21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ŞUBAT 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 YiizdeiO'un binde Vi Gündemin yoğunluğundan nükleer santral konusundaki eleştirilere biraz ara ', verince Prof. Dr. Aydın * Aybay'dan "Acaba " size de bir pay mı var ' bu işten; sus payı gibi bir şey" diye eleştiri aldrk. Nükleer santral karşısında sessiz kalanlar ve de nükleer santralı savunanlar düşünsün. Prof. Aybay "Şaka bir yana" diyerek 3 milyar dolarlık nükleer santral "işi"nde "sus payı" olarak dağıtılacak "komisyon"un en az yüzde 10 olduğunu ve bunun da 300 milyon dolar tuttuğunu söylüyor. Dolarian liraya çevirirseniz 1.6 katrilyon Törkiş lira! Yüzde 10'un binde 1'i bile büyük bir servet; 1.6 trilyon lira... Hal böyle olunca, nükleer santralın tehlikelerini anlatanlann bir gün çark edip "Santralı yap-işlet-devret modeliyle ihale edelim; böylece, tehlike yok diyenler işletme işini yürütürken bir şey olursa önce kendileri yanacağı için bütün güvenlik önlemlerini alırlar" demelerinden daha doğal ne olabilir! Elektronik posta: somdposta.aHnhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Yüksel Yalova "Özelleştirmede peşkeş çekebilirim" demiş... "Babasının malını daörtıvor!" umhurbaşkanı Süleyman Demirel -ki ken- dileri kıdemli eski bir milletvekilidir- millet- vekillerinin kıyak emekJiliği ile ilgili yasa ko- nusundaki kararını "dengeli bir çözüm"le bugün kamuoyuna açıklayacağını beyan buyurdu. Süleyman Demirel'i, büyük bir başanyla kuraca- ğına inandığımız "denge" ile baş başa bırakıp Tür- kiye'de birzamanlaryürüriükte olan anayasaya, 27 Mayıs 1960'taki devrimden sonra kabul edilen 1961 Anayasası'nın 82. maddesinin son paragrafına ba- kalım: "Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin aylık ve ödeneklerine her ne suretle olursa olsun ya- pılacak zam ve ilaveler, ancak bu zam ve ilave- leri takip eden milletvekilleri genel seçiminden sonra uygulanır." Önce anayasanın bazı maddeleri, sonra tümü Tür- kiye'ye fazla geldi. 12 Mart 1971'de budadılar, 12 Eylül 1980'deyürürlükten kaldırdılar. Feragat 27 Mayıs günlerine geri dönersek... Temsilciler Meclisi'ndeki anayasa görüşmeleri sı- rasında milletvekillerinin aylıklannı düzenleyen 82. madde tartışılırken Fahri Belen söz alıyor: "Muhterem arkadaşlanm, aziz milletimiz fedakâr ve vefakârdır. Bunda hiç şüphe yoktur. Fakat ken- disini idare edenlerden de kati surette fedakârlık ve feragat ister. (Alkışlar) Bu mevzuda iki hatıramı hu- zurunuzda arz etmek isterim. Muhterem arkadaşlanm, Birinci Cihan Harbi'nde Türk Ordusu'nun 1916 nihayetinden itibaren mora- li çökmeye başlamıştır. Bunun sebeplerinden birisi Istanbul'da israf hayatının başladığının şayi olma- sıdır. Bunun hakiki bir şahidi olarak arz ediyorum. Istiklal mücadelesinde subay arkadaşlarımız iki ay maaş almadılar, bunlann geride bıraktıklan aileleri ve çocukları da vardı. Sayın arkadaşlanm, birtümenin kurmay başkanı olarak subaylarla yakın temasta bulunmuş bir kim- se olarak arz edebilirim ki, tümendeki 300 subay- dan bir tanesi, bir tek adam yokluktan şikâyet et- memiştir. Bunlann bir kısmı izinli, şu ve bu vesile ile Ankara'ya gkjiyorlardı. Mebuslar orada Taşhan'ın oda- lannda, hasırlar üzerine yatak sermek suretiyle ya- tıyorlardı. Onlar da bizim gibi maaş almıyorlardı. Memleketi idare edenler büyük feragat içinde idi. iş- te orduya iki ay maaş vermeyerek orduyu tutmak sebepleri başında bu feragat gelmektedir. Binaena- leyh Meclisiniz, bu devrede bir feragat göstermiş- tir. Tekrar bu feragatı göstereceğinden şüphem yok- tur. Burada vazife alacak arkadaşlar feragat sahibi olmalıdırlar. Millet bunu istiyor arkadaşlar (Alkışlar)." Millet bugün de aynı şeyi istiyor ama "denge"ler ve "5+5" gibi formüllerden feragat edilemiyor! SESStZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Başbakan Bülent Ecevit'e mektuptur Kastamonu Gölköylüler Vakfı Yöne- tim Kurulu'ndan Başbakan Bülent Ecevit'e: "Sizin birdönem Köy Enstitüleri'nin 17 Nisan'daki kuruluş yıldönümlerini hiç kaçırmayıp katıldığınızı biliyoruz. Yönetiminizdeki hükümette Kültür Ba- kanlığı'nın Türkiye'de kurulmuş 21 Köy Enstitüsü ve 4 öğretmen okulu- nu koruma altına almasında sizin bu yakın ilginizin katkısı olduğunu düşü- nüyoruz. Gölköy Enstitüsü'nün yerindeki Ana- dolu öğretmen LJsesi'nin nakil ile oku- lun bütün yerieşim arazisinin binala- nnın, uygulama bahçelerinin Kastamo- nu'da konuşlandınlacak bir askeri bir- liğe devri çalışmalannın yürütülmesi ve bu çalışmalara sizin de Milli Eği- tim Bakanlığı'na talimat vererek katıl- manızdaki çelişkiyi anlamakta güç- lük çekiyoruz. Gölköylüler Vakfı olarak, okul kuru- lurken eğitmen ağabeylerimizin inşa ettiği Gölköy Enstitüsü'nün 2 numa- ralı binası ile yine Köy Enstitülüle'rin inşa ettiği ve yıkılması için günlerce/ uğraşılıp yıkamadıklan Köy Enstitü-| leri'nin bir anıtı olarak yaşayan 6 [ numaralı binanın onanmı için vakıf' imkânlannı harekete geçirdik. Izin ve- rildiği takdirde bu iki binayı onaracak bir imece düzenleyeceğiz. Tarihin yaşatılması, tarih olmuş eser- lerin kurtarılması ve korunması geliş- meye ket vurmak değildir. Kastamo- nu'da askeri biriik konuşiandırılması için Gölköy Enstitüsü arazisi ve bina- lanndan daha uygun yerler vardır. Ara- zi ve yapılar, eğitim amacı ve Milli Eği- tim Bakanlığı dışında hangi kuruluşa verilirse verilsin hukuk sürecini baş- latacağız; olayı Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'ne kadar götüreceğiz." AYDINLANMA ATEŞİ „,, jjetişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'Âydın ADD 'ye valilikten gelen haksız tepkiyişiddetle lanıyoruz 9 Kadıköy ÇYDD ve Istanbul CUMOK 26 Şubat'ta A. ilHUmi Çamurdan'ın katılaçâğı "DemirVoUtnfiizı Yeniden Yaşama GeçhTne" konulu bir panel düzenliyor. , İnegöt ADD Şubemizin Olğanüstû kongresi 1 Şubat'ta dernek lokalinde yapıldı. Ortak liste ile gidilen seçimde eski yönetimin talepli olmadığı dernek yönetim kurulu Dr. Piltan Özdemir, Neriman Ortanca, Esin Gürsoy, Adnan Yalçın Kaya, Türkşen Yeni, İsmail Gelen ve Opr. Dr. Ferhat Yaman'dan teşekkül etti. Yeni yönetim ve denetim kurullan kendi aralarında işbölümü yaparak çalışmaya başladı. Yönetim kurulu başkanlığına Dr. Piltan Özdemir, ikinci başkanlığa Neriman Ortanca, muhasipliğe Türkşen Yeni getırildi. Kadıköy ÇYDD • lstanbul CUMOK'la birlikte 26 Şubat saat 16.00'da Caddebostan Kültür Vferkezi'nde A. Hilmi Çamurdan'ın konuşmacı olarak katılacağı 'Demiryollarımızı Yeniden Yaşama Geçirme" konulu fotoğraf sergisi ve dia gösterili bir panel düzenliyoruz. Panelin içıbş konuşmasını Kadıköy ÇYDD Başkanı Av. Ümran Günşen Altay yapacak. Aliağa ADD Bizler, Atatürkçü Düşünce Demeği Aliağa Şube yönetimi ve tüm üyeleri olarak Aydın jubemize valilikten gelen isaksız tepkiyi şiddetle kınıyor, t>u konuda Aydın şubemizin sonuna kadar yanında olacağımızı tüm kamuoyuna duyuruyoruz. Türkiye'nin dört bir yanında örgütlü olan ADD'ler bugün kadar olduğu gibi^ bundan sonra da gerici ve bagnaz yapılanmalann karşısında olacak, bunlan kotlamaya çalışan kamu yöneticiîerinin maskesini ındirerek deşifre etmeyi siirdürecektir. Aydın Valiliği, Milli Eğitim Vlüdürlüğü ve Milli Eğitim Bakanlığı'nı Cumhuriyet düşmanı şeriatçı kadrolar hakkında vakit geçirmeden işlem yapmakjçin göreve çağınyorüz! 1 Kitr " ' ' L * ~ :l Unutulmamalıdır ki; Atatürkçü Düşünce Dernekleri, kamu yaranna çalışan dernek hüviyetini hiçbir zaman yitirmeyecek ve bu konuda da göreve atılmak için hiçbir tereddüt içinde olmayacaktır. Tüm kamu görevlilerine duyurulur. Karşıyaka CUMOK 1) 5 Şubat'ta Karşıyaka CUMOK ve Karşıyaka ADD'nin düzenlediği ve Hidayet Karakuş'un "Türk Dili" konusunda konuşmacı olarak katıldığı etkinliğimiz çok yararlı olmuştur. Dilimizi koruma konusundaki uğraşılanmız devam etmektedir. Hidayet Karakuş'a teşekkür ediyoruz. 2) 5 Mart saat 17.00'de yapılacak Uğur Mumcu Şiir Yanşması için gönderilen şiirlerin değerlendirilmesi devam ediyor. Gösterdiğiniz yoğun ilgiye teşekkürlerimizi yineliyoruz. Sonuçlar Aydınlanma Ateşi'nde yayımlanacaktır. 3) Biz Karşıyaka Cumok'lar herperşembe saat 18.00'de Karşıyaka Ege Sanat Merkezi'nde toplanıyoruz. CUMOK'lann katılımını bekliyoruz. Ortaklar ADD Şubemiz, Atatürk'ün kendi ifadesiyle "Bizim gözümüzde çiftçi, çoban, amele, tüccar, zanaatkâr, asker, doktor ve sonuç olarak herhangi bir sosyal kurumda çalışan bir vatandaşm, hak, menfaat ve özgürlüğü eşittir" halkçılık ilkesi ışığında konusu "Incir Üretimi ve Sorunlan" olan bir panel düzenliyor. 12 Şubat saat 14.00'te yapılacak olan panele konuşmacı olarak Sayın Uygun Aksoy ve Av. Erol Ertuğrul katüacaklardır. Ortaklar Belediye Düğün Salonu'ndaki etkinliğimize Atatürk'ün Cumhuriyetçilik, Halkçüık, Milüyetçilik, Devletçilik, Devrimcilik ve Laiklik ilkelerini benimseyen tüm yurttaşlar çağnlıdu. KİM KÎME DUM DUMA BEHİÇAK [email protected] ÇİZGÎLİK KÂMtL MASARACI BULUT BEBEK sunAYçtFTçl • o TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 11 Şubat GARIP BİR 6ÖKS£L OIAYİ 18*5 '7S BU6ÜM, PARİS GÖKl£f>İNPE GARlP S'K OLAY İZLENDİ. HALKlN; *6âKTAŞI*, *4LEY */£/*• PİU * Ş£tOJ/V0£ A&IAA/D/GOI6I OLAY OLARAK- AÇIKLANAtMyACAKTl. SAAT 17.3O-iB.10 AHASrNM,GÖJCYÜZÜAJOeAJ YEKB DO&8U Y/LAM- tSAVl' IŞIKLI 8İB YOL ÇİZtLM/ÇTI. SA2t gİLİM ADAMLAJ?!, SÖgÜA/TZ/y£, HAVAOAK1 SU SUHA - RINA VUfZAU SÜNBÇ /f/A/l/t£/A/W NEDEN OLA- BİLECB&İUİ SÖYLEMİŞ ; 8A2ILARI BÜA/UM B/R METSOIS (ÇÖKmçf) DÜŞÜŞÜYLE MEYOA- NA GeUEBİLECEĞİUt ÖHe SÛ'fSMÛÇTÜ. TABTtŞMAYA KATILAN GAZETECıLEB DE İICİN- CJ OLASfUĞl P£STEIOJEMfÇrr.. Yanda, olaym fa*ı£ili resttti görülüyon ANKARA 17. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1999/375 Davacı ASKİ Genel Müdürlüğü tarafindaa, davalı Şüküre Sebetçi aleyhi- ne açılan alacak davasuun yapılan duruşmasında: Davahnın adresi meçhul olduğundan kendisine dava düekçesi ve duruşma gününün Uanen yapüması- na kârar verilmiş olup, adı gecenin duruşma günü olan 9.3.2000 günü saat 10.00'da mahkememizde bızzat veya kendısini bır veküle temsıl ettirmesi, aksı halde HMUK'nun 509,510. maddesı gerejbnce haklnnHalci duruşmanın yokkğunda devam edeceği ve karar verileceği, davetiye yerine kaim olmak ~üzere davah Şüküre Sebetçi'ye ilanen tebliğ olunur. Basın: 6184 ADANA 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1999/306 Davacı Ayhan Gül vek. Av. Mustafa Şimşek tarafından davah Aysel Gül aleyhine açılan boşanma davasında: Davah Aysel Gül'e Mirzaçelebi Mahallesi 86 Sokak No: 10 Adana şeklindeki adresine tebligat yapıldığı, ancak emniyet araştırma- sında 15 ay önce bu adresten aynldığı bildirildiğinden kendisine duruşma gününün tebliğinin ilanen yapılmasına karar verilmiş olup, davah Aysel Gül'ün duruşmanın bırakıldığı 6.3.2000 günü saat 9.00'da bizzat mahkemeye gelmesi veya kendini bir vekille temsil ettir- mesi, duruşmaya gelmediği takdirde yargılamanın yokluğunda devam edileceğinin ve karar verileceğinin bilinmesi tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 31.1.2000 Basın: 5879 ANKARA... MUŞERREF HEKİMOGLU Bir Belgesel, Bir Oyun ve Mektuplar Oran'da, bir gökdelenin tepesinde Birecik Ba- rajı'na bir yolculuk yaptım TRT ekranında. Suya Dönüşen Topraklar'ın öyküsünü iziedim. Dev- let arşivi için hazırlanan bir belgesel, daha doğ- rusu bir dizi belgeselin ilk bölümünden bir kesit. Güzel birlikteliği de belgeliyor. Sunuş konuşma- sında Kerime Şenyücel de belirtti, güzel ürün- ler ortak çabayla oluşuyor her zaman. Değişik ne- denlerle çok duygulandım seyrederken. Önce TRT'ci dostlanmla karşılaştığım için. BaştaOkay Göçer, haber dalında çalışanları kutlamak ola- nağını bulduğum için. Açıklamam gerekir, kimi ka- nalları izlerken haberi yakalayamıyor insan, dili— mize de yabancılaşıyor. TRT'nin güzel bir düze- yi, özelliği var. Eleştiriye açık yanları da olabilir, ama övgüye açık yanları görmezlikten geline- mez. • • • Halfeti, Şanlıurfa'ya bağlı bir ilçe. Fırat'ın kıyı- sında, yarısı suya gömülecek yakında, 41 köyle birlikte. Yüzyılların, binyıllann uygarlık kalıntıları da sular altında kalıyor, şöyle diyor bir genç kız: - Anılarla yaşamayı düşünürsek hiçbir şey ba- şaramayız. Liseden öteye okuyamamış, üniversiteye ka- vuşacağı bir düzene ulaşmayı özlüyor! Geçmiş uygarlıklarla değil geleceğe dönük yaşamak is- tiyor Halfetili kız. Doğu Anadolu illerinden büyük kentlere gelen öğrencileri izlediniz mi, TRT ekranında geniş yer aldı. Izlenimlerini açıklarken özlemlerini de yan- sıtıyor gençler, büyük kent düzeyini yaşamak is- tiyor. Işığa giden yolda eş koşullar istiyor. ••• TRT'deki toplantıdan sonra Büyük Tiyatro'ya koştum, Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru oyununu iziedim. Daha önce de iziedim bu oyu- nu. Yücel Erten sahneledi. Türkçeye kazandı- ran da o ama, Aliye Uzunatağan'ın yönettıği oyunda başka bir Katharina var. Oyun tersine dönmüş gibi geldi bana. önce sahne, Büyük Ti- yatro'nun sahnesinde dekorlar çıplak kalıyor ne- redeyse. Oyun Şinasi için hazırtanıyor, tiyatrose- verlerin yoğun isteği nedeniyle Büyük Tiyatro'ya aktarılıyor. Büyük sahnede küçük bir sahne olu- şur gibi! llgi büyük, sevindirici bir kalabalık, pro- tokol yerleri, salon, localar, her yer dolu ama al- kışlarda boşluk var! Her zaman yazarım, neyi ve kimi alkışladığını iyi biliyor başkentli sanatsever- ler. Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru da az al- kışlandı doğrusu. Dahası, sanatseverlerin onu- ru da zedelendi! Çok kişi tiyatro sevgisi, coşku- su solarak ayrıldı oyundan. Perde arasından son- ra boş kalan koltuklar var! Devlet Tiyatrolan için üzücü, düşündürücü bir olay bu. Yeni oyuncula- ra kafş>n,ai&kinnişliğısergiliyor, sevginin, coşku- nun, özeleştirinin yitikliğini, yeniden yapılanma ge- reksinimini. Devlet sahnelerinde izlediğımiz oyun- lar güzel bir anı artık. llginç rastlantı, bir gece ön- ce Kafka'nın "Dava" fılmini iziedim TRT 2'de. Oyuncunun önemini vurgulayan birfilm. Tiyatro da oyuncu demek her şeyden önce. Kötü oyu- nu affetmiyor, zorlanmaya gelmiyor, o zorlanma nedeniyle yapaylıklar oluşuyor, örneğin Hein- rich Böhl'ün oyunu da gerçek çizgisini yitiriyor, rasgele bir oyun oluyor, dahası alaturkalaşıyor. En önemlisi, tiyatro sevgisi de soluyor giderek. Üzgünüm, uzun süredir düş kırıklığıyla aynlıyo- rum devlet sahnelerinden. Vaktiyle izlediğim gü- zel oyunları anımsayarak hüzünleniyorum. Hüznümü sevgili Tunç Yalman dağıttı o akşam. Kapıda karşılaşınca çığiığı bastım. Eski bir dost- la buluşmanın sevinciyle çarptı kalbim. Başka çar- pıntılar da var, tepeden tımağa tiyatrocu Tunç Yal- man, Katharina'yı seyredince neler hissedecek acaba? Düzey yitikliğini fark edecek mi? Devlet Tiyatrosu'nda belki bir oyun sahneleyecekmiş, solan coşkuyu canlandıracak mı acaba? Ankara'ya gelişinin başka bir nedeni var. Muh- sin Ertuğrul'un mektupları yayımlanıyor yakın- da. Kültür Bakanlığı'ndason hazıriıktar yapılıyor, Tunç Yalman da çalışmalara katılıyor. Zamanla- ma çok ilginç değil mi? Muhsin Ertuğrul bir ön- cü, bir yaratıcı, bir mimar kültür yaşamında. Ti- yatroda büyük bir usta. Tunç Yalman da çırakla- nndan biri, mektuplan yayımlaması daanılann öte- sinde bir olay bence. Bir uyarı belki de. Tiyatro- nun gizemini anlatacak okuyanlara. Sevgisiz, coşkusuz oyuncular, yöneticiler de okumalı o mektupları. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA: 1/ "Düğünçi- çeği" de deni- len bir süs bit- kisi. II Karak- ter... "Bu dün- 3 yadaölümvar- * sa — var" (Türkü).3/Ni- yet... Uluslara- rası Tiyatro Enstitüsü'nün simgesi. 4/ Gü- zel koku... Bir 8 çeşit açılır ka- g panu- perde. 5/ Genelev işleten kadın. 6/ Bir nota... Melih Cevdet Anday'ın, fil- me de aktanlan bir ro- 2 manı. II "Cahit—-": Oyuncu ve şairimiz... 4 Bir şeyin fiyatuıı art- tırma. 8/ Cin ve yer- mutla yapılan bir içki. 9/ Nikelin simgesi... Ar- goda kaba saba ve gör- 3 güsüz kimseye venlen _ ad. 9 YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Düz çizgi doğrultusunda gözün alabileceği suur içindeki toprak parçası.2/ Ünk asidin tuzu ya da es- teri... Cezayir'de bir liman kenti. 3/ Doğru olarak ka- bul edilen iki yargıdan üçüncü bir yargı çıkarma te- meline dayanan bir uslamlama yolu... Bir renk. 4/ Ağ- n Dağı'na verilen bir başka ad. 5/ Eski dilde kulak... "Çok sarhoş" anlamuıda argo sözcük. 6/Bakınn sim- gesi... Incekamış... Japonlinkdramı. 7/Seçkin... Mü- saade. 8/ Gerçekleştinlmesi olanaksız tasar ya da dü- şünce. 9/ " — Kusturica": Bosnah sinema yönetme- ni... Jane Austen'in bir romanı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle