Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 ŞLJBAT 2000 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI
TURKIYE
Istantsul
Edime
Kocaeli
ÇanaKkaJe
lzrrwr
Manisa
Avciın.
Denizli
Zonguldak
PB
PB
PB
PB
B
B
B
B
PB
4
3
3
4
8
5
7
4
4
Sinop PB 6
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskişehır
Konya
Sıvas
K
K
K
PB
PB
PB
K
4
5
4
-1
-1
-2
-3
Antalya PB 12 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanhurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
10
13
9
10
8
7
-1
0
K -3
Orta ve doğu Karade-
niz, IçAnadolu'nunku-
zeydoğusu bulutlu 06-
çecek Yağışlaryuraun
kuzeydoğu kesımlenn-
de etkılı olurken, so-
ğuk hava önümuzdekı
hafta baştna kadar et-
kısını surdurecek Ha-
va sıcaklığı azalmaya
devam edecek. Rüz-
gâr kuzey ve batı yön-
lerden hafif, ara sıra or-
ta kuvvette esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
K
K
Y
Y
Y
Y
Y
-4
-5
0
3
7
7
10
3
Münih
Beriin
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Betgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
PB
PB
PB
PB
K
PB
Y
5
4
19
4
2
0
10
8
4 Zürih PB 6 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Trflis
Kahire
K
B
B
B
Y
B
K
PB
-2
18
2
12
8
6
4
17
Y 14
Seüı k
Çok bulutlu . Yağmuriu Kariı k Gök gürultülü
GrCJNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı l. Sayfada
daJga dalga yayıldı.
Vedi sözcükten oluşan gerçek o denli çarpıcıy-
dı ki; Demırel'siz birTürkiye düşünemeyen gözler
iri iri açıldı ve yüzler şaşkınlıkla gerildi.
E3u cümlenin anımsattığı "doğrulan" kanrtlaya-
cak veriler dünden bugüne izlediğimiz gelişmele-
rin içeriğinde yatıyor.
örneğin, basit bir mantık şunu gösteriyor
Bu Meclis, Demirel'in görev süresini uzatmaya
gönükJen hevesli olsa, 5+5 diye namlanan liderler
formülünün şurasından burasından didiklenmesi-
ne izin vermez, önüne sürülen anayasa değişikli-
ğini bir hamlede, üstelik tartışmasız kabul ederdi.
Uzatma formülünü dayatarak TBMM'den geçi-
reoekJerine inananlara, gerçeöj görebilmeleri için
dernokratik iki önerimiz var. Ustelik sorunu krize
götürmeden çözüm yollannı açacak iki öneri.
Öneri 1: Şayet TBMM üyelerinin eğilimini ger-
çekten saptamayı istıyorsa lıderierimiz... Ecevit,
Yılrnaz, BahceJi, Kutan ve Çiller...
Miltetvekillerine dağıtacaklan anket kâğıdına De-
mirerin süresinin uzatılmasını isteyip istemedikle-
rini, tek sözcükle evet veya hayır diye yazarak ifa-
de etmelerini önersinler.
Kuşkunuz olmasın; isimlerin yazılmadığı anket
kâğıtlannın büyük çoğunluğundan kocaman bir
"HAYIR" çıktığını göreceklerdir.
Tabii bu ankete başvururken; "Benim karanm
Meclis'ten de, partimin milletvekillerinden de, hat-
ta ulusun genel eğiliminden de önemlidir" demi-
yor ve düşünmüyorlarsa...
Anketten aldıklan sonuçla zorlama yöntemler-
den ve Demirel'den vazgeçerek "olağan kurallara
dönecekler"\
Dört parti liderinin (DSR MHP, ANAR DYP) mil-
letle ters düştüğünü son günlerde yayımlanan iki
kamuoyu araştırması gösteriyor.
Milletvekili seçimlerinde adından hayli söz etti-
ren Polar Araştırma Şirketi'nin 19 ilde yapttğı ka-
muoyu araştırmasına göre; deneklerin yüzde 49.8'i
Demirel'in süresinin uzatılmasını istemiyor. Olum-
lu yanıt yüzde 45.
Yüzde 33.6'ya karşı deneklerin yüzde 61.3'ü,
cumhurbaşkanını halkın seçmesini istiyor.
Yürekleri varsa...
IBS Pazar Araştırma Hizmetleri'nin Türkiye'nin
yedi bölgesindeki 14 ilde yaptığı kamuoyu araştır-
masına katılanlann yüzde 64'ü Demirel'in görev
süresinin uzatılmasına karşı çıkıyor.
Ancak yüzde 36'sı "ö/7cez daha" diyor. Araştır-
maya göre, yüzde 88'i, cumhurbaşkanını halktn
secmşşini istiyor.
1
Araştırma sonuçlan; siyasetçileri halklâ karşı kar-
şıya getiriyor.
Toplum eğilimi; cumhurbaşkanını halkın seçme-
sine karşı çıkan ve Demirel'in görev süresini uzat-
maya çalışan liderlere ters düşen sonuçlar veriyor.
Oneri 2: Dört parti lideri; Ecevit, Bahçeli, Yılmaz
ve Çilter, milletvekillerinin 5+5 formülüne gönül n-
zasıyla katıldıklanna inanıyorsa, parti gruplannı giz-
li oylamada özgür bıraksınlar.
Çıkacak sonuç şaşırtıcı oimayacak, 5+5'i yad-
sıyacak ve bugün milletvekilini lidere emanete zor-
lanan özgür asıl iradesini yansıtacaktır.
Bugüne kadar olagelen nedir? Anayasadaki giz-
|j oy ve grup karan alınamayacağı bir yana attlıyor.
Parti liderleri bir araya gelerek kendi değer hüküm-
leriyle bir formülde "mutabakata" vanyor ve bu
mutabakatı milletvekillerine dayatıyorlar.
Liderlerde bilinen anlamda yürek varsa bu iki
öneriden birini yaşama geçirirler.
Oysa bugünkü siyasal uygulamalaria oyunun adı
demokratik düzende cumhurbaşkanı seçimi olu-
yor.
Bu durum, anayasanın kimi maddetenne ve kuş-
kusuz ruhuna aykın hareket etmekmiş...
Aman efendim; "Demokrasi Mücahidi" Demi-
rel'imize, Ecevit'imize, Bahçeli'mize vesaireye ne
gam!
Ya gerçekler ya söylenenler, yazılanlar...
Yalakalann davul sesleri arasında yitiyor.
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
• Baştarafi 2. Sayfada
anayasa tarihimizin üstündeki örtü kaldınl-
maktadır."
Perinçek önsözde şöyle yazıyor
r i " "Milli Mücadele'nin Kürt sorununa ilişkin
anayasai çözümleri ve polrtikalan bütün kanıt-
lanyla ortaya konmakta vetahlil edilmektedir...
Bu kitapta araşttrmacılann bugüne kadar eti-
ni dokundurmadığı bir malzeme değerlendiril-
miştir."
Osmanlı'nın son döneminden, Milli Kurtuluş Sa-
vaşı'na, ordan cumhuriyetin ilkyıllanna kadar Kürt
sorununa nasıl bakıldığı, nasıl çözümler arandığı ki-
tabın sonuna eklenen belgelerie anlatılıyor. Milli
Mücadele gerçek anlamda bir Türk - Kürt birlikte-
liğiyle sürdürülmüş ve kazanılmıştır.
Kitapta yer alan ilginç bir belge de Mustafa Ke-
mal Paşa'nın bu konudaki sözleridir. Kurtuluş Sa-
vaşı kazanıldıktan sonra Izmit'te Istanbul gazete-
cileriyle yaptığı toplantıda, Ahmet Emin'in bir so-
rusu üzerine, Paşa, Kürtlerle Türkler arasındaki ya-
kjn ilışkiyi şu sözlerle aydınlığa çıkarmıştır:
"Kürt meselesi, bizim, yani TürkJerin merrfa-
ati olarak da kesinlikle söz konusu olamaz.
Çünkü bildiğiniz gibi bizim milli sıntrlanmız
jçinde bulunan Kürt unsurlar öyiesine yerleş-
mişterdir ki, pek sınııiı yerlerde yoğun durum-
dadırlar. Yoğunluklannı kaybede ede ve Türk
unsuıiann içine gire gire öyie bir sınır oluşmuş-
tur ki.. Kürtlük adına bir sınır çizmek istesek
Türkleri ve Türkîye'yi mahvetmek gerekir. Söz
gelişi, Erzurum'a kadar giden, Erzincan'a, Sı-
vas'a kadar giden, Harput'a kadar giden bir sı-
nır aramak gerekir. Ve hatta Konya çöllerinde-
Id Kürt aşiretJere kadar."
Durum 1920'de böyleydi. 2000 yılında da öyle...
Perinçek'in "Kurtuluş Savaşı'nda Kürt Politika-
sı" (Kaynak Yayını) güncelliğini yitirmemiş bir kitap,
bu günlerin kitabı...
6
Yılmaz liderlik yapaımyor
9 GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
deme getirdim ve neden Demi-
rel'in bir süre daha cumhur-
başkanhğında kalmasını öner-
dim ve öneriyorum" sorusuy-
la başladı. Ecevit, bu soruya
yanıt verirken uzun yıllardır
ülkede süren siyasal ve ekono-
mik istikrarsızlığın 57. hükü-
metle aşılabilmesi umudunun
belirdiğinı vurguladı. Ecevit,
buna Cumhurbaşkanı Süley-
man Demird'in büyük katkısı
olduğunu belirterek şunlan
söyledi:
"Ancak bu umut duyarh
dengetere dayanıyor. Dengete-
rin bozuhnaması, sarsıhnama-
a gerekiyor. Cnmhurbaşkanı
seçnnieri hep 9onmhı otmuş-
tur ve>a sonmlara neden ol-
muştur. OVM şu sn-ada, Türki-
ye'nin gerflim yaraüo, istikra-
n sarsıcı yeni sorunlara'tahanı-
mülü yok. Kuşkusuz. cumhur-
başkanlığına layık değeıü dev-
let adamlarunız vardır. Ama
Sa>ın Demirerin deneyimi ve
partiler üstii konumu da çok
önemlidir. Sayın Demirel ol-
mazsa, büyük olasıhkla cum-
hurbaşkanlıgma bir partiB ge-
lecektir. Saym Demirel ise de-
neyimli bir politikacıdır ama,
bir paıüyle bağı yoktar. Bu
MHP anayasa değişiklik taslağı hazırladı
'Cumhurbaşkanuunyetküeri stnuianmak'
EMtNEKAPLAN
ANKARA-Siyasi partiler arasındaki uzlaş-
ma komisyonu, anayasa değışikliklen üzerin-
deki çalışmalannı sürdürürken hûkümetin
MHP kanadı kendı tasiağını hazırladı. MHP,
cumhurbaşkanının yetkilerinın sınırlandınl-
ması, cumhurbaşkanı, Yüksek Asken Şûra ıle
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun ka-
rarlannın yargı denetimıne açılması, anayasa-
da 'TürkmBByetçliii' vurgusunun yapılması-
nı istiyor.
Hûkümetin MHP kanadı yeni anayasa tas-
iağını hazırladı. Anayasada aynntılara giril-
memesini, mevcut anayasada duzenlenen pek
çok hükmün yasalarla düzenlenmesini ısteyen
MHP'nin öngördüğü düzenlemeler şöyle:
• Anayasanın değiştirilmesi önerilemeye-
cek maddeler arasında yer alan ve "Cıanhuri-
yetin atoikJeri" başhğıyla duzenlenen 2. mad-
dede "Tûrkmffiyetçfliği" vurgusu yapılması.
• Seçme yaşı, 1924 AnayaSasf nda 18 ola-
rak belırlenırken 1934 yılında yapılan değı-
şiklıkle 31 'e yükschildı.
1961 Anayasası'nda seçme yaşına yer veril-
mezken 1982 Anayasası'nda 21 olarak belir-
lendi, 1987 yılında 20'ye, 1995 yılında yapı-
lan değışıklikle de 18'e indirildi. Bu değişik-
lıkler sık sık gündeme geliyor. Bu tip düzen-
lemeler yasalarla yapılmah.
• Anayasanın 94,98,99 ve 100. maddele-
rinde duzenlenen TBMM Başkanhk Diva-
ra'nın olusumu, toplantı ve karar yetersa^sı,
gensonı ve araşnrma önergesi verihnesine iliş-
kin hükümler aynntı olarak kalıyor. Bunlar da
yasalarla düzenlenmelidir. Anayasadaki mad-
deler, eskımesi zor olan maddeler haline dö-
nüştürühneli.
• Anayasada temel hak ve hürriyetlerin dü-
zenlendigi 13,14 ve 24. maddeler korunmalı.
Petrol Ofîsi çahşanı huzursuz
HAZALATEŞÇAKER
Türkiye'de petrol sektörünün
en büyük kuruluşu olan PO-
AŞ'ın özelleşnrilmesine ilişkin
nihai çalışmaların yann tamam-
lanması beklenirken, kurumda
çalışan 3335 işçi ve 2781 söz-
leşmeli personel işten atılma,
çalışma koşullaruun ağıriaşma-
sı, ücretlerin düşmesi ve sendi-
kasızlaştumayla karşı karşıya.
Özelleştırme tdaresi Başkanh-
gı'nın(ÖlB) özelleştirilen ku-
rumlardaki çalışanlann mağdur
edılmeyeceğini açıklamasına
karşın, POAŞ satış sözleşmesuı-
de de ış güvencesine iUşkin hiç-
bir hüküm yer almıyor. Son yıl-
larda özelleştirilen kurumlarda
işten atılma oranı yüzde 70'e
ulaşırken, ücretlerde yüzde 60
ve sendikalaşma oranında da
yüzde 30'lara varan düşüşler
görülüyor.
POAŞ'uı yüzde 51 kamu his-
sesinin sanş yöntemiyle özelleş-
tirilmesine yönelik ihale kapsa-
mında nihai pazaruk görüşmele-
ri yann yapılacak. Dış Ticaret
Müsteşarlığı Uğur Ercan Salo-
nu'nda noter huzurunda kamu-
oyuna açık olarak gerçekleştiri-
lecek pazariık görüşmeienne
daha önce teklif veren 4 ortak
gınsım grubu katılacak. Bugüne
kadar yapılan özelleştinnelerde
çalışanlara iş güvencesı verü-
mezken POAŞ'ta da 6 bini asan
çahşanın durumunun ne olacağı
kaygıyla bekleniyor. Kurumda
uzun yıllar çalışan sözleşmeli
personelin iş sonu tazminat hak-
lanna ilişkin POAŞ Sözleşmeli
Personel YönetmehğYnin 116.
maddesınin satış sözleşmesine
koyuhnadığı belirtiliyor.
TaTmhmt hakkı
Özeüeştinnenin tamamlan-
masuun ardından sözleşmelen-
nin sona ereceğini beürten çah-
şanlar, bu durumda tazminat
hakJannın da ortadan kalktığını
söylüyorlar. Çalışanlar, "Bu du-
rumda kurumda 24 yıkkr çah-
şan personel, işten aolması du-
rumunda tazminat alamayacak.
Sanşnı gerçekleşnrümesi baMn-
de ne emekfilik süresi dolmak
özere ofauıbnn ne de çahşanla-
rm hiçbir hakkı kalmıyor'' dı-
yorlar.
Kurum çalışanlan, POAŞ
Sözleşmeli Personel Yönetme-
liği'nin 116'ncı maddesinin sa-
üş sözleşmesinde yer ahnadığı-
nı belirtırken "İş sonu tazmina-
ünın yargı \olu ile değfl mağdu-
riyemnizin önfenmesini teminen
berkese verümesi gerekiyor.
Ozelkştirnıe\k büüüe sözles-
mesinin sona erdirümesi bük-
müne istinaden sözleşmelerin
sonaerdirileceği gözönünde bu-
hındurularak iş sonu tazminab-
nın ödenmesi gerekiyor" değer-
lendirmesini yapıyorlar.
aşamada başka herhangi bir
seçeneğin ister istemez partiler
arasuıdaki ilişküerde sarsmn-
lara, gerflimlere yol açabflece-
ği kaygısını duyuyorum. Sayın
Demirel'in cumhurfoaşkanhğı
süresinin uzanlmasmı içinesin-
diremeyenler olabüir. Fakat,bu
aşamada, Demirel'in süresi
uzanlmazsa ne gibi durumiar-
b veya sorunlarla karşdasdabi-
leceğini de düşünmek gerekhV
Ecevit, son günlerde anaya-
sa değişikliği veya Demirel'in
cumhurbaşkanlığı için yeterli
oy sağlanamayacağı kıışkusu-
nu yayguılaştırma eğilimi be-
ltrdığıni, bu tür kuşkulan Mec-
lis'teki partilerin liderlerine
"haksızuk" saydığmı bildirdi.
Liderlenn tamamının Demi-
rerin süresini uzatmayı uygun
bulduklannı açıkladığma dik-
kat çeken Ecevit, sözlerini şöy-
le sürdürdü: "Gerçi anayasa-
mıza göre, anayasa değisiknlde-
ri de cumhurbaşkanı seçimi de
gizti oyia yapıor. Bu konularda
bağlavKi parti kararlan ahna-
maz. Eğer bir genel başkan,
cumhurbaşkanhğı gibi devietin
bütünlüğünü, uhısun bûüğini,
rejimin esenUğini flgflendiren
yasamsal bir konu söz konusu
okluğu zaman kendi partismde
uyum sağlayamazsa Bderligin
gereğini yerine getiremiyor de-
mektir. Oysa ben, Mecüsteki
tüm genel başkanlann liderlik
konumlannuı da buhmduğuna
inanıyorum. O nedenledir ki,
ben cumhurbaşkanhğı seçimi
konusunda oyiama giziide oba,
grup karanna bağfauıamasa
da,Bderiertaranndanbehrtflen
tercihin partilerince de destek-
leneceğini düsünüyorum."
Ecevit, tran seçımlennın so-
nuçlannı da değerlendınrken
şunlan söyledi: "Devtet yapısı
temetinden değişmedikçe, Aye-
tullahlann kurumlaşmış gücû
sona ermedikçe, o arada Şurayı
Nigebhanın siyasal etkinligi or-
tadan kalkmadıkça, Iran'm kt-
Idiği resmcn benimsemesi bek-
lenemez. Ama, yenükçilerin se-
çimierdekazanchidan oiağanüs-
tü büyük başan üzerinebu kom-
şu ülkede berhaktedaha ıhmbve
çağcd bir Islam anlayışı yerieş-
meyebaşlayacaknr. Böylebir dö-
nüşüm Türldye-lran Dişkilerini
de ohımhı yönde etkfleyecekbr.
O arada 22 yüdu- lran devrimi-
ne özenen çevreier umarun ki
asıl özenilmesi gerekenin Ata-
türk devrimi olduğunu düşün-
meye başlarlar. lran devrimi 22
yudacöktü.AtatürkdevTİmiise
77 yüdu- günden güne geKşerek
sürüyor"
• Baştarafi 1. Sayfada
reci kadar önemli bir aşamadır.
lran yönetimi, Islamı tümüyle si-
yasallaştırdı, daha ötesi Islam
devriminin ihracını anayasası-
na koydu. Türkiye, Iran'ın duru-
munu çoğunlukla, satt kendisi-
ne olan etkileri açısından de-
ğerlendiriyor. Oysa Iran'ın Islam
coğrafyasında önemli bir etkin-
liği var. Suudi Arabistan, Kuveyt
gibi ülkelerde din, öncelikle ai-
le yönetimlerinin devamını sağ-
lıyor. Arap yanmadasının kıyı ül-
keteri, yıllardırlranyönetim mo-
delinin tehdidi altında. Iran'ın,
yeni dönemde devrim ihracı
polrtikasından vazgeçmesi,
adım adım demokratikleşmesi,
öteki ülkeleri de etkileyecek.
2- Iran'ın Orta Asya ve Kaf-
kaslar'daki ağıriığını da aynca
ele almak gerekiyor. Türkme-
nistan Devlet Başkanı Sapar-
murat Türkmenbaşı, bağım-
sızlığın ilk yıllannda üç devlet
başkanına pasaport verme ge-
reği duymuştu:
DemireJ, Yettsin, Rafsanca-
ni...
Orta Asya'daki radikal Islam
gruplan iki kaynaktan besleni-
yor
Suudi Arabistan ve lran...
3- Azerbaycan'ın konumu
Iran'ın hem iç hem dış işi.
Iran'da Iranlılar, yani Farsiler nü-
fusun yüzde 46'sını oluşturuyor.
Ikinci büyük grup, yüzde 20 ile
Azeriler. Bunu yüzde 9'la Kürt-
ler izliyor. 60 milyon nüfuslu
Iran'ın Şiraz kentinde bir milyon
Kaşka Türk'ü var. Horasan'da
da 2 milyonu aşkın Türkmen
yaşıyor. Iran'ın, Ermenistan'la
ikili ilişkileri güçlendinmesinin
altında, Azert)aycan'ın yönü-
nün hep Ermentstan'la sorunla-
ra dönük olmasını sağlamak
yatıyor. Azerilerin "bütöv", yani
bütün Azerbaycan dedikleri ha-
ritada ikinci büyük Azeri kenti
Tebriz!
4- Yeniden Türkiye pencere-
sine dönersek, şu gözlemin al-
tını çizmek gerekiyor:
Islam ülkeleri demokrasiyle
az çok tanışmadan, Türkiye ra-
hat edemez!
Neden? Çünkü, bu coğrafya-
daki ülkeler, iktidarlannı tehdit
eden başlıca unsurun, halkın la-
iklik özlemi olduğunu biliyorlar.
Nüfusunun büyük çoğunluğu
Müslüman olan bir ülkenin bu-
nu denemeye girişmesini, içle-
rine sindirmeferı olanaksız.
Sokrates, Galileo,
Luther...
5- Iran'ın içindeki gelişmete-
re gelirsek... Ecevit'in ve
Cem'in degertendirmeleri
Iran'daki muhafazakârlan sinir-
lendirdi. Bu kesimin yayın or-
ganlan, dünyanın dört bir ya-
nında lran seçimleriyle ilgili de-
ğişik yorumlar yapıldığı haJde,
onlara yanıt vermediler. Ecevit
ve Cem'in reformculan kutla-
masını başyazılaria eleştirdiler,
"içişlerine mûdahale" olarak
değerlendirdiler. lran, Türki-
ye'de kendine yakın yönetim
oluşması için çok çaba harca-
dı, bu olmayınca iş tersine
dönmüş görünüyor! Ancak, ile-
riye yönelik değeriendimne
yapmak için çok erken.
6- Iran'da seçim öncesi baş-
layan tartışma ortamı, iyiye gi-
dişin habercisiydi. lran çokde-
rin bir küttürel mirasın üzerine
oturuyor. lran aydınlannın ön-
de gelenlerinden Muhsin Ke-
diver'e "Islamcı Galileo", Ab-
dullah Nuri'ye "Iran'ın Sokra-
tes'/", Abdulkerim Suruş'a
"Martin Luther" denilmesi, bu
ülke insanlannın getecek arayı-
şını da gösteriyor.
Rafsancani'nin seçimin he-
men öncesinde reformcular
için, "Sazv arkadaşlanmız Ke-
malist oldu" yorumunu yap-
masını da yorumsuz aktaralım.
7- lran yüzyıllardır sınır soru-
numuzun olmadtğı tek ülke. İki
ülke sının 1639'da imzalanan
Kasnşirin Antlaşması'yia belir-
lendi, o günden bu yana deği-
şiklik yok. İki ülke arasında sı-
nıriarda sorun yok, ama sinir-
lerde var! 20 yıldır, Humeyni
rejimini benimsemeyen Iranlı-
lann Türkiye'ye kaçmasından
tutun da, rejim ihracına kadar
birdizi sorunla uğraştık. Bir ara
Türkiye'deki Iranlı sayısı iki mil-
yonayaklaşmıştı. Refonmcula-
nn ne kadar reformcu olduğu-
nu gördükten sonra, Iran'la ye-
ni bir dönem başlamasını dile-
yelim.
8- Son şıkkı Ankara kulisle-
rindeki esprilere ayıralım.
Iran'daki refoımcuların ba-
şanya ulaşmasını dileyenler,
araya şu tümceyi sıkıştınyor-
lar:
İster misiniz Iran, Türki-
ye'den önce değişsin!
Hizbullah operasyonuna,
şeriatçı akımlann hâlâ devletin
içindeki ağıriığına dikkat çe-
kenler de, "Tahran sokaktann-
da şu slogan atıltyormuş" de-
yip devam ediyoriar
Mollalar Türkiye'ye!..
Kim olursan ol,
Radyo Kent dinle.
Sen lconuşursan,
susmaz hıc lcimse!
Ali Sirmen
Altan Aşar
Arif Kızılyalın
ArzU Haksun
Asuman Ayciın
Aytıan Akcan
Ayiin şengün
Banu zorlutuna
/ 1
Cemil Özyıldırıtn
Deniz Som
Erdener Koyutürk
Erhan Tıraşın
Ekrem Ataer
Engin Evin
Periclurı Kandemir
Halcan Kara
Hepgül Özdetniroğlu
Hiktnet çetinkaya
fbrahim Yıldız
lclal Aydın
ğur Dincer
it Zileli
Mehmet Paraç
Meral Babacan
Murat Özlcaya
Mustafa Balbay
Nebil Özgentürlc
Nevin Sungurlu
Refıa Altıntaş
Türkel Minibaş