieu
Kassovta'in yıllar önce törene ka-
tılmayı reddettiklerini de belirtti.
Bu yıl 25'incisi düzenlenen Ce-
sar ödülleri, kalabal ığa seslenen po-
püler sinemayı savunan ve entelek-
tüel kesim için sanatsal sinema ya-
pılması gerektiğine inanan iki rakip
sinema okulunun arasındaki uçuru-
mun daha da belirginleşmesine ne-
den olarak Fransız sinemasını zor
günlerin beklediğinin işaretlerini
verdi.
Amerikalı yönetmen MartmScor-
sese'in yaptığı bütün filmlerden do-
layı 'onurödülü'aldığı Cesar Ödül-
leri, çoğunluğu yönetmen ya da
film yapımcılanndan oluşan 2988
kişinin verdiği oylara göre belirle-
niyor.
IŞILDAK VE YELPAZE
ATİLLA BİRKİYE
v
Çağdaşımız
Shakespeare!' ^
Boris Suchkov şoyle diyor:
"... Toplumu çatışan maddiçıkariararasındakibirsa-
vaşın geçtiği tiyatro olarak çizebılmesi için, Shakes-
peare7n toplumu çözümsel bırgözle incelemeye ko-
yulması gerekıyordu ki bunu yapmıştır, bundan dolayı
da gerçekçiliğin dönüm noktası olmuştur." (Gerçekçi-
lığin Tarihi, çev: Aziz Çalışlar)
Shakespeare'in kim olduğundan söz etmeye gerek
var mı? "Günümûzün" büyük yazarlanndan hâlâ desek,
yetmez mi?
Shakespeare'in Güller Savaşı'nı anlattığı tarihsel
oyunlanndan III. Richard ilk kez bu tiyatro döneminde
sahnelendi. Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı olan oyu-
nu, Berna Moran çevırisiyle Işıl Kasapoğlu sahneye
koydu.
Uç buçuk saatlik bir yapım. Istanbul turnesi dolayı-
sıyla oyunu ızleyebildık.
Shakespeare on beşınci yüzyılın ortalannda geçen
Ingiltere'dekı taht kavgasını ele alır. York ve Lancaster
soylarının taht için yaptığı savaş, oyunun konusudur.
On bir yıllık tarihsel kesiti, oyunda bir haftaya sıkış-
tırmış, bazı olaylan almamış. bazı olaylan da kutgusal
anlamda eklemiştir.
Bu dönemde kan gövdeyı götürür Ingittere'de; kar-
deş kardeşi vurur, her şey taht ıçindir. iktidar içindir. ik-
tıdar için her şey geçerlıdir.
ilk başta Makyavelist bir politika gibi gelir bu. Berna
Moran çevınnin önsözünde (Adam Yay. 1992) o dönem
ingilteresı'nde -Prens henüz Ingılizceye de çevnlmedi-
ğinden- Makyavelızmin yanlış anlaşıldığını, öte yandan
da ingiliz tıyatrosunu etkiledığını söylüyor.
Çünkü Makyavel Prens'e (Hükümdar)sunduğu ya-
pıtında, ülkeyi yönetmek ıçın her şeyın geçerlı olduğu-
nu önermektedir. Bir prens ülkenın lyiliği için cinayet de
ışler, entrika da düzenler, yalan da söyler, vb.
Oysalll. Richard "ıktidan almak" için cinayet işler.ağı-
nı örer, ıkiyüzlülük yapar, yalan söyler, kandınr, duygu
sömürüsü yapar. Kardeşlenni, kardeşlerinin çocuklan-
nı, yengesinın kardeşlenni, kendisiyleolmayanlanökJü-
rür.
Cinayet btçım olarak araç olmaktan çıkmış -sanınm
böyte diyebiliriz- amaç olmuştur. Her türlü hile ve iğrenç-
likle ıktidan eline alır, koltuğa oturur, ülkenın kralı olur.
Berna Moran oyunun yapısını çözümlerken, oyun ki-
şileri ıçın şunları söylüyor:
"Yapıt tek kahraman üzenne döndüğü için, Bucking-
ham, Hastings, Elızabeth gibi ikinci derece önemli ki-
şiler çok canlı sayılmazlar. Daha çok Richard'ın renk-
lerini koyulaştırmaya yarar bunlar."
III. Rıchard'da (oyunuyla seyırciyı yarattığı karakterin
atmosferine çeken Burak Reis Sergen) çok ciddi bir
karakter çözümlenmesi var. III. Richard kambur ve sa-
kattır. Bir ayağı kısadır. Biçimsel bozukluğu ruhsal bo-
zukluğuyla örtüşür.
Gerçi buna çok aldırmaz, ama gösterge olarak biçi-
mi, ruhunun iğrençliğini ımlemektedir bize.
Bir iblis, bir şeytandır. Zaman zaman metinde de ge-
çen hem soytan, hem kraldır. Bazen kapının önündeki
sahibini her an ısırmaya, asJtnda herkesı her an ısırma*
. yıa haztrbırkppektir. •• >•> u < ı i
Özcesi, sahnede zeki, kurnaz. anasının gözü bir "psi-
kopat" olarak buluruz onu. Işıl Kasapoğlu'nun yorumu
doğru -sanatsal bırtenm- olarak, "tutartı"y\, "gerçekçi'yi
mi kullanmalıyım.
Sahneleniş biçimiyle -epık özelliğiyle desem yanltş
mıolur- "bence", "günümüze"taşınmış "tiyatrotadıalı-
narak" izlenen bir oyun.
• • •
Savaş kaçınılmazdır. Richmond gelip III. Richard'ın
tahtına son verir ve bu kanlı soy savaşını bitirir. . •
III. Richard sonuna kadar savaşır:
"Kral III. Richard:
- Bir at! Bir at! Krallığım bir ata!
Sir VVilliam Catesby: ** ••
- Geri çekilin efendımız, sıze bir at bulunım.
KralIII. Richard: ::.•*-
- Sersem, hayatıma zar atmışım ben,
Ne çıkarsa çıksın bahtıma kaçmam! % -
Altı Richmond var alanda anlaşılan,
Beş kişiyi öldürdüm Richmond diye bugün. ^
Bir at! Bir at! Krallığım bir ata!" -•
• • •
Işıl Kasapoğlu, Sheakspeare'ın bu ünlü, "Bir at! Bir
at! Krallığım bir ata!" dizesiyle oyunu bitiriyor, ki bu da
III. Richard'ın son sözleridır. Yazılışından 400 yıldan faz-
la bir süre geçmesıne karşın, özde pek bir şey değiş-
medi galiba: Şu dünyanın halirte bir bakacak olursak...
Cats' perdelerini kapaüyop
• NEW YORK (AA) - Broadway sahnelerinin en
uzun süreli oyunu olan "Cats' 18 yıl aralıksız olarak
oynandıktan sonra perdelerini kapama karan aldı. İlk
kez 1982 yılında New York'taki 'Wınter Garden'
tiyatrosunda sahnelenen 'Cats' müzikali son kez 25
Haziran 2000"de o>nanacak. Müzikal şimdiye kadar
7.397 kez sahnelendi. Müziklerinin yanı sıra
oyunculannın kedi kıyafetıyle sahneye çıkmalannın
da ilgi çektiği oyunun, son dönemlerde gözden
düştüğü belirtilirken, karann 'Cats'i son bir kez daha
izlemek isteyenlerin sayısını arttıracağına inanılıyor.
Müziklerin bestecisi Andrew Lloyd Weber ise 'bunun
buruk bir se\ inç olduğunu" kaydederek ' 18 yaş bir
kedi için hayli uzun bir süre' dedi.
Muppet Show satildı
• FRANKFL RT (AA) - Muppet Show'un yapımcı
şirketi, merkezi Almanya'nm Münih kentinde olan
EM TV adlı medya kuruluşuna 650 milyon dolara
satıldı. Muppet Shovv'un se\ ımli kukla karakterleri,
Kurbağa Kermit, Bayan Piggy, Bert ile Ernie ve ayı
Fuzzy'nin bütün telif haklarını alan EMTV, Muppet
Bebekleri ve Fragglc Rock'ın yanı sıra bir dizi
Muppet filminin de sahibi oldu. Anlaşma sonucu
şirket aynı zamanda oyuncak dükkânlannı süsleyen 5
binden fazla Muppet ürünü ve 30 milyon Muppet
kitabının da telif haklarını elde etti.
Taman İçinde Dünya Sineması'
• ANKARA (ANKA) - ODTÜ, dünya sinemasının
klasik ve yeni filmlerini bugünden ıtibaren seyirci ile
buluşturacak. "Zaman İçinde Dünya Sineması" adıyla
gerçekleştirilen etkınlik ODTÜ Kültür ve Kongre
Merkezi'nde sunulacak. llk bölümü 30 Mart'a kadar
sürecek olan etkınlikte; Samira Makhmalbaf ın
"Elma", Krzyztof Kieslovvskı'nin "Üç Renk: Mavi",
"Üç Renk: Beyaz". "Üç Renk: Kırmızı",
"Veroniquet'in Çifte Yaşamı"'. "Aşk Üzerine Kısa Bir
Film", "Öldürme Üzerine Kısa Bir Film", Robert
Bresson'un "Mouchette"', Luıs Bunuel'in
"Özgürlüğün Hayaletı", Vianon Vernoux'un "Aşk
vs.", Pedro Almodovar"ın "Bunu Hak Etmek için Ne
Yaptım?" ve Alain Resnais'in "Eski Güzel Şarkılar"
adlı filmleri gösterilecek.