25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 ŞUBAT 2000 PERŞEMBE 14 J V I J . L J X L J K kuttur@cumhuriyetcom.tr 6 Mart'ta AKM'de düzenlenecek saygı gecesinde Selmi Andak'ın 60. sanat yılı kutlanacak Bir müzik çınaruıa saygdarla... CUMHUR CANBAZOĞLU Devlet sanatçısı, besteci ve mü- zik yazarı Setmi Andak'ın başa- nlı, uzun sanat kariyeri, geçen yaz Istanbul Atatürk KültürMer- kezi Büyük Salon'da dostlan ta- rafından kutlanacaktı. Basında Andak'ın 60. Sanat Yılı olarak ta- nıtılan gece, Andak'ın geçirdiği kalp krizi nedeniyle ertenmek zorunda kaldı. Organizasyonu yüklenen grup, sanatçı sağlığına kavuşunca her şeye yeniden baş- ladı ve sonunda gecenin 6 Mart tarihinde AKM'de düzenlenece- ği açıklandı. Türk pop müziği tarihinden önemli bir kesiti yansıtacak kut- lamanın yeni adı, "Selmi Andak 2000 - Bir Müzik Çınan ve Ista- yaSaygıGecesi"... Organizasyonu Ali Rıza Tür- ker, prodüksiyonu İzzetÖztara- findan üstlenilen geceyı Halit Kı- vanç ve Leyla Tekül sunacak; Er- kan Yblaç. Biilent Ozveren ve bel- ki Orhan Boran da kısa süre sah- neye konuk olacaklar. Geceye ka- tilacak sanatçılar, Turhan Yük- seler'in yöneteceği dokuz kişilik orkestra eşliginde Andak'ın ku- laklarda yer etmiş, dillere düş- müş, klasikleşmiş bestelerini yo- rumlayacaklar... Andak'ın Yumıs Emre'nin söz- lerine yazdığı bestesı Taştin Yi- ne Deli Gönül'le (Orkestra eşli- ğinde Ayla Alganyorumlayacak) açılacak programda Hayat Pen- cerenin Dışında (Ajda Pekkan), BaJ Gibi Olur (Asu Maralman), BirDünyaDoğuyor (Asya).Sor- san da Anlatamam (Ayşegül AI- dinç), KumTanesi(Ayşen). Gıır- bet Yorganı (Esin Afşar), Acdar SürekIiOlamaz(Ersan Erdura), Kandü (Ferdı Özbeğen), BirGün Karşılaşırsak (Gökhan Abur), BenHerBaharAşıkOhırum(Se- zen Aksu). OŞarİayıHenüzYaz- nıadım (Neco). l nutamadığını (Zerrin Özer), Seni Beküyonım (Özdemir Erdoğan), Ve Ben Yal- nız (Mükhet Duru), Hayalimde- ki Adam (Yeliz), Sanatçı Anısı- na (Leyla Tekül), Günes Bir Ke- re Doğdu (Nil Burak), YıUanm (Coşkun Demir) adlı besteleri dinleyecek müzikseverler. 'Tören, bir jübile değfl~ Gece, yine Andak bestesi olan Anadolu Süiti eşliginde Gülen Andak'ın sunacagı bale gösteri- si ve sanatçılann birlikte yonım- layacaklan Senden Vazgeçe- mem'le sona erecek. Geceyi büyük bir heyecanla bekliyor ünlü besteci; Türk pop müziğinin 'hafif müzik' adıyla doğdugu günden bugüne kadar sürekli üretmiş; Türkiye'yi ülke dışında temsil etmiş, yazılanyla meslektaşlanna yol göstermiş. Söyleşünıze başiarken törenin birjüb'ile gibi değerlendirilmeme- si gerektiğinin altını çiziyor ve ilk günkü enerjisiyle, heyecanıyla beste üretmeye, yazılaryazmaya devam edeceği mesajını özellik- le iletmemizi istiyor. Selmi Andak'ın yaşamöykü- sü, 15 Ocak 1921 'de Izmir Göz- tepe'de başhyor. Oyuncaklarla beraber tanıştığı evdeki piyano- nun tuşlannda tek parmakla çı- kardığı parçalarla müzik serüve- nine atılıyor. Ailesi eğitim için yedi yaşın- dayken onu fstanbul Galatasaray Lisesi'ne gönderiyor. Okul bün- yesinde izci giysileriyle 'iz-caz' orkestrasında müzik yaparken dokuz yaşında ilk bestesi Arjan- tin usulü tangoyu yaratıyor... Yaz tatillerinde Izmir'de, okul döneminde de tstanbuTda aldığı özel piyano derslerini liseden sonra Istanbul Belediye Konser- vatuvan' nda Cemal Reşh Rey' in gözetiminde geliştıriyor. Ancak Andak, piyanoyu bir amaç yerine araç gibi değerlen- diriyor. lyi bir piyanist olmaya zamanmı harcamak yerine onu iyi besteler yazmak için kullan- mayı tercih ediyor. Ailesinin isteğiyle bir meslek kazanmak amacıyla hukuk fa- kültesine giriyor. 1949'daüniver- sitenin son yılındayken Paris'te müzik eğitimi olanağı yakalıyor ve Anadolu Süiti 'ni referans ola- rak gönderdiği Ecole Normale De.\lusiquee kabul ediliyor. Sekiz yıl bu okulda beste, kom- pozisyon eğirimi gördükten son- ra Türkiye'ye dönünce solo ve çeşitli orkestralarla müzik yapı- yor. ürk pop müziği tarihinden önemli bir kesiti yansıtacak kutlamanın adı "Selmi Andak 2000 - Bir Müzik Çınan ve Ustaya Saygı Gecesi". Turhan Yükseler'in yöneteceği dokuz kişilik orkestra eşliginde Andak'ın kulaklarda yer etmiş, dillere düşmüş, klasikleşmiş besteleri yorumlanacak. Bestelerinin bir araya getirildiği "Bir Sevgi Yeter" adlı albüm de piyasaya çıkacak. Bu arada 1952'de Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başhyor ve yazarlığını bugüne kadar ge- tiriyor... Yanşmalar, ödûfler Bundan sonra Andak'ın müzi- kal kariyeri çeşitli yanşmalarla şe- killeniyor. 1968 de Atina Apolİo- nia Uluslararası Şarkı Yansma- sı'nda SevînçTevs'in yorumladı- ğı 'Ve Ben Yalruz' adlı bestesıy- le finalde mansiyon alıyor. tki yıl sonra 'Ve Ben Yalnız' ile 'Hata Bende' adlı besteleri Gönüi Turgut'un sesiyle ilk kez bir 45*lige aktanlıyor. 1970 Altın Orfe'de Esin Af- şar'ın yorumladığı 'Gurbet Yor- ganı'yla üçüncülük kazanıyor. Beste daha sonra Chanson D'Anatoiie adıyla Fransızca yo- rumlanıyor. 1974'te Topluiğne Şarla Yans- ması'nda Erol Evgin'in seslen- dirdiği 'Geli Geliver"le ikinci oluyor. 1975'te ilk Eurovision Türki- ye elemesinde 'Hayalimdeki Adam'la (Yeliz) fınale kalıyor ve Eurovision'lara katılmaya özel bir önem veriyor. 1977de ise Td-AvivBaharFes- tivali'nden Esin Afşar'ın yorum- ladığı 'Bahar ve Gençlik' adlı besteyle dördüncüluk ödülü ge- liyor. 1985'te de Palermo'da Ulus- lararası Akdeniz Şarkı Yanşma- sı'nda Nil Burak'la 'Güneş Bir Kere Doğdu'ile ilk kez Türkıye'ye binncilik ödülünü kazandınyor... 1973 Eurovision birincisi An- ne-Marie David de Andak'ın 'Pal- yaço' adlı bestesini dört dilde plak yaparak onun adını bir kez daha uluslararası arenaya taşıyor. Ünlü besteci ve müzik yazan- ntn ana hatlanyla sıraladığımız sa- nat yaşantısı bunlarla sınırlı de- ğil; tiyatro, bale film ve televiz- yon müziklerine de, SACEM, MESAM, POPSAV gibi meslek örgütlerindeki yöneticiliklere de yer var uzun kariyerinde. Biletleri martın ilk günü Vak- korama'larda ve AKM gişelerin- de satışa çıkacak geceyi heye- canla bekliyor Andak; 6 Mart gü- nü bir başka sürprizi daha var müzikseverlere. Bestelerinin bir araya getirildiği 'Bir Sevgi Yeter' adlı albüm de Doğan Medya Com- pany etiketiyle piyasaya çıkacak. Albümde Nükhet Duru, Sezen Aksu, Yeliz, Ferdi Özbeğen, Öz- demir Erdoğan, Gökhan Abur, Ayşen, Ayşegül Aldinç, Zerrin Ozer'in gecede yorumlayacak- lan parçalar yer alıyor. Aynca Burak L'çkun 'O Şarkıyı Yazma- dun', DemetSağıroğiu 'BirDün- ya Doğuyor', Ali Güven 'Selvi Boylum' ve İzel 'Hayat Pencere- nin Dışuıda'yı seslendiyorlar. Insankmn*• •W»f>>< sr-i bir sahne...•JTU tKUa Ö İ IUJI UlFi HJ İ&A Louise Bourgeois 'nın yeni dizisi Tate Modern SanatlarMüzesi 'nde sergilenecek • Ilk kez bu kadar büyük boyutlarda çalışan Louise Bourgeois, yeni dizisinde 3 adet 30 fitlik çelik kuleler yaptı. Her bir kulenin üzerinde iki adet sandalye ve döner aynalar yer alıyor. Sanatçı, bu yapıtlan, önemli tartışmalann ve insan karşılaşmalannın olduğu bir sahneye benzetiyor. KültürServisi - Dünyanın yaşayan en önemli hey- keltıraşlanndan biri olarak nitelendirilen LouiseBo- urgeois 89. ya^ını kutlamaya hazırlanıyor. Louise Bourgeois'nın sanat kariyeri 60 yaşında, eşinin ölümünden sonra gerçekleşti ve hızla ilerle- meyi sürdürüyor. Sanatçı 89. yaşını kutlamaya ha- zırlandığı şu günlerde, oldukça büyük ve önemli, ye- ni bir diziyi Londra'daki yeni Tate Modern Sanat- lar Müzesi'nde sergilemeye hazırlanıyor. 3 adet 30 fitlik çelik kuleler, Unilever'in sponsorluğundan sonra Unilever Serisi olarak anılmaya başladı. Bu yapıtlar, sanatçının dehasınm anıtlan olarak nite- lendiriliyor eleştırmenler tarafından Aynca bu ya- pıtlara Unilever şirketinin sponsorolması, sanatla bü- yük şirketlerin modern evliliği olarak gösteriliyor. Geçen yıl Serpentine GaJeri'de bir sergi açan sa- natçı, ilk kez bu kadar büyük boyutlarda çalışıyor. Her bir kulenin üzerinde iki adet sandalye ve döner aynalar yer alıyor. Böylece spiral merdivenlere tır- manan izleyiciler sadece baş dönmesiyle mücadele etmek zorunda kalmıyor, aynı zamanda kendi gö- rüntülenni yansıtan aynalardan da kurtulmaya çalı- şıyorlar. Bourgeois, bu yapıtlan, önemli tartışmala- nn ve insan karşılaşmalannın olduğu bir sahneye ben- Çauşmalannı Brooklyn'deki atöKesinde sürdüren Bourgeois, sanatı "annma' olarak değerlendiriyor. zetiyor. Rus sanatçı VTadimirTatlin'in ve Escher'in matematiksel bulmaca resimlerine benzeyen kule- ler, yüksek bir eğim ile içeriden bir mağaraya açılı- yor. Louise Bourgeois 1911 yılında Paris'te doğdu, Leger'in öğrencisi oldu ve Paris'te birçok gerçeküs- tücü sanatçı; Miro, Breton, Duchamp ve LeCorbu- siergibi isimlerle arkadaşlık yaptı. Louise Bourge- ois gerçeküstücülerle aynı çizgide ilerlemesine kar- şın neredeyse bütün akımlardan uzak, çok yönlü ça- lışmalanyla bir yüzyılı geride bıraktı. 1938 yılında Amerika'ya yerleşen sanatçı, yaşamını uzun süre Amerika'nın en etkili sanat tarihçilerinden olan Ro- bert Gokhvaterın eşi olarak geçirdi. Çalışmalannı Brooklyn'deki atölyesinde sürdü- ren sanatçı, yapıtlannda kemik, giysi, çelik ve ka- uçuk gibi pek çok farklı malzeme kullanıyor. Sanı- nz Louise Bourgeois denildiğinde akla ilk olarak sa- natçının çelikörümcekleri geliyor. 5. Uluslararası Is- tanbul Bienali'nde de örümcekJerinden birini sergi- leyen sanatçı için örümceklerin önemli bir anlamı var: Ona annesini anımsatıyor. Örümcekleri arkada- şı olarak gören Bourgeois, en iyi arkadaşı olan an- nesinin de tıpkı onlar gibi zeki, özel, mantıklı, ba- ğımsız ve tutkulu olduğunu söylüyor. Feminist hareketten etkilenen Louise Bourgeois altmışlarda uzun ahşap, mermer ve bronz heykelle- riyle adından söz ettirdi. 1949 yılındaki ilk kişisel sergisinden bu yana Bourgeois'nın görsel dünyası, biçimsel ve zihinsel tutarlılık uzamında sürüyor. 1980'li yıllann başında Bourgeois'nın etkileyici ya- pıtlan, organik, beden ve biyografı temalannın ye- niden ilgi çekmesine yol açtı. Aynca o dönem genç sanatçılar için de iyi birer referans oluşturdu. 50 yılı aşkın bir süredir yapıtlannda geçmişle ge- leceği, biçimselle grafıği, simgeselle düşseli bir ara- da ifade eden Bourgeois, sanatı 'annma' olarak de- ğerlendiriyor. Hertürlü biçim ve madde dayatması- nı geri çeviriyor. Herçeşit madde onun yapıtını oluş- tunnasında yardımcı olabilir: Tahta, bronz, cam, bu- lunmuş eşyalar ve metal gibi. Bourgeois'nın görsel dünyasında ise kadma, erkeğe, ölüme ve aşka değin hikâyeler yer alıyor. VTadimirTarJin'in ve Escher'in matematiksel bulmaca resimlerine benzeyen kuleler, yüksek bir eğim ile içeriden bir mağaraya açüiyor. 4 Venus Beaute'nin başansıyla sonuçlanan Cesar Ödülleri, Fransız sinemasının tartışılmasma sahne oldu Popüler ve sanatsal sinema arasındaki uçurum Josiane Balasko, Daniel AuteuiL Catnerine Deneuve, Karin Vîard ve Georges Craveme. KüHürServisi- Hol lywood Altın Küre ve Oscar Ödülleri arasında kendine bir yer bulan, film yapım- cılan ve eleştirmenler arasında acı bir tartışmaya ve film endüstrisin- debüyük çaptabir güven krizine yol açan Cesar ÖdüDeri cumartesi gü- nü sahiplerini buldu. 42 yaşındaki yönetmen Toni Marsnall'ın düşük bütçeli filmi 'Ve- nus Beaute', En lyi Film, En tyi Yönetmen, En lyi Senaryo ve bu fılmdeki rolüyle AudreyTautou En Umut Veren Genç Oyuncu ödülü- nün sahibi olarak Cesar Ödülle- ri'nin en gözde filmi oldu. En lyi Erkek Oyuncu Cesar'ı Pat- rice Leconteun yönettiği 'La Fille sur le Pont' (Köprüdeki Kız) fil- mindeki rolüyle Daniel Auteuil'e verilirken 'Hautlescoeurs!' filmin- deki kansere yakalanan bir anneyi canlandırdığı rolüyle Karin Viard En lyi Kadın Oyuncu olarak Cesar Ödülü'nün sahibi oldu. En lyi Ya- bancı Film Ödülü ise 'Ali About My Mother' filmiyle Ispanyol yö- netmen Pedro Almodovar'ın oldu. Paris'teki Champs-Elysees Ti- yatrosu'nda gerçekleşen tören, san- sasyonel olaylara sahne oldu. Tö- ren, öncelikle bir kadın ve adamm sahneye çıkarak Fransız televizyo- nundaki ırkçı politikayı protesto et- meleri yüzünden 10 dakikalık birke- sintiye uğradı. Göstericilerin "be- yazlar dışındaki bütün renklerin dışlandıgDiı'' ifade ettiği protesto, iz- leyicilerin tepkisini çekmeden so- nuna kadar dinlendi. Aynca yönetmen Leconte, Libe- ration ve Le Monde gibi gazeteler- de yazan fılm eleştirmenlerini Fran- sız filmlerine 'at gözlüğü' ile bak- makla suçlayarak hoşlanna gihne- yen filmleri aforoz ettiklerini ifade etti. Buna karşılık Liberation gaze- tesi Cesar ödüllerinin Oscar' m ba- sit bir taklidi olmaktan öteye geçe- mediğini ve töreni düzenleyenleri, Fransız sinemasının yok olmadan önceki son dönemlerini yaşadığının farkında bile olmamakla suçladı. Gazete, Fransız sinemasının en ün- lü oyunculanndan Jean-Paul Bel- mondo. Miou Miou ve Mathieu Kassovta'in yıllar önce törene ka- tılmayı reddettiklerini de belirtti. Bu yıl 25'incisi düzenlenen Ce- sar ödülleri, kalabal ığa seslenen po- püler sinemayı savunan ve entelek- tüel kesim için sanatsal sinema ya- pılması gerektiğine inanan iki rakip sinema okulunun arasındaki uçuru- mun daha da belirginleşmesine ne- den olarak Fransız sinemasını zor günlerin beklediğinin işaretlerini verdi. Amerikalı yönetmen MartmScor- sese'in yaptığı bütün filmlerden do- layı 'onurödülü'aldığı Cesar Ödül- leri, çoğunluğu yönetmen ya da film yapımcılanndan oluşan 2988 kişinin verdiği oylara göre belirle- niyor. IŞILDAK VE YELPAZE ATİLLA BİRKİYE v Çağdaşımız Shakespeare!' ^ Boris Suchkov şoyle diyor: "... Toplumu çatışan maddiçıkariararasındakibirsa- vaşın geçtiği tiyatro olarak çizebılmesi için, Shakes- peare7n toplumu çözümsel bırgözle incelemeye ko- yulması gerekıyordu ki bunu yapmıştır, bundan dolayı da gerçekçiliğin dönüm noktası olmuştur." (Gerçekçi- lığin Tarihi, çev: Aziz Çalışlar) Shakespeare'in kim olduğundan söz etmeye gerek var mı? "Günümûzün" büyük yazarlanndan hâlâ desek, yetmez mi? Shakespeare'in Güller Savaşı'nı anlattığı tarihsel oyunlanndan III. Richard ilk kez bu tiyatro döneminde sahnelendi. Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı olan oyu- nu, Berna Moran çevırisiyle Işıl Kasapoğlu sahneye koydu. Uç buçuk saatlik bir yapım. Istanbul turnesi dolayı- sıyla oyunu ızleyebildık. Shakespeare on beşınci yüzyılın ortalannda geçen Ingiltere'dekı taht kavgasını ele alır. York ve Lancaster soylarının taht için yaptığı savaş, oyunun konusudur. On bir yıllık tarihsel kesiti, oyunda bir haftaya sıkış- tırmış, bazı olaylan almamış. bazı olaylan da kutgusal anlamda eklemiştir. Bu dönemde kan gövdeyı götürür Ingittere'de; kar- deş kardeşi vurur, her şey taht ıçindir. iktidar içindir. ik- tıdar için her şey geçerlıdir. ilk başta Makyavelist bir politika gibi gelir bu. Berna Moran çevınnin önsözünde (Adam Yay. 1992) o dönem ingilteresı'nde -Prens henüz Ingılizceye de çevnlmedi- ğinden- Makyavelızmin yanlış anlaşıldığını, öte yandan da ingiliz tıyatrosunu etkiledığını söylüyor. Çünkü Makyavel Prens'e (Hükümdar)sunduğu ya- pıtında, ülkeyi yönetmek ıçın her şeyın geçerlı olduğu- nu önermektedir. Bir prens ülkenın lyiliği için cinayet de ışler, entrika da düzenler, yalan da söyler, vb. Oysalll. Richard "ıktidan almak" için cinayet işler.ağı- nı örer, ıkiyüzlülük yapar, yalan söyler, kandınr, duygu sömürüsü yapar. Kardeşlenni, kardeşlerinin çocuklan- nı, yengesinın kardeşlenni, kendisiyleolmayanlanökJü- rür. Cinayet btçım olarak araç olmaktan çıkmış -sanınm böyte diyebiliriz- amaç olmuştur. Her türlü hile ve iğrenç- likle ıktidan eline alır, koltuğa oturur, ülkenın kralı olur. Berna Moran oyunun yapısını çözümlerken, oyun ki- şileri ıçın şunları söylüyor: "Yapıt tek kahraman üzenne döndüğü için, Bucking- ham, Hastings, Elızabeth gibi ikinci derece önemli ki- şiler çok canlı sayılmazlar. Daha çok Richard'ın renk- lerini koyulaştırmaya yarar bunlar." III. Rıchard'da (oyunuyla seyırciyı yarattığı karakterin atmosferine çeken Burak Reis Sergen) çok ciddi bir karakter çözümlenmesi var. III. Richard kambur ve sa- kattır. Bir ayağı kısadır. Biçimsel bozukluğu ruhsal bo- zukluğuyla örtüşür. Gerçi buna çok aldırmaz, ama gösterge olarak biçi- mi, ruhunun iğrençliğini ımlemektedir bize. Bir iblis, bir şeytandır. Zaman zaman metinde de ge- çen hem soytan, hem kraldır. Bazen kapının önündeki sahibini her an ısırmaya, asJtnda herkesı her an ısırma* . yıa haztrbırkppektir. •• >•> u < ı i Özcesi, sahnede zeki, kurnaz. anasının gözü bir "psi- kopat" olarak buluruz onu. Işıl Kasapoğlu'nun yorumu doğru -sanatsal bırtenm- olarak, "tutartı"y\, "gerçekçi'yi mi kullanmalıyım. Sahneleniş biçimiyle -epık özelliğiyle desem yanltş mıolur- "bence", "günümüze"taşınmış "tiyatrotadıalı- narak" izlenen bir oyun. • • • Savaş kaçınılmazdır. Richmond gelip III. Richard'ın tahtına son verir ve bu kanlı soy savaşını bitirir. . • III. Richard sonuna kadar savaşır: "Kral III. Richard: - Bir at! Bir at! Krallığım bir ata! Sir VVilliam Catesby: ** •• - Geri çekilin efendımız, sıze bir at bulunım. KralIII. Richard: ::.•*- - Sersem, hayatıma zar atmışım ben, Ne çıkarsa çıksın bahtıma kaçmam! % - Altı Richmond var alanda anlaşılan, Beş kişiyi öldürdüm Richmond diye bugün. ^ Bir at! Bir at! Krallığım bir ata!" -• • • • Işıl Kasapoğlu, Sheakspeare'ın bu ünlü, "Bir at! Bir at! Krallığım bir ata!" dizesiyle oyunu bitiriyor, ki bu da III. Richard'ın son sözleridır. Yazılışından 400 yıldan faz- la bir süre geçmesıne karşın, özde pek bir şey değiş- medi galiba: Şu dünyanın halirte bir bakacak olursak... Cats' perdelerini kapaüyop • NEW YORK (AA) - Broadway sahnelerinin en uzun süreli oyunu olan "Cats' 18 yıl aralıksız olarak oynandıktan sonra perdelerini kapama karan aldı. İlk kez 1982 yılında New York'taki 'Wınter Garden' tiyatrosunda sahnelenen 'Cats' müzikali son kez 25 Haziran 2000"de o>nanacak. Müzikal şimdiye kadar 7.397 kez sahnelendi. Müziklerinin yanı sıra oyunculannın kedi kıyafetıyle sahneye çıkmalannın da ilgi çektiği oyunun, son dönemlerde gözden düştüğü belirtilirken, karann 'Cats'i son bir kez daha izlemek isteyenlerin sayısını arttıracağına inanılıyor. Müziklerin bestecisi Andrew Lloyd Weber ise 'bunun buruk bir se\ inç olduğunu" kaydederek ' 18 yaş bir kedi için hayli uzun bir süre' dedi. Muppet Show satildı • FRANKFL RT (AA) - Muppet Show'un yapımcı şirketi, merkezi Almanya'nm Münih kentinde olan EM TV adlı medya kuruluşuna 650 milyon dolara satıldı. Muppet Shovv'un se\ ımli kukla karakterleri, Kurbağa Kermit, Bayan Piggy, Bert ile Ernie ve ayı Fuzzy'nin bütün telif haklarını alan EMTV, Muppet Bebekleri ve Fragglc Rock'ın yanı sıra bir dizi Muppet filminin de sahibi oldu. Anlaşma sonucu şirket aynı zamanda oyuncak dükkânlannı süsleyen 5 binden fazla Muppet ürünü ve 30 milyon Muppet kitabının da telif haklarını elde etti. Taman İçinde Dünya Sineması' • ANKARA (ANKA) - ODTÜ, dünya sinemasının klasik ve yeni filmlerini bugünden ıtibaren seyirci ile buluşturacak. "Zaman İçinde Dünya Sineması" adıyla gerçekleştirilen etkınlik ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde sunulacak. llk bölümü 30 Mart'a kadar sürecek olan etkınlikte; Samira Makhmalbaf ın "Elma", Krzyztof Kieslovvskı'nin "Üç Renk: Mavi", "Üç Renk: Beyaz". "Üç Renk: Kırmızı", "Veroniquet'in Çifte Yaşamı"'. "Aşk Üzerine Kısa Bir Film", "Öldürme Üzerine Kısa Bir Film", Robert Bresson'un "Mouchette"', Luıs Bunuel'in "Özgürlüğün Hayaletı", Vianon Vernoux'un "Aşk vs.", Pedro Almodovar"ın "Bunu Hak Etmek için Ne Yaptım?" ve Alain Resnais'in "Eski Güzel Şarkılar" adlı filmleri gösterilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle