Katalog

11ŞUBAT2000CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gunduz'un cezastna onama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 9. Ceza Dairesi, terör örgütü Aczmendilenn lideri Müslüm Gündüz'e "terör örgütünün kurucusu ve yöneticisi olmak suçundan" verilen 4 yıl 2 ay ağır hapis cezasını onadı. Malatya 2 No'lu DGM'nin verdiği cezayı usul ve yasaya uygun bulan Yargıtay, Gündüz'e verilen 2 milyar 833 milyon lırahİc para cezasının yanlış hesaplandîğmı saptadı. Yargıtay para cezasını 2 milyar liraya indirerek onadı. Halen tutuklu bulunan Gündüz, başka suçlardan aldığı cezalann dışında, bu cezası kesinleştığı için infaz hükümleri uyannca 34 ay cezaevinde kalacak. TSK'nin sağhk yönetmeliğinde • ANKARA (AA) - Türk Silahlı Kuvvetleri "Sağlık Yeteneği Yönetmehğı"nin bazı maddelennde değışiklık yapıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne alınacak sivil personelde, buna göre, "sâğlık yeteneklerinin yapacaklan göreve engel olmaması, HTV enfeksiyonu, lcronik hepatit B ve C enfeksiyonu ve sıfılis (frengı) gıbı kronikleşme özelliği olan bulaşıcı hastalıgı bulunmaması" şartlan aranacak. Öte yandan, kadın subaylara doğum yapmasından önce 3 hafta ve doğum yapüğı tarihten itibaren de 6 hafta süre ile izin verilecek. DSVrden4 müebbet hapis cezası • ADANA(AA)- Adana'da Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne düzenlenen bombalı saldında 3'üpolis4 kişinın ölümüne neden olan terönsn azmettırmek suçundan ıdam cezastna çarptınlan Mehmet Yamaç ve Adnan Yalçın'uı Yargıtay tarafından bozulan davasına dün devam edildi. Adana DGM'de yapılan duruşmada, sanıklardan Mehmet Yamaç, Adnan Yalçın, Türkan Yüksel, tnayet Mete ve Mehmet Emin Özkan müebbet hapis cezasına çarptınlırken, Yaşar Taskın'a 12 yıl 6 ay agır hapis cezası verildı. PKK televizyomj ıle BBCıHn avukatı aynı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tngıltere'den yayın yapan PKK'nin televizyon kanalı MED- TY'nin avukatının Kıbnslı Rum Louis Charalombous olduğu belirlendi. tsin ilginç yanı, aynı kişinin Ingıliz kamu kuruluşu BBC'nin de avukatı olması. Bir süre devre dışı kalan MED-TV'nin CTV adıyla yeniden devreye girdiği bildiriliyor. IMeclis karanna gerekyok' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut, FP'li Merve Kavakçı'nın itirazının Danıştay'ca reddedılmesınden sonra bu aşamada bağlayıcı bir şey söylemek istemediğini, ancak şahsi görüşüne göre TBMM karanna gerek olmadığını söyledi. Öte yandan eski Istanbul Milletvekili Makbule Çağlayan Ege'nin, FP'den Istanbul milletvekili seçilen Merve Kavakçı'nın "milletvekıli olup olmadığının tespiti" istemıyle açtığı dava reddedildı. Annç ve Gül önderliğindeki muhalif hareketin çizgisi gelenekçileri rahatsız etti FP'de yenilikçilik tarbşması SEBAHAT KARAKOYUN ANKARA - I Siyasi yasaklı Recep Tayyip Erdoğan öncü- lüğünde kapatı- UanRP'debaşla- tılan ve AbduDah Gül ile Büknt Annç önderliğinde sürdürülen muhalif hareketin "yeniükçiHk'' savıyla ortaya çıkması parti ıçin- Ankara DCM de yeni bir tartışma başlatü. Er- bakan çizgısinde politika yapan ve "Geknekçfler" olarak isim- lendırilen grubun yanı sıra par- ti içindeki çıkışlanyla dikkat çe- ken bazı milletvekilleri de "Ye- niHkçi" savıyla öne çıkanlann temel amacuun kongreye dönük bir iktidar mücadelesı olduğunu öne sürüyorlar. FP Rıze Millet- vekili Mehmet Bekaroğra, "Ye- niMkyiük adı aranda firsatçıhk ve oportünizm yapıkiığr görüşünü savunurken, Adıyaman Millet- vekili Dengir Mir Fırat da 'Par- tide bir değişim ve yenOeşme zo- runlu. Ancak ;u anda yeniBkçi olduğunu savunanlar diğerierin- den farklı bir şey ortaya koymu- yortar" diye konuştu. FP Kahra- manmaraş Milletveküi AvniDo- ğan da parti içindeki en radikal unsurlann yenilikçi olarak isim- lendirildiğini savundu. RP'nin kapatıhnasuıdan önce başlayan ve FP'de devam eden parti içı iktidar mücadelesirun taraflan arasındaki kavga yak- laşan kongre öncesınde ünnanı- şa geçerken, muhaliflenn "de- ğişim, yenüeşme" vaatleri partı- deki çizgi tarnşmalarını da ön plana çıkardı. FP'nin Milh Ni- zam Partisi (MNP) ile başlayıp MSP ve RP ile devam eden ge- leneksel çizgiyi sürdürmesı ge- Bomba sanıklan yargı önünde • Uşak Valisi Çevik'e, Çankın Valisi olduğu dönemde düzenlenen bombalı saldın olayıyla ilgili olarak haklannda dava açılan 27 sanığın yargılanmasına devam edildi. ANKARA (AA)-Uşak Valisi Ayhan Çevik'e, Çankın Valisi olduğu dö- nemde düzenlenen ve 4 kişininhayatını kaybetn'gı bombah saldın olayıyla il- gili olarak, 5'i hakkında i- dam istenen 27 sanığın yargılanmasına devam edildi Tutuklu sanıklar- dan MesutDeniz, Çevik'e yönelik eylemden "piş- manhk duvmadığmı" söyledi. Ankara 1 No'lu DGM'de görülen davanın bugünkü duruşmasına, tu- tuklu sanıklardan Mesut Denız, Şener Kökten, Sa- vaş Kör, Cemüe Sönmez, BülentErtürk.MuralYıl- maz, Lak Açık, Nihat Ko- nakveOzgürDemirdişiIe sanık avukatlan ve müda- hil avukatlan katıldı. Olayda bombayı kullandı- ğı ıddia edılen Mesut De- nız, hakkındaki "anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs ettiği*' suçlamasını kabul ettiğini söyledi. Yasadışı TtKKOörgütüne 1992 yı- lında gırdığını ve o gün- den ben verilen görevleri yapnğını anlatan Deniz, Çevik'e yöneük eylemden r\p **pjşnianhk ıtııymaHıg»- nı" kaydettı. Denız, TKP ML-TİKKO konferans örgütünün sözde "askeri komite sekreteri" olduğu belirtilen ve eylemm aslı ve maddi faili olduğu ge- rekçesiyle ıdam istemiyle yargılanan Kemal Er- türk'le örgütsel ilişkisi ol- duğunu, diğer sanıklan ise tanımadığını ifade etti. Deniz, sahte kımlık kul- landığını, üzerinde yaka- lanan patlayıcılara iliskin olarak dosyada yer alan fotoğraflann da doğru ol- duğunu kaydetti. Yümaz da savunmasın- da, sanıklardan Nihat Ko- nak'ı tanıdığı için "yasa- (hp örgüte vardun ve ya- takhk" suçundan yargı- landığını savunarak örgüt- le ilgisüıin olmadığını söyledi ve tahliyesine ka- rar verümesini talep etti. Cumhuriyet Savcısı Di- laver Kabved, tutuklama tarihi, suçunnitehği ve de- lil durumuna göre, sanık- lann tutukluluk hallennın devammı istedi. Mahke- me Başkanı Mehmet Or- han Karadeniz, sanıkla- nn, suçun nıtelığı, delil durumu ve tutuklama ta- rihlerine göre tutukluluk hallerinin devamma karar~t verildiğini beürterek du- ruşmanın ertelendiğini açıkladı. Çevik'e5Martl999'da düzenlenen bombalı sal- dında, vaünin koruma po- lisi Nurettin Ctasoy, öğ- renciler Fatma Dönmez ve Emrah Ersoy ıle tüpçü Al- pay Evirgen hayatını kay- betmişti ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART rektiğini savunan parti yöneti- minin yam su^ bu çizginin sor- gulanması ve değiştirümesi ge- rektiğıni savunan bir grup mil- letvekili de Gül ve Annç'ın ön- derliğindeki muhalif harekete karşı cephe aldüar. FP'nin geleneksel çizginin dı- şına çıkmasmı savunan millet- vekilleri arasında yer alanlardan Mehmet Bekaroğlu, "partmin şimdiye kadar izlediği politika- larla ve çizgisiyle iktidar olamayacağuu" savunarak, değişün ve yenileşmenin kaçınılmaz olduğuna dik- kat çekti. Bekaroğlu şun- lan söyledi: "Eğerbuanlamrylayeni- ükçflikten söz ediliyorsa ben de yenilikçivim. Ancak şu anda yenilikçilik iddi- asıyla ortaya çıkanlar geç- mişten beri ber ûrsatta ik- tidar mücadeiesiveren, ön- ce yanbşlara zorlayıp ar- dmdan da yapılan her yan- hştan sonra ortaya çıkjp söz söyleyenlerdir. Bunun adı yenilikçilik değil oba oisa nrsatçılıktır, oportünizm- dn-." Yenilikçilik iddiasında olanlann ortaya somut bir proje koyamadıklanm kay- deden Bekaroğlu, "Ashn- da FP'nin tabannıda bir tartışma yaşamyor. Siyasal tsiam da tartışma konusu. Ancak bazı arkadaşlanmı- zm ben tabanda samimi- yetleyaşanan bu tarüşma- yı kendi iktidar mücadele- •lerinin araa olarak kıdlan- mak istediklerüu, firsatçı- hk yapOklarmı düşünüyo- rum" dedi. FP Adıyaman Mületve- kili Dengir Mir Fırat da muhaliflere yöneük benzer eleştirilerde bulunarak, "Biz y«niBkcivxz"diye orta- ya çıkmakla yenilikçi olu- namayacağını savundu. Fı- rat, "FP'de bir değişim zo- runlu. Ancak bu söytemler- de kaimamaiı. Veniükçi ol- duğunu savunanlara bala- yorsunuz, diğerierinden farkh birşey ortaya koymu- yorlar. Şimdiye kadar biç- bir parti piatformunda fl- kefcri vepofitikalanyla ilgi- li net bir tavır sergilemedi- ler. Ben kendilerine yenilik- çi diyenlerle geknekçi di- yenkr arasuda bir fark görmüyorum. Değişim bir takun söylemlerie değfl fi- ldr ve eyİemlerle gerçekle- şebitir" diye konuştu. ve madaı taüı oıüugu ge- betmışü. I | » J '— 7 trilyonluk 650 parça tarihi heykel ve altın bulunamıyor. Biri öğretmen, ikisi polis 4 kişi tutuklandı TıuıeeliMe büyük tarîhi eser kaçakçıhgı ÖzcanMengec FERtTDEMtR TUNCELİ - Tunceli'nin Er- doğdu Köyü'nde Bizans döne- minde kalma bir kral mezanndan kaçak kazıyla çıkartılan ve piya- sa değerinin 7 trilyon olduğu öne sürülen 650 parça tarihi heykel ve alnn bulunamıyor. Aralannda Tuncelispor Baş- kanhğı'm yapan bir öğretmen ve 2 polisin de bulunduğu 4 kişi tu- tuklandı. Savcıhk, Tunceü Bele- diye Başkanı Hasan Korkmaz' ın da ifadesini aldı. Tunceli'de son yıllann en bü- yük tarihi eser kaçakçıhgı savcı- hğa yapılan bir ihbar üzerine or- taya çıkanldı. Tarihi eser kaçak- çüığıyla uğraştığı öne sürülen ve îunceüspor Kulüp Başkanlığı 'nı da yapan Tunceli Endüstri Mes- lek Lisesi'nde beden eğitimi öğ- retmeni Özcan Mengeç'i izleme- ye alan polis, soruşturmayı de- rinleştirince son yıllarm en bü- yük tarihi eser kaçakçıhgı şebe- kesinın ızini yakaladı. Mengeç'in telefonunun din- lendiğini bazı kışilerden öğrendı- ği ve bu nedenk gizli görüşme- lerini Telekom'a ait kulübelerde- ki telefonlarla yapöğı tespit edil- di. Mengeç'in, hakkında savcılık taranndan soruşturma başlatüdı- ğını öf rendikten sonra dıkkatı dağıtmak için ıkı altmı da spor yaparken salonda bulduğunu öne sürerek Elazığ Müzesi'ne teslim ettiği öğrenildi. Polis Mengeç'i ızlerken savcı- ük Bizans dönemi öncesine ait olan ve Erdoğdu Köyü'ndeki bir kral mezan ve mezar yamndakı alanın kazıldığını belirledi. Yapı- lan araştırmada bölgeden 650 parça tarihi altın ve heykelin ça- İındığı tespit edildi. Kaçak kazıy- la çıkanlan tarihi eserlerin Tun- celi ve bölgenin geçmişiyle ilgi- li önemlı tarihsel bulgular taşıya- bileceği vurgulanırken piyasa de- ğerinin de 7 trilyon lira olduğu öne sürüldü. Özcan Mengeç'i gözaltına alan polis, sebekenin diğer ele- manlannı tespit etmek için soruş- turmayı derinleştirdi. Yapılan in- celemede, Mengeç'in, Tunceli Emniyet Müdürlüğü'nde komi- ser yardımcılan Ali Yıkunm ve Vehbi Valgir ile işbirhği yaptığı ve tarihi eserleri Küis'te bazı ki- şilere satmaya çalıştıklan belir- lendi. Gözaltına alınan iki komi- ser yardımcısmm Mengeç'ten yüklü miktarda para aldığı da saptandı. tki komiser yardımcısı ile Mengeç ve Gündoğdu köyün- de şebekeye yardım ettiği öne sü- rülen AK Çiçek tutuklandı. IRMIKIAYDIN ENGÎN [email protected]. Usküdar'daki Hizbullah evi- nin bahçesini kazmak kolaydı. Kazıldı, 10 ceset çıktı. Sonra Konya, Mersin, Diyarbakır, yi- ne Istanbul, Gaziantep... Ha bire çukur kazıldı. Kazılan çu- kuriardan ceset fışkırdı. Artık ceset çetelesi tutmaz olduk. Alışmadık (alışılır mı!) ama ka- nıksadık. Ama Batman'da doğru dü- rüst kazı yapılmadı. Sanki bi- liniyordu. Sığınak, silah depo- su fılan arandı da ciddıye alı- nacak bir çukur kazılmadı. Batman'da "başka" bir çu- kur vardı ve bu biliniyordu. "Bir orduya yetecek kadar" diye tanımlanan silahlann izi- ne önce Batman'da değil, Hil- van, Silvan, Kızıltepe, Diyar- bakır ve Gaziantep'te rastlan- dı. Şimdi Batman'daki "bir başka çukur"un açılıp açılma- ması, kazılıp kazılmaması tar- tışılıyor. Açılmayacak. "Batman çu- kuru" asla kazılmayacak. Kaztlır gibi yapılacak; tetik- çi mertebesinde adlar TV ek- ranlanna, gazete sayfalanna yansıyacak. Vali mali, gümrük- Batman Çukuru Asla Kazılmayacak çü mümrükçü adlan filan do- lanacak ortalıkta. Ama çukur asla açılmayacak, katillerin kimliklerinde, "tetikçi merte- fc>es/"nin bir adım üstüne ula- şılamayacak. O çukurda domuz bağıyla boğulmuş "hukuk" yatıyor. Çukur çok kocaman. Bile- rek, isteyerek yok edilmiş "Hukuk'un yanıbaşında, ağır işkence görmüş, hertarafı de- lik deşik "Anayasa" yatıyor. Anayasanın gözlerinde, "Sen ki 1982 Anayasasıyım. Beni bile bu hale getirdiler" diyen bir şaşkınlık hâlâ seziliyor. Açılmayan, açılamayan, açılmayacak, açılamayacak çukurun çevresinde dolanan- lar yüksek sesle, fısıltıyla, mı- nltryla konuşacak. Sesleri TV'lerden, gazete- lerden bize ulaşacak. Aynntı- lar üstüne konuştuklan, bizle- ri oyaladıklan kolay anlaşılma- yacak. öze ilişkin olmayan sorular havada uçuşacak: - Valiğin silah ithal ve satırt alma yetkisi yoktur. Nasıl olu- yor da böyle oluyor efendim ? Cık, cık, cık!.. - Silahlar yasal yollardan it- hal edilmiş.. ama bir gümrük memuru giriş kayıtlannı işle- meyi unutmuş. Nasıl oluyor da böyle oluyor efendim? Cık cık cık!.. - Batman Valiliği'ne bağlı özel biriik kurulması yasalara aykındır. Eğerbirözel biriikku- rulacaksa onu da... Cık, cık, cık!.. ••• Sizin içinizden bu öfkeler kabartan "cık, cık, cık"\ara karşı "Çık, çık, çık! Daha yu- kanlara çık. Valiyi aş, Olağa- nüstü Hal Valisi'ni de aş, da- ha yukanya çık" demek geli- yor. Diyorsunuz da. Ama nafile... Batman çuku- runun eteklerinde dolanılıyor. Çukur, dibine kadar açılmıyor, açılamıyor. Daha düne kadar "Bin ope- rasyon yaptık. Yaptıysak dev- let için yaptık" şişinmesiyle hepimize kostaklanıp adeta posta koyan Mehmet Ağar bu kez, el yakan topu tutma- dan fıriatıyon - Bu konu bizim üzerimiz- den geçmedi. Ben de dışan- dan duyuyorum, bilgim yok. Silahlan ithal edip, kendi de- yimiyle "devlete teslim eden" o tuhaf adam, Susurluk'tan beri ortalıkta dolanan o silah tüccan, ellerini yıktyor - Ben sadece Mehmet Ağar Bey döneminde, devlet için silah ithal ettim. Dönemin, dudaklannın kıyı- sına yerteştirdiği o berbat gü- lücükle ünlü Içişleri Bakanı, Nahit Menteşe çukurun bü- yüklüğünü, içine düşen her sorumluyu yutacağını sezmiş, utanmadan konuşuyor - Bilgim yok. Ben o dönem- de devre dışı bırakıldım... ••• Batman çukurunun hep çevresinde dolanılıyor. Çukur açılmıyor, açılamıyor. Diller korkudan tutulmuş, ortaya çıkjp söylenemiyor - Batman'da kurulan özel biriik Hizbullah militanlanndan oluşturuldu. OnlaraJtTEMka- rargâhı yakmında eğitim alanı tahsis edildi. Habizbin aşireti insan kaynağı olarak kullanıl- dı. İthal edilen silahlaha Hiz- bullah biriiği donatıldı. Bu si- lahlann girişi de, dağıtımı da, kullanımı da kayda geçirilme- di. Hukuk bilerek yok edildi; anayasa bilerek çiğnendi... işte bu denemiyor. Türk Geza Yasası'nda "Anayasayıyoketmenin" ce- zasından ürkülüyon suçun uzanacağı yerler göz önüne getirilip dudaklar uçukluyor. Böylesi bir altüstlükten huku- kun kazanacağı besbelli. Ama çok kilit görevler üstlenmiş ki- şilerin attında kalacağı bir "suç bağı ve ağı" Batman çukuru- nun üstüne sımsıkı gerilmiş. O çukur açılmıyor, açılamı- yor... Beykoz'daki evde iki Hiz- bullah militanı sıynk bile alma- dan yakalanırken, Hizbullah'ın baş elebaşısı Hüseyin Veli- oğlu neden diri değil de ölü ele geçirildi acaba? Cık, cık, cık... POIİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Silahlar, Mermiler.. Güneydoğu'da ele geçirilen silahlann, mermilerin, bombalann tümü HizbuHah'ın mı? Resmi açıklamalara bakılırsa silahlar, mermiler ve bombalann tümü de Hizbullah'ın cephaneliklerinden çıkmış!.. Gaziantep'te ele geçirilen silah, mermi ve bomba- lara bakıyoruz: 120 adet Kalaşnikof, 28 adet LPG7 roketatar, 1 adet Kamas suikast silahı, 50 tabanca, 30 bin mer- mi, TNT kalıbı, saniyeli fitil vb... Birden 12 Eylül 1980 sonrasını anımsadım... Tarih:15Şubat1981... Gaziantep'te ele geçirilen silahlar, mermiler ve bombalar 48 uzun menzilli tüfek, 1 Map marka tüfek, 1 Ka- laşnikof, 2 Sten tabanca, 486 çeşitli marka ve çapta tabanca, 87 dinamit lokumu, 197 elektrikli fünye, 951 değişik çapta mermi... O tarihte silahlar, mermiler ve bombalar niçin kul- lanılacaktı? Devleti yıkmak için!.. Aradan 19 yıl geçmiş, yine Gaziantep'te silahlar, mermiler ve bombalar ele geçirilmiş... Hizbullah militanlan ne yapacakmış? Silahlı eylem!.. Yani ayakianma'.. Silahlara bakıyoruz, bökjedeki arkadaşlanmıza so- ruyoruz: "Bu silahlar daha önce kullanılmış mı?" Yanıt "Evet!.. Çûnkû hiçbirisi gıcır gıcır değil!.." O zaman şu soruyu da yöneJtmeliyiz: "Bu silahlar Hizbullah'ın eline nasıl geçti?" Güneydoğu bir silah deposu!.. Tıpkı 1980 sonrası olduğu gibi!.. ••• Burada ilginç iki nokta bulunuyor 1- 1980 öncesi silah ve mermileri kaçakçılar yur- da sokuyor, yasadışı sağ ve sol örgütlere satıyordu. 2- 1993-1996 arası ise siyasal erk Başbakanlık fon- lanndan ya da örtülü ödenekten vaii aracılığıyla giz- lice silah satın alıyordu... 1993'ten sonraki silah alımlanndan ne Ismet Sez- gin'in ne Içtşleri Bakanı Nahit Mentese'nin haberi var... Dönemin Emniyet Müdürü Mehmet Ağar da şöy- le diyor "Dışandan duydum.. bilgim yok..." Ismet Sezgin CNN Türk'te konuşuyor "Iş şirazesinden çıkmış demektir..." Başbakan Büierrt Ecevrt olayın kaygı verici oldu- ğunu söyleyıp ekliyor "Çok ciddi bir durvm..." Batman'dan Gaziantep'e dek uzayan bir çizgi... Hizbullah, Güneydoğu'daki eylemlerine 1992 yılın- dabaşlamıştı... 1993-94 yılında Başbakan Tansu Çilter, Genelkur- may Başkanı Doğan Gûreş, Içişleri Bakanı Nahit Menteşe, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, O- HALValisiÜnalErkan... , Batman Valisi kim? Salih Şarman!.. Batman yöresinde kullanılmak için alınan sitahla- nntutan2.3milyondolar... ..---»-..— . . Bir yıl sonra seçimleryapılıyor... " Güreş, Ağar ve Erkan DYP'den milletvekili seçili- yor... 2.3 milyon dolartutanndaki silahlar bugün nerede? 507 bin dolar değerindeki silahlann gümrükten gi- rişi bile yapılmamış... Bir bilmece gibi iş!.. Oldukça kanşık!.. O zaman insanın aklına şu soru geliyor "Batman, Gaziantep, Kızıltepe, Hilvan'da Hizbul- lah sığınağındaki silahlar neyin nesidir?" • • • Eski Batman Valisi Şarman'ın silah ithal yetkisi var mıdır? Hiçbir valinin böyle bir yetkisi yoktur... Ama Vali Şarman, 3 Ocak 1996'da da Başbakan- lık Dış Ticaret Müsteşarlığı'na 'silah ithal etmek' için dördüncü başvurusunu yapıyor... 1995-96 yıllan arasında da Vali Yardımcısı Mrthat Kuşadalı, Kintex silah şirketiyle görüşmek için iki kez Bulgaristan'a gidiyor... Vali Şarman, 1993-1997 yıllan arasında Batman'da görev yaparken toplam faili meçhul cinayet sayısı 350'dir... Jandarma Genel Komutanlığı kayıp silahlann ken- disinde olduğunu açıklıyor, ama eski Batman Valisi Şarman'ın yetkisi olmadığı halde nasıl silah ithal edip güvenlik birimlerine verdiği açıklık kazanmıyor... Şimdiye kadar kaç ilin valisi silah aldı da güvenlik birimlerine teslim etti? Bir vali hangi yasal yetkiyle si- lah ithali yapıyor? Güneydoğu'daki Hizbullah düğümü çözülür mü, çözülmez mi bilmem ama, elinde 'Akit' gazetesiyle poz veren ve açıklamalar yapan Vali Şarman, çok şey biliyor olmalı... O konuştukça bazı bilinmeyen gerçekler ortaya çı- kacaktır... [email protected] Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 GÖZLERİN POYRAZ Cumhuriyet k ı t a p I a r ı Gazetecı-Yazar Hıkmet Çetınkaya'nın ıçmdekı ftrtınalı evrende geliştırdiğı, duygu denızmde damıttığı yazılan. Bir solukta okunacak, kimı zaman bir nısan ya|muru altında, bazan poyraz yelının soğuk savurganlığında ya da karanhk bir gecenın yalnızlığmda yeniden okunacak, yer yer okunacak bir kıtap bu leıtap p-Çumhuriyej Çağ Pazariama A.Ş. Turtocağı Cad No.39/41 K. kitap kuKibu (34334)Cağaloğlu-lstanbul Te) (212)514 0196