Katalog

11 ŞUBAT2000CUMA»*"*"» CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAM TURKİYE Istantsul Y 12 Sinop PB 15 Edime Y 13 Kocaeli PB 14 Çanakkale Y 13 izmir Y 16 Mani&a Y 15 AycJın Y 14 Denizli PB 15 Zoogmldak PB 14 Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas B B B PB PB PB PB 14 10 12 -2 -2 -3 -6 Y 16 KarsAntalya / " ^ Parçalı buluBu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B B B B B B 16 16 oo 13 7 8 -2 1 Marmara'nın batısı. kıyı Ege ile Batı Akdenız kı- ytlan parçalı çok bulut- lu, yağmuriu, dığer yer- tef parçalı ve az bulutlu geçecek. Marmara ıle yurdun ıç ve doç)u ke- simlennde yer yer sıs görulecek. Havasıcak- lığında onemli bir değı- şıkiık olmayacak. Ruz- gâr, güney ve doğu yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB K K PB PB PB PB PB 3 3 3 11 6 00 9 5 Münih K 5 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB PB PB PB Y PB Y 6 8 14 7 7 6 13 14 Y 7 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire PB B K PB B B B B U 11 -6 4 11 3 12 20 B 14 i Sısiı t Ç<* bututlu ı Yağmuıiu GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Evet ama, bu törenler kışın hız kestiği günlerde yapılamaz mıydı acaba? llıman günler torbaya mı gindi? Doğjal ve siyasal mevsimlerden yararianmayı he- pimizden iyi bildiğine inandığımız Cumhurbaşka- nı'nın 5+5'le ilgili anayasa değişikliğinin yaşandığı şu sıcak günlerde Van'a gitmeye karar vemnesinin; hiç kuşku yok, çarpıcı bir nedeni olmalı. Medya çevrelerine Çankaya'dan aktanlan gezi programı Van'la kısrtlı değil. Cumhurbaşkanımız kar-kış demeden Doğu ve Güneydoğu illeri arasında etkili olduğuna inandığı iki ili daha onurtandıracak. Hafta sonu Kahramanmaraş ve daha sonraki bir gün Şanlıurfa programda. Dernirel'in son gezisine katılan "davetlilerin kim- liğinde" önemsenecek, dikkati çekici bir değişik- lik göze çarpıyor. THY'den kiralanan orta büyüklükteki uçakta her zaman olduğu gibi medya hazır. Fakat işadamlannın, yüksek bürokratlann yerini her partiden Doğu ve Güneydoğu milletvekilleri al- mış. Baş konuk, baba ocağı Bitlis'ten Van milletve- killiğine sıçrayan Kâmran Inan. Inan, Doğulu (çoğu Kürt kökenlO milletvekilleri- nin -alafranga deyimle- "duayeni". Koyu bir söy- leşi yapıyor Demirel'le. Oysa, yakın geçmişte izlediklerimiz Kâmran Inan'ın Demirel'den, Demirel'in de Inan'dan haz- zetmediğine tanık olan olaylarla dolu. Günümüzde yöneticilerimizin siyasete bakış açn sını bilmeyen kaldı mı? Siyaset dünyamızın büyüklerine göre; bütün ayı- bıyla günahıyla, varsa sevabıyla geçmiş, geçmiş- te kalsın. Gün; değişim siperine sığınarak, geçmi- şe sünger çekme günü. Cumhurbaşkanı'nın birdenbire Doğulu milletve- killerine olağanüstü yakınlık göstermesinin perde gerisinde göreve devamını sağlayacak oylamanın önemli ve özenli bir yeri olmasın sakın? Zira, bir süre önce gazetelerde "Doğulu ve Gü- neydoğulu milletvekillerinin Demirel'e oy verme- yecekierini" içeren bir haber yayımlandı. Cumhurbaşkanımızın Doğulu ve Güneydoğulu milletvekillerine sergilediği son sıcak muhabbetin ardında böyle bir olasılığa karşı önlem olabilir mi acaba? Siyasetçi Demirel'i yıllardır izleyenlerin yadsıya- mayacağı, düşündürücü bir olasıhk. Katkı aramanın peşinde -Geziye katılan bir arkadaşımız; yeniden seçil- mesi kesınleşeceği günlere değin Cumhurbaşka- nımızın "bu türden hareketleri sürdüreceğini" söy- ledi. Haber doğruysa, demek ki; Cumhurbaşkanı kendi ölçeğinde bir propaganda stratejisi izleme- yi kararlaştırdı. Halka (medya aracılığıyla sürekli) seslenen ve gizli oy kullanacak olan milletvekillerini içeren bir stratejiyi... TBMM'de bir partinin desteğinden yoksun Cum- hurbaşkanı olmak zor, çok zor. Elde Ismet Sezgin'in Demirel'e amade Demok- rat Türkiye Partisi var ama; partinin ambleminde- ki "şemsiye" dışında milletvekili de yok, oyu da. Bu nedenle Demirel; kendi propagandasını ken- di yapıyor. Omeğin, ola ki Cumhurbaşkanımız Demirel, Kürt oylannı, Doğulu oylannı, Güneydoğulu desteğini kucaklamak için kar-kış demiyor, geziler düzenli- yor Meydanda "halkla birtikte olurken" Mecliste hal- kı temsil edenleri "devlet icraatına ortak ederek" gönüllerini almak elbet gerekli, hatta zorunlu. Bu yoldan gidiyor. Programladığı 26 Şubat'taki ABD ziyaretine gö- rev mayısta sona erecek bir cumhurbaşkanı ola- rak değil, 5 yıl daha görevde kalacağına "kesin göde bakılan" bir cumhurbaşkanı olarak gitmeyi istiyor. Bir yandan 30 yıllık "pürüzleri" gidermek, öte yandan yeniden seçilmeyi güvenceye alacak ça- baara katkıda bulunmak... Gerjekten kolay değil. Kart CiippeüHoca'nuı kaçak Idiîliyeinşaatı devredüdi ktaıbul Haber Servi»- Haurüdığı deprem kasetle- rinie crduya ve devlete ha- kaet atiği gerekçesiyle tu- tuUanm ve "CüppetiAhmet H«ca*olarak bılinen Ahınet Üifi'ıün Beykoz'daki ka- çai kffliyesi Hazine'ye dev- reald Fatih Hak ve Hiz- mft \ıkfı'nca 6 yıl önce Be^kcz Çayuşbaşı'nda Ha- ziıe acazisine inşa ettirilen ksaksülliye inşaatı, uyan- lan knşın yetkililerin göz- yunnası sonucu 3 yıl de- var» emişti. Devir işlemleri- niyannak üzere Istanbul Mllı Imlak Daire Yardtmcı- sıAIKemal Demirer ile Byicz Kaymakanüığı Yazı tşsn Müdürü Yasemin ÇaribeL beraberindeki gö- revlilerle önce Çavuşbaşı Karakol Komutanı Jandar- ma Başçavuş Mehmet Bek- taş eşliğinde külliyeyi geze- rek, incelemelerde bulundu- lar. Külliyenin içinde çok sa- yıda halı ve 2 adet tek kişilik yatak olan bir odanın duva- nnda Fatih Hak ve Hizmet Vakfı'na ait 7 Kasım Cuma 1997 tarihini gösteren "Cüp- peü Ahmet Hoca EfendTnin KüHiyesi'' yazüı bir takvim bulundu. Incelemenin ardın- dan, içerideki 3 ayn bölü- mün ana gihş kapüan mü- hürlendi. Daha sonra Çavuş- başı Jandarma Katakolu'na giden Demirer ile Çamlıbel, külliyenin mühürlenip Milli Emlak'a devredildiğine iliş- kin tutanağı hazırladılar. Imk emeklilikte karargünü VfcARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Sûfcy- n Demirel büyük tepkı gören "kıyak emeklifik'' yasası ile ilılı arannı bugûn açıklayacak. Cumhurbaşkanı Demirel, öe^fc gün yaptığı acıklamada kıyak emeklilik konusunda "eapli birçözümk" bugün kamuoyu önüne çıkacağını söy- lffm$L TBMM Başkanı Yıktanm Akbulut dûn gazetecilerin srms üzerine Cumhurbaşkanı'nın, Anayasa'ya aykınhk gör- ır sı alinde kıyak emeklilik yasasını Meclis'e gönderebile- C^L belırtirken, "Bdki doğrudan Anaj-asa'ya av kırdık id- dtada buhınur. Befld de buniardan hiçbirini yapmaz, onay- baiir, ama küfredflmez. Küfreden yazariarm yazıian bir gCVklis biUtenlerinde yeralmav-acak" dıye konuştu. Silah işi karıştı• Baştarafi 1. Sayfada dah'nın zimmetine para geçirmek- ten ceza aldığı ve 1993 yılmda bir- kaç kez valilik tarafından sabıkalı süah şirketi Kintex'in merkezinin bulunduğu Bulgaristan'a gönderil- diği belirtildi. Içişleri Bakanlığı'nın Batman Valiliği'nce usulsüz bir şekilde it- hal edilen silahlarla ilgili soruştur- ması sûrerken Jandarma Genel Ko- mutanlığı, kamuoyunda yaşanan tartışmalarla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, bazı basm or- ganlarında, Batman Valiliği'nce 1994-1996 yıllan arasında silah it- hal edıldıği ve bu silahlann bir kıs- mırun kaytp olduğu konusunda ha- berlerin yer aldığı anımsatıldı. Açıklamada, "Barman Valitiği'nce 1994-1996yıDannda tedarik edilen mühimmat ve teçhizaün, jandar- ma bnüklerince raevcut me\'zuat hûkûmleri çerçevesinde Batman Valiliği'nden kuruşlu beigelerle tes- üm ahmmş olup halen noksansız DYPGend Başkanı Tansu ÇiDerTûrkiye tşveren Sendikalan Konfederasyo- nu'nu ziyaret ederek Başkan Refık Ba> dur'la bir süre görüştü, (Fotoğraf: BARIŞ DOSTER) Çîller kinıseyi diuleınedi • Baştarafi 1. Sayfada "Zaten terörle mücadele eden gû- venlik gûçjeri var. Valiüğin önerdiği karma buiik ise korucular \e jandar- madan oluşuyor. Aynı konıcuyu bir da- ha yeniden teşkilatiandırmanııı anlamı yok. Devletin polisi, askeri jandarma- 9, korucusu var, mücadele ediyor. Tek- rar değişik bir kuruluşn örgütiemenin gereksizüği var. OHAL böigesindeki mücadele, tek tip güvenfik modehyfc yürütülmeİL Her »ilayetakhna esen şe- kilde örgütknmeye giderse yanhş olur kanaati vardı bizde, onun için de onay vermedik.'' Valiliğin doğrudan silah ithali yet- kisi olup olmadığı konusunda bılgısi bulunmadığını belirten Aksoy, "Bu kooudabenim bilgim yok. Yamhnıyor- sam, bu yetki OHAL Bölge Valüiği'nde var" dedi. Dönemın OHAL Valısı ve eski DYP Milletvekili Ünal Erkan ise silah ıthalatına ızın yetkisinin Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'na ait ol- duğunu belirterek "tşin bu yönü beni ügÜendirmiyor, benimyetkim dı^nda" dedi. Karma birlik kurulmasının yasaya aykın bir yönü olmadığını kaydeden Erkan, "Ama ben böyle bir şeye onay vermedim. Vali projeyi, şifahi olarak bana sundu. Bu projenin tutan neyse o dönemde, yardimcı ohnamı istedi ve ben uygun görmedim, konu kapanm. Sonra Içişleri de uygun görmemiş, a- ma Başbakanhk uygun görmüş. Bu da onlann büeceği bir şey" dedi. Çiller'in başbakanlığı döneminde yardımcısı olan CHP PM üyesi Murat Karayalçm, "özei birBğin kendisine ha- ber verümediğini*' savunurken, Susur- luk'taki kayıp silahlar olayının kilit is- mi Mehmet Ağar, "silahlarla ügisinin bulunmadığını^ öne sürdü. Çiller, yap- tığı yazılı açıklamada da Batman Va- liliği'nce 1994-1996 yıllannda ithal edilen silahlar konusundaki ıddıalarla ilgili olarak idari soruşturma yapıldı- ğına işaret ederek her şeyin ortaya çı- kacağuu belirtti. Açıklamasında, başbakanlığının he- nüz üçüncüaymdaTiikiye'de, özellik- le Güneydoğu'da yaşananlan Çiller, "bövle bir dönemde terörle mücadele- yi en başanh ve en cesur şekilde yap- mış siyasi otorite" olduklannı, bunu, çetebaşı Öcalan'ın açıkJamasının da doğruladığım belirtti. Çiller şöyle konuştu: "Bizim terörle mücaddemiz tama- men yasalar çerçevesinde yapılmışür. Bizim o günlerde teröre karşı cesaret- leverdiğnniz mücadele, onurlu bir mü- cadeledir. Bu konuyla ilgili tüm bilgi ve belgeler de\letin arşhindedir. Sonuna kadar da mesele soruşturulmah ve araşünlmahdır.'* 'Korkumuz yok' DYP Genel Başkanı Tansu Çfller, Hizbullah'm kullandığı öne sürülen Batman'daki kayıp silahlarla ügıli ola- rak, "Her şey yasalar çerçevesinde oJ- muştur, devlet beigeterinde vardır. So- ruşturma gittiği yere kadar gitsin" de- di. Çiller, o dönemde kendilerinin çok ciddi ve büyük bir terör mücadelesi verdiklerini kaydetti. Türkiye Işveren Sendikalan Konfe- derasyonu'nu (TtSK) ziyaret ederek Başkan Refik Baydur'la görüşen Çil- ler, görüşme sonrası yaptığı açıklama- da, başbakanlığı döneminde çok bü- yük ve onurlu bir terör mücadelesi ver- diklerini, silahlarla ilgili herhangi bir sırnn söz konusu olmadığını söyledi. Çiller, "O dönem, gün bitince, devle- tin de bittigi bir dönemdL Çok ciddi bir terör mücadelesi yapıldı. Ocalan itiraflannda, 1993-94İ95 yülannı, P- KK'nin bittigi dönem olarak anlab- yor" diye konuştu. O dönemde Hiz- bullah da dahil olmak üzere çok önem- li operasyonlar yapıldığını vurgulayan Çiller, "Her yerde bizden istenen, cid- di birterör mücadelesrydi\-eher şey ya- salar çerçevesinde yapıldı'' dedi. •• 'Yapüklannıız tarih' YapükJan her şeyin tarihe mal oldu- ğunu ve devlet arşivlerinde bulundu- ğunu vurgulayan Çiller, Başbakanhk tarafından açılan soruşturmanm da çok olumlu olduğunu, gittiği yere ka- dar gitmesi gerektiğini söyledi. Çiller "Devlet hiç Idmsenin etine si- lah, hekffizfouDah'ıneline_. Hele bizim böyle bir şey vermemiz, gündeme da- hi getirilemez. Böyle bir şey oiamaz. Her şey yasalar çerçevesinde oldu ve devlet belgeJerinde var" dedi. Batman Valisi'nin, kendisine ko- nuyla ilgili bir mektup gönderdiğine ilişkin bir soruya da Çiller, "Ne varsa zaten hepsi soruşturmada ve devletin belgeleri içerisindedir. Hepsi ortaya ç> kar" yanıünı verdi. Çiller, hükümetin ekonomik önlem- lerini de ihtiyatlı bir iyimserükle izle- diklerini, ekonomi programında ciddi aksaklıklar gördüklerini ifade etti. Üı- racat seferberliği başlatılmasım iste- yen Çiller, ülkede fakirleşmenin sür- düğünü söyledi. Çiller "tçerde daral- ma sürerse, ülke küçülür" diye konuş- tu. TÎSK Başkanı Baydur ise AB'nin ne getirip ne götüreceğini iyi bilmek gerektiğini belirtti. olarak birtiklerin zûnmetinde ve kuDanımındadır" denildi. Silahlann dökümüne de yer ve- rilen açıklamaya göre, Batman tl Jandarma Komutanlığı'na teslim edilen ana malzemeler şöyle: "8 adet Landrover araç, 1328 adet Kalaşmkof pivade tüfeği (225'i lançerfi), 50 adet RPG-7 roketatar, 209 adet BKC makineh' tü- fek, 20 adet Kannas piyade tüfeği, 2 mflyon 500 bin 800 adet fişek (7.65 mflünetre) 5 bin 500 adet el bombası, 6 bin 970 adet lançer bom- bası, 35 adet gece görüş dürbünü,6 adet gece görüş gözlüğü, 6 adet hedef nok- talayıcı, 1 adetjeneratör, 10 adet el dürbünü.'' Jandarma Genel Komu- tanlığı'mn açıklamasında verilen sayılar, ithal edildi- ği belirtilen toplam silah sayısımn altında kalıyor. Toplam 1 milyon 800 bin Kalaşnikof ithal edildiği belirtilirken jandarmanın kendisindeki rakamı 1 mil- yon 328 olarak açıklaması dikkat çekti. Bu silahlara ait 6 milyon fişek ithal edi- lirkenjandarma fişek sayı- suıı yamızca 2 milyon 500 bin olarak açıkladı. Açıkla- mada, 5 bin 500 el bomba- stnın jandarmada olduğu bilgisine yer verilirken it- hal edilen el bombası sayı- sımn ise 7 bin olduğu kay- dediliyor. 388 telsiz ithal edılmesıne karşın Jandar- ma Genel Komutanlığı'nm açıklamasında buna ilişkin verinin olmaması, alınan telsizlerden jandarmaya hiç verilmediğini ortaya koydu. Dönemin Batman Valisi SaSh Şannan, ithal edilen silahlann yüzde 90'mm jandarmaya, kalan bölü- münün emniyete verildiği- ni söylemişti. Jandarmanın açıklaması, emniyete veri- len silahlann kaybolmuş olabileceği kuşkulannı güçlendirdi. Sabıkahvali yardımcısı İP: Türkiye gerçeklerle yüzleşiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Işçi Partisi (IP) Genel Başkan Yar- dımcısı Hasan Yalçın, Batman Valili- ği'nin ithal ettiği silahlann kayboldu- ğu iddialarmı değerlendirirken "Yeni hiçbir şey yoktur. Türkiye, yaşadığı gerçekteri yeniden keşfetmektedir" dedi. Yalçm, parti genel merkezinde dü- zenledıği basm toplantısında, Aydın- lık dergisinin 1998 yılı sayılarmı ba- sm mensuplanna göstererek kayıp si- lahlar konusunun bu sayılarda aynn- ülanyla yayımlandığmı ifade etti. Yalçm, "Yeni hiçbir şey yoktur. Türkiye, yaşadığı gerçekleri yeniden keşfetmektedir. Batman'da sflahlann kaybolduğu anlaşınnca, Türkiye bu hakikatlerle yeniden yüzleşiyor'' diye konuştu. Bazı Amerikan vatandaşlan ile Su- surluk lcazasma adı kanşan kişilerin bu örgütün elemanlan olduğunu iddia eden Yalçm, Ertaç Tinar'ın da bu ki- şiler arasında olduğunu söyledi. TB- MM Başkanı Yıkhnm Akbuhıt'u dün ziyaret eden ÖDP Genel Başkanı U- ruk Uras ise Hizbullah'la ilgili bilgi- lerin, parti olarak da yayımladıklan TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştınna Komisyonu raporunda bu- lunduğunu vurguladı. Hizbullah-Susurluk bağlantısına da dikkat çeken Uras, Akbulut'a sun- duğu mektupta "Yap-işlet-devretuso- lü sflahh birtik hangi başbakan, içişle- ri bakanlan vejandarma genel komu- tanlan görevyaparken ohışturuhnuş- tur? Salih Şannan özel biriiğinin ya- sal dayanağı nedir? Batman Valisi'ne bu yetkiyi kim \ennistir? JİTEM ve Hizbullah tsimkri ile anılan örgütler arasmda herhangi bir inşki olmuş mu- dur? Silah ithalatçısı Ertaç Tinar'ın Başbakanhk Teftiş Kuruhı'na verdi- ği 20 saylahk rapor neden açıklanmı- yor" sorulanna açık yamtlar veril- mesi gerektiğini söyledi. Silahlann alımı ile gö- rüşmeleri yürüten döne- min Batman Vali Yardım- cısı Mithat Kuşadah'mn valilik tarafından 1993 yı- lmda birkaç kez sabıkalı Kintex'in merkezinin bu- lunduğu Bulgaristan'a gö- revli olarak gönderildiği belirtildi. Kuşadah'mn son parti silahlar gelmeden ön- ce tayininin çıktığı ifade edüdi. Kuşadah'mn zimrnetine para geçirdiği ıddıasıyla Batman Ağır Ceza Mahke- mesi'nde yargılanarak 5 yıl hapis cezasına çarpıtı- nldığı, dava dosyasının Yargıtay'da olduğu bildiril- di. Gaziantep'te önceki gün ortaya çıkanlan Hiz- bullah'a ait cephanelikte ele geçirilen silahlann Bat- man'dan getirildiği iddia edildi. Yakalanan bir örgüt mi- litanmm da bu yönde ifade verdiği belirtildi. Gazian- tep Valiliği, ele geçirilen silahlann seri numaralan- m Genelkurmay Baskanlı- ğı, MtT, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı'na bil- dirdi. Güvenük güçlerince ya- pılacak incelemenin ardın- dan bu silahlann Bat- man'dan getirilip getiril- mediği nethk kazanacak. Terminal çalışmaları sürüyor Hazar Boru Hattı'ndan ilk petrol seneye akacak Taraflar arasında goruşmeler başladı Doğalgazda îran- Ermenistan işbirliği AIMATI (AA) - Kazak pet- rollerinin Karadeniz üzerinden dünya pazarlanna taşınmasını öngören Hazar Boru Hattı'ndan ilk petrohın, 2001 yıb ortalann- da akıtılacağı bildirildi. Kazak Haber Ajansı KazA- Ag'ın haberine göre, Hazar Bo- ru Hattı Konsorsiyumu (KTK) Genel Müdürü \^ktor Fedotov, Hazar'dan Karadeniz kıyısında- ki Novorossisk 'e uzanacak boru hattının, Rusya kesiminde bulu- nan 1128 kilometrelik bölümü- nün yüzde 12.5'inin tamamlan- dığnıı açıkladı. Novorossisk'teki terminal ça- lışmalarmm ise yüzde 35'inin bittiğini belirten Viktor Fedotov, hattın Kazakistan kesimindeki bazı eski borulann değiştirilece- ğini söyledi. Viktor Fedotov, hat- tın Kazakistan kesiminin 452 ki- lometre olduğunu da kaydetti. ERtVAN (AA) - Iran doğalga- zının Ermenistan'a taşınması için planlanan boru hattı projesi için, taraflar arasmdaki görüşmelere Erivan'da başlandıgı belirtildi. Ermenistan Snark haber ajan- smm bildirdiğine göre, görüsme- ler, Ermenistan "Arm Ros Gazp- rom" şiıketi ile Iran'ın "MiBiye Gaz" şirketi yetküileri arasında gerçekleştiriliyor. Hatnn toplam uznnluğunun 140 küometre ola- cağı ve 120 milyon dolara mal olacağı ifade edilen haberde, hat- tan sağlanacak doğalgazın, Er- menistan üzerinden Türkiye, Gürcistan ve Kuzey Kaflcasya'ya ihraç edilebileceği ifade edildi. Projenin kısa sürede hayata ge- çirilmesine dönük uluslararası konsorsiyum kurulabihnesi için Gürcistan, Fransa, Yunanistaa, Rusya, Çin ve Ukrayna'ya müra- caatta bulımulacağı kaydedildi. Sulu kar , Gök gunjlHJü w w G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada deleyelim: 1 - Güneydoğu illerimizde sandıktan çıkan ilk iki parti, HADEP ve FR 18 Nisan seçimlerinde seç- men, bu iki partiyi burun farkıyla yan yana getirdi. Güneydoğu illerinden HADEP yüzde 18.2, FP yüz- de 18.1 oy aldı. Bu iki partinin bugünkü bir başka ortak özelliği, Anayasa Mahkemesi'nde yargılanı- yor olmalan. Her iki partinin de onaylamadığımız pek çok özelliği var. Ancak, banş aradığımız Güneydoğu'da insanlar, sistemle sorunu olan bu partilere sandık- ta güç verdi. HADEP'in HEP serisinin, FP'nin de MNP serisinin son ürünü olduğunu dikkate alırsak partileri kapatmak çözüm olmuyor. Çözüm, bölge insanını sistemle banştırabilmek. 2- Yukandaki tümce sağduyulu her kesimin or- tak arayışı. Ancak bu arayışın gereğinin tümüyle yerine getirilebildiğini söylemek zor. 1992'de, dö- nemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eş- ref Bitiis'in de katıldığı bir resmi geziyi izlemiştim. Bitlis, günlük programın ardından gazetecilerle sohbet ederken üstüne basa basa, "Önce bölge halkı" demişti, "bölge halkını kazanmak, onlaha bihikte olmak durumundayız. Bunu başaramaz- sak, bu mücadele kazanılmış sayılmaz". Son Van gezisinde Bitiis'in bu değeriendirmele- rini bir kez daha anımsadım. Bölge halkının sistem- le banşması için adımlar atılmış, bunun devamı gerekiyor. 3- Bölgede öne çıkan partilerin önümüzdeki dö- nem izleyecekleri politika iç banş açısından büyük önem taşıyor. HADEP'in son PM toplantısı Diyar- bakır'da yapıldı. Istem, tam demokrasi. Aynı man- şeti FP'nin yayın organlan da sürekli atıyor. Bu, herkesin özlemi. Ancak, "sistemle sorun, sistemin değerieriyle çatışma" demokrasi kavramının için- de mi? Avrupa'yı saran 'Avusturya tartışması' da bu soruya yanıt anyori Her iki parti de "siyasetin ancak banş ortamı içinde yapılabileceğini" düşünecek kadar akıllı- samimi kişiler tarafından yönetiliyor mu? Bu soru- ya, sözünü ettiğimiz partilerin yöneticileri, tavıria- nyla yanıt vermeli. 4- Yanıtı aranan önemli bir soru şu: - PKK nasıl bir yol izleyecek? Gelen haberler kanşık. Diyarbakır'da tam de- mokrasi isteyip Kuzey Irak'ta ağır silahlarla ordu kurmaya girişmek! Ankara'nın "Terörü ait ettik" rehavetine kapıl- madan, önümüzdeki dönem izleyeceği politikayı çok iyi oluşturması, uygulamaya koyması gereki- y°f- toz-toprak? •-•-,•«•-> *-,T>«r:> 5- Terör olaylannın gündemin ikinci sırasına düş- mesinin ardından, birinci sırayı ekonomi almış du- rumda. Hayvancılık deyince, kent insanı küçüm- ser, kırsal kesimin sorunu olduğunu düşünür. Oy- sa, akşam sofrasını düşünse olayın ülkesel oldu- ğunu kavrar. Güneydoğu insanı döne döne 80'li yıl- lann başındaki rakamlan veriyor. Crneğin, sadece Van'da 1984'te 2 milyon koyun varmış. Bugünkü rakam, 500-600 binlerie ifade ediliyor. Bölgede en kolay gelişebilecek hayvancılığın önü açılsa; göç azalacak, işsizlik ikinci plana düşecek, gelir arta- cak, sınırticareti gelişecek... 6- Son yıllarda yapılan seçimlerin sonuçlan dik- kate alındığında bölge insanı "Ben kimim" soru- suna, ya "etnik kökeniyle" karşılık venmiş ya da "dinsel kökeniyle". Bunlar tabii ki kimlik. Ama ba- nş, bu insanlann kimlik sorusunu yanıtlarken ön- ceiikle, "Ben insanım" demesinden geçiyor. B u aşamaya gelindiğini söylemek zor. 7- Bölgedeki olağan yaşamın önündeki e n önemli engellerden biri de, düzensizliğin büyük paralar getiren, ayn bir sektör haline gelmesi. Bu- na verilebilecek çok örnek van birini aktaralım. Uyuşturucu kaçakçılığının önemli bir gelir kapı- sı olduğu biliniyor. Birzamanlarslogan şuydu; "Bir kilo toz, birotoboz..." Nüfusu 200 binlerden 600 binlere çıkan Van'ın kimi semtlerinde lüks binalarda dikkati çekiyor. Bir Vanlıya, kaynağı nedir, diye sordum. Gülümseyerek karşılık verdi: - Abi bu insanlar, toz-toprakla uğraşıri Mimarlar Odası İstanbul Şubesi 'Yopıstandarthmm belirieyen rehberyok' İstanbul Haber Servisi - TMMOB Mimarlar Odası tstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Afıfe Batur, oda olarak meslekı yeterliük ve meslek içi eğitime büyük önem verdiklerini behrte- rek "Elimizde yapı stan- dartianm bemieyen ve de- netimin nasıl yapılacağmı gösteren bir rehber yok" dedi. Yapı-Endüstri Merkezi ve Yıldız Teknik Üniversi- tesi (YTÜ) işbirliğiyle, üniversite oditoryumunda düzenlenen "Yapdarda Denetim ve Meskld Yeter- hük" konulu panelde ko- nuşan Prof. Dr. Batur, yapı denetiminin kalite ile bir- likte düşünühnesi gerekti- ğini belirtti. Batur, Mimar- lar Odası olarak mesleki yeterlüik ve meslek içi eği- time büyük önem verdikle- rini ifade ederek "Haznia- dığunız meslek yasası tasa- nsmda mimarİara örgün eğitinıin 5 yüa çıkanlması- nı ve 2 yılhk da deneyim ge- tirflmesini istiyoruz" şek- linde konuştu. TMMOB Inşaat Mühen- disleri Odası tstanbul Şube Başkaru Cemal Gökçe de, yapılarda denetim görevi- nin yerel yönetimlere ve- rildiğini ammsatarak "Ye- rel yönetimlerin, projeleri, mşaatin yapunnu ve birtik- ten sonraki durumunu ye- terli bir şekilde denetleye- bildiklerini söyleyemeyiz" dedi. Bu konudaki yasalann yeniden gözden geçirilerek güncelleştirilmesi gerekti- ğini bildiren Gökçe, oda olarak "yapı denetimi ve sorumluluğu" konusunda bir yasa taslağı hazırladık- lannı sözlerine ekledi. Elektrik Mühendisleri Odası tstanbul Şube Baş- kanı Alaattin Anabtara da, mesleki denetimin önemi- ne değinerek mesleki eği- tinıin, hizmet kalitesini yükseltmek, yapı üretimi- nin sağlam, güvenilir ve ekonomik biçimde yürü- tühnesine katkıda buluna- cak önlemleri almak açısından önemli olduğunu bildirdi.