Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 ŞUBAT 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İtnal'aDGM
incefemesi
• ANKARA(ANKA)-FP
ICaraman Milletvekili Zeki
Ünal hakkında, yazdığı
"Anarşi" isimii kitabı
nedeniyle Ankara DGM
Cuınhuriyet
Başsavcılığf nda TCY'nin
312. maddesi uyannca
"Halkı din, dil. ırk,
mezhep, bölge ve sınıf farkı
gözeterek kin ve
düşmanlığa açıkça tahrik
etmek" suçundan inceleme
başlatıldı.
Manisalı
gençlere işkence
yapanpoüsler
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Yargıtay
Genel Kunılu'nca da
Manisalı gençlere işkence
yapbklan onaylanan biri
başkomiser, lOpolisin
Manisa Ağır Ceza
Mahkemesi'nde
yargüanmalanna bugün
devam edilecek. Gençlerin
avukatlan, yargılamayı
izlemek üzere tüm
demokratik kitle örgûtlerine
çagn yapü.
Sopuşturma
komisyonları
• ANKARA (AA)-
Meclis soruştunnası
komisyonlanndan 5'inin
başkonlık divanı üyeleri
belirlendi. "Istanbul
Kurtköy Havaalanı ihalesi
için hazırlanmış olan
protokol hükümlerini
dikkate almadan, ihalenin
NATO ENF Dairesi
(arafindan
gerçekleştirilmesini
sağlamak suretiyle
görevini kötüye
kullandığı" iddiasıyla eski
başbakanlardan Mesut
Yılmaz hakkında kurulan
soruşturma komisyonu
şöyle: Başkan Necati
Albay (DSP-Eskişehir),
başkanvekili Nail Çelebı
(MHP-Trabzon), sözcü
Sefer Ekşi (ANAP-
Kocaeli), kâtip Mehmet
Yaşar Onal (DSP-Uşak).
Çankaya
Köşkü'ne piyano
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Görev süresi 16
Mayıs'ta dolacak olan
Cumhurbaşkanı Süleyman
Denıirel, Çankaya
Köşkü'ne piyano aldınyor.
Cumhurbaşkanlığı Genel
Sekreterliği 1. ve 2. tipten
1 'er adet piyano almak
üzere ihale açtı. Resmi
Gazete'de dün yayımlanan
ilana göre, piyanolar
yurtdışından pazarhk
usulüyle satın aknacak.
Yurtdışmda
oyhakkı
• ANKARA (AA) - ANAP
Izmir Milletvekili Rıfat
Serdaroğlu. yurtdışındaki
Türk vatandaşlannın
milletvekili seçimlerinde oy
kullanabilmesinı öngören
yasa değişüdiği teklifini
TBMM Başkanlığı'na
sundu. Seçimlerin
Temel Hükümleıi ve
Seçmen Kütûkleri
Hakkında Kanun'da bazı
değişiklikler öngören
teklife göre, Yüksek Seçim
Kurulu'nca belirlenen her
başkonsolosluk veya
konsolosluk bir seçim
bölgesi sayılacak.
Dezaevi katfiamı
• DİYARBAIOR
(Cnmhuriyet Bürosu)-
Dıyarbakır E Tipi
Cezaevi'nde 1996yılında
10 tutuklunun ölümü ve 23
tumklununda
yaıalanmasıyla ilgili davaya
doarn edildi. Hakkında
gışabi tutuklama karan
buhınan Muhammet Özdil
scıgusunun yapümasından
sora serbest bırakıldı.
MLdahil avukatı Mustafa
Özer, cezaevindeki
obylann infıal yaratmasına
raönen sanıklann tutuksuz
ytgılandığına dikkat
çeierek "Olay örtbas
edJiyor" dedi.
DYP dışındaki partilerde Demirel'in yeniden seçilmesi konusunda yaşanan sancı sürüyor
Demirel için 4 iıııza tamamANKARA (Cumhurryet Büro-
su) - Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel e yeniden cumhurbaşkan-
hğı adaylığı yolunu açan anayasa
değıştklığı önerisi imzaya açıldı.
Cumhurbaşkanının 5+5 formülüy-
le Meclis tarafindan secilrnesinı
içeren anayasa değişüdiği önerisi-
ne öncekı akşam yürûtülen temas-
lar sonucu Basbakan Bülent Ece-
vit, Basbakan Yardımcısı De\let
Bahçefi, ANAP lıden Mesut Yd-
maz ilk imzayı koyduktan sonra
dün de DYP Genel Başkanı Tansu
ÇSer imzaladı. 4 liderin imzası-
nm yer aldığı metne karşın, FP'li-
lerin "sttemi" üzerine DYP Gnıp
Başkanvekili Turhan Gâven tavır
değiştirerek Çiller'in, 3 liderin im-
zaladığı metne değil, DYP grubu-
nun daha önce Meclis Başkanh-
ğı'na ilettığı aynı yöndeki öneriye
imza verdiğini ileri sürdü. Ancak,
daha sonra DYP kurmaylan Çil-
ler'in imza atnğını doğrulamak zo-
runda kaldılar.
FP Genel Başkanı Recai Kutan
• 4 lider, cumhurbaşkanının 5 yıllığına iki kez seçilmesine olanak
sağlayan öneriyi imzaladı. Basbakan Bülent Ecevit, bu değişikliğin, ülke
istikranna büyük katkıda bulunacağını söyledi.
ise cumhurbaşkanınm halk tarafin-
dan seçilmesine ilişkin anayasa de-
ğişikliği önerisinin denenmesi ge-
rektiğini belirterek "Bu denenme-
den hiçbirformülükomıstnam" dı-
yerek önenye imza vermedi. FP
Başkanlık Divanı'nda da ilk öneri
Mecüs'te görüşülmeden, 5+5 for-
mülüne ilişkin değişiklik önerisine
imza verumemesi kararlaştınldı.
Cumhurbaşkanının 5+5 formü-
lüyle seçilmesine ilişkin anayasa
değişüdiği önerisine, iktidar ortak-
lan arasındayürûtülen temaslar so-
nucu önceki gün son biçimi veril-
di. ANAP'ın, Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel'in Meclis üye tam
sayısının 5'te l'ini oluşturan 110
imzaya gerek kalmadan aday gös-
terilmesi önerisinin diğer hükümet
ortaklan tarafindan benımsenme-
dıği öğrerüldi. Bu çerçevede ana-
yasada yer alan 110 imzayla aday
gösterme koşulu korundu. Önceki
akşam liderler arasında yürûtülen
telefon trafiği sonucu, ilk imzayı
atan Ecevit'in ardından Bahçeli ve
Yılmaz öneriyi imzaladı. Istan-
bul'da bulunan DYP lideri ÇiJJer
de faksla iletilen metne imza koy-
du. Anayasa değışıklıği önensı
şöyle: "Cumhurbaşkanı Türkiye
Büyük Müet Mecüsi'nce 40 yaşûn
doldnnnuş, yûkseköğrenim yap-
mış kendi üvekri veya miUetvekin
seçilme \etertthğine sahipTürk va-
dandaşlan icinden 5 yıflık bir süre
için seçiMr. Bir kimse en fazh 2 kez
cumhurbaşkanı seçflebflir.''
Değişiklik önerisinin gerekçe-
sinde ise bir kişinin en fazla 2 kez
cumhurbaşkanı seçilebileceği hük-
münün geririlerek mevcut cumhur-
başkaıuna da bir kez daha aday ol-
ma yolunun açıldığı ifade edildi.
Anayasa değişikliği önerisini sa-
hiplenen DYP yönetimi ise Çil-
ler'in öneriye imza atıp atmadığı
konusunda çelişkili açıklamalar
yaptı. DYP Grup Başkanvekili
Turnan Güveo, önerinin imzaya
açılmasının ardından düzenlediği
basın toplantısında, iktidar grup-
lannın hazırladığı anayasa değişik-
hğıne Çiller'in de imza verdiğini,
ancak gerekçe bölümûnde bazı ek-
sıklikler bulunduğunu ifade etti.
Çiller'in öneriyi imzaladığını açık-
layan Güven, öğleden sonra, DYP
Genel Başkanı'nın öneriyi imza-
lamadığını öne sürdü. Çiller'in
'iktidarortaklanndangelenöneri-
ye değil, daha önce TBMM Baş-
kanhğı'oa sunduğu öneride zaten
imzası bulunduğu" açıklaması
yapması dikkat çeken Güven'ın bu
tavır değişıkliğınırı altmda FP'nin
siteminin yatnğı ortaya çıku. DYP
yöneticileri daha sonra öneride
Çiller'in imzası bulunduğunu doğ-
rulamak zorunda kaldılar. Basba-
kan Bülent Ecevit, dün partisinin
grup toplantısında, anayasa deği-
şikliği konusunda bütün siyasi par-
tilerin onayının alındığun büdırdi.
Anayasa değişıklığinın Türkiye'de
büyük kabul gördüğünü savunan
Ecevit, "Bu anayasa degişiktiğııını
ülkemizde istikrann korunmasına
önemti katkıda bulunacağma ina-
nıyorum. Grubtunuzun siz değerii
üyelerinin de bu inanomj paytaşa-
cağmı umuyorum" diyerek deği-
şikliğe destek ıstedi.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yıhnaz, muhalefet liderlerinin de
öneriyi imzalamalanrun ardından
bu konuda görevin artık TB-
MM'ye düştüğunü ifade etti. Yıl-
maz, Türkiye'nin dikkatini cum-
hurbaşkanı seçimlerini bırakıp
ekonominin sorunlanna yöneltme-
si gerektiğini vurguladı.
Fazilet Partisi ve Doğru Yol Partisi, Meclis denetim yollannı harekete geçirmiyor
Kayıp silahlara pasif muhalefet
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Batman Va-
İiliği'nce ithal edilen ka-
yıp silahlarla ilgili tartış-
malar sürerken muhalefet
partilerinin bu konuyu
TBMM gündemine getir-
mek yerine açıklama yap-
makla yetınmelen dikkat
çekti.
Silahlann ıthali için
başbakanlığı döneminde
DYP Genel Başkam T«n-
su Çiller'in izm verdiği-
nin ortaya çıkması üzeri-
ne DYP sözcüleri savun-
maya geçerken, ana mu-
halefet partisi FP de çe-
kimser bir politika izliyor.
FP Grup Başkanvekili
Bülent Annç, partisinin
nin daha önce Hizbullah
konusunda bir araştırma
önergesi verdiğini ve bu
flnergenin henüz TB-
MM'de görüşüimediğini
belirterek, kayıp silahlar-
la ilgili aynca bir girişün-
de bulunmaya gerek ol-
madığıru savundu.
iktidar ortağı ANAP,
kayıp silahlar konusunu
bir araştırma önergesiyle
TBMM gündemine getir-
meye planlamasma kar-
şın Mesut Yıhnaz'ın bas-
bakan olduğu 55. hükü-
met döneminde açılan so-
ruşturmaya rağmen ko-
nunun üzerine yeterince
gıdılmedığı eleştirileri
üzerine geri adım attı.
Ancak ANAP, diğer si-
yasi partilerin bu konuda
bir önerge vermesi duru-
munda destekleme karan
aldı. Batman Valiliği'nin
usulsüz silah ıthalatına
onay veren dönemin ikti-
dar partisi DYP ise siyasi
faturanın kendilerine kesileceği
endişesiyle konuyu Meclis gün-
demine getirmeye yanasmıyor. fk-
tıdarlan döneminde Batman Vali-
liği'ne, karma birlik kunüması ve
silah ithalatı için izin veriünesini
terörle mücadele kılıfuıı öne süre-
rek savunan DYP'liler, ithalat sı-
rasındakı ve sonrasındaki savlar-
la ilgili olarak da sorumluluk üst-
lenmiyor.
DYP yönetimi, Çiller'in başba-
kanhğı döneminde terörle müca-
6. Filo 'yuprotesto ederken Taksim'deöldürülmüşlerdi
Aytaç veErdoğan anûch
Istanbul Haber Servisi- 68'liler Bır-
liği Vakli, 1969 yılında 6. Filo'yu pro-
testo gösterisi suasında Taksim'de öl-
dürülen DlSK üyesi AMTurgut Aytaç
ile Duraa Erdoğan'ı öldürüldükleri
yere karanfıl bırakarak andı. Vakıf
yetkililerinin basın açıklamasına izin
vermeyen polis, bir kişiyi gözaltına
aldı. Vakıf Başkam Hasmet Ataban,
Kanlı Pazar'nı CIA tarafindan kota-
nldığının, siyasi iktidann desteğinde
gericilere uygulatıldığınm açıga çık-
bğını belirterek.
a
katfiamlann,pıwa-
kasyonlann. cinayederinİD önünü al-
manm yohı, geçnıiş ciıuyederi. katii-
amlan açtga çıkarmaktan, sonımfala-
nn buhınarak <*<*"«lt»«»Hınlma<dwdarı
geçer''dedi.
Türk siyasal tarihine "Kanh Pazar"
adıyla geçen ve "CIA güdflmlü geri-
ci provakasyon" olarak nitelendinlen
olâylann 31. yıldönümünde öldürü-
lenler amldı, provakasyon protesto
edildi. 68'liler Birliği Vakfı Başkanı
Haşmet Atahan ve vakıf üyeleri, dün
saat 11.00'de Taksim'e gelerek, DlSK
üyesi AH Turgut A>taç ile Duran Er-
doğan'nın öldürüldügü, yüzlerce dev-
rimcinin yaralandığı olay yerinde
açıklama yapmak istedi. Geniş gü-
venlik önlemi alan polis, basın açık-
laması yapılmasına izin verümeyece-
ğini, ancak ellerindeki poster ve çi-
çekleri bırakabüeceklerim bildirdi.
Bunun üzerine vakıf üyeleri, karanfil
ve posterleri Aytaç ve Erdoğan'ın öl-
dürüldüğü Taksim Meydanı'ndaki
duvann üzerine bıraktı. AHTurgutAytaçve Duran Erdoğan'ınöktfilderiyerekaranffl bmdakİL
dele için her türlü donannn konu-
sunda bürokratlara yetki verdiği-
ni ilen sürerek "Basbakan, kaç si-
lah ahnmışbr, kaçı nereye nakledil-
miştir. bunu bilmekzorunda değü.
Eğer bu konuda bir usulsüzjük,
yolsuzluk v^pıhnışsa biz de sonu-
na kadar üzerine gidifanesüıi ve so-
rumlulann yargı önüneçıkarüma-
sun istryoruz" görüşünü dıle geti-
riyorlar.
DYP Grup Başkanvekili Tur-
han Güven, konuyu Meclis gün-
demine getirmelerinın söz konu-
su olmadığını belirterek "Suçta-
yanlar bu konu\ıı Mecüs'e taşnna-
h. Böyle bir girişimde bulunuıiar-
sa biz de destek veririz "dedı.
Hizbullah operasyonlan başla-
dıktan hemen sonra bir araştırma
önergesi veren anamuhalafet par-
tisi FP de kayıp silahlarla ilgili
olarak çekimser bir tavır izliyor.
FP Genel Başkam Recai Kutan,
kayıp silahlarla ilgili savlann in-
celenmesi için Cumhurbaskanlı-
ğı'na bağlı olan Devlet Denetleme
Kurulu'nun (DDK) harekete geçi-
rilmesini istedi.
FP Grup Başkanvekili Bülent
Annç, partisinin konuyu TBMM
gündemine geörmeyi düşünmedi-
ğini belirterek "Biz zaten Hizbul-
lah konusunda araşürma önerge-
si vermistik. O önerge bu konula-
n da kapsar. Ancak diğer partile-
rin turumu nedeniyle bu önerge
henüz TBMM Genel Kuruhı'nda
görüşülemedi" diye konuştu.
Diyarbakır
'Teröriste
intihar
talimatı'
MAHMUTORAL
DtYARBAKIR-
Hizbullah'ın, camilerde
dini eğitim verdiği
üyelerine gözalöna
ahnmalan halinde
konuşmamalan, "eger
çözukceklerse intihar
etmeferi" talımatı verdiği
belirlendi. Istihbarat
birimleri, örgütün bu
yöntemle kendi lehine
propagandayı gelistirmeyi
planladığun belirledi.
Hizbullah'm camilerde
dini eğitim vererek önce
cemaate katılmak için
kandu"dığı daha sonra da
milıtanlaştırdığı
mensuplanna emniyet,
jandarma, PKK ya da
muhalif grup
"Menzadfcr" tarafindan
gözaltına alınmalan veya
kaçırümalan durumunda
konuşmamalan yönünde
talımat verdiği belirlendi.
Diyarbakrr Devlet
Güvenlık Mahkemesi'nde
Hizbullah üyesi olmak
iddiasıyla yargı lanarı
şeriatçı teröristlerden
"Enes" kod adlı Abduflah
Gülcan verdiği
ifadesınde,"Camflerde
gördüğümüz derslerde,
bize' Yakalandığımız
zaman direnebileceğimiz
kadar dıreneceğiz,
direncimizin kınldığı
zaman ise fırsat bulunca
konuşmamamız için
intihar edeceğiz' diye
taMmat verümişti'' dedi.
Hizbullah'm intihar eden
üyelerini "lsbm için
kendinifedaedenşehit"
diye nitelemesi nedeniyle
gözaltına almanlann bu
talimata gönüllü olarak
uyduklan belirtildi.
IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin(5 doruk.nettr.
Uç yıl önce (Ocak 97) TÜSİ-
AD bir rapor yayımladı: Türki-
ye'nin Demokratikleşme Pers-
pektifleri.
Önemli bir rapordu. Türki-
ye'nin iri kryım sermaye grup-
lannın "Nasılbir Türkiye" soru-
suna verdikleri yanıtın temel
tercihlerini içeriyordu.
Yankılaryaratan bir rapor ol-
du. TÜSİAD'ın içinde olduğu
kadar, dışında da tartışıldı.
TÜSİAD'ın genç yönetim
kadrosu ile yaşlı, ağır toplar
arasında yer yer sertleşen bir
tartışma yaşandı. Tartışma
"Eşeğini dövemeyen semerini
döver" ömeği, rapordaki temel
tercihlerden çok, raporun ya-
zanna yöneldi. Rapora damga-
sınıvuran "daha" demokratbir
Türkiye, "daha" temiz bir siya-
set, 'daha" çağdaş bir cumhu-
riyet, hukukun egemenliği ve
üstünlüğünün"da/ıa ve çok da-
ha" pekiştirilmesi gibi temel
tercihler, TÜSİAD'ın tutucu ka-
natlannca açıkça reddedileme-
diğinden, raporun yazannın si-
yasal kimliği öne çıktı. TÜSİAD
yönetiminin "rapor"un ardında
durup durmayacağına ilişkin
kuşkular doğdu.
Bülent Tanör'le Onurlanmak ya da...
O günkü yönetim de, onu iz-
leyen bugünkü yönetim de ra-
poru savunma yürekliliğini gös-
terdi. lyi oldu. Mafyalaşmanın,
köşe dönmeciliğin, kara, kirli,
kanlı paranın, kayıt dışı ekono-
minin, para ile para kazanma
kolaycılığının egemenlik kurdu-
ğu Türkiye'de, TÜSİAD gibi si-
yasal ağırlığı da tartışılmaz bir
kurumun, daha çağdaş bir Tür-
kiye'nin yanında yer alacağının
ipuçlannı sergilemesi, demok-
rasi ortak paydasında buluş-
maya çalışanlar için bir kaza-
nımdı.
Rapor, TÜSİAD dışında da
tartışıldı. Akademisyenler ve
medya başta olmak üzere ay-
dınlar, rapora yakın ilgi göster-
diler değertendirdiler ve büyük
çoğunluğu demokrasi için bir
kazanım olduğu yargısında bir-
leştiler.
Raporun yazan Istanbul Ür-
niversitesi Hukuk Fakültesi öğ-
retim üyelerinden Profesör Bü-
lent Tanör'dü.
1997 yılında, bu köşede
"TÜSİAD, Türkiye'nin demok-
rasi perspektifleri raporunu
Bülent Tanör'eyazdırarakken-
dini onurlandırdı" denildi.
Bu yargı bugün de geçerti.
Türkiye'nin en seçkin hukuk
adamlanndan, Holding profe-
sörlüğünün yaygınlaştığı, üni-
versite kliniklerinin özel muaye-
nehanelere hasta transfer pa-
zanna dönüştüğü bir ortamda,
kişisel ve mesleki yaşamında
en küçük bir leke bulunmayan
birinin, Türkiye demokrasisi üs-
tüne değerlendirme ve öneri-
lerinin, bir kurumun resmi gö-
rüşüne temel oluşturması, ka-
nımızca önce o kurumu onur-
landınr.
•••
Bülent Tanör, üç yıl sonra ge-
ne TÜSİAD için ikinci bir rapor
yazdı: Türkiye'de Demokratik
Standartlann Yükseltilmesi,
Tartı§malarve Son Gelişmeler.
TUSİAD'ın şirndiki yönetimi-
nin hem ilk raporun ardında
durmaya devam ettiği ve bu
konudaki karariılığını göster-
mesi bakımından hem de ilk ra-
porda derinlemesine irdelen-
meyen kimi yaşamsal sorunla-
nn aynntılı sergilenmesi bakı-
mından en az ilk rapor kadar
önemliydi.
Hizbullah vahşetinden, Bat-
man bataklığından fırsat bulup
ikinci raporu kamuoyunatanıt-
makta katkılı olamamanın sı-
kıntısını yaşarken haber geldi:
Istanbul Üniversitesi Rektö-
rü Kemal Alemdaroğlu'nun
talimatı ile ve "üfürükten" bir
gerekçe ile Istanbul Üniversi-
tesi'nce Bülent Tanör hakkında
soruşturma açılmış ve içinde
"hukukçu" bulunmayan öğre-
tim üyelerinden oluşan bir so-
ruşturma kurulu oluşturmuştu.
Haberin aynntısını dünkü
Cumhuriyet'te ve öteki gaze-
telerde okudunuz. Okumamış
da olsanız, o aynntılaria oya-
lanmayacaktık.
Yok, Bülent Tanör, Rapor ya-
zımından aldığı ücreti üniversi-
te döner sermayesine verme-
miş de; YÖKYasası'nın ögretim
üyelerinin üniverstte dışı akçalı
etkinliklerini kısıtlayan 36. mad-
desinde açık seçik "...telifhak-
lan hariç olmak üzere" yazıyor
olmasına rağmen bu soruştur-
ma açılmış da; yok TÜSİAD yö-
netimi de resmi bir yazıyla Bü-
lent Tanör'e ödenenin bir "fe-
flTolduğunu belirtmiş de; yok
TÜSİAD için daha önce rapor
yazıp "telifhakkı" olarak ücret
alanlar arasında bugünkü YÖK
Başkanı Kemal Gürüz, bugün-
kü YÖK yöneticileri, rektör ve
rektör yardımcılan varmış da...
Bütün bunlar aynntı ve
önemsiz.
istanbul Üniversitesi'nin öğ-
retim üyelerinden biri, Bülent
Tanör, ülkenin en güçlü kurum-
lanndan birinin siyasal, ekono-
mik, demokratik tercihlerini be-
lirleyen bir rapor yazarak "ken-
di üniversitesi'"ni de onurlan-
dırdı ve "kendi üniversitesi" o-
nun hakkında soruşturma açtı.
Soruşturmanın sonucunun ne
olabileceğine ilişkin bir soruyu
da Rektör Alemdaroğlu "öğre-
tim ûyeliğinden çıkanlır" diye
yanıtladı.
Ben okuyunca utandım.
Siz?..
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETÎNKAYA
Bağlantı...
BRÜKSEL - Dinci örgütlenmenin bir ayağı da
Belçika...
Buradaki örgütlenme, tıpkı PKK'nin yurtdışında-
ki yapılanmasına benziyor...
Cernalettin Kaplan'dan Hizbullah'a, Milli Gö-
rüş'ten İBDA-C'ye dek uzayan otuz yıllık biröykü...
Otuz yıl önce üç aşamadan söz edilirdi:
1- Medrese devri. 2- Tekke devri. 3- Kışla dev-
ri...
Kışla devri, silahlı cihat aşamasına giriyor...
Hizbullah operasyonlanndan çıkan sonuç nedir?
Tebliğ ve cemaat devri tamamlanmış, sıra 'ci-
hat'a gelmiştir...
Yıl: 1986...
Ülke: Almanya...
özellikle Köln'de örgütlenen dinciler, camilerin
çevresinde dükkânlar oluşturuyor; dükkân sahip-
leri dincilere 'bağış' yapıyor...
1990'a gelindiğinde PKK bu işi 'haraç'a dönüş-
türmedi mi?
Iran'ın yurtdışındaki örgütlenmelerde rolü ney-
di?
Sizleri bugün o yıllara götürmek istiyorum...
"Atabak ST Ferdovvsi Ave Tahran-lran.
Bu adres, Iran islam Cumhuhyeti'nin yayın or-
ganı 'Kayhan' dergisinin Türkçe basım merkezi-
nin adresidir.
Bu merkez, Irsad-ı Islami Bakanlığı'nca denet-
lenir. Merkezde Iranlılann yanı sıra Türkler de ça-
lışır. Türklere yönelik propaganda bu merkezden
devlet eliyle yapılır. Bu adreste hazıhanan Kayhan
dergisi, Frankfurt'taki bürosuna gönderilir. Bura-
dan da bütün Avrupa ülkelerindeki Türk camileri-
ne ve derneklerine gönderilir...
Ayda bir çıkan bu derginin satış fiyatı, Federal
Almanya'da bir marktır... \
Bu Kayhan dergileri cami ve derneklere ücreff
siz olarak dağıtılır ve her demek ne kadarKayhan
dergisi satarsa o kadar para elde eder... ı
10 bin tane satarsa 10 bin mark... i
20 bin tane satarsa 20 bin mark...
100 bin tane satarsa 100 bin mark...
Iran Irşad-ı Islami Bakanlığı 'nca çıkanlan ve dat
ğıtılan tek yayın organı 'Kayhan' değil. i
Bir de 'İslam Çağnsı' var...
'Islam Çağnsı', 1976yılından buyana Humeyt
ni'nin yayın organı durumunda...
'Iran İslam Cumhuriyeti'nin Sesi' adlı radpo a/*
nı bakanlığın denetimi altmda çalışıyor. Bu dergfr
lerden, Avrupa'da Iran yanlısı gruplar gelir sağlı*
yor.
Tabii ses ve video kasetleri yoluyla da...
Ses ve video kasetleri, Iran İslam Cumhuriyet
ti'nin Roma Büyükelçiliği kanalı ile Avrupa'da yal
yılıyor. I-
Bunlar da Irşad-ı Islami Bakanlığı'nda Türklerâ
bedava dağıtılıyor. Humeyni'nin konuşmalan Ber>
lin'de Türkçeye çevrilip Türklere veriliyor.
Kaplan Hoca'nın kasetleri gibi bu kasetler de
parayla satılıyor. '
Hediyesi 25 mark." (Uğur Mumcu, Rabıta, say-
fa: 94-95) ""/
• • • •
Türkiye'deki dinci terör örgütleri tıpkı PKK gibi
Iran'la bağlantılı... '•
Bugün Brüksel'de cezaevinde yatan 200 kadar
Türk'ün tümü Güneydoğu kökenli...
Peki suçlan ne?
Eroin ve esrar işi yapmak!.. '
Hizbullah'la işbirtiği içindeki Avrupa'daki İBDA-
C'nin para kaynağı nedir?
Alman Anayasayı Koruma Örgütü'nün raporla-
nna göre adam kaçınp fidye almak, kara para ak-
layıcılanyla birfikte çalışmak...
Uğur Mumcu'nun yazdığı 'Rabıta' günümüze
ışık tutuyor, ilişkiler zincirini bugünlere getiriyor...
Dün Avrupa'da PKK haraç topluyordu, bugün
Hizbullah ve İBDA-C...
İki dinci örgüte de dışandan destek var...
Bu iki örgüt bugünlere nasıl geldi?
Bir örnek:
"Hizbullah'ın vurucu unsurian, tetikçileri veka-
muoyuna yansıyan elebaşılanyla Türkiye bir gö-
rünüm vennesine rağmen, gerçekte dış mihrak-
lann en fazla işe kanştığı bir teşekkül söz konu-
su. Bu düzlemde Türkiye toplumu, belki de tari-
hinin gelmiş geçmiş en işbirtikçi güruhunu oluş-
turan unsurlanna tanık oldu, oluyor. James Bond
filmlerindeki casusluk ve beşinci kol faaliyetlerini
aratmayacak senaryolann figüranlan ve bölge-
deki kanlı satranç oyunlannın piyonlan ileyüz-
leşiyoruz. Hizbullah denen o kalın perdeyi arala-
dığımızda karşınıza kimler çıkmıyor ki:
Islamcı militanlar, ülkücüler, milliyetçi-mukad-
desatçılar, Akıncılar, istihbaratçılar, muhbirler,
ajanlar, işadamlan, işsizler, lümpenler, Diyarbakır-
lı kınklar, CIA, MİT, MOSSAD, SAVAK, SAVAMA,
Gladio, özel tim; Yeşil, aşiretçi savaş ağalan, ka-
çakçılar, çete, mafya, tarikat; Türkler, Kürtler, Iran-
lılar, Amerikalılar, vs..." (Faik Bulut - Mehmet Fa-
raç, Kod Adı: Hizbullah, sayfa: 13)
Bu konuya yann da devam edeceğiz...
hikmetcetinkayata cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhurryrt
^ kitap kulübü
ÇAĞININ TANIGI ÜÇ YAZAR
2 BASI
eooooojı
KUBILAY OLAYI VE TARIKAT
KAMPLARI
4. BASI
9OC0OCTL
SANCILI YILLAR KUŞATILMIŞ
SOKAKLAR
4. BASI
sjcooon
KUZJPOSTUNDAKURT
1 IOO0Ü0TL
ZAMBAK SANA DA BULAŞTI KAN
2. BASI
• •JO0OCT_
DINJARONUNUN KAZLARI
« I K KADINLAR SOKAĞI
2 BASI
SERİAT PAZARI
1 1MO0O
T
L
SEVDANIN ADRESİ BELIİ DEĞİL
TÜIKİYE'NİN $EYTAH ÜÇGENİ
-OOC30C--
ZURİN POTRAZ
30OOOO0TL
Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazarlama A Ş TürKocağı Cad.
No-39/41(34334)Caâalo9lu-lstanbul Tel.514 01 96