27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22ŞUBAT2000SALJ CUMHURİYET SAYFA J_jJVv-f11 V-flfJJL / ekonomi(â cumhuriyet, Tıllık yüzde 25 zam verilmek istenen işçi, 2000'e yüzde 68.8 oranmda ücret kaybıyla girdi Acı reçete işçiye çıktı 13 FATMAKOŞAR Özel sektör çahşanına yıllık yüzde 25 oranında zam önerir- ken işçinin son aylarda peş peşe yapılan yüksek oranlı fiyat artış- lannın altmda ezüdiği ve 2000 yı- lına yüzde 68.8 oranında ücret kaybıyla gırdıgı göz ardı ediliyor. Ocak 1999'da 200 milyon lira alan bır işçinin ücreti yıl sonuna gelindiğinde aJım gücü açısın- dan ciddi biçimde gerileyerek 118 milyon liraya düştü. Zam martta sıfirlanıyor Aynı işçiye enflasyonla mü- cadele programına uyum çerçe- vesinde yüzde 25 oranında zam yapılması dunımunda da ilk al- tı ay verilen ücret zammı mart ayı başlannda sıftrlanacak ve Aralık 1999'un gensıne düşecek. Ücret zamlanna geçen yıJın enflasyonunun artışa yansıtüma- ması ve ilk altı ay için yüzde 15'lik zam yapılması halinde üc- retlenn 2000 yılının sonuna ge- lindiğinde, maaşların 1 Ocak 1999'a göre yüzde 61.9 oranda Yüzde 25 işçiyi kurtarmıyor Öngörülen %25 enflasyona göre ücret zammı ve gerçek ücret kaybı Ücret Milyon TL. Enflasyon Enflasyon Endeksi . Gerçek Ucret Milyon TL Gerçek Ücret Endeksi 1/1/1999 31/12/1999 2000-Ocak (%15 artış} Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran 200.000.000 200.000.000 230.000.000 230.000.000 230.000.000 230.000.000 230.000.000 230.000.000 %68.8 %5.8 %5.8 %5.8 %5.8 %5.8 965.8 100.0 168.8 178.6 188.9 199.9 211.5 223.8 236.7 200.000.000 118.483.412 128.786.316 121.726.198 115.053.117 108.745.858 102.748.365 97.149.683 100.0 59.2 64.4 60.9 57.5 54.4 51.4 48.6 Temmuz (%10 arbş) Ağustos Eylül Ekim Kasım Arahk Ocak 2000, DİE TEFE %&8 253.000.000 253.000.000 253.000.000 253.000.000 253.000.000 253.000.000 %5.8 %5.8 %5.8 %5.8 %5.8 %5.8 250.5 265.0 280.4 296.6 313.8 332.0 101.006.287 95.469.080 90.235.425 85.288.682 80.613.121 76.193.876 50.5 47.7 45.1 42.6 40.3 38.1 Kaynak: Petml-lş gerileyeceği hesaplanıyor. Çalı- şanlann 2000 yılındakı kaybının da yüzde 35.7 oranında olacağı vurgulanıyor. Hükümetin 2000 yıknda kamu- da ilk alü ay içın yüzde 15, yıl- lık yüzde 25 oranında zam uygu- lamasının özel kesime yayılmak istenmesi tarüşmalara neden olur- ken sendikalar, işveren örgütle- rinin "sonradantelafietıne" öne- risinin işçinin kaybını önlemeye- ceğini savunuyorlar. Sendikalar. işçinin ücretini pe- şin almadığına dikkat çekerek işçinin 1999yılındagerçekleşen enflasyon oranında zam almadı- ğını, en son 1999'un ocak ayın- da toplusözleşme imzalandığını anımsahyorlar. İşveren kesimi, pogramuı ba- şansının ücretlerin sınırlandınl- masına bağlı olduğu görüntüsü- nü çizerken mülk sahiplerinin F cak 1999'da 200 milyon lira alan bir işçinin ücreti yıl sonuna gelindiğinde ahm gücü açısından 118 milyon liraya düştü. Aynı işçiye enflasyonla mücadele programına uyum çerçevesinde yüzde 25 oranında zam yapılması durumunda da ilk altı ay verilen ücret zammı mart ayı başlannda sıfirlanacak ve Aralık 1999'ungerisine düşecek. kiralan, yasaya karşın geçen yı- lın enflasyonuna göre belirledi- ğine ve 2000 yılının ilk aylann- da da zamlann sürdüğüne dikkat çekıliyor. Hükümetin ekonomi kurmaylan başta olmak üzere, herkes enflasyonun nisan ayın- dan itibaren düşüşe geçmesıni bekliyor. Bu durumda, ışçı ücret- leri temmuz ayında yapılması öngörülen yüzde lO'luk zamla ancak 2000 yılının mayıs ayın- da gerçekleşen enflasyonu ya- kalayabilecek ve daha sonra ge- rilemeyi sürdürecek. 'Ucretier zaten erimişti' Petrol-tş Sendikası Genel Baş- kanı Mastafa Öztaşkın, enflasyo- nun yüksek gerçekleşmesı ha- lınde ücretlerin sonradan telafi edilmesi formülünün, işçinin bır yıllık kaybını önlemeyeceğim belırterek "En son 14 ay önce zam yapıkh. Şu anda ücretler enf- lasyon karşısında zaten erimiş durumda. Ucreoerin, böyk dayat- malaryerinetopiusödeşnıe pazar- hğıçerçevesinde hesaplar yapıla- rak artürümasını istiyoruz" de- dı. Öztaşkın, 2000 yılının enf- lasyonunun 2001 yılında yapı- Iacak toplusözleşmelere yansı- tılacağını dile getirerek "Şu an- da 1999yok sayüarak artış yapri- ması dûşünülemez. Enflasyonun düşmesi halinde yıl sonundan itibaren rahatlama olacaktır" diye konuştu. Cottarelli, işçi ücretlerinden GSMihaleleri ve enflasyona kadar bir dizi konuda görüşlerini açıkladı IMF özelleştirme için bastınyor Cottareffi, Özelleştirme tdaresi, DPT ve Merkez Bankası'nda görüşmeler yaptL ANKAR\(Cumhııriy€tBürosu)-Ulus- lararası Para Fonu (IMF) Türkıye Masa- sı Şefı Carfc) Cottareül ocak ayı enflas- yonunun önemlı olmadığını söylerken, yüzde 25 ücret artışının yalnız hüküme- tı değil, özel sektörü de bağladığını ve an- cak üretimde beklenenın üzerinde artış olursa ücretlerin yüzde 25'in üstüne çı- kabileceğıni söyledi. IMF Türkiye Masası Şefı Cottarellı başkanlığındaki heyet, dün Ankara'da yo- ğun temaslar gerçekleştirdi. Önce Hazı- ne Müsteşan Demiralp'la 1.5 saat görü- şen Cottarellı, daha sonra ekonomıden so- rumlu Devlet Bakanı Recep Onal'la gö- rüştü. Öğlen yemeğınde Demıralp'le ye- niden bir araya gelen Cottarellı, öğleden sonra da Özelleştirme ldaresı, Devlet Planlama Teşkilatı ve Merkez Banka- sı'nda çalışmalannı sürdürdü. Hazine Müsteşan Demiralp, Cottarel- li'yle görüşmesi öncesınde, IMF'yle uy- gulamadaki programın performansının ve 1999 itibanyla ortaya çıkan durumun değerlendirileceğini bildirdi. "Daha son- carlo cottarelli: -Ocak ayı enflasyonu önemli değil. Beklentiler düşme eğilimi taşıyor. -Yüzde 25 ücret artışı yalnız hükümeti değil, özel sektörü de bağlar. ra da 45 günlfik şubat yansına kadar ge- Kr-gidertahminlerini gözden geçireceğiz. Cçüncü bir konu olarak da 3 yıllık nasıl performans sergileneceğine bakacağız" dıyen Demiralp, şu ana kadar performan- sın çok iyi olduğunu, hedeflenen rakam- lann üzerinde sonuçlar alındığını kay- dettı. ' ^ Ocak ayı enflasyonunun yüksek çıkma- sını zaten beklediklennı, hedefte deği- şikliğe gerek olmadığını söyleyen De- miralp, "Redaksryon çok ufak tefek şey- lerde olabilir. Dolayısıyla çok önemli bir şey ohnaz" dedi. Recep Onal'la yaptığı görüşmenin ar- dından gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Cottarelli, ocak ayı enflasyonuyla ilgili sorular üzerine, "Biz düşeceğinden emi- niz" derken ocak ayı enflasyonunun yük- sek çıkmasının nedenlenru de şöyle açık- ladı: "OzeDikle kötü hava koşullan nede- niyle tanmda fivatlann yüksekiiğL zo- runlu vergi arnşlan ve 1999 yılı arahk ayuıdan 2000'e aktanlan enflasyon." Cottarellı, yüzde 25 enflasyon hedefi- nın yalnız hükümet değil, özel sektör için de önemli olduğunu, ücret arnşlannın üre- timde venmlilik artışuıa bağlı olarak yüz- de 25'ın üzenne çıkabıleceğını söyledi. Özelleştırme Idaresı Başkanı UğurBa- yar, Cottarelli'yle yaptığı görüşmeden sonra, geçen yıl sonunda ilan edilen özel- leştirme programına harfıyen uyulduğu- nun heyete anlatıldığını söyledi. Bayar, "Petkim Yanmca Tesisleri'nin onanla- rak sabşından ttıtun da, THY'nin son strateji tespitine kadar kamuoyunda açık- ladığımız gîbiözeUeştirme programmın ay- nen devam ettiğini IMF yetkfiilerine an- larnk" dıye konuştu. Satış kapsamına alınan kamu kurumlarmın kân, özelleştirmeden beklenen gelirin kat kat üstünde Gözler tekrar Petrol OfisTne çevrfldi HAZALATEŞÇAKIR • Özelleştirmelerden yaklaşık 8 milyar dolar (45 trilyon 200 milyar) gelir bekleyen hükümetin, satış kapsamına aldığı kuruluşlardan sadece POAŞ ve TÜPRAŞ'm kân 448 trilyonu geçiyor. Hükümetin, bütçe açık- larını kapatmak için en önemli gelir kapısı ola- rak gördüğü özelleştirme- lere ilişkin çauşmalar hız- landınlırken, bu kurum- lann trilyonlarca lira ge- lir getirdiği göz ardı edi- liyor. Mart ayında satışı- run tamamlanması plan- lanan, Türkiye'de petrol sektörünün en büyük ku- ruluşu olan Petrol Ofisi AŞ (POAŞ) yıl sonu bilançosuna göre 1999 sonunda 111 trilyon 207 milyar kâr elde et- ti. Bu arada Türkıye'nin en büyük sanayi te- sislerinden Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ 'nin (TÜPRAŞ) brüt kân 337 trilyon 722 milyar ve Petkim'in de 59 trilyon 466 milyar ola- rak açıklandı. Özelleştirmelerden yaklaşık 8 milyar do- lar (45 tnlyon 200 milyar) gelir bekleyen hükümetin, satış kapsamına aldığı kuruluş- lardan sadece POAŞ ve TÜPRAŞ'm kân 448 trilyonu geçiyor. POAŞ'ın satışına iliş- kin nihai görüşmeler cuma günü tamamla- nırken, mart ayuun ilk haftasında da ihale- nin gerçekleştirilmesi bekleniyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki bazı iş- letmelenn kapatüması gündeme getirilirken 'aHm hisse' uygulamasuıın 5 yıl süreyle uy- gulanacağı belirtılıyor. Hükümetın yüzde Petrol-İs'ten de tepki 'Kirtieüerinidçekin' AKJNBGBUR tSKENDERÜN-Petrol-İş Sendikası Genel Başka- nı Mustafa Öztaşkın, POAŞ ihalesinin 2 Mart'ta ta- mamlanacağını açıklayan ANAP Genel Başkanı Me- sat Ydmaz'a tepki göstererek "Hükümette hangigo- revivarki ancakbeffive<kaaerin bfleceğibigBeriaçık- kyor" dedi. Ydmaz'ın "özeüeştirmeferin patronhığu- Busürdüriiyor" imajmı verdiğini anlaîan öztaşkın, PO- AŞ'tan "Idrli eDerin" çekilmesini istedi Öztaşkın, Yılmaz'ın 2 Marttarihüıi verdikten 5 gün sonra ÖtB Başkanı Uğur Bayar'ın ihalenin mart ayı- nın ilk birkaç günü içinde bitirilecegi yönündeki açık- toıasmın geldiğme işaretetti. Bu arada Petrol-lş Ada- na Şube Başkanı AhmetKabaca. "ÖzefleştinneyeHa- yff" adı altında ımza kampanyasuu başlatırken topla- nan imzalan başta Cumburbaşkanı ve Başbakan ol- mak üzere tüm yetkililere göndereceklerini söyledi. 51'lik hisseden yüzde 15' ıni altın hisse adı altı- na elınde tutarak kuru- mun yönetiminde söz sa- hibi olmayı hedeflediği belirtilıyor. Yetkıliler al- tm hisse uygulamasını gerçekçı bulmadıklannı belırnıken, "Yüzde 15'Hk hisse ile söz sahibi olmak mümkün değü. Uhısal ya- salarunız arnk işe yara- mayacak. Özel sektör, tan- kına petrol vermiyonım, derse hiç bir şey yapıla- mayacak" değerlendirmesinı yapıyorİar. Do- ğu ve Güneydoğu Anadolu'dakiişletmele- nn kapatılması konusunda da "Özel sektö- rün bu bölgeye \-annm yapması şu süreçte mümkün görünmüyor. Serbest pi\*asa eko- nomisi içinde önce dengeleri oturtup sonra da bu bölgelere sermayeyi çekmek tstiyorlar. Bu da zor görünüyor" dıyorlar. POAŞ^ın değeri yüzde 113 artte POAŞ'ın 1998 yılında yüzde 51 hissesi- nm satışı 1 milyar 160 milyon dolar olarak açıklanan değeri, bugün 4 milyar dolan aş- t. Şirketin sanşa söz konusu yüzde 51 'lik his- sesinin değeri de 1998'deki satış fıyatına gö- re dolar bazında yüzde 113 artış göstererek 2 milyar 475 milyon dolara ulaştı. POAŞ ihalesine. Medya Holding, Nurol Holding, CıngüTı Holding ve Çukurova iştiraki, Ana- dolu Taşımacılık'ın kaülımıy- la kurulan Ortak Girişim Gru- bu, Koç ve Doğuş Holding Ortak Girişim Grubu, Iş Ban- kası ve Doğan Şirketler Gru- bu Holding AŞ Ortak Girişim Grubu, Alarko Holding ve Va- kıflar Bankası Ortak Girişim Grubu katüıyor. TUPRAŞ'ın hisseleri Türkiye Petrol Rafinerile- ri AŞ'nin (TÜPRAŞ) öden- miş sermayesi 74.5 trüyon li- raya ulaşırken, sermayesinin yüzde 3.6Tık bölümü daha önce halka satümıştı. Kurumun yıl sonu bilançolanna göre 337 trilyon 722 milyar 866 milyon liralık brüt kâr elde edilirken, hisse senetlerinin yüzde 15'lik bölümünün de önümüzdeki günlerde yurtiçi ve yurdışuıda sanşa sunulma- sı planlanıyor. SPK ve Türk Ticaret Kanunu gereği yayımlanması zorunlu ilanlarınız için Cumhuriyet size özel bir fiyat sunuyor: Türkiye Baskısı Brüt st/cm 20 $ Bllgl Içln. (0212) 513 84 60-61 513 95 80 514 07 53 FakS: (0212) 513 84 63 Cumhuriyet İŞÇtNİN EYRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Küresel Sömürü Kadın-İrtica Cumhuriyet Kadınlan Derneği'nin, yeni dünya sö- mürü düzeni, kadın haklannın geriye gıdişı ve ırtica haraketlerinin yükselişi arasındaki çarpıcı ilişkiyi ser- gileyen üç günlük uluslararası konferansını dakika- sını kaçıımadan izledim. Medeni Yasa'nın 74. yılın- da, irtica hareketine hedef olan ülke kadınlannın tem- silcileri ağırlıklı toplantıda sorunlann içinde yaşayan- lann deneyimlerine dayalı gerçeklen, bılimseî çalış- ma sonuçlannı öğrenmek hem çok yararlı hem de uyancı. Bilimsel teknolojik devrimlerin, insanı, özellikle de kadını yüceltmesi beklenen bir çağda, az uluslu te- kellerin çıkarlanndan yana işleyen küresel saldın dü- zeninde, yoksullaşma ile doğrudan ilışkilı olarak ir- ticanın hortlamasının ve sonuç olarak da en çok ka- dın kimliğine yönelik saldınsının boyutları ürkütücü. Küresel ideolojının bekçısi ABD'de, demokrası ve özgürleşme kavramlannın insan hakları, kadın hak- lan çizgisinden saptınlmasının ömekleri yargı karar- lan.. Çocuklar için 16 yaşa kadar zorunlu eğitimi, ço- cuğun eğitim hakkını koruyan yasa çiğneniyor. Yar- gıtay birtarikatın açtığı dava üzerine, tarikatın inanç ve özgüriük alanına girdiği gerekçesi ile kız çocuk- lannın okuma haklannın 14 yaşında ellerinden alın- masına izin veriyor. Yıllannı hapiste, işkencedegeçirmiş, ülkesinin öz- güriük savaşımında yerini almış, sonra da öldürül- memek için yurtdışına kaçmak zorunda kalmış Af- ganistan kadın hareketinin sözcüsü ile birlikte din- leyenlerde ağlıyorlar. Dünya'daki ilkfeminist anaya- sanın ülkesinde yürürlüğe girdiğini, ancak başta ABD, Ingittere Yenı Dünya Düzeni'nın bekçılerinin Afganistan için biçtikleri "yeşil kuşak" rolüne uygun olarak bugün ülkesinde kadınlann insan yerine ko- nulmamaJannın, uğradıklan ağır haksızlıklar, saldın- lann, akıl almaz yoksulluğun, acılann canlı olaylannı aktanyor. Batı'nın demokrası, insan haklan savunu- culannın ülkesinde Talıban'ın yaşattığı vahşete, özel- likle de kadınlara yönelik saldınlanna, insan haklan ihlalerine seyircı kalmalarını kınıyor. Bir zamanlar ulkesmde çağdaş bır egitım almış, an- cak kadın olarak saldınya uğradığı ıçın Amerika'ya yerleşmek zorunda kalmış Pakıstanlı delege, Pakis- tan'da şeriatın insan ve kadın haklan ile uyumlu yo- rumlama çalışmalannın, yeşil kuşak projesi ile bağ- lantılı nasıl kesildiğıni gelışmelerie anlatıyor. Irticanın, dışardan destekli, silahlıterörörgütleri elryle, herdö- nem seçimlerde yenikjiye uğrasa da, Pakistan hal- kının, özellikle de kadınlann yaşamını nasıl cehen- neme çevirdiğini sergiliyor. Ülkelerin geçmişi, ekonomik, toplumsal gelışımi ile bağlantlı ırticanın gelişimi, dayandığı güç odaklan de- ğişiyor ama ırticayı destekleyen terör örgütlerinin mı- litanlannın kimliği değişmıyor Irticanın terör örgütlerinin vurucu militan gücü, yoksul, kımliksiz, egitimsiz erkek çocuklan. Onlar eğitimden geçirilerek, ellerine silah, maddi kaynak verilerek, kadının karşısında üstün yaratıklar olduk- lan koşullanması ile öfke duygulan, kompleksleri beslenerek, dünyanın her yerinde en acımasız sal- dm gücünün ternelini oluşturyoriar. Yeni Dünya Düzeni'nin, az uluslu tekellerin, para- nın çıkarlannı her şeyin üstünde tutan yaptınmlan, yoksullaşma, ülkelerin, toplumlann sosyal devlet il- keleri güvencesinden kopmalan, göçler, savaşlar, kit- leleri irticanın kucağına atıyor. Yapılan bütün araştır- malar bu doğrudan ilişkiyi çok çarpıcı verilerte orta- ya koyuyor. Omeğin ABD, AB çıkarian adına, kımı siyasi iktidarian cezalandırmak üzere uygulamaya so- kulan ambargolar, sonuç olarak o ülkelerin masum halklannı, en çok da kadın ve çocuklan eziyor. Küba, Irak ambargolannın sadece o ülkelerin ın- sanlanna değil, yakın ülkeler ve dünya ınsanlanna za- rariannın araştırmalan ürkütücü gerçeklen sergiliyor. Çocuk ölümlen, kadın hastalıklan, beslenme bozuk- luğuna dayalı hastalıklar katlanıyor. Irticanın tarikatlere, paraya, uluslararası desteğe dayalı hortlaması, Türkiye için de ciddi bir tehdıt oluşturması tablosu, her ülke için özel, ama bütün ülkeler için genel doğrulan ortaya koyuyor. Alman- ya'da okullara din dersleri ile sokulan tarikatler, fet- va vermesine izin verilen şeyhülislamlar, sadece Al- manya'daki Türkleri, kadınlan tehdit etmiyor, Türki- ye'ye kaydınlan mariclar Türkiye'deki tarikat ekono- misinin güçlenmesinde önemli kaynak oluşturuyor. Biz yirmibirinci yüzyılda tarikat ekonomisini tartış- mak zorunda kalıyoruz. Başbakanımızdan bile onay gören, şimdilerde ABD odaklı yeşil kuşak projesinin, ılımlı Islamda buluşturulması uygulaması ile çakışan Gülen simgeli Nurcu hareketin para kaynaklan tek başına ürkütücü boyutlara ulaşmış bulunuyor. Dün- yaya yayılmış üniversiteler, yüzlerce lise, sayılama- yacak kadar çok ışık evlerinın, vakıflann para kay- naklan, gücü sorgulanmıyor. Oysa silahlı irtica hareketleri, terör örgütlerinin in- sanlar, kadınlar için öngördükleri ile ılımlı islam ha- raketlerinin sınırian arasında hiç de öyle anlamlı fark- lar yok. Ilımlı Islamın Türkiye'deki simgesı örgütün kadına, şeriata, laikliğe, Cumhunyet değerienne, de- mokrasiye bakış açısı, vitrin ve takıyye maskesi çı- kanldığında, irtica hareketleri ile çakışıyor. Toplantı- da bunlar kendi belgeleri ile kanıtlanıyor. Sözün özü yeni dünya sömürü düzeni, yoksullaş- ma, insan ve kadın haklan, irtica arasındaki doğru- dan ilişki öyle bir köşe yazısına sığacak gibi değil... sukransoner'a yahoo.com İşadamı Sakıp Sabancı 'Çimentoda dünya birincisiyiz' Ekonomi Servisi - Saban- cı Holding İdare Meclisı Başkanı Sakıp Sabana Tür- kiye'nın beyaz çımento üre- timinde dünya birinciliği- ne geldığını belırterek. "Dünya liderügi la- krüüeohnaz.be' yaz çimento- da, rakam- larla dünya fiderioiduk" dedi. Sabancı Grubu'na ait Ha- cı Sabancı Beyaz Çımento Tesisi dün törenle Mersın'de hızmete açıldı. Avrupa'nın çımento üretirmnden çe\Te- ye olumsuz etkilerinden do- layı vazgeçtiğı bırdönemın içinde bulunurken Mersin'de açılan beyaz çımento fab- rikasımn yıllık 500 bın ton kapasıteli olduğu ve eski beyaz çımento tesisi ile bir- likte kapasıtenın bu- mil- yar tona ulaştığı belirtıldi. Açılışa katı- lan Sanayi ve Ti- caret Bakanı Ahmet Kenan Tannkufaıda57. hükümetin ekonomıde üretime ağırlık verdiğini ileri sürerek. "Bugün faizve rant,günflmüz ekonomisin- de olması gereken yere itil- meye başlamıştır" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle