Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 ŞUBAT 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
13J C J J V U I I \ _ J 1 T 1 _ I . / ekonomi(acumhuriyet.com.tr
Madende dünya
14'üncüsüyüz
• KONYA (AA) - Türkiye,
13 milyar 990 milyon ton
maden rezervıyle miktar
açısından dünya 14'üncüsü,
değer açısından dünya
12'ncisı oldu. Maden
rezervlerinde dünyada
miktar olarak ABD, değer
ağırhkJı olarak ise Rusya
ük sırayı aldı. Türkiye, bor
tuzu, kobalt, korund ve
perlit rezervlerinde de
dünyada birincı durumda
bulunuyor. Selçuk
Üniversitesi Mühendislik
Mimarlık Fakültesi Jeoloji
Mühendisliği Bölümü
ögretim üyesi Prof.Dr.
Sedat Temur tarafından
gerçekleştirilen "Türkiye'de
ve Dünyada Maden
Rezervleri" konulu
araştırmaya göre dünyada
halen 2 trilyon 105.4 milyar
ton maden rezervi tespit
edilmiş durumda.
Bedefsiz araç
fflıalaü
• ANKARA(ANKA)-
AB'ye uyumlu hale
getirilen yeni gümrük
mevzuatı çerçevesinde
yurtdışında yaşayan
yurrtaşlann bedelsiz
kullamlmış otomobil
ithaline Gümrük
Müsteşarlığı'mn bu
konulardaki tebliğleri
Resmi Gazete'de
yayımlandı. Bazı kişisel
' nitelikte eşyanın bedelsiz
ithaline ilişkin tebliğ
uyannca, yurtdışında en az
24 ay kaldıktan sonra dönüş
yapanlar, sahip oldukJan 3
yaşından büyük olmayan
taşıtlan gümrüksüz olarak
ithal edebilecek. Türk
yurttaşlığma geçiş yapanlar
için de bu hüküm geçerli.
Patatesin maliyeti
fiyatmın 8 katı
• tZMİR(AA)-tzmir
Ziraat Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Reşit
Kurşun, kilosu 6-7 bin
liraya aJıcı bulabilen
patatesin maliyetinin 50 bin
lira olduğunu söyledi.
Üretici patatesi satamazken,
geniş bir tüketici kesiminin
'. de patatesi alamadıgftıı,,'';.-/ c
kaydeden Kurşun, "Kabul
etmek lazım ki, toplumun
alım gücü kalmamış.
Kurşun, bedava dağıtılınca
kapışılan patatesi, çok ucuz
olduğu halde satın
alamayan pek çok
vatandaşımız var" dedi.
Patates üretilirken gübre,
akaryakıt, ilaç, su ve işgücü
harcandığını anlattı.
Oreticiye yeni
ödeme
• ANKARA(ANKA)-
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Ahmet Kenan Tannkulu,
tanm satış kooperatifleri
birliklerine ürün
bedellerinin ödenmesine
yönelik olarak 20 trilyon
liralık yeni kaynak
aktardıklannı bildirdi. Bu
kapsamda FİSKOBİRLİK,
MARMARABİRLİK.
ÇUKOBİRLİK ve TARlŞ'e
ürün bedeli ödemeleri için
para gönderildi.
GAP'ın kültüne
etkisi
• GAZİANTEP(AA)-
GAP uygulaması ile
bölgede ortaya çıkacak
iklim değişiklikleri, doğal
ve kültürel değerleri de
etkileyecek. GAP Bölge
Kalkınma İdaresi
Başkanlığı'ndan alınan
bilgiye göre GAP'ın aşama
aşama uygulanması ile 1.7
milyon hektar tanmsal
alanın sulamaya açılması ve
yapılacak barajlar ile yeni
rezervuar alanlannın
yaratılması. bölgenin toprak
ve su rejimlerini önemli
ölçüde değiştirecek.
DÜNYA
EKONOMİSİNE
BAKIŞ / ERGlN
YILDIZOĞLU
Yazarımız yıllık izinde
olduğu için yazısını
yayımlayamıyoruz.
1980'den beri düşen dışsatımı arttırmak için bu ülkelere tanıtım gezileri düzenlenecek
Komşuya ilıracat seferberliğiANKARA(AA)-
Türkiye'nin ihracatta
öncelıkli hedefi bu yıl
komşu ülkeler olacak.
Komşu ülkelere ihracat.
1980 yılından itibaren
azalma eğilımine
girerken bu ülkelere
yapılan ihracatı
arttırmak için Türk ihraç
ürünleri tanıtım gezileri
düzenlenecek.
Yetkililer, A\nıpa
ülkeleri için komşu
ülkelerle yapılan
ihracatın büyük önem
taşıdığını hatırlatırken
Türkiye"nin de yanı başında
bulunan potansiyeli ihmal
etmemesi gerektiğinin altını
çizdiler. Bu görüşten hareketle.
2000 yılında ihracatta öncelikli
hedefin komşu ülkeler olarak
belirlendiğini belirten yetkililer.
ilk amacın komşu ülkelerle
Komşu ülkelere
1980
Yunanistan 9
Suriye 103
Irak 135
iran 85
Bulgaristan 12
üste Toplamı 344
Genel Toplam 2,910
Komşuların payı (%) 11.8
ihracat
1990
139
194
215
495
10
1,053
12,959
8.1
1999, verileri Ocak-Kasım aylarmı kapsar.
gîderek azaldı (Miiyon $>
1996
236
308
188
298
157
1,187
23,224
5.1
1997
298
269
54
307
176
1,104
26,261
4.2
1998
370
309
54
195
213
1,141
26,974
4.2
1999
363
196
-
132
204
895
23,703
3.7
yapılan ihracatı önceki
seviyelerine çıkarmak olduğunu
söylediler.
Yurtdışına gezi
Yetkililer, bu kapsamda mart
ayında Irak, nisan aymda tran,
mayıs ayında Suriye'ye
ihracatçılar için ticaret gezileri
düzenleneceğini bildirdiler.
Kasım ayında ise Güney Kore
ve Tayvan'a gidilecek. Komşu
ülkelere özel sektör ile ortaklaşa
temaslann sıklaştınlacağını ve
ticari ilişkilerin
yoğunlaştınlacağını bildiren
yetkililer, komşu ülkelerle
ilişkilerini hızlandınlırken
./komşu ülkelere
yapılan ihracatın
toplam ihracat
içindeki payı 1980
yılında yüzde 11.8,
1990 yılında yüzde
8.1 ikenburakam
1999 yılının ocak-
kasım döneminde
3.7'yegeriledi.
mevcut pazarlardaki paylannı
arttırmak için çalışmalan
yoğunlaştıracaklannı
kaydettiler.
Yetkililer. komşu ülkelere
yapılabilecek ihracatın
miktannın geziler kapsamında
yapılacak görüşmelerden sonra
belirlenebileceğini de ifade
ettiler. Komşu ülkelere
yapılan ihracat, 1980
yılından itibaren düşme
eğilimine girdi. Komşu
ülkelere yapılan
ihracatın toplam ihracat
içindeki payı 1980
yılında yüzde 11.8,
1990 yılında yüzde 8.1
ikenburakam 1999
yılınm ocak-kasım
döneminde 3.7'ye
geriledi.
Yetkililer, komşu
ülkelerle mevcut ticari
ilişkilerin zaman içinde
gelişen siyasi ilişkilerden
etkilendiğini ve dalgalanmalar
gösterdiğini belirtirken ticaretin
yeterince gelişmesini
engelleyen faktörlerin başında
gelen neden olarak, komşu
ülkelerin yeterince
sanayileşmemiş olmasını
gösterdiler.
UNCTAD toplantıları zengin ülkelerin çıkarlarından taviz vermediklerinin bir kez daha kamtlanması ile bitti
Yoksulun hakkı yine yendiEkonomi Servisi - Yoksul ülkelerin ka-
derini değiştirip refahını arttırmanın yol-
lannın arandığı Birleşmiş Milletler Ti-
caret ve Kalkınma Konferansı (UNC-
TAD)toplantılan 52 sayfalık bir eylem
planının kabul edilmesi ile sona erdi.
Tayland'ınbaşkenti Bangkok'tabirhaf-
tadır süren toplantılarda yoksul ve geliş-
mekte olan ülkeler "sınırsız serbest piya-
sa" ve "tanmsal destekler" gibi kritik
konularda zengin ülkelerin desteğini ala-
madılarsu da "en yoksul 48 ülkenin geliş-
miş ülkeleregümrük ver-
gisiz ve kotasız ihracat
yapmalarT ıçın BM yet-
kililerinin deyimı ile
"ağızlara bir parmak bal
çalındı."
UNCTAD toplantıla-
n kimi çevrelerce "Se-
attle'deki Düma Ticaret
Örgütü zirvesinde yaşa-
nan gerilimi azaltmak ve
yeni ticaret kurallarını
belirlemek için bir diya-
Ipgyollan beürtemek" olarak görülmüş ol-
^»jda BM yetkilileri küresel ticaretin dev-
leri olan ABD, AB ve Japonya'nm geliş-
mekte olan ülkelere yeterli duyarlılığı
göstermediklerini itiraf ettiler.
Konu ile ilgili açıklama yapan yetkili-
ler "Zaten az gelişmiş ülkelerin ürünleri-
nin yüzde 99'u Avnıpa Biriiği'ne güm-
• 52 sayfalık bir eylem
planının kabul edilmesi
ile sona eren toplantıda
yoksul ülkeler 'sınırsız
serbest piyasa' ve
'tanmsal destekler' gibi
kritik konularda zengin
ülkelerin desteğini
alamadılar.
rüksüz olarak giriş \apı\ ordu. Yüzde 1 ka-
zanç mı? Daha somut adunlann anlması
gerekirdi" dedi. Gelişmekte oan ülkele-
rin "uluslararası mali sitemin belirtenme-
sindc kcndilerinin de eşit söz hakkına sa-
hip olmalarT yönündeki ısrarlan da ba-
şanlı olamadı. Eylem planında ancak
"mali sistemin oluşrurulup güçlendiril-
mesine iiişkin tartışmalara daha fazla kat-
kıda bulunulması" ıbaresi yer aldı. Ge-
lişmiş ülkelerin temsilcileri toplantılardan
memnun aynldıklannı belirtir ve Seattle
bozgununun ardından bir
diyalog yolunun açılma-
sından umutlu oldukla-
nnı kaydederken kimi
uzmanlar hiçbir Batılı
ülke liderinin katılmadı-
ğı UNCTAD toplantıla-
nnın "uçurumun neden-
li açık olduğunu bir kez
daha gözler önüne ser-
mekten** başka bir işe
yaramadığını ileri sür-
düler. Özellikle 3. dün-
ya ülkeleri global ticaret sisteminde çok
zayıf kalıyor. Batı 'da elektronik ticaret
ve İnternet bağlantılı yatınmlar ve şir-
ketler henüz 20'li yaşlannı süren kişile-
ri dolar milyonerine dönüştürürken çoğun-
luğu Afrika'daki 3. dünya ülkelerinde ta-
nmsal sulama kapasitesi bile henüz ge-
liştirilemiyor.
Cezayir De\ let Başkanı Abdelaziz Bouteflika, hafta içinde UNCTAD toplantısında yaprığı
konuşmada, Afrika'nın dürna ekonomi haritasından silinme riskhle karşı karşıya
bulunduğuna dikkat çekmiş ve Afrika'ya yönelik dogrudan yabancı sermaye yadnmlannın
geçen yüki global ticaret hacminin yüzde 1 'inin biraz üzerine çıkabildiğini vurgulamıştL
£9QLEPi
FABRiKALd
ARSMJtf?
Türk-İş'e bağlı 13 sendika şubesuıin Muğla'daki toplantısında ortak mücadele karan aluıdL
• • - . •
Ozeüeştirmeyekarşı cephe
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA-Türk-İş'e bağlı 13 sendika şube-
sinin Muğla'da yaptıklan toplantıda. başta ter-
mik santrallar olmak üzere tüm özelleştirme gi-
rişimlerine karşı ortak mücadele karan alındı.
Türk-lş 3. Bölge Temsilcisi Mustafa Kundak-
çı'nm da katıldığı toplantı sonunda yayımlanan
deklarasyonda. AB'ye girebilmek için değişik
uyum kararlan alan hükümetin ILO Sözleşme-
si'ni de dikkate ahnası istendi. Belediyelerde ya-
şanan işçi çıkanmlannın eleştirildiği toplantı-
da, emeğe yönelik saldınlara karşı bir "Emek
Cephesi" oluşturulması da kararlaştınldı.
Türk-İş Muğla 11 Temsilcisi olan Tes-lş Sen-
dikası Yatağan Şube Başkanı Erol Soğancı baş-
kanlığında yapılan "Dayanışma ToplanüsTna Se-
lüloz-İş Dalaman Şubesi. Belediye- İş Muğla Şu-
besi. TOLEYİS Marmaris Bölge Şubesi, Orman-
Iş Muğla Şubesi, Tanm-lş Dalaman Şubesi,
Maden-tş Göcek ve Yatağan şubeleri. Harb-lş
Marmaris Aksaz Temsilciliği, Yol-lş Karayol-
lan ve Köy Hizmetleri baş temsilcilikleri, Ha-
ber- Iş Muğla Temsilciliği, Sağlık-Iş Muğla
Temsilciliği katıldı.
Tahkim, özelleştirme, taşeronlaştırma politi-
kalan ile bunlara bağlı ekonomik, sosyal ve si-
yasal gelişmelerin ele alındığı toplantıda. özel-
leştirme ile "ülkemizin bağunsızlığuun tehlike-
ye sokulaeağı. tahrip olan sosyal de\ letin tama-
men \ok olacağı. sendikalann tasfiye edileceği"
belirtilerek, "Özelleştirme tüm emek cephesine
karşı yürütülen bir saldındır" denildi.
'Orman müdürlüğünde orman kanunu'
Toplantının ardından yayımlanan deklaras-
yonda daşöyle denildi: "AB'ye uyum sağlamako-
nusunda u>nm kararlan almaya devam eden hü-
kümet, 158 sa>ih İşgüvencesi İLO Sözleşmesi'ni
bir an önce \ asallaşürmahdır. Sendikal örgütlen-
menin önündeki yasal ve fiili engeller kaldınlma-
lı. Sosyal güvenlik sistemi tasfiye edilerek özel şir-
keüere peşkeş çeldlmek istenmektedir. Bundan
bir an önce vazgeçitaneli veemekli maaşlan süriin-
me ücreti olmaktan çıkarülmahdır. Başta beledi-
yeler olmak üzere tüm is\erlerinde işçi çıkışlan-
na son verilmeli. Orman müdüriüklerinde orman
kanunu uygulanmasına son \erilmeli \e geçici iş-
çi çahşnnlmasından vazgeçilerek, orman işçileri
1475 sayıh İş Kanunu kapsamına alınmalı."
Dünyada sektör payı yüzde 30 iken bizde 2
Kongre turizmi karh
İSTANBUL (AA) - Tunzm sek-
törü hızla gelişip çeşitlenirken ön-
celeri sadece yaz aylanna endeksli
olan sektör, şimdi kış turizmi, inanç
turizmi ve kongre turizmi gibi alan-
lan da kapsayarak değişik boyutla-
ra ulaştı. tstanbul Kongre ve Ziya-
retçi Bürosu (ICVB) Başkanı Eyüp
Babür, toplam dünya turizm hare-
ketleri içinde kongre turizminin pa-
yının yüzde 30, Türkiye'nin turizm
faaliyetleri içinde ise bu oranın yüz-
de 2 olduğunu söyledi.
Babür. dünyada uluslararası sta-
tüde en az 50 kadar katılımcının bu-
lunduğu ve her dört yılda bir tekrar-
lanan. dört kıtada rotasyon yön-
temiyle yapılan yaklaşık 7 bin
500 kongre bulunduğunu ifa-
de etti. 1998 yılı içinde 5 bin
290 kongre gerçekleştiğini be-
lirten Babür. en çok kongrele-
re ev sahipliği yapan şehirler
sıralamasında Madrid, Viya-
na ve Kopenhag'ın önde gel-
diğini belirtti. Babür. "Bun-
lardan sadece 12 tanesi tstan-
bul'da gerçeldeşti. İstanbul bu
sıralamada48. durumda bulu-
nuyor" dedi.
Eyüp Babür, bir kongre de-
legesinin normal bir turistin
3-4 misli harcama yaptığını
belirterek "Türkiye için bu
oran, tatil ruristierine yönelik
fiyaüann dünya ortalamalan-
nın altuıda olması nedeniyle
belki 5veya dahaçokmisli ola-
caknr" dedi. Babür, ortalama
büyüklükteki bir kongrenin bir
şehre bıraktığı gelirin 3.5 mil-
yon dolar olduğunu ifade etti.
Kopenhag' ın dünya sıralama-
sında 3., îstanbul'un ise48. du-
rumda olmasından hareketle
iki şehirarasında bir karşılaştırma ya-
pan Babür, "Kopenhag'ın otel kapa-
sitesi tüm yıldızlar dahil olmak üze-
re 9 bin 600, İstanbul'un ise 20 binin
uzerinde" dedi.
Kopenhag'da yalnızca bir kongre
merkezı olduğunu söyleyen Babür,
bu merkezin îstanbul'daki Lütfi Kır-
dar Kongre ve Sergi Sarayı'ndan bü-
yük olmadığını, İstanbul'un tarihi,
kültürel ve doğa güzellikleri açısın-
dan Kopenhag'a göre birçok
üstünlüğü olduğunu ifade etti. Babür,
web sitesi, uluslararası medya kuru-
luşlanna yoUanan broşürlerle tanıtım
yapmaya çalıştıklannı söyledi.
'Petrolfıyatları
yazın düşecek'
Ekonomi Servisi - Petrol fiyatlarmın
Körfez krizinden beri en yüksek sevi-
ye olan 30 dolan aşmasınm yankılan
hâlâ sürerken. Suudi Arabistan Petrol
Bakanı AH Naimi, bu yılın ikinci yan-
sında, petrol talebinin azalmasıyla bir-
likte petrol fıyatlannın düşmeye baş-
layacağmı tahmin ettiğini söyledi.
Güney Kore'yi ziyaret etmekte olan
Naimi, SeuFdeyaptığı açıklamada, pet-
rol fiyatlanmn istikrara kavuşması için
Venezüella başta olmak üzere Petrol
thraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve
OPEC dışmdaki ülkelerle işbirliği için-
de olduklarmı ifade etti. Öte yandan, Gü-
ney Kore Devlet Başkanı Kim Dae-
jung.ham petrol fiyatianndaki yükse-
lişin, Güney Kore'nin dış ticaret fazla-
sında 2 milyar dolarlık bir azalma ya-
rattığı gibi, tüketici fıyatlannda da bin-
de 5 oranında bir yükselme meydana
getireceğini kaydetti.
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
Ezilenler...
Hükümetler, söz ekonomiden açılınca, sürekli ola-
rak şu noktayı vurgular: Halkı, enflasyona ezdir-
meyeceğiz. Bu söz, geçmişte tutulsun ya da tu-
tulmasın, her gün tekrarianır durur. Daha eski yıl-
lara gidilirse hükümet bizdik, değildik türünden
tartışmalar çıkar. Bu nedenle en iyisi, son bir yılı
almak ve kamu kurumlannın yayımladığı sayısal ve-
rilere dayalı olarak fîyat artışlan ile gelir artışlarını
karşılaştırmaktır.
Gelir sahipleri olarak iki kesimi alacağız; kamu
çalışanlan ve çrftçiler Birincisine milletvekillerin-
den asgari ücretlılere -varsa bunun altında bir üc-
retle çalışanlar dahil- uzanan tüm ücretli ve ma-
aşlılarla emekliler giriyor. Ikincisi de tarımla uğra-
şanları kapsıyor.
Hesaplamalar, 1999 yılına ait. 1999'da kamu
kesiminde maaş ve ücretlerin artış oranı, aylık
katsayısı olarak yılın ilk yarısında yüzde 30, ikin-
ci yansında yüzde 20 ve birikimli yıllık toplam ola-
rak da yüzde 56 düzeyindedir (Bütçe Gerekçesi
2000, s.89). Oysa 1999 yılının enflasyon oranı, tü-
ketici fıyatlarıyla yüzde 68.8'dir. Kamu çalışanla-
nnın gelirlerindeki artış ile enflasyon artışı arasın-
daki fark yaklaşık 13 puandır. Bir başka anlatım-
la, kamu çalışanlan, 1999 yılında, enflasyona 13
puan ezilmişlerdir; buna ezilme oranı diyoruz.
Hükümet, 2000 yılında kamu çalışanlarının ma-
aş ve ücretlerini, enflasyon oranının tüketici fıyat-
larıyla yüzde 25 olacağı varsayımıyla düzenliyor.
Ancak geçen yıldan -dikkat edin yıllardan değil-
kalan alacağımız ne olacak? Her kamu çalışanı,
devlerten geçen 1999 yılı için, maaşının yüzde
13'ü oranında alacaklıdır. Hükümet bu borcunu
ödemedikçe, "kamu çalışanlannı ve onlann emek-
lilerini enflasyona ezdirmeyeceğiz" sözlerinin bir
dayanağı yoktur.
• • •
Çiftçilere gelince. Devlet Istatistik Enstitüsü (DİE),
tanm ürtjnlerinin satış fryatlarını çiftçinin eline ge-
çen fîyatlar adıyla derliyor. 1999 Aralık ayında
çiftçinin eline geçen ürün fryatı, bir önceki yı-
lın aynı ayına göre ortalama olarak, yüzde 41.6
daha fazla olmuştur. Bir başka anlatımla tüm eko-
nomide fiyatlar yüzde 68.8 artarken çiftçilerin sat-
tığı ürünlerin fiyatı yalnızca 41.6 artmıştır. Aradaki
fark 27.2 puandır, yani çiftçilerin ortalama ola-
rak enflasyon karşısında ezilme oranı 27.2'dir.
Bu oran kamu çalışanlarının ezilme oranının iki
katından fazladır. (Burada bir açmalık yapalım;
enflasyon oranı ile tutaıiılık amacıyla çiftçinin eli-
ne geçen fiyatlann on iki aylık ortalamalar değil ge-
çen yılın aynı ayına göre değişim alınıyor. Aylık or-
talamalar alınınca da farklılık yüzde 16.6 düzeyi-
ne iniyor).
Çiftçinin eline geçen fiyat verileri, genel ortala-
maya ek olarak tanmın alt kesimlerini de içeri-
yor. Çiftçilerin ezilmişliği, sıra alt ürünlerin fiyatla-
nna geldiğinde çok daha ilginç bir görü,nüm çjzi-
yor. ''"' r^.-f
Sırasıvla irdelenirse, tarta ürünleri üretenierin ürtin-
lerinin fiyatı 1999'da yalnızca yüzde 36 artmış;
enflasyona göre kayıp (68.8-36) 32.8 puandır.
Buğday, şekerpancarı, pamuk, ayçiçeği gibi tarı-
mın belkemiğini oluşturan ve en büyük çiftçi ke-
simini içeren bu alt bölüm, 1999'da çok ağır bir
yoksullaşma yılı yaşamıştır.
Sebze üreticileri, yüzde 19.6 ile, tanm kesimi
içinde en az fiyat artışı alabilen alt bölümüdür.
Sebze üreticilerinin enflasyona ezilme oranı 49.2
puana yükselmektedir. Çiftçinin eline geçen fiyat-
lar, besi ve süt hayvancılığında yüzde 59.7 ol-
muştur. Geleneksel olarak enflasyona yenik düş-
meyen bu kesimde bile enflasyon-ele geçen fîyat
farkından kolayca anlaşılabileceği gibi, 9.1 puan-
lık bir kayıp vardır. Diğer hayvan yetiştiriciliği ve
hayvansal ürünter üreten çiftçiler ise yüzde 73.1 'lik
fiyat artışı sağlanmıştır. Çiftçiler içinde yalnızca bu
alt kesim enflasyona yenik düşmemiş ve 4.3 pu-
anlık bir gelir artşı sağlama başansını göstermiş-
tir.
Çiftçinin eline geçen gelire ilişkin bir noktanın da-
ha altı çizilmelidir. Genellikle çiftçi alacakları ürü-
nün tesliminde değil, aylar sonra ödenmekte-
dir. Bu durum enflasyon nedeniyle ayn bir gelir kay-
bına da yol açmaktadır.
Ülke halkının yüzde 40'tan çoğu geçimini doğ-
rudan doğruya tanmdan sağlıyor Yine 1999 ve-
rilerine göre, toplam 22 milyon dolayında işgücü-
nün 10.1 milyonu tarımla uğraşıyor. Buna 2.5 mil-
yon dolayındaki bütçe kapsamındaki kamu çalı-
şanını eklerseniz 12.6 milyon kişi eder. Ek olarak
1999'da resmi kayıtlara göre, 1.8 milyon işsiz ve
1.6 milyon dayan işsizin varlığı göz önüne alınır-
sa, toplam 16 milyondur. Aileleriyle birlikte bu nü-
fusun 40 milyonu aşacağını söylemek yanlış olmaz.
Bunlara kent ve kasabalardaki küçük esnaf ve sa-
natkârları da ekleyiniz. Toplam 65 milyonun en az
50 milyonu, gelirini enflasyon oranında arttıra-
mıyor. Enflasyona ezdirilen ya da geçen yıl da
yoksullaşan işte bu kesimdir.
Hükümet, 2000 yılına, IMF damgalı istikrar ön-
lemleri ve enflasyonu yüzde 25'lere çekme bek-
lentisiyle giriyor. Maaş ve ücret artış oranları bu-
na bağlanıyor; tanm kesimine de aynı işlemin
yapılacağı anlaşılıyor.
Enflasyonu düşürme amacı, dileriz başarılır. An-
cak gidiş yükün çok ağır olacağını, aynı toplum ke-
simlerinin ezileceğini ve daha da kötüsü ezilme
oranının 2000'de daha da artacağını gösterıyor.
• • •
Cumhuriyet'te yazmaya başlayan Hikmet Bila'ya
hoş geldin diyor, başanlar diliyorum.
e-posta: yakup@metu.edu.tr
Halka arz bizden, t@lep sizden.
Hem de İnternet üzerinden
www.teb-yatirira.com.tr
TEB
İnternet üzerinden halka arzlarda talep toplama hizmetimizden Türk Ekonomi Bankası A.Ş.'nin internet Şubesi müşterileri yararlanabıhr. Detaylı bilgi veya Internel Şubesi müşterisı olmak için (0212) 292 02 21 no'lu telefonu arayınız.